29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 OCAK 1992 EKONOMI CUMHURÎYET/U Cnerji taraması • ANKARA (AA) - Suayi aektöründe en çok kttllanılan yakıt türierinin tttpnda yüzde 32.12lik pcyia 6 numaralı fuel oil ^diyor. laşkömürü ise yüzde 28'lik payla ikinci «rada yer ahyor. Plara arzı 120.8 trilyon • ANKARA (ANKA) — Para arza 1991'in tümünde 4 5 trilyon 684 milyar lira artarak yıl sonunda 120 trilyon 812 milyar liraya ulaştı. G«çen yıl para arzı içinde en bflyük artışlar <vadeii tasarnıf mevduatı ve dolaşımdaki parada mcydana geldi. Tfarizm kredisi • ANKARA (ANKA) — ITırizm kesimi, devletin bu sektöre kııllandırdığı ltrediler açısından da 1991 yıiında kötü bir yıl geçirdi geçen yıl turizm sektörüne Türkiye Kalkınma Bankası tarafından verilen krediler D C yıl için öngörülen hedefe o e de 1990 yılı seviyesine ulaşabildi. Krediler 90 yılına göre yüzde 58 azaldı. Türkiye Kalkınma Bankası'ndan edinilen bilgilere göre banka bu yıl 7 5 0 milyar lira öngördüğü halde turizm sektörüne ancak 296.1 milyar lira kredi tahsis edebildi. Tahsis edilen krediler öngörülen hedefin yansına bile ulaşamadı. Öğrencinîn kredi borcu • ANKARA (ANKA) — Üniversite öğrencilerine yOkseköğrenim ve harç kredisi veren Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (Yurt-Kur) zamanı geldiği ve geçtigi halde borçlannı ödemeyen 150 bin 786 üniversite mezununu takibe aldı. tTO'dan tunzm semınerı • Ekonomi Senisi — Istanbul Ticaret Odası, "Ibrizm Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TUGEV) ile birlikte 'Tlırizme Bakış 1992' konulu değerlendirme ı toplantısı dilzenledi. Yann Swissotel'de yapılacak toplantıya Başbakan Süleyman Demirel, Devlet Bakanı Tansu Çiller, Turizm Bakanı Abdülkadir Ateş, Istanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ile TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy'un yanı sıra kamu-özel sektör mensuplan ve gazeteciler katılacak. JSA KISA • ESBANK Reklam ve Halkla tlişküer Müdürlüğü'ne Aydan Güven atandı. Güven, daha önce aym görevi Pamukbank'ta yürütüyordu. • EMEK Sigorta Genel Müdürü Mehmet Seven, hazırladığı bir tezle Türk sigorta sektöründe ilk hayat dışı aktüer unvanını aldı. • DİVAN Oteli Genel Müdürlüğü'ne Kâmil Berk tayin oldu. • YAŞAR Grubu şirketlerinden Yabim Yasar Bilgi tşlem Eğitim Merkezi Izmir-Konak'taki yeni adresine taşındı. Ekonomîstler paketi beğenmedi Ekonomi Servisi — önceki gün ekonomiden sonımlu Dev- let Bakanı Prof. Tansu Çiller ta- rafından açıklanan ekonomik pakete yönelik tartışmalar sürii- yor. Ekonomistler, paketi yeterli bulmadılar. Kaynaklann yete- rince zorlanmadığı görüşünü sa- vunan Prof. Izzettin önder; Prof. Salih Neftçi tarafuıdan di- le getirilen, yüksek gelir grupla- nndan bir defaya mahsus ek vergi alınması önerisinin 10-15 yıl gibi orta vadeye yayılmasıru istedi. tş dünyasmın temsilcileri ise istikrar paketini olumlu bu- luyorlar. Devlet Bakanı Tansu Çiller ta- rafından açıklanan ekonomik istikrar paketinin akademik bir çalışmaya benzetilmesi, gözleri bilim adamlarına yöneltti. Ko- nuyla ilgili soruları yanıtlayan ekonomistlerin görüşleri şoyle: Prof. îzzettin önder: "Pakette yer alan ban tahminlerde iyim- serlik var. Bütçe açıklan, kamu açıklan, yüksek gelir gnıplanna yüklenilmeden kapatıİamaz. Anlaşılan bazı önlemler kâğıt Uzerinde kalacak türden. Yük- sek gelir gruplannın vergilendi- rilmesi yok. Yine düsük gelir gnıplanna yüklenilmiş, Salih Neftçi'nin, yüksek gelir gnıpla- nna bir defaya mahsus ek vergi Rona lircalı: He- Atalay Şahinog- İzzettin Önder: Taner Berksoy: defler uygun ve lu: Paket tutarlı. Önlemler kâğıt Programın ger- yerinde belir- Olumlu karşı- uzerinde çekleşmesi şansa lenmiş. lıyoruz. kalır. bağlı. uygulaması önerisini geüştirmek gerekir. Bence, bu ek vergi 10-15 yıl gibi orta vadeye yayılmalı. Belirli gruplar büyük rantlar el- de ettiler. Bunlann üzerine gidip vergilendirmeden sorun çözül- mez. Iç borçlar konusunda sa- mimi davranılmıyor. Konsoli- dasyon niyetleri de gizü tutulu- yor. Prof. Taner Berksoy: Paket ile ilgili genel izlenimim, kay- naklann zorlanması bakımın- dan yetersiz olduğudur. Iddialı bir büyüme ve enflasyon hedefi var. Bunun için ciddi kaynak transferi gerekli. Bütçede de bü-" yük kaynak transferi yok. Pake- tin harcamalan, yatınm harca- malannı özendirir bir hali var. Programın gerçeklesmesi şansa bağlı. Radikal bir paket değil. Yüzde 5.5 olarak gösterilen büyüme fazla. Yüzde 3.5-4 ora- nındaki bir büyüme daha ger- çekçi olurdu. Yıllık program gi- bi hazırlanmış, biraz pembe bir paket. Prof. Erol Manisalı: Açıkla- nan şey, 1992 bütçesine adapte edilmiş, radikal olmayan, yumu- şak öneriler paketi. Paket için, kâğıt Uzerinde uyum var denile- bilir. Ancak öngörülenlerin ger- çeklesmesi, kamu gelirlerinde artış sağlanmasma ve reel har- camalann azaltılmasına bağlı- dır. Türkiye'de vergi dışı kalrmş çok kesim var. Çok kesim vergi vermiyor. Bunlann vergilendiril- mesi gerekir. Ekonomik istikrar programı- na iş dünyasından gelen tepki- ler ise genel olarak olumlu: Rona Yırcalı (TOBB Baska- nı): Paketi inceletiyorum. Bize ulasan bilgilere göre hedeflerin uygun olduğunu ve iyi tespit edildiğini söylevebüirim. Biz hü- kümet programı ile de mutabık olduğumuzu açıklamıştık. Eko- nomi programı ile mutabıkız. AUIay Şahinoglu (ITO Baş- kuı): Program, gunlük kararla- ra itirazı ortadan kaldıracak. Genel olarak paketi müspet kar- şılıyoruz. Kendi içinde de tutarlı. Tahsin Karan (Vestel Şirket- ler Grnbn Başkanı): Paketin KlT'lere ait bölümlerinde biraz fazla detay var. Eğer inkerkit formülü uvgulanırsa bölünme- ler ve parçalanmalar meydana gelir. Bu formülün çalışabilece- ğine inanmıyorum. Fazla teo- rik, biraz da hayalcilik vaı\ Cevat Bingöier (Ankara Tica- ret Borsası Başkanı): Paketin başansı yeni kaynak yatınmına bağlı. Sunulan program, ekono- mideki hastaüklann saptanma- sı ve tedavi araçlannın ortaya konulması bakımından genel olarak tutarlı. Muhalefet partileri de koalis- yon hükümetinin ekonomi programına yönelik eleştirileri- ne başladılar. Ekonomik pake- te ilişkin ANAP'ın değerlendir- mesi Genel Başkan Mesut Yû- maz tarafından bugün açıklana- cak. Programın açıklanmasın- dan sonra HüsnU Doğan, Ek- rem Pakdemirli, Işın Çelebi ve Güneş Taner ile bir araya gelen Yılmaz, çalışmalanru dün de sürdürdü. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, paketin çok basit pan- suman tedbirler içerdiğini söyle- di. İş ve Işçi Bıdma Kurumu işgücüpazonnda "eş dost saltanatı"na son vermek için atakta 'Kartvizit saltanatı'yla savaş TURAN Y1LMAZ ANKARA — İşgücü pazarı, "kartvizit saltanatT'ndan kur- tarılmaya çalışılıyor. İş ve İşçi Bulma Kurumu, günün gerekle- rine göre yeniden yapılandırıla- rak, daha etkin bir konuma ge- tiriliyor. Kurum, "işgücü naza- nnı şeffaflaştırma"ya yönelik çalışmalara hız verdi. Hükümet, yayımladığı genelgelerle de "kartvizit" uygulamasmı orta- dan kaldırmaya çalışıyor. Resmi veriler, iş bulma konu- sundaki umutların, tş ve tşçi Bulma Kurumu'ndan çok, son yıllarda yayguı bir biçimde kul- lanılan "kartvizit" uygulaması- na bağlandığını gösteriyor. DPT verilen, kuruma her yıl or- talama 400-500 bin kişinin iş için başvuru yaptığını, bunlann da yaklaşık yansının işe yerleş- tirildiğini ortaya koyuyor. Çe- şitli kaynaklann, Türkiye'deki işsiz sayısının 5 milyonun uze- rinde olduğunu açıklamalarına karşın, kuruma kayıtlı işsiz ora- nı bu sayının yaklaşık beşte bi- ri düzeyini aşamadı. Kurum yetkilileri, bu tablo- Resmi veriler, iş bulma umutlarının, İş ve İşçi Bulma Kurumu'ndan çok, yaygın biçimde kullanılan 'kartvizit' uygulamasına bağlı olduğunu gösteriyor. Türkiye'deki işsiz sayısı 5 milyonun uzerinde olduğu halde kuruma kayıtlı işsiz bunun 5'te biri. na bağlıyorlar. özellikle seçim dönemlerinde yaygınlaşan bu uygulamanın, kuruma başvuru oranının düşmesine yol açtığını da belirten yetkililer, ortaya çı- kan bu tabloda, kurumun işle- yişinin günün gereksinimlerini karşılamakta zorluk çekmesinin de payı olduğunu belirtiyorlar. icii pazan lik, bilgisayar sistemi kuruldu. Ankara, tstanbul, Izmir, Ada- na ve Bursa'da kunılan bu sis- tem ileTürkiye'deki işgücü pa- zarının yaklaşık yüzde 60'ının bilgisayara geçirildiği bildirildi. Bunun, ülke genelinde yaygın- laştınlması çalışmalanmn da sürdüğü belirtildi. Alman Iş Ku- rumu ile olusturulan işbirliği Başlatüan yeni bir projeyle de gereksinime göre iş gücü yetiş- tirilmesi uygulamasına geçildi. Işverenlerden iş garantisi alına- rak iş gücü taleplerine uygun eleman yetiştirmek üzere kurs- lar açıldı. Bu uygulama ile bu- güne kadar özellikle turizm, tekstil, dokumacılık, cam el iş- çiliği ve baJjk ağı örme işçiliği gi- İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun işgücü pazanndaki etkinliğini arttırmak amacıyla bir dizi yeni- lik gündeme geldi. Bu konuda- yu, işe yerleştirmede ağırlık ka- ki ilk düzenleme ile "işgücü pa- zanan "kartvizit" uygulaması- zannı seffaflaştınnaya" yöne- çerçevesindede kurum calışan- bi iş alanlarında yaklaşık 20 bin lan ile verilen hizmetin kalitesi- kişinin işe yerleştirildiği bildiril- nin arttınlmasına çalışılıyor. Al- di. manya'da eğitilen 19 meslek da- nışmanı ile kurum bünyesinde iş başvurusunda bulunanlan mes- leğe yönlendirme merkezleri oluşturulmaya başlandı. Bu arada, hükümet de iş bul- ma konusunda "kartvizit" uy- gulamasım ortadan kaldırmaya yönelik adımlar atmaya başla- dı. Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Akın Gönen, Başba- kanhk'a yoğun bir biçimde iş başvurusu yapıldığını bildirdi. Gönen'in verdiği bilgiye göre, iş başvurusunda bulunanlar ara- sında, lise ve yüksekokul me- zunları önemli bir yer oluşturu- yor. tş dışında çeşitli istemleri de iceren yoğun başvurular ne- deniyle bir genelge yayımlayan Gönen, yerine getîrilemeyecek isteklerin, yasal gerekçeleri ile birlikte başvuru sahiplerine an- latılmasını istedi. Başvuru sa- hiplerinin güleryüzle karşılan- masını, kendilerine şefkat ve adaletle davranılmasını da iste- yen Gönen, genelgesinde şöyle dedi: "Kişisel çiKar, kredi ve para- ya taalluk eden konularda ve tahsislerde biiyük bir hassasiyet- le davranılacak, böyle taleplere aracılık edilmeyecek, nonnal jo/lardan kendiieıinin takibi öaerilecektir. Konu, yasa ve il- ke bazında ise (alimatım cerçe- vesinde hareket edilecektir. Devletin, hükümetin ve maka- tnın prestijini, güvenliğini, ina- nırlıgını, şeffaflıgını rencide edecek herhangi bir işlemden dikkaüe kaçınılacakür." TÜRKSATprojesi üe ilgiliyolsuzluk iddiası Aerospatialeşirketini tedirgin etti Fransa kulağınıTürkiye'ye dikti İlk Türk uydusu TÜRKSAT'la ilgili yolsuzluk iddiaları, ihaleyi kazanan Fransızları rahatsız etti. Fransız Aerospatiale şirketi, 'rüşyet veren firma' iddialarından tedirgin oluyor. TÜRKSAT hakkında fikir açıklamamn yasaklandığı Fransa'da uydunun yapılmasına devam ediliyor. TAYFUN GÖNÜLLÜ İlk Türk uydusu TÜRKSAT'- ın ihalesine ilişkin yolsuzluk id- diaJarı uydu projesini etkiledi. İhaleyi kazanan Fransız şirketi Aerospatiale, haklarmdaki 'rüş- vet veren firma' iddiasından ra- hatsızlık duyuyor. Ihalenin iptal edilebileceği yo- lundaki beklentiler de öteki uluslararası firmaJan harekete geçirdi. Türkiye'nin TÜRKSAT ile Orta Asya cumhuriyetlerine daha rahat ulasacak olması, İC yıl önce uydu yapımında başa- nsız bir deneyim geçiren Iran'ı harekete geçirdi. Fransız Aerospatiale ile yapı- lan "anahtar teslimi" anlaşma- suıa göre TÜRKSAT'm yapTiı na Cannes kentinde devam edi- liyor. Bütün birimleri tamamla- nan uydu için Fransız yetkililer. TürJriyc'den Droienin "durdurnl- masına" ilişkin resmi bir yazılı gelmediği sürece çaLşmalarj tüm hızıyia devam edileceğin belirttiler. "YokozJnk dosyalan" arasına TÜRKSAT projesinin girmesi ve olayın basın organlarında geni; yer bulması uluslararası Fırma- lan harekete geçirdi. Bu firma- lar, temsilcilikleri araahğıylî ihalenin yeniden açılması umu dunu taşıyarak yetkililerle gö- rüşmeler yaptılar. Avrupa'da da uzay ajanslan ve firmalann sor günlerde konuştuğu tek konı TÜRKSAT. Konuşma yasağı Aerospatiale'in Başkanı olan Fransız Ulaştırma Bakanı Paul Guiles ve diğer yetküilerin tali- matı üzerine TÜRKSAT hak- kında konuşmanın yasaklandı- ğı öğrenildi. Fransızlann, geliş- meleri nonnal karşıladıklan ve olaym idari bir tasarnıf olduğu- nu düşündükleri belirtildi. TÜRKSAT projesinde "rüş- vet" iddiasının Fransa'da büyük bir rahatsızlığa yol açtığı belir- tildi. Firmanm adının kötülen- mesinden tedirgin olduklanm belirten Fransızlar, kendi kamu- oylan önünde de "nişvet vermiş bir firma" imajırun doğmasının büyük sakmcalanna dikkat çe- kiyorlar. Fransa'mn, Türkiye Büyükelçiliği kanalıyla bu ko- nudaki endişelerini iletebileceği ve gelişmeler hakkında bilgi is- teyebileceği kaydedildi. PTT gibi Aerospatiale'in de bir devlet kurumu olduğu ve Ulaştirma Bakanı Paul Guiles'in bütün bu gelişmelere karşın TÜRKSAT Ue ilgili olumsuz söylentilerin yayümasına izin vermediği belirtiliyor. TÜRKSAT ihalesinin iptali halinde şu gelişmelerin yaşan- ması bekleniyor: Şimdiye kadar yapılan öde- me, henüz yapılmış işin karşüı- ğı değil. Bir uydu için belirlenen fınansmanın yüzde 50'si hazır- Iık, planlama ve dizayn aşama- sında harcamyor. Yüzlerce di- zayn, onlarca mühendis tarafın- dan denendikten sonra üretime gidiliyor. Saptanan finansmanın yüzde 25-30'luk bölümü ise elektronik malzeme alımı ve ure- timinde kullanılıyor. R İ V A Y E T M U H T E L I F Paket açıklandı. Hisse senedi olan kazanacak. Ne bulursanız alın. Durun! Ekonomik paket kısa ve uzun vadede borsayı nasıl etkileyecek? Alacağınız hisse senetleri hangileri? lleride kazandıracak hisseleri doğru seçtiniz mi? Sat- manız gereken hisse senetleri hangileri? Iniş çıkışlar portföyünüzü nasıl etkileyecek? Borsadaki son ge- lişmeleri daha akılcı değerlendirebilmek için Yapı Kredi Yatırım'a danışın. Gelecekte kazanç vaat eden hisse senedi listesini isteyin. Yatınm yapmadan önce Yapı Kredi Yatırım'dan bilgi alın. Paranın gerçek kaynağı bilgidir. Lideri izleyin. Hızla esen rüzgar, hızla düşer. Bu kadar kâr yeter. Temkinli olun. YAPI^CKREDi YATIRIM rapı Kradl Menkul Ocğerier MerkezJert Istotul: (1) 132 52 00 (15 hat) AnKara (4) 131 96 16-133 89 18 -132 07 70 Izmır (51) 19 63 43 -19 63 44 19 92 05 Adana (71) 18 20 02 (3 hat) HURŞIT GU1NEŞ KIT'ler, Ozelleştirme veSHP20 Ekim 1991 seçimlerinden sonra kurulan DYP-SHP koalisyon hükümeti büyük umutların doğmasına yol açtı ve dolayısıyla da geniş bir kamuoyu desteği aldı. Bu hü- kümetin gündeminde iki istikrar sorunu vardır. Bunlardan ilki siyasal istikrar, ikincisi de ekonomik istikrardır. Elbet- te bu iki istikrarsızlığın bağlantıları vardır, ama her iki is- tikrarsızlığın da temelinde yapısal nedenler yatmaktadır. Türkiye'de uzun yıllardır bir KİT sorunundan bahsedi- lir. KİT'ler gerek ekonomiye, gerekse kamu finansmanı- na çok ciddi bir yük getirmektedir. Aşırı istihdam ve eski teknolojilerle çalışan KİT'ler büyük açıklar vermekte ve sonucunda bu zararlar kamu finansmanına yük olmak- tadır. Bütçe açıkları Merkez Bankası'nı zorlamakta ve so- nuç olarak enflasyon kaçınılmaz olmaktadır. Kuşkusuz, enflasyonun tek nedeni verimsiz çalışan KİT'ler değildir. Öte yandan KİT'lerin özelleştirilmesi de bu haliyle bir çözüm değildir. Çünkü zarar eden, verim- siz, eski teknolojili ve aşırı istihdam içinde olan bir işlet- meyi devretmek kolay değildir. Kimse satın almak istemez veya haraç-mezat satın almak ister. Ayrıca hisse senetle- ri yoluyla, böylesi güdük bir sermaye piyasasında KİT'le- ri satmak, yani özelleştirmek, bir hayli zordur. Her yatı- rımcı büyük boyutlarda girdiği risk uzerinde kontrol sahi- bi olmak ister. Bu da böylesi bir yöntemle mümkün değil- dir. Bu nedenle, bu konuda gerekçi yaklaşım, KİT'lerin cid- di bir rehabilitasyona girmeleridır. Nıtekim, koalisyon or- taklarından olan SHP özellikle özelleştirme değil, özerk- leştirmeyi 20 Ekim seçimlerinden önce de çok sık vurgulamıştı. KİT'ler siyasal otoriteden özerk değildirler. Bu nedenle, aşırı istihdam doğmakta ve fiyatlarına baskı geldiğinden zarar vermektedirler. Öte yandan, siyasal oto- ritenin ekonomik gücü olan bütçeden pay aldıkları için ser- maye kullanımları verimsiz olmakta böylelikle hem emek, hem sermaye verimsizliği olan işletmeler haline gel- mektedir. Anavatan Partisi iktidarları döneminde özelleştirme gi- rişimleri başlatılmış, ancak pek başarılı olunamamıştır. O dönemde yukarıda Sorun, bir özelleştirme histerisi yaratmak değil, KİT'leri özerkleştirerek verimsiz özel girişimleri de rekabetçi bir kurumsal yapıya oturarak verimli hale zorlamaktır. özetlenen nedenlerle SHP özelleştirmeye karşı çıkmıştı. Yani pratik nedenler dola- yısıyla özelleştirme uygulamaları eleştiril- mişti. Ancak iktidariar bunu saptırarak bu karşı çıkmayı "ilke- sel" olarak yansıttı ve SHP zor durumlara girdi. Burada elbette SHP'nin de ku- surları var. SHP, KİT'ler ve özelleştirme ile ilgili görüşleri- ni net bir biçimde açıklayamamıştır. Oysa, sosyal demok- ratlann bu konudaki görüşleri çok nettir. Sosyal demokratların mülkiyet anlayışları çok açıktır. Olabildiği her yerde mülkiyet özel olmalıdır. Kamu mülki- yeti esas değil, istisnadır. Tasfiyesi de mümkünse gerçek- leştirilmelidir. Özetle, sosyal demokratlar özde özelleştir- meye karşı değildirler. Ancak özelleştirmeye karşı çıkılması gereken veya dev- letleştirmenin savunulabileceği alanjar da elbette var- dır. Bunlar stratejik sektörler, kamu yararlarının özel ya- rardan fazla olduğu, fakat özel yararın masrafları karşıla- madığı ekonomik alanlar veya araştırma-geliştirme ağır- lıklı yeni teknolojik alanlardır. Öte yandan zarar etmeyen, verimli çalışan birçok KİT vardır ve bunlann satılmasın- da hiçbir mahzur yoktur. KİT'lerin verimsiz çalışmaları ve zarar etmeleri temel olarak mülkiyet biçimine bağlanmaktadır. Bu yanlıştır Kârlı çalışan, verimli KİT'ler olduğu gibi birçok verimsiz özel sektör firması da vardır. Dolayısıyla Türk ekonomisinin ta- mamında bir "irrasyonel çalışan firmalar" sorunu vardır. Bu firmalar teknolojik değişimlere duyarsız olduğu kadar, uzun yıllar gümrük duvarları ardında belirli bir pıyasagü- cünü eline geçirip tüketiciyi dışlayan girışimlerdir. Piya- saların küçük ölçekte olması, bu firmalann ortalama ma- liyetlerini yükseltmekte ve fiyatlarını. yani enflasyonu, yu- karı doğru itmektedir. Böylece bir taraftan küçük ve orta ölçekli sanayilerin gelişmeleri engellenmekte, bir taraftan da enflasyona neden olunmaktadır. 1980 sonrası yaygınlaştırılan ekonomik söylem "serbest rekabet"tir. Ancak bu söylem yanlış aktarılmış ve "bazı kimselerin, her istediğini, istediği gibi yapması" anlatıl- mıştır. Oysa devlet, ekonomide çeşitli kurum ve kurallar oluşturarak piyasaların daha sağlıklı işlemesini sağlama- lıdır. Gelişmiş ülkelerde de böylesi bir yapı geçerlidir. Açıkçası, KİT'lerin ekonomiye verdiği zarar kadar olma- sa bile, hiç de çok gerisinde kalmayacak ölçüde "özel sek- tör KİT'lerinin" zararlarını vurgulamakta büyük yarar var. Bu nedenle sorun, bir özelleştirme histerisi yaratmak de- ğil, KİT'leri özerkleştirerek verimsiz özel girişimleri de re- kabetçi bir kurumsal yapıya oturtarak verimli hale zorla- maktır. Bu anlamlarda SHP'nin takındığı tavır çok nettir ve son derece olumludur. Doç. Dr. HURŞlT GÜNEŞ, Başbakanlık Başdanışmam ve Marmara universitesi öğretim Üyesi. TÜKETİCİ DAN1ŞMA SERVİSt Bekoye Aygaziçin de Arçelik'e başvuru Bundan 6 ay önce kurulan Tüketici Danışma Servisi'nde yaklaşık 17 bin kişiye hizmet verildi. Arçelik Genel Müdürü Ergun Önder, her türlü başvuruyu dikkate aldıklarım söyledi. Ekonomi Servisi — Arçelik tarafından bundan 6 ay önce kunılan Tüketici Danışma Ser- visi'ne ilginin yüksek olduğu ve bugüne kadar yaklaşık 17 bin tüketiciye hizmet verildiği be- lirtildi. Arçelik Genel Müdürü Ergun Önder, her türlü başvu- ruyu dikkate almayaçalıştıkla- rını vurgulayarak "Öyle ki bi- ze görme ve işitme özürlü bazı tiiketicilerimizden gelen olduk- ça özel talepleri bile çözümle- meye çalışıyonız. Bu (ür uvgu- lamalar, iiriin geliştirme açısın- dan da son derece yarariı" de- di. Tüketicilerin şikâyetlerine olduğu kadar isteklerine de ya- nıt veren servis, Arçelik ürün- lerinin yanı sıra Koç Grubu'na bağlı Beko, Aygaz, Demirdö- küm markalı ürünlerle ilgili başvurulan da değerlendiriyor. Ürün, satış ve iletişim konula- nnda uzman bir kadroyla hiz- met veren servis yetkilileri baş- vuruların her geçen gün arttı- ğını ve Arçelik'in halka açılma- sı ile ortaklara da hizmet ver- diklerini belirttiler. Tüketicilerden gelen şikâyet- leri karşılama oranının kısa za- manda yüzde 90'lara vardığını söyleyen Arçelik'in Genel Mü- dürü Ergün Önder, "Bu servis, tüketiciyle firma arasmda bir köprü görevi görmektedir. Bil- gisayar ağımız sayesinde başvu- rular en geç 20 gün içinde so- nuçlandınlmaktadır. Hemen çözümlenmesi gereken bazı olaylan ise anında yanıtlıyo- ruz" dedi. Pazar Araştırma Geliştirme ve Reklam Müdürü Can Çağ- daş ise departmanın sadece şi- kâyete yönelik olmadığım be- lirterek "Başvurular arasmda en yüksek oranı üriinlerimiz hakkında bilgi almak isteyen- ler oluşturuyor. Ürün ve servis- ten kaynaklanan şikâyet oranı ise sadece yüzde 16. En çok başvuru ise yeni üriinler hak- kında bilgi edimek isteyenler- den geliyor" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear