18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 MAYIS 1991 Ithalatta kolaylık • ANKARA (AA) GUmrüklerde ithalat işlemlerinin azaltılması ve kolaylaştırılmasına yönelik çalışmalar yapılıyor. Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkililerinden edinilen bilgiye göre ilk planda gümrüklerde yapılan ithalat ' işlemlerinde, kontrol sisteminde beyan esasına geçilecek. Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından , yapılan çalışma uyarınca ithalat işlemlerinde beyan esasına geçildiğinde, ithalatçı, malını gümrüğe getirdikten sonra kontrol edilmesini beklemeksizin bir beyanname doldurup verecek, ithalat vergisini ödedikten sonra malını • gumrükten çekebilecek. Narin: Nezaketi bırakahm Ereğli'de Öliim ve OSMANULAGAy HAKANKARA MARMARİS Günümüzde işçi çıkarmalannın büyük bir sorun haline geldiğini ve sadece tekstil işkolunda 35 bin işçinin sefaletle karşı karşıya olduğunu belirten Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, "Sefaletle karşı karşıya bulunanlar her tarafa çekUebilir" dedi. Türkiye Tekstil Sanayii Işverenler Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin, Türkiye'de lokomotif sektör olarak gösterilen tekstil sanayinin son 1,5 yıldır yaşamsal hiçbir sorununun Ankara tarafından ele alınmadığını açıkladı. Narin, "Tekstil sektörü Avnıpa Ue dlşe diş mücadele etmeli ve btınu nezaket kurallan içinde yapmamalı" diye konuştu. Türkiye Tekstil Sanayii Işverenler Sendikası tarafından Marmaris'te düzenlenen "Endüstri llişkileri Sistemimizde Son Gelişmeler ve Diş TicareJ Rejiminde Tekstil Sektörümiizttn Durumu" konulu seminerler dizisi dün başladı. Seminerin açış konuşmasını yapan Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz, Türkiye'de işçi kesiminde sıkıntüarm giderek büyüdüğünü, hükümetin ise işçi kesiminden yükselen sese karşı duyarsız kaldığını söyledi. Yılmaz, işçi kesimindeki sorunların hızla büyüdüğünü belirterek şöyle konuştu: "Bugün yalnızca tekstil işkolunda 35 bin işçi sefaletle karşı karşıyadır. Sefaletle karşı karşıya bulunanlar her tarafa çekflebilir. Günlerin gelecegi çekilmeye mttsaittir. 100 kişinin bulunduğu toplantıda 10 tane bu şekilde işten çıkanlan Halit Narin Şevket Yılmaz EKONOMİ EKONOMİ NOTLARI Duşundurduklerı CUMHURÎYET/13 Türkiye Tekstil Sanayii îşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Halit Narin, "Tekstil sanayiinin düz giden yolları bozuldu. Tekstil sektörü, Avrupa ile dişe diş mücadele etmeli ve bunu nezaket kurallan içinde yapmamalı" dedi. yaşamsal hiçbir sorununun Ankara tarafından ele alınmadığını vurguladı. Narin, geçen yıl gerçekleştirilen araştırmalarla tekstil ve konfeksiyon sektörünün 2000 yılında 10 milyar dolarlık bir ihracat potansiyeline kavuşacağırun belirlendiğini vurgulayarak şunları söyledi: Bankalaraı tahvilleri • ANKARA (ANKA) Bankaların elindeki tahvil ve bonolar yılın ilk dört ayında 4 trilyon 642 milyar lira artarak 26 nisan itibarıyla 118 trilyon 957 milyar liraya ulaştı. Merkez Bankası verilerine göre anılan dönemde bankaların elindeki toplamda meydana gelen artışın 3 trilyon 534 milyar liralık bölümü devlet tahvilinden, bir trilyon 108 milyar liralık bölümü ise Hazihe bonosundan kaynaklandı. Bu artışlar sonucu devlet tahvili toplamı 15 trilyon 646 milyar liraya, Hazine bonosu ise 3 trilyon 311 milyar liraya yükseldi. 28 Aralık 1990 tarihi itibarıyla bankaların elindeki tahvil 12 trilyon 112 milyar lira, Hazine bonosu 2 trilyon 203 milyar lira ile toplam 14 trilyon 315 milyar lira düzeyinde bulunuyordu. Bankaların elindeki tahvi] ve bonolardaki 1926 nisan günleri arasındaki bir haftalık dönemdeki artış ise bir trilyon 544 milyar lira oldu. Türkîş Başkanı Şevket Yılmaz da tekstilin sorunlarının işçiler açısından çok önemli olduğunu belirtti. Yılmaz, "Sefaletle karşı karşıya olanlar her tarafa çekilebilir" dedi. varsa, 90 tanesinin büyük bölümünü vanına çekebilecek durumdadır. Türkiye1 yi bir bütünlük içinde iyiye götürmeyen, giizeli görmeyen gözleri, rahatsız mideleri tedavi ettinnek zonındayız. Hiikttmet edenler yanlış söylemeye devam ettikleri sürece doğruyu kimseye anlatamazlar." Tekstil sanayicilerine, "Siz de kendi bünyenizde tek bir yere yumnık vurmuyorsunuz" diye seslenen Yılmaz, Körfez krizinin faturasınm işçiye, vergisini ödeyen, işçi primlerini ödeyen dürüst sanayiciye çıkarıldığım söyledi. Bazı işverenlerin faturasız çalıştığmı söyleyen Yılmaz, toplantıya katılmayan sanayiciler için de "Komşuda yangın çıkıyor. Buna hazırlıklı olmak için kuracağımız itfaiye grubuna dahil olun demek, onları bu tarafa çekmek lazımdır" diye konuştu. Yılmaz, tekstil sektörünün içinde yaşadığı sorunlann çözümlenmesinin işçiler açısından da büyük önem taşıdığını vurguladı. Türkiye Tekstil Sanayii Işverenler Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Narin de son 1,5 yıldîr Türkiye'de lokomotif sektör olarak gösterilen tekstil sanayiinin "Batı dünyası Türkiye'de böyle bir rakamı görmek istemedi. Tüm sorunlann temelinde bu yatmaktadır. Sonuçta tekstil sanayiinin düzgün giden yollan bozuldu. tş ve diş dünya geçen yıl iplikteki kotayı bile dolduramayan bir tekstil sanayii yaratmaJbecerisini göstermeyi başar' dılar. Türkiye'ye gelen AT Daire Başkanı ise kendisi iistiin bir ırktanmış gibi Türk milletine hükmetme, zulmetme, her şeyine istikamet edebilme yetkisini görerek konuşabilmektedir. Idarecilerimiz de onu boyun eğerek dinlemektedirier. Bu bir nezaket degil aşağılık kompleksi içinde olmaktır." Narin, tekstil sektörünün Avrupa ile dişe diş mücadele etmesi gerektiğini belirterek "Bunu nezaket kurallan içinde yapmaması gerekiyor. 50 milyara çıkacak bir tesis için 150 milyar kredi vermekle haksız rekabet yaraülıyor. Bir yıl geç uygulanmaya başlanan anti dampingde geçen hafta sonuçlanan bir karar olmasma karşın bu bazı kesimlerin devreye ginnesiyle açıklanmıyor, anti damping işletUnuiyor" diye konuştu. Marmaris'teki toplantıya eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren de katıldı. Toplantıdan sonra Evren, Yılmaz ve Narin, yarım saat kadar görüştüler. Japonya'ya beledîye tahvili lendiği, yetkililerce dile getirildi. belirterek bundan sonra çıkarılAnkara Belediyesi, daha ön ması düşünülen tahviller için de İZMİR Ankara Anakent ce de yürütülen büyük projele referans oluşturduğunu kaydetre Belediyesi, Japonya'da tahvil pa • ve yatırımlara kaynak sağla tiler. Almanya'ya pazarlanan mak amacıyla Frankfurt serma tahvillerden elde edilen gelirin, zarlayacak. Hazine garantisi olmaksızın ye piyasasında tahvil pazarla "Ankara Şehirlerarası Otobüs ilk kez tahvil dışsaümını gerçek mıştı. 9 Ekim 1990 tarihinde Al Terminali Projesi" ve "Dikmen leştiren belediye olan Ankara man DG Bank liderliğinde top Vadisi Çevresi Geliştirme ProjeAnakent Belediyesi, Almanya 1 lam 9 banka ile 150 milyon si" gibi yatırımlara yönelik hardan sonra Japonya'ya da tahvil dışsatımına yönelik girişimleri Ankara Belediyesi, Almanya'dan sonra ni sürdürüyor. Belediye yetkili Japonya'ya da tahvil ihraç edecek. Bu lerinin Japon Mitsui Bank ve Nomura Bank yetkilileriyle gö konudaki çahşmaları süren belediyenin banka rüşerek 10 milyar yenlik tahvil kurma başvurusu da Hazine onayı bekliyor. dışsatımını sağlamaya çabala Ayrıca "taşmmaz sertifikası" çıkarılması dıkları belirtiliyor. Edinilen bil düşünülüyor. giye göre Tokyo Borsası'nda pazarlanmak üzere bu ülkeye tahvil dıssatımı için 7 milyar yen markhk tahvii satış sözleşmesi camalarda kullanıldığı yetkililik anlaşma sağlandı, bu raka imzalanmış, tahvil dışsatımıyla lerce dile getirildi. Ankara Anakent Belediyesi, mın 10 milyar yen düzeyine çı beş yılhk bir borçlanmaya gidilirken tahviîlerin kupon faizle kaynak yaratma çabalan çerçekanlmasına çaîışılıyor. rinin yuzde 10.25 olması öngö vesinde daha çok yatırımcıhk ve projecilik işlevini yerine gerireAnkara Anakent Belediyesi' rülmüştü. Ankara Anakent Belediyesi cek, bu arada mevduat da topnin, yürütülen projeleri teminat göstererek tahvil dışsatımının yetkilileri, çıkardıkları tahviîle layabilecek, elindeki kaynaklaJaponya'ya yftnelık bölümünün rin uluslararası piyasalarda yük rı bankalararası işlemlerde deyıl içinde gerçeklesmesının bek sek değerde isiem gorduğunu ğeriendirebilecek bir banka kurHÜSEYtN ERCİYAS ma girişiminde de bulunmuştu. Belediyenin bankacıhk projesi, Hazine ve Diş Ticaret Müsteşarlığı'nm onayını bekliyor. Belediyenin ayrıca "taşınmaz sertifikası" çıkarması planladığı da kaydediliyor. Belediyelerin borçlarımn kesile kesile bitirilemediğini, kaynaktan kesilmesi yanında kimi gelirlerine siyasal iktidarca hacizler konulduğunu belirten Türk Belediyecilik Derneği ve lzmir Anakent Belediye Başkanı Yüksel Çakmur, belediyelerin büyük finansman sıkıntısı içinde bırakıldıklarmı söyiedi. Çakmur, belediyelerin "elleri kolları bağiı adam" durumuna getiriidiğini yineleyerek "Iktidanmız en sanıimi itirafta buiundu, verdiği sozu yerine getirdi ve belediyeleri iple bağlı hale soktu. Alacaklara faiz kesiliyor, gelirler kaynaktan kesfliyor, bacizier üst uste geliyor. Ama biz artık o ipleri tek tek çozüyoruz" dedi. TYD Genel Kunılu • Ekonomi Servisi Ttırizm Yatırımcılan Derneği Cenel Kurulu yapjldı. Dernek başkanhğma Barlas Küntay, başkanvekilliklerine de Murat Dedeman ve Yılmaz Türkeri seçildiler. Mali îşler Koordinatörlüğüne de iYıImaz Işıkçı getirildi. tZMİR (ANKA) Kamu ve özel sektör süt üreticileri, süt ve süt ürünlerinin fiyatına yüzde 536 arasında değişen oranlarda zam yaptılar. Süt Endüstrisi Kurumu (SEK), dayanıklı tam yağlı kutu inek sütünün fiyatını dünden geçerli olmak üzere yüzde 14 orarunda arttırdı. Böylece yarım kiloluk kutu sütün perakende satış fiyatı 1.750 liradan 2 bin liraya yükseldi. SEK'in günlük pastörize şişe sütün fiyatını da bugün belirleyeceği öğrenüdi. Yaşar Holding kuruluşu olan Pınar Süt ise süt zamlarını otoraatiğe bağladı. Pınar Sut, pastörize süt ve süt ürünlerinin fiyatını 15 günde bir ayarlarken önceki gün yaptığı düzenleme ile süt ve süt ürünlerinin fiyatını yüzde 57 arastnda değişen oranlarda arttırdı. Buna göre yarım kiloluk sütün fiyatı 2 bin 100 liraya, kiloluk sütün fiyatı da 3 bin 800 liradan 4 bin liraya yükseldi. Kiloluk pastörize yoğurdun fiyatı 4 bin 500 lira, 670 gramlık yoğurt 3 bin lira, 350 gramlık teUra oidu. : i)in Sütezam OÖVİZ KURLARI Oftvizın Cınsı 1 ABD Oolan 1 Alman Markı 1 Avustralya Ooları 1 Belçıka Frangı 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Flonnı 1 Isveç Kronu 1 Isvıçre Frangı 100 Italyan Lıretı 1 Japon Yenı 1 Sterlın 1 S Arabıstan Rıyalı Dövız Alış 3975 03 2332 09 3113 64 113.41 687 60 207173 650 58 275185 313 18 28 68 6918 55 1059 99 Dövız Satış 3983 00 2336 76 3119.88 113.64 688 98 2075 88 65188 2757 36 313 81 28 94 6932 41 1062 11 EfekHf 397105 2329 76 3060 71 11148 686 91 2069 66 644 07 2749 10 307 86 28 59 691163 1033 49 Efektıf Satış CAMMZKUR 3994 95 2343 77 3129 24 113 98 691.05 208211 653 84 2765 63 314 75 29 02 6953 21 1065 30 $ $ $ $ $ $ $ £ 1 7044 Alman Markı 5 7810 Fr Frangı 1 9187 Hol Flognı 1 4444 Isv Frangı 1269 23 Ital Lıretı 137 65 Japon Yenı 3 7500 S Arab Rıyalı 1 7404 $ II II İLAN SARIOĞLAN ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİNDEN Konfeksiyon Sektörümüz AT ile son yılların en iyi anlaşmasını yaptı. Bizlere büyük destek veren Sayın Cumhurbaşkanımız TURGUT ÖZALa Teşekkür ederiz. Konfeksiyon ihracatında en önemli pazarımız olan AT ülkeleri ile günümüzün ekonomik koşulları içinde yapılabilecek en iyi anlaşma yapılmıştır. Kotalar artırılmış,konfeksiyon sektörümüzün gelecek yıllardaki gelişimi için istikrar sağlanmıştır. Bu anlaşmanın gerçekleştirilmesinde bize yardımcı olan Hazine ve Diş Ticaret Müsteşarhgma veBrüksel Delegasyonuna özellikle teşekkür ederiz. Amerika ile yapılan anlaşmadan sonra,AT anlaşmasının da en iyi şartlarda sonuçlanmasühracatımızda büyük paya sahip olan konfeksiyon sektörümüz ve dolayısıyla ülkemiz için bir dönüm noktasıdır. Bu anlaşma,konfeksiyon sektörümüz açısından "kota miktarlarını artırma" gibi bir sorunu çözüme ulaştırırken,aynı zamanda ATTürkiye ilişkilerinin yakınlaşmasını,giderek bütünleşmesini sağlayacaktır. Konfeksiyon sektörümüz bu konuda diğer sektörlere örnek olacaktır.Bu amaca varmak için gerekli koşullar,ülkemizde ve sektörümüzde potansiyel olarak mevcuttur. Konfeksiyon sektörümüz doğru yönde gelişmektedir. Yine de önümüzde azımsanmayacak bir mesafe vardır.Bu mesafeyi aşmak için^ektörümüz bugünkü gibi güçlü bir destek beklemektedir. Büyük,orta,küçük binleri aşan işyerinden oluşan sektörümüz.devletimizin tüm kademelerinin,girdi temin eden sanayi dallarının işbirliği ve gurur duydugumuz iş gücüyle,artan AT ve ABD kotalarını doldurarak,kısa sürede başarı saQlayacak,amacına ulaşacaktır. Ihracatta hedefimiz: Bugün 5 milyar $ 2 0 0 0 li y ı l l a r d a 10 m i l y a r $ ESAS NO: 1990/236 Davacı Sanoğlan Karagözü kasabasından Kasım Gündezoğlu tarafından Davalı Lütfiye Gündeşoğlu (Tatar) aleyhine nafakanın kaldırılması davasının verilen duruşmada ilan kararı gereğince: Davalılar aramalara rağmen adresi meçhul olduğundan ve dava djlekçesi tebliğ edilemediğinden duruşma günü 10/6/1991 günü saat 09.00'da mahkeme salonunda bizzat hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi aksi takdirde yokluğunda duruşma yapılarak karar verileceği ilanen tebliğ olunur. Çoğu okur anımsayacaktır. Geçen hafta yayımlanan 16 mayts tarihli Cumhuriyet'in altı sütunluk manşeti, "Köşk'te delege avı" idi. Hemen yanı başında "Erdemir'de trajik iki ölüm" başlığıyla yer alan haber ise şöyle başlıyordu: "Karadeniz Ereğli'de Erdemir işçilerinin işten çıkartılmasıyla başlayan huzursuzluk dün bir genç kızın intiharı ve bir yaşlı işçinin kalp krizi sonucu yaşamını yitirmesi ile doruğa ulaştı. Şenay Piroğlu (19), babası Savaş Piroğlu'nun işten çıkartılmasına dayanamadığını belirten bir not bıraktıktan sonra uyku ilacı alarak yaşamına son verdi. Önümüzdeki günlerde işten çıkartılacağını öğrenen işçi Mustafa Gündoğu da (55) kalp krizi sonucunda yaşamını yitirdi." Bu iki haberin yan yana gelmesi ilginçti. 1980'lerin baştndan beri Türkiye'nin gidişatına damgasını vuran Sayın Özal, sekiz yıldan beri Türkiye'yi yöneten, kendi kurduğu partiye başkan adayı kotarmaya çalışırken Ereğli'de bir dram yaşanıyordu. Erdemirden toplu halde işçi çıkartılıyor ve bunun devam edeceği anlaşılıyordu. Erdemir yetkilileri ve MESS Başkanı firmanın yaşayabilmesi ve verimli çalışması için işçi sayısını azaltmanın zorunlu olduğunu iddia ediyorlardı. Erdemir'in çok yüksek bir toplusözleşme yükünü üstlendiğini belirten MESS Başkanı Bahri Ersöz şöyle diyordu: "Erdemir bu sıkıntılar içinde ayakta kalmanın çarelerini aramaktadır. Bu cümleden olarak trilyonlar mertebesinde büyük yatırımlara başlanmıştır. Erdemir'in gerek bugün ayakta kalabilmesi, gerekse başlamış olduğu yatırımları tamamlayarak ilerde de Türk ekonomisindeki önemli görevıni devam ettirebilmesi hayati bir durumdur. Konunun bu açıdan görülmesi zorunludur. Bugün bazı sosyal sebeplerden dolayı köklü bir tedbir almaktan kaçınıhrsa ilerde çok daha fazla insanımızın işsiz kaiması kaçınılmaz olacaktır. Erdemir her türlü rasyonel tedbiri almak ve verimli çalışmak mecburiyetindedir." Bahri Ersöz'ün söylediklerinde ne yazık ki gerçek payı ağır basıyor ve bu durum yalnızca Erdemir'deki dramın nedenini anlatmıyor. Pek çok KİT için benzer durum söz konusu. KİT'lere yıllar yılı politik motiflerle ve "kartvizit" sistemiyle gereğinden çok fazla eleman doldurulmuş. Bugün birçok KİT'te optimum istihdam düzeyinin çok üzerinde eleman barındırılıyor. Bu duruma ücretlerin boğaz tokluğu düzeyinde tutulduğu 1980'li yıllar boyunca büyük ölçüde seyirci kalınmış. Ancak işçi sendikalarının yeniden biraz güç kazanmaya başladığı ve iktidarın da iç talebe dayalı büyümeye yöneldiği son biriki yılda ücretler hızla artmaya başlayınca sorunun boyutları ortaya çıkmış. Şimdi erişilen ücret düzeylerinde, mevcut eleman kadrosunun korunması halinde birçok KİT'in zararlarının trilyonlara varması kaçınılmaz görünüyor. Bu zararlar kamu kesimi borçlanma gereğini arttırıyor ve süregelen enflasyonun önemli nedenlerinden birini oluşturuyor. Çare KİT'lerdeki fazla istihdamı azaltmak, gerekli yatırımları yaparak ve dığer önlemleri alarak bu kuruluşları verimli hale getirmek. Çeşıtlı nedenlerle yaşama şansı kalmamış olaniarı tasfiye etmenin yollarını aramak. Bazılannı iyi koşullarla özelleştirmek. Cumhurbaşkanı Ûzal'ın bu konudaki bakış açısı son derece radikal. Son AsyaPasifik gezisinde çeşitli vesilelerle konu gündeme geldığinde, "KİT'ler artık devrini tamamlamış, bunları tasfiye etmeliyiz" görüşünü tekrarladı. Bir defasında KİT'lerde çalışan 700 bine yakın elemanın 200 bine indirilmesinden söz etti. Pekiyi işlerini kaybedecek ofan bu 500 bin kişiye ne o{acaktı? Böyle bir karan hangi politik iktidar göze afabilecekti? Politikacılar KİT'lerden yoksun kalmaya razı olacaklar mıydı? "Bu konuda sizin kadar nat konuşan bir siyasal parti var mı" diye sorduğumda Sayın Cumhurbaşkanı, "Ben Cumhurbaşkanıyım, konuşurum" diye cevap verdi. Sanırım şu gerçeği kabul etmek lazım. Türkiye'de siyasal iktidarlar, iktidar partileri yıllardan beri KİT'leri birer arpaiık olarak kullanmayı âdet haline getirmişler. İstihdam sorununa köklü çözüm getirecek önlemler, tutarlı sanayileşme politikaları hep ertetenırken KİT'lere adam doldurmak geçici bir çözüm yolu olarak görülmüş. KİT'lere kartvizit sistemiyle adam yerleştiren politikacı kendisini görevini yapmış hissetmiş. Ayrıca KİT'ler özel sektöre çeşitli avantajlar sağlayan politikalara da alet edilmiş ve bugünkü çıkmaza gelinmiş. Bu mirası paylaşanların, son sekiz yıldır ülkeyi yönetenlerin, yıllardan beri KİT'leri adam etmekten sadece söz edenlerin şimdi ortaya çıkıp da "Başka çare yok, bu KİT'leri tasfiye edelim" demeleri hiç inandırıcı olmuyor. KİT'lerden çıkartılacak elemanlara nasıl istihdam yaratılacağı konusunda hiçbir hazırlığın yapılmadığı, birçok alanda yatırımların durakladığı bir ortamda çıkıp da bunları söylemek Ereğli'de yaşanan drama yenilerinin eklenmesine ortam hazırlamak anlamını taşıyor. Türkiye'nin en önemli ve en güncel sorunlarından birinin bu noktada düğümlendiğini artık herkesin görmesi gerekiyor. İşçilerimize iyi ücret ve güvenceli istihdam sağlamak istiyorsak onlara yüksek verimlilikle istihdam yaratmak zorundayız. Bunu başaramadığımız sürece sonuçta kendimizi kandırmış oluruz. Yüksek ücret artışı sağlayan sendika, bu ücretlerin enflasyonun pençesinde eridiğini ya da yüksek ücret alan işçinin işini kaybettigini görmek istemiyorsa sorunun bu boyutuyla da ilgilenmek zorunda. İşçilerin hakkını savunmak isteyen politikacı, verimlilikle bütünleşmiş istihdam olanaklarını nasıl yaratacağını da açıklamak zorunda. Günümüzün yoğun rekabet dünyasında ucuz edebiyatla ve palavrayla sorunları çözümlemek ne yazık ki olanaksız. Bu gerçeği kavrayıp sorunlara yaklaşamazsak istihdam sorunu gibi temel sorunlarımızın giderek ağırlaştığını ve yeni sorunlara yol açtığını göreceğiz. Hazır Giyim v e Konfeksiyon ihracatçıları Birliği Y ö n e t i m K u r u l u kim yönetiyor r
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear