18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı Cjmhumet Ma'baa^ılık \e Ga^elecılık Turk Anonım Şırkelı adına Nadır Nadı 0 Gcre! >a\m MudurL Ha&an Cemal. Mue^sese Mudu'u Emıne l >aktıgll. W ı l$len Mudunj Ok» Goncnsın, 0 Haber Merkez Muduru \ajçın Bavtr, Savfa Duzenı \oneımem \\ı Acar £ Temsıtctler ANKARA AkllKI T u . İZMİR Hikmtl Çetınka;*. AD-\N* ÇMi» Y i£eaogltı U Polıilka CHsl B^faugıç. Dıj Haberrfi E i f u Balcı, I$-Sendika: Şikna KMTKİ. K.ü]ıur C«W Lstfr. Intnbul Haberten fcnal KiKik. E(ılım G o n $••!••. Yıırl Haboten Nec*1 Dofn. Spor Daoısnunı AMaUu<ar Yacetaaa. Bıı: Yızıla- l ı ı r a CıİKku Vaşlırma Şati» Mp.. Dlueiııre A M A l V u n £ KoofdııuUr U M İ t e ı l n ı 0 Mıı liler Erol Eıtal % Wu".asrt* Bakaı lfaKr 0 Buı.t Planlama S»v»l OaBaatMaeotla 9 RCT..»m An> T<>™ 0 Ek VayınJar H U n Akytt 0 Idare Hascyia Ganr 0 Uktme- öaa>r ÇcMk 0 BUcn Ulem NaH laaj 0 Pmooel Sc*fi tırvfo Ba;kan Naaar 1aM Okt» Akbal. Vafcıa «n*r h a a C n d . Hikaet Ç-omt.T». Ok.» CiiMİa, L|ar Mamca. İBku • 0 Taa Aottııı ıv KTMK Camhvtvet Matbaacıhk ve Gazeuolıl T A.Ş. Türk Ocaiı Cad 39/4] «354 1» PK 246 btaabul Td 512 0! 05 (20 hal). Tele» 22246, Fax (1) 526 60 72 £ Burvur AaaaA. Z vı Gokalp Bl> lntıiap S. t*) 19/4. TeL 133 11 t n 1 , TdOL 42344. Faj (4) 133 05 65 ^ tıatfr. H ZIYI Bh ]3S2 S. 2/3. T«t 13 12 M. THa. 51359, FajL (51) 19 53 60 0 M a a s tnHoiı Cad 119 S No I Kal I. Td 19 37 52 |4 halj. TH= 62155 Fax- (71) 19 25 71 TAKVtM: 14 HAZIRAN 1991 lmsak: 3.25 Guneş: 5.24 öğle: 13.09 tkindi: 17.08 Akşam: 20.43 Yalsı: 22.34 SSCB'nin 5 Türki cumhuriyetinde hızla artan genç, eğitimsiz nüfus "işsizlik" tehdidi ileyüzyüze 21.yüzyıl:lşsiz TürklerçağıMilliyetçilik rüzgârı Sovyetler'deki Türk cumhuriyetlerinde şu sıralar, iktidardaki komünist partilerden radikal muhalefet partilerine kadar "milliyetçilik" rüzgârları esiyor. Ancak cumhuriyetlerin yüz yüze bulunduğu ekonomik güçlükler, bu durumdan çıkış umutlarını yine Batı sermayesi ve teknolojisinebağlıyor. Göç tehdidi Türk kökenli cumhuriyetlerde çok genç bir nüfus ve kabarık bir işsiz kitlesi var. Özelleştirmelerle birlikte bu işsiz nüfusun daha da artması söz konusu. Türkiye, Orta Asya cumhuriyetlerindeki işsiz genç kitleleri için yeni bir "umut kapısı" olarak görünüyor. İlişkiler arttıkça Türkiye'ye yeni göç dalgaları gelebilir. KEREM ÇALIŞKAN BAKÜ — Ruzgâr 'hezri' esi- yor. Hazar Denizi'nden karaya doğru esen 'lodosvari' rüzgâra Azeriler boyle diyor. Hazar lo- dosu, kıyıya yoğun bir 'neft' ko- kusu ile birlikte obek öbek ma- zot atıyor. Deniz ufku, ığne ba- şı gibi sayısız petrol çıkarma ku- leleri ıle dolu. Taa uzaklarda, bir Sovyet-ABD ortaklığının yeni çalıştırmaya başladığı yuzer pet- rol sondaj adacığı... Ucunda Ba- ku'nun bulunduğu Apşeron ya- nmadasının her yanından petrol fışkınyor. Lçakla gelirken goru- len 'goletlerin' atık petrol oldu- ğunu sonra anlıyorsunuz. Petrol kozu Azerbaycan, petrolune guve- niyor. Çoğu denizin altında, hâ- lâ işlenmemiş petrol rezervleri var. Şu anda petrolun yuzde 80'i merkezi hukumete gidıyor. Bu- nunla dığer SSCB cumhuriyet- leriyle olan 'planlı' ticari ilişki- lerini yurutuyorlar. ^ncak mer- keze verılen petrol 'dunya petrol fiyatlarından hesaplanmadığı için' yok pahasına gidiyor. Şım- di Azerbaycan hukumeti ve ko- münist partısı, bu petrolun ken- dilerine kalan oranının arttırıl- masını ve satılanın da dunya fi- yatlarından hesaplanmasını istı- yorlar. Kafkasya'dakı diğer iki cum- huriyette, Ermenistan ve Gurcis- tan'da komunıst partilerı çöktu- ğu halde Azerbaycan'da komu- nist partisi iktidarını koruyor. Bunda Moskova'dan gonderilen tankların ve sıkıyonetım altında yapılan 'anti-demokratik' seçim- lerin payı olduğu kadar, Azer- baycan'ın kendine ozgu politik atmosferinın de rolu var. 7 milyonluk Azeri Turklerınin ulkesinde 'milliyetçr hareket, Ermeni-Azeri çatışması ile boy göstermişti. 1990 ocak ayında Kızılordu'nun Bakü'ye kanlı bir şekilde gırmesiyle sonuçlanan bu dalga şimdilik yatışmış göru- nuyor. Milli ruzgâr Birlik referandumunda 'evet' diyerek Moskova'yı, Ermenis- tan'a karşı yanına alan Azerbay- can Komünist Partisi, Karabağ'- dan Ermenileri grup grup 'göç ettirerek' halk arasında belli bir prestij kazanmış durumda. Ay- rıca muhalefetteki Halk Cephe- sı'nin şimdıye kadar sembol ola- rak taşıdığı Mehmet Emin Re- sulzade'nin 1918 yılında kurdu- ğu bağımsız, Azerbaycan Cum- huriyeti'nin bayrağının 'resmi bayrak' ilan edilmesi de komü- nist partinin 'milli sembolleri' muhalefete bırakmamak konu- sundaki taktiğinin bir parçası AZERt GENÇLER— Azerbaycan'da 7 milyonun yarısı 18 >aşın altında. Bu genç nüfus, Azerbaycan için dinamik bir potansiyel oluştururken aynı zamanda duşük egitim diizeyi ile kente goçen işsiz kitleleri de yaratıyor. Bir kısmı fotoğraftaki gençler gibi kof- tecilik, seyy^r satıcılık ya da el altından ihraç mal ticareti yapa- rak gecimini sağlamayB çalışıyor. Gençler arasında hızla yayılan "esrar çekme" onemli bir sorun. Tacik-Afgan sınırından gelen "esrar" belasına karşı "özel tedavi klinikleri" kuruluyor. Genç- ler arasında Turkiye kökenli 'arabesk', çok yaygın bir akım. Mii- zigi ve posterleri ile Tatlıses, Azeri gençlerin favorisi. Hepsi Tiirki- ye'yi merak ediyor. Bir fırsat bulup gelmek istiyorlar. Fotoğrafta soldan sağa Seket Ragimov (22), Vasıf Aliyev (22), Vidadi Sefe- rov (18) ve Faruk Aslanov (17). "Rule" denilen şiş köftelerin ta- nesini 3 rubleden satan gençler, gıinüne göre adam başına 20-30 ruble kâr edebiliyorlar. Gelirin yarısı çeşitli şekilde vergi olarak kesiliyor. (Fotograf: Kerem Çalışkan) AZERBAYCAN BA^BAKANI HASANOV Türkiye'den yatırım yok!Azerbaycan Başbakanı Hasanov, Türkiye'nin "iş merkezi" açmak için vaat ettiği 10 milyon doları da vermediğini söyledi. "Hani Tiırkiye'nin yatınmla- n?" Azerbaycan Başbakanı Hasan Hasanov, kendisiyle Ba- kü'deki makamında yaptığımız söyleşide bana böyle soruyor. 'Yaz bunu' diyor, Türkiye burada bir iş merkezi açacaktı. Bunun için 10 milyon dolar ve- rilecekti. Ses çıkmadı. Ama tranlılar açtılar." Evet, Azerbaycan'daki eko- nomik, kültürel ve politik et- kinlik kavgasında Iran ve Türkiye başrollere aday. Ancak şu anda Iran daha atak. Azerbaycan'ın sempatik baş- bakanı Hasan Hasanov sorula- rını surdüruyor: "Yabnm için Amerika'dan, Fransa'dan fır- malar geliyor, Türkiye'den gel- miyor. Neden? Kim bu suaie cevap verecek?" Kendisine izinalmada burok- rasi ve paratransferi zorluğu gi- bi Türk işadamlannın gelenek- sel yakınmaJarını anımsatıyo- rum. Ama Hasanov, soruna 'uzun vadeli' bakılmasım is- tiyor ve Azerbaycan'a yatınmın ileride mutlaka kârlı hale dönu- şeceğini söyluyor. Hasanov, Türkiye'den gelen- lerin daha çok *al-ver' (ticaret) yapmak istemesini de eleştiri- yor! "Hazır malım yok vere- yim, param yok alayım" diyor. Yani, ticaret istemiyor, varsa yoksa 'yatınm. 1 Üstelik modern teknoloji ile Dunya standartla- nnda. Yani Türkiye'nin Batı ül- Hasan Hasanov- Azerbaycan Başbakanı yatınm bekliyor. kelerinden bekledigi *yap-işlet- devret' modelini Azerbaycan, Turkiyeli işadamlarından bek- liyor. Azerbaycan hükümeti petrol işletmesini ihaleye çıkarmış ve 3 yabancı şirketle BP, Ameri- kan Amoco ve Unicon ile 4-5 milyar dolarlık anLaşmalar yap- mış. ltalyanlar 170 milyon do- larlık bir kimya tesisi, Fransız- lar da 40 milyon dolarlık bir elektronik fabrikası kuracak- larmış. Turkiye'den ise şimdilik bir- iki girişimci, sampuan ve triko- taj atölyeleri kurma aşamasın- dalar. Işte soy ve kan kardeşi- miz Azerbaycan ile ekonomik ilişkiler bu durumda. olarak gorulebilir. Yani Azer- baycan'da komünist partiden muhalefete ve sokaktakı adama kadar uzanan bir 'milli ruzgâr' esiyor. Baku'de son olaylar nedeniyle 'yabancılaTin' sayısı azalmış. Ge- çen kış çoğunluğu teknik ele- man olan Ermenılerın goç etme- si uzerine Baku'nun merkezi ısıtması bir süre felce uğramış. Ruslar kenti yavaş yavaş lerke- diyor. Azerbaycan'da yaşayan 100 bine yakın Musevinin de ul- keyi terk etmeye hazırlandığı bil- diriliyor. Hazar kıyısında çay ocağı iş- leten, sahile vuran mazot parça- larını bir teneke parçası ile tek- rar denize atmaya çalışan 24 ya- sındaki Zahit Kasımov, gulerek "Hazer taşıptır, Türk'uıı ruhu coşuptur" diyor. Bunu Azerbay- can'da sık sık işitebilirsiniz. Rus Türkolog \e felsefeci Gumilev de coğrafya-halk topluluklan ilişkisini ıncelerken Hazar'ın 150 yılda bir taştığını ve bu doneın- lerde bolgedekı Turklerın taühı- nin parladığını güçlendıklennı one sürüyor. "21. yüzyıl, Turklerin yuzyılı olacak" tezı de \ıne aynı larih- çıye aıt. Bozkurt-Turan Zaıen şu sıralar 'Turkçuluk' duşuncesinı bir 'ideoloji' gıbı benimseyenler için Sovyetler Birlıği'ndekı olaylar oldukça 'umutlu' bir çizgide gelişiyor. Bu bolgelerde yeni uyanan Turk milliyetçiliği dıline, dınıne, kul- turune sahip çıkma kavgası ıçın- de. Kan kardeşüği, soy kardeş- lığı, ulku birlıği, Turklerın bır- liği hatta Turk imparatorluğu' gibi sozlerı sıkça duyabilırsıniz Turkiye'den gelen 'Bozkurt' ro- zetlerınin, orak-çekiçlı rozetlerın ustune takılmasından 'Turan'lı şiirlere kadar her şeyiyle dort dörtlük bir Türkçulük' çabası- na tanık olursunuz. Bu, madalyonun bir yüzudür. Madalyonun obur yuzunu 7 milyonluk Azerbaycan'da nufu- sun 3 mılyonunun 17 yasın al- tında olduğunu oğrendiğım za- man fark edıyorum. Halen bir milyona yakın işsizin bulundu- ğu Azerbaycan'da yeni baslayan 'özelleştirmelerle' birlikte işsiz sayısı da artacak. Rusya küçülürken Ya diğer Türki cumhuriyetler- de durum ne? Ozbekistan, Ka- zakistan, Kırgızistan ve Türkme- nistan'da ekonomik bakımdan göstergeler ne durumda? Bu Turk kökenli Orta Asya cumhu- riyetlennde şu anda 5 milyon dolayında ışsız genç olduğu bi- lınıyor. Yani 'milli uyanış' başlangı- cındaki Sovyet Turk cumhurı- yetlerı buyuk ekonomik zorluk- lar ve işsizlik tehlikesi ile yüz yu- ze ve Batı ulkeleri, şimdi Mos- kova'ya yapılacak ekonomik yardımın bu Orta Asya'dakı 'barbar' kavimlere akmlmama- sı için pazarlığa başlamış du- rumda. Batı'da çıkan makaleler- de Rusya'nın 'kuçulerek' kendi topraklarına çekilmesı ve verımlı-rantabl bir sanayi oluş- turması yonunde telkinler artı- yor. Sovyetler Bırliği'nde ahlakı b\ Rus polıtikasının simgesi sayılan unlu yazar Ale\ander Soljenit- sin. Aral-Balkaş golleri arasın- da bir sınır çekilerek bunun gu- neyının Turk, cumhuriyetlere terkedilmesıni ıstiyoı. Zaten ve- rımlı topraklar daha çok kuzey- de kalıyor. Göç tehdidi 21. yuzyılın eşığınde 50 mil- yon dolayındakı 'uyanan Sovyet Turkleri' karşımıza şu ozellikler- le çıkıyor: Dağınık ve birbırle- rıyle çeşitli kavga ve çekişmele- ri olan 50 milyonu aşkın Turk kökenli topluluklar. Buyuk ço- ğunluğu kırsal kesımde ve koy- luluk aşamasında. Geri bir tek- noloji ve sanayi duzeyindeler. Eğitım duzeyi dunya ve Türki- ye standartlarına gore çok du- şuk ve buyuk bir işsizlik dalga- sı bu cumhuriyellerde kol gez- meye başlıyor. SSCB'dekı Turkı cumhuriyetler de tıpkı Rusya ve Türkiye gibi kalkınmak ve 'çağ atlamak' konusundakı umutları nı Batı kredisi, sermayesi ve tek- nolojisine bağlamaya başlıyor. Işsizlığin Turkıye'yi yakından ilgılendiren bir yonu de var. Çunku bu cumhuriyetleı kendı egemenliklerını adım adım ka- zanıp Turkiye ile ikilı ihşkıleri geliştirdikçe, bu ulkelerden Türkiye'ye 'iş bulmak için' goç etmek isteyenlerin sayısında hızlı bir artış bekleniyor. Zaten sınırlı bir gozlemle bile bu konudaki buyuk isteğı saptarnak mum- kun. Sovyetler'deki Turk kökenli soydaşların buyuk umutla bak- tıkları Turkiye, bir sure sonra 'Taşı topragı altın' diyerek Orta Asya'dan kopup gelmeye çalışan yeni Turk dalgaları ıle yuz yuze kalabilir. * Çunku bu ülkelerde ıktıdar ıs- ter komunıst partilerde kalsın is- terse yakası 'Bozkurtlu' milliyet- çi partiler hukumeti ele geçirsin, ekonomik zorluklar ve yaklaşan işsizlik tehlikesine kolay çözum bulunacağa benzemiyor. Türkiye'nin bu cumhuriyetler- de sanayi tesislerine yatınm yap- ma şansı da şimdilik çok az. Ba- tılı ulkelerin yatınm temposu ise daha çok hammaddelerin mo- dern teknoloji ile işletilmesine donuk. 'İşsizlik' tehlikesi, uyanan Turki halklann' önunde Tanrı dağları gibi yukseliyor. Turkle- ri buradan çıkaracak ekonomik bir yol göstericilik konusunda 'Bozkurt' haylı terleyeceğe ben- ziyor. 21. yuzyıl 'İşsiz Turklerin yuzyılı' olma tehlikesi ile birlikte yaklaşıyor.. Yann: Halk Cephesi" Istanbul Arkeoloji Müzesi 100. yılını kutlarken yeni bir düzenleme ile salonlannı izleyicilere açtı Zaıııaıı tünelinde çağdaş gezîntiMüzede Arkaik çağdan Roma'ya uzanan özel bir bölüm var. Müzenin kurucusu Osman Hamdi için ayrı bir mekân düzenlemesi yapıldı. Tarih boyunca Istanbul bölümü için çalışmalar sürüyor. ASLI KAYABAL İstanbul Arkeoloji Müzesi 100. yaşını kutluyor. Müze dün- den itibaren salonlannı yeni dü- zenleme ile izleyicilere açtı. "Bir başına", "soguk" ve "sessiz" müze kavramını sihne- ye yönelik çalışmalar büytık öl- çüde tamamlandı. Ziyaretçiyi görsel yönden besleyen, eğitid ve bilgilendirici; baktıran değil gör- düren "sıaık" bir müzenin ya- ratılmasına çalışıldı. Dun İÜ Fİevlet Konservatu- varı Nefesli Sazlar Orkestrası'- nın müze bahçesinde verdiği konserden sonra, müze mudü- rü arkeolog Alpay Pasinü, Anıt- lar ve Müzeler Müdürü Mehmet Akif Işık, Kültür Bakanhğa müsteşarı Acar Okan açış ko- nuşmalarını yaptı. Açılışta mü- zede 1988'den beri yürutulen ça- hşmalara maddi yönden destek veren Rahmi Koç, Nebil Enılaş, Erol Sağmanlı, Demirhan Ak- yuz ve Tacettin Başer'e plaket verildi. Sultanahmet semtinde Os- man Hamdi Bey yokuşunu çıkıp da İstanbul Arkeoloji Müzesi- nin yolunu tutanlar geçmişe ke- yifli bir yolculuk yapacak. Tarihin uzak noktalannda ge- zinmek isteyenler tura eski mü- tSKENDER —İstanbul Arkeoloji Muzesi'nin yeni düzenlemesinde sergilenen bir Büyük tskender başı. (Fotograf: tbrahim Günel) ze binasındaki Lahitler Salonu'ndan başlayabilir. Sayda'da 1887'de kral mezar- larında bulunan lskender, Ağla- yan Kadınlar, Satrap, Likya ve Tabnit lahitlerinin yer aldığı sa- lon, günışığına kapalı loş orta- mı ile müze içinde bir nekropol (mezarhk alanı). Müze Müdürü Alpay Pasinli salonun günışığı- na lskender lahdinin ozgün bo- ya izlerinin korunması anıacıy- la kapandığını söyluyor. Eskı müze binası içinde yedi salon Antik dönem heykelciliği- ne aynlmış. Arkaik çağdan (MÖ 6. yy) Roma çağı (MS 4. yy) so- nuna dek uzanan çizgide 250 heykel yerlerini almış. Heykeüer, bölgeler çerçevesinde ve krono- lojik bir sıra duzenine uygun yerleştirilmiş. Sergilemede izleyici için genel bilgi panolan, çizim, fotograf ve grafik anlatımlar da var. Ayrı- ca "antik çağ dünyasTnda geziyi uzatmak isteyenler için üç antik kente ayrılmış uç salon var: Af- rodisias, Efes ve Milet... 1970'h yıllarda tamamlanan yeni ek müze binası da tarih içi- ne yolculuğun ana duraklarını içeriyor. Her biri 1000 metreka- reyi aşan bu 5 katlı yapıda ze- min altındaki iki kat depo oda- ları. 4. kat "Anadolu'nun Çev- re Kültürleri"ne ayrılmış. Müze koleksiyonundaki Filistin, Kıb- ns ve Suriye eserleri burada ser- gileniyor. 3. kat "Anadolu ve Troya Kültürleri"ni tanıtmayı amaçlıyor. Troya'nın 7 katından gelen buluntular vitrinlerin ar- dındaki ara duraklar. Müdür Pasinli, yeni sergi dü- zenlemesi kapsamında ilk kez "Çağlar Boyu İstanbul" başlıklı bir seksiyonun açılacağını belirt- mişti. 2. kat bu bölüme ayrıldı. Burada çalışmalar sürüyor. Is- tanbul'un prehistorik çağlardan Osmanlı dönemi sonuna dek ge- çirdiği sanatsal, siyasal ve kül- türel gelişmeleri sunacak bu bö- lum de pek yakında açılacak. Osman Hamdi bölümü Müzenin kurucusu Osman Hamdi Bey için de ayrı bir me- kân düzenleniyor. Burada Os- man Hamdi'yle ilgili fotograf, belge ve yayın gibi malzemeler sergilenecek. özürlüler için bir asansörun de hizmete sokulacağı muzede yeni uygulamalara yönelik çalış- maların bir bölümü İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkezi Müdürlüp'nde yüru- tülmüş. Müdür Ülkü İzmirligiK in aktardığına göre bir yıl bo- yunca 4200 organik ve inorga- nik parça elden geçirilmiş. Istanbul'da arkeoloji müzele- rinin kunıluşu 1846'da Damat Ferit Paşa zamanında başlıyor. O dönemde çeşitli yerlerden ge- tirilen eserler silah deposu ola- rak kullanılan Aya Irini Kilise- si'nde toplanıyordu. Çinili Köşk 1869-1871 yıllan arasında Saf- fet Paşa'mn emriyle çok sayıda eser Istanbul'a gönderildi. Bü- yüyen koleksiyon Fatih Sultan Mehmet tarafından yaptırılan Çinüi Köşk'te 1874'te ziyarete açıldı. Müzenin müdürlüğüne 1881'de atanan Osman Hamdi Bey, 20 lahdin bulunduğu 1887 Sayda kazılarından sonra, çok sayıdaki eserin korunması için Çinili Köşk'ün karşısına ilk mü- - ze binası olan Müze-i Hüma- yun'u yaptırdı. Planlannı mimar Valaury'nin çizdiği bina 13 Haziran 1891'de ziyarete açıldı. 1800 metrekare- lik bir alanı kapsayan bu yapı, 1898 ve 19O3'te iki kez genişle- tildi. Osman Hamdi Bey 1901'deki ölümüne dek muze müdürluğu görevini yürüttü. Daha sonra kardeşi Halil Ed- hem Bey 1931'de emekli olana kadar muze mudurü oldu. Bugün Alpay Pasinli'nin mü- durlük yaptığı İstanbul Arkeo- loji Müzesi, ilk Türk müzesi ol- ması yönünden önem taşıyor ve 1 milyon dolayındaki eseri ile dünyanın buyük müzeleri ara- sında yer alıyor. Eski müze binası ile yeni mu- ze binası arasında "mimari eseriere" ayrılan mekânda kar- şınıza altı sütun çıkacak. Çun- kü Aristoteles'in MÖ 348-345 yıllan arasında kaldığı Assos'ta- ki Athena TapınagYnın cephesi- nin birebir modelinin inşası bu- rada sürüyor. Prof. Umit Scrdaroglu'nun danışmanlığında, MSÜ Heykel Bölümü öğretim üyeleri ve öğ- rencilerince yürütülen çalışma- ların sponsorluğunu Lapis üst- lenmiş. TCDD'den bayram seferi • ANKARA (AA) — Kurban Bayramı dolayısıyla ek tren seferleri konuldu. TCDD Genel Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre artan yolcu talebini karşılamak amacıyla mevcut seferler de ilave vagonlarla takviye edildi. Ankara-tstanbul ve Ankara-tzmir arasında karşılıklı olarak 21-22 ve 29-30 haziran günleri, 348-528 yolcu kapasitelik mavi trenler sefer yapacak. Pamukkale Ekspresi, Istanbul-Denizli arasında 21 haziran, Denizli-lstanbul arasında ise 29 haziranda takviye yolcu kapasiteli seferler yapacak. Larada kıını yagması • ANTALYA (AA) — Antalya'nın sağlığa yararlı, fızyoterapik özelliği olan yaklaşık 7 kilometre uzunluğunda ve bir kilometre genişliginde bir alana yayılan, çam ağaçları ve zakkumlann yani sıra, daha birçok bitkiyi banndıran Lara kumsallan, kum yağması, dökülen çöp ve moloz yığınlanyla yavaş yavaş öldürülüyor. Yetkililer, yaklaşık 30 yıl önce yapılan ağaçlandırma çalışmalarıyla ilginç bir bitki örtüsüne kavuşan kumsallardan, ağaçlan devirerek dozerlerle kum çekildiğini beürterek bitki örtüsünün yok edilmesinin ileride kumların yürümesine neden olabileceğini söylediler. * Ikhıci i üniversite • İZMİR (Cumhuriyet Egc Bnrosu) — Bir yükseköğretim kurumunu bitirdikten sonra ikincisine girmek isteyenler için "devletin hiçbir katkıda bulunmaması" yolundaki karar, TBMM taraından kaldınldı. Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren kanuna göre ikinci kez üniversiteyi kazananlar da diğer öğrenciler gibi belirlenen harcı ödeyecekler. Yükseköğrenim Kurumu Başkan Vekili Prof. Dr. Türgut Akıntürk, karann bu öğretim yılından itibaren uygulanacağını belirtti. Türkiye'nin kuş raporu • ANTALYA (AA) — Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD) ile Uluslararası Kuşları Koruma Konseyi'nin (ICBP), Türkiye'nin sulak alanlannda yaşayan ve kışlayan kuşlarla ilgili olarak yaptıkları araştırmalar, birçok kuş türüne karşı, yasak olmasına rağmen yoğun bir avcılığın sürmekte olduğunu gözler önüne serdi. DHKD ve ICBP'nin sulak alanlarda gerçekleştirdikleri araştırmalardan sonra hazırlanan raporlara göre Göksu deltasında kutan kuşları ile flamingolar sistemli bir şekilde öldurülüyor. Çevre dostu parnıak izi • STOCKHOLM (ANKA) — Stockholm polisi, belgelerdeki parmak izlerini çevreye zarar vermeden ortaya çıkartacak bir yöntem buldu. Working Environment dergisinde yer alan bir habere göre yeni yöntemle belgelerdeki parmak izi araştınhrken kullanılan ve çevreye zarar veren 'inhidrin'in atmosfere dağılması onleniyor. Özelbkle cilde zararh inhidrin maddesinin atmosfere dağılmasını önlemek üzere tüm işlemler kapalı bir dolap içinde yapılıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear