18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 DİZİRÖPORTAJ 28 MAYIS 199 Kürtleri kovalayan terör İngiliz Gazetelerde, TV'de Saddam'ın teröründen kaçan Kürtler. Acı içinde, çaresiz insanlar. Yılmaz olacaktı şimdi, kamerasını bu insanların yaşadıkları gerçeklere tutacaktı... Sinemanın gücünü düşünüyorum... Tanıkhk görevini... Yönetmen arkadaşım Claude Weiss'la birlikte, Kürtlerin bulunduğu bölgelere gitmeye karar veriyoruz. Iran'a doğru yol alırken tstahburun üzerinden geçiyoruz. Boğazı görüyorum, kıvrım kıvrım, gizemli. Aşağıda dostlarımız, düşmanlanmız, on yıldan bu yana göremeyip hasretiyle tutuştuklarım, vefakâr insanlar... Bizleri unutamadıklannı, Yılmaz'ı yüreklerinde ve bilinçlerinde yaşattıklarmı bildiğim sevgili insanlar... FATOŞ GÜNEY PARİS Kentin eski sokaklarmdan birinde, 300 yaşındaki, iskeleti ahşap evimde bir akşam vakti, her zaman olduğu gibi 20.00 haberlerini izlemek üzere televizyonu açıyorum... Günlerdir olduğu gibi yine ilk haber ve görüntüler Irak'ta, Saddam'ın Kürt halkı uzerinde uyguladığı soykınmt ve katliamdan can havliyle kaçanlar... Ben ağlamasmı pek beceremem, yaşadığım bir sürü acı olay karşısında da her zaman kontrolümü kullanabilmiş duygulanma hâkim olabilmişimdir... Ancak şu son günlerde yaşanan bu büyük felaket karşısında, metro istasyonlarmda reklam gereği asılı dergi kapaklarındaki çaresiz, acı içindeki insan resimlerini gördüğümde, okuduğumda, televizyonun yaydığı imajlarda artık kendime hâkim olamıyorum. Bir şeyler yapmahyım, mutlaka bir çare bulmalayım. Yaşananların elı kolu bağh bir seyircisi olamam Yüreğimde ve bilincimde duy duğum bu acıyı, enerjiye dönır türmeliyim... Yalnızca göz yaşı dökmek, "ahvah"larla dövünmek bana göre değil... Kafamı toparlamaya çalışıyorum: Ne yapabilirim? Gönüllü bir hizmete mi katılsam? Medecin du Monde'un başkanı, Insani lşler Bakanı olan ve Türkiye'den ilk yardımları felaketzedelere yetiştiren Dr. Bernard Kouchner'den kendime bir iş istemeyi düşünüyorum. Ama doktor değilim, hemşire değilim. Ah, Yılmaz olacaktı şimdi, kamerasını bu insanların yaşadıkları gerçeklere tutacaktı... Hiçbir sözün bir resim kadar etkisi yoktur. Sınemanın gücünü düşünüyorum... Tanıkhk görevini, gelecek kuşaklara, döneminin, çağının tiinı gerçeklerini aktarmadaki gücunü... Bana manevi miras kalan Güney Prodüksiyon olarak eğer bu olaylarla ilgili bir çalışma yapamazsak, yazıklar olsun bize. Ve ne yapacağımı biliyorum artık: Telefona sarüıyorum: Daha önceden birlikte Türkiye yakın tarihi ve Yılmaz'ın yaşamı üzerine yaptığımız filmin yönetmeni Claude Weiss'i arıyorum... Kendisine bir çekim ekibiyle birlikte dokümanter bir film yapmak üzere, Kürtlerin bulunduğu bölgelere gelmesini teklif ediyorum... Kabul ediyor. tran sınırından, Irak Kürdistan'a geçmeyi kuruyorum.. Bu isin sağlanması için Paris Kürt Enstitüsü'nden yardımcı olmalarını istiyorum. Uç gün içerisinde gerekli hazırhklar tamamlanıyor. Yönetmen Claude Weis5, bir kameraman ve ses alıcısı, bir prodttk Fatoş Güney, îraklı Kürtlerin dramını Cumhuriyefe yazdı KÜRTLER ajâıları D. Anadolu'da diğimizi bildirmelerini söylüyo14ruz. Biliyorum ki o bizi, ne paha AJLPAY KABACALI sına olursa olsun, bir yolunu Karaköse Takip Komutanhğı, tranlı aşiret reisi Şeyh Abdülbulup içeri sokar... Yolumuzun üzerindeki Nega kadir'in tepelenmesine karar vermişti. deh şehrinde mülteci kampında Hazırlıklar tamamlandıktan, Abdülkadir'in çadırlannm Tüduruyoruz.. Film ekibimiz ilk teki Ulya güney sırtlarında bulunduğu belirlendikten sonra, çekimlerine başlıyor. 14 Eylül 1929'da birliklere harekât emri verildi. Bir dağm yamacında kurulUçaklann da kimi yerleri havadan bombalayarak katıldığı muş dizi dizi çadırlarda insan harekâtta şeyh sıkıştırılmak istendi. Ama o, svrur taburunun manzaraları, hepsi birbirinden zayıf bölümlerinden yararlanarak Aşigiran bölgesine geçti ve "eci... Çadırlara yaklaştıkça et sımrı aşmayı denedi. Burada birkaç ölü verdikten sonra kaçlafımızı insanlar sarıyor... Ço mayı başardı. hık çocuk yaşlı, genç dertlerini, Tümen komutanhğı, ayaklanmacüardan arta kalanlann tehastalıklarını, açlıklarını, peri mizlenmesini istedi. 24 eylülde Ağrı'da kaynaşmaların gittikşanlıklannı anlatıyorlar... çe arttığı ve bazı karakollarda çarpışmalar başladığı yolunda Bir şeyler yapamamanın çare haberler alan tümenl uçak bölük komutanhğına buyruk veresizliğiyle gittikçe ezildiğimi, kü rek "Ağrı'da telaş olduğunu, 23 eylülde Şıhlı ve Karaburun kaçüldüğümü, eridiğimi hissediyo rakolları ile eşkıya arasında müsademe olduğu ve halen eşkırum. yanın bir kısmının Şıhlı Köprüsü civarındaki kereliklerde müBütün o yokluk, yoksulluk tebaki kısımlannın da Cebe Kümbet, Türkmen Celali dolayiçinde tek şeyleri olan "su"dan larında bulunduğunu belirtmek suretiyle hava müsaade etüği ikram etmeİc istiyorlar. Kabul takdirde bunlann bombalanmasım istedi!' (R.Hallı, agy, s.270). etmiyorum. Genç bir adam eli Buyruğa uyan birlikler, 27 eylülde yerlerine dönmeye başladılar. me bir mektup sıkıştırıyor. Da1930'da Doğu Anadolu'daki çalkantılar alabildiğine arttı. ha sonra mektubu okuttuğumO yılın başında tçişleri Bakanlığı, doğu illeri valilerinden da, onun tıp fakultesi öğrencisi ve Birinci Genel Müfettişlik'ten durum değerlendirmesi yapolduğunu, kampta yardım ola malannı, ayaklanma olasılığı bulunup bulunmadığını bildirrak gelen ilaçların parayla satıl melerini istedi. 7. Kolordu Komutanhğı da görüşlerini iletti: dığını anlattığım öğreniyorum... Gelen haberlere göre Ingilizler, Irak sımrı bölgesinde etkinîran'a ayakbastığımdan be liklerini iyice arttırmışlardı. tngiliz ajanları kabile ve aşiretler ri üzerimde bir ağırlık var. arasında Kürtlük propagandası ve İcışkırtması yapıyorlardı. tnsanlara istemedikleri şeyleri Amaçları, bu dolayla demiryolu bağlantısı kurulmadan önce zor ve baskı yoluyla kabul ettir siyasi durumda değişiklik yapmaktı. Ağrı'daki Kürtlerin yarmenin sıkmtısım, sıcağa rağmen dım gördükleri ve etkinlik alanlarını genişlettikleri, aynca Kürt taşımak zorunda olduğum par Teali Cemiyeti'nin îngilizlerden çok miktarda silah satın aldıdösü ve başöttüde hissediyo ğı ve bunlardan bir bölümünün Irak sınırından içeriye gönderum. rildiği haber ahnmıştı. Kürtlerin kurduğu Hoybun (özgürlük Sokaklarda gördiiğüm kimi Bağımsızlık) Cemiyeti'nm Ermeni Taşnak Cemiyeti'yle birleşküçücük kız çocuklannm bile tiği yolunda da duyumlar vardı. Bütün bu belirtilernisan ya da mayısta îngiliz ajanlannın yönetiminde ve Ermeni ihtilalbaşları siyah örtülü. Bir ilkokul bahçesinin açık cilerinin yardunıyla büyük bir Kürt ayaklanmasının patlak vekapısından gördüğum manzara receğini ortaya koyuyordu. beni dehşete düşürüyor. 67 yaGerçekten de o sıralarda Ağrı'mn "bağımsız Kürdistan'ın şındaki ilkokul talebeleri için de baş bağlamanın bir zorunluluk olduğunu yeni öğreniyorum. Cumhuriyet döneminde Tünceli adını alacak olan il daha Osmanh döneminde kanşıkhklaru sahne oluyordu Dersim'de çapul ve talan geleneğj Dersim s<srgerdeleri ıluyorlar teslim < n m Arabanın radyosundan çok ıl 1930. Ağrı'daki seyrek çalınan müzikler sessiz, Kürtlerin yardım gördükleri, sözstiz. Nerede Iran'ın bülbül etkinlik alanlarını sesli şarkıeıları... Yine de Azerbaycan, Huzisgenişlettikleri, aynca Kürt tan, Belucistan, Türkmenistan, Tealı Cemiyeti'nm Kurdistan, Loristan (Kürtlerin bir kolu) ve Farslardan oluşan îngilizlerden çok miktarda çok renkli kültür birikimiyle silah satm aldıkları haber zengin topraklarda olmanın heahnmıştı. îngiliz ajanlan yecanını duyuyorum. Azeri lehçesiyle konuşan şoaşiretler arasmda Kürtçülük förümüz "Artık tran Kürdistan propagandası yapıyorlardı. bölgesindeyiz" diyor. Amaç, demiryolu oağlantısı Urmiye gölü tüm güzelliğiyle tran'a sığınan Kürtler, Türkiye'ye sığınanlarla kıyaslanamayacak kadar zor giinler geçlrdi. karşımızda beliriyor. . kurulmadan siyasi durumda Urmiye şehri ve gölü, 1945'te siyon amiri ve de tsveç'te yirmi ın annesi, babaannem, vefakâr kapah olmak zorunda bırakıl herkesin dikkatini çekiyorum. değişiklik yaratmaktı. yıldır sürgünde yaşayan Kürt dostlarımız... Sabah erkenden kalktığımda kurulan, tran Kürdistan Dedıklarını bildiğimden, Üzerimde mokratik Parti Genel Sekreteri yazar arkadaşım Mahmut Bakbir sürü kalabalığın içinde MaBizleri unutmadıklannı, Yıl uzun siyah bir pardesü var: bir vilayeti" ilan edildiği, Hoybun Cemiyeti'nin Celali aşireti şi'yle birlikte yola çıkıyoruz. maz' ı yüreklerinde ve bilinçleUçağın kapısı açıldığmda bi dam Mitterrand'a yaklaşıyo Abdurrahman Kasımlı'mn doğözel bir kargo uçağına bini rinde yaşattıklarmı bildiğim sev zi bekleyen sivil polisler ve as rum. Başını beyaz bir eşarpla ' duğu ve gençlik yıllarını geçir reisi îbrahim Haski'yi paşahk rütbesiyle Ağrı Valiliği'ne atadığı, vilayet jandarma komutanhğına Temir Ağa'yı, Korham yoruz. Beni pilot kabinine otur gili insanlar... kerlerle karşılaşıyoruz. tçlerhv bağlamvş olan bu hümanist, al diğini bana anlattığı yerler. Humeyni taraftarlarınca Vi Kaymakamhğı'na Molla Hüseyin Efendi'yi, Koahan Kaymatuyorlar.. den bir tanesi yanıma geliyor ve çakgönüllü, yardımsever ve feMerhaba, merhaba sizlere... kamhğı'na ömerin Ağa'yı.Ortili nahiyesi müdürlüğüne Ha40 ton ağırlığında battaniye Küçücük kabindeki motor başımı örtmemi işaret ediyor. dakâr insanı sevgi ve hayranhk yana'da tuzağa düşürülerek san Efendi'yi getirdiği öne sürülüyor (Kürdistan Press, S.62'den 1989 yıhnda öldürülen Kasımlı've çadır yükümüz var.. Yine uğultusu içinde, 9000 m. yük Çantamdan siyah eşarbımı çıka la kucaklıyorum. yı düşünüyorum. Gerçek bir aktaran H.Göktaş: Kürtler tsyan Tenkil, tst. 1991, s. 95). tntonlarcası trenler ve kamyonlar seklikte, gölcyüzünün sonsuz rıp saçlarım gözükmeyecek bir O .günün akşamı kafilemize Kürt aydmı ve entelektüeli olan, giltere'nin Tkhran Büyükelçisi Clive, Irak Yüksek Komiseri la yola çıkanlmış... maviliğini yarmaya devam edi biçimde bağlıyorum. ünlü Kürt ozanı Şıvan da Paris' Türkçe dahil olmak üzere 7 liHumphreys'e 16 Nisan 1930 günlü raporunda, "Şu sıralarda Üzeri yeşil boyalı, 707 Boeing yoruz... Boğazımda bir şeyler Saatlerce süren bir bekleme ten yetişiyor.. Sınıra doğru yo san konuşan bu yiğit savaşçıyı Ağrı dağı cîvarında bir bölge hükümetinin kurulduğu, hatta uçağı, bizi Istanbul üzerinden düğümleniyor... den ve bürokrasiden sonra yine la koyuluyoruz. ilk kez Yılmaz'la birlikte Paris' bu hükümetin bir dışişleri bakanının bile bulunduğu uçuruyor: Kamplardaki salgın ve bula sivil polisler bizi büyük bir otesöyleniyormuş" diyor. Ekliyor: Irak'taki tngiliz görevlilerinin lran'm Irak'la tüm sımrı Kürt te tammıştık. Boğazı görüyorum kıvrım şıcı hastahklar için yanıma aldı le götürüyorlar. Her an dağlarda ölümle iç içe ayrıhkçılann hareketine sempati beslediklerini, Şeyh Mahmudpeşmergelerin kontrolü altında ğım antibiyotikleri ve içme sukıvnm, gizemli... Sabah saat 0.5'te Madam un bu konuda Îngilizlerden yardım istediğini de işitmiş. (B.N. Uçan bir kuş misali aşağıya yunu, temizleyici ilaçları ekibe Mitterrand'ın da aynı otele ge olduğunu biliyorum. Ancak hiç yaşamasına rağmen, neşeli, fık Şimşir, agy; C.Düzel, agy). ralar anlatan, şakalaşan hayat bakıyorum: Dostlarımız, düş dağıtıyorum... leceğini ve helikopterle kampla kimseye, yabancı basın ve teleIngiltere'nin Trabzon Konsolosu Matthews da 29 nisanda manlarımız, on yıldan bu yana İlk durağımız Tebriz Havaa ra incelemelere gideceğini öğre vizyon ekipleri dahil girme izni dölu bir insandı. Büyükelçi Clerk'e şu bilgileri veriyor: verilmediğini söylüyorlar. göremeyip hasretiyle tutuştukla lanı... tran'ın içinde bulunduğu niyorum. "Van, Bitlis ve Bayezit bölgesinde bir ayaklanma başgösrım; ölmeden bir kerecik olsun durumlan göz önüne alarak, yaEtrafta hiç kadın gözükmeKDP Başkanı Mesut Barza Yarın: *Fosfor neterdiği yolundaki söylentilere daha önceki mesajımda değingörehilmeyi dilediğim Yılmaz' ni kadınların tepeden tırnağa mesi dikkatimi çekiyor, ben de ni've kendisini görmek için gel dir bilir misiniz?9 miştim. Bu konuda iki ayrı kaynaktan edindiğim bilgileri sunuyonım: tki ay kadar önce Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti ile tran sımrı yakınındaki bölgede bir ayaklanma patlak verdi. Sayüan 3 bin ile 5 bin arasmdaki ayaklananlarla Türk birlikleri arasında çeşitli çatışmalar oldu ve bu çatışmalar sonucu ayaklananlann çoğu öldürüldü ya da ele geçirîldi, tutuklananlar başka vilayetlere gönderildüer. Kaçmayı başaran 500 kadar kişi dağlara sığındılar. lsyancıların buradan zaman zaman köylere saldırarak talanda bulundukları, köylüleri öldürdükleri bildiriliyor. Jandarmalann kaçaklann peşinde olduğu, askeri birliklerin ise ancak gerektiğinde yardımda bulubulunuyorlar. Ali Şefık Paşa komutasmda niza1 nacağı beürtiliyor. (...) mi alaylar gönderiliyor Dersim'e. Bu alaylar, Ko19. yüzyıhn ikinci yansından çuşağı ve Şamuşağı aşiretlerinin karşısında zor Maslahatgüzar Edmons, 21 mayısta Dışişleri Bakanı Henitibaren sürekli ayaklanmalara VECİHİ TİMUROGLU durumda kalıyorlar. Karabalh aşireti, devlet gtiçderson'a bir rapor sunuyor. Ay başında Diyarbakır, Bitlis, H«rek*l k»n dökmedoİTmki««f «Ayor. H M W lerine yardımcı olunca, ayaklanma bastırıhyor. Muş'a yaptığı gezinin raporunda, kimi illerin nüfusunun çok Dersim, Anadolu yanmadası içinde bir ada gi sahne olan Dersim, Osmanh Bütün bunlara karşın çapul ve talan yeniden başazaldığı ve bunlann acıkh bir görunUm içinde olduğu, ancak bidir. Doğudan Perisuyu, güneyden Murat, ku tmparatorluğu döneminde de ranoa kenrün yüzleı ce «»i «lehklet ediyor hyor. yöneticilerin bir şeyler yapmak, buralan uygarlığa kavuşturzeyden ve batıdan Fırat ırmaklarıyla çevrilmiştir. devlet otoritesinin giremediği bir 11.,. l>. I I I ,W«. ,.•!,«. W,,.. ...V A, M"" "m „,,.!.,> IV.,™ .......1.1.,»,. V.l.,,,ı,, 1'.k.l.ı ..hT.!.. „!.! ..M "Doğulular Batı Anallin kuzeyini, Karasu'ya koşut olarak Munzur ildi. 1875'teErzurumOrdu Anadolu Müfettişi Umumisi ve 4. Ordu Ko mak için çaba harcadıklaruu belirtiyor: haline gelmelerine çal ,.!., k...k.,\.,, H,,l«.l ,.„ .I.I..H.,, ...vl.lk, „ 1 . . dolu'ya gönderilerek iyi birer vatandaş dağları kapatır. Munzur dağları, Dersim'i, Batı Inıı.vM h,ıkiMW«ı*< m»*kimır* «. , « r\ t>l *tl*>^t' !•< ^ ' • . " • 1 ' . mutanı Zeki Paşaların araştırmalan başlar. Bu m.gfnrlıı^ *,Rınnı.hlMİHUr ( a n hşıhyor. Bunlara Türkçe okuma yazma öğretiliyor ve Dersim ve Doğu Dersim diye ikiye böler. 1112 Komutanı Ahmet Muhtar Paşa, '...U. II...I.1Uİ1 •••" ll.ııı <WİHf \< «IMI iki paşa, Dersimlinin neden çapul yaptığmı düI W . , . . ı ^.,..1 köylerine döndüklerinde kendilerine muhtarhklar verilerek doğu meridyenleriyle 1011 batı meridyenleri ve Dersim'de 'böl veyönet' anlayışını k.ml', ıUM*< ır.l,nt \,ı>,,H,.al, hvUdlanı, akl>n nutul.lk rtrfiMh• ı..t m J.. Mfvl ImııV.»*" şünürler. Araştırmalarmm sonunda vardıkları .lı.,l,ı ödüllendiriliyor. Her çocuk okula gittiğine ve her erkek as4344. paraleller arasında 6300 kilometre kare uygulayarak bazı aşiretleri sonuç şöyle özetlenebilir: "Dersimli, coğrafi du•<*ın*ıt<tl*t>t» Itntun 1 M «tml'ha^t kerlik yaptığına göre eski geleneklerini sürdürecek hocalan, lik bir alanı kaplar. 7 milyon dönümlük arazi>>t İ4« mukat«>« « l ı m . * l . n <,»m • Idttlp wıt* ı» v«k>" .ftrrff r«N« < koruyup bazüannı kıstırmaya rumu yüzünden çapul ve talan yapıyor. Cevreliderleri ve edebiyatları olmayan bu halkın on yılhk bir süre nin ancak 1.5 milyon dönümlük bölümü tarıma M* ^ıvk yrı.l *r Mimı k « sini talanlayıp vergiye bağlamalannın nedeni, kl«Mı W •>• I.H II llMl» . içinde büyük çapta değişecekleri muhakkak!' elverişlidir. Arazinin 500 bin dönümlük bölümu çahşınca, coğrafi nedenlerden ticaret bilmemeleri ve emeklerinin değerlenme^ ormanlarla kapbdır. Geriye kalan bölümü uçum kaynaklanan 'talan ve çapul' .Konsolos Matthevvs'un Büyükelçi Clerk'e 12 Mayıs 1930 günmesidir. Jandanna ve asker bulundurularak itaat lu yaylalardan ibarettir. Denızdüzeyinden orta giderek yayılmıştı. Dersim ayaklanmasınm Cumhuriyet'in 17 Halü raporunda, iki ay önce içlerinde Şeyh Sait'in oğlunun da saglanamaz." Bu ana tanıyı koyduktan sonra, lama yüksekliği 1900 metredir. ziran 1937 tarihli sayısındaki haberi. okullar açıhnası, Dersimlinin ticarete ahştınlma bulunduğu doksan kişinin tutuklandığı belirtiliyor: "Tutuklama sırasında, Doğu ve Güneydoğu vilayetlerinde Umum Müdürlüğü'ne getirilmiştir. Anlaşılıyor Bu yönetim biçimi, huzursuzluğu artırmış, ça sı, nüfus sayımı yapılarak vergi alınması, yavaş Dersim, Osmanh tarihinde, farkına varılmabirkaç yerde birden bir ayaklanma başlatılmasını öngören bir mış bir ildir. Tanzimat ilan edildiği zaman, ku ki Osmanh, Dersim'e çevre illerin yakmmaları pulun ve talanın, Ahmet Muhtar Paşa'mn etki yavaş askerlik hizmeüni yapmalannın sağlanmaprogram ile komitece ölüme mahkum edilen çeşitli kişilere ait zeyde Bayburt'a, batıda Kangal'a değin büyük nı önlemek için Ali Bey'e ödün vererek yeni bir alanının dışındaki yörelere uzunmasına yol aç sı, hukuksal konuların aşiret reislerinin elinden bir isim listesinin de bulunduğu belirtildi. Listenin başında, bir alan, Şah Hüseyin adında bir adamın çapul makam oluşturmuş. Il ya da ülke genel müdür mıştır. alınarak şeriatı uygulayan kadılara devredilmeUç yıl önce on altı kişiyi idama mahkum eden Ağur Ceza Reisi alanıdır. Tanzimat Fermanı, halka, can ve mal lükleri, sömürge ülkelere özgü örgütlemelerdir. si, öğrenim çağındaki çocukların devletçe okuÎbrahim Bey, infazların yapıldığı sırada vali olan ZUlfü Bey Ahmet Muhtar Paşa'mn böl ve yönet anlayı tulması gibi önerilerde bulunuyorlar. güvenliğinin sağlanması konusunda açık yüküm Osmanh, çapulu önleyemeyince, tarihsel geleneyer ahyordu. lülükte bulunmuştur. Devletin bu yükümlülüğü ğinde olmayan bir durumu yaratıyor. Ali Bey' şı yüzünden 18771878 OsmanhRus Savaşı'nda, "...Askeri birliklerle isyancılar arasındaki son çatışma, iki in yeğeni Hüseyin Bey'i de Pülümür Dersim ve Kuzuçan aşiretleri devlete yardım etnü anımsatmak için Bayburt ve Kangal halkları, "Geliştirme Program." adını taşıyan bu ratstanbul'a Şah Hüseyin'i şikâyet ederler. Dev Kaymakamhğı'na atıyor. Ali Bey, Şeyh Süley mediler. Çarhk Rusyası Genelkurmay Başkan por, askeri önerileri içeren maddeleri dışındaki hafta kadar önce BayezitKaraköse yolunda meydana gelmiş. let, ancak bu şikâyetlerden sonra, DERSlM di man'ı da yardımcısı yapıyor. Şeyh Süleyman, hğı, bu durumu çok önceden incelemiş ve bu önerileri hiçe sayarak uygulanmaya başlanıyor. Çok sayıda yaralanan olmuş ve isyancılann ele geçirdiği bir 5000 silahhsını Ali Bey'in buyruğuna veriyor. Ali yönde Petrograd'a bilgi vermiştir. Çarhk ordu Ancak, 1907'de, Kureyşan aşireti, Kiği ilçesini subayvn daha sonra parçalanmış cesedi bulunmuş. Türkler, Alye bir ili olduğunun farkına varır. ları Erzurum'a girince, Koçuşağı reisi Ahmet, bay Lavvrence tarafmdan planlanmış bir genel ayaklanma ile Şah Hüseyin, Dersim'in başıdır, Dersim'e ege Bey, güçlenince, devletin buyruğunu dinlememe Eğin'e ve Çemişkezek'e saldırmıştır. Eğin Kay ve çevresini yağmalıyor. Bu yağmalama üzeri karşı karşıya kaldıkları düşüncesindeymişler. ye başhyor. Bu durum 1875'e değin sürüyor. ne, yeni bir Dersim hareketi düzenleniyor. Kumen bir sergerdedir. Devletin kendisini engelle...Diyarbakır'daki 7. Kolordu, Tokat'taki 8. ve Erzurum'daki 187S'te, Ahmet Muhtar Paşa, Erzurum'da or makamı Osman Bey, Koçuşağı üzerine yürüyün reyşanhlar, Dersim'e sevkedilen askeri birliklere me çabalan başlayınca, çapul alanını genişletir. ce, Ferhatuşağı aşireti, Koçuşağı aşiretinin Erzirıcan ve Elazığ köylerini de çapullar. Yakın du komutamdır. Çevre illeri, Ali Bey'in çapu yardumna koşmuştur. Osman Bey'in nizami ala' şiddetle karşı koyuyorlar. Bu kez de Koçuşağı 9. kolordulardan alınan birlikler güneydeki tran bölgesindeki malar giderek yoğunlaşır. Bunun üzerine, lundan ve talanından yakımrlar. Ahmet Muhtar yı, bu ayaklanmayı bastırmış ve aşiret reislerini aşireti, devlet güçlerine yardım ediyor. Temur Rumiye'nin iki saat kadar yakınındaki Gevar'dan Iğdır'a ka1861'de, Şah Hüseyin tutuklanarak Vidin'e gö Paşa, Dersim'in aşiret yapısını kavrıyor. Aşiret Sinop'a sürmüştür. Ama, Dersim hareketleri res Bey'in sayesinde, Kureyşanhlann başkaldınsı dar olan bölgeye yerleştirilmiş. (...) Ek olarak birkaç bin kişibastırıhyor. 1908'de ve 1909'da yeni çapullar ve lik bir jandarma kuvveti de sımr bölgesine yerleştirilmiş:' (B.N. türülür. Şah Hüseyin, bir fırsatını bulup Vidin' lerden oluşan Dersim'i Osmanlıca yönetmeyi mi olarak başlamıştır: 1878. Şimşir, agy; C.Düzel, agy). talanlar yapılıyor. den kacar ve 1863'e değin egemenliğini sürdurür. amaçlıyor. Aşiretlerden bazılarım devletçe koruyarak öbürlerini kıstırmaya çahşıyor. 'Böl ve Bu tarihte ölmüş, yerine oğlu Ali Bey geçmiştir. 1892'de, Dersim'in Koçuşağı aşiretiyle ŞamuYarın: Savnr harekâtı, Zeylan ayaklanması Ali Bey, devletle arasını düzeltmiş ve Dersim yonef yönetim biçimini uygulamaya başhyor. şağı aşireti, çevrede iç guvenliği bozan eylemlerde Yarm: Dersim halkı Y
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear