18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
' 3 MAYIS 1991 AzeriErmeni gerginliği • MOSKOVA (AA) Ermenistan yönetiminin üst düzeydeki bir temsilcisi, Moskova'daki merkezi hükümetle Azerbaycan yönetiminin, kendilerine karşı bir komplo içinde olduklarını iddia etti. » Ermenistan YUksek Sovyeti Dış llişkilcr Komisyonu Başkam David Vardanyan, Moskova'daki Ermeni temsilciliğinde dün dü/enlediği basın toplantısında, Dağlık Karabağ ile Azerbaycan'ın Ermeni nüfuslu bölgelerinde gerilimin bilinçli olarak tırmandırıldığını ve Azerbaycan'daki Ermenilerin göçe İ zorlandığını öne sürdü. 3 Vardanyan, böylece, 17 î martta yapılan SSCB'nin geleceğine ilişkin halkoylamasına katılmadığı için Moskova'nın bir yandan Erivan hükümetini cezalandırmakta olduğunu, öte yandan da Azerbaycan Devlet Başkam Ayaz Muttalibov'un "kendi koltuğunu korumasına destek verdiğini" savundu. DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/11 ZalıoVlaıı sonra Amadiya Kürtler için ikinci kamp, Zaho'nun 105 km doğusundaki Amadiya'da kuruluyor. Müttefik askerleri, Saddam'ın kışlık sarayının bulunduğu Amadiya yakınlarındaki kayak merkezine girdiler. Saddam Hüseyin, müttefik askerlerince kullanılmasını engellemek için Duhok'taki yazlık sarayının "dinamitlenmesini" emretti. Dış Haberler Servisi Kuzey lrak'taki güvenlik bölgesini doğuya ve güneye doğru genişletmeye başlayan müttefik askerleri, Irak Devlet Başkam Saddam Hiiseyin'in kışlık sarayının da bulunduğu Aniski Kayak Merkezi'ne girdiler. Amadiya'ya 5 kilometre mesafedeki kayak merkezini korumakla görevli 300 Irak askerinin müttefik askerlerine direnmediği belirtildi. Bu arada Saddam Hüseyin'in Dohuk eyaletindeki yazlık sarayının müttefikler tarafından kullanılmasını engellemek amacıyla "dinamitlenmesi' enırini verdiği bildirildi. Kürtlerin Kuzey Irak'ta oluşturulan "güvenli alan"daki köy ve kasabalarına dönüşleri sürerken Bağdat'ta Irak yöneticileri ile bir araya gelen Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) lideri Celal Talabani'nin görüşmelerde önemli ilerlemeler sağlandığını ve Iraklı yöneticilerin "altı ay içinde" seçimler yapılmasını "ilke olarak" kabul cttiklerini açıklaması olumlu karşılandı. Müttefik güçler Kuzey Irak'taki güvenlik bölgesini Zaho'dan 70 km. doğuya doğru genişletmeye ve Kürtlerin evlerine güvenli geri dönüşünü sağlamak için Amadiya yakınlarında ikinci bir kamp kurmaya başladılar. Seçkin Amerikan birliklerinin de güneye doğru ilerleyerek güvenlik bölgesinin sınırlarını yaydıkları bildirildi. Müttefik askeri sözcüsü Yarbay Bob Flocke, müttefik güçlerin Iraklı yetkililere güvenlik güçlerini Zaho'nun doğusundaki Amadiya ve Surtya'dan çekmesini bildirdiklerini, Iraklıların da bu talebe uyarak çekilmeye başladıklarının belirtilerinin tespit edildiğini açıkladı. AA'nın haberine göre müttefik ülke askerleri, dün sabah Amadiya kasaba sınm yakınındaki Saddam HUseyin'ııı kışlık sarayının da bulunduğu kayak merkezine girerken Iraklı askerler, herhangi bir direniş göstermediler. Çoğu zırhh 300 araçlık konvoyla dün sabah Zaho'ya 105 kilometre uzaklıktaki Amadiya kasabasına ilerleyen müttefik ulkelere ait askerler, kasabaya S kilometre kala ilk kez Iraklı askerlerle karşılaştılar. Saddam Hüseyin'in kışlık sarayının bulunduğu kayak merkezini korumakla görevli 300 kadar askeı, konvoyun önündeki Ingiliz ve ABD öncu birliğini görünce şaşırdılar. Ancak, herhangi bir direniş göstermediler. Ingiliz birliği, sarayın karşısındaki bir turistik otelde üslenirken, Iraklı askerlerin büyük çoğunluğu, araçlarla güneye doğru gittiler. lki ABDzırhlı aracı, yol kavşağında koruma görevi yaparken, otel çevresinde 30 kadar silahlı Irak askerinin kaldığı dikkati cekti. öte yandan, Saddam Hüseyin'in, müttefik güçlerin kullanmasını engellemek amacıyla, Kuzey Iraktaki yazlık sarayının "dinamiUenmesi" emrıni verdiği bildirildi. AFP'nin haberine göre Bağdat'taki resmi bir kaynak, Dohuk eyaletinde, ElAhmediye bölgesi yakınlarındaki başkanlık sarayının, ABD, Ingiliz ve Fransız güçlerinin binayı kullanmalarını engellemek amacıyla, bu akşam dinamitlenerek inıha edileceğini açıkladı. Başkanlık sarayının, Kuzey Irak'ta müttefiklerce kontrol edilen güvenlik bölgesinc yakın olduğu belirtildi. öte yandan Kürdistan Yurtseverler Birliği lideri Celal Talabani'nin, Irak hükümetiyle Bağdat'ta yapılan görüşmelerde "altı ay içinde" gencl secimlerin yapılmasını "ilke olarak" kabul ettiğini açıklaması ve Bağdat'ın devrim komuta konseyini dağıtacağını bildirmesi, dün Müttefıkler 'güvenlik bölgesi'ni doğu ve güneye doğru genişletmeye başladı POLTITKADA SORUNLAR ERGUNBALa yada olumlu karşılandı. BM kaynaklarının da Irak hükUmetiyle Kürt liderler arasında yapılan pörüşmelerde önemli ilerlemeler kaydedildiği kanısında olduğu bildirildi. Irak'ın BM'deki daimi temsilcisi Abdül Emir ElAnbari'nin BM Genel Sekreteri de Cuellar'ı, hükümetiyle KUrt liderler arasında yapılan görüşmeler konusunda bilgilendirdiği belirtildi. Irak yönetimi ile Kürt temsilciler arasında görüşmelerin hafta sonunda Bağdat'ta devam edeceği bildirildi. Bölgeden Paris'e dönen KYB temsilcisi Ahmel Bamarni, dün yaptığı açıklamada, Kürdistan Demokrat Partisi lideri ve tüm Kürt muhalefeti bünyesinde toplayan KUrdistan Cephesi Başkanı Mesut Barzani'nin de bu görüşmelere katılacağını belirtti. Bamarni KYB lideri Celal Talabani'nin ise görüşmelerin bu aşamasında ulkenin kuzeyinde kalacağını bildirdi. İsrail Cephesinde Yeni Bir Şey Yok Körfez krizi sırasında yapılan hesaplardan biri de şuydu: Irak, Kuveyt'ten bir kere çıkartılsın, sonra sıra Arapisrail anlaşmazlığına gelecekti. Ortadoğu'da sorular birbiri ardından çözülecekti. Saddam'ın devrilece^i hesabı tutmadığı gibi Körfez savaşından sonra Araplsraıl anlaşmazlığının çozülmesi için uygun ortamın oluşacağı hesabı da tutmamışa benziyor. Nitekim ABD Dışişleri Bakanı James Baker, son Ortadoğu gezisinden eli boş dönmüştür. Baker'ın temel amacı, bir Ortadoğu konferansı için taraflar arasında uzlaşma zemini bulmaktı. Ancak ABD Dışişleri Bakanı, gezisi sırasında bu konferansın nasıl olması gerektiği konusunda taraflar arasındaki derin görüş ayrılıklarının kolay kapatılamayacağını gördü. Suriye ve diğer Arap ülkeleri, ABD ile Sovyetler Birliği'nin gözetiminde bir uluslararası konferans toplanmasını destekliyorlar. Ama bu konferansın Birleşmiş Milletler çerçevesinde olmasını istiyorlar. özellikle Suriye, BM'nin konferansta "önemli bir rol" oynaması gerektiğinde ısrar ediyor. Bu tür bir konferansta Arap ülkeleri karşısında azınlıkta kalacağını düşünen İsrail ise konferansın simgesel nitelikte olmasını istiyor. Yani konferansın sadece bir kez toplanmasını, kısa süre sonra da yerini Araplarla İsrail arasında yapılacak doğrudan ikili görüşmelere terk etmesini savunuyor. Konferansa, BM gözlemci olarak katılabilır. Ama önemli bir rol oynamayacak, görüşmelere müdahale etme yetkisi olmayacaktır. Konferans ABD ile Sovyetler Birliği'nin gözetiminde açılacak, ancak ilk oturumdan sonra iki süper güç, geri plana çekilerek Araplarla İsrail arasındaki görüşmelere karışmayacaklardır. israil ayrıca FKÖ ile bağlantısı olan ya da Doğu Kudüs'te yaşayan herhangi bir Filistin heyeti ile görüşmeyi de reddediyor. Oysa işgal altındaki topraklarda FKÖ ile bağlantısı olmayan bir Filistin heyeti bulmak çok zor. Baker, çıkmazdan kurtulmak için görüşmelere katılacak Filistin temsilcilerinin Ürdün heyeti içinde yer almalarını önerdi. Ancak israil kendi egemenlıği altında saydığı Doğu Kudüs'ten gelecek Filistinlilerle görüşmeye yanaşmadığından, Baker'ın önerisi de düğümü çözemedi. Kaldı ki Şamir hükümetinin düğümün çözülmesini istemediği de anlaşılıyor. Baker'ın Ortadoğu gezisi sırasında Tel Aviy, işgal altındaki Arap topraklarında iki yeni yerleşim merkezi daha kurdu. ABD Dışişleri Bakanı açık meydan okuma anlamına gelen bu davranışı sert biçimde kınadı. Şamir hükümetinin, kötü niyetinin ikinci kanıtı da geçen pazar ortaya çıktı. Tel Aviv, yaptığı açıklamada Dışişleri Bakanı David Levy ile James Baker arasında Baker'ın Kudüs'ü ziyareti sırasında varılan anlaşmayı tanımadığını bildirdi. David Levy bu görüşmede hafif bir esneklik göstererek uluslararası konferansın altı ayda bir toplanmasını kabul edeceklerini bildirmişti. Ama konferans ylne de arabulucu rolü oynamayacak, herhangi bir önerıde bulunamayacaktı. Baker da bunun üzerine Kudüs'ten ayrılırken gazetecilere yaptığı açıklamada Israil'in "bazı ufak tavizler" verdiğini söylemişti. Başbakan Şamir ve aşırı sağ kanat bu ufak tavizi bile fazla görerek David Levy'nin verdiği sözün hükümeti bağlamadığını açıkladılar. Böylece Baker'ın gezisi de Arapisrail anlaşmazlığı konusunda en ufak bir ilerleme kaydedilmeden sona ermiş oldu. Körfez savaşı ne Irak'a, ne bölgeye demokrasi getirdi. Ne de iddia edildiği gibi Israil'i daha esnek davranmaya zorlayacak bir ortam yarattı. Ama Batı için petrol bölgesinin güvence altına alınmasını sağladı. ABD ile Batı Avrupa'nın da asıl hedefleri bu değil mi idi? Yıınanİsrail işbirliği • ATİNA (AA) Yunanistan ve tsrail, savunma sanayi alamnda işbirliği olanaklarını araştırma kararı aldı. tsrail'i resmen ziyaret etmekte olan Yunanistan Dışişleri Bakanı Andonis Samaras, Dışişleri Bakanı David Levy ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada, çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunduklarını j belirterek "Savunma I sanayiinde işbirliği olanaklarının araştırılmasını kararlaştırdık" dedi. Parlamento güçleniyor • VtYANA (AA) Arnavutluk'ta ordu, polis, güvenlik örgütü ve resmi basın yayın organlaıında iktidardaki Arnavutluk Emek Partisi'nin kontrolünün kaldırıldığı ve bu organların parlamento kontrolüne devredildiği bildirildi. Arnavutluk'ta muhalefetteki Demokrat Parti lideri Sali Berişa, ı Viyana'dan kendisiyle icUrulfa.ii i&ıVıbn bağlantısında yaptığı açıklamada, bu gelişmeleri jmuhalefetin zaferi olarak 'niteledi. Berişa ülkedeki bütün siyasi güçlerin ; temsilcilerinin bulunacağı yeni bir anayasa ' komisyonunun da kurulacağım belirtti. 1 Arnavutluk resmi haber ajansı ATA'nın haberinde ise "Askeri birliklerde, savunma, içişleri, dışişleri bakanlıkları ile yabancı Ulkelerdeki diplomatik temsilcilikler, savcılık bUroları, soruşturma birimleri ve mahkeme gibi kurumlarda siyasi parti faaliyetlerinin yasaklandığı" belirtildi. ATA'nın haberine göre parlamento tarafından kabul edilen yeni bir yasada, parlamentonun yetkileri de tasnif edildi. YOLDA Sıgınmacılar akın akın Zaho'daki 'güvenli bölge'ye dogru yola çıktılar. (Fotograf: Reuter) Müttefik güçienBM Genel Sekreteri'ni bölgedeki gelişmelerkarşısında'pasifkcdmakla suçluyor Batı, Cuellardan hoşnutsuz tngiltere Başbakanı John Major'ın önceki gün Cuellar'a gönderdiği mektup, Genel Sekreter ile müttefikler arasındaki anlaşmazlığın bir kanıtı oldu. BM binasının 38. katta suren gerginliği had saflıaya çıkardı. Son derece zarif bir tonla yazılan Major'ın mektubu aynen şöyle: "Şüpheslz slz bendcn çok daha fazla tecrühe sahibisiniz, ancak bundan önce uluslararası topluluğun bu ölçiide biiyük bir Irajedi yaşadıgını hiç sanmıyorum. Körfez savaşı sırasında Birleşmiş Milleller'in uluslararası gııvenligi tehdit eden bir tehlikeye karşı durabileceği, bu tehlikeyle etkin ve ortak bir şekilde ınııcadele edebilecegi kanıtlandı. tngillere, Fransa, ABD ve diğer ülkeler Kürtlerin güvenligi ve yardım ihtiyaçlarının giderilmesi için ilk elde gereken adımları atmışlardır. Ancak durum birkaç ülkenln basa çıkabikceginin çok otesindedir. Bu durumla ancak sizin otoriteniz altındaki uluslararası topluluk başa çıkabilir. Bu çok acil bir gorevdir, en azından haftalar surecek acil bir gorevdir, bu konuda bizim sizi sonuna kadar destekleyecegimizi bilmenui isterim... Kürtlerin güvenligi ileride temel görev haline gelecektir. Kürtlere gerekli olan güvenlik duygusunu verebilmek için bir Birleşmiş Milletler gücü gerekeceklir. .Son Avrupa Toplulugu toplantısında huyıik destek goren polis gııcunun ıı/eriııde durulınası gereken bir fikir olduguna inanıyorum." Ingiltcrc daha önce bölgeye barış gücü gönderilmesi konusunda bir Güvenlik Konseyi kararı çıkartma fiktini ortaya atmış, ancak bu girişim ABD'nin fazla desteğini alamadan, Sovyetler Birliği ve Çin'in uyarılarıyla suya düsmüştü. Genel Sekreter Perez de Cuellar, Ingiltere'nin Barış Gücü ve Polis Gücü önerilerine BM anlaşmasının yedinci maddesinde benimsenen "Irak'ın iç işlerine kanşmama ilkesi" nedeniyle karşı çıkıyor. BM Turkiye daimi delegesi Büyükelçi Mustafa Akşin'e, Genel Sekreter'in bu yönde adım atabilmesi için Güvenlik Konseyi mandası gerektiğini ifade ediyor. Major'ın mektubundan önce polis gücü fikrine "olmaz" gözüylc bakan sekretarya diplomatları mektuptan sonra "durum değişti, belki polis gücü gönderilebilir" şeklinde konuşmaya başladılar. Ayrıca Irak daimi delegesi Amir ElAnbari ilk tepki olarak fikri şiddetle kınamıştı. ElAnbari'nin Major'ın mektubundan ve Genel Sekreter'le göruşmesinden sonra açıklamalarını yumuşattığı izlendi. ElAnbari "Heniız olayın detaylannı bilıniyoru/, görelim bakalım ondan sonra degerlendiririz" şeklinde konuştu. Ingiltere Başbakanı John Major'ın Cuellar'a gönderdiği mektup Genel Sekreter ile müttefikler arasındaki anlaşmazlığın kamtı oldu. ŞEBNEM ATtYAS NEW YORK Birleşmiş Milletler Cenel Sekreterliği, Körfez savaşının başından beri tarihinin en zorlu günlerini yaşıyor. Bir diplomatın deyişiyle "ABD ve tngiltere'nin adımları sonucu Güvenlik Konseyi'nde son derece yaratıcı bir dönem yaşamrken BM'nin mevcul anlaşması nedeniyle ilerleme sağlanamıyor." Genel Sekreter Perez de Cuellar Körfez krizinin başından beri müttefikler tarafından açık açık olmasa da söz aralarında sürekli "pasif" kalmakla suçlandı. Cuellar son on gündür Kuzey Irak'ta müttefik askerleıince kurulan KUrt kamplarının BM'ye devredilmesi ile ilgili sorunu aşmaya çabahyor. INCİRLİK 'Askeri üs'ten 'yardım' merkezine tncirlik Üssü, belki de kuruluşundan bu yana en yoğun günlerini yaşıyor. Sığınmacılar için gönderilen yardım malzemesi kolileri, depolar dolduğu için açıkta istif ediliyor. ÇETİN YİĞENOGLU ADANA Kuzey Iraklı sığınnıacılara yönelik "yardım harekâtı" çerçevesinde iniş kalkış yapan uçak trafiğinin yoğunluğu ve yardım malzcmelerinin bolluğu nedeniyle tncirlik Hava Üssü tıkandı. Çeşitli ülkelerden gönderilen yardım malzemeleriyle üsteki depolar ağzına kadar doldu. Yatakha nelerdeki yatak sayısı yetersiz kaldığı için çokuluslu güce ait askerler Adana'daki otellere yerleştirildi. Hava trafiğinin rahatlatılması, yükleme ve boşaltma işlerinin hızlandırılması amacıyla Adana Şakirpaşa Ha vaalanı askeri uçak trafiğine açıldı. Yardım harekâtı dolayısıyla Türkiye'ye gelen çokuluslu güce ait asker sayısı 14 bin 368'e yükseldi. tncirlik Hava Üssü, belki dc kuruluşundan bu yana en yoğun günlerini yaşıyor. Sığınmacılar için gönderilen yardım malzemesi kolileri, depolar dolduğu için açıkta istif edilmeye başlandı. Bir yetkili, "Malzeme koyacak yer yok. Koliler açıkta nekliyor. tğne atsan yere düşmez. Kargo, yolcu ve savaş uçaklarının iniş kalkış trafigindeki aşırı yogunlıık yüzünden helikopterler çimli alanlara inmeye başladı. Helikopterlerin inmesi için boş ve uygun çim alan bile bulmakta güçlük çekiliyor" dedi. tncirlik kasabasının çevresindeki bütün boş alanlar üsse yük getiren ya da yük almak için bekleyen TIR'larla doldu. Kasabamn girişi ve üs nizamiyesi1 nin bulunduğu caddede TIR lar yolun sağında ve solunda park etıniş durumda bekliyorlar. Bir nakliyat firmasına ait TIR'ların sürücüleri Ali thsan Eryılmaz ile Nebi SUzer, iki gündür boşaltma yapılmamasından yakımyorlar. ilsveç APye j General Powell savaşa karşıydı WASHINGTON (AA) ABD'nin ünlü gazetecilerinden Bob Woodward, Körfez krizinin başlangıcında Bush yönetimi içinde önemli görüş ayrılıkları olduğunu ve Genelkurmay Başkam Colin Powell'ın savaşa karşı çıktığını bildirdi. Carl Bernstein ile birlikte V V a tergate skandalını ortaya çıkaran gazeteci Woodward, "Komulanlar" adlı yeni kitabında, Genelkurmay Başkam ile diğer üst düzey yetkililerin, Irak'ın işgalinden sonra sessiz kalan başkanın, televizyondan yaptığı "Bu, Irak'ın yanına kalmayacak" bi çimindeki ani ve sert açıklamasından sonra strateji değişikliğini öğrendiklerini bildirdi. Cuma günü satışa çıkacak kitapta, ekim 1990'da Başkan Bush, Suudi Arabistan'daki ABD askerlerinin sayısını arttıımaya karar verdiğinde, Genelkurmay Başkam Povvell'ın savaş stratejisine karşı çıktığı kaydedildi. Kitaba göre Powell, yaptırımların sonuç vermesinin beklcnmesini savunuyordu. Woodward, Irak'ı Kuveyt'ten çıkarma stratejisine Bush'un iyice bağlanması Uzerine PowellL ın itirazdan vazgeçerek başkanın yamnda yer aldığını aktardı. Woodward, kitap için çoğu birkaç kez olmak üzere 400 kişiyle görüştüğünü ve 27 ay boyunca belge topladığını açıkladı. Kitaba göre istihbarat uzmanı Pat Lang, 2 ağustostan iki gün önce'yazdığı raporda, Irak'ın Kuveyt'i işgal edeceğini savundu, ancak bu rapora hiçbir tepki gelmedi. Lang, isgalden saatler önce ise, saldırımn o gece ya da ertesi gün geleceği konusunda "flaş" bir uyarı yaptı. Bu sırada Powell, Irak'ın durulacak noktayı askeri yönden aştığını savunurken, Savunma Bakanı Cheney, Irak tahkimatını "Saddam'ın blofu" olarak nitelivordu. Işgalden sonraki ilk toplantıda Bush ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Scowcroft, işgali yalnızca kendilerinin ciddiye aldıklarını fark ettiler. Ertesi gün Bush, Suudi Büyükelçisi'ne, ülkesini savunmaya yardım edeceğini söyledi ve "Şeref sözü veriyorum. Bunu birlikte başaracagız" dedi. Kitaba göre Suudi Arabistan ve petrol kaynaklarını savunmanın da ötesine gitmeye karar veren Bush, 3 ağustosta lrak rejimini istikrarsızlığa sürükleyecek bir operasyon hazırlığı için CIA'ya emir yolladı, 8 ağustostaki televizyon konuşmasında ise "Görevimiz tümüyle savunma" dedi. Bush, bir hafta sonra da Saddam'ın devrilmesi için CIA'ya gizli operasyon yetkisi verdi. C1A yasa gereği suikasta karışmayacak, Iraklı muhalifleri kullanacaktı. 4 ağustosta Camp David'dcki toplantıda Irak operasyonunu yönetecek olan General Schvvarzkopf, caydırıcı güç olacak 2500 bin askeri bölgeye indirmek için 17 hafta gerektiğini, Irak'ı Kuveyt'ten çıkaracak birlikleri kaydırmanın ise 812 ay alâcağını söyledi. Bu takvimler kamuoyundan Rİzlendi. Bush, 29 aralıkta çok gizli bir yazıyla saldırı emrini imzaladı. Emirde, Schwarzkopf'un 17 ocak saat 03.00'te saldırıya başlaması isteniyordu. Watergate skandalını ortaya çıkaran ABD'li ünlügazeteci Woodward'ın iddiasv ! • STOCKHOLM (AA) tsveç Savunma Bakanı Roine Carlsson, ülkesinin Avrupa Tbpluluğu'na üyelik başvurusunda bulunacağını bildirdi. Carlsson, 1 Mayıs dolayısıyla yaptığı konuşmada, topluluğa başvurunun haziran ayında yapılabileceğini söyleyerek ABD ve SSCB arasındaki ilişkilerin düzelmesiyle ortaya çıkan yeni uluslararası ortamda lsveç/in AT üyeliğinin Ulkenin geleneksel tarafsızlık siyasetiyle çelişmeyeceğini belirtti. ABD Başkam George Bush, Woodward'ın kitabına sert tepki göstererek yazılanların uydurma olduğunu söyledi. Konuyu Powell ile de konuştuğunu kaydeden Bush, "Hiç kimse onunla benim aramı açamaz. Bizi bolemeyecekler" dedi. Cumartesi Bulusmaları 69 Mülkiyelıler Birliği İstanbulŞubesi SEMPOZYUM Istanbul Mulkıyeliler Vaktı 1/ Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği'nin bugünkü sempozyumu: TARIK ZAFER TUNAYA'mn ANISINA "TÜRK SİYASAL YAŞAMI" "Ögretmenlerin Orgütlenme Sorunu: Sendikamı? Oda mı ?" Prof.Dr. Tolga YARMAN Erdal ÇALI Eğitim İş Sendikası Gn.Bşk.Yrd. 4 MAYIS 1991 Cumartesi Saat: 14.00 MUlkiyelilerLokali Kuruçeşme Tel: 1574634 35 Etklnliklerimlz, ResUurant ve Lokalimiz Herkesc Açıklır.Rez: 157 67 87 88 m H c l l k genç ve deneyimli b i r İ ^ Y a Ş a m şampiyonu yaratıyor. 10.0010.30 AÇILIŞ KONUŞMASI: Demek Başkam Coşkun ÖZDEMİR Aydın AYBAY: Tarık Zafer TUNAYA'yı Anarken 10.3013.00 I OTURUM Başkan: Reşat KAYNAR 10.3011.00 Ilber ORTAYLI: Çağdaş Tarlhe Bakış Cumhuriyetçi Tarih Anlayışı 11.0011.30 Mete TUNÇAY: Cumhuriyet'in Yapılanması 11.3012.00 Zafer TOPRAK: Tek Parti ve Ulusal Kimllk Sorunu 12.1513.00: TARTIŞMA 13.0014.30 ÖĞLE YEMEĞİ 14.3017.00 II. OTURUM Başkan: Aysel ÇELİKEL 14.3015.00 Nihal KARA Çok Partili Yaşama Geçış ve Demokras. Sorunları 15.0015.30 Ersin KALAYCIOĞLU: 1961 Sonrası Türk Slyasal Yaşamı 15.3016.00 Bülent TANÖR. Çağdaş Anayasal Düzen ve Türkiye Cumhuriyetı Anayasası
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear