18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 4 HAZİRAN 1991 Yeni Anayasa Beklentfei Kısa anayasa peşinde olanlar gerçek niyetlerini gizlemektedirler. Aradıkları, dikensiz gül bahçesidır. Hukukun üstünlüğünü yansıtan, yetkin bir anayasanın hükümlerine saygı duymayanlar kamuoyunda eleştirileceklerdir. Ayrıca bu uyumsuzluk, Anayasa Mahkemesi'nde ve öbür yargı organlarında Mcraat'larını (!) iptalle sonuçlandıracağmdan, böyle bir anayasayı ayak bağı saymaktadırlar. KÂZIM YENİCE Hukukçu Resmi Gazete'de yayırnlandığı 20 Ekim 1982 gününden bu yana Türkiye'de, her düzeyde ana- yasa tarüşılır durur. Bundan hoşlanmayan 12 Ey- lül lideri 'kefalet'inin onu korumaya yeteceğini sanıyordu; çabalan sonuç vermedi. Bugün muvafık-muhalif herkes "Bn anayasa degişmelidir" sloganında birleşmiş görün- mektedir. Yeni anayasanın hukuksal-toplumsal boyutlan giderek saydamlaşmaktadır. Sonınu ele alacak yetkilileri; çağı yakalayan, Türkiye gerçeklerini ve gereksinmelerini gözeten; amacı demokratik düzende insan onurunu, özgürlüğünü ve gönen- cini sağlamak olan bir temel yapıtı haarlamak gibi sorumluluğu kadar kıvana da yüce bir gö- rev bekliyor. Bu arada, yürürlükteki anayasaya duyulan yogun tepkiyi fırsat bflerek, yüz yüı aşan bir çabanın ürünü parlamenter sistemi bir yana itmeye, kestirmeden başkancı bir diktaya yönel- meye özenenler olsa da herhalde bunu ciddiye almak gerekmeyecektir. Yöntem ve içerik — Anayasalar, toplumun ortak çaba ve isten- cinin bir ürünü olarak kabul edilir. O halde bek- lenen anayasayı ya halkın seçeceği bir Knrucu Meclis ya da yeni ve adil bir seçimle oluşan Türk- iye Büyük Millet Meclisi gerçekleştirmelidir. — Anayasa; kalıcı, yön gösterici üst kurallan içeren yaşamsal bir düzenlemedir. Hükümleri arasında açık ya da yonımla kolayca ulaşılabi- lecek sıkı bağlar vardır. Ona, bir bütün gözüyle baküabilir. Dili, mantığı, felsefesi belli 1982 Ana- yasası yerini, tutarlı, nesnel ve inandıncı bir ana- yasaya bırakmalıdır. Kaçamakh, şurasma bura- sına dokunarak, öznel isteklere uygun bir ana- yasa değişikliği ile artık yetinilemez. — Uzunluğu ya da kısalığı anayasalann ba- şarı ölçütü değildir. Başarı için içeriğe ve uygu- lamaya bakılır. Beklentilerini ve isterlerini (icap- larını) gerçekleştirdiği oranda, demokratik bir toplum, anayasasına sahip çıkar. Kısa anayasa yapmanın anlamı nedir? Alman Federal Anayasası (Grundgesetz), eklenen mad- delerle 1961 Anayasamızdan daha uzundur. Maddelerin sayısına bakıp -bize de vaktiyle ör- nekJik eden- bu anayasayı şimdi kusurlu mu sa- yacağız? — Kısa anayasa peşinde olanlar gerçek niyet- lerini gizlemektedirler. Aradıkları, dikensiz gül bahçesidir. Hukukun üstünlüğünü yansıtan, yet- kin bir anayasanın hükümlerine saygı duymayan- lar kamuoyunda eleştirileceklerdir. Aynca bu uyumsuzluk, Anayasa Mahkemesi'nde ve öbür yârgı organlannda 'icraat'lannı (!) iptalle sonuç- landıracağından, böyle bir anayasayı ayak bağı saymaktadırlar. Onlara göre guçler arası denge- ye gerek yoktur. Anayasal kurumlar, bireysel ve toplumsal güvenceler olmasa da olur. Çoğulcu demokratik düzeni, çagın gereklerini, hukuk dev- letini bir yana iten, iktidardalarsa onlara keyfince davranma olanağı sağlayan bir anayasadır onla- rın düşlediği. Anayasadan beklenenler Ayrıntılı bir anayasa ıncelemesine girecek de- ğiliz. Sadece önemli birkaç konuya deginmek is- tiyoruz. Devlet, birey ve onun oluşturduğu toplum için vardır. Yurdu koruma, insanlann can ve mal gü- venliğini sağlama gibi klasik görevleri yanında; devlet, adaletle davranmayı, toplumu erince, gö- nence ve mutluluja ulaştırmayı da üstlenmiştir. Anayasalara bu amaca yönelmiş bir toplumsal sözleşme gözüyle bakılabilir. O halde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası da: — İnsan haklannı, onur ve saygınlığını ön planda tutan; demokratik, laik, sosyal hukuk devleti inancını sergileyen; yazılı metinlerle kal- mayıp kurallannı yaşama geçirme kararlıhğı gös- teren bir metin olmalıdır. — Türk ulusu egemenlik hakkını, anayasal esaslara göre yetkili organları eliyle kullanacak- tır. Ancak egemenlik hakkına, butünleşmeyi amaçlayan uluslararası topluluk ve kuruluşlara katılma esnekliği de vermek gerekecektir. — 1982 Anayasası'nın 13. maddesinde görül- düğü gibi, tüm hak ve özgürlüklere uygulanacak belirsiz kavramlarla genel sınırlamalara gitmek doğru bir yöntem değildir. Bunun yanında, 1961 Anayasası'nın hangi nedenle olursa olsun 'bir hakkın ve özgürlüğün özune dokunulamayacagY kurahna yürürlükteki anayasada yer verihnemesi, bu anayasamn bağışlanamaz bir kusurudur. Yaşama, vazgeçilmez bir temel hak olduğun- dan, yeni anayasada ölüm cezasına da izin ve- rilemez. — tşkence, kötü-keyfı tutum, her gün gündem- de olduğuna göre bu konu da anayasada tam bir açıklığa kavuşturulmahdır: Yakalama ve tutuk- lama nedenleri ilgiliye yazıh olarak bildirilmeli; avukat çağırma istekleri hemen yerine getirilme- lidir. Ehınım yakınlanna derhal duyurulmalı; sa- nık yirmi dört saat içinde yargıç önune çıkarıl- mahdır. Sürenin uzatilması, yargıç karanna bağ- lanmahdır. Sürenin geçmesi halinde sadece ilgi- li değil, avukatı veya yakınları da serbest bıra- kılmayı mahkemeden isteyebümelidirler. İnsan onunı ile bağdaşmayan her uygulama, görevlilerin doğrudan cezai ve hukuksal soram- luluklannı gerektirmeli; yapılan işlemlerin ve bu koşullarda ahnan ifadelerin kanıt niteliği olma- malıdır. — Din eğitim ve öğretiminin o kişilerin, kü- çüklerde yasal temsilcilerinin istemine bağlı ol- ması, laik devlet olmamn kaçınılmaz gereğidir. — Yayın yasağı yargıç karanna bağlanmah; yargıç karan ile yayın toplatılabilmelidir. Belli ya- sal koşullarda yetkili idari merciin karanyla top- latmada, mahkemeye çok kısa bir süre içinde iş- lem onaylattınlmalı; aksi halde toplatma geçer- siz sayılmalıdır. — Dernek, sendika ve kamu kummu niteli- ğindeki meslek kuruluşlannm varlık nedenleriyle bağdaşmayan kısıtlamalar; toplantı ve gösteri yü- rüyüşünu anlamsız hale sokan yönetsel yetkiler ve yasaklamalar kaldırılmahdır. — Sendika kurma, yalnız işçi ve işverenlerin değil; butun çalışanların hakkıdır. Ayrıca 1982 Anayasası 'hak grevi'ne yer ver- memiştir. Oysa toplu iş sözleşmesi asamasında- ki 'menfaat grevi' kadar önemi olan, sözleşme- nin uygulanması sırasındaki anlaşmazhklann ge- tirdiği hak grevine anayasa açıkca izin vermelidir. — Toplumun sosyo-ekonomik yaşamında önemli yeri olan verimli KÎT'leri, amaç dışı yet- ki kullanımlan ile elden çıkarmayı önlemek için devletleştirme yanmda 'özelleştirme'nin de koşul- lan anayasada belirlenmelidir. — Seçimlerde 'adalet'li bir temsille 'istikrar'ı gözeten, demokratik ölçülere uygun bir denge- nin kurulması anayasada aranmah; bir partinin, oy oranının çok üstünde bir guçle Meclis'te tem- siline olanak tanınmamahdır. — Siyasal partiler serbestçe çalışmalı; ocak- bucak, kadın kolu, gençlik kolu oluşturamama gibi yasaklar kaldınlmalı; üniversite öğretim ele- manlan parti genel merkezlerinde görev alabil- melidir. — Askeri düzen arayan 1982 Anayasası'ndaki, yetkili mercilere *tek başına' dilek ve şikâyette bu- lunabilme yerine, 'toplu başvurma'ya da geçer- lik tanmmalıdır. — 1876 Anayasası'nda 1909 ağustosunda ya- pılan değişikliklerden bu yana, ülkemizde 'par- lamenter sistem' yaşamaktadır. Bir ülkenin tari- hi, toplumsal-kültürel verileri, rejiminin göster- gesi olur. Başkanhk, yarı başkanhk sistemlerinin bu nedenlerle ülkelere göre farkh uygulamalan olmaktadır. Başkanlık sistemi aynca ABD dışın- da ülkelerde diktaya dönüşmuştur. Türkiye'de, ki- şisel tutkular hesaba katılmazsa, yeni bir sistem arayışını hakh gösterecek ciddi bir neden yoktur. Kurumlar-organlar Yaygınlaştınlan ve yürütmeye, yaşama yetkisi dönemini rahatça düşündürebilecek boyutlara ulaşan Vasa gücunde kararname' kurumuna yeni anayasada herhalde çekidüzen verilmelidir. Parlamenter sistemde sorumluluğu olmayan, cumhuriyeti ve birliği temsil eden cumhurbaşka- nının, yürütme, yargı ve üniversite alanındaki yet- kileri daraltümahdır. Tarafsızlığm açıkca ihlali halinde, cumhurbaşkanını seçen TBMM 'usul- de parakllik' kuntlını işleterek -vatana ihanet ha- linde oldugu gibi- belli oy oranı ile 'Cumhurbaş- kanlığı makamının boşalmış sayılmasına' karar verebUmelidir. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na veri- lecek yeni biçimle mahkemelerin bağımsızhğı ve yargıç güvencesi gerçekleştirilmeli; yeni duzen- leme, Anayasa Mahkemesi kararlannın da etkin- liğini sağlamalıdır. Üniversıtelerin bilimsel, yönetsel mali özerk- liği ve TRT'yi tarafsız yayına yöneltecek kural- lar, yeni anayasada elbette yerini alacaktır. Bu- rada sıraladığımız, ancak fazla açıklama yapa- madığımız organ ve kurumlar, bir başka yazıya konu olacak önemdedir. PENCERE Mübarek Olsun!.. DSP lideri Ecevit, Bağdat'a gitti; Saddam'la görüştü; yur- da döndü; Cumhurbaşkanı Özal'ın çağrısıyla Çankaya'ya çık- tı; gazetelerın yazdığına bakılırsa, görüşme olumlu geçmiş; "Ankara'nın nabzı Ozal-Ecevit Zirvesinde" atmış; "her açı- dan yararlı bir buluşma' 'ymış. Artık ''Saddam 'la flört'' başla- yacakmış; Irak Başbakan Yardımcısı Tarık Aziz, Türkiye'ye davet edilmiş; "şimdi inönü ile Demirel bu işe ne diyecekler" miş? Ecevit, "muhalefetin elini sıkmadığı Cumhurbaşkanıyla 2 saat konuşup 3 kez el sıkışmış"... • Muhalefet, Çankaya'ya uygulanan ambargoyu yardığı için DSP liderini eleştirdi. Sayın Ecevit de sert bir yanıt verdi: ''— Çankaya 'ya ambargo uygulayan bazı muhalefet lider- lerinin ne düşündükleri umurumda değil. Böyle bir çağrıya olumlu yanıt vermek benim devlet sorumluluğu anlayışımın bir gereğidir. (...) inönü ile Demirel'in Çankaya'ya çıkmalan ya da çıkmamalan, Özal'ın elıni sıkmaları ya da sıkmamalan, beni hiç ilgilendirmez. Ülkemin, ulusumun yaranna olabile- ceğini duşünürsem, Bağdat'a da Amerika'ya da giderim, Çin'e de Çankaya'ya da giderim. Ben Irak Devlet Başkanı ile konuşacağım da Türkiye Cumhurbaşkanı ile mi konuşmaya- cağım!.. Çankaya'ya, Özal'ı kurtarmak için değil, Türkiye'yi kurtarmak için giderim." (Cumhuriyet 2.6.1991) • Sayın Ecevit, Çankaya'ya çıkışını "Türkiye'yi kurtarmak" gerekçesıne oturttuğu zaman kuşkusuz akan sular duracak- tır. DSP Genel Başkanı apaçık söylüyor: "— Çankaya'ya, Özal'ı kurtarmak için değil, Türkiye'yi kur- tarmak için giderim." Sonra? Mantığın akışında düşüncemizi gelıştirirsek ne olur: "— Türkiye'yi kurtarmak için gerektıği zaman Cumhurbaş- kanı Özal'ın elini bile sıkarım." Ne var ki Sayın Ecevit ile Özal'ın Türkiye'yi kurtarmak için buluştuklarına ınanmak biraz güçtür; hele Özal'ın böyle bir gerekçeyi ya da amacı benimsemesı olanaksız sayılır; bu- luşmanın ANAP ile DSP arasında bir siyasal yakınlaşmayı sağladığı bellidir. Politika oynak ve kaypak bir zenaattır; SHP-DYP yakın- laşmasına karşı Ecevit'ın Özal'a yaklaşmasını doğal görmek daha gerçekçi ve serınkanlı bir bakış değil mi? Evet... ^ Sayın Ecevit'in siyasal taktiğıni DSP'nin politikasında bir (Arkası 19. Sayfada) itteu* HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD "Memleketi Biz Bu Hale GetirdikT Cumhurbaşkanı Sayın özal, kürsünün iyice uzağında ve güvenlik kordonuyla engellenmiş kalabalığa seslenirken, yı- ğının gözünün ıçine baka baka "Memleketi biz bu hale ge- tirdik!" diyebiliyor. Bunu söylerken "iyi yürekli ye halktan yana" bir devlet adamı simgesine bürünmek istiyor. Türkçeyi iyi bilenlerce "hal" sözcüğü, adı edilen kişi bir hastaysa "hali kötüledi" anlamını taşır. Yoksul kişi söz konu- su ise durumu daha da berbatlaştı anlamında kullanılır. Türkiye'de milyonlarca kişinin geçim durumu gittikçe kc- tüleşflTekteb*t Söz konusu söylevinde Bay Özal bile bunu do- layısıyla kabul etmekte. "Şu enflasyonun belini kıramadık. Ama bunu başaracağız" demekte. Yarım yüzyıldır "Özgürlük, demokrasi, insan hakları gibi laflarla alanlar ınledi! "Dağ başını duman almış, yürüyelım arkadaşlarl Yer gok inlesin" dedik ama, bu konuda ilerleme yok! Sonuç: Sıfırl Hem de çok ilginç. İlk bakışta hiç de parlak olmayan, fakat biraz dûşününce azbuçuk umutlandıran bir durum: 14 Mayıs 1950 günü Türki- ye Cumhuriyeti'nin yönetimini üstlenen kişiler ve çevreler, 1950-1954 dönemi, dört yıl "Yaşa, varol!" diye alkış tutulup omuzlarda taşınanlar, umutlandırdılar. Sonra her sey eskisi gibi oldu. Hatta daha da kötüledi. CHP'nin tek parti dikta- sından daha kötüsü olmaz diyenler büyük yanılgıya kapıldık- larını kavradıklarında iş işten geçmisti. Demokrat Parti'nin simgesi sayılan kır at kişniyor ve hızlı koşuyordu. Sonra 27 Mayıs geldi. Yeni bir anayasa ve özgürlük, sos- yal adalet... Derken seçım ve yarım yüzyıl öncesine dönüşl Bu arada yasaklanan kıtaplar, yargılanan yazarlar ve tu- tuklanan gazeteciler! Sonra yeni bir dönem ufukta belirir gi- bi olur. Uluslararası Af Örgütü, sonra insan hakları kurulu- şu, sonra PEN Kulüp. Ufuktaki çizgi biraz ışır... Türkiye olaylarına başkaları da ilgi göstermeye başlar. Bu alanda en son girişim Avusturyalı yazar Johannes Mario Sim- mei'den geldi. Uluslararası Af Örgütü'yie uzun süredir ya- kın ilişkilerim var. Federal Almanya PEN Kulübü 'Hapisane- de yazarlar' kuruluşuyla da... Türkiye'de olup bitenler üzeri- ne sağlıklı bilgilerim var. Bir süre önce polise teslim olmuş Türk gazetecısı Dogu Perinçek 5-10 yıl hapis cezası bekle- mektedır. Perinçek yedi yıl zindanda kalmıştır. Perinçek 2000'e Doğru dergısinin Yayın Müdürü olarak "Türk milli duy- gusunu zayıflatmakla suçlanmaktadır." Simme), son romanının Türkiye'de basılmasına izin verme- mesine karşı çıkan ONK Ajans'a yazdığı uzun ve aynntılı mek- tupta şu açıklamayı yapmaktadır: "Türkiye'de politik yapı değişmedikçe son romanımın Tür- kiye'de yayımlanmasına izin vermeyeceğim!" Simmel olayı Türk kültür ilişkileri açısından çok ilginçtir. Şimdiye kadar Türk siyasacılan yasaklıyordu. Şimdi dünya kültürünün aydın değerleri protesto ediyor Türkiye'de yapı- lan yanlışlan! Bu yaz evlenenler... ve evlenmeyenler ve ev alanlar ve evini yenileyenler ve oğlunu-kızını evlendirenler ve hediye almak isteyenler... peşinatlar bizden' EMEĞİ GEÇEN BÜTÜN DOSTLARIMIZ DAVETLİDİR! Birincı yasal kuruluş yıldönümümüzü 141-142'nin olmadığı bir Türkiye'de kutluyoruz. Sevincimizi, başanyı sizlerle paylaşmak istiyoruz. Tarlh : 4 Haziran 1991 Saat : 19.00-21.00 Yer : Domanı Restaurant (Galatasaray adası karşısı) KURUÇEŞME/İSTANBUL TÜRKİYE BİRLEŞİK KOMÜNİST PARTİSİ AEG AEG bu yaz herkese büyuk bir odeme kolaylığı sunuyor Ister bir soğutucu seçın, ıster bir Lavamat, ıster bir bulaşık makınesi ya da bir otomatık fırın teievızyon, vıde^>,- müzık setı. Peşinatı biz ödüyoruzl Siz taksıtlerınize bir ay sonra, yani J Temmuz'da başlıyorsunuz. Bu muh- teşem fırsatı kaçırmayıni Hayalınızdekı AEG'ye hiç peşınat ödemeden kavuşun' Daha fazla bilgi için AEG Danışma Merkezi'ni arayabilirsiniz. Turkıye nın neresınden ararsanız arayır ' ucretsız goruşebıleceğmız telefonlanmız. (Ek numa'a çevırme^ıze gerek yoktur.) 9-00-164-024 ve 9-00-164-025. Dığer telefonlanmız (1) 174 65 90. İLAN REYHANLI SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1990/20 Davacı Belediye Başkanlığı vekiü Av. Hahl Hazırlar taıafınöan da- valılar Mehmet Coşan ve 4 arkadaşı hakkında mahkememizde yapı- lan izale-i şuuyu davası nedenı ile; Dava konusu Reyhanlı ılçesi, 'Yfcnişehir mahallesinde kain 262 par- sel sayılı taşınmaza hissedar bulunan davalı Mehmet Coşan'ın adre- sine tebligat yapılamadığından ve zabıta ile adresi tespit edilemedi- ğinden, adı geçen davalıya duruşma gününün ilanen tebligat yapıl- masına karar verilmiş olduğundan yukarıda adı geçen davalı Meh- met Coşan, 12.7.1991 gunü saat 09.00'da yapılacak duruşmada hazır bulunması veya kendıni bir vekille temsil ettırmesı, aksi takdırde yok- luğunda yargılama yapılarak karar verileceği hususu ilanen teblig olu- nur. Basm: 27866 I I I I I I I I I I I Eko-Lavamat 2502 Eko-Lavarr-at 2503 Lavalu* Lavamer M n Merda.ielı Mnıı Yıhama Mtnı Kurutma BULASK MAK)NEL£Rİ -avont 583 000 623 000 280 000 118000 76 000 87 000 680 000 '36 OOC ^58 000 339 000 141 CCC 94 GCC 105 COC 827 000 4 819 3OC 5-71 OCC 23-400C 964 OOC 640 000 7170OC 5 542 000 464 OOC 498 OCC 223 OOC 33 00C 61 OOC 69 COC 544 OOC 464X0 498 OOC .-23 000 93 030 61 000 69 OOC 544 000 : 5 6 8 X O ç 9">6CIOO 2 6'6 OOC 1 116 003 '32 00C 828 000 t 528 COO • 21 -i ^JV "•"•' LJ214 IHc-X 1- 215 280 COC C 2 1 6 T80OC Trn rennı 1 21ff 67 000 C 2 I 9 680 OOC 7 06 0O3 T 58 COO 339 000 14" COO 94 OOO 105 000 827 COC 4236 OOC 4 548 ÛOO 2 034 000 846 000 564 000 630 000 4 962X0 313 C315 C316 C318* _ 3 3 k 4 ^ Qoo rîlSooo 223 000 93 000 — 8 9 COO 544 COO 45fi 000 491 OOO 22C COO 91000 61000 68 OOO =36 000 5038 000 5 40i COO 2 420 000 • co-ooo 671000 748 000 5396 000 C22C I 704 30C 4 224 000 1000 456 000 5 016 000 Sıar (Ikı tepsılt) Star ES Okı tepsılı) Elefctrj Tırpo tUc s ESıUcıepeJı) Elefctro Star (Otomatrft. j ç teosıt I Elefctro Star DeJuxe E ( Mını Frn Detuxe Mmı Fınn DOnlûOcanES 147 000 -76 000 1203 000 -16 OOC 178 000 219 000 -492 000 '6 OOC 1332J0C C221 '47 OOO 176 OOC 1056jQC 20S0O0 246 000 1 681 CCC "44 QX 144 OCC 1 ^23 300 D 2 2 2 -78000 2190OC 1314000 116 000 114 300 1254 000 J322 144 000 142 X>J 1562 000 217000 264000 -801000 '62 COC 162 OOC 1 944 J 289000 353000 2 407 OOO I'3X( 2 076XC 205 OCC 246 OOC 1 476 OCC 3 323 162 000 160 OOC - 760 000 232 000 232 3OC 2 ~84 XC ^224 2170O0 26400C ' 584 3OC — 225 2d9 0CO 353 000 2'18 OCC 335 000 4e5 000 2 765 000 266 COO 266 :0C 3 92 XC C 226 335 000 405 000 2 430 000 _ 326 266 000 262 303 2 882 000 63 OOO B1000 549 000 41000 98000 063000 53 CCC 53 3CC 64 CCC 44 OOO 47 0CO 323 000 56 000 360 000 31 CCO "68 X C — 22" 63 OOC 61 OOC 486 OOC J324 1->3030 ' 6B1 000 -J325 232 000 229 OOC 2 519 000 37 COO 72 OOC 57 000 69000 4^1000 45C00 I CCC X 000 586 OCC 47 000 262 OOC -'230 44000 56OO0 336 000 53X0 520O3 572000 63 000 693 000 • 330 3-000 341 COO 3' COO 36 OOO 396 OOO -231 5T 000 690Ç0 414000 D331 450O3 44 COO 484 000 Nasl katılacakaroz? Satm almak SteĞğnz ûtünu ya da ûfünten seçm. A) "Hsnten Testm* ssçene^m terah edtyorsanz, peşnatt AEG YeikS Sahası'ra ööeym, bütûn ıştemlen orada »apın ve ûrûnunuzü aiıp 9 * BlD^erseçenetuertenbmretefdh aü/atsamz, AEG YeflaS Satıosı'nda gefetıen ışlemten yaptn, 'Kalılma Fomu'm dofcturup ken<feine onayiatm ve AS5.Tetetaten Tutoe Genei Dağrtıcısı Gfûnbetg Tcarel AS. O n a i Sahır SokaK2628 MeodyekOY, 8030C Istanbol aateeme adei taaWıûtki postalaym işlemıenr, tamamlanması ıçm "Bılgı Famu" adfesımıe göndenlecektır Bu "8dgi Foroıu' temnuız Sft ıçmde sız« L^şmaö(ğırx)a ya î ö herhangi tw sonjnuz olduğunda, AEG Dan şma MeAezı'r» araym Bu kampanya 1 - Z\ Haziran 1991 tatâten afasında geçertcfif Not FıyaHanıKDVdahıkSr KDVorarmda bir arvş ciursa. fsrk tesiımata alıadm îstep 8t«ece*Sr Kmpanyma Mmket Bat*ast'nca23Ocaki9S6tantıliResm Gazete'de tlan edtlen ieblığe uygun 62e! br uyguiamadır Ureta tena gaıapbstnûedır 3 27B000 Jyju (1,50 460 000 460 XC 3 220 1Q0 312 OOC 312OOC 3 744 00ü TtLEFUNKEN T V L E * 37 Ffcran T\ . JK TeletexT îakt 37? flCC 7 BO4 000 Takstt TopUm (1îay) Talort (15 a») Toplam 735 nno ? %?:. «xı C450 51 Ekran TV JK Telele» _ 485 OOO 48S OOO 3C.5 OCO 305 000 3 66C OOO O451 '83X0 2 820 OOO 244 DCO 3 660 000 .S5 Ftfan ttf . K Tmele» lafc ah I.- 55 Efcran TV üK Tel«ex: rmam u ,564,000 :352 3cflC00 36(1000 4 320 CCC 2S8 OCC 4 320 000 f-5i ooo 631 o m aooo 264000 3960000• 5fi FKra.1 TV UK TeleH..' :ak a^ lı- ÜSSSS 526 000 3 53€ CCC ^ — -3t>4 ^KtSX^ 23QJ2Q 3 J6Ç SÇÇ , LIW mp'JJJ a < ™ J aou UHJ I I I I I I I I I I I I I I I J
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear