18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 HAZÎRAN 1991 EKONOMİ CUMHURÎYET/11 İlaç zrnnını • ANKARA (UBA) — 494 kalem ilaca zam geldi. En çok kullanılan antibiyotiklerden 1 gramlık tablet Alfasilin'in fiyatı 30 bin liradan 33 bin liraya, 30 drajelik yatıştıncı tnsidon'un fiyatı da 16 bin liradan 19 bin liraya yükseldi. UBA muhabirinin bclirlemelerine göre haziran ayı içerisinde îoplam 494 kalem ilacın fiyatına zam yapıldı. Zam oranlan yüzde 10 ile 56 arasında değişiyor. Kooperatifçilik Haftası • ANKARA (ANKA) — Tûrk Kooperatifçilik Kurumu tarafından her yıl düzenli olarak gerçekleştirilen "Kooperatifçilik Haftası", Ankara ve Silifke'de çeşitli etkinliklerle kutlanacak. 30 haziran-5 temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek etkinlikler süresince, konferans, seminer ve paneller düzenlenecek. KEİB görtişmeleri • CRANS MONTANA (AA) — Karadeniz'e kıyısı bulunan 4 ülke yetkilileri, Karadeniz Ekonomik Işbirliği Bölgesi (KEİB) çerçevesinde işbirliğinin gUçlendirilmesi konusunda anlaştılar. Elektrikte iııdirinı • ANKARA (AA) — Türkiye Elektrik Kurumu'nun (TEK) son bir yıldan beri uyguladığı elektrik zamtrunın, hükilmetin demir çelik üreticisi ark ocaklı özel sektör tesislerine indirimli fiyat uygulaması politikasına ters düstüğü savunuldu. Demir Çelik Üreticileri Dernegi Genel Sekreteri Hami Kartay, "TEK'in ayhk yüzde 3 oranında uyguladığı zam, son 2 aydır hangi nedenle olduğunu anlayamadığımız, izahını yapamadığımız ve httkümetin ark ocaklanna indirimli fiyat uygulama politikasına ters düşer şekilde bir işleme dönüştü" dedi. TÂNSAŞ'tan yeni • İZMİR (Cumburiyet Ege Birosn) — Anakent Belediyesi tç ve Dış Ticaret AŞ TANSAŞ, mağazalar zincirine yeni halkalar eklemeye haarlanıyor. Turkiye'nin en büyük mağazalar zincirine sahip kuruluşun 80. mağazası yarın Odemiş'te açılacak. TANSAŞ Basın ve Halkla llişkiler Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre bunu 7 temmuzda Esrefpaşa'daki, 9 temmuzda Dikili'deki mağazalann açılıslan izleyecek. Alsancak ve Karşıyaka'daki yeni mağazalann da temmuz ayı içinde hızmete gireceğini belirten TANSAŞ yetkilileri, "Genişleyerek büyüyen kumluşumuz, halkın ekonomik yaşamına katkısını sürdürecek" dediler. Hampetrol ithalatı • ANKARA (AA) — Türkiye'nin hampetrol ithalatı bu yılın 4 ayuıda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20 oranında azaldı. Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın verilerine göre bu yıl ocak- nisan döneminde yedi ülkeden 800 milyon 489.9 bin dolar karşıhğı 5 milyon 532.6 bin ton hampetrol ithal edildi. Körfez krizinin başından itibaren Irak'tan petrol alımını durduran Türkiye'nin, bu yıl hampetrol ithal ettiği ülkeler arasında Suudi Arabistan, Libya ve Birleşik Arap Emirlikleri ilk sırada yer alıyor. Pamukta sulama sorunu • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) — Türkiye'nin önemli pamuk üretim merkezlerinden olan Şanlıurfa'da enerji sıkıntısı yüzünden pamuk sulamasının büyük tehlikede olduğu bildirildi. Soruna beş yıldır çöziim bulamayan Harran yöresindeki yüzlerce çiftci, dün ANAP il binasına giderek binlerce dekar alandaki pamuğun enerji yetersizliğinden sulanamadığmdan yakındılar. Çiftçilerin sorununu dinleyen ANAP II Başkanı Seydi Eyüboğlu geçici çözüm için bölgeye ek trafo yapılmasını sağlayacağım söyledi. Pakdemirli ekonomide iş çevrelerine muhatap olacakyeni bir müsteşarlık oluşturuyor Ozel sektöre'Pako-tim'ANKARA (Camhnriyet Bü- rosu) — Yeni hükümette Başba- kan Yardımcısı Ekrem Pakde- mirli, büyük ölçüde ekonominin tek patronu haline geldi. Güve- noylamasından sonra Hazine ve DPT müsteşarlıklan bölünerek Pakdemirli'ye bağlı yeni bir müsteşarlık daha oluştumlacak. Başbakan Mesut Yılmaz ve Pakdemirli'nin açıkJamalanna göre önümüzdeki günlerde DPT ve Hazine müsteşarlıklan yeni- den yapılandınlacak. DPT'nin bünyesindeki teşvik ve yabancı sermaye birimleri aynlarak DPT ihracat, sanayileşme, vaünm po- litikalan ile ilgili ileriye dönük perspektifler konusunda hükü- mete danışmanlık hizmeti veren bir tür araştınna kurumu nite- liğine dönüştürelecek. DPT'den aynlacak teşvik ve yabana sermaye birimleri ile Hazine müsteşarbğındaki dış ti- caret bölümü birleştirüerek "Dış Ticaret ve Uygulama Müsteşar- lığı" adıyla yeni ve güçlü bir Ekonomi yönetımı Mertez Bankası KamuOnaMıOıldares Toplu Konut Idaresi TttMfc HMtaH farata F. Kurt (0. Bakanı) V. Dınçerier (D Bakanı) A. Kâhvsci (Maliye) 1. Tuncay (Tanm| H. Onjç (Bayaıdırtık) M Ana(Eneni) R.K. Yûceten (Sanayi) Ibrahim Ozdemir (Ulaştırma) Başbakan Mesut Yılmaz noT 1 Başbakan Yrd. Ekrem Pakdemirli Hazine OİE T.Kahmm Bankası Eıdnibank Kamu Bankalan (Dışticaret ve Uygulama Müst.) 1 Mafye Bakanı (Kahvecı) Mafye Mûsteşan (B. özdemir) HaaneveOış (NJCKHıç) OPTMOsasan Ticaret Müsteşan (A.figreQ Merfcez Bankası Bşk. (R. sancoob) Tanm Musteşan (H. royraz) (Dış Ticaret ve Uygulama Müst.) Sanayi ve Tîcaret Bakanlıjı Mûsteşan (Alon Çakmakçı) müsteşarlık kurulacak. Bu müs- teşarhk, ihracat, yatırımlar, dış müteahhitlik, yabancı sermaye ve teşvik konulannda özel sek- töre muhatap tek ekonomik bi- rim olacak. Akbulut hükümeti dönemin- de TBMM'den ahnan yetki ya- sası çerçevesinde kurulacak olan bu yeni müsteşarhğtn başına ha- len Hazine ve Dış Ticaret Müs- teşarügı görevini yürütmekte olan Namık Kemal Küıç'ın ge- tirilmesi, yardımcüıklanndan bi- risine de Pakdemirli'ye yakın bürokratlardan eski İhracat Ge- nel Müdürii Yaşar Yazıaoğlu ile Ibrahim Cakır'ın getirilmeleri Memura 'yüksek zam' görünüyor ANKARA (Cumburiyet Bii- rosu) — Hükümette ve ANAP'ta memurlara yüksek maaş zammı verilmesi eğilimi giderek güçleniyor. Ikinci yarıyıl maaş artışmm en az yüzde 40 düzeyinde olma- sı gerekiyor. Güvenoylamasından sonra kesinleşeceği bildirilen maaş ayarlamaları ile ilgili olarak Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkankğı'nda iki ay- n çalışma yürütülüyor. Maliye Bakanlığı uzmanları, katsayı artışları konusunda hükümet- ten henüz bir talimat gelmedi- ğini belirterek yapılan çalışma- lann yüzde 20-25-30 ve 40'a va- ran oranlardaki maaş artışının hangi katsayılarla sağlanabile- ceğinin belirlendiğini ifade et- tiler. Devlet Personel Dairesi Başkanlığı da kamu personeli- nin maaş ve özlük hakları ile il- gili olarak çıkanlacak kanun hükmünde kararname tasanla- nnı hazırhyor. Söz konusu ka- rarnamelerlc; üstdüzey kamu yöneticileri, askerler, polisler, öğretmenler ile teknik hizmet- ler ve sağlık hizmetleri perso- neline daha yüksek maaş artışı sağlanması öngörülüyor. Bu arada genel maaş artışı oranının yüzde 40 civannda tu- tulması halinde üstdüzey kamu yöneticileri ile bazı hizmet sı- nıflarındaki personelin maaş artışı yüzde 5O-6O'a ulaşabile- cek. Yapılan hesaplamalara göre en düşük maaş artışının yüzde 40, üstdüzey kamu yöneticile- ri ile bazı hizmet sınıflarına da yüzde 60 civannda maaş zam- mı verilmesi halinde bütçeye yaklaşık 4 trilyon liralık ek yük gelecek. Bunun 1 trilyon Üra- lık bölümü vergi kesintileriyle geri dönecek ve bütçe açığında yaklaşık 3 trilyon liralık bir ar- tış olacak. Tüketici fiyatlanna göre yılbaşı-yılsonu enflasyon oranının yüzde 62 olması duru- munda memurlara sağlanan re- fah payı da 13 puan düzeyinde gerçekîesecek. bekleniyor. Hazine müsteşarbğı için en güçlü adayın ise Müste- şar Yardıması Mahfl Eğilmez olduğu kaydediliyor. Yeniden yapılanmaya ilişkin düzenlemelerin yanı sua ihracaü ve yatınmlan teşvik sisteminin de gözden geçirileceği belirtili- yor. Bu konuda, sistemin basit- leştirilmesi, sektörel ve bölgesel bazda daha secici bir uygulama- ya gidilmesi öngörülüyor. Bu düzenlemeler çerçevesinde vergi istisnalannın da azaltılabileceği belirtiliyor. Pakdemirli tek patron Devlet bakanları arasında dün yapılan görev dağılımı ile Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli'nin ekonomiden so- rumlu tek patronluğu da büyük ölçüde kesinleşti. Yan özerk ni- telikteki kurumlardan Merkez Bankası ile Kamu Ortaklığı ve Toplu Konut Fonlan "ilgili kuruluş" statüsüyle doğrudan Başbakan Mesut Yılmaz'a bağ- lamrken diğer tüm ekonomik birimler ve kamu bankalan Ek- rem Pakdemirli'ye baglandı. Ekonomiyle ilgili en ûst siya- si karar organı olan Yüksek Planlama Kurulu Başkanlığı'na da getirilen Pakdemirli, Başba- kan'ın girmediği YPK toplantı- lanna başkanlık edecek. Ayrıca Maliye ve Gümrük Bakanı ile Maliye, Hazine, DPT ve Tanm Bakanlığı müsteşarlan ile Mer- kez Bankası Başkanı'nın üyesi olduğu ekonomiyle ilgili teknik karar organı niteliğindeki Para ve Kredi Kurulu Başkanlığı'nı da Pakdemirh' yürütecek. Yeni ku- rulacak Dış Ticaret ve Uygula- ma Müsteşarhğı da söz konusu kurulun üyeliğine alınacak. Memııra.)îşçiye,çîftçiye vaatlerANKARA (Cumhariyet Bürosu) — Anavatan Partisi (ANAP) Genel Başkan Yarduncısı Ahmet Karaevli, asgari ücre- tin enflasyonun çok Uzerinde tespit edi- leceğini ve asgari ücretteki reel aşmma- nın ortadan kaldınlacağmı açıkladı. Çiftçiye sübvansiyonun devam edeceği- ni kaydeden Karaevli, destekleme alım- lanmn da süreceğini belirtti. Karaevh' ay- nca memura da enflasyonun çok uzerin- de, refah payının da ötesinde bir dü- zenlemeyle hak ettiği maaş artışının ve- rileceğini söyledi. Ahmet Karaevli, ANAP Genel Mer- kezi'nde düzenledigi basın toplantısmda, yeni hükümetin göreve başlamasıyla "yepyeni bir dönem" başladığını ifade et- ti. Karaevli, bu dönemde yapacaklan hizmetleri şöyle sıraladı: "Çiftçimize siilmuısiyon devam ede- cekdr. Ziraat Bankası daha çok çiftçiye dönük çalışûnlacaktır. Destekleme ahm- lan devam edecektir. Taban fryatlan diinya borsalan, arz-talep dengesi, mev- ANAP Genel Başkan Yardımcısı Karaevli: • Asgari ücret enflasyonun çok uzerinde yeniden belirlenecek. • Memur maaşları enflasyonun uzerinde olacak. • Çiftçiye subvansiyonlar sürecek. Destekleme alımları devam edecek. cut maddi imkânlar göz önüne alınarak te en önemtisi çiftçünizin dunununu da- ha da iyilesüTecek şekildetespitedilecek- Ür." Yeni dönemde sendikalarla hüküme- tin devamlı diyalog içinde olmasımn sağ- lanacağmı, işçinin talepleriyle devletin olanaklan karşılaştınlarak işçi lehine ağırlık konacağıru anlatan Karaevh', "As- gari ücretin enflasyonua çok özerinde yeniden tespiti yapdarak bn konudaki re- el aşınına ortadan kaldınlacaktır" dedi. Karaevli, memura enflasyonun çok uzerinde, refah payının da ötesinde bir düzenlemeyle hak ettiği maaş artışmm sağlanacağmı bildirdi. Karaevli, emekli- lere de buna paralel artış sağlanacağmı kaydetti. Esnafın daha fazla krediyle destekleneceğini, teknoloji transferine önem verilerek üretimin kalite ve mik- tannın arttınlacağını kaydeden Karaev- li, Bağ-Kur'da da yeniden yapılanmaya gidileceğini açıkladı. Karaevli, eski Başbakan Akbulut'un güvenoyu venneyeceği yolundaki açıkla- malannın hatırlatüması üzerine de şun- ları söyledi: "Bu konuda polemige ginnek istemi- yorum. Sayın Başbakan Mesut Yılmaz- ın ifade ettiği gibi kongre mücadelesi, kongre saionunda sona ermistir. Sayın Akbulat'a kongrede yaptığı konuşmayı haüriatmak isterim. Bu konusmada, 'Bu kongre sonucu ne olursa olsun Allah göstermesin, şayet kaybedersem partimin emrinde bir nefer gibi çalışacağım' de- miştir. O bakundan bu konuşmasıyla diinkn beyanatı arasıodaki çeliskiyi siz- lerin ve kamuoyunun takdirine bırakıyo- rum." Ahmet Karaevli, bir başka soru üze- rine de "Güvenoyu konusunda herhan- gi bir sıkıntı olacagını zannetmiyorum" dedi. Otomobil ithalatçıları 7 bölgedeservis istasyonu kurmak için kolları sıvadı Otomobil ithalatmda yeni dönem EStN SUNGUR Otomobil ithaJatçılan bir yandan satışlannı arttırmaya ça- hşırken bir yandan da bürokra- si ile boğuşuyor: Sanayi ve Ti- caret Bakanlığı'mn "Bakım, Onanm ve Servis Garantisi Ye- terlilik Belgesi" verilme esasla- nnı değiştirmesi, otomobil itha- latçılannın yaz aylanru belge ta- mamlamakla gecirmeleri sonu- cunu doğurdu. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, şubat aymda yaptığı düzenleme ile ithalat izninin verilmesi için gereken yeterlilik belgesinin de- ğerlendirme esaslannı değiştir- mişti. Nisan ayından İtibaren yürürlüğe giren, eski ithalatçılar için ise eylülden itibaren gecerli olacak yeni düzenlemeye göre otomobil ithal edeceklerin Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesin- de en az birer servis istasyonu kurması ve firma merkezinde de 100 araca yetecek miktarda ye- dek parça stokunun bulunaca- ğı bir depo açması gerekiyor. Bakanlığın eski uygulamasında iki bölgede servis istasyonunun bulunması ithalat için yeterli oluyordu. Yedek parçası ve yeterli bakım hizmeti olmayan otomobillerin ithal edilmesini önlemeyi amaç- lavan bu karar, yeni verilecek it- halat izinleri için nisan ayından itibaren uygulanmaya başlandı. İthalat belgesini daha önce al- mış otomobil ithalatçıları için ise 6 ayhk bir uyum süresi tanın- dı. Buna göre otomobil ithal et- mek için bakanlığın istediği ye- ni koşullan eylül ayından itiba- ren gerçekleştirmek zorunda olan ithalatçılar, bir yandan 7 bölgede servis istasyonu kurma hazırlıklanna başlarken bir yan- dan da bakanlığın liste halinde belirlediği yedek parça stokunu oluşturuyorlar. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı : nın yeterlilik belgesi verilme ko- şullarını değiştirmesini son de- rece olumlu bulduklannı belir- ten Otomobil İthalatçıları Der- neği Genel Sekreteri Dhan Çe- tinkaya, uygulamanın dejenere olmadan devam etmesi gerekti- ğini söyledi. Tüketicinin korun- ması açısından sadece ciddi fir- malara otomobil ithal etme iz- ni verilmesi gerektiğini baştan beri savunduklannı anlatan Çe- tinkaya, bakanlığın bu konuda küçük de olsa bir adım attığını belirtti. "Yeterli bakım ve servis hizmeti olmayan ve yedek par- ça stoku bulunmayan otomobil- lerin Türkiye'ye getirilmesi hem tüketiciiere hem de ithalatı cid- diye alan diğer firmalara zarar veriyordu" diyen Çetinkaya, ye- terlüik belgesi verilme koşulia- rının değiştirilmesi konusunda dernek olarak girişimde bulun- Otomotivdeburuk sevinçANKARA (AA) — Otomo- tivi sanayünde üretim, mayıs aymda geçen yılın aynı dönemi- nin yüzde 20 üzerinde gerçek- leşirken, kamyon ve otobüs üre- timi talebin durgun olması yü- zünden azaldı. Otomotiv Sanayicileri Der- neği'nin verilerine göre mayıs aymda çekicide yüzde 30, kartı- yonet ve otomobilde yüzde 25, minibüste yüzde 26, midibüste yüzde 54, traktörde yüzde 5 Uretim artışı sağlandı. Buna karşüık kamyon üretimi yüzde 16, otobüs üretimi ise yüzde 41 oranında geriledi. Otomotiv sa- nayünde üretim, ilk beş ayhk dönem itibanyla ise geçen yı- lın yüzde 6 gerisinde bulunu- Otomotiv Sanayii Üretimi (Adet) Tipter Çekici Kamyon Kamyonet OtomotHİ OtDOÛS Minibûs MkJıbüs Traktör Biçerdöver Toplam 1990 (Ocak-Mayıs) 77 6.873 3.735 70.022 643 3.283 1.391 11.536 3 97.563 1991 (Ocak-Mayıs) 95 5.397 3.612 69.154 465 3.316 1.633 8.324 5 92.001 Fark (Yüzde) 23 -21 -3 -1 -28 1 17 -28 67 -6 yor. Söz konusu gerilemede, sek- törde grevler yüzünden ocak aymda üretim yapılamaması ve Körfez krizi nedeniyle ekono- mide ilk aylarda yaşanan dur- gunluk etkili oldu. Bu arada sektörde toplam kapasite kullanımı mayıs aym- da yüzde 48 olurken ilk beş ay- hk otomobil satışlan 16 bin 244 olarak gerçekleşti. duklannı hatırlattı. llhan Çetin- kaya, distribütör firmalann bü- yük bölümünün yıllardır oto- mobil ithalatı yaptıklarına işa- ret ederek "Bu firmalann zaten yeterli servis ve bakım hizmeti ile yedek parça stoku bulunu- yordu. Diğerleri ise tanınan uyum süresi içinde şartları yeri- ne getirerek faaliyetini sürdürecek" diye konuştu. Subaru otomobillerinin itha- latçısı olan Daç Dış Ticaret'in yetkilisi Mustafa An, bakanlı- ğın yeterlilik belgesi verilme ko- şullarını değiştinnesinin otomo- bil ithalatçısı firmalar arasında- ki haksız rekabeti önlediğini be- lirterek "Bundan sonra iki-iiç otomobil getirip kayıplara kan- şan firma olmaj'acak. Otomobil ithal edecekse ciddi bir yedek parça stoku ve 7 bölgeye dağıl- mış servis istasyonu ağı kurma- sı gerekecek. Bu koşullan yeri- ne getirrnezse de ithalat yapma- sına izin verilmeyecek" dedi. An, her bölgede servis istas- yonu kunılduktan sonra Sana- yi ve Ticaret Bakanlığı'mn dene- tim yapacağını hatırlatarak "Servis istasyonlannda da hem eğitimden geçmiş personel olup olmadığına hem de belirienen alet ve edevaün bulunup bulun- madığına bakılacak, istasyonlan bu şartlara uymayanlara yeter- lilik belgesi verilmeyecek" dedi. Faiz, vadeli mevduatı arttırdıToplam mevduat yılın ilk 5 ayında cari olarak yüzde 13.4 oranında artarak 69 trilyon 624 milyar liraya yükseldi. Yapılan hesaplamalar toplam mevduatın reel olarak yüzde 9.4 gerilediğini gösteriyor. ANKARA (Cumhariyet Bü- rosu) — Toplam mevduat yılın ilk beş ayında cari olarak yüz- de 13.4 oranında artarak 69 tril- yon 624 milyar liraya yükselme- sine karşın reel olarak geriledi. Toplam mevduattaki beş ayhk reel gerileme yüzde 9.4 olarak belirlendi. Yılın ilk beş ayında vadeli ta- sarruf mevduatı yüzde 22.7 ora- nında, vadesiz tasarruf mevdu- atı ise yüzde 7.8 oranında artar- ken, ticari mevduat yüzde 8.9 ve resmi mevduat yüzde 1.1 oranın- da geriledi. Mevduattaki gelişme reel olarak değerlendirildiğinde ise tüm kalemlerin gerilediği be- lirlendi. Vadeli tasarruftaki ge- rileme yüzde 2, vadesiz tasarruf- taki gerileme 13.9, ticari mevdu- attaki gerileme yüzde 27.3 ve Mevduattaki — Tasarruf mevduato • Vadeli • Vadesiz — Ticari mevduat — Resmi mevduat Toplam gelişme 31 mayıs 1991 55.114 47.749 7.365 11.1J9 3.371 69.624 (milvar TL) 28 aralık 1990 45.759 38.926 6.833 12.229 3.407 61.395 T5eî Cari 20.4 22.7 7.8 -8.9 -1.1 13.4 Reel -3.8 -2.0 -13.9 -27.3 -21.0 •9.4 resmi mevduattaki gerileme yüz- de 2 olarak hesaplandı. 28 Arahk 1990-31 Mayıs 1991 tarihleri arasındaki dönemde va- deli tasarruf mevduatı 38 trilyon 926 milyar liradan 47 trilyon 749 milyar liraya, vadesiz tasarruf mevduatı 6 trilyon 833 milyar li- radan 7 trilyon 365 milyar lira- ya yükseldi. Buna karşılık, ticari mevduat 12 trilyon 229 milyar li- radan 11 trilyon 139 milyar lira- ya, resmi mevduat ise 3 trilyon 407 milyar liradan 3 trilyon 371 milyar liraya geriledi. Toplam mevduatın türlere gö- re dağılımında yıhn ilk beş ayın- da değişiklik oldu. Ticari mev- duat ile resmi mevduatın toplam içinden aldıklan pay gerilerken tasarruf mevduatının payı arttı. Vadeli tasarruf mevduatının pa- yı yüzde 63.4'ten yüzde 68.6'ya çıktı. Vadesiz tasarruflann pa- yı ise yüzde 11.1'den yüzde 10.6'ya indi. Aynı dönemde ti- cari mevduatın toplam mevdu- at içindeki payı yüzde 19.9"dan yüzde 16'ya, resmi mevduatın payı yüzde 5.6'dan yüzde 4.8'e geriledi. EKONOMİ NOTLARI OSMAMILAGAy Yılmaz'ın Yarattığı Umut ve Önündeki Seçenekler Mesut Yılmaz yönetimi Türkiye etonomisi için yeni bir umut kaynağı olabilir mi? Bence olabilir. Pek çok kimsenin bu görûşe katılmayacağını ve haklı sa- yılabilecek gerekçelerle tam tersini savunacatdarını tahmin ediyorum. Ben, "umut kaynağı olabilir", derken Sayın Yılmaz- ın önündeki seçeneklerden birini, belki de en riskli görüne- nini seçeceğini varsayarak bu sonuca vanyorum. Bu varsa- yım tutmazsa Yıtmaz yönetiminin Türkiye ekonomisi için ye- ni bir umut kaynağı olma şansı da hayli azalır diye düşünü- yofum. Türkiye'nin gündeminde en geç 1992 sonbaharında yapıl- ması gereken bir genel seçim var. Ekonominin durumu ise ortada, dibe vurup vurmadığı tartışılıyor. Bu koşullar altında ipleri eline alan Yılmaz yönetiminin önünde hangi seçenek- ler var? İlk akla gelecek seçenek, 1969 yerel seçim yenilgisinden sonra uygulanan senaryoyu tekrarlamaya çalışmak olabilir. Buna göre memura ve işçiye cömert zamlar verilerek iç pi- yasanın canlandırılması, kur ayarlamaları yavaşlatılarak ve faizler belli bir düzeyde tutuiarak dıştan içe sermaye hare- ketinin özendirilmesi, ithalatta ve piyasaya mal arzında yeni bir sıçramanın gündeme gelmesi beklenebilir. Bu senaryo uygulandığında ekonomik büyümenin hızlandırılabildiği, bu- na karşın enflasyonun da biraz asağı çekilebildiği 1989-90 uygulamasında görüldü. Ancak bu senaryonun sürdürüle- bilir bir senaryo olmadığı da görüldü. Ayrıca 1989'un ikinci yansında yakalanan iç ve dış konjonktürü bugûnkü koşullarda yeniden yakalamak, konvertibiliteye geçişin yarattığı havayı yeniden sağlamak hiç de kolay gorünmüyor. Demek ki bu seçenek bugün için çok çekici değil, üstefik bu ancak bir se- çirne kadar sürdürülebilecek, sonu 'çıkmaz' olan bir seçenek. ikinci akla gelebılecek seçenek, Türkiye'nin alışık olduğu türden bir seçim ekonomisi olabilir. İşçiye, memura, çiftçiye, hemen her kesime bol keseden para dağıtılır, enflasyonist etkisinin hemen görülmeyeceği düşünülerek devlet kesenin ağzını iyice açar, kamu harcamaları pompaianır. İç piyasa- da ani bir canlanma görülür. Bu arada vergi çabasına fazla önem verilmez. Paranın iyice bolfaştığı ve bunun etkisinin topluma yansımaya basladığı bir ortamda seçime gidilır. Eko- nominin dengelerinin ancak seçimden sonra düzeltilebile- ceği düşünülerek dengelerin bozulmasına, enflasyonist bas- kıntn yeni bir boyuta sıçramasına göz yumulur. Bu, genel se- çimin gündemde olduğu bir dönemde politikacılar için ilk ba- kışta en çekici görünen seçenektir. Seçmenin her şeye kar- şın bu oyuna geleceği ve tercihini bu yapay bolluğu yaratan parti lehine kullanacağı düşünülür. Bu gerekçelerle ülke ekc- nomisini daha büyük bir çıkmaza sürükleveceği gözardı edi- lerek bu seçenek benimsenebilir. Akla gelebilecek üçüncü seçenek, bütün politik risklerini göze alarak, Türkiye ekonomisini istikrariı ve sağlıklı büyü- me rayına oturtacak önlemlere yönelmeye baslamak olabi- lir. Bu çerçevede kamu kesiminde ciddi bir disiplin yönünde adımlar atılır, memura-işçiye zam yapılacaksa vergi gelirini arttıracak bazı düzenlemeler de beraberinde düşünülür. KİT- ler konusunda Türkiye'nin gerçeklerine uygun, tutariı bir prog- ram ortaya konur Gerçekci bir kamu kesimi borçlanma prog- ramı yapılır ve parasal göstergelerin nasıl gelişeceği konu- sunda piyasalara sinyal verecek yeni para programı ilan edilir. Sanayinin ve ihracatın özendirilmesi konusunda kısa ve or- ta vadeli hedeflere açıklık getirilmeye başlanır, koruma poli- tikalarının esasları açıklanır. Dibe vuran ekonominin gerçekci olarak saptanan bir büyüme hızı hedefine varmayı amaçla- yacak biçimde canlandınlması çabalannda öncelik verilecek alanlar, çok makro düzeyde, belirtenir. Böylece ekonomide karar alma noktasında olan insanlar, bankacılar, sanayiciler, tüccartar ve diğerleri önlerini görme olanağına kavuşmaya başlarlar. Alınacak karariann çeşitli kesimlerin görüşü de he- saba katılarak alınması halinde bunların inandırıcılığı daha da artabilir. Böylece Türkiye ekonomisi istikrariı ve sürdürü- lebilir bir büyüme temposuna doğru yol almaya başlar. Ya- vaş fakat kararlı bir şekilde ekonomi canlanırken, her hatde 1992'de seçimlere gidilir. Bu üçüncü seçeneği okuyunca, "ne hayaller kuruyorsun" diyenler çıkarsa pek de haksız sayılmazlar. Gercekten ANAP iktidarlarının geçmiş performansı, hele 1986-91 dönemi uy- gulamaları, üçüncü seçenekte öngörülen tarzda bir yaklaşı- mın uygulanabileceği konusunda ümitvar olmayı hayli zor- laştırıyor. Ancak ben biraz hayalperest olmak pahasına bu umudu hiç değilse birkaç gün daha korumak istiyorum. Mesut Yılmaz'ın bu üçüncü seçeneğe benzer bir seçene- ği benimseyebilmesi için bir varsayım ve bir tercih yapması gerekebilir. Varsayım, şöyle bir şey olabilir: Göz bovaytcı bir seçim eko- nomisi fürkiye'de insanları artık fazla etkilemeyecek, çeşitli kesimler bunun ardından acrtıcı önlemlerin geleceğini dü- şünecektir. Buna karşılık tutarlı ve inandırıcı bir program, hiç değilse bazı toplum kesimlerinde, olumlu karşılanacak ve hü- kümete puan kazandıracaktır. Sayın Yılmaz'ın yapması gereken tercih ise şöyle bir şey olabilir: Türkiye'nin geleceği ANAP'ın geleceğinden daha önemlidir. Türkiye ekonomisi için doğru olanı, mümkün mer- tebe yaygın bir konsensüs içinde yapmaya çalışmak, çok kı- sa vadeli oy avcılığına tercih edilmelidir. ANAP'ın bünyesi ve Çankaya'nın gölgesi Sayın Yılmaz'ın böyle bir seçeneğe yönelmesine olanak verir mi, doğrusu kestirmek çok zor. Ancak bana öyie geliyor ki Sayın Yılmaz böyle bir seçeneğe yönelebilir Türkiye'nin ve belki de kendi politik kariyerinin geleceği açısından en iyisini yapmış olur. Adana Çîmento için suç duyunısu DYP'li Ertüzün, Adana Çimento hisselerinin satışında haksız kazanca yol açtıklan gerekçesiyle KOİ ye SPK yetkilileri hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. ANKARA (AA) — DYP Zonguldak Milletvekili Tevfik Ertüzün, Adana Çimento AŞ hisselerinin halka arz yoluyla satışında, "haksız kazanca yol açtıklan" gerekçesiyle Kamu Ortaklığı tdaresi (KOl) ve Ser- maye Piyasası Kurulu (SPK) yetkilileri hakkında "kamo da- vası açilması" için Ankara Cumhuriyet Başsavcıhğı'na dün suç duyurusunda buiundu. Ertüzün, suç duyurusunda, Adana Çimento hisselerinin sa- 05 fivatının "piyasa deterinin" çok altında belirîendiğini, ayn- ca henüz satışa sunulmadan Adana Çimento hisselerinden elde etme imkânına sahip olan- ların büyük ölçüde haksız ka- zanç sağladıklannı savundu. KOl ve SPICnın böyle bir uy- gulamaya fırsat vennek suretiy- le bir yandan devleti 125 milyar lirayı aşkın zarara uğrattıkları- nı savunan Ertüzün, şikâyet di- lekçesinde özetle şu görüşlere yer verdi: "Vatandaşlar sabahu erken saatlerinde 'Senetler satıldı' ce- vabı ile karsilaşnuşlardır. His- pnl^yıi^ı^ ve agır görev se seoetleri 21 Şabat 1991'de rn islemivlerdir.''" iMKB'de iftem ğörmeft başlar başlamaz A grnbu bisseleriıı yüzde 92.6, C grnbu kisselerin iae yttzde 266ü oramnda dcğer arü?ı aafladıtı göriüdn. Bir başka ifadeyle 270 bia Unüık hisseter 520 bin Hradaa, 30 bin bralık hlsseter iw 100 bia lira- dan işlem görmeye başiadı. Böylece hisseKnedortaedşha sabta pkntadan d ahnMİan sa- hip otanlar, 3 gfln İçinde 125 nflyır Uratak bir spekmlatiı ka- zanç elde ettfler." Ertüzün, başvunısunda, so- nuçta Adana Çimento hissele- rinin satışında yasalann suç saydığı "kamaya açıkianmaınjş bflgflere ÖMcden" ve «içeridea" sahip olanlann ticarcti (uısider trading) yapıldığını savunarak şunlan kaydetti: "Özdlcftirme veya halka açdm sdı ahada deHed a m ugratan, Kaann Ortaklığı 1da- red ve Sermaye Plyasaaı Knra- lu sonunhılan, k a m yanrm gözetmemiştir. Vetkflerinl k«l- lanırken, görerlerimin gerektir- dlğl ehliyete sahip oimadıkhın
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear