Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cümhurı>el Malbaaulık *e Gazetecılık Turk \nonım Şırkelı adına
Nadır Nadı 0 Genel Ya>ın Muduru Hasafl Ccmal. Muessese Muduru
Eımnt işaUlıgıt, \a2i Işien Muduru Oka> Goaensjn, 0 Habeı Meıkeji
Muduru ^alçın Ba>er Sa\fa Djzem Vonelmenı \\ı \c*r 0 Temsılaler
Ahmet Tan. IZM'R Hlkawl Ç«inkj>». \D\\\ Çtan
;, Polmka Otal BattatK. Dıs
Haberler Eifna k l a Is-Sendıl« Şakna tUnma, kuiıur Cdai L*r Isuuıbul Habcrlcn
k«Mal Kaçak. EJıtı"! Geacav Şayiaa. Yun Haberkn NtcdH DofM, Spor Danı^muı Ah«»aV»<lf Yanftua. Dızı Yazıla-
IUIVB Çshtku. MaştUTni- ^kia Upaj. OuMhmç AMaltab Yu» 0 KooıdmalOT Abacl k«nfea> Q Malı ileı EJBİ EA«l
0 Wu-a«tK Brini t w 0 Butcc PltnUır.a Scv^ a_ubcyo«l> 0 Rck.ajn Ayjt Tona 0 Ek Yayınlar Hatra Ak.ol
0 Idarc HEOII Cam 0 Isteımt (Wlt Çdik 0 BJ», isJem Nıü laal 0 Persooel Sr
Hıvuı ATuiı/ı/Bjjlcan Natfr Nsdı
Om»l. HlkaKt Çaiaki)», Ok»>
Alı Sfcaca. «k_A T u
Saiûfl v* y<7?a* Cumhun>«t Malbaacıhjt ve G*2«Ecılık T A-Ş. Tûrk Ocajı Cad 39- 41
34134 !« Pk 246 Isunbul Td 512 03 05 (20 hat>, Teie* 22246, F«- U) 526 60 T 0
Burautr Askan. Zıya GOkalp Blv Inlcılap 5- Ne 19 4 Tel 133 11 41-17. Tdo. 42344, F n (4) 133
05 65 0 tl«*r H Zıya Blv 13Î2 S. 2 3 Td 13 12 30, Tdo 52359. Fa» (51) 19 53 60
0 *<•••: İIUMII Cad II» S. No I KJı I. Td- 19 37 5J |4 bâ!l Tdo. 62155 Fu. (71) 19 25 78
TAKVİM 20 HAZİRAN 1991 tmsak: 3.23 Güneş: 5.24 öğle: 13.10 Ikindi: 17.10 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.37
ANKARA
cso
projesine
mimari
savaş
Mimarlar Odası,
Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası yeni
konser salonu projesinin
Leipzig'deki Gev,andhaus
salonuna benzediğini öne
sürerek proje sahibi
Umut înan'ı haysiyet
diyaruna verdi.
ANKARA (AA) — Cum-
hurbaşkanlığı Senfoni Orkest-
rası yeni konser salonunun
proje seçimi ile başlayan tartış-
malar giderek buyuyor. Mi-
marlann protesto ettiği seçim-
de kazanan projenin sahibi
Umut tnan, projesinin, Leip-
zig Gewandhaus salonu ile
"yakın benzeriikleri" nedenıy-
le haysiyet divanına veriliyor.
Bayındırlık Bakanlığı'nın,
oluşturulan seçici kurul ve tek-
nik alt komiteyi lağvederek se-
çimi bakanlığın yapmasının
ardından Mimarlar Odası,
Umut lnan'ın kazanan proje-
sinin "ozgiın eser olmadıgım"
açıkladı.
Mimarlar Odası tarafmdan
hazırlanan raporda, teknik ta-
nımla "kurgu" ve "ana
kararlar" açısından ikı salon
arasında fark bulunmadığı,
her iki projenin de odak nok-
tasını "eşit kenariı olmayan al-
tıgen formda amfîli konser sa-
lonu"nun oluşturduğu belirtil-
dı. Raporda oturma duzeni,
kademeleme, merdiven sistemi,
orkestra ve koro yerlerinın ke-
sit özelliklerinın Leipzig'deki
salonun aynı olduğu görüşüne
yer verıldi.
Mimarlar Odası "davetli"
veya "açık yansma" bıçiminin
seçilmemesının, salonun 29
Ekim 1993 tarıhıne yetiştiril-
mesi arzusundan kaynaklandı-
ğı görüşunu savunarak, ulusal
anıt nitelığı taşıyacak bir ese-
rin kötu bir kopya olnıaması
gerektiği göruşunü savunuyor.
Mimarlar Odası'nın konu
için görevlendirdiği mimar Öz-
giır Ecerit, Leipzig'deki salo-
nu inşa eden Prof. Skoda'nın,
binanın 54 aydan önce tamam-
lanmasının söz konusu olma-
dığını açıkladıgını söyledi.
Uygulanan yöntemı protes-
to ederek Mimarlar Derneği
adına seçımin iptali için gıri-
şimlerde bulunan sanatçılar
ayrıca tek tek dava açıyorlar.
VIP üe her
isteyen
uçamayacak
Ahmet Özal ve Yavuz
Çizmeci'nin kurduğu özel
havayolu şirketi
VlP'te yolculuk 750 dolar
ile başlıyor. İstanbul-
Ankara gidiş-dönuş 260
dolar.
İDRİS AKYÜZ ~
Yirmi yaşındaki Boeing
737/200 tipi uçağın göv-
desine resmedilen rengâ-
renk, "tavus kuşu" kuyruğu
oldukça "alımlı" gözukuyor.
Bununla verilmek istenen ima-
jın, "dddiyet, gırven, konfor ve
asalet" olduğu anlatılıyor.
Uçağın ait olduğu şirketin adı
da, bu imajla, bir anlamda bü-
tunleşiyor. VIP Aır. Yani, Very
Important Person "Çok
öaemli kişiler" havayolu taşı-
macıhğı...
Cumhurbaşkanı'nın oğlu
Ahmet ÖzaJ'la, Sultan Hava
Yollan'nın sahibi Yavuz Çiz-
meci'nin ortaklaşa kurduğu
VIP Aır, iç hatlarda THY'ye
karşı, "alternatir' değışık bir
hizmet hedefliyor. Hedef kit-
leyi daha çok isadamları oluş-
turuyor ancak politikacılar,
üniversite öğretim üyeleri ve
basındaki üst düzey yönetici-
ler de, bu çerçeve içerismde du-
şünuluyor.
VIP Air, sıradan bır özei ha-
va yolu işletmesi olması otesin-
de, bir "klüp" ozelliği taşıyor.
Her isteyenin seyahat edeme-
yeceği, sadece üyelerine hizmet
veren bir kuruluş. Şirketin sa-
hiplerinden Yavuz Çizmeci,
önceki gun VIP Air'i basın
mensuplarına tanıtırken, iç
hatlarda yaptıkları araştırma-
da, THY'den farklı bir hizmet
sunma gerektiğini saptadıkla-
rını anlatıyor. Bu hiz-
metler arasında, ucretsiz tele-
fon, telex, fa\ gibi iletişim
araçlarından yararlanmanın
yanı sıra, ozel terminallerde ve
uçakta, sınırsız ıkram (her tür-
lü ıçki ve yemek) yer alıyor.
Istanbul-Ankara arasında,
VIP Air yolcusu olabilmenin
bedeli başlangıçta, 750 doîar.
(Yaklaşık 3 milyon lira). Bu-
nun 150dolan, uyelik giriş ai-
daü olarak bloke ediliyor. Geri
kalanı ise, 10 seferde, bilet üc-
retlerinden düşülüyor. Bu hat-
ta, gidiş-dönüş bilet ücreti ise,
260 dolar olarak belirlendi.
an gizlenen 90 yaşındakiMarleneDietrich üe konuştu
Efsane, Berlin'e dönmüyorBerlin gazeteleri, ünlü
j\lmaıı jıldızı Marlene
Dietrich'in ölümünden
önce son kez Berlin'e
gelmesini istediler.
Ancak 90 yaşındaki
efsanevi yıldız,
"Orada hiç dostum
kalmadı. Böyle bir
seyahat için nedenim
yok" dıyerek öneriyi
reddetü.
Hitler, 1933 yüında
Holly^v,cx)d'da yaşayan
artisti Berlin'e davet
etmiş, ancak Dietrich
anti-faşist tavrı
nedenijle Hitler'in
davetinc reddetmişti.
DİLEK Z.\PTÇIOĞLL
BERLtN — Marlene Dietrich
ölene kacaı bir daha hiç Ber-
lin'e gelmek istemiyor. 27 ara-
lıkta 90 ya$ına gırecek olan ef-
sanevi yxdı.zın Alman haber
dergisi "Spiegel"e yaptığı açık-
lama, AİTiauya'nın eskı-yenı
başkentindt hayal kınklığı ya-
rattı.
Berlin nazeteleri, hıikümetin
Marlene'yı özel davetle Berlin'e
çağırmasmı .Mmanya'nın ya-
rattığı geL3iış geçmiş en buyuk
yıldıza A;ra.l'in nefesini duy-
madan ör.ce doğup buyuduğu
Berlin'i gDstermesinı istediler.
Ama o gdmeyecek...
Marlerue Dietrich hayatında
Berlin'e gelmeyi bir kez daha
reddetmi?-i 1933'te, Hollywo-
od'a gittıUten iki yıl sonra Hit-
ler Marleııe'yi Berlin'e çağırmış
ve ona "îçtincu Reich"ın baş-
kentınde görkemlı bır karşılama
töreni düsenleyecegıne dair söz
vermişti.
1933'te antifaşist tavrından
ötürü Hiüer'in davetini geri çe-
viren Maiene Dietrich, bugun
Berlin'e gebneyişini çok daha
banal bt" nedene bağlıyor:
"Beriin'de «e bir dostum ne de
tanıdıgım kaldı, yani böyle bir
seyahat için hiçbir nedenim
yok."
"Spiegnl" muhabirleri ım-
kânsızı gerçekleştirip, yaşayan
sinema efianesi Marlene Diet-
rich'le Paris'te on yıh askm sıi-
redir dış dünyadan kopuk yaşa-
dığı Chantps-Elysee yakınların-
daki evince konuştular.
Marlene ce Greta Garbo'nun
ölene değtn yaptığı gibi insanl'-
ğın belleğınde eski suretiyle ka-
labilmek .ğruna gizlenmeyi ve
yaşlıhğını sadece kendi aynala-
nyla paylaşınayı yeğliyor, Elde-
ki son fotcgrafı divayı 75 yaşın-
dayken g^steriyor, yani 15 yıl
önce çekLiıiş.
75 YAŞINDA— Dietrich'in
15 yıl önce çeldlen son
fotoğraflanndan biri. Ünlü
artist şiradi 90 yaşında ve
artık objektiflerden kaçıyor.
ÖLÜMSÜZ MARLENE-20. yüzyılın başında doğan Marlene Dietrich,büyükyici güzeüigi ile sinemanın ölümsiizleri arasında.
Tarıh Marlene Dietrich'i yal-
nız "Mavi Mekk" ve "Savcuım
Tanığı" olarak değil, ateşli bir
antifaşist olarak da kaydediyor.
1931'de gittiği Amerika'da yine
Alman kökenli ünlü yönetmen
Ernst Lubitsch ile Almanya'dan
kaçanlara yardjmı örgütleyen
Marlene Dietrich, mültecileri ls-
viçre üzerinden yurtdışına kaçı-
ran bir örgütün üyesiydi. Ve ay-
nı zamanda Hitler'in en sevdiği
sinema artisti. Nitekim diktatör
Marlene'ye gizlice ulaştırdığı
"geri dön" çağnsma olumsuz
yarut alınca onun filmlerini ya-
saklamış ve Almanya ancak sa-
vaşı kaybettiğinde Marlene Di-
etrich'in filmlerini izleme imkâ-
mna kavuşmuştu.
Bir başka Alman asıllı Holly-
vvood yönetmeni olan Billy Wil-
der'in anlatımma göre Marlene
Dietrich Hitler'in davetini geri
çevirdiğine sonradan pişman ol-
muş. Nedenini kendisi, filmle-
rinde çizdiği tipe uygun, şöyle
açıkbyor: "Gelip Hiüer'le ko-
nuşsaydım belki onu savaştan,
katUamlardan, ölümden vazge-
çirtebilirdim."
"Spiegel" dergisinde "Ya sı-
cak, ya soguk - Asla ılık degil"
başlığı altında yayımlanan söv -
leşi büyük olasılıkla Marlene
Dietrich'in ölmeden önce bir
dergiyle yaptığı son konuşma.
Hitler faşizminı "insanlık
onuru geregi" reddettiğini söy-
leyen Marlene Dietrich, "Faşiz-
min boyntlaruu anlatacak keli-
me yoktur" diyor ve her şeye
rağrnen Almanya'ya dair olum-
lu bir anısı olup olmadığı soru-
sunu şöyle yanıthyor: "Hitler
öncesi Almanya'yı, vatanınu d-
bette çok sevryordum ve anıla-
nm -bıitiin anılar gibi- hem gü-
zel hem de hüzünlü. Dünyada
eşi bulunmayan ve hayaümı ko-
laylaştıran o Beriin'e ozgu mi-
zah anlayışıradan gurur duyu-
yorum. Aynca tum Alman ede-
biyaü içimde kök salmtştır. Go-
etbe'den bngün her gönümü ve
çogu gecemi gecirdigim Rilke'-
ye kadar. Bn bMynnün sonu
yok."
Siyasi nedenlerle vatanını terk
etmiş olan Marlene Dıetnch, ay-
nı koşullarda görev başında kal-
mayı yeğleyen Herbert Von Ka-
rajan gibi sanatçılan kınamıyor
ve "birçok sanalçı çalışmadan
yaşayabilecegini duşunemediği
için siyasal nedenlerle işlerini
bırakmadı" demekle yetiniyor.
îlk kez pantolon giyerek dun-
yaya şok geçirten, daima "so-
guk" olarak nitelenen ve "erkek
kadın" imajı taşıyan Marlene
Dietrich, hakkındaki bütun bu
nitelemelere gülüyor; en çok da
eşcinsel olduğu yolundaki tah-
mini yadırgıyor. Kendisine gö-
re hakkındaki en akıllıca cüm-
leyi Amerikalı eleştirmen Ken-
neth Tynan söylemiş: "Marle-
ne seksi, ama bcili bir cinsiyeti
yok."
90 yaşındaki Marlene Diet-
rich nadiren film seyrediyor,
kendi filmlerini asla görmek is-
temiyor, Robert Redford'un
fümlerine bayıhyor. Şöhreti için
ödediği bedeline "özel oayatı"
olduğunu söylüyor. Berlin'de
değil, Hollywood'da değil, en
çok Paris'te yaşamaktan revk
aldığını; ilk dadısırun Fransız ol-
duğunu ve kuçükten Fransızca
öğrendiğini anlatıyor.
"Hayatında sonradan hata
olarak nitdedigi, pişman oldu-
gu bir şe> var mı?" sorusunu
şöyle yanıtlıyor: "Hayır, benim
şansım çok yaver gitti, biliyo-
rum." Ve beyazperdede canlan-
dırdığı "femme fatale" ile hiç-
bir Uişkisi olmadığını; insanın
kendi imajına alışmasının çok
zor olduğunu ama mitleştığı, an-
cak buna alıştığını ve çevresınde
yaratılan mıtın ıkıncı bir tabı-
at haline geldiğini anlatıyor.
En iyi dostlan - Ronald Rea-
gan, Jean Cocteau, Edith Piaf,
Mihail Barisnikov, Billy Wilder,
Orson Welles.
Marlene yalnu bir insan mı?
Hep yalnız mıydı, hiç yalnız ol-
madı mı? Yalnız kalmayı o mu
istedi, yoksa bu şöhretinin be-
deli miydi? - "Hep aynı konu-
ya dönüp duruyorsunuz" diyor
Marlene hakb olarak. "Istene-
rek, seçilerek yaşanan yalnızlık
sanatçılara, yazarlara ve bır şey
yaratmayı, keşfetmeyi amaçla-
yan insanlara özgü, tipik bir
şeydir. Ama ben yalnızlığı yeğ-
leyen yaratıklardan olmadım."
Bir ahret sualı daha: Marle-
ne hayatında mutlu mnydu? -
"Evet, mutluydum, sevdiğim
insanlann kaybından doğan aa-
lar dışında."
* Şöhretini hangi ozelliklerine
borçlu? - "Yeteneğime ve ıtaat
gücume."
Hayatında en nefret ettiği ve
en begendiği şeyler? - "Nefret
ettiğim şey yalandır. Dehanın
ise her turlüsüne hayranlık du-
yanm."
Alman felsefesinin en büyuk
isimlerinden Kant'ın kendisi için
çok önemli olduğunu söyleyen
Marlene Dıetrich, "Neden
Kant?" sorusunu "çünkü man-
tık hayatı kolaylaştınr" şeklin-
de yanıtlıyor ve "Havatta en çok,
kendilerini pek de önemseme-
yen insanlara hayranlık duya-
n m " diyor.
Başkentin lüks otelleripolitika kulisinin ve damak tadının merkeâ olma iddialarını sürdürüyor
Ankara'nın kalbi otelde atarEVREN DEĞER
Ankara'da ytni açılan Shereton Oteli silindir mimarisi ile Anka-
ra'nın gökdeienleri arasına katıldı. (Fotoğraf: Banş BU)
ANKARA — Politika kaza-
nı, Büyuk Ankara Oteli'nde
kaynardı. Ankara Oteli'nin lo-
bisinde, barında, roofunda ga-
zetecı Örsan Öymen'ın anıları
hâlâ asılı. Şimdı, Hilton'un,
Sheraton'un yuksek yapılarının
golgesi, diğer otellerin misyonu-
na yabancı, yerli isadamları ve
gazeteci kulisi ile vuruyor.
26 yıllık Buyuk Ankara Ote-
li'nin ardından, dunyanın en ta-
nınmış oteller zincırinin halka-
ları Ankara' dakı gerek sı>aset,
gerekse ış yaşamını renklendıri-
yor. 1988 yıhnda Ankara Hıl-
ton, 1991 yılının haziran ayı ba-
şında Ankara Sheraton birer
ornek.
Ankara Hilton'un kral daıre-
si polıtikacılann da uğrak yeri.
Bazı bakanlar, milletvekilleri ve
ust duzey bürokratlar kulis ça-
lışmaları ve toplantılarını bura-
da gerçekleştiriyorlar. Hem de
kral dairesinın gunluk oda tuta-
rı olan 695 doları (yaklaşık 3
milyon lira) odemeden.
Bu ay başında açılan Ankara
Sheraton Oteli'nin kral daireleri
henuz konuk ağırlayamamış.
Ancak Hilton'un kral dairele-
rindekı kulis ve lobı faaliyetle-
ri, Sheraton'un da kısa bır sure
içinde, bu tur bir yaşamın par-
çasi haline donuşeceğının belir-
tisi. Genelde uç otel de, polı-
tikaalar, yabancı konuklar, isa-
damları ve diğer otel muşterile-
rinin yanı sıra Ankaralılara da
hizmet venyor. Yuzme havuzla-
rı, sağlık kulupleri (fitness cen-
ter), Türk hamamlan Ankara-
lılara açık. Ancak, uye olmak
koşuluyla Ankara Hilton'un
yuzme havuzunun yıllık uyelik
aidatı 3 milyon 900 bin. Shera-
ton henüz fiyat belirlememiş.
Zaten yüzme havuzu da tam
olarak faaliyete geçırilmemiş.
Buyuk Ankara'nın yüzme havu-
zundan, 1 milyon 650 bin lira-
ya bir yıl boyunca yararlanmak
mumkun.
Buyuk Ankara, Hilton ve
Sheraton otellerımn mutfakla-
Ankara Hilton'un kral dairesi bakanlar,
milletvekilleri ve üst düzey bürokratların
önemli işleri konuştuklan buluşma yeri gibi.
Günlük oda tutarı 695 dolar. Yeni açılan
Sheraton da Ankara politik yaşamına
katılmaya aday gözüküyor.
n birbirindenzengın. Türk, Yu-
nan, Fransız, ltalyan, Çin ve
Avusturya yemekleri damakla-
rı tadlandırıyor.
Ankara Hilton'da dönem do-
nem çeşith ulkelerin mutfakla-
rı ve kulturleri tanıtılıyor. Kısa
bir sure önce Iskoç, ondan bir
sure önce de Malezya Haftası
yapılarak, bu ulkelerin tanıtımı
yapılmış. Son olarak da Yunan
Haftası çerçevesinde, Yunan ye-
mekleri, Yunan folkloru ve sir-
taki, Hilton gecelerini renklen-
diriyor. Bu gecelerin baş misa-
firleri; Ankaralı burokratlar,
isadamları ve gençler.
Hilton'un Green House Res-
taurant'ında her salı gunu oğie
ve akşam oğunlerinde Turk ye-
mekleri veriliyor. Cuma akşam-
lan ltalyan, cumartesı akşamla-
n Çin mutfağından seçme ye-
mekler sunuluyor. Açık bufe
olarak verilen yemekler için fiks
fiyat uygulanıyor, 82 bin lira.
Ankara Sheraton'un mutfak
seçimleri belirlenmesine karşın,
tumüyle faaliyete geçilmemış.
Vıenna Cafe'de. Viyana tatlıla-
rı, pastaları ve icecekleri sunu-
luyor. Vinyart Restaurant mut-
faklan zengin çeşitli ulkelerin en
seçilmiş yemekleri ile ağızları
tadlandırmaya hazırlanırken,
Le Jardin Restaurant'da her tur
yemeği bulmak olası. Vienna
Cafe, kısa bir sure içinde Avus-
turya'nın spesiyal yemeklerinı
sunacak. Sheraton'da açık bu-
fe olarak hazırlanan oğle ve ak-
şam yemekleri için belirlenen
fiks fiyat 68 bin lira.
Ankara'nın en eski 5 yıldızlı
oteli Buyuk Ankara'da, kuru
fasulye pılav bulmak bile olası.
Hanım gobeği, dılber dudağı,
revanı, aşure gibi geleneksel
Turk tatlılarının yanı sıra nep-
tun spesiyal, kurbağa bacağı,
rakı soslu karides, domuz pır-
zola, şatobiryan da Buyuk An-
kara'nın sunduğu yemekler ara-
sında. Otelın en çok tanınan
Roof Grill ve Havxızbaşı Resta-
urant'larında surekli ve düzen-
lı olarak canlı muzik var.
Ankara'daki 5 yıldızlı oteller-
den Buyük Ankara dışındaki
otellerin hedef kitlesi isadamla-
rı, politikacılar ve burokratlar.
Buyuk Ankara, "bir politik uğ-
rak yeri olma" imajını silme
arayışı içinde.
Cam,çevre dostu
50 fotoğrafçıya
Ttirkiye albtimti
• ANKARA (AA)—
Turizm Bakanliğı,
Avrupa'da yayımlanan
çeşitli gazete ve dergilerde
görevli 50 ünlü basın
fotoğrafçısı ve fotoğraf
sanatçısını Türkiye'ye davet
ederek özel bir albüm
hazırlatmayı planlıyor.
Basın Yayın ve
Enfonnasyon Genel
Mudürlüğü ile Turizm
Bakanlığı'nın birlikte
hazırladığı çalışma ile
seçilecek 350 fotoğrafın yer
alacağı album, Fransa'nın
Didier Miller Yayınevi
tarafından prestij kitabı
olarak yayımlanacak.
27 haziran
diyabet günü
• ANKARA (ANKA)—
Dünyada ciddi bir sağlık
sorunu haline gelen şeker
hastalığına dikkat çekmek
amacıyla 27 haziran Dünya
Diyabet Günü olarak ilan
edildi. Birleşmiş Milletler'e
bağlı Dunya Sağlık
Örgutu'nce yayımlanan
bultende, dünyadaki
yetışkin nufusun yüzde
2'sini oluşturan 60 milyon
kişinin diyabet hastası
olduğu bildirildi.
Çocuklarla gençleri de
etkileyen ve kalıtsal bir
hastalık olarak tanınan
diyabetin ozellikle
kalkınmakta olan ülkeleri
tehdit ettiği belirtiliyor.
Boyalı gıda ile
alerji
• ERZURUM (AA)—
Boyalı gıda ve
meşrubatlann sarışın, mavi
gözlü ve açık tenlilerde
alerjik hastalıklarda daha
etkili olduğu bildirildi.
Ataturk Üniversitesi Tıp
Fakukesi Araştırma
Hastanesi Deri ve Zuhrevi
Hastalıklar Anabilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Ayten
Ural, hassas cütli insanlann
ve renkli gözlulerin, içinde
boya katkı maddesi
bulunan içecek ve
gıdalardan kesinlikie uzak
durmaları gerektiğini
bildirdi. Prof. Dr. Ural,
alerjinın kaşıntı ve
kabarcıklarla kendini
gösterdiğini belirtti.
Yıırtdışı
öğyencileri
• ANKARA (AA)—
Yurtdışında dövizli veya
dövizsiz özel öğrenci olarak
öğrenim yapacaklarla ilgili
sartlar belli oldu. Milli
Eğıtim Bakanlığı'ndan
verilen bilgiye göre
1991-1992 öğretim yıhnda
kendi paraları ile Almanya
hariç, yundışında dövizli
özel öğrenci olarak öğrenim
yapmak isteyen lise ve
dengi meslek okulu
mezunlarının, 1989 yıhnda
yapılan üniversite birinci
basamak sınavında ilk
yüzde 15'e girmeleri ve en
az 130 puan almalan
gerekiyor. 1991 yıhnda bu
sınava girenlerde ise ilk
yuzde 15 içerisinde yer
almak ve en az 129 puan
şartı aranacak.
Pegasııs genıisi
battı
• VENEDİK/tZMİR
(UBA)— Türkiye'ye son on
yıl içinde yarım milyona
yakın turist taşıyan Pegasus
adh Yunan gemisi,
Italya'nm Venedik
limanında batü. Pegasus,
Kuşadası esnafının "ekmek
teknesi" olarak tanınıyordu.
Kuşadası'na haftada iki
sefer yapan ve her seferinde
600'e yakın turist getiren
Pegasus adlı turist
gemisinin Venedik
limanında batması, zaten
kriz içinde bulunan
Kuşadası turizmcilerini yasa
boğdu.
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü-
rosu) — Ambalaj maddele-
ri içinde sağhklı ve "çevre
dostu" oluşuyla ön plana çıkan
cam; uretime ve ekonomiye ge-
ri dönuyor. Türkiye Şişe ve Cam
Fabrikaları AŞ'nin (Şişe Cam)
toplam üretiminin yuzde 30'u
geri dönen şişe ve cam kırıkla-
rıyla gerçekleştiriliyor.
Yeniden kazanılan camlar,
önemli ölçüde tasarruf sağhyor.
Şişe Cam yetkUileri, yardım ku-
ruluşlarına katkı getiren şişe ve
cam kınğj toplama kampanya-
lanna destek çağnsında bulunu-
yor.
Cam, büyük ölçude doğal
hammaddelerden üretiliyor, kul-
lanımı sonrasında "katı atık"
olarak nitelendirilmiyor. Ekono-
mik değerini yitirmeden, özelli-
ği bozulmadan yeniden değer-
lendirilebüen cam, kolayhkla ge-
ri kazanılabiliyor. Çevreyi kirlet-
meyen tek ambalaj maddesi
cam, "çevre dostu" olarak ta-
nımlanıyor.
Şişe Cam yetkililerinin verdi-
ği bilgiye göre ulkemizde cam
kırığının satın alınmasıyla sağ-
lanan gen dönuşüm, kuruluşun
toplam üretiminin yuzde 30*unu
aşıyor. Şişe Cam yetkilileri, ca-
mın geri dönüşü ve yeniden ka-
zanımıyla ilgili olarak şunları
söylüyor:
"Cam ambalajlar çok yonlü
sistemde birçok kez doMurulma
ve tek yonlu sistemde tekrar cam
ambalaj uretiminde kullamlma
yoluyla yeniden piyasaya surii-
lebilme özelligi gösteriyor. Bu
nedenle daha az hammadde ve
yakıt tüketimi saglanarak ulke
ekonomisine önemli katkısı ol-
duğu gibi çevre kirliliğinin azal-
masına ve ekolojik dengenin ko-
runmasına da katkıda bulunul-
maktadır. Cam uretiminde her
bir ton cam kıngı ile 120 litre fu-
el oil ve 1-2 ton hammadde ta-
sarrufu sağlanabüiyor."