Catalog

19 EYLÜL 1991 HAB ÖzalBükreş'te'İhtilalin ortaya çıkardığı hür Romanya'yı ziyaret eden ilîc Türk cumhurbaşkanı olmayı şahsi bir imtiyaz telakki ediyorum" diyen Cumhurbaşkanı Özal, Türkiye'nin ve Türk milletinin Rumen halkının hürriyet ve demokrasi yolunda gerçekleştirdiği ihtilali takdirle karşıladığını ve hareketin ilk saatlerinden itibaren kendisiyle dayanışma içinde olduğunu söyledi. ANKARA / BÜKREŞ (Cum- huriyet) — Cumhurbaşkanı Tur- gnt özal, Romanya ile Çek ve Slovakya Federal Cumhuriyetle- ri'ni kapsayan beş günlük ziya- retinin ilk durağı olan Roman- ya'nın başkenti Bükreş'te, "th- tflaliM ortaya çıkardığı hör Ro- manya'yı ziyaret eden ilk Türk cmnharbaşkanı obnayı şahsi bir Imtiyaz telakki ediyorum," dedi. Esenboğa Havaalanı'nda TBMM Başkanı Kaya Erdem, Başbakan Mesut Yümaz ve di- ğer ilgilıler tarafından uğurla- nan Cumhurbaşkanı özal, dün Bükreş'in Otop>cni Havaalanı- nda Romanya Cumhurbaşkanı Ion Diescu tarafından askeri tö- renle karşılandı. öğleden sonra Vatan Şehitleri Anıü'yla Türk Şehitleri Anıtı'nı ziyaret eden Cumhurbaşkanı özal kendisine tahsis edilen devlet konukevi Vi- la Lac-l'de Cumhurbaşkanı Ili- escu'yla iki saat süren bir görüş- me yapü. Daha önce de Roman- ya Başbâkanı Petre Roman'ı ka- bul etti. Iliescu-özal görüşme- sinde mevcut ekonomik ilişküe- rin geliştirilmesi, turizm ve benzeri alanlarda yeni yatırım- lara yönelinmesi konusunda gö- rüş ahşverişinde bulunuldu. Da- ha sonra heyetler arasında gö- rüşmeler yapıldı. Romanya Cumhurbaşkanı Ili- escu dün gece de özal onuruna bir yemek verdi. Yemekte Cum- hurbaşkam özal, Türkiye'nin ve Türk milletinin Rumen halkının hürriyet ve demokrasi yolunda gerçekleştirdiği ihtilah takdirle karşıladığını ve hareketin ilk sa- atlerinden itibaren kendisiyle dayanışma içinde olduğunu söy- ' özal, "ttatilalin ortaya çı- kardığı hur Romanya'yı ziyaret eden ilk Türk cumhurbaşkanı olmayı şahsi bir imtiyaz telakki ediyorum" dedi. Romanya'daki ihtilalin sadece Rumen halkını hürriyete kavuşturmakla kalma- dığını, Türk-Rıımen ilişkilerinin geliştirilmesi için uygun şartlar ortaya çıkardığını kaydeden özal, "Türk-Rumen ilişkilerinin halklanmızın knrylıHı yaranna geliştirilmesi, ortak bir cograf- yayı ve tarihi bir mirası paylaşan ulkekrimizin menfaatine oldu- gu kadar, bölgemizin istikran açısmdan da önem taşımak- tadır" diye konuştu. özal, Türk işadamlannın Ro- manya'ya yatırım yapmalannın teşvik edildiğinı, 35O*den fazla Turk-Rumen karma firması ku- rulmasını da olumlu bir gelişme olarak gördüklerini söyledi. Konuşmasında Karadeniz Ekonomik Işbirliği Projesi'ne de deginen Özal, Karadeniz'in ba- nş, istikrar ve refah denizi hali- ne getirilmesi için günumuz ko- şullanna uygun bir işbirliği mo- delinin benimsenmesi gerektiği- ni söyledi. Doğu Avrupa ülkeleri ve SSCB'deki gelişmelere de deği- nen özal, tarihi bir dönemeçte bulunan bu ülkelerde olaylann, hukukun üstünlüğü ve insarı haklanna dayanan çoğulcu de- mokrasi çizgisinde gelişeceğin- den emin olduğunu beürtti. özal, "Bu yolda mesafe kay- detmiş oian Dogu Avrupa ölke- lerinin çognlcu demokrasi ve serbest piyasa ekonomisi hedef- leri dogrultusunda kararlılıkla ilerlemeleri, yeni Avrnpa'nın oluşumuna kuşkusuz büyiik bir katkı teşkil edecektir" dedi. özal, Yugoslavya'daki gelişme- lerden üzüntü duyduğunu ve olaylan endiseyle izlediğini be- lirtti. özal, yann Romanya'daki te- maslannı tamamlayarak Çek ve Slovakya Cumhuriyetleri'nin başkenti Prag'a geçecek, pazar akşamı da yurda dönecek. CUMHURÎYET/3 Özal'ın Romanya ve Slovak cumhuriyetlerini kapsayan gezisi dun başladı. Özal'ı Bükreş'te Cumhurbaşkanı Iliescu karştladı. Doğramacı: Oğrenci yönetime katılmalı Ihsan Doğramacı: "YÖK'ü değiştirecek kararnameden haberim yok. Görevimin başındayım." TUNCAY ÖZKAN ANKARA — YÖK Başkanı Prof. Dr. thsan Doğramacı, "YÖK'iı degistirecek kararna- meden haberdar değilim. Go- revünin başındayım, Bilkent'e de gitmijorum. Bu çalışmalan bakanlık yunıtuyormuş, gaze- tekrden ögrendim" dedi. Doğ- ramacı, universitelerde gençlerin yönetime katüması gerektiğini söyledi. thsan Doğramacı, Cumhuri- yet'in sorusu uzerine, YÖK'ün kaldınlmasına ilişkin hükumet çalışmalarından haberdar ol- madığını söyledi. Doğramacı, "Bunlar bizim dışımudaki şey- ler. Hükümettaaâriıyor.Gaze- teler yazıyor, biz oknynp ögreniyoruz" dedi. YÖK Baş- kanı, Milii Eğitim Bakanı Av- ni Akyol'un hazırladığı belirtilen kararnameyle ilgili şu görüşleri savundu: "Bize bir şey sorulmadıgı için, biz de bu konuda detaylı bir bilgiye sahip degiliz. De- mokratik bir mekanizma işli- yor. Siyasi otorite hazuiar, biz bnna uyaru. Sanmayın ki ben bir şey sakhyorum. Bildiklerim bn kadar. Gazetelerden okuyo- YÖK Başkanı, öğrencilerin dernekler dışındaki etkinlikle- re üniversite içinde katılmasını da desteklediklerini belirterek şunları anlattı: "Ögrendler, dernek faaHyet- lerine kaülmasuı diyonız. Çün- kü dernek olunca polis geiiyor, denetim yapıyor, farklı şeyler oluyor. Üniversite içinde bunu istemiyoruz. Ancak, ögrencile- rin, faaiiyetlerin tamaımna ka- blmalannı istiyornz. Hatta ögrencikr, bu organlan aracı- ugıyla yönetime de kaülmah- lar. Ama bunlar, öyle paralı ögreocüerin kulöpleri olmama- h. En az ögrencfleruı yansını içinde banndıran şeyler olma- lı. Alutee kca " EĞtTİMİN BÖYLESt — Burası Adana Borsa Lisesfntn bir smıfı. En çok 40 ögrencinin bnlunması gereken sınıflartn çogunda 120 oğrenci bulunuyor. Yana oturarak yansı ayakta ders dinliyor. Fotografta gonildügu gibi ayakta duracak yer de yok... (Fotograf: t'FUK TEKİN) Ayakta bile yer yokUFUKTEKİN ADANA — ilk ve orta dereceli okullar- da başlayan eğitim-öğretimde bu yıl da sorunlar birer birer su yüzüne çıkmaya başladı. Özellikle büyük kentlerde çok ciddi trafik sorunu yaşanırken baa okullar öğ- retmensizlik nedeniyle "ders başı" yap- madı. Yıllann birikimi olan Mflli Eğitim'deki sorunlardan şu gunlerde öne çıkanı ise okullarda kapasitelerinin çok üzerinde oğrenci bulunması OzellıkleAdana kent merkezinde bulunan birçok okulda, milli eğitim kanununda öngörülenin üç katı öğrencinin tek bir sınıfta ders görmesi sorunun ulaştığı boyutları açığa çıkan- yor. Borsa Lisesi'ndeki yetkililer,"»yakta ögretim-egitiın"le ilgili olarak herhangi bir açıklama getirmiyorlar. Ancak söy- lediklerıne göre hâlâ oğrenci kaydı için gelen velilerin bulunduğunu söylüyorlar. Seyhan Milli Eğitim Mudürü Muhsin Yılmazgfl, Borsa Lisesi'nde yaşanan so- runun sadece o okulla sınırlı olmadığı- na dikkat çekerek şunlan söylüyor: "Sorunun birden bire büyumesi şart- sız kurnl hakkınm verilmesine bağh ola- rak ögrenci sayısudald patlamadır. Sa- dece Borsa'da degü Pwaj, laz lisesi, Ana- fartalar, 19 Mayıs, Fatih Ticaret ve di- ğer birçok lise ve ortaoknlumuzda ayak- ta eğitim yapnrmak zorunda kaldık. Ük olarak vapacagımız şey, aşm yükiı olan okullann ögrencilerini yuku biraz daha az olan okullara aktarmak ve eşiüik saf- lamak. Ancak kesin çozum devletin ye- tişemedigi bn soruna uiusun sabip çık- masıdır, başka yolu yok." Normal koşullarda ve yasa gereği en çok 40 öğrencinin bulunması gereken bir sınıfta 120, hatta 130 öğrencinin aynı an- da ders görmesi uzerine liselerin çoğun- da ders yapılamıyor. öğretmenlerin de yükün eşit şekilde paylaşıhnasına kadar derse gelmeyen öğrendleri "yok" yazma- dığı bildiriliyor. Bu arada 40 ya da 50 öğrenciyle ders başı yapan okulların yöneticilerinin de başka okullardan kaydınlacak öğrenci- ler için 500 bin liradan başlayıp 1 mil- yon liraya kadar "kayıt parası" istedik- leri öğrenildi. Görüşünü aldığımız bir okul müdflrü, paralı kayıt zorlamasınj kendilerinin de istemediğini ancak aşın kayıtlan önleme- ye yönelik olduğunu belirterek, "Ashn- da kesin çozum okul ve sınıf sayısının ar- tmlması. Bu da çok bu> uk rakamlan ge- rektiriyor. Bunun saglanması için yapıl- raası gereken, okullann kayıt parası ya da bagış alması yerine devletin dunımu kotıi olanlann dışındaki berkesten gücü- ne göre hatta 5-10 railyon liralan alma- sıdır. Bu işi de merkezi olarak yaparsak suiistimaller, yolsuzluk iddialan son bulnr" dedi. 'DAN HABERLER ORHAN PAMUK BEYAZ KALE BEYAZ KALE, Avrupa ve Amerika'da olağanüstü ilgi ve heyecanla karşılandı. "Doğuda yeni bir yüdız yükseldi, bir Türk yazan Orhan Pamuk..." New York Tima Book Revieuı "Ustaca kurubnuş paradokslarla örülû, hayranlık uvandıran za- rif bir postmodern hikâye." Publishen Weekly •Orhan Pamuk binnci sıruf bir hikâyecL Günümüzün en ilginç yazarlanndan biri... Şaşırtıa bir başan. (London) Tfrnes Litterary Supplement. "Doğu ve Batı uzerine ustaca inceliklerle işlenmiş şık verarif,fel- sefi ve tarihi bir düşünme." The Indepaıdent (Londra) 'Başka hiçbir şeye indirgenemeyecek kadar tuhafve degişik." CityLimites (Londra) "Keyifle okunan enteüektüel bir oyun... Rüya kadar güzel bir do- ğu masaİL.. BüvüleyicL.." Sudeutsche Zeıtung (Münih) "Edebiyattaki en bzgün köle-efendi hikâyelerinden biri' FrankfUrter Allganane (Frankfurt) "Şaşırtmacalar ve imalarla örülû, virtiöz ustaugıyU anlatümış bir masal." Nue Zûrcher Zeüung (Zflrih) ORHAN PAMUK'UN ÖBÜR KİTAPLARI KARAKİTAP(12.basun,pkryor) 32.000 lira SESSİZ EV (6. basım) 25.000 lira CEVDET BEY VE OĞULLARI (5. basım) . . . . 42.000 lira CAN YAYINLARI/ Babıâlı Cad. No. 19/2, 34410 Cafctkıjtlu, ktanbul Roma dönemine ait 44 altın sikke, 11 koku şişesi, 5 küp Tarihi es£r operasyonu tstanbul Emniyet Müdurlüğu Mali Şube ekiplerinin ele geçirdiği tarihi eserler yurtdışmda satılmak üzere, Mehmet Turmuş tarafından Şanlıurfa'dan fstanbul'a getirildi. Mehmet Turmuş'la birlikte kardeşi Hasan Turmuş ve Kapalıçarşı'da eşya alım satımı yapan Murat Halim Soydal gözaltına altndı. tstanbul Haber Servisi — Bir ihban değerlendiren Istanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şu- be ekipleri, Roma dönemine ait 44 adet altın sikke, 11 adet ko- ku şişesi ile l ö 2 bin yıhna ait 5 adet pişmiş topraktan yapıl- ma işlemeli küp ele geçirdiler. Mali şube yetkil'leri, ele ge- çirilen tarihi eserlerin, yurtdı- şına satılmak üzere olduğunu belirttiler. Istanbul Emniyeti Mali Şu- be Müdürlüğü 'nden yapılan açıklamaya göre bir ihbarı de- ğerlendiren ekipler, Kadıköy Belediyesi'nde zabıta memuru olarak calıştığı belirlenen Meh- met Turmuş'un, Şanlıurfa'dan altın sikke satın alarak lstan- bul'a getirdiğini saptadı. Ev adresinde pusu kuran ekipler. Tarihi eser operasyonunda yakalanan Mehmet Turmuş, Hasan Turmuş ve Murat Halim Soydal Mehmet Turmuş'u eve girdiği sırada yakaladılar. Turmuş'un evinde yapılan aramada, Roma dönemine ait olduğu belirlenen ve tanesi 7 gram gelen 44 adet altın sikke, yine aynı döneme ait 11 adet koku şişesi ile l ö 2 bin yıhna ait, pişmiş topraktan yapılma ve bitkisel boyalarla süslenmiş 5 adet küp buldular. Soruştunnayı derinleştiren mali şube ekipleri, Mehmet Tur- muş'la Şanlıurfa'ya giden ve satın alınacak tarihi eserlerle il- güi olarak eksperlik yapüğı be- lirlenen, Beyazıt Bakırcılar Çarşısı'nda turistik eşya satıcısı Murat HaHm Soydal'ı da yaka- ladılar. Ekipler, sikkelerin alı- mı için banka aracıhğıyla Şan- lıurfa'ya para gönderdiğini be- lirledikleri, Kapalıçarşı'da tu- ristik eşya alım-satımı yapan, Mehmet Turmuş'un kardeşi Hasan Turmuş'u da aynı gun- yakalayarak gözaltına aldılar. Yetkıliler, ele geçirilen altın sikkelerin tanesinin 2 milyon 250 bin liradan satın alındığını ve 4 milyon liraya satmak üze- re yurtdışında pazar aradıkla- nnın anlaşıldığını söylediler Özal'dan ANAP'a: Konuşurum^ kimse karışamazBÜKREŞ (Cambariyet) — Cumhurbaşkanı Turgut özal, "Konuşmuyorum, ancak bana sataşoiarsa konuşunun. Benim konnşmama zaten kimse kan- samaz" dedi. özal, Sabah ga- zetesinde yayımlanan "Şukran mektubunun altında TRT Ge- nd Müdürlüğü hevesi yatryor" dedi. Cumhurbaşkanı özal, Ro- manya'ya giderken uçakta ga- zetecilerle sohbet etti. özal, ABD'mn eski Ankara Büyü- kelcisi Hupe'a gönderildiği sa- vunulan mektupla ilgili habe- rin, "eski soku yazariann id- dialannı kanıtiamak üzere hazuiandıguu" behrterek şöy- lededi: "Mektup diye bir olay yok. Oisa ben bilirim. Bu eski baa soktı yazariann iddialannı ka- nıtlamak üzere yazdmış. Tercü- meyi yaparken de aynı şeyteri yazmamış. Ben 1983 yılında te- davi için ABD'ye gittigimde baa solcu yazarlar, Amerikan yönetkrileri ile konuştugumH sdylemisti. Ben hiçbir ABD yö- •eücisi ile göriısmedim." Bir soru uzerine secim tah- mini yapmayacafanı belirten Cumhurbaşkanı Ozal, koalis- yonlara kesinlikle karşı olduğu- nu söyledi. özal, "Ama seçim enteresan sürprizlerle dolu ola- cak. Benim gördügüm, iki gö- ruş etrafında dönecek. Biri 1980 öncesi, digeri 1980 sonra- sını temsil eden partiler var. Onların arasında geçecege benziyor" dedi. Siyasi partilerin secim kam- panyalannı kendisi üzerinde yoğunlaştırmalan halınde hata yapmış olacaklannı kaydeden özal, bazı ANAP'lı yöneticile- rin konuşmalan ile ilgili eleşti- riler yaptıklarını hatırlatan bir gazetecıye de "ANAP'lı arka- daşlar benim konuşmadıgımı bildikleri halde bunu söyluyor- larsa, kasıtlı soyluyorlardır. Ben zaten konuşmuyorum. Ancak bana sataşıriarsa konu- şurum. Benim konoşmama za- ten kimse kanşamaz. Benim konuşmam bir partiye oy iste- me degü, vatandaslanma bfldi- ğim gerçekleri anlatmak icap ettigi içindir" dedi. Ozal, seçim sonrasında hü- kümet kuruhnadan önce Cum- hurbaşkanı'm Çankaya'dan düşürmek için Demirel'in bir formülü bulunduğuna ilişkin bir soru uzerine de "Hüküme- ti kurmadan iktidara nasıl ge- lecekmiş? Aç tavuk kendini da* n ambannda görünnöş" yanı- tım verdi. Bir gazetecinin, SHP tara- fından kurulan özel TV ile U- güi sorusu uzerine de özal, "Şimdi sormak lazım. Şimdi kendisi korsanhk yapmıyor mu? Star l'e korsan dedikr. Şimdi ya vazgeçecek ya da biz yanhş yaptık diyecek. Bunlarm akıllan çok sonra geiiyor. Bi- raz jeton geç döşüyor" yanıtı- nı verdi. özal, Kıbns ve dörtlü zirve konusunda hiçbir soruyu yanıt- lamadı. Kürtlere insani yardı- mın yapılacağını söyleyen özal, Türkiye'nin cevresindeki ülkelerden çok daha iyi durum- da olduğunu bildirdi. Yunanistan'la karşılaşürma Cumhurbaşkanı Özal, Dün- ya Bankası verilerine göre Yu- nanistan ve Türkiye arasında 1969 ve 1980 yıllan arasını kap- sayan bir mukayese yaptığım behrterek "Sanayi mallan ih- racatına göre 1980 yıhna kadar olan dönemde Yunanistan çok ileride. 1982'de onu yakalıyo- ruz, 1990'da ise üiracatımız üç misUne yakın. Bu iki tablonun yan yana gelmesi yaptıklanmızı çok güzel yansıtıyor. 10-11 se- ne geride iken nasıl oluyor da 20 sene ilerı gidebüiyoruz? Bu- nun için tabii Ailah'ın yardımı ve biraz da bizim gayretimiz diyeceğiz" dedi. Doğu ve G. doğu'da çatışma 8 PKKTı ölü ele geçtiHaber Merkezi — Güvenhk güçlerinin Guneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde surdür- dükleri operasyonlar sırasında çıkan çatışmalarda 8 terörist ölü olarak ele geçirildi, 7 terö- rist de yakalandı. Mardin'de PKK'ya destek sağladıklan iddia edilen 15 ki- şi mahkeme tarafından tutuk- landı. Bu arada Bingöl yakın- lannda kaçırılan 5 turistin bu- lunması için başlatılan operas- yonlar dün de sonuçsuz kaldı. Olağanustu Hal Bölge Vali- liği'nden yapılan açıklamaya göre önceki gece Tunceli'nin Hozat ilçesine bağlı Altınova köyüne girmek isteyen terörist- lerle geçici köy koruculan ara- sında çatışma çıktı. Köye gire- meyeceklerini anlayan militan- lar daha sonra kaçtılar. Çatış- manın ardından yapılan arazi taramasuıda iki teröristin cesedi buhındu. Tunceli merkeze bağh Demirkapı köyü bölgesinde de güvenlik güçleriyle çatışmaya giren iki terörist öldurüldü. Mardin'in Kızıltepe ilçesi sı- nır kesimi ile Bingöl' un dağlık bölgesinde güvenlik güçleriyle Çatışmaya giren teröristlerden ikisi ölü olarak ele geçirildi. Siirt'in Pervari, Mardin mer- kez ve Hakkâri'nin Şemdinh il- çelerinde gercekleştirilen ope- rasyonlarda da 7 militan ya- kalandı. Bölge Valiliği yasadışı örgu- te yardım ve yatakhk ettikleri ve örgüte lojistik destek sağladık- lan saptanan 15 kişinin de Mar- din'de çıkanldıkları mahkeme tarafından tutuklandığım açık- ladı. Ibristlerden haber yok Ergün Aksoy'un haberine göre 21 gün önce Bingöl yakın- lannda kaçınlan turistlerin bu- lunması için başlatılan çalışma- lardan dün de sonuç alınama- dı. lüristlerin kaçırümasından bu yana Bingöl'deki bir otelde bekleyen gazetecüer de polis ta- rafından gözetime alındılar. Otelde bekleyen iki polis gaze- tecilerin her hareketini izliyor. Gazetecilerin gözetim altında tutulduğunu doğrulayan bir yetkili, "Geldigimzden beri ne- fes alışınm bile izliyonız. Çün- kn turistlerin kaçırüması pro- pagandaya yönelik. Bu neden- le PKKIüann baglanü kurabi- lecekleri kişiler de sizsinlz" di- ye konuştu. PKK tarafından beş gün ön- ce Kars merkeze bağh Küçük- yusuf köyünden kaçınlan 10 köyluden 2'sinin kacarak gü- venhk güçlerine bilgi vermesi uzerine PKK'lı teröristler Beş- yol köyunde kıstınldılar. Çıkan çatışmada iki PKK'b ölürken bir köylü hayaünı yiordi, bir ki- şi de yaralandı. Bir PKK'h da yarah ele geçirildi. fran'la,PKK'ya karşı işbirliği \ ANKARA (Cumhuriyet Bö- rosu) — Türkiye ile lran, PKK'mn sınır bölgesinde yü- rüttuğü eylemlere karşı işbirli- ği yapacak. Guneydoğu Ana- dolu'da eylemlerini sürdüren PKK militanlarının bir bölü- münün, lran smınndan Türki- ye'ye girdiğinin belirlenmesi uzerine Ankara ile Tahran ara- sında yürütülen yoğun diplo- masi, bu konularda çahşacak ortak bir komisyon kurulması karanyla sonuçlandı. Dışişleri Bakanüğı Sözcü Ve- kili Ferhat Ataman, Türkiye ile lran'ın "Çeşitli alanlardaki yetkflilerinden" oluşacak bu komisyonun "En kısa zaman- da toplanmasım istediklerini" açıkladı. Haftalık basın toplan- tısında PKK eylemleri konu- sunda İran'la yürütülen temas- lara ilişkin bilgi veren Ataman, Türkiye'nin ortaya attığı 'ortak komisyon' önerisinin, lran yö- netimi tarafından kabul edildi- ğini duyurdu. Komisyonun olu- şumu hakkında aynntılı bilgi vermeyen Ataman, "Komisyon- da askerler yer atacak mı" so- rusunu "Çeşitli unsnriar bura- da görev yapacaktır" dedi. PKK militanlannın son haf-. talardaki eylemleri, ilk olarak 12 eylülde Ankara'da Iranh yet- küilerle ele alındı. Dışişleri Ba- kanhğı Müsteşan Büyükelçi özdem Sanoerk tarafından ba- kanhğa çağnlan lran'ın Anka- ra Büyükelçisi Mnhammed Re- za Bagberi'ye "PKK militanla- nnın Iran'a kaçbgmın beBrien- digi bildirildi ve bn müitanla- nn yakalanarak Türkiye'ye verilmesi" istendi. lran Büyü- kelçisi'nin bu görüşmede, "Hfi- knmetlerinin PKK'yı destekle- medigi ve bu alanda Türklyei yle her türlu işbirligine haztf oldugu" mesajını ilettiği öğre- nildi.