16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cümhurı>el Malbaaulık *e Gazetecılık Turk \nonım Şırkelı adına Nadır Nadı 0 Genel Ya>ın Muduru Hasafl Ccmal. Muessese Muduru Eımnt işaUlıgıt, \a2i Işien Muduru Oka> Goaensjn, 0 Habeı Meıkeji Muduru ^alçın Ba>er Sa\fa Djzem Vonelmenı \\ı \c*r 0 Temsılaler Ahmet Tan. IZM'R Hlkawl Ç«inkj>». \D\\\ Çtan ;, Polmka Otal BattatK. Dıs Haberler Eifna k l a Is-Sendıl« Şakna tUnma, kuiıur Cdai L*r Isuuıbul Habcrlcn k«Mal Kaçak. EJıtı"! Geacav Şayiaa. Yun Haberkn NtcdH DofM, Spor Danı^muı Ah«»aV»<lf Yanftua. Dızı Yazıla- IUIVB Çshtku. MaştUTni- ^kia Upaj. OuMhmç AMaltab Yu» 0 KooıdmalOT Abacl k«nfea> Q Malı ileı EJBİ EA«l 0 Wu-a«tK Brini t w 0 Butcc PltnUır.a Scv^ a_ubcyo«l> 0 Rck.ajn Ayjt Tona 0 Ek Yayınlar Hatra Ak.ol 0 Idarc HEOII Cam 0 Isteımt (Wlt Çdik 0 BJ», isJem Nıü laal 0 Persooel Sr Hıvuı ATuiı/ı/Bjjlcan Natfr Nsdı Om»l. HlkaKt Çaiaki)», Ok»> Alı Sfcaca. «k_A T u Saiûfl v* y<7?a* Cumhun>«t Malbaacıhjt ve G*2«Ecılık T A-Ş. Tûrk Ocajı Cad 39- 41 34134 !« Pk 246 Isunbul Td 512 03 05 (20 hat>, Teie* 22246, F«- U) 526 60 T 0 Burautr Askan. Zıya GOkalp Blv Inlcılap 5- Ne 19 4 Tel 133 11 41-17. Tdo. 42344, F n (4) 133 05 65 0 tl«*r H Zıya Blv 13Î2 S. 2 3 Td 13 12 30, Tdo 52359. Fa» (51) 19 53 60 0 *<•••: İIUMII Cad II» S. No I KJı I. Td- 19 37 5J |4 bâ!l Tdo. 62155 Fu. (71) 19 25 78 TAKVİM 20 HAZİRAN 1991 tmsak: 3.23 Güneş: 5.24 öğle: 13.10 Ikindi: 17.10 Akşam: 20.46 Yatsı: 22.37 ANKARA cso projesine mimari savaş Mimarlar Odası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yeni konser salonu projesinin Leipzig'deki Gev,andhaus salonuna benzediğini öne sürerek proje sahibi Umut înan'ı haysiyet diyaruna verdi. ANKARA (AA) — Cum- hurbaşkanlığı Senfoni Orkest- rası yeni konser salonunun proje seçimi ile başlayan tartış- malar giderek buyuyor. Mi- marlann protesto ettiği seçim- de kazanan projenin sahibi Umut tnan, projesinin, Leip- zig Gewandhaus salonu ile "yakın benzeriikleri" nedenıy- le haysiyet divanına veriliyor. Bayındırlık Bakanlığı'nın, oluşturulan seçici kurul ve tek- nik alt komiteyi lağvederek se- çimi bakanlığın yapmasının ardından Mimarlar Odası, Umut lnan'ın kazanan proje- sinin "ozgiın eser olmadıgım" açıkladı. Mimarlar Odası tarafmdan hazırlanan raporda, teknik ta- nımla "kurgu" ve "ana kararlar" açısından ikı salon arasında fark bulunmadığı, her iki projenin de odak nok- tasını "eşit kenariı olmayan al- tıgen formda amfîli konser sa- lonu"nun oluşturduğu belirtil- dı. Raporda oturma duzeni, kademeleme, merdiven sistemi, orkestra ve koro yerlerinın ke- sit özelliklerinın Leipzig'deki salonun aynı olduğu görüşüne yer verıldi. Mimarlar Odası "davetli" veya "açık yansma" bıçiminin seçilmemesının, salonun 29 Ekim 1993 tarıhıne yetiştiril- mesi arzusundan kaynaklandı- ğı görüşunu savunarak, ulusal anıt nitelığı taşıyacak bir ese- rin kötu bir kopya olnıaması gerektiği göruşunü savunuyor. Mimarlar Odası'nın konu için görevlendirdiği mimar Öz- giır Ecerit, Leipzig'deki salo- nu inşa eden Prof. Skoda'nın, binanın 54 aydan önce tamam- lanmasının söz konusu olma- dığını açıkladıgını söyledi. Uygulanan yöntemı protes- to ederek Mimarlar Derneği adına seçımin iptali için gıri- şimlerde bulunan sanatçılar ayrıca tek tek dava açıyorlar. VIP üe her isteyen uçamayacak Ahmet Özal ve Yavuz Çizmeci'nin kurduğu özel havayolu şirketi VlP'te yolculuk 750 dolar ile başlıyor. İstanbul- Ankara gidiş-dönuş 260 dolar. İDRİS AKYÜZ ~ Yirmi yaşındaki Boeing 737/200 tipi uçağın göv- desine resmedilen rengâ- renk, "tavus kuşu" kuyruğu oldukça "alımlı" gözukuyor. Bununla verilmek istenen ima- jın, "dddiyet, gırven, konfor ve asalet" olduğu anlatılıyor. Uçağın ait olduğu şirketin adı da, bu imajla, bir anlamda bü- tunleşiyor. VIP Aır. Yani, Very Important Person "Çok öaemli kişiler" havayolu taşı- macıhğı... Cumhurbaşkanı'nın oğlu Ahmet ÖzaJ'la, Sultan Hava Yollan'nın sahibi Yavuz Çiz- meci'nin ortaklaşa kurduğu VIP Aır, iç hatlarda THY'ye karşı, "alternatir' değışık bir hizmet hedefliyor. Hedef kit- leyi daha çok isadamları oluş- turuyor ancak politikacılar, üniversite öğretim üyeleri ve basındaki üst düzey yönetici- ler de, bu çerçeve içerismde du- şünuluyor. VIP Air, sıradan bır özei ha- va yolu işletmesi olması otesin- de, bir "klüp" ozelliği taşıyor. Her isteyenin seyahat edeme- yeceği, sadece üyelerine hizmet veren bir kuruluş. Şirketin sa- hiplerinden Yavuz Çizmeci, önceki gun VIP Air'i basın mensuplarına tanıtırken, iç hatlarda yaptıkları araştırma- da, THY'den farklı bir hizmet sunma gerektiğini saptadıkla- rını anlatıyor. Bu hiz- metler arasında, ucretsiz tele- fon, telex, fa\ gibi iletişim araçlarından yararlanmanın yanı sıra, ozel terminallerde ve uçakta, sınırsız ıkram (her tür- lü ıçki ve yemek) yer alıyor. Istanbul-Ankara arasında, VIP Air yolcusu olabilmenin bedeli başlangıçta, 750 doîar. (Yaklaşık 3 milyon lira). Bu- nun 150dolan, uyelik giriş ai- daü olarak bloke ediliyor. Geri kalanı ise, 10 seferde, bilet üc- retlerinden düşülüyor. Bu hat- ta, gidiş-dönüş bilet ücreti ise, 260 dolar olarak belirlendi. an gizlenen 90 yaşındakiMarleneDietrich üe konuştu Efsane, Berlin'e dönmüyorBerlin gazeteleri, ünlü j\lmaıı jıldızı Marlene Dietrich'in ölümünden önce son kez Berlin'e gelmesini istediler. Ancak 90 yaşındaki efsanevi yıldız, "Orada hiç dostum kalmadı. Böyle bir seyahat için nedenim yok" dıyerek öneriyi reddetü. Hitler, 1933 yüında Holly^v,cx)d'da yaşayan artisti Berlin'e davet etmiş, ancak Dietrich anti-faşist tavrı nedenijle Hitler'in davetinc reddetmişti. DİLEK Z.\PTÇIOĞLL BERLtN — Marlene Dietrich ölene kacaı bir daha hiç Ber- lin'e gelmek istemiyor. 27 ara- lıkta 90 ya$ına gırecek olan ef- sanevi yxdı.zın Alman haber dergisi "Spiegel"e yaptığı açık- lama, AİTiauya'nın eskı-yenı başkentindt hayal kınklığı ya- rattı. Berlin nazeteleri, hıikümetin Marlene'yı özel davetle Berlin'e çağırmasmı .Mmanya'nın ya- rattığı geL3iış geçmiş en buyuk yıldıza A;ra.l'in nefesini duy- madan ör.ce doğup buyuduğu Berlin'i gDstermesinı istediler. Ama o gdmeyecek... Marlerue Dietrich hayatında Berlin'e gelmeyi bir kez daha reddetmi?-i 1933'te, Hollywo- od'a gittıUten iki yıl sonra Hit- ler Marleııe'yi Berlin'e çağırmış ve ona "îçtincu Reich"ın baş- kentınde görkemlı bır karşılama töreni düsenleyecegıne dair söz vermişti. 1933'te antifaşist tavrından ötürü Hiüer'in davetini geri çe- viren Maiene Dietrich, bugun Berlin'e gebneyişini çok daha banal bt" nedene bağlıyor: "Beriin'de «e bir dostum ne de tanıdıgım kaldı, yani böyle bir seyahat için hiçbir nedenim yok." "Spiegnl" muhabirleri ım- kânsızı gerçekleştirip, yaşayan sinema efianesi Marlene Diet- rich'le Paris'te on yıh askm sıi- redir dış dünyadan kopuk yaşa- dığı Chantps-Elysee yakınların- daki evince konuştular. Marlene ce Greta Garbo'nun ölene değtn yaptığı gibi insanl'- ğın belleğınde eski suretiyle ka- labilmek .ğruna gizlenmeyi ve yaşlıhğını sadece kendi aynala- nyla paylaşınayı yeğliyor, Elde- ki son fotcgrafı divayı 75 yaşın- dayken g^steriyor, yani 15 yıl önce çekLiıiş. 75 YAŞINDA— Dietrich'in 15 yıl önce çeldlen son fotoğraflanndan biri. Ünlü artist şiradi 90 yaşında ve artık objektiflerden kaçıyor. ÖLÜMSÜZ MARLENE-20. yüzyılın başında doğan Marlene Dietrich,büyükyici güzeüigi ile sinemanın ölümsiizleri arasında. Tarıh Marlene Dietrich'i yal- nız "Mavi Mekk" ve "Savcuım Tanığı" olarak değil, ateşli bir antifaşist olarak da kaydediyor. 1931'de gittiği Amerika'da yine Alman kökenli ünlü yönetmen Ernst Lubitsch ile Almanya'dan kaçanlara yardjmı örgütleyen Marlene Dietrich, mültecileri ls- viçre üzerinden yurtdışına kaçı- ran bir örgütün üyesiydi. Ve ay- nı zamanda Hitler'in en sevdiği sinema artisti. Nitekim diktatör Marlene'ye gizlice ulaştırdığı "geri dön" çağnsma olumsuz yarut alınca onun filmlerini ya- saklamış ve Almanya ancak sa- vaşı kaybettiğinde Marlene Di- etrich'in filmlerini izleme imkâ- mna kavuşmuştu. Bir başka Alman asıllı Holly- vvood yönetmeni olan Billy Wil- der'in anlatımma göre Marlene Dietrich Hitler'in davetini geri çevirdiğine sonradan pişman ol- muş. Nedenini kendisi, filmle- rinde çizdiği tipe uygun, şöyle açıkbyor: "Gelip Hiüer'le ko- nuşsaydım belki onu savaştan, katUamlardan, ölümden vazge- çirtebilirdim." "Spiegel" dergisinde "Ya sı- cak, ya soguk - Asla ılık degil" başlığı altında yayımlanan söv - leşi büyük olasılıkla Marlene Dietrich'in ölmeden önce bir dergiyle yaptığı son konuşma. Hitler faşizminı "insanlık onuru geregi" reddettiğini söy- leyen Marlene Dietrich, "Faşiz- min boyntlaruu anlatacak keli- me yoktur" diyor ve her şeye rağrnen Almanya'ya dair olum- lu bir anısı olup olmadığı soru- sunu şöyle yanıthyor: "Hitler öncesi Almanya'yı, vatanınu d- bette çok sevryordum ve anıla- nm -bıitiin anılar gibi- hem gü- zel hem de hüzünlü. Dünyada eşi bulunmayan ve hayaümı ko- laylaştıran o Beriin'e ozgu mi- zah anlayışıradan gurur duyu- yorum. Aynca tum Alman ede- biyaü içimde kök salmtştır. Go- etbe'den bngün her gönümü ve çogu gecemi gecirdigim Rilke'- ye kadar. Bn bMynnün sonu yok." Siyasi nedenlerle vatanını terk etmiş olan Marlene Dıetnch, ay- nı koşullarda görev başında kal- mayı yeğleyen Herbert Von Ka- rajan gibi sanatçılan kınamıyor ve "birçok sanalçı çalışmadan yaşayabilecegini duşunemediği için siyasal nedenlerle işlerini bırakmadı" demekle yetiniyor. îlk kez pantolon giyerek dun- yaya şok geçirten, daima "so- guk" olarak nitelenen ve "erkek kadın" imajı taşıyan Marlene Dietrich, hakkındaki bütun bu nitelemelere gülüyor; en çok da eşcinsel olduğu yolundaki tah- mini yadırgıyor. Kendisine gö- re hakkındaki en akıllıca cüm- leyi Amerikalı eleştirmen Ken- neth Tynan söylemiş: "Marle- ne seksi, ama bcili bir cinsiyeti yok." 90 yaşındaki Marlene Diet- rich nadiren film seyrediyor, kendi filmlerini asla görmek is- temiyor, Robert Redford'un fümlerine bayıhyor. Şöhreti için ödediği bedeline "özel oayatı" olduğunu söylüyor. Berlin'de değil, Hollywood'da değil, en çok Paris'te yaşamaktan revk aldığını; ilk dadısırun Fransız ol- duğunu ve kuçükten Fransızca öğrendiğini anlatıyor. "Hayatında sonradan hata olarak nitdedigi, pişman oldu- gu bir şe> var mı?" sorusunu şöyle yanıtlıyor: "Hayır, benim şansım çok yaver gitti, biliyo- rum." Ve beyazperdede canlan- dırdığı "femme fatale" ile hiç- bir Uişkisi olmadığını; insanın kendi imajına alışmasının çok zor olduğunu ama mitleştığı, an- cak buna alıştığını ve çevresınde yaratılan mıtın ıkıncı bir tabı- at haline geldiğini anlatıyor. En iyi dostlan - Ronald Rea- gan, Jean Cocteau, Edith Piaf, Mihail Barisnikov, Billy Wilder, Orson Welles. Marlene yalnu bir insan mı? Hep yalnız mıydı, hiç yalnız ol- madı mı? Yalnız kalmayı o mu istedi, yoksa bu şöhretinin be- deli miydi? - "Hep aynı konu- ya dönüp duruyorsunuz" diyor Marlene hakb olarak. "Istene- rek, seçilerek yaşanan yalnızlık sanatçılara, yazarlara ve bır şey yaratmayı, keşfetmeyi amaçla- yan insanlara özgü, tipik bir şeydir. Ama ben yalnızlığı yeğ- leyen yaratıklardan olmadım." Bir ahret sualı daha: Marle- ne hayatında mutlu mnydu? - "Evet, mutluydum, sevdiğim insanlann kaybından doğan aa- lar dışında." * Şöhretini hangi ozelliklerine borçlu? - "Yeteneğime ve ıtaat gücume." Hayatında en nefret ettiği ve en begendiği şeyler? - "Nefret ettiğim şey yalandır. Dehanın ise her turlüsüne hayranlık du- yanm." Alman felsefesinin en büyuk isimlerinden Kant'ın kendisi için çok önemli olduğunu söyleyen Marlene Dıetrich, "Neden Kant?" sorusunu "çünkü man- tık hayatı kolaylaştınr" şeklin- de yanıtlıyor ve "Havatta en çok, kendilerini pek de önemseme- yen insanlara hayranlık duya- n m " diyor. Başkentin lüks otelleripolitika kulisinin ve damak tadının merkeâ olma iddialarını sürdürüyor Ankara'nın kalbi otelde atarEVREN DEĞER Ankara'da ytni açılan Shereton Oteli silindir mimarisi ile Anka- ra'nın gökdeienleri arasına katıldı. (Fotoğraf: Banş BU) ANKARA — Politika kaza- nı, Büyuk Ankara Oteli'nde kaynardı. Ankara Oteli'nin lo- bisinde, barında, roofunda ga- zetecı Örsan Öymen'ın anıları hâlâ asılı. Şimdı, Hilton'un, Sheraton'un yuksek yapılarının golgesi, diğer otellerin misyonu- na yabancı, yerli isadamları ve gazeteci kulisi ile vuruyor. 26 yıllık Buyuk Ankara Ote- li'nin ardından, dunyanın en ta- nınmış oteller zincırinin halka- ları Ankara' dakı gerek sı>aset, gerekse ış yaşamını renklendıri- yor. 1988 yıhnda Ankara Hıl- ton, 1991 yılının haziran ayı ba- şında Ankara Sheraton birer ornek. Ankara Hilton'un kral daıre- si polıtikacılann da uğrak yeri. Bazı bakanlar, milletvekilleri ve ust duzey bürokratlar kulis ça- lışmaları ve toplantılarını bura- da gerçekleştiriyorlar. Hem de kral dairesinın gunluk oda tuta- rı olan 695 doları (yaklaşık 3 milyon lira) odemeden. Bu ay başında açılan Ankara Sheraton Oteli'nin kral daireleri henuz konuk ağırlayamamış. Ancak Hilton'un kral dairele- rindekı kulis ve lobı faaliyetle- ri, Sheraton'un da kısa bır sure içinde, bu tur bir yaşamın par- çasi haline donuşeceğının belir- tisi. Genelde uç otel de, polı- tikaalar, yabancı konuklar, isa- damları ve diğer otel muşterile- rinin yanı sıra Ankaralılara da hizmet venyor. Yuzme havuzla- rı, sağlık kulupleri (fitness cen- ter), Türk hamamlan Ankara- lılara açık. Ancak, uye olmak koşuluyla Ankara Hilton'un yuzme havuzunun yıllık uyelik aidatı 3 milyon 900 bin. Shera- ton henüz fiyat belirlememiş. Zaten yüzme havuzu da tam olarak faaliyete geçırilmemiş. Buyuk Ankara'nın yüzme havu- zundan, 1 milyon 650 bin lira- ya bir yıl boyunca yararlanmak mumkun. Buyuk Ankara, Hilton ve Sheraton otellerımn mutfakla- Ankara Hilton'un kral dairesi bakanlar, milletvekilleri ve üst düzey bürokratların önemli işleri konuştuklan buluşma yeri gibi. Günlük oda tutarı 695 dolar. Yeni açılan Sheraton da Ankara politik yaşamına katılmaya aday gözüküyor. n birbirindenzengın. Türk, Yu- nan, Fransız, ltalyan, Çin ve Avusturya yemekleri damakla- rı tadlandırıyor. Ankara Hilton'da dönem do- nem çeşith ulkelerin mutfakla- rı ve kulturleri tanıtılıyor. Kısa bir sure önce Iskoç, ondan bir sure önce de Malezya Haftası yapılarak, bu ulkelerin tanıtımı yapılmış. Son olarak da Yunan Haftası çerçevesinde, Yunan ye- mekleri, Yunan folkloru ve sir- taki, Hilton gecelerini renklen- diriyor. Bu gecelerin baş misa- firleri; Ankaralı burokratlar, isadamları ve gençler. Hilton'un Green House Res- taurant'ında her salı gunu oğie ve akşam oğunlerinde Turk ye- mekleri veriliyor. Cuma akşam- lan ltalyan, cumartesı akşamla- n Çin mutfağından seçme ye- mekler sunuluyor. Açık bufe olarak verilen yemekler için fiks fiyat uygulanıyor, 82 bin lira. Ankara Sheraton'un mutfak seçimleri belirlenmesine karşın, tumüyle faaliyete geçilmemış. Vıenna Cafe'de. Viyana tatlıla- rı, pastaları ve icecekleri sunu- luyor. Vinyart Restaurant mut- faklan zengin çeşitli ulkelerin en seçilmiş yemekleri ile ağızları tadlandırmaya hazırlanırken, Le Jardin Restaurant'da her tur yemeği bulmak olası. Vienna Cafe, kısa bir sure içinde Avus- turya'nın spesiyal yemeklerinı sunacak. Sheraton'da açık bu- fe olarak hazırlanan oğle ve ak- şam yemekleri için belirlenen fiks fiyat 68 bin lira. Ankara'nın en eski 5 yıldızlı oteli Buyuk Ankara'da, kuru fasulye pılav bulmak bile olası. Hanım gobeği, dılber dudağı, revanı, aşure gibi geleneksel Turk tatlılarının yanı sıra nep- tun spesiyal, kurbağa bacağı, rakı soslu karides, domuz pır- zola, şatobiryan da Buyuk An- kara'nın sunduğu yemekler ara- sında. Otelın en çok tanınan Roof Grill ve Havxızbaşı Resta- urant'larında surekli ve düzen- lı olarak canlı muzik var. Ankara'daki 5 yıldızlı oteller- den Buyük Ankara dışındaki otellerin hedef kitlesi isadamla- rı, politikacılar ve burokratlar. Buyuk Ankara, "bir politik uğ- rak yeri olma" imajını silme arayışı içinde. Cam,çevre dostu 50 fotoğrafçıya Ttirkiye albtimti • ANKARA (AA)— Turizm Bakanliğı, Avrupa'da yayımlanan çeşitli gazete ve dergilerde görevli 50 ünlü basın fotoğrafçısı ve fotoğraf sanatçısını Türkiye'ye davet ederek özel bir albüm hazırlatmayı planlıyor. Basın Yayın ve Enfonnasyon Genel Mudürlüğü ile Turizm Bakanlığı'nın birlikte hazırladığı çalışma ile seçilecek 350 fotoğrafın yer alacağı album, Fransa'nın Didier Miller Yayınevi tarafından prestij kitabı olarak yayımlanacak. 27 haziran diyabet günü • ANKARA (ANKA)— Dünyada ciddi bir sağlık sorunu haline gelen şeker hastalığına dikkat çekmek amacıyla 27 haziran Dünya Diyabet Günü olarak ilan edildi. Birleşmiş Milletler'e bağlı Dunya Sağlık Örgutu'nce yayımlanan bultende, dünyadaki yetışkin nufusun yüzde 2'sini oluşturan 60 milyon kişinin diyabet hastası olduğu bildirildi. Çocuklarla gençleri de etkileyen ve kalıtsal bir hastalık olarak tanınan diyabetin ozellikle kalkınmakta olan ülkeleri tehdit ettiği belirtiliyor. Boyalı gıda ile alerji • ERZURUM (AA)— Boyalı gıda ve meşrubatlann sarışın, mavi gözlü ve açık tenlilerde alerjik hastalıklarda daha etkili olduğu bildirildi. Ataturk Üniversitesi Tıp Fakukesi Araştırma Hastanesi Deri ve Zuhrevi Hastalıklar Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ayten Ural, hassas cütli insanlann ve renkli gözlulerin, içinde boya katkı maddesi bulunan içecek ve gıdalardan kesinlikie uzak durmaları gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Ural, alerjinın kaşıntı ve kabarcıklarla kendini gösterdiğini belirtti. Yıırtdışı öğyencileri • ANKARA (AA)— Yurtdışında dövizli veya dövizsiz özel öğrenci olarak öğrenim yapacaklarla ilgili sartlar belli oldu. Milli Eğıtim Bakanlığı'ndan verilen bilgiye göre 1991-1992 öğretim yıhnda kendi paraları ile Almanya hariç, yundışında dövizli özel öğrenci olarak öğrenim yapmak isteyen lise ve dengi meslek okulu mezunlarının, 1989 yıhnda yapılan üniversite birinci basamak sınavında ilk yüzde 15'e girmeleri ve en az 130 puan almalan gerekiyor. 1991 yıhnda bu sınava girenlerde ise ilk yuzde 15 içerisinde yer almak ve en az 129 puan şartı aranacak. Pegasııs genıisi battı • VENEDİK/tZMİR (UBA)— Türkiye'ye son on yıl içinde yarım milyona yakın turist taşıyan Pegasus adh Yunan gemisi, Italya'nm Venedik limanında batü. Pegasus, Kuşadası esnafının "ekmek teknesi" olarak tanınıyordu. Kuşadası'na haftada iki sefer yapan ve her seferinde 600'e yakın turist getiren Pegasus adlı turist gemisinin Venedik limanında batması, zaten kriz içinde bulunan Kuşadası turizmcilerini yasa boğdu. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bü- rosu) — Ambalaj maddele- ri içinde sağhklı ve "çevre dostu" oluşuyla ön plana çıkan cam; uretime ve ekonomiye ge- ri dönuyor. Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları AŞ'nin (Şişe Cam) toplam üretiminin yuzde 30'u geri dönen şişe ve cam kırıkla- rıyla gerçekleştiriliyor. Yeniden kazanılan camlar, önemli ölçüde tasarruf sağhyor. Şişe Cam yetkUileri, yardım ku- ruluşlarına katkı getiren şişe ve cam kınğj toplama kampanya- lanna destek çağnsında bulunu- yor. Cam, büyük ölçude doğal hammaddelerden üretiliyor, kul- lanımı sonrasında "katı atık" olarak nitelendirilmiyor. Ekono- mik değerini yitirmeden, özelli- ği bozulmadan yeniden değer- lendirilebüen cam, kolayhkla ge- ri kazanılabiliyor. Çevreyi kirlet- meyen tek ambalaj maddesi cam, "çevre dostu" olarak ta- nımlanıyor. Şişe Cam yetkililerinin verdi- ği bilgiye göre ulkemizde cam kırığının satın alınmasıyla sağ- lanan gen dönuşüm, kuruluşun toplam üretiminin yuzde 30*unu aşıyor. Şişe Cam yetkilileri, ca- mın geri dönüşü ve yeniden ka- zanımıyla ilgili olarak şunları söylüyor: "Cam ambalajlar çok yonlü sistemde birçok kez doMurulma ve tek yonlu sistemde tekrar cam ambalaj uretiminde kullamlma yoluyla yeniden piyasaya surii- lebilme özelligi gösteriyor. Bu nedenle daha az hammadde ve yakıt tüketimi saglanarak ulke ekonomisine önemli katkısı ol- duğu gibi çevre kirliliğinin azal- masına ve ekolojik dengenin ko- runmasına da katkıda bulunul- maktadır. Cam uretiminde her bir ton cam kıngı ile 120 litre fu- el oil ve 1-2 ton hammadde ta- sarrufu sağlanabüiyor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear