18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 MAYIS 1991 HAVA DURUMU ı Uevlet Meteoroloji işlen Genel ! Müdürtüğu'nden alınan bilgiye gö<re, yurdun doğu kesımlerı parçatlı, yer yer çok bulutlu, Doğu Anadulu'nun doğusu sağanak yağışh, diğer yerler az bulutlu ve açık igeçecek. HAVA SICAKLIĞI: Tüm yurtta biraz artacak. RUZGÂR: Kuzey ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Denlzlerde yıldız ve karayelden 2 ıla 4 kuyvetinde saatte 4 ilâ 16 deniz mlli hızla esecek. Oeniz hafif çalA A A A A A A A A A A A A g A SltUs A Bolu A Buru Çanakkale A A Çorum A Denlzll CUMHURÎYET/17 TÜRKİYE'DE BUGÜN 26° 12° Dıyarbakır 21° 8°£dırne 20» 7° Erancan 19° 5°Erzurıtm 19° 8°EsWşehır 21° 6°Gaiantep 23° 16° Gıreun 23° 11° Gümtişhane B 18» 8°Haiddıı 26° 10° Isparta 23° 5° Istanbul 21° 4° Izmlr 16° 5°Kats 17° 5°KasUmonu A 19° 4°Kaywn 21° 6°KırWareli 22° 8°Konya 18° 7°Kutahyı 23° 10° Malalya 22° 25° 19° 19° 19° 20° 16° 22° 11° 20° 17° 25° 15° 18° 21° 21° 20° 20° 23° 7°Manısa 8°KMaraş 6°Mersın 6°Muflla 4°Muş 8°NIJd« 11° Ordu 6°Rlze 6°Sanwun 8°Siırt 8°Sınop 11° Sıvas 5°TeWrdafl 6°Trab20n 7°Tuncelı 10° Uşak 5° Van 6°Y0ZQ»t 7°ZonguMak A A A A A A A A B A A A A A A A A A A 24° 9° 20° 7° 24° 14° 21° 7° 18° 7° 20° 5° 18° 10° 18° 10° 17° 10° 19° 10° 14° 9° 20° 4° 19° 9° 17° 11° 16° 7° 21° 7° 18° 5° 17» 4° 16° 10° DUNYA'OA BUGUN Melsinkı ^Lenıngrad I Moskova Amstfirdam A 12° Amman A 31° A 24° Atlnı A 22° BaOdat Barcekma A 21° A 24° Basd A 17° Belgrad Berlin A 12° A 10° Bonn A 13° Brukul Budapes» A 18° A 18° Cenevre A 24° Cezayır Cldde A 31° A 35° Dubaı Frankturt A 14° Gırne A 24° Helsmkı A 12° A 29° Kahıre Kopenhag A 10° A 10° KAIn A 22° Lafkosı Lmıngrad V 15° Londra A 14° Y 16° Madrıd Y 20° Mılano Montreal Moskova Y 16° Münıh A 14° Nmv York Oslo A 7° Parıs A 14° Pfag A 17° A 34° Rıyad Y 18° Roma Solya A 20° Şam A 24° TelAvtv Tunus Varçova A 15° Venedık Y 19° Vıyana Y 10 Washınglon Zurıh A 15° ANKARA...ANKA MUŞERREF HEKİMOĞLU ):Parıs ~r AS< , J 'Vıyana Xj.Zurıh Bir Direnişin Öyküsü... Kapı çaldı... pembe bir sepet, güller ve karanfiller, sonra başka çiçekler; uzaktan, yakından, okurlardan, dostlardan güzel dilekler, seslenişler... Pembe sepette kırk bir gül var. Meslek yıllarımı simgeliyor. Umutla gülümsüyorum. Güllerl soldurmamayı, savaşımı arttırmayı düşlüyorum. Genç arkadaşlarımla çay içiyoruz ANKA'da, masada kırk bir biçiminde bir pasta, bıçağı alıyor, yılları kesiyorum bir bir. Her şeye yeniden başlamak özlemıyle. Kırk bir yıla karşın özlem dinmiyor. Onca deney, onca birikim; kimi olaylara çok şaşırıyorum hâlâ. Mesleğimizde yaşanan serüvenlere akıl erdiremiyorum. Görevimizi başarıyor muyuz diye kuşku duyuyorum. Başanlı olsak bugünkü ortama varır mıydık diye soruyorum. Ozeleştiri gereksinimi duyuyorum çok derinden. Gazetelerde manşetler, TV'de kimi görüntüler gerçeküstü geliyor bana. Ülkemizde en önemli sorun, Sayın Semra özal'ın Istanbul II başkanlığı ya da Efe özal'ın düğünü mü acaba? Bu olayların da belli bir içeriği var, ama asıl ülkemizin gündemini saptıyor galıba. Gerçek sorunları kaydırmayı amaçlıyor. Ekonomik darboğazları, siyasal çıkmazları... Derken ekranda bir görüntü, havaalanında iki cumhurbaşkanı, Rafsancani ve Sayın özal, Atatürk'ün portresi altında demeç veriyorlar, oysa Iranlı konuğun programında Anıtkabir yer almıyor! Devlet protokolünün belli kuralları hayli aşınmış bulunuyor. Ankara Müzik ve Sanat Festivali'nin açılış gecesi protokol yerlerinin boşluğuna şaşırmadım doğrusu. Dinleyiciler arasında Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar yok; kimi düğünde, kimi kongre kulisinde. Kültür Bakanı Ankara'da ve Kafkas Dansları Gecesı'nde. Protokoldeki boşluklara karşın güzel bir kalabalık izledı açılış konserını. Başkent Müzik Festivalini güzel değerlendiren sanatseverler, çağdaş bir başkentte yaşamanın özlemini duyanlar, çağdaş bir başkentin sanat ve kültür olaylarıyla gelişeceğine inananlar. Anakent Başkanı Murat Karayalçın da güzel bir konuşmayla selamladı konukları. Bu, dokuzuncu festival başkentimizde. Ancak belli bir sorun çözümlenmeden güzel bir festival yaşamak olanağı yok. Gürer Aykal, hastasını tanıyan bir doktor gibi orkestrayı yönetiyor, ama CSO salonunun akustiğinde en iyi orkestraların da tenekeleşmesi kaçınılmaz! Ankara Festivali'nde Moskova Senfoni Orkestrası'nı dinlemek mutlu bir olay gerçekten. Svatlov'un yönettiği orkestrayı izlerken kulaklarım da gözlerim de parladı. Sovyet şefi sevretmek de güzel bir olay. Tüm çalgıları çalar, tepeden tırnağa tüm notaları yaşar gibi. Başkentli müzikseverleri gülerek selamladı, ama salon için ne düşündü kımbilir! Salon sorunu tiyatro dalında da yaşanıyor doğrusu. Özellikle İstanbul tıyatroları bu sorunu yaşıyorlar, ama güzel esintilerini her salonda duyurabiliyorlar. Kimi köpük gibi, kahkahalar atarak seyrediyorsun, sokağa çıkınca yeniden dalıyorsun başkentin gerilımıne; kimi, düşüncene, duygularına bir derinlik getiriyor, direnme gücünün yeniden bilendiğini hissediyorsun. Mesleğimde kırk bir yıla ulaştığım akşam Aslan Asker Şvayk'ı seyretmem bir rastlantı mı acaba? Yıllar boyunca bana güç veren, yaşama sevincimi, direncimi tazeleyen sanatçılardan biri de Genco Erkal değil mi? Bahar gelince başkentlılere sıcak bir "merhaba" ile seslenir Dostlar Tiyatrosu. Başkentlıler de dostlukla, sevgıyle selamlar onları. Bu kez Ankara Sanat Tiyatrosu'nda oynuyorlar. İlk gecenin kalabalığında tum dostlar kucaklaşır gibi. Bu kalabalığın başka bir coşkusu, nıteliği var. Sahnede, Aslan Asker Şvayk. Yıllarca önce de kaç kez seyrettim, ama yine aynı hayranlıkla izliyorum. Mozart'ı ya da sevdiğiniz bir besteciyi dinlemeye doyar mısınız? Her dinleyışte başka bir mutluluk duymaz mısınız? Kimi oyuncuları da öyle seyrederim ben. Yeni güzellikler hissederek... Haşek'in oyununda yeni bir kadro var, eski oyundan yalnız Genco Erkal sahnede. O da hiç eskimeyen bir sanatçımız. Sanatına, halkına sevgıyle, saygıyla bakar her zaman; ödüri yerme2, gusteri yapmaz, büyük özverilerle, kesln ve kararlı sürdürür çizgisıni. Hangi rolde olursa olsun oyunu birtikte oynarız neredeyse. Sahne ve salon arasında böylesine sıcak bir diyalog bir sanatçının güzel düzeyinden, birikiminden kaynaklanıyor kuşkusuz. Bu kez Bedri Baykam'ın da gör^ kemli bir sergisi var sahnede. Çağdaş bir oyuna yaraşır nitelikte. Seyirciler arasında Çekoslovak Büyükelçisi Durmek de var. O neler düşündü bilmem, ama Şvayk'ı Çek ulusunun simgesi diye düşünürüm ben. Oyun boyunca Çek tarlhinin süzgecinden geçmiş sahneler canlanıyor. Bir ezilmişliğin öyküsü, ama tüm haksızlıklara, acımasızlığa karşın bir direnişin öyküsü. Nelerden geçıyor Asker Şvayk? Katı kurallar, dayak, işkence... Ama onur yaralarını gülümseyerek onarıyor, çok ince bir mizahla direniyor, savunma gücünü bu direnç veriyor, yaşama sevincini yitirmiyor hiçl Kimi sahneleri yakın tarihten çağrışımlarla seyrederken düşündüm. Sevgisiz bir çevrede mutlu olamıyor insanlar. Birbirlerine hoşgörüyle bakamıyorlar Bencilliği aşamıyorlar. Oysa sevginin başka bir üretkenliği var. Barışı da sevgı üretiyor ancak. Aslan Asker Şvayk'ın oyuncuları "Savaşa hayır" diye kapatıyorlar perdeyi... Barış özlemini vurguluyorlar. Seyirciler de vargüçleriyle, coşkuyla, özlemle alkışlıyor sanatçıları... Dışarıda güzel bir bahar gecesi. Gökyüzünde ay, sarı sarı gülümsüyor. Güzel bir soluk alıyorum, Şvayk'ın direncini duyuyorum yüreğimde. Pembe sepetteki kırk bir güle daha kaç gül eklenecek bilmem, ama yıllar boyunca çiçekler sanatçı dostlarımla açtı her zaman. Solmayan baharı onlarla yaşadım. Kırk bir yılımda da Şvayk oyunu soluk verdi bana. Savaşa hayır diye çınlatmak istedim geceyi. Barışseverliğin yargılanmasını anımsayarak Barış Dernegi yöneticilerini selamladım uzaktan. Af yasası hayli geç kaldı, ama kamu vicdanında çoktan aklandı onlar. Gecikmenin faturası da ödenir bir günl Her olayın birikimi var toplumda. kantılı olacak goruş uzaklığı 10 km dolayında bulunacak. Van Gölü'nde hava çok bulutlu sağanak yaflışlı geçecek, rüzgâr kuzey ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek, göl küçük dalgalı olacak gurüş uzaklığı 10 km. dolayında bulunacak. k S ' C e z VTunus Ti?^ Aön S ysflmurkı fkartı Aıçık BbukıUu 0guıw?lı K karlı Ssıslı yyajmurlu Kahıre • BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 1/ Topçu ve süvaride kullanılan kısa tüfek. 2/Düşünce... Elçilik ya da konsolpsluklarda çalışan koruma memuru. 3/ Samit de denilen ve sözsüz oynanan köy seyirlik oyunlarının genel adı... Valide. 4/Yazılışları aynı, anlamları farklı sözcüklere verilen ad... tlave. 5/ Kurnaz, açıkgöz... Sergen. 6/ Belirli nesneler ya da durumlar karşısında duyulan olağandışı korku... Hıyanet eden kimse. 7/ Yanıcı ve renksiz bir hidrokarbon... Ayak. 8/ Bireyler arasında ortak bir simgeler sistemiyle gerçekleştirilen anlam ve bilgi alışverişi. 9/ Bir ABD haber ajansının simgesi... Boyacılık ve sepicilikte kullanılan tanence zengin bitkisel özüt. YUKARIDAN AŞAGlYA: 1/ tçine elektrik enerjisi doldurulan araç. 2/ Ateş... Uzun süren bir doğal ayıklanma sonucunda toprağıyla, iklimiyle ve biyolojik çevresiyle belirli bir yaşam ortamına uyarlanmış belli bir türdeki bitki topluluğu. 3/Alt alta yerleştirilmiş oymalı yalaklardan oluşan bir çeşme türü. 4/Satrancta bir taş... Yabanıl incir ağacına ve bu ağaçlarda döllenmeyi sağlayan sineğe verilen ad. 5/ Bir çeşit kremalı pasta... Yunan abecesinde bir harf. 6/ Uzaklık işareti... Odalann dışarıya doğru çıkmış, kapalı balkon durumundaki yeri. 7/ Yazı... Bir nota... Bir gösterme sıfatı. 8/ Itırh bir bitki... Uluslararası Basın Enstitüsü'nün simgesi. 9/ Divan edebiyatında icki sunanı ve şarabı övmek amacıyla yazılan şiir türü. Televizvoııda Bir Türkee Persi Anadilimizi, TV'de izlediğimiz, içerikten, görselliği kullanma becerisinden yoksun, bilgi ve sesletim yanlışlarıyla dolu programlar aracılığıyla öğretebileceğimizi sanıyorsak, aldanıyoruz. 23 Nisan 1991 Salı sabahı TRT2'de verilen tngilizce ve Türkçe derslerini izledim. Bu dersler Milll Egitlm Bakanlıgı ile TRT'nin işbirliğinde hazırlanıp sunulmaktadır. Her iki dil dersinin işlenişi (dersin içeriği, sunuluşu, görsel ve dilsel malzemelerden yararlanma gibi) arasında o denli büyük farklar vardı ki... tngilizce dersinde, çeşitli bağlamlarda kullanılabilecek kalıp sözler, küçük diyaloglar biçiminde verildi, sonra ekranda yazı biçiminde sunularak yinelendi. Orta ikinci sınıflar için hazırlanmış olan TUrkçe programının senaryo yazarı, bilim danışmanı ve sunucusu Dr. Hiiseyin Agca idi. Dr. Ağca "nuktalama işaretlcrP'ni anlattı dersi boyunca: Noktalama işaretlerini frensiz bir arabaya, noktalama işaretleri kullanılmamış bir metnin verdiği zararı da frensiz arabanın verdiği zarara benzetti. Noktalama işaretlerinin "a) Anlam degeri, b) Ses degeri, c) Imlfi degeri"nden söz etti. (Soru işaretinde bu üç değerin tümü bulunuyormuş, ancak kimi noktalama işaretlerinde bazen biri, bazen de ikisi bulunuyormuş. Bunu örneklendirmedi.) Ekranda birmetin gösterdi, bu metnin noktalama işaretlerine dikkat edilmeksizin okunması ile ortaya çıkan olumsuz durumu göstermeye cahşü. Sonra da bir hanım ögretmenden bu TAKTISMA sesletmekte başanlı değil. Ders içinde ekranda gösterilen metinlerden birinde aklımda kaldığına göre şöyle bir tümce yer alıyordu: "Imlâ yanlışlannız için bu alanda tek yetklli olan TDK'nın Imlfl Kılavuzu ile Türkçe Sö/.lük'iine başvurunuz..." Dr. Ağca'nın, haklarında bunca eleştiri yanun açıklamasını istedi. zısı yayımlanmış, yanlışları, tutarsızlıkları Dr. Ağca'mn hazırlayıp sunduğu bu ders, bir anlamda "tesciİ" edilmiş olan yayınları bizim yıllardır kırmaya çalıştığımız ezbere öğrencilere salık vermesini bilim adamhğı dayalı öğretim sistemimizin çarpıklığırun bir ile bağdaştıramadım. Eğer Dr. Ağca, bu k o belgesi olmaktan öte bir anlam taşımamaknudaki eleştiri yazılarını görseydi, öyle satadır. Ezberlenmek üzere anlatılan/aktarınıyorum ki bu tümceyi koymazdı metnine. lan kuru bilgiler, dersten beklenen yararı daYine metinlerden birinde "sade" sözcüğü ha baştan ortadan kaldırıyor. öğrenci edil"sftde" biçiminde yazıldı. Oysa resmi gin biçimde, yalmzca dinliyor; kendisinden TDK'nın Imlâ Kılavuzu ile Türkçe Sözlük'ü verilen bilgileri ezberlemesi ve yazıda kulbu sözcüğün düzeltme imsiz yazılacağıru belanması isteniyor. Oysa yabancı dil dersi lirtmektedir. Dr. Ağca, ögretmen hanımdan programlannda bu birim (noktalama işaretbir ricada bulunurken: "... Kısaca özetler leri) nasıl işlenmektedir? Programı hazırlamlslnlz?" diye bir söz kullandı. Özetlemek yanlar, sunanlar, denetleyenler bunu hiç düeylemi "kısaüığı" da içermiyor mu?.. şündüler mi? Merak edip izlediler mi?.. TRT'de yayımlanan Türkçe dersleri, dil öğretimi ve Türkçe öğretimi alanında uzmanlaşmış kimseierden oluşan bir ekipçe hazırlanıp sunulmalıdır. Türkiye'de bu işi yetkin biçimde yapabilecek uzmanlar yetişmiştir. Milli Eğitim Bakanlığı'na düşen görev, bu uzmanları bubnak, işi onlara vermektir. Anadilimizi, TV'de izlediğimiz, içerikten, görselliği kullanma becerisinden yoksun, bilgi ve sesletim yanlışlarıyla dolu programlar aracılığıyla öğretebileceğimizi sanıyorsak, aldanıyoruz. YUSUF ÇOTUKSÖKEN/lstanbul 60 YIL ONCE Cumhuriyet 3 MAYIS 1931 HASAN KUVVKT SllkUBU Reisicumhur Hz. bu sabah saat 3 buçukta istasyonu teşrif buyurmuşlar ve Beylikköprü'de tetkikat yapmak Uzere 4 buçukta hususi bir trenle hareket etmişlerdir. Gazi Hz. ne Dahiliye Vekili ŞUkrU Kaya, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü, Nafıa Vekili Hilmi, doktor &eşıt Galip, Kılınç Ali, Vasıl, Saffet, Kâtibi umumi Tevfik, Seryaver Rüsuhi ve Ankara Valisi Nevzat Beyler refakat etmekte idiler. Dahiliye, Hariciye ve Nafıa Vekilleri Yenidoğan istasyonunda inerek Istanbul'dan gelmekte olan eksprese binmişler, tsmet ve Kâzım Paşalara mülaki olmuşlardır. Gazi Hz. Beylikköprü'de tetkikatta bulunmuşlar ve gene trenle avdet ederek saat 2'de Ankara'ya muvasalat buyurmuşlaıdır. Müşarünileyh Hz. trenden Gazi istasyonunda inerek çiftlikte bir müddet meşgul olmuşlardır. TOTMeki Deııet imsiz Türkge Televizyon görselliği nedeniyle bilinç ve bilinçaltını etkilemeyeişlemeye elverişlidir. Bu yönüyle eğitselliğe yönelmesi birinci görevi olmalıdır. Bir başka konu da bu programı sunanların yaptıkları yanlışlar: Türkçe dersini sunanlar, ölçünlü Türkçenin kullanımında belirli bir beceriyi kazandıklarını kanıtlamış kimseler arasından seçilmelidir. Bu programda Dr. Ağca "kelime" sözcUğUnün ikinci hecesindeki Unlüyü hep uzun olarak sesletti. Hanım ögretmen Yahya Kemal'in birinci adına "ya" hecesindeki ünlüyü kısa olarak sesletti, uzun olarak sesletmesi gerekirdi. Ayrıca Dr. Ağca, doğup büyüdüğü yörenin ağız özelliklerinden tümüyle kurtulamamış, bu nedenle ölçünlü Türkçeyi GaziHz. Aldığımız malumata nazaran Dahiliye Vekâleti yeniden mühim bazı kanunlar hazırlamaktadır. Bu meyanda yeni nüfus kanunu lâyihası da tanzim edilmektedir. Bu kanun şimdiye kadar nüfus işlerinde tesadüf edilen müskülâtı tamamile izale edebilecek bir mahiyettedir. Yeni lâyiha eski kanunda görülen müşkülât nazari dikkate alınmak suretile hazırlanmıştır. Yeni nüfus kanununa nazaran her belediye dairesinde veya her kazada birer "hali şahsî", memurlukları ihdas edilecektir. Bu memurluklar daimi surette ölüm ve doğum işlerile meşgul olacaktır. Talâk işleri kemafissabık mahkemelerde tetkik ve karara raptedilecektir. Bir ay içinde herkes hali şahsî memuruna müracaatla yeni doğan çocuğunun ismini ve aile ismini kaydettirmek mecburiyetindedir. Bu müddeti bir gün geçirenler idare heyetleri kararile 10 liradan 25 liraya kadar cezayi nakti itasına mahkum edileceklerdir. \ Nüfus Kanunu 22 nisan tarihli Tartışma köşenizde, Sa dandır. ym Dr. Ali Rwa Sıgırcı'nın, "TRT'deki YaTRT devletin yayın organıdır, özellikle d l | Ü s , t ü n e ^ ^ ^ ^ «ünlük »z'enmektedır. bancı Dildeki Haberler" başlıklı yazısında, eğitsel ağırhkh olmalıdır. "Vakit öldürme yabancı dil konusunu gündeme getirmiş. aracı", "kare can>", burada yazılamayacak "Mozar", "Mozart", "Motzart"ın doğruÜlkemizdeki yabancüann izlediği bu haber argo adları ön plana getiren bakış açılann suna varılamadan bir yıl geçeceği kuşkusuzlerin temiz bir dille sunulmasına kimse karşı dan yana olan kimselerle tartışılamaz. Te dur. Dünyaca kabul edilen anma yılında çıkamaz. Doğrudur, ayrıca gereklidir. levizyon görselliği nedeniyle bilinç ve bilin adını doğru söyleyemeden, öğrenemeden, TRT'nin yayın süresi içinde "yabancı dil ya, çaltını etkilemeyeişlemeye elverişlidir. Bu öğretemeden... George Gershwin de aynı yınlannın yerisüresloranı ncdlr ki?" gibi yönüyle eğitselliğe yönelmesi birinci görevi durumda. Bırakınız yabancıları, övünebilebir ölçü yapılamaz, değeriönemi küçüm olmahdır. Türlü çeşitli, çok yönlü konula" ceğimiz iki kişinin soyadı: "Livaneli" okunra eğilmeden dil, özellikle dilimizle sınırla masındaki yanhş vurgu, en utanç verici örsenemez. nektir. TRT yayınlannda Türkçenin yeriyse yad mak istiyorum. Am sınamaz. Anadilimizin kendine özgü inceYolculuk sırasında, öğle vakti dinlediğim ,aç, örncklen çoğaltmak değildir. Soliklerikurallan görmezlikten gelinemez. skeci anımsıyorum. Tarihsel konulu anla n u c . denetımsızhğın yetersızhğıdır Radyo Gerck radyolarımızı dinlerken gerekse gör tımda, Arnavut, Rum, Yahudiler sanki ko spikerlerine ders verıldığı Mesut CemU lı, sel yönü ağırhkh televizyon izlerken konu nuşuyordu. Oysa hepsi tekdüze Kayseri ağ Baki Suha lı dönemler unutulamaz. Oğrenşulan TUrkçenin kusursuz kullanılması en zıyla söylüyorlardı. Kaybettiğimiz değerle cilerinin, günümüz benzer değerlerinin bu güncel dileğimizdir. Günceldir, çünkü yer rimizden Hayali Küçük Ali'nin Karagöz oy amaçla görevlendirilmesi, kullanılan dili etleşmeye başladığına endişeyle şahit olduğu natırken yaptığı taklitleri anımsıyorum. ken şekilde düzene sokabilecek, yön veremuz yanîışlıklar hızla dilimize çirkinliklebilecektir. tş ki geç kalınmasın. riyle yerleşmektedir. Yanlış yapıp düzeltme UlaşUmazhğı tartışılmaz, ama ilgilenenlerin ye uğraşmaktansa yanhşı engellemck daha arşivden çıkartıp dinlemeleri işten bile de ALPASLAN KOYUNLU kolaydır. Ivedi önlem alınma dileği de bun ğildir. Bu yapılamıyorsa taklitsiz düz konuş Y.Mİmar/lstanbul * ma ne güne duruyor? özel adların yanlış okunması, vurguların yerli yerinde kullanılmaması, affedilmeyecek düzeylere ulaşmaktadır. "Bulgaristan", "Yunanlstan" gibi okumalar, günümüz modalarıdır, ama kulakları tırmalamakta PLASİYER ARANIYOR CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ Kültür ürünlerinin pazarlanmasında primle çalıjacak deneyimli bayan plasiyerler arıyor. tsteklilerin pazar hariç her gün 12.0014.00 arası Cumhuriyet gazctcsi Türkocağı Cad. 3941 Cağaioğlu/fstanbul adresine bizzat bajvurmaları. ÖZEL BORA Sürücü Kursu • ELLİ DOKUZUNCU DÖNEM • Hafta içi ve akşam 8 mayısta Hafta sonu 11 mayısta eğitim başlayacaktır Merkezi sistemle başarı oranımız, test sınavında %78, dlreksiyon sınavında %96'dır. TEK YOL EĞİTİM Dershane Üsküdar 343 67 82 PİSTLERİMİZ Tarabya Kozyatağı 362 47 33 162 08 18 30 YBL ONCE Cumhuriyet 3 MAYIS 1961 Başbakan Fidel Castro pazartesi gecesi, Küba'nın Rusya, Kızıl Çin, Çekoslovakya gibi sosyalist bir millet olduğunu ve bundan sonra artık seçim yapılmayacağını ilan etmiştir. 1 Mayıs Bayramı dolayısiyle Havana'nın Civic Plaza'sında toplanan yüz binlerce kişi Castro'nun kararını alkışlarla tasvip etmiştir. Son istilâ hareketine temas eden Castro, "Eğer Mr. Kennedy sosyalizmi sevmiyorsa, biz de emperyalizmi sevmiyoruz, kapitalizmi sevmiyoruz" demiştir. Toplantı radyo ile naklen yayınlanmış ve Havana'dan yapılan yayın, Key West'ten dinlenmiştir. Castro konuşmasının bir yerinde "Seçimlere ihtiyaç var mı?" diye sormuş, kalabalık da "Hayır, hayır" diye cevap vermiştir. Castro lhtilâl Hükümetinin doğrudan doğruya halka dayanarak çalışacağı ve iktidarı değiştirmeyi hedef tutacak hiçbir harekete müsaade edilemeyeceğini söylemiştir. Castro sık sık Amerikayı ateşle oynamakla da itham etmiş, Amerikanın takip ettiği mütecaviz politikanın bir savaşa sebep olabileceğini söylemiştir. MEVLİT Anısını ve acısını hiç unutamadığımiz sevgili anncmiz ve cşim Önemli açıklama CUMHURÎYET YOLUM)A Yunus Nadi 3.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymlan Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğluhtanbul ödemeli gönderilmez. (Ançomuzuj 4 Mayıs 1991 Cumartesi (Hasanpaşa Camii'nde öğle namazını müleakip okunacak mevlit ve Kuranı Kerim ile yad edeceğiz. Din kardeşlerimize ve dostlanmıza duyururuz. EŞt: NECMETTİN KARATAŞ Çocukları: LKVENT, MERİH AYTMUR KAR ATAŞ'ı BARIŞAOZLEM Prof. Dr. Hüsnü Göksel 5.000 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymlan Türkocağı Cad. 3941 Cağaloğluîstanbul ödemeli gönderilmez. İLAN T.C. ANKARA ASLİYE BtRtNCl HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1990/200 Adresi mechul davalılar: 1 Yusuf Doğru, Gölbaşı Kerestecisi KARS, 2 Osman Eser, Şekcrci Hacıbekir Cebeci Şubesi'nde görcvli ANKARA, 3 Fatih Uzunoğlu, Şekerci Hacıbekir Cebeci Şubesi'nde görevli ANKARA Davacı Bayındırlık ve lskân Bakanlıgı vekili Av. Nükhet Aruk tarafından davalılar, Yusuf Doğru vc arkadaşlan aleyhlerine mahkememize açılan tescil davasının mahkememizde yapılan açık yargılanıası sonunda: Mahkememizden verilen 11..1.1991 tarih ve Esas: 1990/200, Karar: 1991/141 sayılı ilam ile Ankara Altındağ ilçesi, Birinci Bölge Tapu Sicil Müdurluğü Solfasol Mahallesi 3452 ada, 118 (8) parselde kayıtlı davacı idarenin 585 m' yüzölçümüzdcki bölümUnun kamulaştırıldığı, taşınmazda bu nıiklara karşılık gelen davalılarııı tapuda kayıtlı paylarının iptali ile bu miktar hissenin kamulaştıran davacı Hazine adına tesciline karar verilmiştir. Karar, adresi meçhul davalılara tebliğ yerine geçmck Uzere ilanen tebliğ olunur. 5.4.1991 KURS K A D 1 K DERSANE Ö Y LİSKUR SÜRÜCÜ KURSU *Y«nl «mcv tktemlne gör« İLMTJE İNGİÜZCE CAMBRIDGE ÜNlVERStTESl EĞİTİM ÇANAJANS 151 00 44 FAX 151 41 55 ÖZEL KIRMIZI BALIKİ İNGİLİZCE 1 BOĞAZİÇİ İNGİLİZCE KURSLARI • ÖYS İNGİLİZCE bölümüne hazırlık • Genel ve Mesleki İngilizce • ToeflProficiency sınavlarına takviye Gökfiliz Işhanı Kat: 8 MECİDİYEKÖY Halk Bankası Yanı SINAVLARI PET [OienocE maıı*N«RY) m ıcmmms FIRST SHTMCATE) ÇÛCUKEUİnde BUAY GEÇEN YIL BUGUN CumhuriYei Devreler: Hafta Şonu: 11 Mayıs Hafta içi: 13 Mayıs KADIKÖY (SööuDuçeşme Camıı yanı) 349 18 24349 18 25 336 02 06336 02 79 G E N E L İNGİLİZCE / Yoğun, Yarı Yoflun • Yüksek Standart • Ekonomik Fiyat İSTANBUL ÜSAN MERKEZİ Gençturk Cd. No. 50 LALELİ Ayın yazarı: Ayın müzisyeni: Vivaldi Ayınenstrümanı: org Ayın gezisi: köpek çiftliği Ayın mutfak etkinliği: uyku tulumunda elma " En uygun şartiarla Inglltere'de Andersen Lisan Okulları ve Guvenilır Inglllz Alleler yanında AuPairlik imkanlan SADAY Tel: 143 20 78 Fax: 149 70 37 Eğitim Hlzmetlerl 520 81 99 174 20 70174 14 65 | HAYATINIZ SİZİN İÇİN DEĞERLİ İSE ucretsız pedagojik danışmanlık ZambakSok.No.6BOSTANCI 367 54 56 388 61 73 ABD'den F16 çelmesi Milli Eğitim Bakanlıgı Özel (ASM) INGILTEREDE İNGİLİZCE >130LiunGkulu ». CAMBRIDGETO€aKURSLA« •• ÜmvsraneMasler Efiıtımı f Çocıiıla; çın Yaa Oulları « • tunzm bjletme > 1727 yaşındakı bayanlar IngtoaıteyamndaçocL* bakıcılıgı yaparak Ingılızca ujrenms lırsaunı kaçırmayın 3 MAYIS 1990 TUrkABD ilişkilerinde, Ermeni meselesi ile başlayan gerginlik savunma projelerine de yansıyor. F16 uçaklannın elektronik harp sistem teçhizatı için ABD'nin Loral firması ile yapılan anlaşma iki ülke arasında yeni bir sorun daha yarattı. ABD'de yayımlanan haftalık "Inside the Pentagon" dergisi, ABD Kongresi ve Hava Kuvvetleri'nin, Türkiye'ye verilmesi planlanan "rapport" sisteminin yazılımındaki "hassas verilerin" verilmesine karşı çıktığını bildirdi. Milli Savunma Bakanı Safa Giray ise sistemin hassas verilerinin verilmemesi halinde anlaşmanın geçerliliğini yitireceğini belirtti. ARİF SAĞ Müzi k Kursu Aksaray İST. SANTRAL B.C.E. TİPİ EHLİYET Bayan dlrekslyocı hocatanmız vardır FİLOLOJİSİ MEZUNUNDAN Yetişkinlere istenilen adreste ALMAN Yonl Dovrolor Kayıtlarımız başlamışttır. Küçük Langa Cad. YOrük Palas No: 40/7 SANTRAL SL'RtCL KLRSl AVRUPA STANDARTLARINDA Haffa Sonu. 18 Mayıs Hafta İçi: 20 Mayıs Tel: 589 19 19 544 96 7172 BAYRAMPASA "Yurtdtfi Eğitimde Uzmıoı Kuruluf" BAKIRKÖY 561 ?l 5JFAX 5426024 ^ BEYOÛLU 1S266S61442SC ALMANCA ÖĞRETİIİR ORTAKÖY 136 08 86
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear