18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
f Y ıma nistan Sorumı CUMHURIYET/2 Yunanistan'a dönük gerçekçi bir şekilde yürütülecek askeri ve politik stratejinin çok yönlü bir şekilde saptanarak ve güncelliği korunarak uygulamaya konulması son derece yararlı görülmektedir. YALÇIN KARAKOÇ Emekli General 400 yıla yakın Yunan halkını bir eyaleti olarak yöneten Osmanlı Imparatorluğu, gerileme döneminde yaşanan politik ve askeri güçsüzlüğünün sonucu 1839 yıhnda Yunanistan'ın bağımsızhğını kabul etmek zorunda kaldı. Sokak kahvelerinden seyyar satıcüarına, halk pazarlarından lüks süpermarketlere ve sefil yaşamın yanında lüks yaşamma kadar bize benzeyen Yunanlı, bağımsızlığına kavuştuğu 152 yılhk süre içinde muhalefetinden iktidarına kadar Türkiye korkusu (fobisi) içinde yaşamış ve her fırsatta karalama, şantaj, aşağılama kampanyasını sürdürmüştıir. tlkokul çağındaki öğrencilerden kurumuş beyinHlerine değin daima yalan, dolan ve uydurma Türk düşmanlığı doldurmuştur. Gerici çevreler Atatürk'ü ne denli benimseyemezlerse, Yunanlı da o denli Atatürk'ü sevmez. Bu sadece Yunanhnvn poposuna Mehmetçiğin tekmesini yiyçrek Anadolu'dan sürüler halinde kaçmasmm sonucu değil, özellikle buyük Ataturk'ün Türkiye'yi çağdaş, modern bir görünüme insandan çevreye kadar kavuşturduğu içindir. Laik ve demokratık bir Türkiye, Yunanistan'ı son derece rahatsız etmektedir. Yunanistan, 1950'li yıllara kadar Türkiye aleyhine Avrupa çapında fazla bir varhk gösterememiş, ancak ülke içinde gelişen kuşakların beyınlerını Türk düşmanlığı ıle yıkamaya devam etmiştir. Bu süreç içinde bir kısım gerici Müslüman ulkeler de Ataturk devrimlerinin başarılı olmaması için çeşitli girişimlerde bulunmuşlar, ancak bu çabaları, devrimlerin bekçileri Türk aydını ve gençliği tarafından birer sabun köpüğü gibi söndürülmüşlerdir. 1960'lı yıllardan itibaren, 1974 yıhna kadar gittikçe artan bir dozajda Avrupa çapında, her birimde Türkiye aleyhine faaliyeüerine devam etmiş, bu düşmanlığı ulusal bir dava şekline dönüşturmüşlerdir. Kıbns Banş Harekâtı'ndan sonra Türkiye aleyhine faaliyet gösteren tüm örgütleri, özellikle yurtiçi ve yurtdışmdaki gerici, dinci çevreleri her türlü düzenbazlığı kullanarak yanlarına almışlar ya da içlerine sızmışlardır. Bu dönemde ASALA'nın alçak cinayetlerinin başlamasına tanık oluyoruz. Avrupa'da gerici dinci girişimlerin filizlenmesi, laik Türkiye aleyhine yoğun bir kampanya sürdüren bir kısım gerici Müslüman ülkelerin iç ve dış çabaları, ülkeyi yıpratmaya ve bazı zihinlerde bulanıkhk yaratmaya başlamıştır. Son yıllarda bir kısım gerici basının da açık ya da örtülü desteğini, yazık ki ibretle izlemekteyiz. OLAYLAR VE GÖRÜŞLER bir olgu askıda kalır ve gerçekleşmez. Ortak Pazar da aynı yöntemle çalıştığı için Yunanlı, Türkiye için olumlu olacak her şeye "hayır" demeİctedir. Biz burada, ne acıdır ki büyük bir yanılgıya düşerek Yunanistan'ın NATO'ya girmesine yardım ettik. Şimdi dünyadaki iki önemli siyasi platformda kendi saflarında olan ülkeleri dahi güldürecek derecede her zaman her yerde Türkiye aleyhine kin kusmalanna devam etmektedirler. Yunanistan'ın NATO'ya yeniden girmesinde bizimolduğu kadareski NATOKomutanı B. Rogers'ın de hatası ya da oyunu çok önemli rol oynarmştır. Bilindiği üzere Rogers planı denilen Ege'deki oldubittileri önleyen senaryonun bir satırı bile uygulanamamıştır. Aksine, Rogers bir süre sonra Türkiye'nin itirazlanna karşın Limni planını da kabul ederek olayın üstüne adeta tüy dikmiştir. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sayın Necdet Üruğ her toplantıya değil, gerek gördüğü NATO toplantılarına katıhrdı. Belçikaya gelişlerinde Rogers'ı söz verdiği planı yürürlüğe koyamamasından ötürü, yaptığı ikili görüşmelerde daima eleştirmiş ve özel davetlerini hep reddetmiştir. Her Amerikah gibi neşeli bir micaza sahip olan Rogers, Sayın Üruğ ile karşılaştığı dönemlerde heyecanh, gergin ve ezik bir tavır içine girerdi, Sayın Üruğ'un mükemmel komutanlığı yanında Türkiye'nin çıkarlan karşısında NATO üst düzey temaslarmdaki etkileyici ve bilinçli temasları her zaman övünç kaynağımız olmuştur. Özellikle 1986 nisanmda Türk basını, Limni konusuna yoğun bir biçimde eğilmiş, gerçekleri günlerce ortaya da dökmuş ve Rogers'ı alabildiğine eleştirmeye başlamışü. O zamanlar NATO'nun askeri kanadında Shape karargâhında daire başkanı olarak görev yapmakta iken Sayın Rogers tarafından makamına davet edildim, Türk basmınm suçlamalanndan yakındı. "Limni planmı rafa kaldırdım, ancak bir savaş anmda kullanacağım" şeklinde çıkış yolu arayan bir konuşma ile basının fazla üzerine gitmesinden çok üzüntü duyduğunu ifade etti. Kendisine, Türkiye'de basının özgür olduğunu, kendi ülkesinde ve Avrupa'da nasıl bir işlevi varsa modern ve demokratik ülkemizde de aynen bu tür işlevleri yansız bir şekilde sürdürmekte olduğunu, özellikle ulusal sorunlarda basının bütünleştiğini ve bundan her Türk vatandaşı gibi bizim de gurur duyduğumuzu söyledik. Ashnda gerçekleri ve haklıhğımızı o da biliyordu. Ancak, ABD yönetiminin istekleri doğrultusunda hareket etmekteydi. İki şapkalı komutanın bir şapkası Amerika yönetimi idi. Limni planı hakkındaki sözleri için ise kendisine; "Sayın NATO Komutanı siz burada kaldığınız sürece bu şekilde planı belki rafta tutarsınız, ancak sizden sonraki komutanın tuturnunun ne olacağını bilmiyorsunuz, ayrıca her planın denenmeye ihtiyacı vardır, bu tatbikat şeklinde olur, istek olduğunda bunu nasıl önlersiniz" diye sorduğumda tam bir yanıt veremediği gibi esası saptırmaya çalışmıştı. Bu ve benzeri politik başarılara Yunanistan nasıl ve hangi yollardan ulaşabilmektedir? Yoğun politik girişimleri yanında Avrupalı ve ABD'li basın mensuplarından Kongre üyeleri ve Senato üyelerine kadar ayarlayabildiği kimseleri Yunan adalarında zaman zaman "dolçe vita"lar da yaşatarak... Her türlü dolambaçh yollarla, çeşitli Bizans oyunlan sergiîeyerek... Yunanhların ekmiş olduğu bu düşmanlık tohumları, kuşaktan kuşağa süregeldiği sürece böyle yıllarca daha devam edecek gibi gözükmektedir. 30 MAYIS 1991 PENCERE :••• ömer Seyfettin'in unutulmaz kahramanlanndan Efruz Bey, bir gün Kasımpaşa'daki "Maşnkı Envarı Maarif' okuluna gider, Müdür Mehmet Mustafa Tahsin Nidayi Bey'le tanışır. İlginç adamdır okul müdürü; özel eğitim yöntemlerlni uygular; ömer Seyfettin bunlardan birini anlatıyor: "Bu sırada müdür odasının tek kanatlı, rezeleri kopuk kapısı açıldı. Kısa boylu, perişan, zayıf bir muallim içeri girdi. Arkasında İki çocuk vardı. Bunlar ağlıyordu. Birisinin burnu kanıyordu. Müdür sordu: Ne oldu? Efendim, bunlar hiç rahat durmuyorlar, gene muslukların başında kavga etmişler; 76, 97'nin burnunu kanatmış. Artık bu efendilerden bıktık. Müdür: Ben, dedi, şimdi onlara gösteririm. Bunlar zengin çocuklanydı. Muallime emir verdi: Sen git, bana muslukların civannda dolaşan meccanilerden iki tane yakala, getir. Başüstünel.. Muallim çıkınca, müdür çocuklara kapının dışında adalete muntazır bulunmalarını söyledi. Odada yalnız kalınca Efruz Bey'e döndü: Tam tesadüfl.. Işte size şimdi ameli (uygulamalı) adaleti göstereceğim. Nasıl? Göreceksiniz, sabrediniz. Meccaniler kimler? Maarif, yüzde yirmi talebeyi ücretsiz okutmamızı şart koymuştur. Hani Hlndistan'daki Paryalar gibi... Ey? Ben mektepte ne vukuat olursa cezalarını meccanilere veririm. Efruz Bey âdeta galeyan etti: Bu olur mu ya, bu olur mu ya? Mis gibi olur. Hiç stzıltıya meydan yermez. Matum ya mektepte dayak resmen yasaktır. Halbuki dayak müessesesi cennetten çıkmıştır. Kim ne derse desin, onsuz terbiye olmaz. Tabii bizim mektepte resmen dayak yok. Ama meccaniler müstesna. Onlar şikayet filan etmezler. Hemen kovarız. Kim ne kabahat yaparsa, dayağı 'meccani'ler yer. Kabahatli zengin çocuklan meccanilerin yediği dayaklardan ibret alırlar." ömer Seyfettin usta bir öykücüdür. Müdür Nidayi Bey'ln yöntemini ne güzel anlatıyor. Ne var ki bu yönetim biçimi yalnız Maşrıkı Envarı Maarif Mektebi'nde mi geçerli? Bizim Türkiye'mizde genel siyasal yaşam hep böyledir. Ülkenin başındakiler bir "vukuat" çıktı mı hemen yoksullara dönerler: Suç sendedirl.. Kimdir suçlu? Köylü mü? İşçi mi? Esnaf mı? Memur mu? Aydın mı? Gençtlk mi? Solcu mu? 12 Eylül'den bu yana sağcı iktidar 'astığım astık, öttürduğüm dödük", Türkiye'yi çekip çeviriyor. Geldiğimiz nokta neresi? Ben söylemiyorum, sağcı kodamanlar, işadamları, sermayesözcüleridilegetiriyorlar: Durum çok kötül.. < > Peki ne yapmalı? Güney Kore modeli nasıl?.. Çok güzel bir fikir; Friedmanizm, Thatcherizm, özalizrr^ den sonra paşa gönlün dilerse Güney Kore modelini de uygulamaya koyabilirsin; Amerika arkandadır, Çini Maçin'den Patagonya'ya kadar herkes sana hayran, değil mi? Göster marifetlnl!.. Elini kolunu tutan, eteğin) çeken, yoluna taş koyan, uygu»lamayı engelleyen mi var? Hayır.. • Ama 'meecant'lerrn yakasını btrak canım; hem İktidar du * rurken muhalefetle uğraşmak njye? „ „ ,,,> Vf <, •••>, " Muhaiefet yeters/z/.." , • Daha iyi yal.. Şu yeterslz muhalefetin karşısında'söftVe'' terliğini gösterl.. (stersen ömer Seyfettin'in Müdürü Mehmet Mustafa Tahsin Nidayi Bey gibi yapalım, muhaiefet liderlerlni yakalayıp falakaya yatıralım; kimbtlir, belki ekonomik durum düzelir, enflasyon durulur, borçlar ödentr, bütçe dengelenir, düştüğün çukurdan kurtulup düze çıkarsın... Meccaniler Rogers'a aldanış hatamız Avrupa Topluluğu'na girebilmeyi başaran Yunanistan, burada kendine uygun platformlar bularak her fırsatta Türkiye'yi karalamaktadır. Aynı yöntemi NATO içinde uygulama çabaları, oradaki görevlilerimiz tarafından gerçekler her defasında suratlarına çarpıldığında pek başarılı olamıyorlar, ancak sürekli arayış içinde olup alabildiğine fırsat kollamaktadırlar. Çeşitli uluslararası kuruluşlardaki çabaları yanında, Avrupa Topluluğu'nda meydanı boş bulan Yunanhların bu kuruluştakı işlevleri sadece ve sadece Türkiye aleyhine çahşmaktadır. Bu konuda yüzlerce girişimlerine en son örnek, topluluğun Türkiye'ye Körfez bunahmı nedeniyle serbest bırakacağı 800 milyon dolann Yunanblar tarafından rezervasyon konularak önlenmesi olmuştur. 1974 yıhnda "NATO'dan ayrıldım" diyen Yunanistan, yalnızhğını anlayınca her yolu deneyerek NATO'ya girme yollarını aradığında, Türkiye'nin elinde son derece önemli bir koz vardı: Sonuna kadar (Ege sorunlarını Rogers planına bırakmadan çözene kadar) Yunanlıyı NATO'ya sokturmamak! Çünkü NATO çahşmalarında bir konunun karar aşamasında, uye ülkelerden birinin "hayır" dediği bir olay, Sonuç Türkiye'nin iç ve dış odaklannca yıpratılması, yalmzhğa ve güçsüzlüğe itilmesi, daha da önemlisi, modern Türkiye yerine dine dayah bir ülke durumuna dönüşmesi, ashnda Yunanistan'ın düşlediği bir olgudur. Bu düşün gerekleşmesi için maddi manevi hiçbir uğraştan kaçınmamakta ve bunu açık ve örtülü eylemleri ile de sürdürmektedirler. Türkiye aleyhine çalışan, tüm örgut veya kuruluşlarda, NATO'dan Ortak Pazar'a, ASALA'dan PKK'ya kadar Yunanistan'ın da katkısı olduğu muhakkaktır. Büyük askeri deha Clauswich, "Savaş, politikanm devamıdır" demiştir. Yunanistan'ın böylesine pervasızca uyguladığı politika sonucunda bir savaşın kaçınılmazhğı ortadadır. Bir mucize olmazsa, kompleksli ülke ile politik yakmlaşma ve uzlaşma olası görülmemektedir. Sonuçta sorunların bir savaşla çözülebileceğini peşinen kabul ederek Yunanistan'a dönük gerçekçi bir şekilde yürütülecek askeri ve politik stratejinin çok yönlü bir şekilde saptanarak ve güncelliği korunarak uygulamaya konulması son derece yararlı görülmektedir. EVET/HAYIR OKTAYAKBAL rfHa Tekiük 19521991 40 yıldan. beri HAVALANDIRMA aksamlan uretiyoruz. Zengin çeşitleri ve tüm yeniliklerle. ^ S l ^ > belgeli, "Bu Haıfı İştiha Sizin..." Necati Doğru, çok doğru bir yargıya varmış: "Türk halkını ahmak sananlar var" diyor. öyle işler yapılıyor, öyle kararlar alınıyor ki 57 milyon insan ahmak yerine konuluyor. özellikle son sekiz on yıl içinde halkı kor, sersem, hiçbir şeyden anlamaz bilenler öytesine çoğaldı kit Başbakanlık Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı idaresi'nin sahlp olduğu bina Türkiye Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Konfederasyonu'na satılmış. Ödenen, 15 milyar lira. Yereiz kalan Toplu Konut ve Kamu Ortaklığı İdareleri ne yapmış? ANAP'a yakın bir işadamının binasını kiralamış. Yılda 1| müyar lıradan. Üsteük iki yaiığın tutarı 22 milyar lirayı peşin peşin ödemisler... Bunlar birer gerçek, yadsıması olanaksız. .Necati Doğru gecen gün bu 'rezaleti' ayrıntılarıyla yazdı. Türk milletini ahmak yerine koyduklarını söyledi. Öyle ya, bu kadar açıkça yapılan, daha dogrusu işlenen bir iş milletin gözünden nasıl saklanabitirdi? KoskocaTürk milleti ödedigi vergilerin böyiesine hovardaca sarf edilmesine katlanabilir miydi? Bilmem Doğru'nun yazısını okuyan kaç yurttaş Başbakanlığa 'bu nasıl iştir1 dlye telgraf çekti, telefon etti? Yoksa vurdumduymaztığımızın yeni bir örneğini mi ortaya koyduk umursamazlığımızla? Başbakan bu konuda bir açıklama yapmış. Her şeyi kabul ediyor. Dediği, bu binaya ödenen kira bedelinin 'emsal' binalarınkinden daha düşük olduğudur. Bir de esnaf ve sanatkârların çalışmalannın memleket yaraıına uygun bir şekilde düzenlenmesi amacıyla Esnaf Konfederasyonu'na 55 milyar liraya verilmesinin uygun görüldüğünü söylüyor. Dahası var, ANAP'a yakın işadamından kiralanan bina da 'devlet teşvikiylo' yapılmış. Bu konuda Zülfikâr Doğan şöyle yazıyor: "1986'da Teşvik Uygulama Başkanlığı'nca teşvik belgesi verildi. Belge uyarınca Günal İş Merkezi, inşaatı sırasında ve sonrasında yatırım indiriminden yararlandırıldı. Aynca yine teşvik belgesi uyarınca inşaat süresince ihtiyaç duyulan, kullanılacak malzemenin ithali için de 'gümrük muafiyeti' sağlandığı belirtildi." Gördüğünüz gibi 'devlet' adına 'devlet' gücüyle insanlar nasıl milyoner ne demek milyoner? milyarder yapılıyor! Başbakanlığa bağlı bir idare, sahibi olduğu binayı Esnaf Konfederasyonu'na iki yılı ödemesiz, 20 yıl vadeli, yıllık yüzde üç faizli, 15 milyar lira kredi açarak satıyor. Sonra kendisi için ANAP'a yakın bir işadamının binasını yılda 11 milyar liraya kiralıyor. İki yıllık parayı da yani 22 milyar lirayı da önceden veriyor. Buna ne kârlı alısveriş demezlerse ne derler? Öncelikle sormak gerekir: Başbakanlık nasıl olur da kira bedelini dolar üstünden hesaplayarak öder? Dolar TC para8i mıdır? Başbakanlık gazetelere gönderdiği açıklamada bu gerçeği kabulleniyor: "Yeni hizmet binasının kiralanması işlemi, sozleşme imzalanmadan önce emsal binalarla ilgili yapılan araştırmalar sonucu metrekaresi 950 dolar karşılığı TL ile gerçekleştirilmiştir." Türkiye devleti adına kiralanan binaya dolar üzerinden para ödenmişl Bu, en azından yakışıksız bir iş değil midir? Türk Llrası geçerlikten kalktı mı, kalkıyor mu? Bundan böyle herkes aylığını dolar hesabıyla mı alacak? Eski bir cumhurbaşkanının apartmanını dolar karşılığı kiraya verdiğini duymuştuk. Daha nice kişi evini, mağazasını dolar, mark ya da altın hesabıyta kiraya veriyor. Ama devlet adına böyle bir işlem yapılırsa bu bambaşka bir nitelik kazanmaz mı? Necati Doğru haklı olarak soruyor: "... Dolar üzerinden kira ödemesi yaptıklarını kabul edersek Sayın Başbakanımız işçi ve emeklileri de 'ahmak' yerine koymuştur." öyle ya, bina kiraları dolar olarak ödenirse işcilerin maaşı neden dolar Üzerinden, memurlann maaşt neden dolar üzerinden, emeklilerin üç aylığı neden dolar üzerinden ödenmiyor? özal döneminin ilginç bir işlemidir bu. Daha nice tek yanlı, belli çevrelere yarar sağlamış olay var. Bunlar hep gizli mi kalacak? Birtakım 'parti yakınları, eş dost' birkaç yılda türlü oyunlar sonucu milyarderlik çizgisine ulaşacaklar, ama halk bunları bilmeyecek, duymayacak. öyle mi? Günü gelir hepsinin hesabı tek tek sorulacaktır. Ülkede bir demokrasi yönetimi varsa, olacaksa... Size on yıl ö'nceki Bodrum'u yeşili ve otantizmi bozulmamış yegâne koy Gölköy Kadyan'da sunuyoruz. KültürSanat insanlarıyla bırhkte alkollü akşamlarentelektüel sohbetler, Yedi gün yedi şece konaklama (pazardan pazıra) Yedi gün otantık kahvaltı Tam gün tekne turu Su sporları kano, sörf (su kayağı, banana vs. extra) Bar sefaları Masatenısi, okçuluk, brıç, satranç, tavla turnuvaları 6 eün öğlen saıad büfepeynirspagettimantı ve jarap Balık gecesi Gıtar eşliğinde İspanyol gecesi Canh TSM müziği eşliğinde Türk mutfağı gecesi Et gecesi Frınsız. mutfağı (klasik pop ve kiafik müzik) Gece teknede mchtap, kokteyl ve dans Halikirnas gecesi, Türk buku gecesi (ısteğe bağlı ve fıyitı dahil değil) # Kurbsuı Bayramı rezervasyonları kapaiıdır. Fax; 9 (l) 380 40 51 MENFEZ • ANEMOSTAT • ÜNEER YANGIN ve HAVA DAMPERLERİSUSTURUCDIARSENTETİK ve MADENİ HAVA FtLTRELERİ Yurt içinde ve yurt dışmda yuzbinlerce STANDARt ÖLÇÜLERDE STOK MENFEZLER RAKİPSİZ FÎYATLARLA. Çeşitli VANTİLATÖRLER endustriyel tipler S1RROCCO lisansı ile. , ^ HAVALANDIRMA SANTRALLARINDA Yeni ^....u." , dizayn, mukemmel kalite. SW1SS OTEL THE BOSPHORUS, ÇIRAĞAN OTEL ve SARAYI^CONRAD HILTON, MÖVENPİCK OTEt, ANTALYA HILTON, ALBEACH OTEL, LAGUNA OTEL, BOLU DEVLET HASTANESİ, ECZACIBAŞ1İPEK KAĞ1T, ANADOLU CAM SANAYİ, PAŞABAHÇE CAM SANAYİ vb. Romanya eski devkt başkam NIKOLAI ÇAVUŞESKU Sarayı, REPUBLIC HOUSE 1991 yılı taahhüdlerimizden bazılan... I> Rezervasyon; lstanbul Tlf. 363 61 67 Bu iUn, sadece Cumhuriyet ve Güne} gazetelenne verümiştir. KALİTEMİZ GURURUMUZDUR. Merkez : Ahmet Vefik Paşa Cad. No: 36 ÇAPA/İSTANBUL Tel: 586 32 44 586 46 13 585 57 58 588 13 79 Fabrika: Kazım Karabekir Cad. No: 25 GÜNGÖREN/İST. DÜNYA ATASÖZLERİ Derleyip sunan: M. Türker Acaroğlu (Dünyanın 155 ulus ve ditinden 16 bin 175 Atasözünü kapsar) Kaya Yayınlan: 520 66 65, 511 07 04 MENEMEN SULH HUKUK MAHKEMESt HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1991/206 Davacı Necmiye Bentürk vekili Av. Cafer Foran taraftndan davalılar Kadir özuysal vs. aleyhlerine açılan izaleyi şuyu davasının mahkememizde yapılan duruşmalan sırasında: Mahkememizin 20.5.1991 tarihli celsenin ara karan gereğince tüm aıanvalata ragmen bulunamayan Menemen Atatürk Caddesi Çamlık Apartmanı Kat. 2'de ikamet edev davalılardan Celal Mahmut Azizkaban'a ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş olup, davalı Celal Mahmut Azizkaban'ın mahkememizin 1991/206 sayılı dosyasmm duruşma günü olan 1.7.1991 gUnü saat: 10.35'te mahkememizde hazır bulunması veya kendisini vekille temsil etürmesi, gelmediği veya vekille temsil ettirmediği takdirde duruşmaıun yokluğunda yapüıp bitirilerek karar verileceği hususu tebligat yerine geçerli olmak üzere tebliğ olunur. 23.5.1991. Basın: 27439 Tel: 584 08 42 553 36 35 CİNS KÖPEKLER Bizler; cins köpekler, yeni sahiplerimizi arıyoruz. SATILIK Çocuk yuvasmakulübüne uygun 2.5 kath müstakil bahçeli ev HAYVANLARIN YAŞAM HAKLARINI KORUMA DERNEĞİ İrtibat Tel: 177 90 01 Tel: 366 11 33 TÜRKÇENİN YAZIM KILAVUZU ALİ ABC Kitabevi A.Ş. PÛSKÛLLÜOĞLU Yeni Çıktı ÇALIŞANLARIN SORULARI SORUTNLARI Yılmaz Şipal 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Turkocağı Cad. 3941 Cağaloğlulstanbut Ödemeli gonderilmez. İZMtR İFLAS MÜDÜRLÜĞÜNDEN Dosya No: 1990/12 Izmir İ'ncil Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11.5.1990 gun ve 988/782 Esas 990/313 karar sayılı ilamı ile iflasma karar verilen Lider Tavukçuluk Tic. San. A.ŞÎnın iflası aynı mahkemenin 13.9.1990 gun ve 990/624581 sayılı karan ile kapatümıştır. tflasın kapatıldığı UK'nın 166'ncı maddesi gereğince ilan olunur. 23.5.1991 Basın: 27437 n UKUNLI* A H 3 5 I [ TEKKAPM AR40I l TIK KAPIll AU 450 l Tf K KAPIll 325 385 415 000 000 000 1 SlftMK TOPUM rlrAT II. SIÇINIK MtlNAT+9TAKSlT nflHAt vt lAKStt mnju* HTAI rışlHAT vı MKJlr ANMA Canım Annemiz 1950 000 2 310 000 2 490 000 810 000 \ 800 000 3 420 000 215000 250 000 270 000 89 000 195 000 365 000 « 5 000 155 000 2 150 000 2 500 000 2 700 000 AYŞE KUDAR'! yitirişimizin birinci yıl dönümünde saygı ve sevgiyle anıyoruz. A Au Pair Acentası IngıliereAmettka FransaKanada 3115853421614387 AHY6İS MİNI ARY71A SANZIMANll fULLAUTOMAÎIC 1600 LSYDI 170 SUUSIK MAKINESI ARV4İ KT KURUTMA MAKİNESI ADS « JOONADO L O * . O 135 000 300 000 570 000 890 000 1950 000 3 650 000 4 350 000 1550 000 Yandaki tabloda görülen Arçelik'lerin hepsi şimdi çok uygun taksitlerle... Yaz gelmeden siz Arçelik'e gelin! Bu kampanyadan yararlanın. Dilediğiniz modeli seç'm, dilediğiniz koşullarda ödeyin. 1 K 665 000 235 000 105 000 116 000 3990000 1 410 000 HEMEN HEMEN GELİN! ALINI. .. ÇOCUKLARI ADINA BARIŞ KUDAR tstanbul Teknik Universitesi kimhğımi kaybettım. Hükümsüzdür. ARS 16 ÎORNADO PIUS 630 000 708 000 65 000 75 000 650 000 750 000 Unvtmaym: Arçelik'in gerçek ve yaygın Servis Teşkilatı satıştan yıllar ionra bile hizmetinizdedir. «39 «* AJRÇEL.İN HAŞIM ÖZGÜRBÜZ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear