Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6 HAZİRAN 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11
Hepburn: Açlık
büyüyor
• WASHINGTON (AA)
— UNICEF'te 'iyi niyet
elçisi' olarak çalışan unlü
film yıldızı Audrey
Hepburn, uluslararası
kamuoyunu, Afrika'daki
açlık kurbanlarıyla
ilgilenmeye çağırdı.
Etiyopya, Somali ve
Sudan'da kıılığın giderek
şiddetlendiğini belirten
Hepburn, bu ulkelerde çok
yakında 1984-85'teki büyük
felakete eşit bir insanlık
trajedisi yaşanabiieceğini
söyleyerek "Hemen
harekete geçersek
milyonlarca çocuğun
hayatını kurtarabiliriz"
dedi. Bu arada BM
yetkilileri de Etiyopya'nın
Ogaden bölgesindeki
sığınma kampına bir
haftadan kısa bir zaman
içinde yiyecek
yetiştirilmediği takdirde çok
sayıda insanın açlıktan
ölebileceğini bildirdiler.
Ispanya'dan
lrak'a jest
• MADRİD (AA) —
İspanya'nın lrak'a yiyecek
ve iiaç satışında uyguladığı
ambargoyu kaldırdığı
bildirildi. İspanya Endüstri
Bakanhğı sözcüsü Angeles
Boscb yaptığı açıklamada
Endüstri Bakanlığı'nın 31
mayıs tarihinde aldığı
lrak'a uygulanan genel
ticaret ambargosundan
yiyecek ve ilaç kalemlerinin
çıkartılmasını önşören
karannın bugün ispanya
resmi gazetesinde
yayımlandığını söyledi.
Arnavutlara
yeni başbakan
• VtYANA (AA) —
Arnavutluk'ta
Cumhurbaşkanı Rarniz
Alia'nın başbakanlığa, son
hükümette Gıda Bakanı
olan Yllı Bufi'yi atadığı
bildîrikii. Arnavtrtluk Emek
Partisi (Komünist Parti)
Üyesi olan Bufi'nin üJkeyi
seçimlere götünnekle
yükümlü bir koalisyon
hükümetini beş gün içinde
açıklaması bekleniyor.
Ancak geçen hafta sonu
Arnavutluk Emek Partisi
ile muhalefet partileri
»rasında vanlan anlaşma
uyannca yeni bakanların,
hükümetin görev süresinee
partilerinden istifa etmeleri
gerekiyor. öte yandan,
ülkedeki işçi sendikalan, 20
gündür grevde bulunan 350
bin işçinin bu eylemlerini
yeni hükümet kendileri ile
müzakerelere başlayıncaya
kadar sürdüreceklerini
açıkladı. 11 gündür açlık
grevinde buluna maden
işçileri ise eylemlerine son
verdiler.
Monarşiye
hayır
• SOFYA (AA) —
Bulgaristan'da parlamento,
ülkede monarşinin yeniden
kurulması konusunda
referandum yapılmasından
vazgeçti. 400 üyeli
parlamentoda dün yapılan
oylamada, sekiz gün önce
alınan referandum karan 35
oya karşı 177 oyla iptal
edildi. Referandum
önerisinin sahibi olan
Sosyal Demokrat Parti
yetkilileri, ülkenin
monarşistler ve
cumhuriyetçiler olarak ilciye
bölünmesinden endişe
duyduklan için bu
önerilerinden vazgeçtiklerini
açıkladılar.
Devlet Bakanı Şadli Bincedid seçimleri erteledi, hükümeti görevden aldı, yeni başbakan atadı
Cezayir'de olağanüstü dıırnmDevlet Başkanı Şadli Bincedid, ülkede durumun daha da kötüye
gitmesini engellemek ve anayasayı korumak için olağanüstü
durum ilan ettiğini acıkladı. Başkentte tank ve asker sayısının
arttığı görülürken aşırı dinci Islami Selamet Cephesi,
yandaşlarından ordu ve polisle çatışmaya girmemelerini ancak
genel greve devam etmelerini istedi.
Dış Haberter Servisi — Aşın dincilerle yö-
netim arasındaki gerginliğin tırmandığı Ce-
zayir'de, Devlet Başkanı Şadli Bincedid'in
emriyle olağanüstü durum ilan edildi. Hü-
kümeti görevden alan Devlet Başkanı Bin-
cedid, 27 haziran tarihinde yapılması plan-
lanan ilk çok partili seçimleri de belirsiz bir
tarihe erteledi. Bincedid'in çıkışı üzerine, aşın
dincilerin oluşturduğu Islami Selamet Cep-
hesi (FIS), yandaşlarından siyasi alanlan terk
etmelerini, ikinci bir emre kadar ordu ve po-
lisle çatışmaya girmemelerini istedi. Ancak
FIS, genel greve devam edilmesi çağnsında
da bulundu.
Başkent Cezayir'de uzun zamandır gergin
olan durumun, aşın dincilerin önceki gün
yaptıklan yönetim karşıtı gösteride çatışma
çıkmasıyla patlamasının ardından, Devlet
Başkanı Bincedid duruma el koydu. Dün te-
leyizyonda bir konuşma yapan Bincedid,
"Ülkede giderek kötüleşen ve derin bir kri-
ze yol açabilecek durumu engellemek ama-
cıyla, devlet baskanı ve anayasanın koruyn-
cusu olarak, ülke genelinde olağanüstü du-
rum ilan ediyontm" dedi. Bincedid, 27 ha-
ziranda yapılması planlanan genel seçimleri
süresiz olarak ertelediğini ve Başbakan Ma-
lud Hamruş hükümetinin istifasını kabul et-
tiğini de acıkladı. Cezayir Dışişleri Bakanı Sid
Ahmed Gazali'nin başbakanbğa atandığı bil-
dirildi.
Devlet Başkanı 'nın açıklamasının ardın-
dan, özellikle başkent Cezayir'de tank ve as-
ker sayısının arttığı görüldü. Reuter Ajan-
sı'nın haberine göre, haberleşme merkezi ve
savunma bakanhğı gibi önemli binalar tank-
lar tarafmdan sıkı koruma altına alımrken,
ana caddelerde de askeri araçlar devriye gez-
meye başladı. Islami Selamet Cephesi (FIS)
yandaşlarıyla polis arasındaki çatışmaların
meydana geldiği 1 Mayıs Meydanı gibi böl-
gelerde gözyaşartıcı bombalann etkisinin he-
nüz sürdüğü, bu arada kentin bazı kesimle-
rinde zaman zaman silah seslerinin duyuldu-
ğunu bildiriliyor.
FlS'ın çatısı altında toplanan aşın dinci-
ler, anayasanın değişmesi isteğiyle geçen ay
grev çağnsında bulunmuşlar, Batılı kaynak-
lara göre bu çağrı yeterince karşılık görme-
mişti. tktidardaki Ulusal Kurtuluş Cephesi'-
ne (FLN) ciddi bir alternatif oluşturan ve ge-
çen yıl yapılan belediye seçimlerinde yerel yö-
netimlerin büyük çoğunluğunu ele geçiren
FlS'in, son zamanlarda 'kan kaybettigi' yo-
rumlannın yapılmasına karşın, 27 haziran-
da yapılacak ilk çok partili genel seçimlerde
iktidarda söz sahibi olma olasılığı da gözar-
dı edilmiyordu. Geçen aydan bu yana yöne-
tim karşıtı gösterilere hız veren aşın dinci-
lerle polis arasında sık sık çatışma çıkmış,
son olarak önceki günkü gösteriler kanlı so-
na ermıştı.
Devlet Başkanı Şadli Bincedid'in olağanüs-
tü durum ilan etme, hükümeti görevden al-
ma ve seçimleri erteleme karannı açıklama-
sının ardından aşın dinci Islami Selamet Cep-
hesi (FIS), yandaşlanna çağrıda bulunarak
süresiz genel greve devam etmelerini, ancak
siyasi alanlan terk etmeierini istedi. FIS, Baş-
kan Abasi Madani ve Başkan Yardımcısı Ali
Belhaç imzasıyla yayımlanan çağnda, yan-
daşlarından ikinci bir emre kadar ordu ve po-
lisle çatışmaya girmemelerini istedi.
Ancak, Reuter Ajansı'na daha önce adı-
tun açıklanmaması koşuluyla bilgi veren bir
FIS yetkilisi, 25 mayıstan bu yana süren ge-
nel grevin en kısa zamanda sona erdirilme-
sini sağlayacaklanm söylemişti. Reuter'in ha-
berinde, FIS yöneticilerinin dün Devlet Baş-
kanı Bincedid'e yakın yetkililerle görüşerek
jzlaşma yolu aradıklan da bildirilmisti.
PORTRE BİNCEDİD
'Üniformalı siviTDış Haberter Servisi —
Bincedid, Fransız
sömürgeciliğine karşı
başlayan Cezayir Kurtuluş
Savaşı'nın hemen başında
Ulusal Kurtuluş Cephesi'ne
(FLN) katıldı. Bir yıl sonra
FLN'nin silahlı kolu ALN'de
görev aldı. Savaşın en önemli
cephelerinden biri olan Oran
bölgesinin askeri yöneticiliği
görevini üstlendi. Cezayir,
1962 yılında bağımsızlığına
kavuştuğunda binbaşı
rütbesinde olan Bincedid,
FLN içinde etkin görevlerde
BİNCEDİD — Bastınyor.
bulundu.
1965 yılında Savunma Bakanı
Huari Bumedyen'in, Ben
Bella'yı iktidardan
uzaklaştırdığı darbeyi
destekledi. Bumedyen
başkanlığında kurulan
Devrim Konseyi üyeliğine
getirildi ve 1969 yılında
Cezayir'de en büyük rütbe
olan aibaylığa yükseitildi.
Bumedyen'in 1978 yılında
ölümüne kadar gücünü
pekiştiren Bincedid, adaylar
arasında az şans verilmesine
karşın cumhurbaşkanı oldu.
Cumhurbaşkanlığuıa
getirildiğinde FLN'nin
kanatlan arasında uzlaşma
sağlayacak biri olduğu ve
geçici bir lider olarak ülkeyi
yöneteceği görüşü hâkimdi.
Bincedid, yavaş yavaş
rakiplerinı devre dışı bıraktı
ve FLN'de ordu egemenliğini
kurdu.
Bumedyen'in iktidardan
indirip hapse attığı Ben
Bella'yı serbest bırakan
Bincedid, Bella'yı ülke
dışında yaşamaya zorladı.
Bincedid, katı sosyalıst
düşünceleri uygulamadı,
Batı'ya yakın bir tutum
izledi. tç politikada
kendinden öncekilere oranla
daha serbest bir uygulamaya
gitti. Dış politikada ise
Cezayir'in uzun yıllar
anlaşmazhk içinde bulunduğu
Fas'la iüşkilerini geliştirdi.
Magrip federasyonunun
kurucularından biri oldu.
Bincedid, 1984 yılında 5 yıl
süre için yeniden
cumhurbaşkanlığma seçildi.
Ancak uygulanan ekonomik
politika nedeniyle Cezayir'in
çeşitli bolgelerinde
huzursuzluklar başgösterdi.
1988'e gelindiğinde bu
huzursuzluklar ayaklanmaya
dönüştü. Polis ve güvenlik
güçleri olaylara mudahale
ettiler, ayaklanma 159 kişinin
ölümü ile kanlı bir biçimde
bastırıldı.
Bincedid, 1988 yılındaki
ayaklanmanın kendisini değil,
sistemi hedeflediğini
düşünerek reformlara gitti.
1988 yılında yeniden
cumhurbaşkanlığı seçimine
gitti ve seçildi. 1989 yılında
ülkenin yeni anayasasını
halkoyuna sundu. Yüzde
73'liik bir oranla yeni
anayasa kabul edildi.
Cezayir'in yeni anayasası,
Ülkede muhalefet gruplannın
yer üstüne çıkmasını getirdi.
Özellikle Islami Selamet
Cephesi, 25 milyonluk
Cezayir'in en büyük
muhalefet gücü olarak
sahneye çıktı. 1990 yılında
yapılan yerel seçimlerde
Islamcılar, FLN önünde
büyük bir başan kazandılar.
KİMLİK KARTI CEZAYİR
Eski Fransız sömüıgesi
Dış Haberler Servisi —
Cezayir, 2 milyon 381 751
kilometre kare toprağı ile
Sudan'dan sonra Afrika'nın
ikinci en büyük ülkesi.
Ülkenin büyük bölümü,
yerleşime imkân vermeyen
çöllerle kaplı.
25.7 milyon nüfuslu bu Arap
ülkesindeki en önemli azınlık,
ülkenin Akdeniz kıyısında
yaşayan Berberiler.
Cezayir'in en önemli gelir
kaynağı, Yılda 12 milyar
dolar kazandığı petrol ve
doğal gaz. 198O'li yıllarda
petrol fiyatlannın düşmesi ve
nüfus patlaması, 1 milyonu
aşkın Cezayirlinin Batı
Avrupa ulkelerine işçi olarak
gitmelerine neden olmuştu.
Bir zamanlar Osman
İmparatorluğu'nun bir
parçası olan Cezayir,
Fransa'nın 1830 yılında
Akdeniz'de korsanlık yapan
Cezayirlilere engel oUnak için
ülkeye girmesiyle Fransa'nın
sömürgesi durumuna
geçmişti.
Fransa'nın ülkeyi kendi
parçası durumuna getirmesi,
hatta 1,5 milyon Fransız
çiftçisinin verimli topraklara
yerleştirilmesi, Cezayir'de
1954 yılında bağımsızlık için
yeraltı hareketlerinin
başlamasına neden olmuştu.
YARALI GÖSTERİCt — Cezayir'de aşın dinci Islami Selamet Cepbesi yaalısı bir kişi, polisin
cephe tarafından önceki gün düzenlenen gösteriyi şiddet kullanarak dağıtması sırasında yarala-
narak arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı. (Fotoğraf: AFP)
A Traporlarına göre İtalyanlar artık dünyanın beşinci sanayileşmiş ülkesindeyaşamıyor
Italya'da 'Nereye gidiyoruz' kaygısı
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — Beş yıldır dünya-
nın beşinci sanayi gücü olarak
geçinen îtalya, bir sıra geri kay-
mayı kabul etmekte güçlük çe-
kiyor. Kötü haber ilk kez yılba-
şında yayımlanan bir AT rapo-
ru ile Roma'ya ulaştı. Söz ko-
nusu rapora göre Ingiltere'yi
şollayarak beşinciliğe yükselen
İtalya, son bir yıl içinde gerile-
miş ve altıncılığa düşmüştü.
Hatta 'gerçek salın alma gücü'
gibi bazı temel unsurlar da göz-
önüne alındığında Italya'nın
gerçek anlamda hiçbir zaman
beşinci olduğu söylenemezdi.
İtalya '80'li yıUarda hep ABD,
Japonya, Almanya, Fransa ve
Ingiltere'nin ardında kalmış ve
ö.'hktan hiçbir zaman terfi et-
memişti.
Italyanlar, bu habere inan-
makta guçlük çektiler. Sınıf bi-
rinciliği psikolojisi içine girdik-
leri günden beri bu 'Italyan
mucizesini' her fırsatta 'artık
dünyanın 5. sanayi gücüyüz' di-
ye hatırlatan İtalyanlar; 'canım
5. ya da 6. pek fark etmez' de-
meye başladılar. Ne ki geçen
hafta AT'nin teşhisini doğrula-
yan yeni bir BM raporu, moral
bozdu. BM Kalkınma Progra-
nımın (UNDP) haarladığı rar. >
ra göre, İtalya, GSMH kıstası-
na göre yapılan sıralamada dün-
yanın 6. ülkesiydi. Ama iş bu-
nunla da bitmiyordu. Aynı ra-
pora göre İtalya 'yaşam kalitesi'
sıralamasında 18. sırada; 'insa-
ni hak ve özgürlükler' sıralama-
sında ise Venezüela gibi bir La-
tin Amerika ülkesiyle yan yana
21. sırada yer alıyordu. Isveç ve
Danimarka'nın ilk sıraları işgal
ettiği bu şınıflamaya göre İtal-
ya demokratik ülkelerde geçer-
li olması beklenen 40 temel hak
ve özgürlükten halkına yalnız
29'unu sağlayabiliyordu.
İtalyanların ulusal grurunu
pek oksamayan bu raporlar, Al-
man Merkez Bankası başkanı-
nın "Bu kamu açıklan ve enf-
lasyonla llal\a Avrupa Para
Birliği içinde >er alamaz" şek-
lindeki açıklamalarıyla da birle-
şince, ülke basınında artık man-
şetlere çıkan bir sıralama pole-
miği başladı. Kısa süre içinde bu
poiemiğe siyasi liderler de katıl-
dılar. Basında birbiri ardına ya-
yımlanan "Biz yoksa ikinci lig
ülkesi miyiz" şeklindeki yazıla-
ra cevap vermek zorunda kalan
Başbakan Giulio Andreotti,
"Ne münasebet, biz çoktan bi-
rinci ligdeyiz ve orada
kalacağız" diyerek Italyanlar-
dan paniğe kapılmamalarını is-
tedi. Dışişleri Bakanı Gianni de
Michelis, daha da ileri gide-
rek"Bonn, kendine bakstn" de-
di; "Onlann durumu bizden be-
ter. Hem bu 6. guç de nereden
çıktı? Biz dünyanın 5. >a da 6.
gücü değil; aslında 4. sanayi gü-
cüyüz. Bunun için Business In-
ternatiunal Corporation'ın ra-
kamlanna balunak yeter." Ital-
yan Dışişleri Bakanı De Miche-
lis'in kullandığı düşman çatla-
tan kaynaklara göre BlC'in kıs-
tas aldığı 1991 GSMH rakam-
larına bakılacak olursa, bu se-
fer İtalya, dünyanın en büyük
sanayi güçleri sıralamasında
ABD, Japonya ve Almanya'nın
ardından hemen 4. sıraya otu-
ruyordu.
Gerçekte ltalya'nm nerede ol-
duğunu bulmak güç. Bunun en
önemli nedeni bu Ülkede birbi-
ri içine geçen gelişmişlık ve az-
gelişmişlik realiteleriıün bir ara-
da yaşaması. Son derece dina-
mik ve verımlı olan İtalyan özel
sektörü, dünya piyasalannda
Amerikan, Japon ya da Alman
benzerleriyle aşık atarken ülke-
nin kamu hizmetleri bir Üçün-
cü Dünya ülkesi düzeyinde. Ör-
neğin şu anda Türkiye'nin tele-
komünikasyon sistemi İtalya'-
dan daha ileri görülüyor. 'Cor-
riere della Sera' gazetesinin yap-
Çünkü Kamu Ortaklıgı İdaresi
müthiş iki ayrı kağıdı halkımıza sunacak
tığı bir araştırmaya göre çizme-
de yapılan telefonların, yalnız
yarısı arzu edilen numaraya ula-
şabiliyor. Mektuplar ise bazen
5 günde, bazen 5 ayda geliyor.
Trenler kronik olarak geç kal-
kıyor. Grevler hava ulaşımını
sık sık felce uğratıyor. Sosyal si-
gorta hastanelerinden başka se-
çimi olmayan hastalar, çaresiz-
likten birkaç kez daha hastala-
nıyor.
Roma'nın altında kalan çiz-
menin tüm guneyini denetimi al-
tına alan mafya; bu ülkeye ger-
çek bir demokrasi denmesine
olanak vermiyor. Çünkü Napoli
ya da Palermo'da yerel yönetim
ve belediye seçimleri adayları
çoğu kez namlunun ucunda be-
lirleniyor. Butün bu olumsuz-
luklara rağmen refahın büyük
kitlelere yayıldığını kanıtlayan
göstergeler, bundan 20 yıl önce-
sine dek Avrupa'nın 'az geliş-
mişleri' arasında sayılan İtal-
yanların 4.'lük, 5.'lik ve 6.'hk
konusunda neden bu denii has-
sas olduğunu açıklıyor. örneğin
İtalyanlar adam başına düşen
araba, ikinci araba ve yeni ara-
ba sayısı açısından Avrupa'da
birinciliği -Isveç ve İsviçre gibi
ülkeler de dahil olmak uzere-
kimseye kaptırmıyorlar. İkinci
televizyonu olan aile sayısı açı-
sından yalnız İngilizler, İtalyan-
ları geçiyor. Kâğıt peçete kulla-
nımı açısından ise İtalya, İsveç'-
ten sonra ikinci sırayı tutuyor.
Bugün italyanların yanlız ^b
27'si ekonomik zorluklardan
yakınıyor. Buna karşın, ülkenin
üçte iicisi, bir refah ülkesinde
yaşadıklarını itiraf ediyorlar.
Yuzde 32'si aile geliriyle rahat-
ça geçindiğini soylüyor. Yüzde
41 'i ise maddi imkânlarını tat-
min edici buluyor. Bundan yir-
mi yıl önce ulkelerine tatile ge-
len Alman ve İskandinavlara
imrenerek bakan İtalyanların
ezici çoğunluğu da bugün Kuzey
Avrupa'hlar gibi dilediği yerde
tatile çıkabiliyor. Kısacası 'ye-
ni zenginler' kategorisinde kim-
se İtalya'yı sollayamıyor.
1962 yılında dönemin Fransa
Cumhurbaşkanı Charles De
Gaulle ile iki yıl sürdürülen
görüşmeler sonucu ülke
bağımsızlığını kazanmıştı.
1965 yılında Milliyetçi Albay
Houri Bumedyen'in Ahmed
Bin Bella'yı devirerek iktidarı
almasıyla ülkede yaşayan
Fransızların büyük bölümü
ulkelerine kaçmış,
1
I/\
rANYAMORI
^ ^ - ^ / FRANSA
=T-1 ~ * ^ { = < ^
^ /lSPAWYA>a^6M'
^ ' ( Oran KoreUntmy
FAS l V
CEZATİR
. . »Aym SUh
MALI ^\^^rH
kâ
11
JER
AĞCADAVASI
Bumedyen'in ülkede kurduğu
Sovyet benzeri rejim ise
Batı'nın büyük tepkisini
çekmişti.
Bumedyen'in 1978 yılında
ölmesiyle o dönemde
genefkurmay başkanlığı yapan
Şadli Bin Cedid iktidara
gelerek rejimi daha yumuşak
bir konuma getirdi.
Karadzhov'iın bandı
savcılığa verildi
Papa suikastını örgütleyen Bulgar gizli
servisinin şefi Konstantin Karadzhov'a ait
olduğu söylenen ses bandı, olayı duyuran II
Giorno gazetesinin muhabiri tarafından Roma
Savcılığı'na verildi.
ROMA (Cnmhuriyel) — Pa-
pa II. Jean Paul'a 13 Mayıs
1981'de düzenlenen suikasta adı
kanştığı iddia edilen Konstantin
Karadzhov, üçüncü Papa dava-
sına bakan savcı Antonio Ma-
rini ile Rosario Priore'ye ifade
vermeyi kabul etti. Bu hafta ba-
şında II Giorno adlı İtalyan ga-
zetesi Konstantin Karadzhov'un
doldurduğu ileri sürülen bir ka-
sete dayanarak yayımladığı ya-
zıda Karâdzhov'un, Papa sui-
kastını örgütleyen Bulgar gizli
servislerinin şefi olduğunu iddia
etmişti. Karadzhov'un ağzından
ahnan bilgilere dayanan yazıda,
Bulgar gizli servislerinin, Papa'-
yı ortadan kaldırmak isteyen
KGB emirleriyle hareket ettiği
belirtiliyordu. Oysa Karadzhov,
ertesi gün İtalyan radyosuna
verdigi demecte II Giorno gaze-
tesinde kendisine atfedilerek ya-
yımlanan bu haberlerin tumünü
yalanladı ve gazeteyi dava ede-
ceğini söyledi.
Karadzhov'un "yalaolamasi-
na", dün yayımlanan bir baş-
makale ile yanıt veren gazetenin
genel yayın müdürü Francesco
Damato ise radyo söyleşisini
"ikna edici" bulmadıklannı
söyledi. "Gizli servislerin şim-
diye dek yapüklannı itiraf ettik-
leri göriilmüs şey değildir" di-
yen Damato sözlerine "GizB
senisler, kamuoyunu aydınla-
tan bilgilere daima ortalığı bu-
landırarak cevap veririer. Ama
doğrusn bu ya ber seyi böylesi-
ne inkâr edecekleri pek aklunı-
za gdmedi. Bizim mestegiıııizde
şanssızhklar ve talihsiz hatalar-
la da arada bir karşüaşıhr. Ama
Karadzhov'un (radyoya) verdi-
gi mülakatu bizi ikna etmeyen
çok şey var. ttaiyaa yargtçbun
Bolgaristan'a giderek KGB hak-
lunda kesin deiillerte geri döae-
ceklerini bekkmiyoraz Ubii ki.
O kadar saf degiliz. Ama Ka-
radzhov'an radyo mülakaüna
kadar da saf dillik ede-
meyız.
öte yandan haberi kaleme
alan "D Giorno" muhabiri
Francesco Bigazzi de önceki gün
Roma Savcılığı'na giderek bil-
gi verdi. Savcı Marini ile Prio-
re'ye bilgi veren Bigazzi, İtalyan
adli makamlanna sansasyon ya-
ratan makalesini nasıl haarladı-
ğını anlattı. Konstantin Karadz-
hov'a ait olduğu söylenen ses
bantını da savahğa teslim eden
gazeteci Bigazzi; "Karadzhov'-
un Papa suikastı dönemiadc
Bulgar gizli servislerinin şefi ol-
duğu haberi geçen aylarda Sof-
ya'da yayunlanan bazı yayın or-
ganlannda da çıkmıştı. Kşrw*T-
bov Bulgaristan'da mart ayıada
çıkan bu haberieri hiç yalanla-
madı. Şündi kalkıp hiçbir za-
man gizli servis şefi olmadıfıu
söylemesi şüphe çekicidir. Ben-
ce Karadzhov, ölkesindeki gizli
serrisieriB manevralanna alet
olmuştur" dedi.
Bigazzi'nin Roma Savcıbğı'-
nda Marini ve Priore ile yaptığı
görüşmede 1981'de Karadz-
hov'un Bulgar gizli servislerinin
şefi olduğundan emin olduğunu
söylediği öğrenildi. Savcılığa
verdiği bilgilerden sonra gazete-
cilerle görüşen Bigazzi, "Elim-
de bomba etkisi yapacak bflgi-
ler içeren bu kaseidin Bulgarian
tedirgin eünesi normahU. FJim-
de geniş bir dokümantasyon ol-
duğunu görönce her şeyi inkâr
ettiler" dedi.
B7E C E C I L E R
S AV A Ş B İ T T İ
S ı ğ ı n a k l a r ı m ı z d a n ç ı k a b i l i r i z !
C e m r e D ü ş t ü .
E c e b a r m u t f a ğ ı n a
B A H A R G E L D İ
E b e g ü m e c i g e l d i , r a d i k a g e l d i
ı s ı r g a n g e l d i , k e n k e r g e l d i
d a ğ m a r u l u , l a b a d a , r e z e n e
h o d a n , t u r p o t u , g e l i n c i k
p a p a t y a g e l d i
REZ: 168 66 60-61