18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABERLER 3 AĞUSTOS 1991 Türkiye'nin dini yok' • ORDU (Cumhuriyet) — Şanüurfa'nın RP'li Belediye Başkanı Halil İbrahim Çelik, Türkiye'nin dinsiz bir dcvlet olduğunu belirterek "Türkiye Cumhuriyeti'nin dini yoktur. Laik devletmiş. Ben Müslümanım, hiçbir zaman laik olmadım. Ölene kadar da olmayacağım" dedi. RP Ordu il örgütünce düzenlenen toplantıda konuşan Halil İbrahim Çelik, Avnıpacılık ve Batıcılık hastalığının cumhuriyetle birlikte Türkiye'ye girdiğini belirterek en büyük Batıcının da Atatürk olduğunu söyledi. Odül kıınıhma yeni tiyeler • ANKARA (ANKA) — Atatürk Uluslararası Banş ödülü'nün seçici kuruluna yeni üyeler atandı. Cumhurbaşkanı Turgut özal imzasıyla Resmi Gazete'de yayımlanan atarna kararına göre Oyeliklere Ankara Universitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Serin, Marmara Universitesi Rektörü Prof. Dr. Orhan Oğuz ve Eski Milli Eğitim Bakanlarından Prof. Rıfkı Salim Burçak getirildi. Org. Taştan'a suçlama • ANKARA (UBA) — lrticai faaliyetlerde bulunduğu gerekçesiyle bir süre önce ordudan ihraç edilen Haya Astsubay Kıdemli Üstçavuş Ismail Ateş, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Siyami Taştan ve kendisini sorgulamakla görevli tdari Tahkikat Komisyonu üyeleri hakkında, kendisine işkence yapıldığı iddiasıyla 50 milyon liralık manevi tazminat davası açtı. tn mektııbıı onunun • ANKARA (AA) — SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, SHP Izmir MiUetvekiIi Erol Güngör'ün oğlunun öldürülmesi olayının aydınlatılabilmesi için milletvekilleri ve ailelerini kovuşturmaya katkıda bulunmaya çağırdı. Inönü, SHfJ milletvekillerine gönderdiği mektupta, Erol Güngör'ün oğlu Mustafa Güngör'ün Kurban Bayramı'nın birinci günü gecesi milletvekili lojmanlarındaki evinde ölü bulunduğunu hatırlattı. Inönü, şöyle dedi: "Olayın aydınlanması için bütün arkadaşlanmın yardımcı olmasını istiyorum. Memur mitingi yasaklandı • tZMtR (AA) — Izmir'deki bazı memur sendikalarının, miting düzenlemek için Emniyet Müdürlüğü'ne yaptıkları başvuru kabul edilmedi. Emniyet MüdurlUğü yetkilileri, A.A. muhabirine yaptıkları açıklamada, Tüm Bel-Sen, Tüm Tanm-Sen, Genel Sağlık-İş sendikalannın Gaziemir Cumhuriyet Meydanı'nda yann yapmak istedikleri, "Memur sendikaları, toplu iş sözleşmesi ve grev hakkı" mitingine, 657 sayılı yasaya tabi devlet memurlarının yürüyüş yapamayacağı gerekçesi ile izin verilmediğini belirttiler. lathses ifade verdi • BURSA — Izmir karayolu üzerindeki Başköy Benzin Istasyonu'nda havaya silahla ateş ettiği ileri sürülen sanatçı tbrahim Tatlıses'in Bursa Cumhuriyet Savcıhğı'nca ifadesi abndı. Edinilen bilgiye göre haziran ayında •bir konser için Bursa'dan ilzmir'e giden İbrahim Tatlıses, Mustafakemalpaşa yakınlarındaki Başköy Benzin Istasyonu'nda nıhsatlı silahıyla havaya 5 el ateş etti. Benzin istasyonıtndakilerin şikâyeti üzerine Tatlıses, dün Bursa Emniyet Müdürlüğü polislerince Cumhuriyet Savcüığı'na getirildi. Tahliyeler stirüyor • ERZtNCAN (AA) — Tahliyeler sürüyor. Erzincan Özel Tip Cezaevi'nden 21, Amasya E Tipi Cezaevi'nden ise 11 kişi tahliye edildi. Yetkililerden alınan bilgiye göre Anayasa Mahkemesi'nin şartlı tahliye kararındaki sınırlamayı iptal etmesi üzerine aynı cezaevinde daha önce Dev- Sol davası ndan yatan üç kişi tahliye edilmişti. Kamuoyunda "suçsuz idamlık" olarak bilinen tlkayErhan Çınaryaşadığına inanamıyor Darağacından özgürlüğeALİ TEVFİK BERBER llkay Erhan Çınar, iki ay ön- cesinde tüm umutlannı yitirmiş olarak hayal dahi edemediği öz- gürlüğüne önceki gün kavuşa- bildi. Onun için daha 19 yaşın- dayken sokulduğu dört duvar arasında geçirdiği 11.5 yılm so- nuydu önceki gün. Bir özelliği vardı Erhan'ın; çarptırıldığı idam cezası kesinleşrikten son- ra idamını isteyen savcıdan tu- tun da dava tanıklanna, muhbi- re, hatta onu ilk kez gö?altına alan askeri yetkiliye kadar bir çok kişi onun suçsuzluğunu söy- lüyorlardı. O da işkencede geçir- diği 11 gün içinde tüm baskıla- ra karşın kabul etmediği suçla- maları yıllar sonra da reddedi- yor, yakalayabildiği her olanağı, her yargı yolunu kullanarak "suçsuzluğunu haykınyordu." 4 kez, yargılanmasının yenilenme- si için Askeri Yargıtay'a başvur- du. Dordü de reddedildi. Bu kez Erhan Çmar'ın davası basın ara- cıuğıyla kamuoyuna yansıyordu. Erhan'la ilgili birbiri ardına çı- kan haberler, araştırmalar ve rö- portajlar sonunda ona bir de sı- fat takıldı: "Kanıtsız-tanıksız idam mahkûmu" diye. Bartın Cezaevi'nden salıveril- dikten sonra Küçükyalı'daki evi- ne gittiğimizde Erhan'ı biraz şaşkın, biraz uçarı ve de olduk- ça sevinçli buluyorum. Geçmiş olsun dileklerimizi iletirken da- ha ilk kez yüz yüze geldiğimiz Erhan sımsıkı kucaklıyor bizi. Bu kez kucaklama sırası hem ağlayıp hem gülmeyi nasıl bece- rebildiğini anlayamadığımız an- nesine geliyor. "Çok çok teşek- kiirier yavrum. 11 yıl geçti, ama sonunda oğluma kavuştum işte" diyor. Ablalar, teyzeler, yeğen- ler eve doluşmuş; flkay'm özgür- lük sevinci paylaşılıyor. Bu atmosferde, Erhan'a yaşa- mının en güzel yüları "çalınnuş " bir kişi olarak kızgın olup olma- dığını soruyoruz. "Kızgıoım ta- bii ki" diyor ve ekliyor: "Kanıtsu-tanıksız bir tlkay Erhan Çınar, yaşadığunız on yıl- lık Türkiye gerçeginin bir ifade- si, ya da başka bir deyişle 12 Ey- lül hukuku diye adlandırdığımız anlayışın bir ifadesi. Vani ben bu dönemin bir ürünüyiım. Be- nimle beraber loplum da aynı zamanda 12 Eylül'ün yol açtıgı anti-demokratik uygulamalar- dan nasibini aldı. l Ikenin bii- tünlügü içinde degerlendirildi- ğinde, onlarca insan işkencede -sakar tcaMı. onlarcası öldii, yi- HÂLÂ İDAMLlClM — Önceki gün özgürlüğüne kavuşan "kanıtsız-tanıksız" idam hukümlüsıı Ükay Erhan Çınar, "Ben dışarıda olsam bile yine idam hiikümliisüyiim" diyor. Ailesiyle özgür- lüğiin tadını çıkaran Çınar, kendisinin suçsuzluguyla ilgili başvurunun Avrupa İnsan Hakları Ko- misyonu'nda göriişiildüğünii söylüyor. Çınar'ın dilegi artık yeni Erhan Çınar'lann yaratılmaması. ne oalarcası daragaçlannda ya- sanunı yitirdi. Bütün bunlan düşününce, belki şimdi sizinle söyleşi yapıyor olmayı bir şans olarak degerlendiriyorum. El- bette kızgınım. Elbette yaşa- mımdan çalınan 11 yüın besabı- nın sorulması gerektigini düşü- nüyorum." îlkay Erhan Çınar, özgürlü- ğune kavuşmanın mutluluğunun yanı sıra içine sindiremediği bir burukluğu da yaşıyor. Böyle de- ğil de yargılamalar sonunda ak- lanarak tahliye olmayı yeğliyor. Ama Türkiye'de tüm yargı yol- larını denemesine karşın bu ko- nuda olumlu bir gelişme sağla- yamadığını söylüyor. Şimdi onun suçsuzluğu kendi ülkesin- deki mahkemelerde değil de Av- rupa tnsan Haklan Komisyo- nu'nda görüşülüyormuş. Komis- yonun vereceği karar sonrasın- da aklanmayla ilgili uğraşlannı sürdüreceğini belirterek çünkü "Ben dışarda oltnama karşın yi- ne idam hükümlüsüyüm" diyor. Erhan Çınar, şartlı tahliyeyi de içeren ve kendisine "özgürlii- gü" getiren Terörle Mücadele Yasası hakkındaki düşünceleri- ni ise "Anti-Terör Yasası'ndaki anti-demokratik hükümleri ka- muoyunda şirin göstermeye yö- nelik şartlı tahliye gündeme ge- tirildi. Ancak son aylarda yo- ğunlaşan yargısız infaz esprisiyle kimin hangi akıbete ugrayacagı kaygısı tedirginlik yaratıyor. Anti-Terör Yasası'yla toplumun cezaevine döniiştiiriildügiinii düşünüyorum" şeklinde ifade ediyor. Erhan Çınar'ın, 11 yılını suç- suz olarak cezaevinde geçirmiş bir kişi olarak toplumdan da beklentileri var. Toplumun, anti- demokratik uygulamalara karşı muhalefet göstermesini ve yeni haksızlıklara izin vermemesini istiyor. Bunun için de yapılma- sı gereken en önemli şey huku- ka işlerlik kazandırmak. Çünkü hukuka işlerlik kazandınlmayan bir toplumda insan yaşamının değeri de aynı oranda "ucuz" oluyor. Sözlerini şöyle noktalı- yor Erhan Çınar: "Özlemim kişisel olarak da toplumsal olarak da özgürlük ortamının en kısa siirede gercek- leşmesi. Özgiuiügü içime sindir- mek istiyorum. Çünkü ben bu toplumda yaşamak zorundayun. H;ı nedenle her şeyden önce ye- ni Erhan Çınar'lann yaratüma- masın'.ı diliyorum. tnsan hak ve özgürlüklerinden yana tüm kişi ve kuruloşlann mevcul anti- demokratik yasalara ve uygula- malara karşı duyarlı olmalan gerektigini düşünüyorum. Ben bil fiil 11.5 yd, Ugimin olmadı- gı bir olaydan dolayı yaşamımın büyük bir bölümünu içeride ge- çirmek durumunda kaldım. Ki ben tek de degildim. Benim tek özelligim sadece, davamın ka- muoyunda tartışümış olması." POÜTİKA GÜNLÜGÜ Fransız reklamcısının ANAP için ne yapabileceği tartışılıyor Seguela'nın beş engelîlç Politika Servisi — Fransız RSCG reklam ajansının iletişim müdürü Jacques Seguela'nın ANAP ve Mesut Yümaz'ın ya- nı sıra Türkiye'nin dış tanıtım bütçesini de üstlenmesi, muha- lefet liderleri tarafmdan eleşti- rüirken, gelişmeler İstanbul'daki iletişim uzmanları ve reklamcı çevrelerinde de mesleki açıdan "sorunlu" olarak değerlendiril- di. Görüşlerine başvurduğumuz reklamcılar, devlet adarnlarının ve siyasi partilerin reklamcılar- rakterler taşıyan bir faaliyet. dan ve reklam ajanslanndan gi- Bölgelerarası farklılıklar, geç- derek daha fazla hizmet talep et- miş, seçmenlerin ruh hali ancak melerinin sevindirici bir gelişme ve ancak bu memlekette yaşayan olduğunu kaydederken, mesleki bir iletişimci ya da reklamcı ta- açıdan hem teknik hem de ah- laki yönlerden bazı pürüzlerin bulunduğunu belirttiler. Ve bu konulan 5 temel noktada değer- lendirdiler: 1) Seguela Türkiye'yi ve seç- meni ne kadar tanıyor? Seçim, son derece yerel, sosyo-psikolojik ve ulusal ka- rafından doğru bir şekilde aİRi- lanabilir. Seguela'ın Türkiye'- de şimdiye kadar hiçbir reklam- cılık ya da pazarlama tecrübesi olmadığı gibi, kayda değer bir altyapısının da bulunmaması. onun açısından bir dezavantaj. 2) Hem ANAP hem dış tanı- tım. ' • i.-i-ı i ' Çocuklar, eğlence sizi çagırıyor!.. C CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'NDEN > DİLEYEN HERKESE 28 Temmuz - 6 Ağustos Unlü Çocuk Klasikleri ve Çizgi Film Videokasetleri ŞİMDİ TAKSITLE Hemen alın, dört ayda ödeyin (*) Ister VHSister BETA İşte videokasetleriniz! ^ — f~s" Lûtfen 10 adet işaretieyiniz r; r "" 2 3 ' . 4, r 5. r 6. . 7. ". 8. :. a : io. ": 11. ~; 12. I . 13. [ , 14. 15. [ . 16. I ] 17. ! . 18, [ J 19, 1 , 20 KÜLKEDİSİ ALICE HARİKALAR OİYARINDA (Düçler Dünyasına Yolcuiuk) ROBİN HOOD ŞİRİNLER-I ŞİRİNLER-II LASSİE- MUTLULUĞUN SESİ KRAL SOLOMON UN HAZİNELERİ SİYAH İNCİ CESUR TERZİ 80 GUNDE DEVRİÂLEM MOHİKANLARIN SONUNCUSU DENİZLER ALTINDA 20.000 FERSAH ALICE HARİKALAR DİYARINOA (Beyaz Tavşanın Evl) ALİS HARİKALAR DİYARINDA (Duvardakl Yumurta) NILS VE UÇAN KAZ (Kurnaz Tilki) NİLS VE UÇAN KAZ (Nils ve Tiny'nin jnanılmaz S«ruv«nlerl) DEFİNE ADASI OEMİR MASKELİ ADAM DON KİŞOT TOM SAWYER Cumhuriyet Kitap Kjlüba ola- rak ûnlû çocuk klasiklefinin vkteo kaaetlennden sizin için bir seçim yaptıK Bu kasetler arasında dü- nûn küçük ızleyicilerinin TV'den unutamadığı Siy«h Inci, NMs ve Uçan Kaz da yer alıyor. Aynca bugıine değ.n beğenıyie ızlenen Şirinler, Deline Adası, Oon Ki- şot, Kül Kedisi gıbı jnlu cocuk klasikleri. kampanyamızm yaoıt- ları arasma alınmışlır Video kasetler arasından be- ğendiğıniz 10 adetim seçip isaret- leyecek ve Kaset Istek Formunu dolduracaksınız. Cumhuriyet Kı- tap Kulubu üyesı ısenız 11 kaset ısaretleyeceksimz. Bunun için CKK ûyefck formunu doldurmanız yeterlidir • HERKESC UYGUtJ TAKSİTLER Peşınat ve taksit tutariarı Istek Kuponu'nda gosterilmiştir Bu- nun dışında sizden KDV, Nakliye vb gibi hiçbir talep olmayacak- tır Peşınai yatırıidıkian sonra ilk taksit izleyen ayın iklnci yarısın- da olacaktır • KASETLERlMtZ HEMEN TESÜM EOİUCEK Kampanyamıza katılan herke- sin pesinat ve sozteşmesını gön- defdiğinde kasetleri hemen tes- lim edilecektır • KATUUKaşailJUII Kalılma fisinı doldurup peşınatı gösterilen hesaba yatınnız ve (o- tokopisıyle birlikte Çağ Pazarla- ma AŞye gönderiniz Peşinat ve katılma fişi elimize geçınce size satış sözleşmesi, lemmat senedi ve adınıza düzenlenmiş 3 adet 80 000 TLIik posla çeki gönde- r i l e c e k t i r Belgeler imzalandıktan sonra kasetleriniz hemen teslim edîle- cektır. Bujjampanya 6 Ağus- tosa kadar sürecektir. • ÛYELİK AVANTUI Cumrıuriyet Kitap Kulubu, üye- leri için bir avantaj getirmistır. Ki- tap Kulûbü üyalen istedikleri 10 kasetin yanında 1 kaset de ucret- sız edinebileceklerdir Bu avan- lajdan yararlanmak isteyenlerm Kitap Kulübü üyelik formunu dol- durup sıparişle birlikte kulübe ulaştırmaları yeterlidir • ADRES Cumhuriyet Kitap KUIUDU. Çağ Pazarlama A.Ş Türkocağı Cad. 39-41, Cağaloğlu- Istanbul 512 05 05 / 516 Posta çekı No 148 784 VIDEOKASET ISTEK KUPONU 10 kaset P*ftnat 50.000 TL Takait ad*ll 3 Peşınat yaıınlan yer ve tanh: .. .. Adım Soyadım Adresim: Teslimat Adrea Tıkatt hiten 80 000 TL Toplam 290 000 TL Tel istedığim sıstem GBE TA IS CUMHURİYET KİTAP KULUBU UYELIK FORMU Oyelik 30.000 TL/Yenıleme 20 000 TL A* Soyadı: Mesleğı Cınsıyetı Adres Oğrenirrt durumu: Imza:.Tel Cumhunyet Kitap Kulûbû'ne üye olup kampanyamzdan yararlanmak istiyorum Uyelık ödentımi pnşınatla birlikte yatırdım Gereklı belgele- rı göndenniz (*j Teshmat başvuru sırasma göre yapılacaktır. BU KAMPANYA, ÇAĞ PAZARLAMA A.Ş RAKSOTEK İŞBİRLİĞİYLE OÜZENLENMİŞTİR Seguela'nın, ANAP ve Mesut Yılmaz bütçelerini kendi adına alırken, Türkiye'nin dış tanıtım bütçesini ajansı veTürkiye'deki temsilcisi adına (daha önce red- dedilmesine rağmen) üstlenme- si bir çelişki. Böylece daha ön- ce de endişe edildiği üzere, S6- guela Türkiye pazanna tepeden inmiş oluyor. Bu da haksız re- kabetin bir yansıması. 3) Seguela'nın DYP ve SHP zikzakları DYP Oenel Başkan Yardımcı- sı Mehmet Dülger de yaklaşık 6 ay önce Seguela ile temasa geç- miş ve DYP'nin seçim kampan- yası konusunda kendisinden ba- zı bilgiler istemişti. Ancak bu alanda daha sonra somut ve önemli bir gelişme kaydedilme- di. SHP'nin seçim kampanyala- run yönetnuş olan Yorum Ajans ise, Seguela'nın ajansı RSCG ile uzun süren bir görüşme ve pa- zarlık sürecine girmişti. Fiyat konusunda anlaşma- ya vanlamaması üzerine bu pa- zarlık süreci sona ermişti. 4) Teorik mesele "Kötü nıalın iyi reklamı o malı daha çabuk batırır" ilkesi- ni hatırlatan bazı muhalif rek- lamcılar, ANAP ve Mesut Yıl- maz'ın riskli müşteri olduğunu savunurken, "Siyasi reklamctlık- ta ajansın kefaieti ve sonımlulu- ğunu" gündeme getirdiler. 5) Seguela gerçekten bir dahi mi? Seguela'nın RSCG'deki or- taklarından biri olan Bernard Roux bile, Seguela için "Gaze- te ve dergi kültürüyle beslenir. Aynca kokteyl ve akşam ye- meklerinde ünliilerden kaptığı sözleri parlatıp pazarlar" dedi. Fransız reklam uzmanı Ger- mon'un 1989 mayıs ayında Pa- ris'te Moliere-Albatros yayınla- nnda çıkan "Un Scapin de Genie" (Bir Deha Üçkâğıtçısı) başlıklı çalışmasında Seguela'- nın yaptığı kampanyalardaki öz- günlük iddiasını ve başansızlık oranlarını irdeliyor. HİKMETÇETİNKAYA Ida Dağı Eteklerinden Edremit Körfezi'ne... İngiliz ve Alman turistlerin Bodrum'u işgal ettiği yıllardı. Bodrum'da yayımlanan Merhaba gazetesinin sahibi Ender Uslu ile çarşıda dolaşıyorduk. Çevreye insanın midesini bu- landıran dışkı kokusu yayılıyordu. Ender şöyle dedi: — Artık Bodrum elden gitti, her yer dışkı kokuyor... Bugün Ege, Akdeniz kıyılarında deniz kirliliğinin önüne geçmek olanaksız. Marmara kıyılarında da oyle. Tek bir yer kalrnıştı, orası da elden gidiyor: Edremit Körfezi... Burhaniye'de yapımı gelecek aylarda bitecek olan biyo- lojik arıtmalı kanalizasyonun Edremit Körfez'ni kirleteceği gündeme gelince, ister istemez şu soru aklımıza takıldı: — Biz pisliği, kirliliği seven, yaşamını ona göre düzenle- yen bir toplum muyuz? Burhaniye Belediye Başkanı Necmi Şengider, olayın ne denli tehlikeli boyutta olduğunu açıklarken şöyle diyor: — Biz biyolojik arıtma değil, körfezin kirienmemesi için kimyasal arıtma istiyoruz... ' Burhaniye ve Ören'in nüfusu 1974 yılında 6-7 bindi. Ka- nalizasyon şebekesinin yapımı o yıllarda gündeme geldi. Bu- günkü kış nüfusu 22 bin olan Burhaniye ve Ören'de yaz nü- fusu 150 bini aşıyor. Çevre ilçeler Edremit ve Ayvalık'ta da biyolojik arıtmayla ev atıkları denize gönderiliyor. Havran ve diğer yörelerde de daha ilkel yöntem kullanılıyor. Yani kimyasal arıtma yönte- mi yok Edremit Körfezi'nde. Behramkale'den başlayıp Ayvalık'a dek uzanan kıyı kesi- minde binlerce konut var. Salt bu yörede yaz nüfusu 1 mil- yonu aşıyor. O güzelim Edremit Körfezi, bilinçsiz yapılaşma bir yana, kanalizas- ^ ^ _ _ 1 d a e r?in e îîı'i' Gökova'ya termik santral ,._ artan hızla * .. kirleniyor. Belediyeler- kurUİdugU yillarda ÇOS- deteknikeleman yok, torilan \/nnıın tonUh/o planlama hiç yok. Ay-'"V / ö '', / u î/ u " itifjnıytt vaiık'm kanaiizasyonu gözlerini kapatan siya- Sarmısaklı yöresine _ ,l ıc *\r iar FHromit Knr akıtılıyor Kamuoyun- s a / IKllöar, Caremil AOf- dan bugüne dek bir fez j jçjn bakaiım ne ya- üiik, haikm ailn yazısı pacak? Yine bir kandır- oidu. Burhaniyedeki macayla isi oldubittiye olaydan sonra halk . ' . ' , o tepki gösterdi. Oysa ITII ÇetireCek r Ayvalık ve Edremit bu ~ işi üç dört yıl önce yapmıştı. Belediye Başkanı Necmi Şengider tartışmalara yeni hal- kalar eklerken, ilgisizliğin asıl nedenini boşvermişlik olarak nitelendiriyor ve şöyle diyor: — Çevrede öyle beldeler var ki hiçbir arıtma yapmadan atıklarını çaylara ve ırmaklara bırakarak Körfez'i kirletiyor... Marmaris, Bodrum, Kuşadası ve Çeşme çoktan elden gitti. Artık bu yörelerde denizde insan dışkısı görmemek şaşırtı- cı oluyor. Beş yıldızlı otellerin, vıllaların atıkları denize dö- külüyor, Şimdi sıra Edremit Körfez'ine geldi. Aslmda körtez yavaş yavaş kirleniyordu. Eğer önlem alınmazsa -hiç sanmıyoruz- o güzelim Edremit Körfezi de artık yok olacak. Hep izleyip sonra geçiştirecek miyiz olayları? Çevreden sorumlu Devlet Bakanı Ali Talip Özdemir, Bur- haniye'de konuyla ilgili bir brifing verdi. Özdemir, Edremit Körfezi'nin kirletilmesinin önlenmesi için umut vermedi: — Edremit Körfezi'nin kirienmemesi için elimizden gele- ni yapacağız... Hükümetin ne gibi önlemler alacağı henüz bilinmiyor. Gökova'ya termik santral kuruldu^u yıllarda gösterflfin yr> ğun tepkiye gözierini kapatan siyasat iktidar, Edremit -K&r- fezi için bakalırn ne yapacak? Yine bir kandırmacayla işi oJ- dubittiye mi getirecek? Edremit Körfezi'ni İda Dağı eteklerinden hiç seyrettiniz mi? Binlerce yıllık kültürün izlerini taşıyan, mavinin en güzel tonunu yakaladığınız bu yörelere sahip çıkmak hepimizin gö- revi olmalıdır... Çünkü, tüm güzellikler tek tek elden gidiyor. Bir umursa- mazlık ortamında, herkes bildiğini okuyor. Öyleyse Edremit Körfezi'ni kurtaralım... BEŞİKÇFNİIN TUTUkLANMASEVA TEPKÎLER Kanar: Düşünce terör sayılıyor İç Politika Servisi — İsmail Beşikçi'nin "Ortadoğu'da Dev- let Terörü" adlı son kitabında, devletin bölünmez bütünlüğü aleyhine propaganda yaptığı gerekçesiyle tutuklanmasına tepkiler sürüyor. tHD İstanbul 11 Başkanı Er- can Kanar dün bir basın açık- laması >aparak, Beşikçi'nin tu- tuklanmasını kınadı. Kanar açıklamasında, "Değerli bilim adamı, toplumsal gerçeklikle- rin yılmaz takipçisi İsmail Be- şikçi'nin son kitabından dola- yı tutuklanması, düşünce öz- gürlüğünün kırınlısının dahi olmadığını, halta artık düşün- cenin de terör sayıldığının kanıtıdır" dedi. PEN Yazarlar Derneği de yaptığı açıklamada, Beşikçi'- nin tutuklanmasının düşünce ve yaratma özgürlüğü açısın- dan önemli sonınlan gündeme getirdiğini belirterek "Terörle Mücadele Yasası"nın düşüoceyi suç sayan maddeieri, TCK'nın kakunlan 142. maddesinin ön- gördüğü yasaklardan daha fazlasını içermektedir. Hâlâ öne sürülen sa> ne olursa ol- sun, düşün adamlan, yazıla- nndan kitaplanndan dolayı kovuşturmaya ugramakta, ka- rar aşaması beklenmeden tutuklanmaktadır" denildi. Sos^st Birlik Partisi de tu- tuklamayı kınadı. SBP Başkan Yardımcısı Şerif Felekoğlu im- zasını taşıyan yazılı açıklama- da şu görüşlere yer verildi: "Ceza Yasası'mn 142. maddesi yürürlükten kaldırıldıktan sonra çalışanlarla yönetici ve yazarlann düşünce ve savlann- dan dolayı gözaltına alınmala- n çağdışı bir eylemdir." Ecevit-Demirelsöz düellosu 'Demirel'in kaz gütme yeteneğini bilmem' ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel ile DSP Ge- nel Başkanı Büient Ecevit ara- sındaki söz düellosu "12 Eylül hesaplaşmasına" dönüştü. DSP lideri Ecevit, Demirel'in kendi- sine yönelik eleştirilerini yanıt- larken, 1980'deki koalisyon çağ- rılarının reddedilmemesi halin- de, demokrasinin kesintiye uğ- ramayacağını söyledi. Ecevit, DYP liderinin "kaz gütme"deki yeteneğini bilemeyeceğini ifade ederek, "Demirel ne zaman ül- ke yöneliminin başına geçtiyse, demokrasinin başı belaya gir- miştir" dedi. DSP lideri Büient Ecevit, ken- disi için "Dört kazı giidemedi" diyen DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel'i sert bir dille eleştirdi. Ece\it, dün yaptığı ya- zılı açıklamada, dünyada ve Türk toplumunda hızlı bir deği- şim süreci yaşanırken, Türkiye- de değişmeyen birkaç şeyden bi- rinin de Demirel'in zihniyeti ol- duğunu öne sürdü. DSP lideri açıklamasında şöyle dedi: "Sayın Demirel, bundan 12-13 yıl önce bana hakaret kastıyla yaptığı bir espriyi çok beğeniyor olmalı ki, dün (önceki gün) ye- niden ısıtıp ortaya sürmüş. Be- nim için 'Dört kazı güdemedi' demiş. Fakat ben eskiden de alınmamıştım şimdi de alınma- dım. Çünkü politikanın konusu kaz gütmek değildir, insandır. Politikacının görevi de kaz güt- mek değil ülke yönetmektir. İyi kaz güden herkes ülke yöneti- minde de aynı başarıyı göster- meyebilir. Sayın Demirel'in kaz gütmedeki yeteneğini bilemem, ama bildiğim şu ki; Sayın Demi- rel, ne zaman ülke yonetiminin başına geçtiyde demokrasinin başı belaya girmişlir." Açıklamasında, Denıirel"i 1980'deki cumhurbaşkanı seçi- mini engellemekle suçlayan DSP lideri Ecevit, 9 ay boyunca sür- dürdüp CHP-AP koalisyonu çağrılannınreddedilmemesiha- linde, 12 Eylül müdahalesinin kesinlikle olamayacağını vurgu- ladı. Ecevit, bu göriişünün, Kenao Evren'in anüannda da doğrulandığmı ifade etti. Demirerin kendisi için "onun getirdigi kan derymstn ben te- mizledim" dediğini hatırlatan bcevk, "Anlaşüan, Sayıu Demi- rel. kendi başkanlığı ve himaye- si altındaki 'cephe'nin o kan deryasına katkısını da unutnldu sanıyor" dedi. DSP lideri açık- lamasında, aynca 1978'de Demi- rel'in Hazine'yi "70 sente muh- taç durumda" kendisine devret- tiğini ifade etti. Ecevit, dünya ve Türk toplumunun hızla değiş- mekte olduğunu belirttiği açık- lamasının son bölümünde ise "Ama Türkiye'de hiç değişme- yen Demirel'in zihniyeu" dedi:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear