17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 HAZİRAN 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 Hepburn: Açlık büyüyor • WASHINGTON (AA) — UNICEF'te 'iyi niyet elçisi' olarak çalışan unlü film yıldızı Audrey Hepburn, uluslararası kamuoyunu, Afrika'daki açlık kurbanlarıyla ilgilenmeye çağırdı. Etiyopya, Somali ve Sudan'da kıılığın giderek şiddetlendiğini belirten Hepburn, bu ulkelerde çok yakında 1984-85'teki büyük felakete eşit bir insanlık trajedisi yaşanabiieceğini söyleyerek "Hemen harekete geçersek milyonlarca çocuğun hayatını kurtarabiliriz" dedi. Bu arada BM yetkilileri de Etiyopya'nın Ogaden bölgesindeki sığınma kampına bir haftadan kısa bir zaman içinde yiyecek yetiştirilmediği takdirde çok sayıda insanın açlıktan ölebileceğini bildirdiler. Ispanya'dan lrak'a jest • MADRİD (AA) — İspanya'nın lrak'a yiyecek ve iiaç satışında uyguladığı ambargoyu kaldırdığı bildirildi. İspanya Endüstri Bakanhğı sözcüsü Angeles Boscb yaptığı açıklamada Endüstri Bakanlığı'nın 31 mayıs tarihinde aldığı lrak'a uygulanan genel ticaret ambargosundan yiyecek ve ilaç kalemlerinin çıkartılmasını önşören karannın bugün ispanya resmi gazetesinde yayımlandığını söyledi. Arnavutlara yeni başbakan • VtYANA (AA) — Arnavutluk'ta Cumhurbaşkanı Rarniz Alia'nın başbakanlığa, son hükümette Gıda Bakanı olan Yllı Bufi'yi atadığı bildîrikii. Arnavtrtluk Emek Partisi (Komünist Parti) Üyesi olan Bufi'nin üJkeyi seçimlere götünnekle yükümlü bir koalisyon hükümetini beş gün içinde açıklaması bekleniyor. Ancak geçen hafta sonu Arnavutluk Emek Partisi ile muhalefet partileri »rasında vanlan anlaşma uyannca yeni bakanların, hükümetin görev süresinee partilerinden istifa etmeleri gerekiyor. öte yandan, ülkedeki işçi sendikalan, 20 gündür grevde bulunan 350 bin işçinin bu eylemlerini yeni hükümet kendileri ile müzakerelere başlayıncaya kadar sürdüreceklerini açıkladı. 11 gündür açlık grevinde buluna maden işçileri ise eylemlerine son verdiler. Monarşiye hayır • SOFYA (AA) — Bulgaristan'da parlamento, ülkede monarşinin yeniden kurulması konusunda referandum yapılmasından vazgeçti. 400 üyeli parlamentoda dün yapılan oylamada, sekiz gün önce alınan referandum karan 35 oya karşı 177 oyla iptal edildi. Referandum önerisinin sahibi olan Sosyal Demokrat Parti yetkilileri, ülkenin monarşistler ve cumhuriyetçiler olarak ilciye bölünmesinden endişe duyduklan için bu önerilerinden vazgeçtiklerini açıkladılar. Devlet Bakanı Şadli Bincedid seçimleri erteledi, hükümeti görevden aldı, yeni başbakan atadı Cezayir'de olağanüstü dıırnmDevlet Başkanı Şadli Bincedid, ülkede durumun daha da kötüye gitmesini engellemek ve anayasayı korumak için olağanüstü durum ilan ettiğini acıkladı. Başkentte tank ve asker sayısının arttığı görülürken aşırı dinci Islami Selamet Cephesi, yandaşlarından ordu ve polisle çatışmaya girmemelerini ancak genel greve devam etmelerini istedi. Dış Haberter Servisi — Aşın dincilerle yö- netim arasındaki gerginliğin tırmandığı Ce- zayir'de, Devlet Başkanı Şadli Bincedid'in emriyle olağanüstü durum ilan edildi. Hü- kümeti görevden alan Devlet Başkanı Bin- cedid, 27 haziran tarihinde yapılması plan- lanan ilk çok partili seçimleri de belirsiz bir tarihe erteledi. Bincedid'in çıkışı üzerine, aşın dincilerin oluşturduğu Islami Selamet Cep- hesi (FIS), yandaşlarından siyasi alanlan terk etmelerini, ikinci bir emre kadar ordu ve po- lisle çatışmaya girmemelerini istedi. Ancak FIS, genel greve devam edilmesi çağnsında da bulundu. Başkent Cezayir'de uzun zamandır gergin olan durumun, aşın dincilerin önceki gün yaptıklan yönetim karşıtı gösteride çatışma çıkmasıyla patlamasının ardından, Devlet Başkanı Bincedid duruma el koydu. Dün te- leyizyonda bir konuşma yapan Bincedid, "Ülkede giderek kötüleşen ve derin bir kri- ze yol açabilecek durumu engellemek ama- cıyla, devlet baskanı ve anayasanın koruyn- cusu olarak, ülke genelinde olağanüstü du- rum ilan ediyontm" dedi. Bincedid, 27 ha- ziranda yapılması planlanan genel seçimleri süresiz olarak ertelediğini ve Başbakan Ma- lud Hamruş hükümetinin istifasını kabul et- tiğini de acıkladı. Cezayir Dışişleri Bakanı Sid Ahmed Gazali'nin başbakanbğa atandığı bil- dirildi. Devlet Başkanı 'nın açıklamasının ardın- dan, özellikle başkent Cezayir'de tank ve as- ker sayısının arttığı görüldü. Reuter Ajan- sı'nın haberine göre, haberleşme merkezi ve savunma bakanhğı gibi önemli binalar tank- lar tarafmdan sıkı koruma altına alımrken, ana caddelerde de askeri araçlar devriye gez- meye başladı. Islami Selamet Cephesi (FIS) yandaşlarıyla polis arasındaki çatışmaların meydana geldiği 1 Mayıs Meydanı gibi böl- gelerde gözyaşartıcı bombalann etkisinin he- nüz sürdüğü, bu arada kentin bazı kesimle- rinde zaman zaman silah seslerinin duyuldu- ğunu bildiriliyor. FlS'ın çatısı altında toplanan aşın dinci- ler, anayasanın değişmesi isteğiyle geçen ay grev çağnsında bulunmuşlar, Batılı kaynak- lara göre bu çağrı yeterince karşılık görme- mişti. tktidardaki Ulusal Kurtuluş Cephesi'- ne (FLN) ciddi bir alternatif oluşturan ve ge- çen yıl yapılan belediye seçimlerinde yerel yö- netimlerin büyük çoğunluğunu ele geçiren FlS'in, son zamanlarda 'kan kaybettigi' yo- rumlannın yapılmasına karşın, 27 haziran- da yapılacak ilk çok partili genel seçimlerde iktidarda söz sahibi olma olasılığı da gözar- dı edilmiyordu. Geçen aydan bu yana yöne- tim karşıtı gösterilere hız veren aşın dinci- lerle polis arasında sık sık çatışma çıkmış, son olarak önceki günkü gösteriler kanlı so- na ermıştı. Devlet Başkanı Şadli Bincedid'in olağanüs- tü durum ilan etme, hükümeti görevden al- ma ve seçimleri erteleme karannı açıklama- sının ardından aşın dinci Islami Selamet Cep- hesi (FIS), yandaşlanna çağrıda bulunarak süresiz genel greve devam etmelerini, ancak siyasi alanlan terk etmeierini istedi. FIS, Baş- kan Abasi Madani ve Başkan Yardımcısı Ali Belhaç imzasıyla yayımlanan çağnda, yan- daşlarından ikinci bir emre kadar ordu ve po- lisle çatışmaya girmemelerini istedi. Ancak, Reuter Ajansı'na daha önce adı- tun açıklanmaması koşuluyla bilgi veren bir FIS yetkilisi, 25 mayıstan bu yana süren ge- nel grevin en kısa zamanda sona erdirilme- sini sağlayacaklanm söylemişti. Reuter'in ha- berinde, FIS yöneticilerinin dün Devlet Baş- kanı Bincedid'e yakın yetkililerle görüşerek jzlaşma yolu aradıklan da bildirilmisti. PORTRE BİNCEDİD 'Üniformalı siviTDış Haberter Servisi — Bincedid, Fransız sömürgeciliğine karşı başlayan Cezayir Kurtuluş Savaşı'nın hemen başında Ulusal Kurtuluş Cephesi'ne (FLN) katıldı. Bir yıl sonra FLN'nin silahlı kolu ALN'de görev aldı. Savaşın en önemli cephelerinden biri olan Oran bölgesinin askeri yöneticiliği görevini üstlendi. Cezayir, 1962 yılında bağımsızlığına kavuştuğunda binbaşı rütbesinde olan Bincedid, FLN içinde etkin görevlerde BİNCEDİD — Bastınyor. bulundu. 1965 yılında Savunma Bakanı Huari Bumedyen'in, Ben Bella'yı iktidardan uzaklaştırdığı darbeyi destekledi. Bumedyen başkanlığında kurulan Devrim Konseyi üyeliğine getirildi ve 1969 yılında Cezayir'de en büyük rütbe olan aibaylığa yükseitildi. Bumedyen'in 1978 yılında ölümüne kadar gücünü pekiştiren Bincedid, adaylar arasında az şans verilmesine karşın cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanlığuıa getirildiğinde FLN'nin kanatlan arasında uzlaşma sağlayacak biri olduğu ve geçici bir lider olarak ülkeyi yöneteceği görüşü hâkimdi. Bincedid, yavaş yavaş rakiplerinı devre dışı bıraktı ve FLN'de ordu egemenliğini kurdu. Bumedyen'in iktidardan indirip hapse attığı Ben Bella'yı serbest bırakan Bincedid, Bella'yı ülke dışında yaşamaya zorladı. Bincedid, katı sosyalıst düşünceleri uygulamadı, Batı'ya yakın bir tutum izledi. tç politikada kendinden öncekilere oranla daha serbest bir uygulamaya gitti. Dış politikada ise Cezayir'in uzun yıllar anlaşmazhk içinde bulunduğu Fas'la iüşkilerini geliştirdi. Magrip federasyonunun kurucularından biri oldu. Bincedid, 1984 yılında 5 yıl süre için yeniden cumhurbaşkanlığma seçildi. Ancak uygulanan ekonomik politika nedeniyle Cezayir'in çeşitli bolgelerinde huzursuzluklar başgösterdi. 1988'e gelindiğinde bu huzursuzluklar ayaklanmaya dönüştü. Polis ve güvenlik güçleri olaylara mudahale ettiler, ayaklanma 159 kişinin ölümü ile kanlı bir biçimde bastırıldı. Bincedid, 1988 yılındaki ayaklanmanın kendisini değil, sistemi hedeflediğini düşünerek reformlara gitti. 1988 yılında yeniden cumhurbaşkanlığı seçimine gitti ve seçildi. 1989 yılında ülkenin yeni anayasasını halkoyuna sundu. Yüzde 73'liik bir oranla yeni anayasa kabul edildi. Cezayir'in yeni anayasası, Ülkede muhalefet gruplannın yer üstüne çıkmasını getirdi. Özellikle Islami Selamet Cephesi, 25 milyonluk Cezayir'in en büyük muhalefet gücü olarak sahneye çıktı. 1990 yılında yapılan yerel seçimlerde Islamcılar, FLN önünde büyük bir başan kazandılar. KİMLİK KARTI CEZAYİR Eski Fransız sömüıgesi Dış Haberler Servisi — Cezayir, 2 milyon 381 751 kilometre kare toprağı ile Sudan'dan sonra Afrika'nın ikinci en büyük ülkesi. Ülkenin büyük bölümü, yerleşime imkân vermeyen çöllerle kaplı. 25.7 milyon nüfuslu bu Arap ülkesindeki en önemli azınlık, ülkenin Akdeniz kıyısında yaşayan Berberiler. Cezayir'in en önemli gelir kaynağı, Yılda 12 milyar dolar kazandığı petrol ve doğal gaz. 198O'li yıllarda petrol fiyatlannın düşmesi ve nüfus patlaması, 1 milyonu aşkın Cezayirlinin Batı Avrupa ulkelerine işçi olarak gitmelerine neden olmuştu. Bir zamanlar Osman İmparatorluğu'nun bir parçası olan Cezayir, Fransa'nın 1830 yılında Akdeniz'de korsanlık yapan Cezayirlilere engel oUnak için ülkeye girmesiyle Fransa'nın sömürgesi durumuna geçmişti. Fransa'nın ülkeyi kendi parçası durumuna getirmesi, hatta 1,5 milyon Fransız çiftçisinin verimli topraklara yerleştirilmesi, Cezayir'de 1954 yılında bağımsızlık için yeraltı hareketlerinin başlamasına neden olmuştu. YARALI GÖSTERİCt — Cezayir'de aşın dinci Islami Selamet Cepbesi yaalısı bir kişi, polisin cephe tarafından önceki gün düzenlenen gösteriyi şiddet kullanarak dağıtması sırasında yarala- narak arkadaşları tarafından hastaneye kaldırıldı. (Fotoğraf: AFP) A Traporlarına göre İtalyanlar artık dünyanın beşinci sanayileşmiş ülkesindeyaşamıyor Italya'da 'Nereye gidiyoruz' kaygısı NİLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Beş yıldır dünya- nın beşinci sanayi gücü olarak geçinen îtalya, bir sıra geri kay- mayı kabul etmekte güçlük çe- kiyor. Kötü haber ilk kez yılba- şında yayımlanan bir AT rapo- ru ile Roma'ya ulaştı. Söz ko- nusu rapora göre Ingiltere'yi şollayarak beşinciliğe yükselen İtalya, son bir yıl içinde gerile- miş ve altıncılığa düşmüştü. Hatta 'gerçek salın alma gücü' gibi bazı temel unsurlar da göz- önüne alındığında Italya'nın gerçek anlamda hiçbir zaman beşinci olduğu söylenemezdi. İtalya '80'li yıUarda hep ABD, Japonya, Almanya, Fransa ve Ingiltere'nin ardında kalmış ve ö.'hktan hiçbir zaman terfi et- memişti. Italyanlar, bu habere inan- makta guçlük çektiler. Sınıf bi- rinciliği psikolojisi içine girdik- leri günden beri bu 'Italyan mucizesini' her fırsatta 'artık dünyanın 5. sanayi gücüyüz' di- ye hatırlatan İtalyanlar; 'canım 5. ya da 6. pek fark etmez' de- meye başladılar. Ne ki geçen hafta AT'nin teşhisini doğrula- yan yeni bir BM raporu, moral bozdu. BM Kalkınma Progra- nımın (UNDP) haarladığı rar. > ra göre, İtalya, GSMH kıstası- na göre yapılan sıralamada dün- yanın 6. ülkesiydi. Ama iş bu- nunla da bitmiyordu. Aynı ra- pora göre İtalya 'yaşam kalitesi' sıralamasında 18. sırada; 'insa- ni hak ve özgürlükler' sıralama- sında ise Venezüela gibi bir La- tin Amerika ülkesiyle yan yana 21. sırada yer alıyordu. Isveç ve Danimarka'nın ilk sıraları işgal ettiği bu şınıflamaya göre İtal- ya demokratik ülkelerde geçer- li olması beklenen 40 temel hak ve özgürlükten halkına yalnız 29'unu sağlayabiliyordu. İtalyanların ulusal grurunu pek oksamayan bu raporlar, Al- man Merkez Bankası başkanı- nın "Bu kamu açıklan ve enf- lasyonla llal\a Avrupa Para Birliği içinde >er alamaz" şek- lindeki açıklamalarıyla da birle- şince, ülke basınında artık man- şetlere çıkan bir sıralama pole- miği başladı. Kısa süre içinde bu poiemiğe siyasi liderler de katıl- dılar. Basında birbiri ardına ya- yımlanan "Biz yoksa ikinci lig ülkesi miyiz" şeklindeki yazıla- ra cevap vermek zorunda kalan Başbakan Giulio Andreotti, "Ne münasebet, biz çoktan bi- rinci ligdeyiz ve orada kalacağız" diyerek Italyanlar- dan paniğe kapılmamalarını is- tedi. Dışişleri Bakanı Gianni de Michelis, daha da ileri gide- rek"Bonn, kendine bakstn" de- di; "Onlann durumu bizden be- ter. Hem bu 6. guç de nereden çıktı? Biz dünyanın 5. >a da 6. gücü değil; aslında 4. sanayi gü- cüyüz. Bunun için Business In- ternatiunal Corporation'ın ra- kamlanna balunak yeter." Ital- yan Dışişleri Bakanı De Miche- lis'in kullandığı düşman çatla- tan kaynaklara göre BlC'in kıs- tas aldığı 1991 GSMH rakam- larına bakılacak olursa, bu se- fer İtalya, dünyanın en büyük sanayi güçleri sıralamasında ABD, Japonya ve Almanya'nın ardından hemen 4. sıraya otu- ruyordu. Gerçekte ltalya'nm nerede ol- duğunu bulmak güç. Bunun en önemli nedeni bu Ülkede birbi- ri içine geçen gelişmişlık ve az- gelişmişlik realiteleriıün bir ara- da yaşaması. Son derece dina- mik ve verımlı olan İtalyan özel sektörü, dünya piyasalannda Amerikan, Japon ya da Alman benzerleriyle aşık atarken ülke- nin kamu hizmetleri bir Üçün- cü Dünya ülkesi düzeyinde. Ör- neğin şu anda Türkiye'nin tele- komünikasyon sistemi İtalya'- dan daha ileri görülüyor. 'Cor- riere della Sera' gazetesinin yap- Çünkü Kamu Ortaklıgı İdaresi müthiş iki ayrı kağıdı halkımıza sunacak tığı bir araştırmaya göre çizme- de yapılan telefonların, yalnız yarısı arzu edilen numaraya ula- şabiliyor. Mektuplar ise bazen 5 günde, bazen 5 ayda geliyor. Trenler kronik olarak geç kal- kıyor. Grevler hava ulaşımını sık sık felce uğratıyor. Sosyal si- gorta hastanelerinden başka se- çimi olmayan hastalar, çaresiz- likten birkaç kez daha hastala- nıyor. Roma'nın altında kalan çiz- menin tüm guneyini denetimi al- tına alan mafya; bu ülkeye ger- çek bir demokrasi denmesine olanak vermiyor. Çünkü Napoli ya da Palermo'da yerel yönetim ve belediye seçimleri adayları çoğu kez namlunun ucunda be- lirleniyor. Butün bu olumsuz- luklara rağmen refahın büyük kitlelere yayıldığını kanıtlayan göstergeler, bundan 20 yıl önce- sine dek Avrupa'nın 'az geliş- mişleri' arasında sayılan İtal- yanların 4.'lük, 5.'lik ve 6.'hk konusunda neden bu denii has- sas olduğunu açıklıyor. örneğin İtalyanlar adam başına düşen araba, ikinci araba ve yeni ara- ba sayısı açısından Avrupa'da birinciliği -Isveç ve İsviçre gibi ülkeler de dahil olmak uzere- kimseye kaptırmıyorlar. İkinci televizyonu olan aile sayısı açı- sından yalnız İngilizler, İtalyan- ları geçiyor. Kâğıt peçete kulla- nımı açısından ise İtalya, İsveç'- ten sonra ikinci sırayı tutuyor. Bugün italyanların yanlız ^b 27'si ekonomik zorluklardan yakınıyor. Buna karşın, ülkenin üçte iicisi, bir refah ülkesinde yaşadıklarını itiraf ediyorlar. Yuzde 32'si aile geliriyle rahat- ça geçindiğini soylüyor. Yüzde 41 'i ise maddi imkânlarını tat- min edici buluyor. Bundan yir- mi yıl önce ulkelerine tatile ge- len Alman ve İskandinavlara imrenerek bakan İtalyanların ezici çoğunluğu da bugün Kuzey Avrupa'hlar gibi dilediği yerde tatile çıkabiliyor. Kısacası 'ye- ni zenginler' kategorisinde kim- se İtalya'yı sollayamıyor. 1962 yılında dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Charles De Gaulle ile iki yıl sürdürülen görüşmeler sonucu ülke bağımsızlığını kazanmıştı. 1965 yılında Milliyetçi Albay Houri Bumedyen'in Ahmed Bin Bella'yı devirerek iktidarı almasıyla ülkede yaşayan Fransızların büyük bölümü ulkelerine kaçmış, 1 I/\ rANYAMORI ^ ^ - ^ / FRANSA =T-1 ~ * ^ { = < ^ ^ /lSPAWYA>a^6M' ^ ' ( Oran KoreUntmy FAS l V CEZATİR . . »Aym SUh MALI ^\^^rH kâ 11 JER AĞCADAVASI Bumedyen'in ülkede kurduğu Sovyet benzeri rejim ise Batı'nın büyük tepkisini çekmişti. Bumedyen'in 1978 yılında ölmesiyle o dönemde genefkurmay başkanlığı yapan Şadli Bin Cedid iktidara gelerek rejimi daha yumuşak bir konuma getirdi. Karadzhov'iın bandı savcılığa verildi Papa suikastını örgütleyen Bulgar gizli servisinin şefi Konstantin Karadzhov'a ait olduğu söylenen ses bandı, olayı duyuran II Giorno gazetesinin muhabiri tarafından Roma Savcılığı'na verildi. ROMA (Cnmhuriyel) — Pa- pa II. Jean Paul'a 13 Mayıs 1981'de düzenlenen suikasta adı kanştığı iddia edilen Konstantin Karadzhov, üçüncü Papa dava- sına bakan savcı Antonio Ma- rini ile Rosario Priore'ye ifade vermeyi kabul etti. Bu hafta ba- şında II Giorno adlı İtalyan ga- zetesi Konstantin Karadzhov'un doldurduğu ileri sürülen bir ka- sete dayanarak yayımladığı ya- zıda Karâdzhov'un, Papa sui- kastını örgütleyen Bulgar gizli servislerinin şefi olduğunu iddia etmişti. Karadzhov'un ağzından ahnan bilgilere dayanan yazıda, Bulgar gizli servislerinin, Papa'- yı ortadan kaldırmak isteyen KGB emirleriyle hareket ettiği belirtiliyordu. Oysa Karadzhov, ertesi gün İtalyan radyosuna verdigi demecte II Giorno gaze- tesinde kendisine atfedilerek ya- yımlanan bu haberlerin tumünü yalanladı ve gazeteyi dava ede- ceğini söyledi. Karadzhov'un "yalaolamasi- na", dün yayımlanan bir baş- makale ile yanıt veren gazetenin genel yayın müdürü Francesco Damato ise radyo söyleşisini "ikna edici" bulmadıklannı söyledi. "Gizli servislerin şim- diye dek yapüklannı itiraf ettik- leri göriilmüs şey değildir" di- yen Damato sözlerine "GizB senisler, kamuoyunu aydınla- tan bilgilere daima ortalığı bu- landırarak cevap veririer. Ama doğrusn bu ya ber seyi böylesi- ne inkâr edecekleri pek aklunı- za gdmedi. Bizim mestegiıııizde şanssızhklar ve talihsiz hatalar- la da arada bir karşüaşıhr. Ama Karadzhov'un (radyoya) verdi- gi mülakatu bizi ikna etmeyen çok şey var. ttaiyaa yargtçbun Bolgaristan'a giderek KGB hak- lunda kesin deiillerte geri döae- ceklerini bekkmiyoraz Ubii ki. O kadar saf degiliz. Ama Ka- radzhov'an radyo mülakaüna kadar da saf dillik ede- meyız. öte yandan haberi kaleme alan "D Giorno" muhabiri Francesco Bigazzi de önceki gün Roma Savcılığı'na giderek bil- gi verdi. Savcı Marini ile Prio- re'ye bilgi veren Bigazzi, İtalyan adli makamlanna sansasyon ya- ratan makalesini nasıl haarladı- ğını anlattı. Konstantin Karadz- hov'a ait olduğu söylenen ses bantını da savahğa teslim eden gazeteci Bigazzi; "Karadzhov'- un Papa suikastı dönemiadc Bulgar gizli servislerinin şefi ol- duğu haberi geçen aylarda Sof- ya'da yayunlanan bazı yayın or- ganlannda da çıkmıştı. Kşrw*T- bov Bulgaristan'da mart ayıada çıkan bu haberieri hiç yalanla- madı. Şündi kalkıp hiçbir za- man gizli servis şefi olmadıfıu söylemesi şüphe çekicidir. Ben- ce Karadzhov, ölkesindeki gizli serrisieriB manevralanna alet olmuştur" dedi. Bigazzi'nin Roma Savcıbğı'- nda Marini ve Priore ile yaptığı görüşmede 1981'de Karadz- hov'un Bulgar gizli servislerinin şefi olduğundan emin olduğunu söylediği öğrenildi. Savcılığa verdiği bilgilerden sonra gazete- cilerle görüşen Bigazzi, "Elim- de bomba etkisi yapacak bflgi- ler içeren bu kaseidin Bulgarian tedirgin eünesi normahU. FJim- de geniş bir dokümantasyon ol- duğunu görönce her şeyi inkâr ettiler" dedi. B7E C E C I L E R S AV A Ş B İ T T İ S ı ğ ı n a k l a r ı m ı z d a n ç ı k a b i l i r i z ! C e m r e D ü ş t ü . E c e b a r m u t f a ğ ı n a B A H A R G E L D İ E b e g ü m e c i g e l d i , r a d i k a g e l d i ı s ı r g a n g e l d i , k e n k e r g e l d i d a ğ m a r u l u , l a b a d a , r e z e n e h o d a n , t u r p o t u , g e l i n c i k p a p a t y a g e l d i REZ: 168 66 60-61
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear