18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahibi: Cumhunyet MatbaacıUk ve Gaietedtik Türk Anonim Şirketi adına Nuttr Nıdi % Genel Yayın MüdUrH: Hasan Ctnal. Müessese Müdürü: Emiae Ujaklıgfl, Yazı Ijicrı Müdürü: Oka> Conmsio. 0 Haber Mcrkea Müdürü: Yllçuı Rayvr, Sayfa Düzem Yönetmeni: AU Acar 0 Temsikiler ANKARA AkBd T u , IZMİR Hikuet Çttinkly», ADANA: Çetin Yijtnofcl. :, Pohtıka: Cttol I^MatK. D ı Habetkr: lJln« «•!«. İs-Scodıka. J l t ı u Kanct. Kultö- OfeJ C'ntr. Etmm: Geaca; ŞtjfaMt. Vun Habertni: >«4rt DofM, Spor Dmışmanr AMÜlkadir YİKttBtB. Din VizJar KCKK Çab^knu *nştınna Şafalı Atpa*. Düzçttffie AMallıfc VlZKI 0 Kooniina-.ör Aknct Konfaaa 0 M*li Iskr Efol EriuM 0 Muhascbc: &lk*\ \ncf ^ Buttpe-Planlam»: S o ç Ounufccşcotla 6 Rdcilm: Aj*e !«««• Q Ek Yaymlar: HıİTı Akyol O Idare: Hnrvia GBRT 0 Işletn* Öadcr ÇcUk 0 Biigi-Ulem: Nail Isal 0 Personel: S«»ji Yafin *uf«/v Bükjn: \«lir Nadi OkUt tiHI, \ikifi I n . H a ı CtMl. Hikatt Çttiıık»». Okı, GalKadı. l«.r Uıacı. llk» S«K«l. AM » • • Aknel T«. Sesorc * Yayan- Cumhuri>« Matbaaatık «c GAzettcijik T.A.Ş. Turk Oojı C*d. 39/41 34334 tül- PK 246 . Isunbul. Tel: 512 0! 05 (20 hlt), TeM: 22246, F«I: (1) 52* « 72 0 «ımWar U l n Ziya GSkalp Blv lnkjlap S. No: : S l Td: 133 II 41-47. Tsfcfc 42344, Fu: (4> 131 a? 65 0 hair H. Zı>* Blv. 1352 S. 2 3. Tet: 13 12 30. Tdc 32339. Fıc (Sl) 19 5! C0 9 V l m : lnonu Cad. 119 S- No. 1 Kll 1. Td 19 37 32 14 bal). Taoe «2153. Fü: (71) l» 23 78 TAKVtM: 28 HAZİRAN 1991 Imsak: 3.26 Güneş: 5.26 öğle: 13.12 tkindi: 17.12 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.38 OZEL OKULLAR Tercih formu doldurma heyecanı FİGEN ATALAY Sınavla öğrenci alan özel okullann tercih taban puanları- nın açıklanmasının ardından, çocuklarının puanı en çok iste- dikleri okula girmeye yetmeyen velileri, tercih formu doldurma heyecanı sardı. 25 temmuzda başlayacak kayıtlardan önce 10, 11, 12 temmuz günlerinde ter- cih formu dolduracak olan ve- liler, sonradan pişman olmama- lan için nasıl tercih yapmalan ve form doldururken nelere dikkat etmeleri konularında uzmanlar tarafından uyarılıyorlar. özel Yüdız Dersaneleri Kolej Grubu Koordinatörü, psikolog- eğitim uzmaru thsan Gönç, ter- DUVARDAN ÖNCE — 1986 yüında Dogu Bertin'de Gouche sokağında çekilmiş bu fotograf, bir kaçış denemesinden sonra sokakta alınan güvenlik önlemlerini gösteriyor. DUVARDAN SONRA — 1991 yıhnda aynı sokağın bugiinkü hali. Frankfurter Allgemeine gaze- tesinin ekinde yayunlanan bu iki fotograf Bertin'de yaşanan biiyiik değişimi sergiliyor. " 1 . Tercih edilen okuUann hep yttksek puanlı ve birbirine yaknt puanlı olmamasına dikkat edilmeiidir. 2. llk tercihin taban puanıy- la son tercihin taban puanı ara- sında açıklanabilır bir fark oluş- turulmalıdır. 3. Tercib sırasında kontenja- na dikkat edilmeli, tercihe ters düşmüyorsa çok sayıda öğren- ci alan okullar tercih edilmeii- dir. 4. Tercih sıralaması yüksek taban puanlı okuldan, düşiik ta- ban puanlı okula göre yapılma- hdır. 5. Sonuncu tercibiniz, ögren- cinizi gönderebileceginiz en dü- şiik taban puanlı okul oimahdır. 1990-91 yıh ka>ıtlannda pek çok Türk ve yabancı özel okul, yedek listelerle bile kontenjan- larını dolduramamış, önkayıtla öğrenci almışlardır. Bu neden- le öğrencinin puanıyla taban pu- an arasında az fark olan okul- lann tercihinde puanlann düşe- bilecegı gözardı edümemelidir." özel Okullar Sınav Yürütme Kurulu Başkanlığı'nca bu konu- da 8 temmuz pazartesi günü ge- niş bir açıklama yapılacak, 9 temmuz sah günü de Anadolu Liseleri smavı sonuçları açıkla- nacak. Velileri, tercih formlan- nı doldururken "gerçekçi" ol- maya çağıran Sınav Yürütme Kurulu Başkanı Fahamettin Akıngiiç, yedek listelere çok umut bağlanmamasını, puanla- nn düşeceği beklentisine giril- meden birinci tercihe kayıt yap- ttnlması gerektiğini söyledi. Alman hükümeti, Hitler döneminden kalan dev binalara taşınacak, bina fıyatlarıfüze gibi Berlin kabına sıgmıyorAlmanya'nın yeni başkenti Berlin'de büyük bir faaliyet başladı. Mercedes, Sony gibi dev şirketler merkezlerini buraya taşıyor. Türklerin semti Kreuzberg birleşen kentin tam ortasında kaldı. y ş - Türklenn şımdı kenar semtlere atılması çaö|retmenli|iyaparakmaaşı- olaSlllğl VÜksek. Berlİll, SOkaklarilll dolduran Rumen, Macar, Yugoslav satıcılarla bir panayırı andınyor. DtLEK ZAPTÇIOĞLU BERLİN — Mihail başını sal- layıp "Ben komünist değilim" diyor. "Sabun bile bulunmayan bir komünizmi kim ne yapsın?" Alman bir kızla evlenip Ber- lin'e yerleşmiş olan Mihail, Sov- yet turizmi üzerinde uzmanlaş- mış bir seyahat acentesinde ça- nı doğrultuyor. Berlin'e akın eden Rus Yahudilerinden biri olarak Almanlara karşı hiçbir hınç duymuyor, bilakis kendisi- ni "kapitalizmde ve özellikle Bertin'de çok rautlu" hissediyor. Almanya'mn başkenti Berlin'e Sovyetler Birliği'nden ilk büyük göç Ekim Devrimi'nden sonra yaşanmıştı, şimdi ikincisi kapıda. Yalnız Sovyetler'den değil, Polonya'dan, Romanya'dan, Çe- koslovakya'dan her ay on binler- ce kişi yasal ve yasadışı yollar- dan Almanya'ya akıyor ve solu- ğu "taşı toprağı altın" Berlin- de alıyor. Almanlar, temiz sokaklannda kirden tanınmayacak halde di- lenen Rumen Çingenelerine he- nüz alışmışken bu kez Doğu Al- manya'da yaşayan Vietnamhla- rın, Kübalılann ve diğer "kardeş Marks yerine Bismarck "Işçi ve köylü cenneti" Demokratik Almanya'dan bugüne kalan son yadigâr olarak sokak isimleri de değiştiriliyor. önce Doğu Almanya'daki "Karl Marks Stadt" sakinleri sehrin adını yeniden Chemnitz'e çevirdiler. Marks, Engels, Lenin, Klara Zetkin, Stalin adlannı taşıyan sokaklann isimleri yeniden "Kayzer Caddesi", "Bismarck Sokagı", "Saray Bnlvan" oluyor. En başta Emst Thaelmann, Otto Grotewohl gibi eski Doğu Alman komünistlerin adlannı taşıyan sokaklann levhalan değişiyor. Bu yüzden Doğu Almanya'da bir yıl öncesinin haritalanyla yol bulmak olanaksız. sosyalist ülke" vatandaşlarının Berlin sokaklannda tezgâh açıp tokadan Marlboro'ya, akla ge- lebilecek her şeyi pazarladığına tanık oluyor. Frankfurt'tan gelen fuhuş ve oyun salonu patronlan başkent Berlin'deki bütun pazan elleri- ne geçirirken polis artan vaka- ları çaresiz seyrediyor. 1871'de Bismarck önderliğin- de birleşen Almanya'nın başken- ti ilan edildikten sonra iki dün- ya savaşının yıkımını yaşayan; Hitler faşizminin baş karargâhı, soğuk savaşın ve haberalma teş- kilatlarının başkenti Berlin "normale dönerken" hızla ka- buk değiştiriyor. Ve "Avrupa'nın başkenti" olmaya aday gö- züküyor. Gerçi hükümetin ve meclisin dört yıldan önce buraya taşın- ması beklenmiyor, ama bu süre- de Berlin neşterin altına yatın- lacak. Devlet kurumları Berlin- de daha çok doğuya, eski De- mokratik Alman devletinin tn- nalanna yerleşecek. Hitler döne- minden kalan dev bakanhk bi- naları, Göring'in Hava Kuvvetleri binasıyla Goebbels'- in Propaganda Bakanlığı önce Doğu Almanya'ya hizmet ettik- ten sonra şimdi Birleşik Alman- ya'nın kurumlannı barındırma- ya hazırlanıyor. Duvann yıkılışından sonra kentin ortasında açılan boş ar- sa kuşağı yeni projelerle dona- tılacak. Yalnız devlet kurumla- rı değil, elçilikler, sendikalar, büyük şirketler de Berlin'e taşın- mak için kollarını sıvadı. Tür- kiye'nin elçiliği de diğer devlet- lerinki gibi Doğu Bevlin'deki es- ki konsolosluk binalarına taşı- nacak. Duvardan boşalan arazi- ye Daimler-Benz'den (Mercedes) sonra Sony de Avrupa merkezi- ni inşa etmeye karar verdi. Du- vann yerinde gökdelenler inşa ettirecek olan büyük şirketler için Berlin, Doğu Avrupa'da acılmakta olan dev pazarlann kapısı olarak çok cazip. Kentin merkezinde, hükümet binalanmn yanıbaşındaki "eski duvardibi semti" Kreuzberg'de, NVedding'de, Neuköln'de yaşa- yan 150 bini aşkm Türk de de- ğişim rüzgârından etkilenmeye başladı. Değişim "müteşebbis Tiirklere" yepyeni iş alanlan aç- tı. Örneğin eski sınır kapısı "Checkpoint Charlie"de Kızı- lordu şapkaları, rozetleri, Doğu Alman üniformalan ve boy boy Lenin büstleri satılan tezgâhlar anık tamamen Türklerin elinde. Türbanh, mantolu kızlar, çem- ber sakallı tespihli erkekler eski duvar dibinde Japon ve Ameri- kalı turistlere Kızılordu şeref madalyalan satıyor. Çağ atlayıp adlanm "McDöner"e veya "Dö- nerburger"e çeviren kebapçılar 4 marka bir döneri mikrodalga fırınlarında ısıttıkları "çe>Tek ekmek" içinde yok satıyor; bir Radikal dincigruplar, 'gurbetteki' örgütlenmelerini hızla geliştirip kökleştirme çabasında Islamcdar Almanya'yı mesken tuttu ŞÜKRAN KETENCİ KÖLN— "Din kardeşlerim AOah nzaa için izdiham yapma- yın. tnsanlar ezilecek..." Uçağa binecek yolcuların alındığı kapıya kalabahktan ulaşma şansınuz yok. Uzaktan itiş kakışla birlikte kalabalığuı sallantısını, sıkısıklığı, kargaşayı gözleyebiliyoruz sadece. Bavullar, çantalar, çocuk ara- balan ve büyüklerin birkaç ka- U kalabalığı yarmayı basaran, bir o yana bir bu yana koşturan çocuklar. Gürültü, öylesine güç- lü bir uğultuya dönüşmüş ki yan yana olanlar seslerini duyurabil- mek için bağuarak konuşmak zorunda kahyor, gürültüye biraz daha fazla katkıda bulunuyor- lar. Erkekler her yaştan, çoğun- lukla sakallı. Pantolonlan şalva- ra beuziyor. Kaduılar, çok kü- çük yaşlardaki çocuklar da da- hil ya bcyaz, ya da siyah çarsaf- lara bürünmüş. Çok azında manto ve türbanlı örtünme se- çilmiş. Almanya'nın en büyük hava- alanlarından birinde, Köln'de- yiz. Alanın yarısından fazlasmı söz konusu kalabalık kaplamış. Herkes Türkçe konuşuyor. Hac- ca uğurlama olayını yaşıyoruz. Vedalaşmalan izlerken her bir hacının en az onun üstünde, el- liye varan uğurlayıcısının geldi- gini gözlüyonız. Almanya'da hac gidişi ve şu sıralar yaşanan dönüşü büyük bir sosyal olay olmuş. tstanbul'dan karayolu ile gidiş izni olduğunda Vatan Caddesi'- ndeki uğurlamalan, kalabalıkla- n görmüş biri olarak Almanya- da olayın boyutlanmn çok da- ha büyüdüğıinü, bir tür sosyal gösteriye dönüştüğünü söyle- mek gerekiyor. Bir süre sonra görevlilerle görüştüğümüzde, böylesine büyük bir kalabalığın sadece üç uçağın kalkışı ile ilgi- li olduğunu öğreniyoruz. Yanlanna yaklaştığımız hacı yakınlarından bu kalabalığın gün ortasından toplanmaya baş- layıp gecenin ilerleyen saatine kadar burada beklemekte ol- duklannı ve uçaklar kalkana ka- dar da aynlmayacaklannı duyu- yoruz. Işıklı yazılar, arada bir Al- Hac olayı sırasında büyük bir hareketlenme yaşayan Köln Havaalanı, Almanya'daki Türk Islamcı grupları ile dolup taştı. Almanya'da daha geniş bir özgürlük alanı bulduklarını söyleyen radikal Islamcı akımların temsilcileri, Batı'dan oldukça memnun görünüyorlar. manca yapılan anonslar, bir de artık diUerine yerleşen Alman- ca kelimeler bize ancak Köln Havaalanı'nda olduğumuzu anımsatıyor. Kalabalığın arası- na arada bir düşen Almanlar, biraz şaşkın, hızla yollanna de- vam etmeyi yeğliyorlar. Bir de çocukların konuşmalarında Al- manca çok ağır basıyor. Yaşa- nan ülkenin gözlenebilen başka- ca alışkanhkları, bol bol veda fotoğraflan çekümesi, içilen meşnıbatlar, mark kelimesim'n sıkça geçtiği konuşmalar. Bir süre sonra yine de başı açık bir kadırun fotoğraf çekme- si dikkat çekiyor. Kadınlar ağir- hklı yüz göstermemeye çalışıh- yor. Daha rahat olanlan sorular yöneltiyor ve sohbet de böylece başlıyor. Almanya'da yaşamaktan memnun olduklarını anlatıyor- lar. Memleket hasreti bir yana, yaşam koşullannın orada kâl- maya kendilerini 'mecbur kıldı- ğım' söylüyorlar. Almanya'da yaşamak Müslümanlığa sanl- mayı da birlikte getirmiş. Ya- bancı düşmanlığına rağmen Müslümanlığa daha çok bağlan- manın yaşamlannı zorlaştırma- dığı görüşündeler. Konuşmalanndan radikal dinci akımlann içinde ve de »öz sahibi olduklanru anlayabildiği- Sektör temsilcileri sorunlarını hükümete sunacak Turizmciden rapor miz grubun genç sözcüsü, 'Bu- rada daha da rahatız, burada demokrasi var. Kimse bizim di- nimize, geüşmemize kanşmıyor' diyoT. Almanya'da yerleşmeye kararlı olduklarını, hızla güçle- nip örgütlendiklerini anlatıyor. Alman vatandaşlığına geçmeyi düşünmediklerini vurguluyor. Yasal zorlama karşısuıda ne ya- pacaklan sorusuna net bir yamtı yok. Ueride Müslümanlığın Av- rupa'da da çok büyük bir güç olacağmı ve haklannı daha ko- lay alacaklanru söylüyor. Sonuç olarak Almanya'da ya- şamanın dini inançlarına güç kattığını, dolayısıyla haccın da öneminin daha fazla algılandı- ğını açıklıyor. Örgütlülükleri ve güçlendikleri konusunda aslın- da çok fazla açıklama yapması- na da gereksinme yok. Charter uçak şirketlerinden araba kira- layan şirketlere kadar oradaki tüm organizasyonun adları ile de inançlannın damgalandığı özel şirketler eliyle yürütüldüğü hemen göze batıyor. Almanya'daki lslamcılar Batı özgürliiklerini çok seviyor. dönerci büfesinden üç aile rahat geçinip memlekette evlerine ye- ni kaıiar ekleyebiliyor. Türkler duvann yıkılmasıyla birden kendilerini Berlin'in or- ta yerinde buldular. Yıllardır ih- mal edilen köhne binalarda oturan on binlerce Türk şimdi bu semtlerin olağanüstü değer- lenmesi üzerine kentin dışına itilme tehlikesiyle karşı karşıya. Sosyologlar Berlin'de on yıl için- de zengin bir çekirdeğin oluşa- cağı, yoksullann ve yabanalann periferiye itileceği görüşünde. Berlinli Türklerin büyük bölü- mü oturduklan binalardan çıkıp uzakta bile olsa daha modern, altyapısı sağlam evlere taşmma fikrini yadırgamıyor. Ama so- nuçta Paris'in banliyölerindeki- ne benzer beton gettolarda ha- yat yabancıları topıumun daha da dibine itecek, yalnız bıraka- cak. Yaratılacak gettolardaki <osyal patlamalan kestirmek için sosyolog olmak gerekmiyor. Türk gençlik çetelerine bir göz atmak yeterli. Ev kiralayacak durumda ol- madıklan için evlenemeyen çift- lere artık Berlin'de rastlıyoruz. Gayrimenkul fıyatlannın son bir yıl içinde iki katına çıktığı Ber- lin'de emlakçilerin verdiği bilgiye göre merkeze yakın yüz metre- karelik bir büronun kirası ayda 10 bin mark, aynı hacimde bir evin kirası ise onalama 2 bin mark. Yeraltı geçitleri "kiralık ev bulana bin mark ödül" veren ilanlanyla kaph. Bu, Almanya 1 da yüzde 3.5'lerde seyreden enf- lasyona değil, Berlin'e dışandan akan büyük göç dalgasına bağ- h. Charlottenburg'daki Türk lo- kantası "Angora"da otururken her on beş dakikada bir esmer bir genç elinde bir demet gülle masalan dolaşmaya başhyor. Çalışma izni olmayan mülteci- ler. Özellikle Srilankalı Tamiller ve Pakistanhlar. Afganlar bu yolla akşamları birkaç mark edinmeye çabahyor. Ama işin aslan payı onlara gülleri veren ve kânn >üzde 80'ini ceplerine atan "örgüt seflerine" gidiyor. Ken- di hesabına satış yapmaya kal- kanlar hastaneyi boylayınca bu- nun her türlü yasadışı işin örgüt- lü yapıldığı Berlin'de imkânsız olduğunu anhyorlar. Göçle beraber kaçak iş paza- rı büyüyor; saat ücretinin en az 10 mark olduğu Almanya'da günde 5 marka inşaatlardan çi- mento karan Polonyalı işçilerin öyküleri ga2etelere yansımıyor. Doğu ve Batı Avrupa arasın- da yaşanan ilginç "kaynaşmayı" yaşamak için bugün Berlin'den iyi mekân bulunamaz. TÜRSAB Başkam Bahattin Yücel, "Sektörün içinde bulunduğu durum ve var olan sorunların çözümü için izlenebilecek yollan belirledik. Bunu 10-15 madde halinde hükümete sunacağız" dedi. EMtNE ÇAĞAN Turizm sektörünün içinde bu- lunduğu darboğaz, Mesut Yıl- maz'ın başkanhğındaki yeni hü- kümete bir rapor halinde sunu- lacak. Sektör temsilcileri tara- fından hazırlanan raporda so- runlarla birlikte çözüm önerileri de belirtilecek. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkam Bahattin Yücel, rapo- run 5 temmuzda yapılacak olan güvenoylamasından sonra hü- kümete verileceğini söyledi. TÜRSAB Başkam Yücel, bu raporun turizm yatırımcıları, rehberler, otel işletmecileri ve se- yahat acentelerinin bir araya ge- lerek yaptıklan toplantılar sonu- cu oluşturulduğunu ifade ederek "Körfez krizinden bu yana sek- tör temsileileriyle toplantüar ya- pıyoruz. 15 günde bir yapüğınuz bu toplanülar sonucu sektörün içinde bulunduğu durum ve va- rolan soruntann çözümü için iz- lenebilecek yollar beliriendi. Bunlan 10-15 madde halinde ye- ni hükümete sunacağız" dedi. 1991 yıh turizm sezonunun 'ölü" geçtiğini hatırlatan Bahat- tin Yücel, raporun geleceğe yö- nelik çalışmalarda etkili olaca- ğmı sa\Tinarak şöyle konuştu: "1991 turizm sezonu, Körfez krizinin de etkisiyle bizim açı- mızdan bakıldığında ölü olarak değerlendirilir. Ancak biz en azından eyiü) ve ekim ayları ile 1992 yılını kurtarmak istiyonız. Bu yüzden de sektöre kaynak aktanlması gerektiğine inanıyo- rnz. Beklentilerimiz var. Bunu 1991 yılının başından beri dile getiriyoruz. Yeni hükümetin be- lirleyeceği para politikası, faiz- ler ve ne oranda uygulanacagı- nın belli olmasından sonra 92 yıh için yurtiçi ve yurtdışı etkin- İiklerimizi de başlatacağız. Ha- zııiadığımız raporda, bütün bu konulan, sonınlan ve çözüm önerilerini belirttik." Kurban Bayramı nedeniyle se- yahat acentelerinin, turistik otel ve işletmelerde "beklenen canlanmayı" gösteremediğini söyleyen TÜRSAB Başkam Ba- hattin Yücel, bazı bölgeler dışın- da genel durgunluğun devam et- tiğini söyledi. Yücel, temmuz ayı içinde yurtdışından turist bekle- diklerini kaydederek "Bayram- da bazı turistik yörelerde bir canlanma gözlendi. Ama geçen yıllardaki bayram günleriyle kı- yaslandığında tam olarak dolu diyemeyiz. Aynca Marmaris ve Bodrum dışındaki turistik yöre- lerdeki işletmelerde doluluk ora- nı çok düşük oldu" diye konuş- tu. Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye'nin tanıtımı için yurtdı- şında başlatılan kampanya son- rasında, Türkiye hakkında bil- gi isteyen yabancı sa>ismdaki ar- tışın somut bir gösterge olama- yacağını da vurgulayan Yücel, sözlerini şöyle tamamladı: "Bakanlığın 14 Avrupa ülke- si ile Japonya ve Amerika'da başlattığı tanıtım kampanyalan sonrasında, bilgi isteyenlerin sa- yısında artış olduğu belirlenmiş. Bu olumlu, fakat somut olma- yan bir göstergedir." MEB, KEK kurdu • ANKARA (ANKA) — Milli Eğitim Bakanlığı yöneticileri ile Hollandah ve Alman eğitim yetkilileri tarafından oluşturulan karma eğitim komisyonlan (KEK), HoUanda ve Almanya'daki Türk öğrencilerin eğitimleri konusunda çalışmalar yapıyorlar. MEB yetkililerinden edinilen bilgiye göre Federal Almanya ile yapılan karma eğitim komisyonu toplantısında alınan bir karar gereğince, Federal Almanya Soest Enstitüsü'nde Türk ve Alman uzmanlardan oluşan bir kitap yazma komisyonu kuruldu. Bu komisyon Almanya'daki Türk çocuklarının ögretiminde kullanılmak üzere bugüne kadar dön kitap hazırladı. Komisyonun daha başka kitaplar üzerinde çalışmalannı sürdürdüğü bildirildi. « • Oğretmene çevre kitabı • ANKARA (UBA) — Milli Eğitim Bakanlığı, UNESCO Ue ortaklaşa tabiat, tarih ve sanat çevresini temiz tutmak, Türkiye"ye can veren güzelliklere sahip çıkmak, onarmak, korumak, geliştinnek, bozulan bir tabiat üzerinde ekonomik verimin zamanla zayıflayacağı, hatta tükeneceğinin büincinde olmak, çevrenin zamanla değişen ya da değişebilecek şartlanndan korunmasını bilmek, sağlıklı çevre büincinin yaygınlaşmasım sağlamak kavramlanm öğrencilere küçük yaşlarda öğretmek amaayla bir proje hazırladı. "tlköğretim Çevre Eğitim Projesi" adıru taşıyan çahşmanın bir alt uygulaması olan "Ilköğretimde Çevre Egitimi öğreten El Kitabı" ile ilgili çalışmalar son safhaya geldi. Anne sütü aşı gibi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosn)— UNICEF'in 40. yıl kutlamalan çerçevesinde düzenlenen "Uluslararası Anne Sütünü Teşvik Semineri" dün başladı. Sağhk Bakanbğı Aile Planlaması ve Ana-Çocuk Sağlığı Genel Müdürü Prof. Tomris Türmen, bebekler için en ideal besinin anne sütü olduğunu belirterek "Eşiti veya benzeri yoktur. Özellikle doğumdan sonraki ilk dört-altı ay, hiçbir besin anne sütünün yerini tutamaz. Bebeğin tüm sıvı ve besin ihtiyacı, bu dönemde yalruzca anne sütü verilerek karşılanabilir" diye konuştu. Karaciger hastalıklan • İSTANBUL (ANKA) — Münih Teknik Üniversitesi Tıp ve Cerrahpaşa Tıp fakültelerinin ortaklaşa düzenledikleri uluslararası 9. Karaciger Hastahklan Sempozyumu, 4-5 temmuz tarihleri arasında Istanbul'da yapılacak. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi tç Hastalıklan Anabilim Dalı ve Karaciğer Hastahklan Bilim Dah Başkam Prof. Dr. Muzaffer Gürakar, yaptığı açıklamada, Türkiye'de her yıl karaciğer hastalıklarından en az 25 bin kişinin öldüğünü bildirerek "Aynca ülkemizde yüzde 8-10 oranında hepatit B mikrobu taşıyıcılığı saptanmış olup, Türkiye genelinde ortalama 5 milyon kişi bu mikrobu taşımaktadır. Bu nedenlere dayanarak karaciğer hastahklan sempozyumunu düzenledik" dedi. Köpek davası • KONYA (Cumhuriyet) — Konya'da komşusuna ait köpeğin hayalarını Uaç yapmak için söken bir kişi hakkında 4 aya kadar hapis cezası istendi. Veyis Solak'm, Mahmut Taşçı'ya ait köpeği "köye götüreceğim" diye aldıktan sonra, eşinin parmağında çıkan çıbamn tedavisinde ilaç olarak kullanmak üzere hayalarını söktüğü beürtildi. Mahmut Taşçı, sanık hakkında Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Sanığın, "Başkasına ait hayvanı öldüren veya işe yaramaz hale getiren" kişilere uygulanan TCK 521. maddesi gereğince 4 aya kadar hapis cezası ile yargılanacağı kaydedildi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear