Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/16 Bektaşiliğin, tarihsel geltşimi DİZİRÖPORTAJ 13 MAYIS 1991 Hacı Bektaş Kültür ve Tanıtım Merkezi Başkanı Ülkü Mete 'dedebaba' çekişmesine karşı Bektaşilikle masonluk Genç Türklerde buluştular GENCAY ŞAYLAN Osmanh Imparatorluğu içinde çok önetnli bir yere sahip olan Yeniçeri Ocağı'nın kuruluşu da Bektaşi kültürünü yansıtmaktadır. Hıristiyan ailelerden devşirilen çocukların tslamlaştırılması ve özverili, yetenekli bir asker olarak yetiştirilmesi yeniçeri kurumunun özünü oluşturmaktadır. Rivayete göre Uk olarak devşirilen çocuklar Hacı Bektaş'taki "PirEvF'ne getirilmişler ve dergâhtaki Pir, ocağm adını koymuştur. Yani yeniçeriler, ocağın isim babası olan Hacı Bektaş dergâhını kendilerine yol gösterici seçmişlerdir. Yeniçeri duası olan Gülbeng'de, "üçler, yediler, kırklar, gülhangı Muhammed, nurı Nebi, Keremi Ali pirimiz, Sultanımız Hıinkâr Hacı Bektaş Veli" ifadesinin bulunması yeniçerilik ile Bektaşilik arasmdaki ilişkinin kanıtı sayılmaktadır. şüncenin savunuculuğunu yapmaktadır. İstanbul'daki ilk mason locasının Lale Devri'nde Galata'da açıldığı ileri sürülmektedir. Bedi N.Şehsüvaroğlu'na göre bu ilk locaların üyeleri Istanbul'da yaşayan Fransız ve Italyanlardır. Zaman içinde, bir aydın hareketi olan masonluk Osmanh aydınlanm da etkilemiş ve onlar arasında da yayılmaya başlamıştır. Örneğin Osmanhlann ilk Paris sefiri Yirmisekiz Mehmet Çelebi'nin, tbrahim MUteferrika'nın, Humbaracıbaşı Abmet Paşa'nın ilk Türk masonları olduğu belirtilmektedir. Kırım Savaşı ile mason localarının sayılarının arttığı, ortaya ttalyan, Alman, Ermeni, Rum mason localarının çıktıkları söylenebilmektedir. Mason hareketinin Osmanh aydınları arasında yaygınlık kazandığı, Genç Osmanhlar hareketi içinde masonların etkin olduğu göruhnektedir. Keçecizade Fuat Paşa, Mithad Paşa, Ahmet Vefik Paşa, Tunuslu Hayrettin Paşa, Mevlevi Şeyhi Ataullah Efendi, Nâmık Kemal, Ziya Paşa bu dönemin Un kazanmış masonları arasında sayılabilmektedir. Daha sonra İttihad ve Terakki içinde de masonluğun oldukça yaygın olduğu bilinmektedir. Örneğin Talat Paşa, "Büyük Doğu Locasının" başıdır (maşrıkı azam). Mason hareketi, bu dönemde özgürlük felsefesine büyük değer vermekte ve dinsel katıhğa şiddetle karşı çıkmaktadır. Mason localarında faaliyetlerin gizli olması esastır ve loca içi her türlü faaliyet için bir seri merasim ve usuller uygulanmaktadır. Bu özelliklerin hepsi Bektaşi hareketi için de geçerlidir ve özellikle II. Abdül 'Artık post kavgası bitsin' Bİrtörsömürü Ülkü Mete şunları söylüyor: "Geçmişte dedeler, babalar çahşmadıkları için, belirli bir gelirleri olmadığı için insanların 'hakullah' denilenyardımlarıyla geçinirlermiş. Ama bunun bir sömürüye dönüştüğüne de tanık oluyoruz. Tabii herkes böyle yapmıyor.'' Çağdaş eem evi: Hacı bektaş Kültür Merkezi'nden Hıdır Delipınar şöyle diyor: "Dedeler de babalar gibi seçimle gelmelü Çağdaş cem eyleri kurulmah ve o cem evine gidenler kendi yöneticilerini seçmelidir. O zaman kimse dede oğlu olduğu için dede olmaz.' / • BEKTAŞHJK Gizem!.. ŞENAY KALKAN Alevilik ve Bektaşiliğin çağdaş, insancıl boyutunu yaşatmak, yaygınlaştırmak ve tanıtmak amacıyla kurulan Hacı Bektaş Kültür ve Tanıtım Merkezi, 1989 yıhndan bu yana çalışmalarını sürdürüyor. Merkezin gerek kurucu yönetim kurulu üyeleri gerek gönüllü olarak çalışmalarına katılan bir grup Alevi ve Bektaşi ile konuşuyoruz. Cem ve panel Günümüzde, özellikle Cem yapmanın çeşitli nedenlerle mümkün olmadığı kentlerde AleviliğiBektaşiliği aktaran Dede ve Babaların yerini bu konuda bilimsel çalışmalar yapacak derneklerin, merkezlerin; cemlerin yerini de uzmanlann, araştırmacılann katılacaklan panellerin, sempozyumların aîması gerektiğini savunuyorlar. Çahşmalarını da bu doğrultuda sürdürdüklerini ve bugüne kadar "Hacı Bektaş Semah Gecesi", "Pir Sultan koııulu semah gösterisi ve panel", Kartal Belediyesi işbirliğiyle "Pir Sultan Gecesi" geçen 10 kasımda "Atatürk w Laiklik" konulu panel, son olarak da 27 nisanda PEN Yazarlar Derneği Türkiye Şubesi'yle ortaklaşa "Yunus Emre Gecesi" düzenlediklerini anlatıyorlar. Merkez bundan böyle Hacı Bektaş Belediyesi'yle birlikte Hacı Bektaş Şenlikleri'nin hazırhk çahşmalarını da sürdürecek. Sohbetimize Hacı Bektaş Kültür Tanıtım Merkezi Yönetim Yavuz'un kiipesi Bununla beraber bu bağlantınm çok fazla abartılmaması, yeniçeriliğin Bektaşiliğin bir kolu olarak değerlendirilmemesi gerekmektedir. Bu, daha çok ideolojik bir bağdır. Belki başlangıçta güçlü olan bu bağ, zamanla merkezi iktidann güçlenip kurumsallaşması ile zayıflamıştır. Örneğin Yavuz Sultan Selim, kesinlikle Bektaşi değildir. Ama kulağına Balını Sultan küpesi takmakta, yani Bektaşiliğe yakın bir kişi olduğunu göstermeye çahşmaktadır. Yavuz'un padişah olmak için babasına başkaldmp onu tahttan indirdiği, kardeşlerini kanlı bir biçimde tasfiye ettiği ve bunun için yeniçeri ocağının desteğini sağladığı göz önüne alınınca, inançtan çok siyasi kararların ve kaygıların etkin olduğu düşünülebilmektedir. Zaten bllindiği gibi tran'da Şah tsmail'in Aleviliği siyasi amaçlarla kullanmaya kalkması ve Anadolu üzerinde birtakım emelleri nedeni ile Yavuz Sultan Selim, Anadolu'da ilk büyük Alevi kırımını başlatmıştır. Yavuz ile beraber Anadolu Aleviliği üzerindeki baskılann artmasma karşıhk Yeniçeri Ocağı ile Bektaşilik arasındaki törensel bağ devam etmiştir. örneğin Hacı Bektaş dergâhındaki baba ölünce onun yerine gelen yeni baba tstanbul'a gelmekte, yeniçeriler tarafmdan merasim ile karşılanmakta ve Ağa Kapısı'nda Yeniçeri Ağası tarafmdan yeni babaya on iki dilimli taç giydirilmektedir. Bektaşilik tarihi açısından 1826 çok önemli bir yıl sayılabilmektedir. Padişah II. Mahmud 1826 yıhnda Yeniçeri Ocağı'nı kanlı bir biçimde tasfiye etmiştir ve toplumdan yeniçeriliğin ideolojik izlerini de silmek için bir anti Bektaşi harekete girişilrniştir. örneğin, namaz kılmadıkları, oruç tutmadıklan, lslamiyetin koşullanna uymadıkları, Ali dışında diğer hülefayı raşidini eleştirdikleri gerekçesi ile Bektaşilerin öldürülmeleri gerektiği yolunda fetvalar çıkmıştır. Bektaşi babalan sürgüne yollanmış ve tekkelerin birço| u Nakşibendilere devredümiştır. Böylece 1826 yıhndan sonra Bektaşilik varhğını yer altında sürdürmek zorunda kalmış, Bektaşi öğretisi içinde önemli bir yer tutan gizlilik daha da artmıştır. Bu durunv aynca şehirlerde yaşayan Bektaşiler ile kırsal kesimde yaşayan Aleviler arasında belli farkhhklann ortaya çıkmasına yol açmıştır. 19. yılda yeraltında varhğını sürdürme sörumluluğu, şehirlerde yaşayan Bektaşiler ile "mason" örgütleri arasında bir yakınlaşmaya yol açmış; Bektaşiler masonlardan önemli ölçüde etkilenmişlerdir. Bu iki akımın daha da yakınlaşması ise Genç Türklerle gerçekleşti. hamid döneminde Bektaşi hareketi ile mason hareketi arasında sıkı bir yakınlaşma, bir iç içelik ortaya çıkmıştır. Kurulu Başkanı Ülkü Mete, Yö tu sömürüyor ve felsefemize zanetim kurulu üyesi Hıdır Deli rar veriyorlar. Birçok Dede var İslam, Anadolu'ya eski Türk inançlarıyla, töreleriyle, külpınar ile merkezin üyeleri Nus ki talipleri evlerini zor geçinditürüyle harmanlaşarak yayıldı, kendine özgü bir renk kazandı. ret Köse ve Kadir Ceyhan katı rirken onlar milyonlarına milAleviliğin Anadolu'daki inanç dokusu, toplumun yapısındalıyorlar. Hepsi Alevi kökenli. yon katıyorlar. Sırf Dede soyunki değerleri koruyarak örülmüştür. Alevilikle Bektaşiliği felsefe ola dan geliyorlar diye bir aileden 6 Osmanlıda AlevilikBektaşilik başlangıçta hoşgörülü sayırak birbirinden çok farklı gör kişinin birden milletvekili seçillabilecek bir ortamda yaşanıyordu. Zamanla bu ortam bomüyor ve bu felsefeyi benimsi diğini biliyoruz. Bir başka çelişzuldu. Yavuz Sultan Selim dönemi bu bakımdan belirleyiciyorlar. Ancak bu felsefeye ve ki de şu: 6070 yaşındaki biri sırf dir. kültüre günün koşullanna uy Dede soyundan geliyor diye 15 gun olarak sahip çıkmayı, yaşat yaşındaki bir gencin elini öpuYavuz, Mısır'dan halifeliği alıp İstanbul'a taşıdıktan sonra mayı savunuyorlar. durum değişti; Sünni mezhebinin en üst makamındaki dinyor, ona niyaz ediyor ya da insel görüş egemen ideolojiye dönüştü. Şeyhülislam EbussuÜlkü Mete, 'örneğin' diyor, sanlar bir yı) boyunca ahn terut Efendi bu nedenle "Kızılbaşların katli vaciptir" fetvasılerinden arttırdıklannı hakullah "Her önüne gelen ben dedeyim, nı vermiştir. 'Kızılbaş' dediği AleviBektaşi idi; egemenlerin babayım dedi yıllarca. Oysa gü diye Dede'ye göttirüp veriyor. inancını taşımayanlar, tehfikeli görülüyor ve düşman sayılınümüzde o eski post kavgası bit Bunlar özünde bizint felsefemiyordu. ze, savunulanmıza da ters şeymelidir. Aleviler, Bektaşiler Alevi ve Bektaşiler, yaşam savaşımında yüzyıllar boyu kendi emirle yönetüemez, yönetUme ler ve giderek zarar veren uygulamalar. Bütün bunlann bu çağiçlerine kapanarak inançlarım korumak zorunda kaldılar; melidir." da yeri kalmadı diye düşünüyomezhep ve tarikat gizemi bu nedenle koyulaştı. Nusret Köse şöyle örnek veri ruz." Laik bir toplumda, demokratik düzende, vicdan özgürlüyor buna: ğünün tam anlamında geçerli olduğu bir ortamda "sır" yaBir ttir sömürti "Bazı Dede ve Babalar Alevi, şamaz, gizliliğe de gerek yoktur. Bektaşi toptumunun inançları Ülkü Mete burada bir saptaAçıklığa kavuşmak, özgürlüğün güvencelerine ulaşmakla ma yapıyor: "Geçmişte Dedeler, eşanlamhdır. Demokrasinin gerçekleştirilmesi, AleviBektaşi Babalar çalışmadıklari için bekültürünün renginin ve güzelliğinin dışavurumu sürecini de lirli bir gelirleri olmadığı için inbaşlatacaktır. sanların 'hakullah' denilen yarÜımlarıyla geçinirlermiş. Ama bunun bir sömürüye dönüştüğüne de tanık oluyoruz. Tabii bunu bütün dedeler, babalar yapıyor diye almamak lazım. Tahsilli olanlar, gerçekten bu felsefeyi içlerine sindirmiş olanlar böyle değil. Onlar gerçekten bir lokma, bir hırkayla yaşıyorlar." Nusret Köse bir noktaya dikkat çekmek istiyor: "Ne ben ne de burada konu Efendiden bir genç, O yıl kuraklık köy şan arkadaşlarım tek tek kişile Bakırcılar Çarşısı'ndan halkının belini bükmüş; re karşı degiliz. Ancak Dede ço geçerken yaşlı bir ahali yağmur duasına cuğu diye bazı insanların doğuşçıkıyor; ama nafile, tan ayncalıklı olmasına karşıyız. adamın ayağına basar. Tann'nın rahmeti bir Hem Alevilik'te herkes eşittir, İhtiyar öfkelenip bağırır: insanlar arasında hiçbir ayrıın, Pezevenk!.. türlü yağmıyor. ayncalık yoktur diyoruz hem de Genç düşüp bayılır. Bektaşi işe karışmış: Dedelerin, Babaların çocukları Çevredeki esnaf başına Bir gün ben de doğar doğmaz belli bir ayncalı toplanır, ama bir türlü geleyim... ğa sahip oluyor ve toplum da Köylüyle birlikte yağmur bunu böyle kabul ediyor. Ben ayıltamazlar. Sonunda ce Dede'lik, Baba'lık artık tari Bektaşi işe el koyar, yere duasına çıkan Baba he kanşmalıdır. Aleviliğin, Bek eğilip delikanlının Erenler demiş ki: taşiliğin ne olduğunu bilen, fel *kulağına bir şeyler Siz bu işi bana sefeyi kendi yaşamında da so fısıldamaya başlar. bırakın!... mutlayan Dedeler ve Babalara Az sonra delikanlı ayağa Sonra çevredeki bir sözümüz yok, ama buna zakuyudan çektiği suyla rar verenleri de eleştiriyoruz. kalkıp çevresine baktıktan sonra yürüyüp gömleğini yıkayıp bir Çiinkü hep yineliyorum ama bu gibi kişiler felsefemize zarar ve gider. ağaca asmış. riyor." Esnaf meraklanır: Derken güneş Bektaşi fıkraları Alıştırma Yukandaki... Seçim isteğı Hıdır Delipınar 'Bence1 diyor. "Dedeler de Babalar gibi seçimle gelmelidir. Çağdaş cem evleri kurulmalı ve o cem evine gidenler kendi yöneticilerini seçmelidirler. O zaman kimse sırf Dede oğlu olduğu için Dede olmaz. Aynca bu, bir tür seçim mekanizması da oluştunır." Sohbetimizin sonunda hepsi birlikte bir şeyin altını çizmek istiyorlar: "Alevi, Bektaşi Dedelerine, Babalanna haksıdık etmek istemiyoruz. Hep söylediğimiz gibi biz tek tek insanlara da karşı değiliz. Ancak felsefemize, kültürümüze ters düşen kimi uygulamalan da eleştirmek istiyoruz. Aleviliğin, Bektaşiliğin günümüzün, çağımızın koşullanna uygun felsef i, kültürel boyutunun yakalanması ve yaşatılması gerek." Baba Erenler, nasıl oldu da iyileştirdin? Baba: İlk kez küfür yediği için bayıldığını anladım; kulağına kırk kez 'pezevenk' deyince alıştı, kendine geldi. • Hac!.. Zenginlerden biri Baba Erenler'e iki kuruş verir. Baba parayı cebine atıp: Eyvallah.. dedikten sonra yürümeye başlar. Zengin arkasından seslenir. Baba Erenler, biliyorum sen şimdi bu parayla doğru meyhaneye gidiyorsun. Bektaşi: İki kuruşla da hacca gidilmez ya!... kaybolmuş, bulutlar toplanmış, bir yağmur ki seller gibi... Köylü sormuş: Baba Erenler bu işi nasıl yaptın? Baba: Yukandaki ile bugünlerde aram iyi değil; bizim gömlek kurumasın diye yağdırdı. • Genç Türkıer Türkiye'nin yakın tarihi üzerindeki çahşmaları ile tanınan Ernest Ramsaur'a göre masonluk ile Bektaşilik arasındaki bağlantıyı kuran kişi bir Voltaire hayranı olan Fazı) Bey'dir. Fazıl Bey, Bektaşiliğin mason locaları içinde örgütlenmesi için çahşmış ve önemli ölçüde başarı sağlamıştır. Böylece Bektaşiler, seçkin aydmlar grubu olarak özgürlükçü gelişmenin takipçisi haline gelmeye başlamışlar; baskı ve istibdat düzenine karşı özgürlükçü hareketler Bektaşi mason örgütlenmesi içinde yaşam alanı bulmuştur. örneğin II. Abdülhamid tarafmdan sürgüne yollanan Genç Türkler, gittikleri yerlerde öncelikle Bektaşi ya da Alevi çevreler ile ilişki kurmuşlardır. Bektaşilerin» yanında Mevlevi ve Melarni tarikatlannm da, Sünni olmalarına karşıhk Osmanh tmparatorluğu içindeki Özgürlük hareketine sempati ile baktığı söylenebilmektedir. Kısaca özetlemek gerekirse 1826 yıhnda yok edilmeye çalışılan ve yer altına itilen Bektaşilik, toplumsal yaşamdan silinmemiş ve on dokuzuncu yüzyıhn ikind yarısından itibaren etkili ve güçlü bir biçimde tekrar gündeme gelmiştir. Bektaşilik, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin tekke ve zaviyeleri kapatması ile hukuken son bulmuştur. Ancak geçmişinde yedi yüz yılhk bir tarih bulunan ve toplumsal kültürde sağlam temelleri olan bir hareketin bir yasa ile tarih sahnesinden silinmeyeceği açıktır. Nitekim bugunün toplumunda Bektaşilik hâlâ büyük bir ilgi odağı olma konumunu sürdürmektedir. Son beş yıl içinde 160 civannda Alevilik ve Bektaşilik kitabının yayımlanmış olması bu ilginin, Bektaşiliğin canlı bir biçimde yaşadığının en açık kanıtıdır. Gelsin... Softanın birisi çevresini korkutuyormuş: Böyle giderse kıyamet kopacak, dünyanın altı üstüne gelecek... Bektaşi: Gelsin imanım demiş, şu dünyanın haline bak; belki altı üstünden iyidir. Bektasicem, tören ve danslan zengin bir folklor kültürünü içeriyor. (Fotoğraf: Ibrahim Günel) Yarın: Olgun insanın yolu tzmirKadifekaleliler Türkiye'nin heryerinde çağdaş cem evleri açmak istiyorlar. Cem evinde kapıdakiyle posttaki eşit İki türlü cem vardır. Biri muhabbet cemidir. Ailece gelinir, saz çalınır, sohbet edilir, yemek yenir, içki içilir, semah dönülür. Bir de ibadet cemi vardır ki o tarikata giriştir. Herkes almmaz. ve Hacı Bektaş'a götürdükleri yardımlardır. Dede hakullahın bir kısmını eğer o köyde ihtiyacı olan varsa ona kullanır. Paranın bir kısrru da bu konudaki kitapların yayımlanmasında kullanıhyor. Eğer dede hakullahları sunstimal ederse (ki her toplumda olabilir bu tür suiistimaller) bütün saygınlığını yitirir bir daha da kimse para vermez ona. Eşitlik: Dünyanın bütün insanları kardeştir. Cem evinde kapıdakiyle posttaki eşittir. Orada plrlik, mürşidlik biter. Sınıfsız toplum da bu kültürle kurulur. Paylaşun: Alevilik BektaşilikAleviBektaşilerin katddığı Kadifekale cem evinde muhabbet, zaman zaman sazlar eşliğinde sürüyor. (Fotoğraf: Ugur Günyüz) te paylaşım esastır. Kısacası yarin gül yanağından gayn her şeyde Bektaşilik: Hacı Bektaş Veli' yenir, içki içilir, semah dönülür. si esastır. İçince sapıtanlar, ku mışlardır. Felsefeyi reddetme ortakhk vardır. nin Anadolu'ya getirdiği bir fel Bir de ibadet cemi vardır ki o ta ralların dışına çıkanlar bir daha dikleri müddetçe Bektaşilerdir, Demokrasi ve laiklik: Kimse ama onlar reddediyor. Bedri hiçbir düşüncesinden, inancınsefedir. AleviÛkle pek farkı yok rikata giriştir. Yılda bir kez ya alınmaz. tur. Aleviliğin çağa daha uygun pıhr ve herkes alınmaz. CemdeNamaz: Bizde insanlık için Noyan bir baba olabilir, ama dan ötürü hor görühnez, aşağıyorumudur. Felsefenin temeli ki her eylem yaşama ilişkin bir yapılan her hizmet, her iyilik na Bektaşilikte dedebabahk diye lanmaz, suçlanmaz. Herkes issevgi, saygı, barış, eşitlik, özgür sembolik anlam taşır. mazdır. Yani namaz beş vakit bir şey yoktur. Türkiye'de bir tek tediğini düşünmekte, istediğine Bektaşi dergâhı vardır o da Ha inanmakta özgürdür. Büyük bir lük, hoşgörü, demokrasi ve ladeğil, 24 saat boyuncadır. ikliktir. Bu felsefede dil, din, ırk, Onıc: tnsarun her türlü aza cı Bektaş'tadır ve postta da Çe hoşgörü vardır. Alevilertçki: Dem, bade de denir. kültür, renk, cinsiyet ayrımı gö Muhabbet ceminde duayla ve sına, nefsine öteki insanlara za lebi Feyzullah Ulusoy Dede Bektaşiler irticamn, yobazlığın zetilemez. önemli olan insanı sev bir dilek tutularak içilir. Haram rar vermeyecek şekilde sahip ol oturmaktadır. önündeki en büyük engeldirler, mek ve insanhğa hizmettir. değildir. Bir sınav İşlevi görür. masıdır. Mkliğin, demokrasinin en yılYardımlar Cem: iki türlüdür. Biri mu Içkiyle sıkılganhk atıhr, gönülBabalar Kolu: Onlar Hacı maz savunucularıdır, ama bu habbet cemidir. Ailece gelinir, deki gerçek ortaya çıkar. Ama Bektaş'a ve kurumuna arkalanHakullah: Dedelerin köyler bütün bunlar sadece onların tesaz çalınır, sohbet edilir, yemek içkinin de kuralma göre içilme ru dönmüşlerdir. lcazet de alma den makbuz karşıhğı topladığı kelinde demek de değildir. Masonlukla etkileşim Yer altında varhğını sürdürmek zorunluluğu, şehirlerde yaşayan Bektaşiler ile "mason" örgütleri arasında bir yakınlaşmaya yol açmış; Bektaşiler masonlardan önemli ölçüde etkilenmişlerdir. Masonlar ile Bektaşiler arasında hem gizlilik hem de temel felsefeler açısından var olan benzerlik söz konusu etkilenmenin kaynaklan sayılabilmektedir. Hem Bektaşiler hem masonlar özgürlükçü ve sorgulayıcı bir dünya görüşüne sahiptir. Aynca iki kesim de hoşgörüye büyük bir değer atfetmektedir. Buna karşıhk mason hareketi, Bektaşilerden farklı olarak ateizme (Tanrı tanımazhk) daha yakın gözükmektedir. Mason hareketi Osmanh Imparatorluğu'na 18. yüzyılda Fransa ile ilişkilerin yoğunlaştnası sonucu girmiştir. Bu dö Yarnu Bektaşi nemde mason hareketi aydın felsefestntn heterodoks lanmanın ve özgürlükçU dü* îzmir'in Kadifekale semti çoğunlukla AleviBektaşilerin oturduğu bir semt. Kadifekaleliler kendi olanaklanyla bir evi "cem evi" haline getirmişler ve belirli günlerde orada toplanarak "cem" yapıyor, sohbetmuhabbet ediyorlar. Tokatb bir AleviBektaşi olan Selahattin Özel, bizi Kadifekale cem evine götürüyor. Evin, duvarları Hz. Ali ve Hacı Bektaş Veli'nin temsili resimleriyle süslü salonunda sohbet ediyoruz. özel, Türkiye'nin her yerinde çağdaş cem evleri açmayı ve Hacı Bektaş Kültür Tknıtım Derneği'nin şubelerini yaygınlaştırmayı amaçladıklannı anlatıyor. Selahattin Özel'in, zaman zaman sazla da renklenen sohbetimizde çeşitli konularda verdiği bilgiler şöyle: