18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4ĞUSTOS 1991* * * * KENTOAŞAM CUMHURİYET/15m>UGUN • Kadın Kültür Evi'nde [Tünel-PTT yanı) saat 16.00'da Yasemin Bakır Çelik ve Tezer Toksan "Kadın Olmak, Mühendis Olmak" konusunda konuşacaklar. Bayrampaşa'ya viaİk pazan • tstanbul Haber Servisi — Bayrampaşa Belediyesi'nce yaptmlan 150 dükkânhk Yıldırım Mahallesi Daimi Halk Pazan'nın temeli pazartesi günü atılacak. Bayrampaşa Belediye Başkanı Necdet özkan, halkın ucuz ve sağhkh gıda maddesi temin edebilmesi için bu tür pazaılann saydannın arttınlacağını söyledi. Yıldırım Mahallesi'nde yaptınlacak daimi halk pazannın 5 milyar liraya mal olacağını söyleyen özkan, amaçlarırun halkın mutfağından pahalılığı kovmak olduğunu belirtti. özkan, "Çok yakında belediyemizin alt katında - çağdaş bir hipermarket acacağız. Halkımız sağbklı gıda maddeleri temin edebilecek" dedi. Astroflash yaygmlaşıyor Geleeeğini sor, bîlgîsayar söylesin tstanbul Haber Servisi — Bil- gisayarla kişilik araştırması ve gelecek tahmini yaygınlaşıyor. 'Astroflash', New York ve Lond- ra'dan sonra Türkiye'de de kul- lanılmaya başlandı. Vakkorema mağazalannda bilgisayar yardımıyla gerçekleş- tirilen astrolojik incelemelerde; doğum haritası çıkartılarak ki- şiliğin genel çizgileri, benliğin derinJerindeki eğilimler ve haya- tı yönlendiren evrensel ilkeler belirleniyor. Aynca çocuklar için yapılan özel inceleme sonu- cunda çocuğunuzun kişiliği ve huyu ile ilgili ipuçlan alınabili- yor. Vakkorama'da dun düzenle- nen bir toplantıyla basına bilgi veren Berna Sağlam ve Semih Hoşgör, merkezi Paris'te bulu- nan astrofiashın uzman astro- logların 10 yıl süren çahşmaları sonucunda ortaya çıkan bir program olduğunu hatırlattılar. Astroflash programlannı da ast- rolog Andree Barbault ve jean- Picrre Nicola'run birlikte hazır- ladıklan belirtildi. Hazırlanan programın da 14 çevirmen tara- fından 2 yılbk bir çalışma sonu- cu tngilizceden Turkçeye çevril- diği açıklandı. Astronash araştırmalan do- ğumgünu, yılı, saati ve yerine göre yıldızların ve gezegenlerin konumlannı esas ahyor. Veriler bilgisayara girilince birkaç daki- ka içinde 10-15 sayfalık aynntı- lı bir astroflash araştırması edi- niliyor. Astroflash, kişilik araş- tırması, 3-6 aylık gelecek tahmi- ni ve çocuklannız için özel in- celeme şeklinde üç ayn türden oluşuyor. Vakkorama'da düzenlenen toplantıda, üç ve altı aylık gele- cek tahmininin "kehanet" olma- dığı ve "tahminlere" dayaü ol- duğu belirtilerek olayın falcıhkla bir ilgisi olmadığı vurgulandı. Bilgisayardan istenecek kişilik araştırması ve 3-6 aylık gelecek tahmini için % bin lira ödene- ceği belirtildi. Gazetecüer Cemiyeti Anadolu Yakası Lokali'nin protokolü, diin Ga- M t e c i l e r Cemiyeti'nde, Üsküdar Belediye Başkanı Niyazi Yurtseven fle Cemiyet Başkanı Nezih Demirkent arasında imzalandı. tmza töreninde konuşan Nerih Demir- kent, günleri yogun koşuşturmacayla geçen gazetecilere, iş saatleri dışında yararlanabilecekleri dinlenme yerleri sağlamak için yaptıklan görüşmelerde, Üskadar Belediye Başkanı 'nın kendileri- ne olumlu yanıt verdigini ve Salacak Şemsipaşa Parlu ysuundakl evlendirme dairesinin en üst ka- tını lokal olarak ayırdıgını söyledi. Demirkent, yakında Bakırköy ve Beşiktaş belediyeleriyle de lokal verilraesi konusunda protokol imzalayacaklannı belirtti. Üsküdar Belediye Başkanı Niyazi Yurtseven de gazetecileri agıriamaktan büvük mutluluk duyacaklaruu belirtti. Üsküdar-Salacak'taki lokal, 27 ağustosta açılacak. Gazeteciler Cemiyeti'nin her yıl düzenledigi piknik.bugünBelgrad Ormanı'nda yapüacak. Mebmet Akif Ersoy piknik alanında gerçekleştirilecek pikniğe gazeteciler aileleriyle katılabilecek. Piknik yerine gidiş-dönüş, Cemiyet'in sağiadıgı araçlar ve özel araçlarla gerçekleştirilecek. Çeşitli sanatçılann da katılacagı piknikte siirpriz eglenceterin yer aldıgı belirtÛiyor. Sözen, yeniden başkan tstanbul Haber Servisi — Marmara ve Boğazlan Belediye- ler Birliği Başkanlığı'na tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen yeniden seçildi. Birliğin dün yapılan toplantısın- da Türk Belediyeler Birliği ku- rulması yönünde çaJışmalara başlanması için karar aiındı ve 3 kişilik komisyon kuruldu. Marmara Bölgesi'ndeki bele- diyeler arasında yardımlaşmayı sağlamak amacıyla kurulan Marmara ve Boğazlar Belediye- ler Birliği'nin 1991 yıh 1. olağan toplantısı dün Ataiköy Turistik Tesısleri'nde yapüdı. Toplantının açış konuşmasını yapan Nuret- tin Sözen, ekim ayında yapıla- cak erken genel seçimlerin de- mokrasinin kurum ve kuruluş- ları için hayırh olacağını söyle- di. tktidann yerel yönetimler üzerindeki baskılannı sürdürdü- ğünu kaydeden Sozen, "Tüm baskılara karşın halkımıza hiz- met vermeye devam ediyoruz" dedi. Sözen, belediyelerin halka dönük çalışmalannın yeterince anlatılamadığını belirtti. r EREKLİ TELEFONLAR 055 000 056 • ZjMa MiMrtiti: 527 57 00 m172 13 73 -74-75 ve 088 • ISd ma: 068 • UfeJft: Hmr«dk 077 511 89 18 T*: 588 48 00 534 00 00 (100 tıat) T«: 340 01 00 345 46 80 * EHafc 131 22 09 Tdofca tfcyar*»: 152 43 00 588 44 00 > M : 121 77 77 S» Blılıpı: 358 67 60 • nurtt Tnflk pm H*.: 176 24 14 (tet), 356 04 85-86 (Kadtköv) M t f * TnHk: 377 22 07 (E-5). 356 04 86 (Şetunçi), 314 36 (B ÇeKmece) • THY: kçtaltar 573 13 31. D* Nattar 574 73 00 (25 hat). Saatrat: 574 73 00. 574 82 00 (45hat) • DDY: Stttd » M I I P I 527 00 50. H.Pa*ı D a ^ n 336 20 63 **•*• I M M 348 80 20 • VAM*: *•* Hattan: 526 40 20. 144 42 33, DMb Yıtan (Acaat*): 145 53 66, 144 25 02, 149 18 96 149 15 58 HABERLERİN DEVAMI Özal'lı Seçim Kampanyası... (Bastarafı 1. Sayfada) Ozal, bir elinde mikrofon, İskenderun'un arka sokaklarında müjdesini sürdürûyor: "Haydi bakalım iskenderunlular! Belediye uze, il size." Kendi kulağımızla duymasak kolay inan- mazdık. Bir başbakan, bir elinde mikrofon, "Bize oy verirseniz sizi il yaparız" diyebiliyor. Pazarlığın, partizanlığın böylesi... Anımsıyoruz, 1987 Eylül referandumu sı- rasında da ilçe pazariıkları yapılmıştı. Ne yazık deyip geçelim. • Bu satırlar bu köşede 6 Mart 1989 günü yayımlanmış. Yani özal ve ANAP'ın yerel se- çim yenilgisinden üç hafta önce... 0 tarihte Başbakandı Sayın özal, bugün- se Cumhurbaşkanı. Ama değisen bir sey yok: Özal aynı Özal... Bugün gazetemizin manşetinde yer alan haberin bir bölümü bunun bir göstergesi sa- ytlabilir: "Cumhurtmşkanı Özal dün saat 13'te as- keri bir helikopterle Fethiye'ye geldi. Bir sü- re Fettıiyespor çaybahçesinde oturdu. Özal, Fethiye'nin il o/ma isteği konusunda, '1982'de Fethiye'ye geldim. O günden bu yana üç kat büyümüş gördüm. Ama il ola- cak ilçe sayısı 15'i geçmeyecek. Objektif ola- rak 15'in içine girebilirseniz il olursunuz. Ben bu konuda hükümete baskı yapamam. Ob- jektif durumuna bağlı' dedi. Turizm Bakanı Bülent Akarcalı da Fethiye ANAP İlçe Başkanı Erdal Eroğlu'na 'Bu se- çimde özel bir slogan kullanacaksınız. Va- tandaşa, bir seçimlik siyaseti bırakın, ken- diniz için oy kullanın, il olmak istiyorsanız se- çimde ANAP'a oy verin, şeklinde slogana şimdiden başlayın! Ama bu b'ir pazarlık değildir' deyince, Özal müdahale ederek 'Ha- yır, hayır! Bu şiyasi bir pazarlıktır ve doğru- su da budur. il olmak isteyen oyunu verir' dedi. özal, Yeni Cami'de cuma namazını kıl- dıktan sonra Robinson Club'a geçerek bura- nın açtlışını yaptı." • Ne kadar açık değil mi? iskenderun sokaklanndaki Özal'la dün Fethiye'deki Özal arasında hiçbir fark yok. O gün de ANAP'a oy istiyordu, bugün de öyle. Nerede anayasa, nerede hukuk devleti? Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na göre cumhurbaşkanının partil&rüstü ve tarafsız bir konumda olması gerekmiyor mu? Öyle. Ama gel gör ki Sayın Özal'ın umurunda bile değil bu. ANAP'a açıkça oy isteyebili- yor. Turgut Özal'ın dünkü Muğla ve Fethiye ko- nuşmaları ve soyleşileri bir yerde şunu açık- ça gösteriyor: Ozal ANAP için seçim kam- panyasını başlatmıştır. Bu arada SHP ve Doğru Yol'un, seçim kampanyalannda Özal'ı temel hedef alacak- ları belli oluyor. Haksız oldukları söylenebilir mi? Iiderler seçim zirvesinde Futbolu anlamayan (Baftamfı Sporda) ğına uğrattı beni. Her şeyden önce seyirci çok azdı. Bu ilgisiz- lik doğal olarak oyunun gerilı- mini de azaltıyor. Seyirciler de heyecan eksikliğinden yaratıa .yorumlarda bulunamıyorlar. Ashnda bu hayal kırıklığı sözü de neler hayal ettiğinize göre an- lam kazanır. Örneğin, maçage- len Galatasaraylılar sanırım ha- yal ettiklerinden diri bir takım buldular. Tanju'nun yarattığı duygusal bunalımdan, Erdal'ın parlak dönüşü, Kosecki'nin ka- tılmasıyla gol gücünün daha da artacağı umuduyla kurtuldular. Galatasaray'uı taraftarlannı en sevindirecek özelliği ise takımın İ02h ve dağıtıcı biı oyun stiline kavuşmuş olmasıydı. Ama Be- şiktaşb Metin'in ikinci yarıda oyuna girmesiyle San Fırtına benzetmesinin boş bir edebiyat ohnadığı anlaşıldı. "Senin ruz- gânn yeter!" benzeri avunma- lar doldurdu tribünlerin boşluk- lanru. Ve Galatasaray'da daha öncedejı bildiğimiz bir telaş baş- ladı. sbnda maçla ilgili değer- lendirmeleri ben maça birlikte gittiğim Hollandalı bir arkada- şa bırakmayı düşünüyorum. Onu yanımda gören bir tanıdık, Hollandab olduğunu duysa, he- men PSV Eindhoven'in özel bir casusu da sanabilirdi. Oysa bi- VELtEFENDİ HtPODROMlPNDAN FÎKRETDAĞLIOĞLU TAHMİNLER l.KOŞU: F: Umurbey (6), P: Ümitbey (7), PP: Havuçözü (5), S.Canoy (10), 2.KOŞU: F: Aşkar (3), P: She- ra (4), S: özcanbey (2). 3.KOŞU: F: Sülo (7), P: Bü- kentay (1), PP: Kan Can San' (4), S: Hıratasan (3). 4.KOŞU: F: Akosman (1), P: Babatuluy (4), PP: Albayım (2), S: Sahra 24 (10). 5.KOŞU: F: Luckish (1), P: Ipek 3 (8), PP: Cahbos (5), S: Umman (4). 6.KOŞU: F: Best Line (8), P: New Halo (2), PP: Sweet Girl (3), S: Baby Villa (1), SS: Sno- opy Ç 7.KOŞÜ: F: Serdarbey (1), P: Tathkız (8), PP: Arat (7), S: Buse (4). zim arkadaş on yıl kadar önce birinci ligden düşmuş, sonra da futbol dünyasından çekilmiş bir Amsterdam takımının eski ta- raftan. Bugünlerde tstanbul'da maça gidecek kadar bu spora il- gi duymasının nedenlerinden bi- ri emektar Wals'un komşusu ol- masıydı. Yabancı bir arkadaşla futbol maçına gitmenin bir özelliği de oyunu daha nesnel bir gözle iz- lemeniz. öyle tutarsız yakıştır- malar, haksız değerlendinneler, bağınp çağırmaiar, küfredip kendinden geçmeler yok. Diye- ceğim Hollandalı arkadaş da Galatasaray'ın mevsime daha hazır durumda olduğunu, Be- şiktaş savunmasının, özellikle de kalecinin kısa zamanda çö- züme kavuşturması gereken so- runlan olduğunu söyledi. tşe bu kadar soğukkanlı yaklaşınca, hele maç da fazla heyecan yara- tıcı bir tempoda oynanmıyorsa başka başka konulara geçmek de kolaylaşıyor. Beş altı yıl önce de Londra'- dan konferans vermek için ge- len şair Dannie Abse ile Fener- bahçe Stadı'nda bir Beşiktaş- Altay maçına gitmiştik. Maçtan önce, Türkçe bilmediği için se- yircilerin maçın heyecanına yuksek sesli katkılan İconusun- da nasibini alamayacağını hatır- lattığımız zaman, "Merak etme- yin, dönyanın ber yerinde fut- bol seyircileri birbirine benzer bir küfür yaratıcılığına sahiptirler" demiş, ve bize par- lak birkaç örnek vermişti. Oy- sa maç boyunca iki takım da o kadar sıkıcı bir oyun tutturmuş- lardı ki biz futbolu bırakıp ta- mdık gerçekustücü bir şairle il- gili koyu bir sohbete daJmıştık. Bu dalgınhktan ancak Bora'nın son dakika golü ve kendilerini yerlere atan Altaylı futbolcula- rın ilginç ağlama sahnesiyle uyanmıştık. Ali Sami Yen Stadı'ndaki maçta Beşiktaş'ın durgunluğu bile bize böyle futbol dışı mü- nasebetsiz konulara yönelteme- di. Çünkü bir yandan her iki ta- kım oyuncularının akıl almaz bir acemilikle kaçırdıklan gol- ler, bir yandan da Beşiktaş'ın yeni transferleriyle ilgili yapıla- bilecek değerlendirmeler başka şeyler düşünmeyi engelliyordu. Maç sonrası ise maçla da ma- çın oynandığı kentle, orada ya- şayan insanlarla, bu insanlann futbola verdikleri önemle, yen- mek ve yeniknekle, futbolcula- nn aldıklan transfer ücretleriy- le, bu paralan nasıl harcadıkla- nyla, sporun gerçek anlamıyla, yabancı takımlarla oynanan maçlann basmda yansıtılışıyla, disiplinli çalışmayla, televizyon, radyo ve gazete gibi kitle ileti- şim araçlannın bu konulara ni- celik ve nitelik olarak yaklaşı- mıyla, erken seçimle, geç kabn- mışbkla, okur-yazarlıkla, stat- larda dalgalanan tngilizce slo- ganlann yansıttığı yuksek kül- tür düzeyiyle ve bunu sağlayan lngüizce eğitimli yuksek öğretim kurumlanyla, onlann yuksek yöneticileriyle ve bunlara benzer birçok sorunu düşünmeden ede- miyordunuz. Tıpkı Sait Faik'in menekşeli vadisindeki Ayazma'- da biri Beşiktaşb, öbürü Gala- tasaraylı iki ayrı masadaki in- sanlann yenilginin ezikliği ya da yenginin esrikliğinin ötesinde demlenirlerken çok daha başka şeyleri düşünüp konuştuklan gi- bi. Elbette Beşiktaş'ın takım ru- hunu en yoğun taşıyan, en an- laşmış, raslantı bir yenilgiyle bozguna uğramayacak, tersine bundan gereken dersi en kısa zamanda alıp toparlanacak bir takım olduğunu unatmadan. (Baştarafı 1. Sayfada) yapnuya haardır" dedi. Yılmaz, ulkenin uzun süre seçim trans- feri içerisinde buukılmaması ge- rektiğini belirterek "Muhalefet yine uzlaşmadan kaçarsa ANAP grnbu 87'de yaptığı gibi bu işi tek başına götürecektir" diye konuştu. ANAP grubunda Yümaz'a yetki verilirken karşı oy çıkmadı, ancak Akbulut yanlı- sı milletvekilleri çekimser kaldı. Akbulutçular, Yılmaz'dan liste- de yer alma garantisi istediler. ANAP grubu, erken seçim konusunu görüşmek üzere top- landı. Başbakan Mesut Yılmaz, ANAP grubunda yaptığı konuş- mada, son grup toplantısında seçimle ilgili karan ANAP gru- buna damşarak alacaklarını, bunun için bir komisyon oluş- turulacağını anlattığıru hatu-lat- tı. Yılmaz, 5 ağustosta komisyo- nun Uk toplantısını yaptığını, bu toplantıda seçimle ilgili anaya- sada ve seçim yasasında değişik- lik yapılması ve seçim tarihinin belirlenmesi önerilerinin çıktığı- nı ifade ederek, "Bazı sonınla- nn aşılması için sivasi istikrann mutlak ve aşınmaz şekilde aşıl- ması gerekir. Türltiye'nin geliş- mesinin önündeki en büyük en- gel, muhalefet partilerinin 2.5 yüdır gayretkeşliği ile gelinen si- yasi ikümdir" dedi. Yıbnaz, DYP'nin olaya daha esnek baktığını, görüşmeden sonra Demirel'in anayasa deği- şikbklerinde mutabık olduğunu açıkladığını, SHP'nin ise yetki- li kurullannda görüştükten son- ra "paket halinde görüşme" şar- tını ileri sürdüğünü anlatarak, "Sayın Demirel'in daha önce yaptığı acıklamaya ve taahhüde ragroen DYP temsilcUeri de SHP'nin bu tutumanun arkası- na saklanmışlar ve maalesef anayasa degişikligi konusunda matabakattan aynlnuşlardır" dedi. Yılmaz, 2.5 senedir seçim is- teyen muhalefetin, seçim tarihi- nin öne abnmasından duyduğu endişesinin de erken seçûnin ANAP'ın yaranna olduğunun göstergesi sayılması gerektiğini bildirdi. bildirdi. Yılmaz konuşmasında "198Tdeki sisiemi daha adaletsiz hale getirmeve yönelik hiçbir teklifinüz oima>-acaktır. Seçim, tek başına bir ulkenin siyasi is- tikrannı sağlamaya yetecek bir tedbir değildir. Bunun böyle ol- madığı, en azından 1977'de ya- pılan seçimlerde ortaya çıkmış- ür. 77 seçimleri, Türkiye'de siya- si istikran sağlayan degil, sivasi istikran bozan seçimler olmuş- tur. Seçimlerin kamuoyundaki egilimlerin en iyi şekilde paria- mentoya yansunasna hizmet et- mesi gibi, aynı zamanda parla- mentoda güçlü bir çoğunluğun teşekkülü, arkasında güçlü bir pariamento destegıne sahip hü- kümetin çdunasına imkân veren bir sistem olmalıdır." dedi. Yılmaz, SHP'nin ülke barajı- nı yüzde 10'dan yuzde 5'e düşü- rülmesini önerdiğini belirterek "Bizün bu konuda geri adım at- mamız. taviz vermemiz söz ko- nusu olamaz. Biz yüzde 10 ba- rajının Türkiye'de siyasi istikra- nn sağlanmasında önemli bir IstanbuPda soygun: 2 ölü, 1 şehit (Bastarafı 1. Sayfada) Mal almak için depoya gelen bayilere kapıların açıldığı sırada içeriye silahlı iki kişi girdi. Te- kel deposu amıri Süleyman Ka- ya ve iki çabşanı ambara kilit- leyen soyguncular, görevli bir bayanı yanlanna alarak kasanın bulunduğu bölüme geçtiler. Sa- bahtan itibaren bayilerden top- lanan 100 milyon liranın üzerin- de parayı bir torbaya dolduran soyguncular hızla dışarıya çıktı- lar. Ambardan dışarıya çıkan amir Süleyman Kaya ve öteki görevlilerin alarm ziline bastık- lan, ancak ışığm yanmasına kar- şın alarmın calışmadığı görüldu. Bunun üzerine soygun, polise te- lefonla bildirildi. Çevrede devriye gezen Asayiş Şubesi Kumar Masası'nda gö- revli 4 polis, Yeşildere Caddesi Dumlupınar Sokak uzerinde soyguncuları kıstırdı. Para tor- basıyla birlikte kaçmaya çalışan soyguncularla polis memurlan arasında çatışma çıktı. Olay sı- rasında sokağın karşısma geç- meye çalışan polis memuru Murteza Genç, göğsünden ve koltuk altından aldıgı iki kurşun ile ağır yaralandı. Yaklaşık yir- mi dakika süren çatışmada Sü- leyman Kırsü ve Rafet Basut adlı soyguncular öldü. Haydarpaşa Numune Hasta- nesi'ne kaldınian polis memuru Murteza Genç ise doktorların tüm müdahalesine karşın kurta- rılamadı. araç olduğuna inanıyoruz" de- di. Yılmaz, mevcut sistemin en çok oy alan partinin parlamen- toda daha avantajb temsibni ön- gördüğünü de hatırlatarak "Ama en büyük parti olduğunu iddia eden DYP ve SHP'nin bu sisteme karşı çıkmalannı anla- mak mümkün degil. Eger SHP ve DYP en büyük kendilerinin olduğuna inanıyorlarsa, en bü- yük partiye a>«ntaj sağlay-an bu sisteme, onlann daha avantajlı olarak Meclis'te tetnsil edilme- lerine bizim bir itirazımız yoktur" diye konuştu. Yılmaz, çevre barajlan konu- sunda muhalefetle görüşmeye açık olduklarmı da belirterek "Ama çevre barajında da bu- günkü sistemin özünün korun- masından vanayız" dedi. Tartışmalar ANAP grubunun basına ka- pab bölümünde, yerlerinde söz alan milletvekilleri, Başbakan Yılmaz'a sorular yönelttiler. Ak- bulut yanlısı milletvekillerinin sorulannın ağırlık noktasını "Listede milletvekilleri nasd sı- ralanacak?" sorusu oluşturdu. Yılmaz bu sorulara, "Milletve- killeriBİH bepsi listeye girecek, ama sıralamanın en adil şekilde yapılacağına inanın" yanıtını verdi. Gaziantep Milletvekili Hik- met Çelebi, "Şimdi seçim eko- nonüsi mi uyguluyorsuöuz?" so- rusunu yöneltti. Başbakan Yar- dımcısı Pakdemirii bu sonı üze- rine, "Seçim ekonomisi uygula- mıyonız. Seçimden önce ekono- mik programımızı açıklayacağız ve iktidara gelirsek bu programı uvgulamaya talip olacağız" de- di. Konya Milletvekili Abdur- rahman Bozkır ise erken seçime karşı çıktı. Bozkır, "Ben bölge- leri gezdim. Şu anda partinin durumu iyi değil. Önümüzde daha 15 ay zaman var. Hükumet icraatlannı yapsın, bu sürede parti kendini toparlar. Seneye yapdacak bir seçimde daha güç- lü gelme imkânı varken neden şimdi seçime gidiyoruz. Bu risktir" diye konuştu. Adil Er- dem Beyazıt da erken seçime karşı çıktı. Yeterlilik önergesi verildikten sonra Yılmaz, seçimin 20 ekim ile 1 arabk tarihleri arasında ya- pılması, milletvekili sayısının 600'e çıkarılması ve seçmen ya- şının 18'e indirilmesi, Seçim Ya- sası'nm tercihli oy kullanımı ile ilgili maddesinde değişiklik için muhalefetle bir kez daha görü- şulmek üzere yetki istedi. Yıl- maz'ın yetki istemi ittifakla ka- bul edildi. Ancak Akbulut yan- lısı bazı milletvekülerinin el kal- dırmadıklan öğrenildi. Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, toplantıdan ayrılırken çekimser kaldığıru açıkladı. Zey- bek, "Oy kullanmayan vardı" dedi. Yılmaz'a yetki veribnesi al- kışlarla karşılandı. Başbakan Yıbnaz, TBMM'deki makamın- da basın toplantısı düzenlerken eski Başbakan Yıldtnm Akbu- lut, bazı milletvekilleri ile kuliste sohbet etti. Milletvekilleri, Ak- bulut'a, "Listeye alacagız diyor, ama bu sorunu çözmez" uyarı- smda bulundular. Adana Millet- vekili îbrahim Öztürk ise Akbu- lut'a, "Mesut Bey'e söyleyin, Bs- teyi ikiniz birlikte hazırlayın" dedi. Akbulutçular değerlendirdi Eski Başbakan Yıldınm Ak- bulut ile 40'a yakın ANAP mil- letveküi dün TBMM tçişleri Ko- misyonu'nda bir araya gelerek erken genel seçimi değerlendir- diler. Muhabf eğüimdcki millet- vekillerinin büyuk çoğunluğu "tasfiye" endişesini dile getirdi- ler ve aday bstesi hazırlanırken, Yılmaz'm muhalefeti tasfiye ede- büeceğini ifade ettiler. Yıldınm Akbulut, önceki gün Mesut Yılmaz ile yaptığı görüş- mesini aktararak "Başbakan tüm milletvekillerini listeye ala- cagı sözünü verdi" dedi. Edini- len bilgiye göre Malatya Millet- vekib TaUt Zengin, "Bu yetmez. Sayın Başbakan kongrede tasfi- ye olmayacagını söylemişti. Ama Bakanlar Kunılu, Merkez Karar ve Yönetim Kunılu ile Başkanlık Divam'na hep kendi- sine yakın isimleri aldı. Başkan- lık Divam'nda bir tane Akbu- lut'a oy vermiş isim var mı?" di- ye sordu. Yılmaz'ın açıklaması Yılmaz, grup toplantısından sonra TBMM'deki odasında ba- zı milletvekilleri ve parti yöne- ticileri ile kısa bir değerlendir- me yaptı, daha sonra basın top- lantısı düzenledi. Yılmaz, önerilerinin muhale- fetin istediği anayasa değişiklik- leri ile mümkün olan en erken tarihte seçim ve Seçim Yasası'n- da en az değişıkliğı kapsadığını söyledi. Muhalefet liderleri ile daha önce yaptığı görüşme son- rasında muhalefet partilerinin işi yokuşa sürme eğiliminde olduk- lannı söylediğini de anlatan Yıl- maz şöyle konuştu: "Eger bu konuda farklı bir tutum ortaya koysalardı, beni mahçup etselerdi, bundan mem- nun kalırdım. Şu anda yine mu- halefet partilerinin erken seçim arzusunda samimi olduklann- dan kuşkuluyum. Beni mahçup etmelerini diliyorum." Yümaz sözlerini, "ANAP 8 yıllık icraatının hesaplaşmasını, mümkün olan en erken tarihte yapmaya hazutlır" diye tamam- ladı. Başbakan, TBMM'den aynbr- ken tnönü ve DemirePle telefon- la görüştüğünü ve zirvenin bu- gün saat 16.00'da Meclisteki ça- lışma odasında gerçekleşeceğini bildirdi. Yılmaz'ın Istanbul'da Prof. Sait Kemal Mimaroğlu- nun evindeki yemek davetinde bulunan Demu-el'i telefonla ara- yarak zirveye davet ettiği öğre- nildi. Ümraniye'deki soygun ve ça- tışmadan bir süre önce Esenler Kâzım Karabekir Caddesi 34 numarada bulunan "Sembol" adlı kuyumcu dükkânı, saat 11.00 sıralannda silahlı 2 kişi ta- rafından basıldı. Dükkân sahi- bi Enver Mertoğlu ile tezgâhta- n etkisiz hale getirmek isteyen soyguncular, Mertoğlu'nun di- renmesiyle karşılaştılar. Çıkan boğuşmada, Mertoğ- lu'nun başına silah kabzasıyla vurarak yaralayan soyguncular, paniğe kapılarak vitrindeki al- tınların küçük bir bölümünü alabildiler. Beş dakika ve işin içindesiniz. Huviyeıimi kaybettim. Hükümsuzdur. BAHRl ÜNVER G O Z L E M UGUR MUMCU (Bastarafı 1. Sayfada) gelerle kanıtlanmadan sınır ötesı operasyonlardan sonuç alınamaz. Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrasında İslamcı-Kürtler İn- giltere tarafından desteklervdı. Bu destegin belgeleri ve ka- nıtları yeni yeni ortaya çıkıyor. İkinci Dünya Savaşı yıllarında da Almanlar, Türkiye'deki Turancıları desteklemediler mi? Bu destegin belgeleri ve kanıtları ancak savaştan sonra ele geçebildi. Bu belgeler, Almanların ünlü Enver Paşa'nın kardeşi Kafkas-lslam Orduları Başkomutanı Nuri Killigil ile ilişkiye geçtiklerini; aynca Türkiye'de Alman yandaşı 'Turancılara' dagıtılmak üzere para gönderıldiğını kanıtlamaktaydı. Nuri Killigil, İstanbul Sütlüce'deki silah fabnkasındaki pat* lama sonucunda parçalanarak ölmüştü. Bu bir sabotaj mıydı? Gizli ajanların düzenledigi suikast mıydı? Yoksa bir kaza mı? Bu sorular hiçbir zaman kanıtlanmayacaktı. İkinci Dünya Savaşı'nın 'Turancıları', 50*li 6O'lı, 70'li, 80'li ve 9O'lı yıllarda 'Amerikancı' oldular! Demokrat Parti döneminde Amerikaltlar öylesine içimi- ze girdiler ki, o zamanki adı 'Milli Emniyef olan MİT'in is- tanbul'daki okulunda görevli öğretmenlerin ve gizli dinle- me servisi ile sorgularda görev alan MİT elemanlannın ay- lıklan doğrudan döğruya CIA tarafından ödendi. 6O'lı yılların sonunda eski Tabii Senatör Haydar Tunçka- nat'ın açıktadığı CIA belgesi, Amerikatıların Türk siyasetinde stkili bazı adlan 'nötralize' etme planını ortaya koymuştu. Federal Alman gizli istihbarat örgütünden Dr. Kannapin'in Almanya'dakı ülkücü Türkler ile ne kadar içli dışlı olduğu, MHP davasında ortaya çıkmış değil miydi? , Peki ya Ruzi Nazar?.. • -^d,3 .,»q \ Özbek kökenli bir eski Sovyet subayı olan Ruzi Nazar, İkinci Dünya Savaşı sırasında Hitier ordularına katılmış, da- ha sonra Amerika'ya götürûlmüş ve CIA görevlisi olarak Türkiye'ye gönderilmişti. Ruzi Nazar, 6O'lı yıllardan 1971 yılı sonuna kadar Türki- ye'de CIA görevlisi olarak çalıştı. Ruzi Nazar, Bavyeralı Alman asıllı eşiyie bugün Vvashing- ton'da yaşıyor ve yine evinde birçok Türkle görüşüyor. Büyük devietler yıllarca Türkiye ile ilgilendiler. En yete- nekli ajanlarını Türkiye'ye gönderdiler. Bugün, eski huyla- rından, eski alışkanlıklarından neden vazgeçsinler? Üstelik, Ortadoğu ve Türkiye'nin güneydoğusu binbir so- runa gebedir. Kürt sorunu da en duyartı konulardan biridir. Bu yüzden Ortadoğu gibi Güneydoğu'da da bugünlerde Amerikan, İngiliz, Fransız ve Alman ajanlarının cirit atma- ları doğaldır. Ne zaman çıkar bu ajanların belgeleri? Kırk yıl sonra, elli yıl sonra... Öyleyse, bugün yasanan olayları algılayabilmek için hiç olmazsa bazı somut verilerden yola çıkmamız gerekiyor. ASALA terörü ne zaman başladı? Ne zaman bitti? Ya da bitirildi? ASALA terörü, 1974 'Kıbns Banş Harekâtı'nüan sonra baş- ladı, Türkiye'deki iç terör ile birlikte yükseldi ve 1984 yılın- da bıçakla kesilircesine kesildi. Sonra ne o»du? 1984 yılında ASALA terörü bitti; aynı yıl PKK terörü baş- ladı. Bu bir rastlantı mıydı? ASALA terörünün bıçakla kesildiği yılda PKK terörünün başlamasının rastlantı olmadığını göstenr somut veriler de var. Bu somut verilerden biri 'ASALA lnterview' adlı broşürûn 15. sayfasında yer alan Uoint ASALA-Kürdish Vforkers Party Press Conference' başlıklı yazıda sergilenmişti. Aynı konu- da bir başka yayın da 'lnterview With Mihran Mihraniarf baş- lıklı broşürûn 40. sayfasındaydı. Amerikalı öğretim üyesi Michael Günter'in 'Westview' ya- yınları arasında çıkan 'The Kürds in Turkey' adlı kitabında PKK-ASALA ilişkileri, Ermeni yayınlarına dayanılarak kanıt- lanıyor. Dileyen, "Armenian World Concress, Offical Documants of Second World Armanian Congress' adlı yayınlara baka- bilir. PKK'nın desteği Bekaa Vadisi'nden çok Batı'dadır! Bu yüzden 'sınır ötesi askeri harefcâfian çok 'sınır ötes; diplomasi' gerekir. Bunun için de güçlü hükümet! VEMT Merhume Salise Gençer ile merhum Abdulcebbar Gençer'in oğulları, Saime Bozgeyik, Sengul özonaç, Ferit Gençeı ve Serap Gençer'in sevgili ağabej'leri, Nejdet özortaç ve merhum Raşit Bozgeyik'in kayınbiraderi, Görkem ve Gençer Serbes'in dedeleri, Mürüvet Gençer ve Vedat Serbes'in kayınpederleri, Nükhet Serbes, Hüseyin Gençer'in sevgili babaları, Asuman Gençer'in çok kıymetli eşi HIKMETTURAN GENÇER (Titiz Cabbar) 16.8.1991 Cuma günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 17.9.1991 Cumartesi günü Fatih Camisi'nde kılınacak öğle namannı müteakip ebedi istirahatgâhına defnedilecektir. Acınuz sonsuzdur. Allah rahmet cylesin. AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear