Catalog

İ FYLÜL 1991**** KADIKÖY Sokağımız karanlık • Acıbadem Faikbey Sokak'ın sorunları belediyenin ilgisi ile azalıyor, bu sokağı Koşuyolu'na bağlayan yol bir süre önce çok kötü darumda idi. Belediyenin ilgisi Ue yolumuzun bozuk bölümü yeniden yapddı, şimdi sayın yetkililerden bizı karanlıktan kurtarmasını bekliyoruz, özellikle hava karardıktan sonra bu sokaktan geçmek cesaret ister. Müzik şöleni • tstanbul Haber Servisi — Gaziosmanpaşa Belediyesi'nin düzenlediği "Kültür ve Müzik Şöleni" dün başladı. Yaklaşık S bin kişinin izlediği ilk günkü etkinliklerde ilk konseri Edip Akbayram verdi. Sanatçı, ücretsiz halk konserinde Gaziosmanpaşalılardan yoğun ilgi gördü. DENİZ HARP OKULU Teğmenlerin yet günü Deniz Harp Okulu'ndan 218. dönemde mezun olan 2'si Pakistanlı 198 teğmene diplomaları törenle verildi. İSTANBUL (AA) — Deniz Harp Okulu 218. dönem mezun- larının diploma, kıhç kuşanma ve sancak devir teslim töreni, Cumhurbaşkanı lürgut özal'ın da katılımıyla yapıldı. Cumhurbaşkanı Özal, tören- de yaptığı konuşmada, denizci- liğin, bütün silahlı kuvvetlerde olduğu gibi daha modern, daha yeni ve ileri teknolojileri gerek- tirdiğini söyledi. Okul Komutanı Tuğamiral Aydın Canel de konuşmasında, başdöndürücü hızla gelişen tek- noiojiyi takip edebüecek, 2000*11 yıllann modern savaş silahları- nı kullanabilecek teğmenler ye- tiştirdiklerini ve mezun teğmen- lerin üstlenecekleri her türlü gö- revi başaracaklarına inancının tam olduğunu söyledi. Tlızla'daki Deniz Harp Oku- lu'nda yapılan törende daha sonra, 2'si Pakistanlı 198 teğ- men, diploma alarak kılıç ku- şandılar. Okul birincisi Erkan Akyüz'e diploması, Cumhurbaşkanı Özal tarafından verildi. özal, teğmen Akyüz'e başansından dolayı bir bilgisayar hediye etti. Dereceye giren öteki teğmen- lere diploma ve hediyeleri, töre- ne katılan TBMM Başkanı Ka- ya Erdem, Başbakan Mesut Yıl- maz, Genelkurmay Başkanı Or- general Doğan Güreş, Milli Sa- vunma Bakanı Barlas Doğu, Dı- şişleri Bakanı Safa Giray, Içişleri Bakanı Sabahattin Çakmakoğ- lu ve kuvvet komutanları tara- fından verildi. Tören, sancak devir teslimiy- le sona erdi. KENTYAŞAM 'Bay Vizon Show" Erkek manken yanşması 25. Vizon Show yanşmasında bu yıl ilk kez erkek mankenler yarışması düzenlendi. tstanbol Haber Servisi — Swissotel Balo Salonu'nda ekim ayında yapılacak olan 25. Vizon Show çerçevesin- de bu yıl ilk kez bir 'erkek manken' yanşması düzenle- niyor. Adaylar arasından se- çilecek 18 finalist tlhan Şe- riFin koleksiyonlannı suna- caklar. 25. Vizon Show'u izleme- ye gelen konuklar oy pusu- lalarına beğendikleri man- kenin adını işaretleyerek yet- kililere teslim edecekler. Son Vizon Show seansında fina- listler son kez podyuma cı- kacak ve "Bay Vizon Show" seçilecek. Swissotel Balo Salonu- nda yapılacak olan gösteri- lerde aynca Vizon Show, 25. yılı nedeniyle "Gümüş Kutlaması" düzenleyecek. CUMHURİYET/17 Bir haftadır sokakta bekleyen 500 tekstil işçisi açlık grevİDe başladı. Seguraişçisi açlık grevindeİş-Sendika Servisi — Bir haf- tadan bu yana sokakta bekleyen Segura Tekstil'in 500 işçisi aç- lık grevine başladı. Sendikal örgütlenme nedeni ile 4 arkadaşlarının işten çıka- nlması üzerine, geçen hafta ba- şında işbaşı yapmama eylemi gerçekleştiren işçiler, "Çıkanlan dört arkadaşlarının işe alınma- s, sendikal faaliyet nedeni Ue çı- kartmalann durdurulması ve is- çilerin sağlık taramasından ge- çirilmesi" isteminde bulunmuş- lar dı. tşveren önce işçilerin bu is- temlerine olumlu yanıt vermij, ancak Koreli ortaklardan bir ya- nıt alana kadar işletme hakkın- da bir karar veremeyeceklerini bildirerek sözünden dönmüştü. Fabrika öniinde de toplana- mayan ve uyesi olduklan, top- lu pazarlık yetkisini kazandır- mak için direndikleri Teksif Sendikası yönetiminden de ilgi görmediklerini vurgulayan işçi- ler, bu kez sırası Ue Sosyalist Parti ve Halkın Emek Partisi bi- nalannda barınarak açlık grevi eylemi başlattılar. Segura Tekstil'in işveren yet- kilileri ise işçilere ücretsiz izin vererek kapattıkları fabrikanın üretime açılıp açılmayacağı ko- nusunda herhangi bir bilgi ve- remeyeceklerini, yabancı ortak- lannın karannı beklediklerini duyurdular. EREKLÎ TELEFONLAR • Fıllt ktfat: 055 • ltfahn:ooo • Jaatma: 056 • Zakıt» MMirltti: 527 57 00 H 172 13 73 -74-75 ve 088 • hldanza: 068 • SJtİUK: Hmr«cll:077 t Tıp: 588 48 00 534 00 00 (100 hat) 340 01 00 £•1 RW: 131 22 09 Talntaı kkpriaK 152 43 00 S» f l l | i : 588 44 00 SSK 0kmt4m. 121 77 77 SSK UHtşt: 358 67 60 TraflkS*tlM.: 176 24 14 (ist). 356 04 85-86 (Kadıkfiy) •«•• Tnflfc 377 22 07 (E-5), 356 04 86 (Şehinçi), 314 36 (B.Çekmece) • THY: k r 573 13 31, : 574 73 00 (25 hat), 574 73 00, 574 82 00 (45hat) • DDT: fttad tmtmn 527 00 50, n.Hf OmışmK 336 20 63 H.Paşa Saataal 348 80 20 $«Hr HMan: 526 40 20. 144 42 33. Tttei (teaato): 145 53 66. HABERLERIN DEVAMI Koalisyonu Düşünmek... (Baftarafı 1. Sayfada) için seçim kampanyasının nasıl bir seyir iz- leyeceğini beklemek gerekiyor. Ama bu durum koalisyona ilişkin sesli dü- şünmeyi de herhalde engellernez. 20 Ekim sonrasında milletvekiüerinin partiler arasın- da nasıl dağılacağından bağımsız olarak, ör- neğin şu noktalara dikkat çekilebilir: (1) ANAP-DYP koalisyonu mümkün mü? ANAP açısından bu sorunun yanıtı evet- tir. Başbakan Yılmaz, daha şimdiden parti- sinin DYP ile koalisyon yapabileceğini, üs- telik bir seçim öncesinde, parti içinden eleş- tirileri de göze alarak açıklamış bulunuyor. Sayın Yılmaz, böyie bir koalisyonla zaman içinde DYP'yi eritebileceğini ve merkez sağ oyların tek partide toplanacağını düşünüyor. Aynı soaınun DYP açısından yanıtının evet olabileceğini ise sanmıyoruz. Neden? Son dört yıldır Doğru Yol lideri Demirel'in ANAP'a karşı izlemiş olduğu muhalefet po- litikası şuna dayanır: • Özal'ı cumhurbaşkanlığından indirmek; • Ve ANAP iktidarından hesap sormak... Doğru Yol'un bu iki hedefi içiçedir. O yüz- den, ANAP'la koalisyona gitmek, DYP açı- sından bugüne dek izlenmiş olan muhalefet politikasınm inkârı anlamına gelir. Peki, Sayın Demirel "dün dündür, bugün bugündür" diyebilir mi? Demeyeceğini açıkladı. Ayrıca, bizim edindiğimiz izlenim de DYP liderinin ANAP'la bir koalisyona yanaşma- yacağı yolundadır. (2) SHP-DYP koalisyonu olabilir mi? Buna olumlu yanıt vermek mümkün. Bir seçim öncesinde haklı olarak açıklamasalar da, her iki partinin böyle bir koalisyona ya- naşabileceklerini düşünüyoruz. Neden? Her şeyden önce SHP ile DYP'nin muha- lefet politikaları bir noktada çakışıyor: Özal'ı Çankaya'dan indirmek ve hesap sormak... Eğer 20 Ekim sonrasında sandalye dağı- lımı uygun düserse, SHP ve DYP liderleri yu- karıdaki hedefe varabilmek için bir koalisyon oluşturabilirler. Doğru Yol açısından böyle bir koalisyon hükümetinin çerçevesi ne olabilir? Geçen- lerde üst düzey bir parti yetkilisi şöyle dedi bize: "özal'ı cumhurbaşkanlığından indirmek ve seçim sistemini değiştirarek an kısa zaman- da yeniden seçime gitmek..." Nasıl bir seçim sistemi sorusu ise akla in- giltere'dekine benzer "dar bölge ve çoğunluk" sistemini getiriyor. DYP'nin böyle bir koalisyondan neyi amaçladığı da çok açık: Demirel'in yeniden iktidar olabileceğini kit- lelere gösterdikten sonra Özal'ı Çankaya'- dan indirmek ve yeniden halk oyuna başvu- rup ANAP'ı sıfırlamak, yani merkez sağ oy- ları Doğru Yol'da toplamak... Peki, bir SHP-DYP koaJisyonu daha genis bir çerçevede kurulamaz mı? Yeni bir ana- yasayla birlikte rejimi tümüyie demokratik bir raya oturtacak ve örneğin bu arada enflas- yonu makul bir düzeye indirecek daha uzun vadeli bir koalisyon oluşturulamaz mı iki parti arasında? Bu soruya DYP'nin değil, SHP'nin daha esnek yaklasabileceği anlaşılıyor. (3) SHP-ANAP koalisyonu: Hiç ihtimal ver- miyoruz. (4) ANAP-DSP-RP koalisyonu olabilir mi? Milletvekıli dağılımı el verirse, Mesut Yıl- maz ne düşünur bilemeyiz, ama boyte bir ko- alisyonu en başta Cumhurbaşkanı özal'ın is- teyeceği akla gelir. Sayın Ecevit'le Sayın Er- bakan da yıllar sonra yeniden siyasal iktidara ayak atabilmek için gerekli kıvraklığı rahat- ça sergileyebilirler. jşte böyle! Bir pazar günü, koalisyon konusunda fi- kir jimnastiği yapmak isteyenlere bir tartış- ma platformu da olabilir bu yazdıklarımız... PKK yine tıırist kaçırdı (Baftarafı 1. Sayfada) Avustralya uyruklu doktor Al- len S. Robert'i alarak bölgeden uzaklaştılar. Olayın güvenlik güçlerine bildirilmesinin ardın- dan bölgede yoğun bir arama operasyonu başlatıldı. Operas- yonlara helikopterlerin de hava desteği sağladığı belirtildi. Ola- ğanüstü Hal Asayiş Bolge Ko- mutanı Tumgeneral Necdet Öz- gen, dün Bingöl'e gelerek Vali Atilla Vural'dan bilgi aldı ve uzun süren bir göruşme yaptı. Erzurum'un Karayollan semtin- den kalkarak Bingöl'e sefer yaptığı sırada teröristlerce dur- durulan minibüsün şoförünün de Bingöl'de jandarma tarafın- dan sorgulandığı bildirildi. 4'ü araştirmacı Edinilen bilgiye göre kaçırılan 3 ABD ve 1 Avustralya vatan- daşı, cuma günü saat 10.15'te Istanbul'dan kalkan THY uça- ğı ile Erzurum'a geldiler. Ağrı Dağı'nda Nuh'un Gemisi ile il- gili araştırma yapmak üzere bol- geye gittilderi belirlenen araştır- macılar, aynı gün öğle yemeği için Erzurum Oral Otel'e gitti- ler. Otel yetkilileri, 4 araştırma- cırun kendilerine, "Bingöl'e, Doğu Beyazıl'a, Ağrı Dagı'na gidecegiz. Amg üç gün sonra otele dönecegiz" şeklinde bilgi verdiklerüü söylediler. Araştır- macıların saat 17.00 sıraJarında otelden aynlarak Karayollan semtine gittikleri ve Bingöl'e gi- den minibüse bindikleri öğrecil- di. Minibüsü durduran PKK militanlannın, 4 araştırmacının çantalarını almalanna izin ver- medikleri, kimlik tespitinin de çantalanndan çıkan kimliklerle yapıldığı kaydedildi. Yetkililer, 5 turistin kaçırıl- masından sonra operasyonlann sürdürüldüğünü, ancak henüz somut bir sonuç alınamadığını kaydettiler. İçişleri Bakanı Sa- babattin Çakmakoglu, olay hakkında fazla bilgi sahibi ol- madıklannı belirtti. Çakmakoğ- lu, "PKK militanlannca kaçınl- dıldan doğru mu" sorusuna, "Hayır. Böyle söylemek istemi- yonız. Ele geçmedikçe bilgi veremejiz" yanıtını verdi. Adı- nın açıklanmasını istemeyen bir askeri yetkili, "Bu olay da Al- man turist olayı gibi senaryo olabilir. Bunun için tedbiıii davranıyoruz" dedi. AA'nın haberine göre ABD'- nin Ankara Büyükelçiliği yetki- lileri turistlerin kaçırıldığı böl- genin Adana'daki ABD Konso- losluğu'nun sorumluluk alanına girdiğini belirterek konsoloslu- ğa gerekli bilgilerin ulaştınldığı- nı ve Türk yetkililerle temas içinde olduklarıru kaydettiler. Curahuriyet Adana Güney İl- leri Biirosu'nun haberine göre Adana ABD Konsolosluğu yet- kilileri olayı ilk kez Cumhuri- yet'ten duyduklannı belirttiler. Konsolos Harry Cole'un Adana'da bulunmadığını belir- ten görevli Peter Secor, konu- yu araştıracaklannı belirterek "tlk kez sizden duyuyonız. Hangi örgüt kaçırmış? Neden- leri belli mi? Bizde Doğu bölge- sine giden Amerikalılarla ilgili bilgi jok. İsimJeri bize de bildi- rirseniz seviniriz" dedi. Apo'dan tehdit PKK lideri AbduUah Öcalan, 1 ağustostaki Alman turistlerin kaçınlması olayırun merkezin bilgisi dışında geliştiğini kayde- derek turistlerin bundan böyle bölgede "izin belgeleri"yle do- laşabileceklerini öne sürdü. Bu- gün yayımlanacak Yeni Ülke gazetesi ve Nokta dergisinde gö- rüşleri yer alan Öcalan, Alman turistlerin kaçırılmasıyla ilgili sorulan yanıtlarken şunlan söy- ledi: "Alman turistlerin kaçınlma- sı olayı merkezin dışında oldu. Miidahale ettik ve serbest bırak- ük turistleri, ancak bundan son- ra Kürdistan'a gelecek turistle- rin hayatı tehlikede olur.. Do- layısıyla izin kunımuna miiraca- at etmeleri gerekir. Bizim dene- timimizden geçmezlerse > akala- nıp hesap verirler. t Ike dışında çeşitli birimlerimiz var. Bunlar- dan izin almalan gerekir. Kucuk bir kâğıt yeterlidir. Bazen yol- lan kesip kimlik soruyonız. Bei- ge de isteyeceğiz. Bu turistler için de gecerli." kozluka PKK saldınsı Batman'ın Kozluk ilçe mer- kezine baskın düzenleyen PKK'lı teröristler PTT binasına girerek masa ye sandalyeleri ate- şe verdiler. Önceki gece saat 24.00 sıralannda ilçenin kayalık kesiminden merkeze inen terö- ristler, çeşitli sloganlar attıktan sonra PTT binası içindeki ma- sa ve sandalyelere benzin döke- rek ateşe verdiler. Bu arada önceki gün Şanlıur- fa'nın Viransehir ilçesinde PKK tarafından düzenlenen bomba- lı ve silahlı saJdırıdan sonra il- çede yoğun güvenlik önlemleri sürüyor. Operasyonlar sonucu ilçâde 30 kişi gözaltına alındı. VELİEFENDİ'DEN FİKRET DAĞLIOĞLU Sarısaka, guçlu 1. AYAK: Pist ve bu mesa- feye yatkın olan Alışık bize gö- re kazanacaktır. 2. AYAK: Bu rakiplerini ge- çen yanşında kolay geçen Sa- rısaka, yine kazanacak güçte. 3. AYAK: Bu yanşına dere- celi galoplarla hazırlanan kali- teli tay Timurhan ve düzelme yolunda olan Erdeniz kupon- larda bulunmalı. 4. AYAK: Son yanşında sti- linin dışında koşunca başansız olan Gülipek'in bu kez netice alacağını varsayıyoruz. Rakip olarak geçen yarışını kazanan Bükentay'ı görüyoruz. 5. AYAK: Pist ve mesafe le- hine olan Golden Nugget'a ilk şansı veriyonız. 6. AYAK: Sevdiği bu pistte Alarko, bu rakiplerinin yanın- da çok şanslıdır. TAHMİNLER 1. KOŞU: F: Sunglovv (1), P: Yakamoz (2), S: Gold Bullet (4). 2. KOŞU: F: Alışık (3), P: Bahadırbey (8), PP: Atlıer (1), S: Buse (9). 3. KOŞU; F: Sansaka (5), P: Bella Luna (7), PP: Tarvil (6), S: İnşallah (3). 4. KOŞU: F: Timurhan (10), P: Erdeniz (12), PP: Paçika (5), S: Babatuluy (7). 5. KOŞU: F: Gulipek (7), P: Bükentay (1), PP: Sülo (4), S: Kan Can San (3). 6. KOŞU: F: Golden Nugget (7), P: Challenger (8), PP: Me- lih (5), S: Last Girl (3), SS: Ro- binson (2). 7. KOŞU: F: Alarko (1), P: Hats Off (2), PP: Gülen (5), S: Ayşen 2 (7). Politikacılar kıvırdı. Demirel keyiflendi. Dalan sonunda yolunu seçti. HEP karıştı. Seçmen fıttırdı. Nokta perde arkasını yazdı... Ve Apo, erken seçimi yorumladı: "Meclis'e muhakkak gireceğiz" "LOJMAN CİNAYETİ"NE KIMLER KARIŞTI? Basit bir cinayet olarak başlayan olay, basın dünyasını ve polıtikacıları birbirine düşüren polisıye bir roman haline nasıl dönüştü? Kahveci ile Çölaşan birbirlerini nasıl suçladı? BELEDİYE İLE DEVLETİN ÇANAKKALE SAVAŞI Güzelyalı. "ANAPyalı" oldu. Diyarbakır'a atanan Çanakkale eski Valisi Ecemiş'in ardından, yerel yöneticiler ve halk ne diyor? TİYATRODAKİ KAVGA NİHAYET BİTİYOR Muhalifler suçluyor, ANAP'tan SHP'ye miras kalan Gencay Gürün savunuyor. Temel sorun, "Repertuar Kurulu" • Ahmet Altan "Kum saatfyle yine birilerini kızdıracak »Duygu Asena, "Olay adam" Yıldınm Aktuna'yı köşeye kıstırdı • Hasan Kaçan'ın "Cork'u da seçimde • Vitamin "özgün müzik kahramanları'ndan ne ıstiyor'?.. »Beşbın liraya patent alın, köşeyi dönün.. • TEK Genel Müdürü Birkan Erdal, elektrik faturası işkencesine nasıl son verileceğıni anlattı. • Fenerlı flaşlar arasında sessiz bir yıldız; Ümıt.. • Goya'dan Madonna'ya değışen erotizm Nokta'da... n©Kta INfERPRESS BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. EIKENSEÇİM PAZUUKİMI GOZLEM UGURMUMCU (Baftarafi 1. Sayfada) Kurulu Başkanlığı'ndan geçen haftalarda genel müdüre su- nulan dosya ve raporlar bir süre genel müdürce bekletildi. Ne yapsın genel müdür? Dosyada adı geçen ve "evrakta sahtecilik" ve "dolandıncıhk" gibi ağır suçlarla yargılanması istenen kişi oldukça etkili bir kişi. Hepinizin ve hepimizin sevdiği bir kişi. Olayı duyduğumda üzüldüm; dosyadaki belgeleri ince- lerken daha da üzüldüm. Gazeteci, bu gibi konularda "yargıç" gibidir Duygularını bir yana atmayan gazeteci karnuoyunu yanıttır. Buna da hak- kı yoktur. Haberi öğrenir öğrenmez ilgili kurumun genel müdürü- nü aradım ve Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca kendisine böyle bir dosyanın verilip verilmediğini sordum. Genel müdür "Hayır" dedi, "dosya ve rapor henüz bana gelmedi... Gelirse açıklama yapacağım." Genel müdür doğruyu söylemiyordu. Rapor da dosya da kendine gelmişti. Korkuyordu; dosyada adı geçen kişinin çok ünlü bir insan olması bilgi vermesine engeldi. Hepinizin ve hepimizin sevdiği bu ün\ü kişi Başbakan'ın da yakın arkadaşıydı. Etkisi yetkisinden çok daha geniş olan bu ünlü kişi hakkında nasıl biJgi verebilirdi? Böyle bir haberi duyunca ne yaparsınız? Önce belgeleri bulmaya çalışırsınız. Ben de öyte yaptım: Belgeleri buldum. Faturaları tek tek inceledim. Belgeleri ve faturaları incelerken üzüntüm arttı. — Neden? Neden? Neden? Belgeleri ve faturaları incelerken aklıma hep bu sorular geliyordu. Kurumun baş hukuk müşaviri, dosyayı bugühlerde ince- liyor. İnceleme biter bitmez bir sonuca varılacak. Daha doğrusu bir karara. Karar, Teftiş Kurulu raporu doğrultusundaysa neler ola- cak? Neler olmayacak ki... Gazetecisiniz; böyle bir dosya elinize ulaşmışsa ne ya- pacaksınız? İnceleyeceksiniz... İlgili kişiyle de görüşeceksiniz. "Ev- rakta sahtecilik" savlarını... "Dolandırıctlık" savlarını... Bu savların dayanağı olan faturaları... "Mükerrerödemeleri" ve öteki belgeleri. Söz konusu kişi sevdiğiniz bir arkadaşınızsa? Gazetecilik güç bir iştir. Bu ilgili kişi sevdiğiniz arkadaşı- nız da olsa gereken incelemeyi yapacak, vardığınız sonu- cu yazacaksınız. Ben de öyle yapıyorum. Belgeleri inceliyorum; hepinizin ve hepimizin sevdiği ar- kadaşımla konuşuyorum. Arkadaşıma olayı anlatıyorum. Hafta sonunda Ankara'da buluşup görüşeceğiz. Görüştükten sonra da vardığım sonucu yazacağım. Belgeleri ve yazışmalan okuyorum. Neden faturalann asıl- ları sunulmamış? Fotokopileri sunulan faturalann asılları hangi kuruluşa verilmiş? Faturaları gönderen İngiliz şirke- tinin neden Londra'daki "Company Hause"üe kaydı yok? 1 milyar TL'ye yakın bir açık mı var? Nedir bu olayın içyüzü? BakaJım ben mi çabuk bitireceğim incelemeyi, duyariı ku- rumun baş hukuk müşaviri mi? Belgeleri tek tek incelemeye devam ediyorum; hafta so- nunda belki de ortasında hepimizin ve hepinizin sevdiği ar- kadaşımızla görüşeceğim. Gazetecilik yaşamımın en güç işlerinden birini yaprvorum. Üzülüyorum; faturaları incelerken "Neden? Neden? Ne- den?" diye soruyorum... Abidinle İstanbulVla bir(Baftarafı 3. Sayfada) ğım. Abidin seçti. Neler seçtiğiru söyleyeceğim. Beyaz şarap so- ğuktu. Dostum bir yudum aldı. — Harika, dedi, Alsace şara- bı gibi. — Öyledir, dedim. Sonra mezelerimiz geldi. Abi- din'in neler yediğini söyleyeyim: Midye dolması, çiroz salatası, barbunya pilâki, patlıcan tava yoğurtlu, haydari, midye tava çubuklu, ciğer ızgara, fasulye pi- yazı, ızgara köfte, patates tava- sı, beyaz peynir, çoban salatası, patlıcan dolması, biber dolma- sı, incir, çavuş üzümü, dondur- malı tavuk göğsü, konyak ve kahve. Ya... Işte o gün fstanbul gezi- miz böyle sona erdi dostumla. Kalktık. Orada ayrıldık. Gü- zin'le Abidin iki gün sonra Pa- ris'e yollandılar. ^unuı sıze ouzın Uıno'nun son kitabından bir parçayı ak- taracağım: "Bir gün de Kızüay Ue Bakan- lıklar arası, üklun bklım bir oto- büsün içinde. Metih'le Abidin uydurma bir dil bulup konuş- mayı başlamışlar. Konuşma gi- derek tartışmava döniişmüş: 'Çatalaka odi viro ki? Noki mi- ro olka filo. A! Rimo toto kara iboda fir fir... Oki oki firo firo man ito! Dar dar, tir tir..! gibi hiçbir anlam taşımayan söz ve sesler çıkararak ciddi bir konuş- ma havası estiriyorlar. Etrafta- kiler, yabancı bir dil konuşuldu- gunu düşünöyorlar, ama hiçbir dile benzemeyen bu sözciilderi dikkatle dinliyorlar. Abidinie Melih, ciddiyetlerini hiç bozmu- yorlar. sonunda giilmelerini tu- tamayacaklannı anlayarak, ken- dilerini bir durakta otobüsten dışan atıyorlar ve çocukiar gibi kahkahadan kınhyorlar." EVET/HAYIR OKTAY 4KBAL (Baftarafı 2. Sayfada) zının hesabı isteodi, tek yargtctı mahkeme onu iki buçuk ay hapse mahkûm etti. Böyle kı- sa süreli cezaların Yargıtay'a başvurma yolu kapatılmıştı. Nadir Bey'in Evren'e başvur- masını isteyenler oldu. Ama o, bütün bunları elinin tersiyle et- ti. 'Herkes yatıyor, ben de yatarım' dedi. Böyle bir gazete, Nadir Na- di'nin yanm yüzyıldır sürdürdû- ğü kişilikli, nitelikli çalışmasını onun yokluğunda da yaşatmak zorundadır. Nadi ailesi, Cum- huriyet ailesi, tüm okurtar bü- yük bir topluluğuz. 'Cumhuri- yet'in Nadir Bey'den sonra yo- lundan sapabileceğini, nitelik değiştireceğini umaniar alda- nacaklannı bilmelidirler. Yunus Nadi'nin ve Nadir Nadi'nin kur- duğu yaprt kuşaklar boyu etkin- liğini sürdürecektir. NÖT: Bir hafta süreyle yazılan- ma ara veriyorum. Yeniden bu- luşmak üzere...