Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 TEMMUZ 1991 HABEKLEK CUMHURIYET/5 Ozal, Bush'a müşavir oisıın* • ANKARA (UBA) DYP eski Genel Başkan Yardımcısı Nevşehir Mületveküi ve (GİK) üyesi Esat Kırathoğlu, ABD Başkanı Bush'un Türkiye"ye yapacağı ziyaretin "Ozal'dan kurtulmak" için büyük bir fırsat olduğunu belirterek "Sayın Bush Türkiye'den aynlırken özal'ı yanına müşavir olarak alsın. Böylece hem Türkiye kurtulur hem de kendisi Bush'a daha yakından yardımcı olur" dedi. Esat Kıratlıoğlu, "Ülkedeki sıkıntılardan Bush'un haberi yok ki. Sayın özal ABD ne dese onun Türkiye'deki tatbikçisidir" diye konuştu. 6 Yeni Sol, dün yaptığı açıklamada uzlaşma ve değişim çağnlannı yineledi ÜMİT ASLANBAY YALÇIN ÇAKIR Yeni Sol dün Ankara'da eski Genel Sekreter Deniz Baykal'ın başkanlığında yaptığı değerlendirme toplantısında "uzlaşma ve değişim çağnlanna sonuna kadar devam" kararı aldı. Yeni Sol'un açıklamasında "genel başkan değişmeden iktidara ulaşmak mümkiin değildir" denildi. Milletvekilleri Baykal'ın genel başkan adaylığı konusunda "dikkatli" davrandığını ve karannı "öniimüzdeki günlerde açıklayacagını" bildirdiler. Yenilikçi Sosyal Demokratlar'ın kurmaylanndan Ertuğrul Günay, Yeni Sol'un "İnönii'yii dışanda bırakacak formiıl " önerisine kesinlikle katılmayacaklarını söyledi. SHP Istanbul eski İl Başkanı Ercan Karakaş da "İnönii'süz bir formüle sıcak bakmıyoruz. Ancak partinin tüm kesimlerini kapsayacak bir yönetim isüyoruz" dedi. SHP kurultayına 12 gün kala Yeni Sol cephesinde değerlendirme toplantıları sürüyor. Yeni Sol'un mimarlanndan İstanbul Milletvekili İsmail Cem ve diğer milletvekilleri kongre sonuçları, kurultay delegelikleri, partililerin izlenimleri ve iller bazında tabanın istemleri hakkındaki değerlendirmelerini raporlar halinde yazarak Baykal'a sundular. Yeni Sol'un Ankara'daki burosunda dun Deniz Baykal'ın başkanlığında ve 32 milletvekilinin katılımıyla bir değerlendirme toplantısı yapıldı. Köroğlu Caddesi'ndeki buroda Yeni Sol'un kurmayları toplantı öncesi illerden gelen örgüt yöneticileriyle gorüştüler. Bu arada yaklaşık 1 haftadır yurt genelinde örgütün ve delegelerin istemlerini araştıran, özellikle de genel merkezi destekleyen, ancak partinin gidişinden hoşnut olmayan çevrelerden göruş toplayan milletvekilleri de dünkü toplantıya katılarak izlenimlerini aktardılar. Yaklaşık 4 saat süren toplantı sonrasında Cem'in kaleme aldığı bir açıklama yapıldı. "Üziılerek göriiyoruz k i " sozleriyle başlayan açıklamada partinin tıkandığı ve sağın alternatifinin gene sağ olmasının kabul edilemeyeceği goruşleri savunuldu. Partinin kamuoyu yoklamalannda oy kaybına uğradığı ve etkinlik kaybettiği kaydedilen açıklamada, geçen pazar günü yapılan Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesindeki Belediye Meclisi uyeliği seçimlerine dikkat çekilerek "Partimizin aldığı oyun kısa siırede ne kadar gerilediğinin göstergesidir. Taban bızla dışımıza kayıyor, DSP'ye yöneliyor" dendi. Partinin içinde bulunduğu tıkanıkhğın aşılması için ku SHR Iııöııii ile iktidar olamaz' İÇİN BAŞAREVIN YOLU KURULTAY'A DOĞRUSHP Yfeni il ve ilçelere tepki • ANKARA (UBA) Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın başbakanhğı döneminde başlattığı, Başbakan Mesut Yılmaz'ın U sayısını 100'e çıkaracaklarını açıklamasıyla yeni ANAP hükümeti döneminde de sürdürüleceği anlaşılan yeni il ve ilçeler kurma çalışmalan tepkilere yol açtı. Ilk tepki yine ANAP içinden gelirken ANAP Bitlis Milletvekili Faik Tarımcıoğlu, yeni il ve ilçeler kurmanın israftan başka bir şey olmadığını ileri sürdü. ŞAHÎN ALPAY i fîkirleri benimsemek SHP SHPARŞ.1MNDEN Çalışmayana maaş • HAKKÂRt (Cumburiyet) ANAP'lı Belediye Başkanı Şükrü Çallı'nın, aralannda kardeşi ve yeğeninin de bulunduğu bazı yakınlarına, çalışmadıklari halde belediyeden maaş verdirdiği öne sürüldü. Belediye Başkan Vekili Ahmet Mühürdaroğlu, iddiaları "çekememezlik" ve "dedikodu" olarak değerlendirirken bir grup belediye çahşanı, adı geçen kişiler için bordro bile düzenlendiğini söylediler. İddiaya göre Başkan Çallı'nın kardeşi Ramazan Çallı'nın "boşta gezer" olduğu, ancak belediye personeli gibi maaş aldığı ifade ediliyor. Beşikçi'nin kitabı toplatildı • İSTANBUL (ANKA) Sosyolog İsmail Beşikçi'nin son kitabı "Cumhuriyet Halk Fırkasının 1931 Programı ve Kürt Sorunu" Istanbul DGM tarafından yayımlandığı gün toplatıldı. Kitabı yayımlayan Belge Yayıncılık yöneticisi Ayşe Nur Zarkolu'nun açıklamasına göre 1.5 yıl içinde tsmail Beşikçi'nin toplatılan S kitabı hakkında açılan davalar, 142. maddenin kaldırılması üzerine düştü. Kitabın Terörle Mücadele Yasası'nın ilgili maddesi uyannca toplatıldığına dikkat çeken Zarakolu, "Kitabı, düşünceyi terör sayan bu anlayışa karşı tiim demokratik kuruluşları dayanışmaya çağırıyoruz" dedi. "Eski kurumlar, yeni fikirleri benimseyerek ayakta kalabilir." Bu sözu, Norveçli bir tarihçinin Norveç'te krallığın nasıl olup da hemen hiçbir çatışmaya konu olmaksızın bugüne değin ayakta kalabildiğini açıklarken kullandığını hatırlıyorum. Kuşku yok ki bu, yalnız Norveç krallığı için değil, yüzyıllar geçmesine karşın ayakta kalmayı başaran birçok başka kurum için de geçerli olan bir gözlem. Bizde yüz yıh aşkın bir süre ayakta kalmayı başaran pek az kurum bulunmasında, kurumlarımızın yeni fîkirleri benimsemede çektikleri güçlüğün önemli bir rolü olmalıdır. Yeni, çağa uygun fîkirleri benimseyerek ayakta kalmayı başaran ender kurumlarımızdan birinin 12 Eylül rejimi tarafından kapatılan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, ulusal devletin kurucusu Cumhuriyet Halk Partisi olduğunu düşunuyorum. Bu argümanın geçerliüğini görmek için CHP'nin tarihine kısaca bakmak yetecektir. CHP'nin kuruluşundan kapatılışına kadar önemli dönüşümler geçirdiği, farklı dönemlerde farklı roller üstlendiği, farklı fikirlerin savunucusu olduğu görülecektir. CHF (1935'ten sonra CHP), 19231950 arasında ülkeyi otoriter bir tekparti rejimiyle yonetti. 15 ekim 1927'deki II. Kurultay'ına kadar partinin tuzuğünde halk egemenliği, çağdaşlık, hukuk devleti gibi kavramlan içeren "Dokuz Umde" vardı. İkinci kurultayda Cumhuriyetçilik, Halkçıhk, Milliyetçilik, Laiklik partinin "değişmez" temel ilkeleri kabul edildi. 1929'a kadar partinin ekonomik felsefesi genel anlamda "liberaT'di. "Devletçilik", dunya ekonomik buhranının zorunlu kıldığı koşullarda benimsendi. 10 Mayıs 1935'teki III. Kumltay'da dört temel ilkeye Devletçilik ve İnkılapçılık (Devrimcilik) ilkeleri ek partiye hâkim oldu. Ecevit, 12 Mart 1971 müdahalesiyle özdeşleşmenin verebileceği zararları görerek mudahaleye karşı tavır aldı ve genel sekreterlikten istifa etti. Mayıs 1972'de yapılan 5. Olağanüstü Kurultay, Ecevit'e güvenoyu verince, İsmet İnönü, istifa etmek zorunda kaldı. "Yeni fikirler" partinin sembolü olan kişiyi, İsmet Paşa'yı politika dışına itmişti. Genel Başkan seçilen Ecevit 1974'te yapılan 22. Kurultay'ında CHP'nin "Demokratik Sol" bir parti olduğunu açıkladı. Ecevit önderliğindeki CHP, siyasi programı itibarıyla özgürlükçü ve çoğulcu demokrasinin kararlı bir savunucusuydu. Ekonomik programında planlıkarma ekonomi düzenini; sanayide ithal ikamesine dayalı sanayileşme stratejisinin sürdürülmesini, KİT'lerin modemleştirilmesini ve bir Halk Sektörü'nün kurulmasını; tanm alanında kooperatifçiliği, toprak reformunu, "köykent" uygulamasını, vb. öngörmekteydi. 1977 yılında CHP, Sosyal Demokrat ya da Demokratik Sosyalist partilerin uluslararası örgütü Sosyalist Enternasyonal'e üye oldu. 192350 arasında ülkede otoriter bir tek parti yönetiminin uygulayıcısı CHP, zamanı gelmiş fîkirleri, önce demokrasiyi, sonra sosyal demokrasiyi benimseyerek ulusal devletin kurucusu milliyetçi bir partiden, uluslararasında dayaruşmayı savunan demokratik bir sol partiye dönuşmüştü. Bu dönüşüm, partiye tarihinde sağladığı en büyük halk desteğini, 1977 seçimlerinde yüzde 42'lik bir oy oranını getiriyordu. CHP'nin geçirdiği büyük dönüşümle sağladığı seçmen desteğini, amaçlarını gerçekleştirmek için kullanıp kullanamadığı; benimsediği siyasi ve iktisadi felsefenin Türkiye toplumunun ihtiyaçlarına yamt verip veremediği, elbette ki ayrı tartış Inönü soruyor. Nereniz ağrıyor SHP Genel Başkanı ErdaJ İnönü, yurt gezilerinde zaman zaman farkında olmadan da olsa gazetecilere ilginç enstantaneler >^ratıyor. Fotoğraflann bir özelliği de zamanı olduğu gibi yakalaması, yalın ve yorumsuz şekilde aktarması ve tekrar tekrar bakıldıgında bir anlam, bir mesaj ifade edebilmesi. İnönü, bir eczanede vatandaşlaıia sohbet ediyor. Arkasındaki ilan panosunda ise bir yazı göze çarpıyor "Nereniz ağnyor." rultaya büyük görevler düştüğü belirtilerek özetle şu görüşlere yer verildi: "Değişimden kastımız genel başkanın, parti yönetiminin, parti söyleminin, anlayışının ihtiyaçlanmıza cevap verecek şekilde değiştirilmesidir. Genel başkan degişmeden iktidara ulaşmanın mumkün olmadıgı ne yazık ki artık kesinlik kazanmıştır. Türkiye iktidarı için değişim şarttır. Bu degişimle sadece khlelere güven verecek, çağdaş yeni anlayışlara sahip partimiz ortaya çıkanlmayacak, aynı zamanda böyle bir değişim ve yenileşmeyle partimiz içinde doğru arayışlara yönelik bir uzlaşmayla bütünleşme gerçekleşecek, ideoiojik aynlıgı olmayan kamplaşmalara son verilecektir. Lider değişiminin partimiz* atılım sağlayacağı, partimize güç kazandıracağı bilinirken, bu gerçek herkesce paylaşılırken mevcut dunımu koruma yaklaşımlan, çabaları samimi degildir, bepsinden önce partimize haksızlıktır. Yeni Sol olarak değişim ihüyaçiannın muhataplannın parti örgütleri, parti kamuoyu ve genel kamuoyu olduğunu bilerek bu anlayışa dönük bir uzlaşraanın sağlanması yolunda girişimlerimizi sonuna kadar sürdureceğimizi vurgulamak istiyonız." Yeni Sol'un lideri Deniz Baykal başkanhk ettiği toplantıdan "genel başkan değişmeli" kararı çıkmasına karşın kendisinin adaylığı konusundaki karannı dün de açıklamadı. Milletvekilleri Baykal'ın çok dikkatli davrandığını ve "adayım" demesi halinde Ankara'da iki milletvekili bırakarak tüm yurda yayılacaklannı söylediler. Bu gezilerde özellikle Yenilikçi Sosyal Demokratlar'ın etkin olduğu bölgelerde "uzlaşma" çağrılan tekrarlanarak "sadece genel aşkan değil, başbakan adayı Baykal" imajı sergilenecek. Yenilikçi Sosyal Demokratlar'ın kurmaylanndan SHP Genel Sekreter Yardımcısı Ertuğrul Günay'ın bugün bir basın toplantısı düzenleyerek Yeni Sol'un çağnlannı ve genel merkeze ilişkin görüşlerini açıklayacağı bildirildi. Günay, dün UBA'ya yaptığı açıklamada Yeni Sol'un "İnönü'yü dışanda bırakacak formiil" önerilerine karşı çıktı. Gunay şunlan söyledi: "Öneriyi gayri ciddi buluyorum. Böyle bir konu yok. Bize böyle bir öneri de gelmedi. Böyle bir öneriyi ciddiye almamız mümkün değil. Gayri ciddi bir öneri." Topuz ABD baskısına ve SHP içindeki gelişmelere dikkat çekti Inönü tasfiye edilmek isteniyor' İSTANBUL/ANKARA (UBA) SHP Istanbul Milletvekili Ali Topuz, ABD Devlet Başkanı George Bush Türkiye'ye gelirken Ortadoğu ile Türkiye'deki Amerikan baskısına ve SHP içindeki gelişmelere dikkat çekti. Günümüzde Amerika'nın dünyaya tek başına yön verebilecek duruma geldiğini hatırlatan Topuz, Türkiye'nin 1980'de yapılan askeri darbeden sonra önce yalnızlığa, daha sonra ise ABD'nin baskısı ve yönlendiriciliğine terk edildiğini söyledi. Topuz, Amerika Birleşik Devletleri'nin Körfez savaşı nedeniyle bölgede elde ettiği "emrediciliğe" ve "Her şey benim isteğime uygun olacak" fermanlanna direnen tek liderin Erdal İnönü olduğunu öne sürerek bu nedenle İnönü'nün tasfiye edilmek istendiğini belirtti. tırlatarak "Seçimlere çok yaklaşüdı, bütün sosyal demokratlan Genel Başkanımız İnönü'yü tartışmadan, yıpratmadan önce uzlaşmaya, sonra da bütünleşmeye davet ediyorum" dedi. Ali Topuz, SHP'deki gelişmeleri değerlendirirken "Bu gelişmeler dünyadaki gelişmelerle biriikte ele alınmalı. Çün"Son yıllarda Türkiye'yi yönetenlerin teslimiyetçi yaklaşımianna ve ABD'nin Ortadoğu ile Türkiye üzerindeki baskıcı, yönlendirici politikalanna karşı en yürekli tavır, SHP'den ve SHP Genel Başkanı Erdal tnönü'den geldi. 26 Mart yerel seçimlerinden sonra Türkiye'nin en büyük iktidar adayı olan SHP'nin pres "Eski kurumlar, yeni fikirleri benimseyerek ayakta kalabilir." Kuşku yok ki bu, yüzyıllar geçmesine karşın ayakta kalmayı başaran birçok kurum için geçerli olan bir gözlem. lendi. 1937'de "Altı O k " anayasa maddesi haline getirildi. Laik cumhuriyet rejimini sağlamlaştırma çabasındaki CHP, 1924'te Cumhuriyetçi Terakkiperver Fırka'yı kapatarak çok partili duzene izin vermedi. Ama 1930'da, Serbest Fırka'nın kuruluşuyla çokpartili duzene geçiş denendi. Demokrasilerin zaferiyle sonuçlanan II. Dünya Savaşı sonunda da CHP kendini dünyaya uydurdu ve 1946'da çokpartili düzeni kabul etti. Dört yıl sonra, otuz yıldır ülkenin kaderine egemen olan CHP, iktidarı kendi eliyle muhalefete teslim eden dünyanın ender partilerinden biri oldu. 1950'den sonra siyasette daha da liberalleşti ve demokratikleşti: Temel hak ve özgürlüklerin savunuculuğunu üstlendi. 27 Mayıs 1960 askeri darbesinin, üzerinde pek durulmayan bir dolaylı sonucu da CHP'nin demokratik yoldan iktidara dönüşünü önlemesiydi. Seçmen eğilimlerinin CHP'yi tek başına iktidara gotürduğu bir sırada gerçekleşen askerı darbenin CHP açısından başka bir bedeli de partinin askeri yönetimle ozdeşleştirilmesi oldu. ma konulandır. Fakat özunde çağa uygun fikirlerin benimsenmesine dayanan büyük dönüşümün, 1970'lerin sonuna doğru CHP'yi Türkiye'nin en guçlı siyasi partisi ve akımı haline getirdiğine kuşku yoktur. Devlete düşen görev Topuz, "ABD'nin Ortadoğu ile Türkiye üzerindeki baskıcı, yönlendirici politikalarına karşı en yürekli tavır, SHP'den ve SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'den geldi" dedi. Topuz, "Yönlendirici kim" sorusuna "Bir merkeze bağlanmaz, ama meydan Amerika'nın" yanıtını verdi. kü iceride oynanan birçok oyunun senaryosu ve yönlendirici mekanizması dışandadır" dedi. Topuz, "Kimdir bu yönlendirici" sorusunu yanıtlarken 'Elbette tek bir merkeze bağlanamaz, ama bilinen o ki şimdi meydan Amerika'nın" dedi. Ali Topuz, bu konuda görüşlerini açıklarken şunlan söyledi: tiji daha da yükseldi. Artık ANAP'ın sonu gelmiş ve sosyal demokratlara, SHP'ye iktidar yolu açılmış bulunuyor. İşte bu gerçek içte ve dışta pek çok çevreyi rahatsız etti. SHP'ye karşı planlı bir yıpratma kampanyası başlatüdı. Hedef olarak da Genel Başkammız tnönü seçildi." • ANKARA (ANKA) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Metin Emiroğlu, sosyal devleti geliştirmek için işçiler, işverenler ve devletin kendine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini söyledi. Metin Emiroğlu, Türk Işverenleri Sendikası Genel Başkanı Refik Baydur ve yönetim kurulu üyelerini kabul ederek bir süre konuştu. Emiroğlu konuşma sırasında, sendika ve konfederasyonların Türkiye'de sendikalizmin gelişmesine katkıları olduğunu vurgulayarak "Bu kurumlar aynı zamanda demokrasinin güvencesidir" dedi. ATutnudu • ISTANBUL (ANKA) Devlet Bakanı Kamran İnan, Doğu Avrupa ve SSCB'deki gelişmeler sonucunda herkesin gözlerini Türkiye'ye diktiğini belirterek Türkiye'nin 21 yüzyılda güç merkezi olacağını söyledi. İnan "AT'nin bize olan bağımlılığı bizim topluluğa olan bağımlılığımızdan daha fazla olacaktır. Üyeliğimiz konusunda daha fazla küstahüğa müsaade edemeyiz" dedi. Kamran İnan, '3. Türk Ispanyol İş Konseyi'nde yaptığı konuşma çerçevesinde Türk tspanyol ilişkilerini değerlendirdi. İnan, İspanyol işadamlarını Türk işadamlanyla işbirliği yapmaya çağırdı. SHP, Türkiye'de ulusal devletin, demokrasinin ve sosyal demokrasinin kurucusu olan Topuz, İnönü'yü tasfiye etmek isteyenCHP'nin devamıdır. 12 Eylül lerin dışarıdan desteklendiğini ve Ameaskeri yönetimi CHP'yi kapat rika'nın kendisine karşı çıkan liderleri mıştır, ama CHP'nin temsil et nasıl tasfiye ettiğini herkesin bildiğini hatiği siyasi gelenek, SHP'de süruyor. CHP'den SHP'ye geçiş gerçekte bir tabela değişikliğinden öteye anlam taşımıyor. SHP, öteki partilerimizden hayli farklı bir kuruluş. SHP dışındaki partilerin hemen hepsi bir lider partisi özelliği gösteriyor. HALİL AKYÜZ Süleyman Demirel'şiz DYP düEski SHP MYK uyesi şünülemez. Turgut Özal'ın yönlendirmediği ANAP'tan geriye bir şey kalıp kalmayacağı çok O H P , 'bir ağır taş kuşkuludur. DSP, Bülent Eceoldu' kalkmıyor. vit'ten ibarettir. Yalnızca Bunu kaldırabilmek SHP'de liderin parti açısından için herkesin omuz hayati bir onemi yoktur. Çok vermesi lazım. Bunu çeşitli kanatlardan oluşmasına da herkesten önce karşın, merkez örgütünden ibaSayın Genel ret olmayan, ülkemizde gerçek Başkan'ın gormesi anlamda siyasi parti denebilecek lazım. 1950'lerin ve 1960'ların dene tek örgütlenme yine SHP'dir. Biri "Genel yimleri, CHP'ye iktidara giden Çunkü SHP güçlü bir siyasi geBaşkan'ın prestij kaybettiğini" söylüyor. tek yolun demokrasiden, halkın leneğe dayanmaktadır. Diğeri "uzlaşma" çağnlanna yanıt kazanılmasından geçtiğini gösvermiyor, "gel banşalım" diyor ve terdi. 1960'ların ortalarından SHP, devamı olduğu C H P ' "çocuklukla" suçluyor. Bu kısırdöngü itibaren CHP'nin platformu, nin kendi kendini yenilemede içerisinde "birisi çocuk, diğeri prestij bir yandan siyasal özgürlüklerin gösterdiği buyük başarıları tekkaybetmiş" iki genel başkan adayıyla kurulması ve geliştirilmesi; öte rarlayarak modern, demokrakurultaya gidiyoruz. Böyle sözler sarf edip yandan 1950'lerde başlayan ka tik, laik, Batıh, özgürlükçü, çobasın aracılığı ile yarışarak bir yere pitalist gelişmenin yol açtığı top ğulcu, sosyal adaletin egemen vanlması mümkün değildir. Bu görüntü lumsal dengesizliklerin gideril olduğu, mureffeh Türkiye daSHP'ye zarar verir. mesi, sosyal adaletin sağlanması vasına hizmet edebilir. Bunun Sayın İnönü, karşısındakilerin parti oldu. 1965 seçimleri oncesinde için ihtiyaç duyduğu "yenileniçerisinde bir güç olduklarını görmezlikten partinin "Ortanın Solu"nda ol me" gücu. geleneğinde mevcuıgelemez. Bunu göz ardı edip, "gel duğu açıklandı. Ekim 1%6'da tur. Bu >tMiilenmeyi başardığı yarışalım" demek yanhştır. Partideki bu yapılan 18. Kurultay'da parti takdirde hem sosyal demokrattip siyaset adamlanyla oturup konuşnıak, genel sekreterliğine, partide ye ları hem de demokratik, l.ıık. parti içi sorunlan tartışıp, bir sonuca ni fikirlerin temsilcisi Bülent kalkınmış veadil bir Türkıv^ iv varmak, acaba Sayın Genel Başkan'ın Ecevit getirildi. Ecevit'in temsil teyen tüm seçmenleri çevrcınsiyasi onuruna mı dokunuyor? Partinin ve ettiği "Demokratik Sol" ya da de toplamayı başarabilir. uıkenın içinde bulunduğu durum, daha mı sosyal demokrat kanat, temmuz az önemlidir? 197O'te yapılan 20. Kurultay'da Topuz, "SHP'nin iktidar olmasını engellemek için mi İnönü tasfiye edilmek isteniyor" sorusunu şöyle yanıtladı: "SHP'ye ve Erdal tnönü'ye toplumun ber kesiminden duyulan güveni sarsmak ve böylece sosyal demokrat iktidann önünü tıkamak istemektedirler. Körfez krizi dolayısıyla herkesin görebüeceği biçimde Türkiye'nin çıkarları ile ABD'nin çıkarlan açık bir şekilde çelişti. ABD'nin politikalanna ve çıkarlanna teslimiyetçi tavnyla destek olan ve ABD'nin her isteğine evet diyen ANAP ile Özal'ın yaklaşımına kararlılıkla İnönü karşı çıktı. tşte bu yüzden İnönü tasfiye edilmek istenmektedir. Elbette bu niyet içeriden ve dışarıdan desteklenmektedir. Aynca ABD'nin çıkarlanna direnen ve o çıkarlara alet olmayan devlet ile siyaset adamlanna ne tür tertipler yapıldığı da hatırlanırsa bu söylediklerimizin, İnönü'yü tasfiye niyetlerinin boş sözler olmadığı kendiliğinden ortaya çıkar." Kurultaydan önce, konsensüs Birileri, "Sayın tnönü kaybederse, bırakır gider, parti fire verir" diyor. Bu, inönü'nün kurultayda hâkimiyet kurmasında çok önemli bir faktörü teşkil ediyor, ancak İnönü'den kaynaklanmıyor. Ama Sayın Baykal, girer kaybederse, 'çeker gider' denilmiyor. Siyasi faziletin, siyasi erdemin, SHP'de hayata geçirilmesi bir demokratik yarıştan daha mı az yararhdır? Ya da Türkiye'de ve SHP'de demokrasiyi geliştirecek, gelenekselleştirecek tek hareket, bizim bu kurultayda yapacağımız genel başkanhk yanşı mıdır? Eğer geleneklerimizde böyle bir olay bulunsun deniliyorsa, onu geçen kurultayda yaptık. Bunu tekrar etmenin çok mu yaran var? SHP'nin ve ülkenin sorunlarına çözüm getirilmesini gerçekçi bir biçimde sağlayabilmek için parti içerisinde 'uzlaşma' sağlanmalıdır. Sayın İnönü, Sayın Baykal'ı çağırmalı ve 'uzlaşma'dan, neyi kastettiğini iyice anlamahdır. Çok küçük bir girişimle, bir araya gelerek sorunları tartışıp konuşabilirler. Sayın Genel Başkan 'parti içinde iddiası ne olursa olsun' hiç kimseye rakip gozüyle bakmaksızın herkesle konuşmalı ve bu kurultaya böyle bir konsensüs içinde gidilerek hem partiyi hem de ülkeyi yönetecek kadrolar çıkanhnalıdır. GORUS ULIS Kurultaya az zaman kala illerde gunler "küçük küçük toplantılar" şeklinde geçiyor. Kurultay yarışı sırasında "dalgah deniz"i andıran örgütteki hareketliliğin öniimüzdeki haftadan itibaren partililerle biriikte Ankara'ya akmav bekleniyor. Partide her zaman dinamik bir örgüt yapu.ıa sahip olan tzmir'de de kongreler hayli hareketli geçmişti. Özellikle Konak ilçesinde partililer mahkemelerde karşı karşıya dahi geldi ve il kongresinden Genel Merkez yanlısı partililer büyük başarı kazanarak çıktılar. Izmir, kurultaya göndereceği 36 delege ile önemli bir ağırlığa sahip. Kongrenin hemen ardından değerlendirme toplantıları başladı. Izmir İl Başkanı Turan Karakaş, delegelerin karannın, "Kurultayda İnönü 'yü destekleyeceğiz " şeklinde olduğunu açıkladı. Karakaş, Izmir örgütünün de "Genel başkanla uyumlu bir PM" istediklerini söyledi. Istanbul İl Kongresi'ne gelerek "udaşı" eski Istanbul İl Başkanı Ercan Karakaş'a başarılar da dileyen Izmirli Karakaş, Baykal'ın adaylığıyla ilgili olarak da şunlan söylüyor: başkanla uyumlu bir PM" istediklerini söyledi. Istanbul İl Kongresi'ne gelerek "adaşı" eski Istanbul İl Başkanı Ercan Karakaş'a başarılar da dileyen Izmirli Karakaş, Baykal'ın adaylığıyla ilgili olarak da şunlan söylüyor: "Önemli olan parti içi uyum. Sayın Baykal'ın partinin geleceği açısından şu anda aday olmaması lazım gelir. Seçime gidiliyor. Sayın Baykal aday olmazsa partiye büyük iyilik olur, örgüt de bunu unutmaz. " Izmır orgutu bu arada komisyonlar da kuruyor. Bunlardan bir tanesi de "tüzük komisyonu." Komisyonun kurultaya taşıyacağı bir öneri "yönetim kurulu üyelerinin il nüfusuna göre arttınlmasu" Izmirli SHP'liler "aidatlann zorunlu hale getirilmesi, aidatlannı ödemeyenlerin de seçme, seçilme haklanmn askıya almması, genel sekreterlik makamının kaldınlması"m da istediler. 'Baykal partiye iyilik yapsın' STRECEK YARIN: Güneş Gürseler