Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbr Cumhunyct Maıbaacıhk vç Gazetecılık Türk Anonım Şırketı adına
Nadır Nnt 0 Gcnel Yayın Muduru H u n Cmnl. Munsesc MüJuru
Eaine ifakUgll. Yazı Işlen MUdüm. Oka) G w n ı ı , 0 Haber Mcrkezı
Muduru YaJçn Bayer, Sayfa Duzenj Yonetmem: Ali Acar 0 Temsılcıler
ANKARA Ahmet Tu. IZMtR Hiknct ÇMinkıyı, ADANA
I; Polmka CıU I^İMIK, Dış Habtrfcr E l f ' **!, Elor.omı Ccafb Tarta* ls
Stndıkl Şakraa KeKad. koluı C«W latr
Isanbul HaMrlen b M l Kacak. EjıMtıı Gcac» $»•••. Yur. Haberlert N<c4e< Do|a>. Spor DMışm»nı AMaltıdk V u r i n
Du. Vuııaı I m fılgtı» \r»>tnm» Şakia Alpa* DUzdUK » I J ı t Yata £ KoonhaKOı AtBcl Korakaa # VU1.
l*r 1-rol U a 9 MuhasetK Bakal taı 0 Bu;;t PUnlıır.ı S«|i O««n»b.ı.•!>. 0 Rcklim An* T«™ 0 Ek Ya^ınlar
H«ly» Akyol 0 ldâ/î Haır<uı Care 9 Ulrn» Oukı Ç<U 0 Bugı Islem \ H Ud ( Pmond Mv(i Bosuanotb
OkU) \kb«L Vılçıa lk)tı Hasu
Ccul Hık_n Çnıakıja, Ok«
Goatuil. l «ır Mnaa. tlta.
Sdçalı. Alı Sinn, U m Tu
Basan vr Yavan. Cuaıtnjnvei Matbaaohk ve Gazetecılik TA.Ş. Türtocaiı C*L 39'41
«334 ht PK 246 Isanbul Td 512 05 05 (20 tat). Teioı 22246 Faı (1) 5» 60 72 0
Btrola- AmkM*. Zıyt Göküjj BK Inküap S. No 19 '4 Td 133 ! 1 4M7, Tde* 42344, Fii (41133
05 65 0 lıafe- H Zryı B,. 1352 S. 1 3. "feL 13 12 30. Teld 52359. Fu. 151) 19 53 <0
9 U a c Inono C«i 119 S. No I K»1 1. Td 19 37 52 (4 h»0. Tek» 62155, Fıc (71) 19 25 7»
TAKVİM: 8 ŞUBAT 1991 Imsak: 5.34 Guneş: 7.00 Öğle: 12.23 İkindi: 15.09 Akşam: 17.36 Y'atsı: 18.56
Türkiye'dekisanat eserlerine, savaş nedeniyle koruma amblemi konması işi ağırgidiyor
Füzelere karşı 'koruma zartfı'Çivit mayisi ve beyaz: Uluslararası tarihi eser
koruma işareti çivit mavisi ve beyaz bir zarf
biçiminde. Bu 'zarf biçimi' çeşitli tarihi eserler
boyutu ve yerine göre havadan görülecek
biçimde yerleştiriliyor.
Türkiye'de tarihi eser niteliğinde 40 bin
bina, medrese, saray, 4 bin antik kent bulunuyor.
Kültür Bakanlığı'nın koruma zarfı takılmasına
ilişkin genelgesi şimdilik dosyalarda bekliyor ve
işaretleme çahşmalan çok ağır yürüyor.
Zarfh koruma yöntemi daha çok 'işgal
güçlerinin' eserleri tahrip etmemesi için
öngörülen bir yöntem. Hava saldırılannda ise
eserler daha çok 'Allaha emanet'.
Kültür Servisi — Körfez sava-
şı ,nedeniyle Türkiye'ye yönele-
cek "olası" bir hava saldınsına
karşı tarihi eserlerin korunma-
ya ahnması için yapılan çahşma-
lar oldukça "agır" yürüyor.
Koruma amacıyla tarihi eser-
lerin üzerlerine zarf biçiminde
özel bir amblem yerleştirilmesi-
ni öngören Kültür Bakanlığı ge-
nelgesi resmi yazışma dosyala-
nnda beklemede. AJınan ve alı-
nabilecek her türlü önleme kar-
şın yine de savaş durumunda ta-
rihi eserler "AUah'a emanet"
edilecek.
Koruma konusunda ne gibi
çalışmalann yapıldığını öğren-
mek amacıyla görüşlerine baş-
vurduğumuz Kültür ve Tabiat
Varhklannı Koruma Genel Mü-
dürü AJtaa Akat, savaşın başla-
masından birkaç gün sonra türn
valiliklere önlem konusunda ge-
nelge gönderildiğini söylüyor.
Anıtlar ve Müzeler Genel
Müdürlüğü yetkilileri ise Doğu
ve Güneydoğu Anadolu Bölge-
si'ndeki muzelerin "öncetikü ko-
ruma bölgesi" kapsamına alın-
dığını, bu müzelerde güvenlik
önlemlerinin artürılarak gece
nöbetçileri uygulamasına baş-
landığinı ifade ediyorlar.
Gelgelelim tıpkı insanlar için
olduğu gibi tarihi eserler için de
yeterli sayıda sığınak yok. Mü-
zelerdeki eser sayısı çok fazla,
depolar ise yetersiz.
Konuyla ilgjli çevreler, alınan
tüm önlemlere karşın özellikle
taşınmaz nitelikteki tarihi eser-
lerin "savnnmasız" olduğunu
ileri sürüyorlar. Gelişen savaş
teknolojisi, uzaktan kumandalı
füzeler tarihi eserlerin korunma-
sını güçleştiriyor, yetkilileri ça-
resiz bırakıyor.
Türkiye'de tarihi eser niteli-
ğinde 40 bin tarihi bina, medre-
se, saray, 4 bin antik kent bulun-
duğunu belirten Kültür Bakan-
lığı sorumluları, koruma çalış-
malanmn "zaman" ve "para"
gerektirdiğini sözJerine ekli-
yorlar.
Kültür ve Tabiat Varhklannı
Koruma Genel Müdürü Altan
Akat, antik ve acık tarihi alan-
lann, müze ve saraylann korun-
ması amacıyla sivil savunma ha-
zırlıklannın yam sıra Lahey An-
laşması uyannca belirlenen özel
amblemin de yerleştirilmesine
de başlandığını söylüyor.
Zarf biçimindeki bu özel
amblem tarihi alanın büyüklü-
ğüne göre havadan ve ön cephe-
den görülebilecek biçimde, ko-
şullara elverişli bir malzemeyle
yapdıyor.
Silahlı çaiışma halinde kültür
varhklannın korunması için kul-
lanılan bu uluslararası işaret çi-
vit mavisi ve beyaz renklilerin
kanşunı bir zarf. Ancak aradan
haftalar geçmesine karşın Nev-
şehir dışında hiçbir yerde, hiçbir
tarihi eser "zarflanmadı" henuz.
Kültür Bakanlığı, diğer kent-
lerde uygulanmanın sonuçlanna
ilişkin bilgi gelmedigini açıklar-
ken Istanbul'da bu konuda ne
gibi çalışmalar yapıldığını öğ-
renmek için kendisini aradığınıız
Kültür Müdürü Rahmi Çubuk-
ça da, talimatnamenin Vakıflar
Bölge Müdürlüğü'ne, kayma-
kamlıklara ve kendilerine bağlı
müzelere gönderildiğini, ancak
bugüne dek uygulamanın yapı-
lıp yapılmadığına ilişkin bilgi
gelmedigini belirtiyor.
Zarfh koruma yontemi daha
çok yabancı güçlerin işgali du-
rumunda bu guçleri "u^rma"
amacı taşıyor. özellikle de gece-
leri yapılacak herhangi bir ha-
va saldınsına karşı bu yöntemin
hiçbir geçerliliği kalmıyor.
Kültür ve tarih eserlerinin ko-
runması şimdilik taraflann La-
hey Anlaşması'ndaki hükümle-
re uyup uymamasına bağlı. Bu
anlaşma iki büyük dünya sava-
şı sırasında yok edilen kültürel
varhkların yaşattığı "acı dene-
yim"den sonra imzalandı.
1954'teki bu anlaşmaya imza
koyan ulkeler savaş durumunda
"kültür varlıklanna saygılı ol-
majı, buniann korunup saklan-
dıgı yapı ve lesisler ile kendile-
rine saldında bulunmamayı,
bunlann korunması amacıyla
yapılan tesislerin askeri amaçla
kullanılınamalannı" karşılıkh
olarak benimsiyorlar. Anlaşma
dini, laik, mimari, tarihi anıtla-
n, sanat anıtlannı, arkeolojik
değerlerdeki alanları, elyazma-
lan, her türlü sanat eseri, kitap,
arşiv, koleksiyonlan korunacak
eser kapsamında gösteriyor.
Ancak anlaşma "askeri zaru-
retin kacınılmaz olduğu dunım-
larda iblaller olabilecegini" de
belirterek açık bir kapı bırakı-
yor. Lahey Anlaşması savaş du-
rumunda eserlerin havaalanı,
radyo-TV istasyonu, önemli bir
liman ya da demiryolu istasyon-
lan gibi bölgelerden uzak tutul-
masını da hükme bağüyor. Ta-
rihi binalann askeri amaçh kul-
lanımı ise anlaşmanın ihlali an-
lamına geleceği ifade edilerek
askeri tesislerin bu bölgelerden
uzak kurulmaları tsteniyor.
YOK sisteminde yeni düzenleme
Universite
Köşk'ten
yönetilmez— 2 —
GENCAY ŞAYLAN
1980'li yıllarda dunyada
yaşanan önemli değişimlerin
bir bölümü de üniversite
alanında gorüldu.
özerkliğin iyice kısıtlanıp
üniversite yönetimlerinin
politize edilmesi bu
değişirnlerden biriydi.
Ingiliz yuksek öğreniminde
"Thatcherinn" çerçevesinde
gerçekleştirilen değişiklik
buna örnek gösterilebilir.
tngiltere'de bu bağlamda
öğretim uyelerinin iş
güvencesi kaldınlmış,
hükümete bağh merkezi
denetim ve karar organı
kurulmuş, üniversitelere
yönelen kamu kaynaklarının
tahsisi, uyeleri ticari ve
sanayi kuruluşlanndan gelen
merkezi denetim organına
bırakılmıştır.
Bu reformun amacı,
üniversitelerin, toplumun
kurulu duzeninin taleplerine
daha duyarlı hale gelmesi
olarak belirlenmiştir.
Reformun tngiliz
üniversıtelerine ne getirdiği
henüz çok açık olarak
ortaya çıkmamıştır. Ancak
bu değişikliklerin
üniversitenin duzeyini
yükselttiği, örneğin ABD
üniversiteleri ile yarışır hale
getirdiği pek
söylenememektedir. Aksine,
çok köklu bir geleneği
olmasına karşın toplum
bilimlerinde düzeyin hızlı
bir biçimde düştüğü, tepki
duyan bir çok öğretim
üyesinin işinden aynldığı
yolunda tartışma ve
göstergeler dikkat
çekmektedir.
özgün tarihsel koşulları
nedeni ile diğer toplumsal
kurumlara göre çok daha
ileride bulunan Türk
üniversite sistemi YÖK
düzenlemesi ile büyük bir
deprem yaşamıştır ve bunun
yarattığı tahrıbatın etkileri
hâlâ gündemdedir. Şimdi
TBMM'ye sevk edilen bir
tasan ile üniversitelerin,
özellikle işlevini göreli
olarak en iyi yerine getiren
en gelişmiş üniversitelerin
yönetimlerinin
"politizasyonu" gundeme
gelmiş bulunmaktadır.
Turkiye'nin en gelişmiş
üniversiteleri nin
yönetimlerinin, hiçbir
onkoşul söz konusu
olmaksızın
cumhurbaşkanınca tayin
edilecek ve fahri olarak
görev yapacak kişilere
bırakılmasınm üniversite
sistemine ne kazandıracağı
cevabı bilinmeyen bir
sorudur. Bu sistemin
dünyanın en gelişmiş
üniversıtelerine sahip
ABD'de uygulamyor olması
çok anlamlı bir yaklaşım
değildir, çunkü bu tür bir
değişmenin örneğin tngiliz
üniversitelerine pek bir şey
katmadığı ortadadır.
Türk yüksek öğrenim
sisteminde temel sorun
kaynak yetersizhği ve
kantitenin baskısı ile
kalitenin gerilemesidir. En
gelişmiş üniversite
yönetimlerinin
siyasallaşmasının bu dar
boğazları aşma açısından
hiçbir şey getirmeyeceği,
aksine universite içi
çekişmeleri arttırarak
sistemin etkinliğinı
düşureceği açıktır.
Cumhurbaşkanı Sayın
Turgut Özal hemen hemen
her alanda yetki
kullammından ve
değişiklikler yapmaktan çok
hoşlanan bir kişiliğe
sahiptir. Ancak üniversite
işlevi gereği çok önemli bir
kurumdur ve çok büyük
kaynaklar kullamlmaktadır.
Bu gerçek göz önüne
alındığında, özel statülü
üniversitelerde üst yönetim
kurumuna atamaların
cumhurbaşkanlığı katında
büyük pazarlıklara ve baskı
uygulamalanna konu
olacağı söylenebilmektedir.
Bunun da Türkiye'nin
yaşamsal üniversite
sorununun çözümüne bir
katkı sağlayamayacağı
açıktır.
BİTTİ
Mezopotamya'nın 'çalınmıs' tabktleri arasında, Babil Knüı'nın Güncş Tannsı Şarnaş tarafından kabul edilmesini gösteren tablet de bulunuyor.
Körfez savaşı hem tarihieserlere hem de arkeolojik kazılara darbe vurdu
Mezopotamya'yı bombalarkazıyorKültür Servisi — Körfez sa-
vaşının "teblike" yüklü yansı-
maları bugün kadar, uzak geç-
mişi de tehdit ediyor. Istanbul
Üniversitesi Edebiyat Fakültesi
Protohistorya Ana Bilim Dalı
Başkanı Prof. Dr. Refik Duru,
arkeolojinin geleceği açısından
Mezopotamya'nın büyük bir
yara âldığım söyledi.
Duru, Sümer kültürünün ya-
yıldığı Mezopotamya'da pek
çok yerleşmenin fuze saldınlan
sonucu tahrip olma olasüığının
çok fazla olduğuna dikkat çeki-
yor. Duru, "Herhalde bundan
sonra Mezopotamya'da 15-20
yıl boyunca arkeolojik kazı ça-
İışması yapılamaz. Basra-
Prof. Dr. Refik Duru, Mezopotamya'da pek çok tarihi yerleşimin füze
saldırılan sonucu tahrip olma olasılığının çok fazla olduğuna dikkat
çekiyor. Bağdat Müzesi'nin de bombardımandan zarar görmüş olması,
arkeologları endişelendiriyor.
Bagdat arasında bombalara ma-
rnz kalan alanda patlamamıs
bombalann var olacagı da dü-
şânülürse hangi arkeolog cesa-
ret edip de kazı japar burada"
diyor.
Mezopotamya'da arkeolojik
araştırma yapmanın artık bir
tür "kahramanlık" olacağına
dikkat çeken Duru, toprak için-
den çıkartılmış ya da çıkamlma-
mış eserlerin tahrip olmasının
aynca bölge genelinde bütün
konteksi yerle bir edeceğini de
belirtiyor.
ABD'nin Bağdat'a karşı sal-
dınya geçtiği ilk günlerde, baş-
kentteki Bağdat Müzesi'nin sal-
dınlara hedef olduğu ve müze-
de çalışan baa arkeologlann ya-
ralandığı haberi televizyonun
haber bülteninde yer almıştı.
1970'li yıllann başında Irak'a
yaptığı bir gezide bu müzeyi zi-
yaret eden Duru, Bağdat Müze-
si'nin yüzyıhmızm başında ya-
pılmış üç kath bir bina olduğu-
nu, müzede ağırlıklı olarak Ur,
Uruk ve Lagaş gibi eski Mezo-
potamya kentlerindeki kazılar-
da bulunan Sümer devri eserle-
rinin sergilendiğini söylüyor.
Ancak Duru'ya göre Bağdat
Müzesi'nin çok zengin bir eser
koleksiyonu yok. Çünkü söz
konusu yapıda Mezopotamya'-
nın "çalmmamış" ve dünyanın
ünlü müzelerine götürülmemiş
son 50-60 yılhk araştırmalarda
ele geçmiş buluntular sergileni-
yor. Aynca müze depolannda
buyük bir tablet koleksiyonu
mevcut.
Şu aşamada Bağdat Müzesi'-
nin ve bölgenin akıbeti hakkın-
da bir bilgi edinilmiş değil. Du-
ru'ya göre müze yetkilileri ola-
sı saldırılara karşı önlemler al-
mış olabilir. Ancak bolge gene-
linde arkeolojik araştırmalar
bütünüyle vurgun yedi. Bu vur-
gundan, yaklaşık 100 yıldır ka-
zılan ve yakın zamana kadar
araştırmaların devam ettiği
Uruk, bir dönem kazılmış Ur ve
Lagaş gibi önemli Mezopotam-
ya kentleri de "ohımsuz" yön-
de etkilendi.
Bakü-İstanbul
uçak 8eferleri
• İSTANBUL (AA)—
Sovyet Havayollan, Bakü
ile Istanbul arasında tarifeli
uçak seferlerine dün
başladı. Azerbaycan'dan
Sovyet Havayollan'nın TU
134 tipi 80 kişilik uçağı ile
gerçekleştirilen ilk seferde,
Türkiye'ye 61 yolcu geldi.
Yolculan, tstanbul Atatürk
Havalimanı'nda SSCB
Istanbul Konsolosu Vahdet
Sultanzade karşıladı.
Sultanzade yaptığı
açıklamada, bu seferlerin
iki ülke arasındaki dostluk
ve dayanışma duygulannı
pekiştirmede önemli bir rol
oynayacağıru söyledi.
Azerbaycan Dostluk ve
Dayanışma Derneği
yöneticilerinin de
bulunduğu karşılama
töreninde, Azerbaycan
Folklor Derneği ekipleri de
gösteri sundular. Seferler
Sovyet HavayoUan'nca her
hafta perşembe günleri
gerçekleştirilecek.
Elektronik
bahçıvan
• BOSTON (UBA) —
Park ve bahçeleri artık
elektronik bahçıvanlar
sulayacak. Amerika Birleşik
Devletleri'nin (ABD)
Boston şehrinde geliştirilen
ve her türlü musluk ve
vanaya monte edilebilen
"Rain date" isimli bir alet
ile bahçeler artık
elektronik olarak
sulanabiliyor. Alete sabah
evden çıkarken günün hangi
saatlerinde ne kadar süre
ile sulama yapacağı
programlanıyor.
Programlanmış olan "Rain
date" gerekli işlemleri
yaparak bahçeyi suluyor ve
bittiği zaman sulamayı
kesiyor. Elektronik sulayıcı
"Rain date"in çimlerim
kunımasın diyenler için
ideal bir alet olduğu
bildirildi.
Kraliçe'nin
Vakko eşarbı
• Haber Merkezi —
Ingiltere Kraliçesi II.
Elizabeth'in "eşarp
koleksiyonu"na, Vakko
eşarbı da eklendi.
Vakko'dan yapılan
açıklamaya göre dünyada
eşarp merakı ile tanınan en
ünlü kişi olan tngiltere
Kraliçesi'nin eşsiz bir eşarp
koleksiyonu bulunuyor.
Türkiye'nin Londra
Büyukelçisi Nurver Nureş
aracıhğıyla Saray'a
ulaştınlan ve Kraliçe II.
Elizabeth tarafından
"teşekkürle" kabul edilen
eşarp, Kanuni ve tznik
desenlerini taşıyor. Eşarbın
Kraliçe için özel olarak
hazırlandığı bildirildi.
Tfelefonda
sağhk: 076
• ANKARA (AA) —
Vatandaşlar sağlıkla ilgili
sorunlarına (076) numaralı
telefondan cevap
bulabilecekler. Sağhk
Bakanlığı'nca Körfez savaşı
dolayısıyla bir süre önce 28
ilde kurulan danışma
merkezleri, tum yurda
yaygınlaştınlıyor. Sağhk
Bakanı Halil Şıvgın, sağhk
danışma merkezlerinin
(076) numaralı telefondan
hizmet vereceğini ve 24 saat
çahşacağını belirterek
"Merkezde görev yapacak
doktorlar, tüm
vatandaşlann sağhk ile ilgili
sorulannı
cevaplandıracaklar.
Gerektığinde acil müdahale
için ambulans
gönderebilecekler" dedi.
Kabartmaportre bir Sovyet sanatçı tarafından 65 yıl önceyapılmıştı
Atatürk'ün eline geçmeyen portre
TAYFUN GÖNÜLLÜ
ANKARA — Sovyetler Bir-
liği Dışişleri eski Bakanı Çiçerin
tarafından 1926 yılında, döne-
min Dışişleri Bakanı Tevfik
Rfişttt Aras'a, Atatürk'e hediye
edilmek üzere verilen ve daha
sonra kaybolan eser, Tarihi
Araştırmalar ve Dokümantas-
yon Merkezleri Vakfı'nda bu-
lunuyor.
1926 yılında Odessa görüşme-
leri anısına K. Maletski adında
bir Sovyet sanatçısına yaptınlan
ve pirinçten "Moskova Hatıra-
sı 1926" yazılan eserin benzer-
siz olduğu belirtildi.
Sanatçı Maletski, yekpare bir
mermer çerçeveye gömülu
26 x 40 santim boyundaki ma-
deni kabartma ve gümüş kapla-
malı Atatürk portresini, sağın-
dan bir hilal ile kuşatmış. Solu-
na ise TBMM'yi tasvir ederek
dalgalanan bir Türk bayrağı
işlemiş.
1927 yılında Türk-Sovyet he-
yetlerı arasında imzalanan Tica-
ret Anlaşması'nın bir yıl önce
Odessa'da yapılan göruşmeler
1926 yılında Sovyet
Dışişleri Bakanı
Çiçerin tarafından
dönemin Dışişleri
Bakam Tevfik Rüştü
Aras'a Atatürk'e
iletilmek üzere verilen
ve daha sonra
kaybolan "Moskova
Hatırası 1926" yazüı
eser, Tarihi
Araştırmalar ve
Dokümantasyon
Merkezleri
Vakfı'nda bulunuyor.
anısına Sovyet hukümeti tara-
fından K. Maletski adında bir
sanatçıya Atatürk'ün portresi
sipariş edilmiş.
Göruşmeler bittikten sonra
Sovyet Dışişleri Bakanı Çiçerin
tarafından, Hariciye Vekili
Aras'a, Atatürk'e iletihnek uze-
re armağan edilmiş.
Eserin, Atatürk'ün eline ulaş-
madan Türkiye'de kaybolduğu
belirtiliyor.
194O45 yülan arasında 1. dö-
nem Kars Milletvekili Piroğlu
Fahrettin Erdogan tarafından
bir Ermeni antikacısında bulu-
nup satm alınmış. Erdoğan öl-
dükten sonra da eseri eşi Zehra
Erdoğan korumuş.
Tarihi Araştırmalar ve Dokü--
mantasyon Merkezleri Kurma
ve Geliştirme Vakfı Başkanı Er-
tugrul Zekai Ökte, Zehra Erdo-
ğan 'ın bu eseri çeşitli kurumla-
ra götürdüğunü, ancak ilgilene-
nin çıkmadığmı, yaptığı araştır-
malar sonunda öğrendiğini be-
lirtti.
Zehra Erdoğan öldükten son-
ra eser sahipsiz kaldı.
Ökte "tşte, eser Zehra hanı-
mın ölümüne kadar şu veya bu
şekilde konınmuş. Ancak Zeh-
ra faanım öldükten sonra eserin
acı hikâyesi başlıyor. Eser, ço-
cuklann oyuncagı olmuş. Bu sı-
rada mermer kaidesi iki yerin-
den kınlmış. Birçok kişinin eli-
ne geçmiş. Bunlar kimlerdir bil-
miyorum, ama buyük bir olası-
lıkla antikacılar olmalı" diyor.
Yine 1960'h yıUarda Kars Tu-
rizm ve Tanıtma Derneği Anka-
ra Şubesi Başkanı tarih öğret-
meni Fahrettin Kırzıoğlu, Ata-
türk'ün portresinin antikacıla-
rın eline duştuğunü ve yurtdışı-
na kaçırılmaması için mucade-
le ettiği belirtiliyor.
Yuvayı yapan kuş,
yuvasını korur.
"Kan koca ç<üışıp didinip,
biraz borç harç, biraz da
ailelerln destegiyle bir ev
sahibi olduk. Ben de
mücevherierlmi sattım. Sıra sigoıtaya
gelince, baktım kocam savsaklıyor. Doğnı
Halk Sigoıtaya gidip Yuvam Sigortamızı yaptırdım.
Üstellk çok da koUy ve hesaplı. Malum a, dlşl kuş
misali..."
JX.
Yuvam
SlgortasıSi3orta
Bir çağdaslık simgesi