18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 HAZÎRAN 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURÎYET/7 DERGİ Nankör'ün kapatdması • Knltör Serriâ — Mizah dergisi Nankör'ün Yazı lşleri Müdürü Ikn Cemal Genç, derginin kapatılmasıyla ilgili yaptığı açıklamada, "lletişim Yayınlan'nın kendi çalışma ilkelerine saygüıyız. Ancak kapatümastna ilişkin dağıtılan bildirid'* sözü edilen 'muhtıra' oldukça ağır bir yakıştınna" dedi. Genç, yaptıklan son toplantıda kadrosu 18 kişi olan dergiden 13 kişilik bir grubun yayın kunılu oluşturma karannı onayladıklannı, ancak bu uygulamaya geçilmeden derginin kapatılacağı haberini aldıklannı bildirdi. Tan Cemal Genç şunlan söyledi: "Tek adam yönetiminde diğer arkadaşların katılımı sağlanamıyordu. Müthiş bir keyifsizlik vardı. Bizden veda sayısı hazırlamamızı istediler. Ancak son derginin de istediğimiz gibi olamayacağı nedeniyle bunu çıkartmayı kabul etmedik." lletişim Yayınlan'nın daha önce yaptığı derginin kapatümas! iie ilgili açıklamada şöyle denilmişti: "Derginin beşinci sayısının hazırlanmasına bir gtln kala, dergi çalışanlannın çoğunlugunun imzaladığı bir muhtıra aldık. Bu muhtırada, arkadaşlar işin başında yine kendilerince seçilmiş olan yayın yönetmenini (Ahmed Laciverd) azletıiklerini bildiriyorlardı.. Birlikte çahşmayı imkânsızlaştırmış iki ekipten birini tercih etmek durumunda bırakıldık... Böyle bir projeyi sürdOrmeyi gereksiz ve anlamsız bulduk..:' TİYATRO 'Guten Morgen Berlin' • Kültür Senisi — Theater Anatolien, "Guten Morgen Berlin" başlıklı oyunu Berlin'de sahneliyor. Mehmet Esen'in yazıp yönettiği oyunda Kadriye Adıyaman, Mustafa Adıyaman, Dinçer Bayram, özlem Çelik, Mehmet Esen, Muhsin Karataş, Şenda Kara, Ahmet Kaygusuz, Ayhan Sönmez, Melda Tuncer, Vedat Uluocak ve Nare Yeşilyurt rol alıyorlar. Berlin Kültür Senatosu'ndan parasal destek isteyen, ancak olumlu yanıt alamayan topluluktan Mehmet Esen, Türkçe-Almanca sahnelediği oyunla ilgiJi şunlan söylüyor: "Gunaydın Berlin", bastınlan seslerin öyküsü; Günaydın Berlin sevincin, acırun, umudun, bunıkluğun, hasretin ve hayal kırıknğının öyküsü. Günaydın Berlin, kendi ülkelerinde "Alman Markı", burada "yabancı" olarak görülenlerin öyküsü. Günaydın Berlin, sesini arayan insanlann öyküsü.." Tıyatrocu adaylarına duyuru • Kültür Servisi — Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro Oyunculuğu Bölümü'ne 1989, 1990, 1991 ÖSS sınav sonuçlanna göre 103 veya daha yüksek puan alan adaylar arasından ön kayıt ve yetenek sınavıyla öğrenci alınacak. ön kayıtlar 17-28 haziran tarihleri arasında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Kampusu'nda yapılacak. Yetenek sınavı ise 1-4 temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek. Sınavla ilgili aynntılı bilgi ön kayıt sırasında aday öğrencilere verilecek, bu arada posta ile ön kayıt yapılamayacak. ön kayıt yaptırmak için ÖSS sonuç belgesinin ash veya fotokopisi, iki adet fotoğraf, ön kayıt sırasında Konservatuvar'dan alınacak başvunı belgesi ve yine Konservatuvar'dan temin edilecek sınav giderleri makbuzu gerekiyor. SERGİ 'Bir Kaçışın Ardından' • Kfiltttr Servisi — Irak'tan Türkiye'ye sığınanlann yaşamlannı ortaya koyan "Bir Kaçışın Ardından" başhkb fotoğraf sergisi Çukurova Gazeteciler Cemiyeti'nin etkinlikleri kapsamında dün açıldı. Bölgede görev yapan gazeteci arkadaslanmız Mehmet Aka, Zekai Durmuş ve Yusuf Toprak'ın saptadıklan görüntülerin yer aldığı sergide renkh" ve siyah- beyaz toplam 50 fotoğraf bulunuyor. Aka, Durmuş ve Toprak sergiye ilişkin görüşlerini şöyle açıkhyorlar: "Korku, sefalet çocuklann dahi gözlerine sinmişti. Dağlar, aç açıkta yüz binlerce insanı banndırmaya yetmiyordu. Bu insanlar şimdi Kuzey Irak'taki güvenlik bölgelerine yerleştirildiler. Ancak Şırnak ve Hakkâri dağlarında bu olaylann yaşandığının belgelenmesi gerektiğini düşündük. Elimizdeki binlerce fotoğraftan hiç olmazsa 50"sini bu fırsatla arşivlerde kalmaktan kurtardık." Adana Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu'nda açüan sergi 13 haziran tarihine dek görülebilecek. 'Hoşçakal İstanbuT • Küitür Servisi — Alman ressam Ruth Brenner'in son yapıtlanndan oluşan sergi 12 haziran çarşamba günü Türk ve islam Eserleri Müzesi'nde açılacak. Sanatçımn, Türkiye'ye veda mesajı taşıyan 'Hoşçakal Istabul' isimli sergisinde yaklaşık 20 tablosu yer alacak. Viyana'da yaşadığı yıllarda 'Fantastik Realizm' akımının etkisinde eserler üreten sanatçı, Istanbul'a yerleştikten sonra çahşmalannı hiçbir akıma bağlı olmadan sürdürdü. Moskova'da Türk resimleri • MOSKOVA (AA) — Çagdaş Türk resim sanatının en tanınmış adlannın 40 yapıtından oluşan, SSCB'deki ilk Türk karma resim sergisi, dün Moskova'daki Mars Galerisi'nde, Türkiye'nin Moskova Büyükelçisi Volkan Vural tarafından açıldı. Büyükelçi Vural, sergiyi açarken yaptığı konuşmada, 150 yılhk bir geçmişe sahip Türk resim sanaıını-, bugün uluslararası düzeyde bir konuma sahip olduğunu ve öteki ülkelerin resim sanatlarında olduğu gibi, ulusal özelliklerden yola çıkarak evrensel değerlere ulaşabilen bir aşamaya geldiğini kaydetti. MOZİK Ahmet Kanneci'den dünya turu • ANKARA (AA) — Tanınrnış gitar sanatçısı Ahmet Kanneci, çeşitli uluslararası gitar yarışma ve festivallerine katılmak üzere Arjantin, Fransa, lspanya ve Şili'yi kapsayan bir turneye çıkıyor. Sanatçı 20 haziranda Arjantin'de düzenlenen "Pasados" 1. Uluslararası Gitar Festivali'ne katılacak. Sanatçı daha sonra Fransa'da düzenlenen "Les Escolados" ve "Arthez D'Bearn" ' şenliklerinde de birer konser verecek. 10 temmuzda lspanya turnesinde Madrid'de seyirci karşısına çıkacak Kanneci, 12 temmuzda lspanya'da bir konser daha verecek. Ekim ayında Şili'de düzenlenen bir gitar festivaline de davet edilen Kanneci, seslendirdiği eserlerin CD olarak yayımlanması için çalışmalar yapıyor. Işıl Özgentürk Sevgi Soysal'ın 'Tante Rosa'sını sinemayauyarlıyor Senî Seviyorum Rosa Sevgi SoysaJ'ın "Tante Rosa" adlı kitabı ilk kez 1968'de yayımlanmıştı. "Seni Seviyorum Rosa", Işıl özgentûrk'ün ilk yönetmenlik denemesi. ÇekimJerine başlanan "Tante Rosa"nın şaşırtıcı satırlan yakında beyazperdeye gelecek. LALE FİLOĞLU "Ha hıtsakuga gitmis Rosa ha özgiirlüge. Bunlar birbirine açı- lan kapılar değil mi? Beni duy- gıdandınuı -duyduğumu yaygın- Ustırecak kadar duygulandıran- Bırakmakür. Hiçbir şeyi ha- zıriamadan, belki de en gerek- siz ve yanlıs anda bırakmak..." Sevgi Soysal'ın 20 küsur yıl önce dile getirdiği sözlerdi bun- lar. Ve belki de "Tânte Rosa'yı en kısa yoldan anlatan cüm- lelerdi... tlk basımı 1968 yılında yapı- lan "Tante Rosa"nın kâğıt üs- tünde okuru heyecanlandıran, duygulandıran, şaşırtan satırla- n önümüzdeki günlerde film ka- relerine dönüşecek. Bir kadın yazann anlattığı kadın kahra- man Rosa, yine bir kadın yazar- senarist tarafından senaryolaş- tınldı. "Seni Seviyorum Rosa" adlı film, üstelik bu senaristin ilk yönetmenlik denemesi de olacak. Işıl özgentürk ilk kez yönete- cek, ama sık sık dolaştığı fılm setlerini, ekip ilişkilerini, filme başlamanın sancılarını bilerek. BugUne gelene kadar tiyatro yapan, çocuk kitaplan, senaryo- lar yazan, röporrajlar yapan Işıl özgentürk yıllar önce "Tante Rosa"yı okuduğunda, Rosa'nın "diinyalı bir insan" olmasım sev- miştı: "Her zaman bu kahra- manda iki izlek buldum. Biri her şeyiyle acıya açık olma, hayatın sürprizierie dolu olduğunu bil- mesi ve islemesi; yaşamaktan vazgeçmesi. tkindsi bu kişiliğin standart olmaması. Bu belki be- pimizin içinde bir yeıierde olan, kimi zaman reddetrneye çalıştı- gımız bir karşı kişilik, bir anar- TANTE ROSA'YI SUMRU YAVRUCUK OYNUYOR— Sevgi Soysal'ın yapıtından sinemaya «k- tanlan fılmde Tante Rosayı Şumru Yavnıcuk canlaodınyor. Somnı Yavrucuk, Devlet Tiyatrola- n'ndan. (Fotoğraf: M. Ziya Ülkenciler) şist. Ister Afrikalı, ister Amer»- özgentürk ne düşünüyor bu kalı olsun her insan bir kontım- da bir gün kapıyı açıp gitmek is- ter. Ama insanoğlu, iletişim de- nen muhteşem ve korkutucu mekanizmanın da sayesinde bir- takım şeyleri kaybedeceğinden korktuğu için çıkıp gidemez ve bunun acısı bir yerlerde kalır. Ben Rosa'yı işte bu çıkıp gitme- leri becerebildigi için seviyo- rum." Sevgi Soysal'ın Rosa'sı zama- nında kimi yazarlar tarafından "beceriksizliklerle dolu bir yaşam" diye nitelendirilmişti. ne konuda? "Rosa'nın hayatı beceriksiz- likler dizisi olarak göriilebilir bazısı için. Ama o yaşamın ta kendisidir. Yaşam sadece çok güzel evier, eşyalar, övünülecek güçlii erkeklere sahip olmak de- ğildir. Yaşam biraz beceriksizlik- ler, günahlar, sorumluluklar, sevgilerle içiçedir. Hayatı, yaşa- mayı isteyen bir kadının becerik- sizlikleridir, ki ben böyle bece- riksizlikkre helal olsnn deKm." Sevgi Soysal'ın, aynı kitapta- ki gibi Bavreya köyünde aforoz edilmiş Rosa isimli bir büyük annesi ve at cambazı olmak is- teyen bir teyzesi var. Soysal'a gö- re Tante Rosa'nın "Büyük anne- sinden başlayıp kendisinde biten" bir çizgisi var. Işıl özgen- türk, 15 yıl önce Sevgi Soy- salia karşılaşma olanağı bulmuş muydu? "Karsılaşmadım, ama yazar- lann sevdikleri yazarlar vardır. Sevgi Soysal aynı Margnerite Duras, Sait Faik. Tezer Öziü gi- bi çok sevdiğim yazarlardan bi- ridir. Onlann yazdıklarında miithiş bir acıyı, yaşanmışlığı, KİMLER OYNUYOR "Seni Seviyonım Rosa" filminde önemli rolleri Sumnı Yavrucuk, Mahir Günşiray, Müşfik Ken- ter, Ismet Ay, Halil Ergün, Ayla Algan, Miijdat Gezen, Kutay Köktürk, Taner Barias, Mehmet Atak, Giiliimser Gülhan, Tuncay Aynur, Sedef Bediz, Yaman Okay, Ali Sinnen, Mustafa Göç- men, Şerif Erol, Meral Okay, Aylin Güzelbeyog- lu, Füsun özbilgen, Nurcan Arolat ve Fehmi Ya- şar paylaşıyorlar. Sanat yönetmeniiğini Musta- fa Ziya Ülkenciler, yönetmen yardımcılığını Ay- dın Sayman ve Yeşim Çanlıoglu'nun yaptıklan filmde Rosa'nın söyleyeceği şarkılan Zülfü Li- vaneli besteliyor. Filmin "konuk oyuncusu" kad- rosu da oldukça ilginç: Selçuk Erez, Üstün Ko- rugan, Hilmi Yavuz, Refık Durbaş, Cevat Capan, Kemal Gökhan, Sabahattin Şenyüz, Esra Doğ- ru, Bilge Durbaş, Mustafa Suphi ve Orhan Alkaya. içlenliği hissetmemek mümkiin degildir. " Işıl özgentürk "Tante Rosa'- yı geçen yıl senaryolaştırdı. Ve uzun bir süreyi mekân aramala- rına, deneme çekimlerine ayır- dı. Ön çalışması ülkemizde alı- şılmadık kadar uzun süren bu filmin senaryosunda nelere önem verdi yönetmen? "Rosa'yı senaryo haline geti- rirken iki şey japtıtn. Birincisi Rosa'nın kimüğini bir yurttaşhk belgesiyle belgelememeye calış- tım. tkincisi herhangi bir dö- nemle sınıriamama>i a çalıştım. 1945lerde, 1960larda va da 198S'te başlayabilir bu film. Ro- sa'nın kimligini, Rosa'nın iç duygulanna uygun bir halde sunmaya çalıştım. Rosa'yı ço- cuklugundan ele alıp ysslı ama yaşama sevincini yitirmemiş bir kadına kadar getiriyoruz." Bir kadın yazann kadın kah- ramammn, bir kadın tarafından senaryolaştınlıp fihne dönüştü- rülmesi dikkat çekici. özgen- türk bu konuda neler söylemek ister? "Rosa'un kadın ya da erkek olması önerali degil. Ama tabii ki sonuçta Rosa bir kadın kim- ligini taşımakta. Ne yazık ki diinyamızda -ki bunu söyleme- yi pek sevmiyomm- iki cins ara- sında farklı bir duyarlılık söz konusu. Ama Rosa gibi kapıla- n carpıp gitmek isteyen, acı çe- ken, başlayıp da bitiremeyen er- kekler yok mu? Dolu." Işıl özgentürk uzun bir süre Rosa'yı aradı. Bu rolü kimin canlandıracağına karar verebil- mek için çeşitli sanatçılarla de- neme çekimleri yaptı ve sonun- da Sumnı Yavrucuk'ta karar kıl- dı. Özgentûrk'ün Rosa olacak oyuncuda aradıklan nelerdi? "Rosa'nın yüzunden ve vücu- dundan kimi zaman bir çocuk, kimi zaman yaşh bir kadının duygusu geçebilraeli. Yüzdeki acı hemen neşeye dönüşebilme- li. Yaşayan bir yüz olması gere- kiyordu. Aynı zamanda şarkı söyleyebilmeli, dans edebilme- liydi. Sumnı Yavnıcuk Devlet Tiyatrosu'ndan aynı zamanda şan ögrenimi de görmuş; dene- me çekimlerinden çck memnun kaldım." 'Suskun yıldızları bile konuşturan*saksofoncu Stan Getz öldü Yıldızlarartık konuşmayacakUzun bir süredir kanser olduğu belirtilen Stan Getz 64 yaşındaydı. Saksofonu en iyi konuşturan sanatçılardan biri olan Getz, 1989 yılında Istanbul Açıkhava Tiyatrosu'nda Astrud Gilberto ile birlikte çalmıştı. SADETTİN DAVRAN Bu akşam fazla ışık yakmayın. Hat- ta sadece mum yakm. Corcovado'yu da- ha iyi görebilmeniz için böylesi daha iyi. Ya da kumsalda yürüyün, belki "uzun boylu, ince yapüı bir kıza" rastlarsınız. "Saldn Geceierin Suskun Yddızlan" artık hiç konuşmayacak. Stan Getz öl- dü. Belki de bir daha Portekizceyi de hiçbir saksofon bu kadar güzel konuşa- mayacak. Sadece Portekizce mi konu- şurdu Stan Getz? Elbette değil. En faz- la dil bilen tenorculardandı. Ama en önemli özelliği son derece tatlı dilli olu- şuydu. En suskun yıldızlan bile konuş- tururdu. Stan Getz, tenor saksofonda yerini sa- dece kendi bildiği bir damar bulmuştu. Yanm yüzyıla yaklaşan müzik yaşamın- da sadece buradan yayın yaptı. Hafifçe amber kokan şurup kıvamında, ama hiç- bir zaman genzi yakmayan şeker yanığı bir ton. Bütün ruh dunımlan için reçe- teydi Stan Getz. Kötüyseniz iyileştirir- di. lyiyseniz daha iyi olurdunuz. Hiçbir şeyi yenidep keşfetmedi Stan Getz. Çalgısını hiç zorlamadı. Dinleyen- leri de. Herkesi kendi haline bıraktı. Te- bası hiçbir tepki altında olmadan, ken- di nzalan ile usulca etrafında halka ol- maya başladı. Halkalar genişledi, geniş- ledi dünyaya yayıldı. Stan Getz (1927, Philadelphia, USA) zengin bir müzisyen olarak öldü. Ünü- nü olduğu kadar kazandıklannı da cok- tan hak etmişti. Ama hiç miras yemedi. Her zaman kulaklan hoş etmek için da- ha neler yapüabileceğini araşürdı. Ser- vetinden sadece daha iyi calabilmek için yararlandı. Çok genç yaşlarda iken Woody Her- man'la çahşmış, 1940'larda adı çoktan duyuhnuştu. Lionel Hampton, Dizzy Gillespie ile olan kayıtlannı 'disc' e he- nüz basmadılarsa artık mutiaka basar- lar. Getz'in iki büyük tromboncu J.J. Johnson ve Bob Brookmeyer'le olan bir- liktelikleri de aranmaya değer. 1950'- lerin sonlanna doğru Getz, lskandinav- ya'ya yerleşti, uzun süre buralann soğuk gecelerini ısıttı, Kopenhag'daki Mont- martre'm duvarian onun fotoğraflanyla dolu. Ve "Jazz Samba." Bir daha "Jazz Samha." Artık Stan Getz neyi tutsa al- tın oluyordu. Astrud Gilberto ile birlikte Jeao Gilberto'nun Jobim'in, de Mora- es'in bütün bestelerini defalarca dünyayı dolaştırddar. Stan Getz artık çok ünlüy- dü. Ama bu ona yetmedi. Portekizce- ye bir süre için de olsa ara verdi. Ana diline döndü. Gary Burton, Steve Swal- low ve Roy Haynes'in yer aldığı, bun- dan sonra çok satacak olan "Getz An Go-Go"yu yaptıklan ünlü dörtlüyü kur- du. Chick Corea ile çalıştı. Yeniden dün- yayı dolaşmaya başladı. Son yıllarda Kenny Barron'Ia birlik- te idi. Hastahğım umursamaz görünme- ye cahşıyordu. Konserlerinde dinleyici- nin üzerine çöken hüzünden olumsuz et- kileniyordu. Stan Getz, iki yıl önce bek- lenmedik bir biçimde ülkemize de gel- mişti. tstanbul Festivali için beklenen Sarah Vaughan son anda rahatsızlanınca festival yönetimi onun yerine Stan Getz'i üstelik Astnıd Gilberto ile birlikte çağır- mışü. Getz, Açıkhava'da suskun Istan- bul yüdızlanna da çalmışü. Mobil 1980'de başlattığı FegasusEdebiyat Ödülü'nü bu yıl Türk romanına verecek Pegasııs Ödülü'ne üstü kapalı tepkiKültür Servisi — Mobil, 1980 yılında başlattığı Pegasus Ede- biyat Ödülü'nü bu yıl içinde bir Türk romanına verecek. Pegasus Edebiyat ödülü ilk kez 1980'de Mısır'da düzenlen- miş ve Sami Kndaıi'nin "İkti- dar Evi" ile Sabri Musa'nın "Yozluk Tohumlan" romanı ödüle değer görülmüştü. Şimdiye kadar sekiz ülkede verilen ödülün amacı "tngiliz- ce konuşulmayan ya da edebi ürünleri ender olarak tngilizce- ye çevrilen ülkelerin edebiyat dallarındaki seçkin eserierini Amerikan okuruna tanıtmak ve böylece degisik ülkelerin kültür- lerinin Amerikan kamuoyunca tanınmasını sağlamak." Türkiye'de düzenlemesini Mobil Oil Türk A.Ş.'nin üstlen- diği ödül jürisi şu adlardan oluş- makta: Hulki Aktunç, Necla Aytür, Talat Sait Halman, Do- gan Hızlan, Selim tleri, Ahmet Oktay ve Tahsin Yiicel. Tutan 7.500 Amerikan Dola- R A K S O T E K K O N S E R L E R i Nai, Nah. V— T H E SULTAN& AIR MARMARA I 5 T A X B V L 13 HAZİRAN 1991 • HILTON CONVENTION CENTER • SAAT: 21.00 (Yerler numaralıdır) Biletler: VAKKORAMAfTaksim-Suadiye) • LEE MAĞAZASI(Galleria) • BENETTON(Rumeli Caddesi) Bilgi: 165 42 50 -165 95 74 • Organizasyon: AHMET SAN n (Yaklaşık 30 milyon lira) olan ödül, Türkiye'de son on yü için- de yayımlanmış bir Türk roma- nına verilecek ve paylaştırılma- yacak. 15 Kasun. 1991 tarihinde açık- lanacak ödül kazanan Türk ro- mamnın yazan önümüzdeki yıl ABD'de konuk edilecek. Pegasus Edebiyat ödülü'nü Mısırh Sami Bindari ve Sabri Musa dışında kazanan yazarlar şunlar: 1982'de Danimarka'dan Kirsten Thorup (Bebek), yine 1982'de Hollanda'dan Tidiane Dem (Masseni), 1983'te Yeni Zelanda'dan Cees Nooteboom (Ayinler), 1987'deEndonezya'- dan tsraaii Marahimin (Ve Sa- vaş Bitti), 1989'da Norveç'ten Kjartan Flogstad (Dolar Yolu) ve 1991'de Çin'den Jia Pingwa (Kargaşa). Pegasus Edebiyat ödülü'nün bu yıl Türkiye'de verilmesi ro- mancılar arasında tartışmalara yol açtı. Kimi romancılar ödül beklentisi içinde olduklan için jüride görev almayı bile kabul etmediklerini belirtirken kimile- ri de Körfez savaşının doğada yaptığı yıkımı öne sürerek böy- le bir ödüle kesinlikle karşı ol- duklarını ileri sürüyorlar. Mo- bil'in 6O'lı yıllann sonunda re- sim dalında böyle bir ödül dü- zenl<*diğini ve tepki olarak Gü- zel Sanatlar Akademisi'nin önünde "Pegasus"u yaktıklan- m anımsatan kimi ressamlar ise romancılardan da böyle bir tep- ki beklediklerini dile getiriyor- lar. Ama bütün bunlara karşın kimsenin kendi adının geçme- mesine özen göstermesi de ko- nunun bir başka boyutu. Karadayı'nın istifası • Kültür Senisi — Yazar İsmet Kemal Karadayı, Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu üyeliğinden aynldı. Karadayı yaptığı yazılı açıklamada, "Gerekçesini bilip değerlendirdjğim nedenlerle ayrıhyorum" dedi. Festival biletleri • Kültür Senisi — 15 haziran-25 temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan 19. Uluslararası İstanbul Festivali'nin biletleri bugün saat 09.00'dan itibaren Atatürk Kültür Merkezi gişelerinde satışa sunulacak. Festival yetkilileri gösterilerin hemen hepsine hâlâ bilet bulma olanağı - bulunduğunu açıkladılar. Larry Kert AD3S? ten öldti • NEW YORK (Reuter) — "Batı Yakası Öyküsü" müzikalinin iik erkek oyuncusu Larry Kert, geçen çarşamba günü AlDS'ten öldü. Oyuncu-şarkıcı Kert, 60 yaşındaydı. "Batı Yakası öyküsü"nde 1957 yılında Carol Lawrence ile birlikte rol alan oyugcu bu müzikalde "Maria", "Something's Coming" ve "Tonight" gibi parçalar seslendirmiş, aynca Tony adaylığına gösterilmişti. Larry Kert, 30 yıldan uzun bir süre sahneleri terketmemişti. Nureyev işten atıldı • VERONA (AFP) — Ünlü balet Rodolf Nureyev, "Romeo ve Juliet" gösterilerinin hazırlıklan sürerken kötü davranışlarından ve kaprislerinden dolayı işten atıldı. Verona Lirik Tiyatrosu direktörü Maurizio Pulica, Nureyev'in provalar sırasında Brezilyalı bir dansçıya tekme atmasının bardağı taşıran son damla olduğunu söyledi. Pulica, "Nureyev büyük bir yıldız olabilir. Ancak kaprisleri dayanıhnaz bir durum almıştı. Tiyatronun şerefini korumak amacıyla bu kararı aldım" dedi. Ozlıan. ilahi okııdu • MOSKOVA (AA) — SSCB'nin başkenti Moskova'nın ilk "İslam Kültür Merkezi" kalabalık bir diplomatik topluluğun da katılımıyla açıldı. Gelirini, bölgede yaşayan Müslüman halkın bağışlarından sağlayacak olan kültür merkezinin ses sanatçısı Ahmet özhan'ın okuduğu ilahiler eşliğinde yapılan açılış töreninde, birçok Arap ve Ortadoğu ülkesinin diplomatik temsilcileri de hazır bulundu. Stradivariııs'a 740 bin dolar • LONDRA (AA) — Londra'daki Sotheby açık arttırma salonunda, 1707 tarihinde Stradivarius'un yaptığı bir kemana 740 bin dolar (yaklaşık 3 milyar lira) verildi. Sotheby sözcüsü, açık arttırmada yeterince yüksek fiyat verUmeyen kemanın, açık arttırmadan sonra kimliği bilinmeyen bir kisi tarafından, Massachusetts'teki Harvard Üniversitesi adına alındığını bildirdi. Bir Stradivarius kemana, geçen yıl kasım ayında Londra'daki Christies salonunda 1.4 milyon dolar verilmişti. UGUN • İmza günü Nişantaşı'ndaki Akademi Kitabevi'nde saat 15.00 - 19.00 arası Nurten Ay, Atıf Yılmaz ve Yılmaz Karakoyunlu kitaplarıru imzalayacaklar. • Şölen İmge'nin organize ettiği tiyatro ve folklor şöleni saat 20.30'da Beşyüz- evler'deki Müge Sineması'nda başlayacak. • Atölye çalışması Avusturyalı topluluk Max Reinhardt'ın atölye çalışması saat 17.00'de Rumelihasan'nda. • Modern bale MÜ, HÜ, İTÜ VE ODTÜ topluluklarının modern bale gösterisi saat 21.00'den itibaren Rumelihisarı'nda. • Nesin'in söyleşisi Aziz Nesin'in TYS'de (Kabataş- Setüstü İnebolu sok. no. 63) Yazar - Yaşam konulu söleşisi saat 15.00'de başlıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear