18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/10 DIŞ HABERLER 8 ŞUBAT 1991 Besmertnih'in G* Kore gezisi • SEUL (AP>— Sovyeüer Birliği Dışişleri Bakanı Alesander Besmertnih'in Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov'un nisanda bu ülkeye yapmayı planladığı gezinin aynntılannı tartışmak üzere gelecek ay Güney Kore'ye geleccği bildirildi. Güney Kore ulusal haber ajansı Yonhap, Gorbaçov'un Japonya'ya 16-19 nisan tarihleri arasında yapacağı âyaretten sonra Gttney Kore'ye de uğrayacağını belirtti. Sovyetler Birliği ile Güney Kore, uzun süren bir kopukluktan sonra geçen eylül ayının sonunda diplomatik ilişki kunnuşlardı. Güney Kore Devlet Başkanı Roh Tae- Woo geçen aralık ayında Moskova'yı ziyaret etmişti. Şimdiye kadar hiçbir Sovyet yetkilisinin Güney Kore'yi ziyaret etmediği bildirildi. Yeltsin'in odası dinlendi • MOSKOVA (AA) — SSCB'nin en büytlk cumhuriyeti Rusya'nın lideri Boris Yeltsin'in çalışma odasınm sürekli olarak dinlendiği ortaya çıktı. Interfaks Ajans'nm haberine göre Yeltsin'in Rusya parlamento binasmdaki çalışma odasırun bir üst katındaki iki odada, Moskova Savcılığı'nın temsilcisi, Rusya milletvekilleri ve iki KGB yetkilisinin gözetiminde yapılan aramada, anten ve kablolarla dinleme cihazlannın varhğı beürlendi. Rusya Parlamentosu konuyla ilgiİi olarak derhal soruşturma açümasma karar verdi. Kuzey Kore'de darbe bastırüdı • TOKYO (AFP) — Kuzey Kore Devlet Başkanı Kim tl-Sung'un oğhı ve iktidann halefı Kim Jong-U'in iktidardaki tşçi Partisi içinde yönetime karşı bir darbe girişimi bastırdığı bildirildi. Japon haber ajanslan darbe girişiminin partide yönetimin kan bağı yoluyla devrine karşı çıkmak amacını taşıdığıru öne sürdüler. 1948'den beri iktidarda olan Kim ll- Sung'un oğlu 1980 yıbnda parti hiyerarşisinde ikinci sıraya yükselmiş ve babasımn ölümünden sonra iktidan devralacağı açıklannuştı. Bangladeş'te silah yasagı • DAKKA (AP)— Bangladeş hükümeti, bu ay sonunda yapılacak seçünlerde şiddet olaylarını önlemek için silah taşınmasını yasakladı. Hükümetin yapüğı açıklamaya göre silah taşıma yasağı 20 şubat ile 2 mart tarihleri arasında geçerli olacak. Seçim 27 şubat tarihinde yapılacak. Oy sayımının 2 marta kadar sürmesi bekleniyor. Bangladeş'te seçimler sırasında yaygın şiddet olaylan yaşanıyor. Çatışmalar rakip siyasal partiler arasında olduğu kadar, tek tek adaylan destekleyenler arasında da çıkiyor. Sivillerin saghğı • BOSTON (AA) — Irak işgali altındaki Kuveyt'te yaşayan yüzbinlerce sivilin, ağır bir sağlık hizrneti yetersizliği ile karşı karşıya bulunduğu bildirildi. ABD'de bulunan "Insan Hakları İçin Doktorlar" adlı örgüt, Kuveyt'ten kaçan Mısır, Hindistan, Kuveyt ve ABD yurttaşlanna dayanarak çarşamba günü yayımladıgı raporda, ülkedeki bir çok hastanenin kapaiı olduğu ve bu binalardaki tibbi cihazlar ile malzemenin çoğunlukla Irak'a taşmdığı kaydedildi. ABD yönetimi, tüm büyük başkentlerdeki elçiliklerine gizli telgraf gönderdi Kürt örgüüeri ile temas yasakUFUKGÜLDEMtR WASHINGTON — ABD Dışisteri Bakan- hğı, dünyadaki tüm önemli başkentlerdeki Amerikan büyükelçiliklerine yolladığı gizli bir telgrafla Kürt örgütleriyle teması her dü- zeyde yasakladı. Telgrafta, Kurüeri temsil ettiğini söyleyen baa kişilerin bir süreden beri Amerikan ma- kamlan ile görüşmek için büyükelçiliklere başvurduğu belirtildikten sonra bu taleple- re olumlu yanıt verilmemesi istendi. Lond- ra, Paris, Roma, Brüksel, Ankara, Atina ve Amman gibi başkentlerdeki Amerikan mis- yonlanna giden telgrafta, Körfez krizinin ilk günlerinde Washington'a gelen Iraklı Kürt liderlerinden Celal Talabani'nin Amerikan Dışişleri ile görüşme talebinin uygun görül- mediği de vurgulandı. ABD'nin Körfez krizi kapsamında Kürt- lerle ilişkilerinde dönüm noktası olarak ni- telenebilecek bu telgrafın ne anlama geldi- ğine bakıldığında şöyle bir manzara ortaya çıkiyor. 1) Her şeyden önce böyle bir telgrafın gön- derilmiş olması sadece Türkiye'ye değil, Irak'a da önemli bir jest anlamına geliyor. Amerika, bu telgrafla Türkiye'ye, Kurt ko- nusunu kaşımadığı mesajıru verirken Bağ- dat'a da Irak'm toprak bütünlüğüne olan ta- ahhüdünün devam ettigini gösteriyor. 2) Böyle bir telgrafın kaleme alınma gereği- nin hissedilmiş olması ise bugüne kadar Kurt- lerle Avrupa'daki Amerikan büyükelçilikleri arasında alt düzeyde bazı temaslar gerçek- leşmiş olabileceğinin işareti. Ama bu, Was- hington'un resmi tutumunu yansıtmıyor ve "ABD i)« Kürtier •rasında resmi temas şünü savundu. Bu politika gerçi ileride de- ğişmeyecek anlamına gelmiyor. Ama ağus- tos ayından bu y*na durum bu merkezde. Eğer istihbarat örgütleri gizli bazı faaliyeı- lerde buhınuyorlarsa bu ayn bir konu. Bu bakımdan Amerika' nm son zamanlarda ba- ğımsız Kürt devleti istemekten vazgeçtiği ve Kürtlerin haklannın genişletilmesinin yeter- li olacağmı düşündüğü gibi bir varsayun ger- oyundaki tahminler, Amerika'mn el altından bir şeyler yapıyor olabüeceği yönünde. Bu da geçmişfeki performansı nedeniyle Amerikan yönetiminin Türk kamuoyu üzerindeki inan- dıncılığının ne kadar sarsıldıgmı gösteriyor. Kamuoyu, Başkan George Busta'un, Senato'- daki Ermeni tasarısı görüşmeleri sırasında Senatör Robert Dole'e yazdığı mekrubu hâ- lâ hatırlıyor. Buna ek olarak Yunan SEİA- Washington'un dünyadaki büyük başkentlerdeki büyükelçiliklerine gö nderdiği telgrafta Kurtleri temsil ettikleri söylenen bazı kişilerin Amerikan makamlan ile görüşmek için büyükelçiliklere başvurduğu belirtildi. Telgrafta Celal Talabani'nin ABD Dışişleri ile görüşme talebinin uygun görülmediği de vurgulandı. Telgrafın gönderilmesi Türkiye ve Irak'a önemli bir jest anlamında. oldugu" gibi genel bir iddiayı doğrulamıyor. Başkentlere yolladığı telgrafta da vurguladığı gibi Washington'un izlenimi o ki, "Kiiıi ör- gütleri. bu yetkisiz temaslan, sanki Ameri- kan yönetimi ile resmi göriişmeler yapmış- lar eibi sunuyor." 3) önemli bir başka nokta da Kürtlerin te- mel haklan konusunda ABD yönetimi Kör- fez krizinin ilk günlerinden beri bağımsız bir Kürdistan nkrinden, bildiğimiz kadanyla uzak durdu ve Kürtlerin bulunduklan ülke- lerin sınnian içinde özgürce yaşaması eöni- çekçi olmuyor. Körfez krizinin başından beri izlenen çizgi zaten bu doğrultuda. Hatta The New York Times gazetesinde VVilliam Safı- re'in Kürtlerle ilgili son makalelerinin, Türki- ye'de olduğu kadar Amerikan yönetimi için- de de tedirginliğe yol açtığı söylenebilir. 4) Körfez krizi başladığından beri Washing- ton'da Kurtlerle ilgili havayı aktanrken sü- rekli olarak, şu ana kadar gelen sinyallerin Amerika'nın Kürt konusunu en anndan şim- dilik 'bagımsuiık' düzeyinde kaşımadığım eösterdiğini vurguladık. Ancak Türk kamu- sı dolayısıyla Atina'ya verilmiş güvenceler de hâlâ unutulmuş değil. Bu bakımdan, Was- hington Kürt konusunda ne yaparsa yapsın Türkiye'nin haklı tedirginliğini gideremiyor. 5) Ancak ilginçtir ki Washington bu kez Türkiye'yi değil, Kurtleri düşkırıkUğına uğ- ratmaya daha yatkın. ABD, geçen yıllarda Irak ve Iranh Kürtlere silah vererek onları merkezi yönetimlere karşı kullandı. Hatta Kürt lideri Molla Mustafa Barzani, Ameri- ka'da askeri bir hastanede öldü. Ancak ne zaman ki bu ülkelerde iş başına Amerika ile çalışabilecek hükümetler geldi, o zaman Washington Kürtlerden desteğini çekti. ör- neğin Amerika, Iran'a karşı Irak'ı destekle- diği yıllarda, Bagdat'ın Kürtlere karşı gaz kullanmasına sevirci kaldı. Amerika'mn şu ana kadar izledıği politika da Körfez krizin- den en kârh çıkacak grubun Kürtier olma- yacağuun işareti. ABD Dışişleri Bakanı J«- mes Baker, önceki gün Temsilcüer Meclisi'n- de yaptığı konuşmada Türkiye'yi Körfez it- tifakının en temel direkleri arasında saydı. Durum bu merkezdeyken ABD, Kürt kartı- na ancak Türkiye'nin bilgjsi dahilinde oyna- yabilir. Böyle bir telgrafın kaleme aunmış olması dahi, daha şimdiden Amerika'mn Türkiye ik olan Uişkisinin Kürt konusundan çok daha ağır basacagırun göstergesi. Ancak bu, Was- hington'un, savaştan sonra Irak'ta Kürtle- rin daha özgürce yaşayabileceği bir siyasi ça- tmın kurulmasma öncülük etmeyecegi anla- mına da gelmiyor. Uzun vadede Washing- ton'un Kürtlerin temel özgürlüklerine olan taahhütlerinden hiç kuşku yok. Zaten Baker, önceki gün Temsilcüer Meclisi'nde yaptığı konuşmada, insan hakları konusunun "ye- ni düny» düzeninin temel taşlan arasında" olacağîm vurguladı. KADIN ASKERLER — tsrail'in meşhur kadın askerleri, atış talimleri yapıyoriar. tsrail'de 18 yaşında askere ahnan kadınlar 2 yü sonra tertais olnyoriar. (Fototraf: Htuter) Güney Lübnan ordu denetimindeDış Haberkr Servisi — Lübnan'da sa- vaşın başladığı 1975 yılından bu yana dun ilk kez ordu birlikleri güneydeki Sur bölgesinin denetimini ele aldılar. Bölgedeki gazetecilerin bildirdiğine göre Sur kentindeki kışladan hareket eden 4S0 dolayında Lübnan askerüıden oluşan birlik önce Suriye yanlısı Emel örgütü'ne ait 5 mevzinin denetimini dev- raldı, daha sonra da 17.000 Filistinli mül- tecinin yaşadığı Reşidiye kampının girişine yerleşti. Ordu birükleri böylece, Israil'in kur- duğu güvenlik bölgesine 7 km, tsrail sı- nınna da 20 km. yaklaşmış oldu. öte yandan Sur ile Sayda arasındaki Zarhani bölgesinde toplanan Lübnan as- kerlerinden oluşan birlikler, Sayda'nm doğusundaki îklim El Tbfah'a doğru Uer- lemeye başladüar. Îklim El Tufah'ta bulunan rakip iki Şii kuruluş, Suriye yanhsı Emel örgütü ile Tahran yanlısı Hizbullah ve FKÖ mili- tanlarınm bölgeyi boşaltmasından son- ra, Lübnan askerlerinin burada da denetimi ele alması bekleniyor. tsraü yinevurdu lsrail birlikleri önceki gece Güney Lübnan'daki Filistin kamplanna saldır- dı. lsrail ordusu yetkililerinin dün yap- tığı açıklamada, saldırı sırasında Filistin- lilere ait 4 araan tahrip edildiği, örgü- tün El Fetih grubuna ait bir karargâhı- nm yerle bir edildiği, cephaneliginin de havaya uçurulduğu bildirildi. AP'nin haberine göre lsrail saldırısı, Güney Lübnan'da kendileri tarafından ilan edilen güvenlik kuşağmın kuzeyin- deki Filistin kamplanna karşı düzenlen- di. 30 lsrail askeri, ABD yapımı Howit- zer'lerden oluşturulan barikatm ardına indiler, saldırdannı tamamladıktan son- ra güvenlik kuşağına geri çekildüer. Gorbaçov'un yasadışı ilan etmesine karşın Litvanya'da bağımsızJlık için halkoylamasınagidiliyor Baltık'ta yüksek gerîlim Dl$ BASINDAN TANEA Olan oldu, zararbüyük "Körfez savaşı derhal sona erse de ermese de, haftalarca aylarca sürse de, Irak yenilip müzakere masasına otursa da olanlar obnuştur ve verilen zararlar büyüktür. Çünkü Batı ile Ücüncü Dünya ülkeleri arasındaki uçurum önümüzdeki yıllarda daha da büyüyecektir. Batı ülkelerinin TV kanallannda bilincsizce gösterüen savaş haberlerinde üstün teknoloji silahlannm, insan unsurunu hesaba katmadan bir ülkeyi, halkıyla birlikte, bütünüyte nasıl harabe haline getirdiği gözler önüne seriliyor. Bu görüntü ve manzaralar Araplann, Müslümarüann ve Uçüncü Dünya ülkelerinin belleklerinden kolay kolay silinmeyecektir. Bir diktatörü çezalandırmak bahanesiyle ahnan BM kararlanmn bu denli büyük felaketlere yol açmış olduğunu kim kabul edebilir ki? Nedir bu hissizlik, bu vurdumduymazhk, bu çiğlik. Yeni bir dünyanın demokratik düzeni için dil, din, ırk faktörlerinin giderilmesi amacıyla Batı dünyasının Üçüncü Dünya ülkelerine verdiği fıili dayaruşmalar nerede kaldı? Her iki dünyanın "kültürü" en korkunç silahlarla savaşarak birbirinden daha da fazla uzaklaşacak; insanoğlu, kendi egoizm sımrlan içinde daha da içine kapanacak ve bireysel bir sosyal yaşam ortaya çıkacaktır..." (T Şubat) DIE®ZEIT Ankara'mnemelleriveKürtier "Cumhurbaşkanı özal'ın reformlanm, Avrupa ve Amerika' daki insan haklan örgütlerini göz önünâe tutarak yaptığı söylenebilir. Fakat George Bush'la savaşın başlangıcmdan beri 23 telefon konuşması yapan ve ABD'yi kararhhkla destekleyen özal, aslında savaş sonrasım düşünmektedir. Kemal Atatürk'ün geleneğini sürdüren ve yayılmacı emellere sahip olmayan Türk ordusuna karşın Ankara'daki siyasi çevrelerin bu tür emeller peşinde olduklan anlaşılıyor. Türk basım, özal'm daha büyük bir Türkiye içeren eski belgeteri titizlikle incelediğini yazıyor. Atatürk'ün Kurtuluş Savaşı'ndan sonra I923'te Türkiye sırurlannı çizdiği Kayıplar Lozan Antlaşması'nda Kerkük ve Musul'un akıbetinin açık bırakıldığı iddia ediliyor. Basının da yardımıyla Türk halkına şu anda kabul ettirilmeye çalışüan senaryo şudur: Parçalanan Irak'm kuzeyinde bağımsız bir Kürt devleti kurmak ve Kürt sorununu nihai bir çözüme ulaşörmak. Bulvar gazetesi Hürriyet bir adım daha ileri gitti: özal'ın hayallerindeki haritayı bastı. Bu haritaya göre Irak'm kuzeyinde bir Kürt devleti kuruluyor; kuzeybatıda ise Musul ve Kerkük'ü içine alan bağımsız bir Türk devleti yer ahyor. NATO, Türkiye'ye yardıma koşarken Ankara'nm hedefleri karanhkta kalmaktadır." (7 şubat) Irak Muttefikler SSCB Başkam Mihail Gorbaçov, 17 martta tüm ülke genelinde halkoylamasına gidilmesini istiyor. Estonya, 3 martta halkoylamasına gidileceğini bildirdi. Dış Haberier Servisi — Körfez savaşı bütün hızıyla sürerken SSCB'de Baltık cumhuriyetlerine Uişkin olarak "trajik" geüşmeler yaşanıyor. Başkan Mihafl Ser- geyeviç Gorbaçov'un, Litvanya'da ya- nn yapılacak halkoylamasmı yasadışı ilan etmesi, Moskova-Vilnius gerginliği- ni enikonu tırmandırdı. Litvanya Dev- let Başkanı Vitautas Landsbergis, halk oylamasımn yapılacağım belütirken di- ğer Baltık cumhuriyeti Estonya'da da 3 martta bagımsızbk için halkoylamasına gidileceği bildirildi. Moskova ile Vilnius arasında bu ge- lişmelerle gerginlik tırmanırken Eston- ya Dışişleri Bakanı Lenuard Meri, 3 martta bağımsızlık için halkoylamasına gideceklerini söyledi. Böylece, Baltık cumhuriyetleri, SSCB'nin en önemli so- runu olarak yeniden ön plana çıktı. AFP'nin haberine göre Litvanyahlar, yann yapılacak halkoylamasına korku- nun gölgesinde gidecekler. Ajans, Lit- vanya'run başkenti Vilnius kaynakh ha- berinde, Litvanyahlann, Moskova'mn bir müdahalesinden çekindiklerini bildir- di. Ancak Litvanyahlarm, "her şeye karşın" halkoylamasına katılacaklan haber veriliyor. ABD Başkanı George Bush, Baltık ül- kelerine yapılan baskıların sadece Sovyet-Anierikan ticaretini değil, iki ül- ke arasındaki tüm ilişküeri de tehdit et- tigini söyledi. ABD Dışişleri Bakanı James Baker da Baltık ülkelerine yönelik askeri baskının arttınhnası nedeniyle Kremlin'e karşı ahnacak cezai önlemlerin ters tepki ya- ratabileceğini, ancak müdahalenin ABD-SSCB silahsızlanma sürecinde sı- kıntılara yol açacağıru bildirdi. Gorbaçov, önceki akşam yaptığı 'sürpriz' konuşmada, Sovyetler'in, bir- liğin devammdan yana .olduğuna inan- dığım söyledi. Gorbaçov, SSCB'yi bir- lik içinde tutmak konusunda kararlı ol- duğunu belirtti. Irak'a |ira: ölü (asker) Kayıp (asker) Ölü (sivil) Yaraiı (sivil) Düşen, tahrip olan uçak ve helıkopter sayısı (roketler de içinde) MöttefHtn şbn: Ölü (asker) Esir ya da kayıp Düşen, tahrip olan uçak ve helıkopter sayısı Batınlan ya da tahrip edilen gemi sayısı 39 Veri yok 320 400 Veri yok 79 885 133 67 40 Veri yok Veri yok Veri yok 361 39 57 32 0 Fransız SosyalistPartisi Genel Sekreter Yardımcısına göre İncirlik'iABD'ye açmak, AT üyeliğini kolaylaştırmaz AT'ye giden yol İncirlik'ten geçmezFransız Sosyalist Partisi Genel Sekrcter Yardımcısı Pierre Guidoni, Ankara'mn lncirlik Üssü'nü ABD'ye açmasının, Türkiye'nin AT üyeliğini hızlandırmayacağını belirterek, ikisi arasında bağlantı kurulamaz. AT Avrupa'ya aittir, ABD'ye değil" dedi. ALİ DOCAN ANKARA — Fransız Sosyalist Partisi (FSP) içinde Körfez savaşı üe belirginleşen görüş aynlığı, "şimdilik" durulmuşa benzi- yor. Cumhurbaşkanı François Mitterrand'- ın "barış plam" atağıyla başlayan "ABD'- den bağımsız" bir Körfez politikası oluştur- ma girişimi, Fransa'mn, ABD'nin yerinde sa- vaşa katılmasıyla çizgi değiştirince Savunma Bakanı Jean-Pierre Chevenement hükümet- ten aynlarak tepkisini gösterdi. FSP içinde- ki "Sosyalizm ve Cumhuriyet" grubunun li- deri konumundaki Chevenement'in istifa ge- rekçesinde, "savaşın mantığının gün geçtikçe Birleşmiş Milletler'in amaçlanndan uzaklaş- tığı kaygısım" dile getirmesi, "Mitterrand'a ABD çizgisinden uzaklasması için bir uyan" biçiminde yorumlandı. Sosyalist Parti Genel Sekreter Yardımcısı Pierre Guidoni, Mitterrand'm savaş politika- sına muhalefetini savaş sonrasına ertelemiş bir Fransız sosyalisti. Geçenlerde SHP'nin davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Guidoni, so- rularımızı şöyle yanıtladı: — Körfez savaşı, Avrupa'daki sosyalist ve sosyal demokrat partiler içinde görüş ayn- lıklanna neden oldu. FSP'de âzin de bulun- duğunuz 'Sosyalizm ve Cumhuriyet' gmbu- nun Fransa'mn dış politika çizgisiyle tam uyura içinde olmadıgı söyleniyor. Türkiye'- de de SHP içinde bazı görüş ayrılıklan or- taya çıktı. Körfez savaşımn, Avnıpalı sosya- listleri ve sosyal demokratlan savaş yanlısı ve karsıtı iki kampa böldüğu söylenebilir mi? GUİDONİ — Bu doğru değil. Körfez kri- zinin başladığı 2 ağustos tarihinden 15 ocak gününe kadar Körfez'de askeri olmayan bir çözümü en etkin ve kararlı biçimde savunan- lar, Sosyalist Enternasyonal'e üye partiler ol- muştur. Aralannda Willy Brandt'ın da bu- lunduğu sosyal demokrat liderler Bağdat'a da giderek bu surece katkıda bulundular. Ancak Saddam Hüseyin, Sosyalist Enternas- yonal'in kendisine uzattığı eli geri çevirdi. Kı- sacası Avrupa'daki sosyalist ve sosyal de- mokrat partiler içinde bir kamplaşma söz ko- nusu değil. — Sosyalist Enternasyonal'e üye partiler arasında da Körfez savaşına yaldaşım biçi- minde bir görüş aynlığı yok mu? GUİDONİ — Belirli farkhlıklar var, an- cak bunlar her ülkenüı kendi özel durumun- dan kaynaklanan farklıhklardır. — 2 gün süreyte SHP yöneticUeriyle te- maslarda bulundunuz. Sözünü ettiginiz or- Uk göriişleri biraz daha açabilir misiniz? GUİDONİ — Her iki parti de öncelikle Irak'ın Kuveyt'ten çekilmesi ve Kuveyt'in egemenliğinin sağlanması konusunda ayru görüşteler. Aynca savaş sonrası bölgesel so- runlanmn tümünün, Filistin ve tsrail sorun- lan da dahil olmak üzere uluslararası bir konferansta ele almması ve çözümlenmesin- den yanayız. — Türkiye'nin Körfez krizi ve savaşında izlediği politikalann, örnegin üslerin kulla- nıma açılması, ambargo karanna uyulması gibi, Avrupa Topluluğuna tam üyelik süre- cini hızlandıracağı iddialan var. Bu konuda ne düşüninorsunuz? Böyle bir durum söz konusu olabilir mi? GUİDONİ — Ne ilgisi var? Türkiye'deki üslerin Amerikan uçaklanna açılmasıyla Türkiye'nin AT'ye üyeliği arasında nasıl bir bağlantı kurulabilir? AT adı üstünde Avru- pa'ya aittir, ABD'ye değil. Ben böyle bir manttk kurgusunu anlayamıyorum. Bütün bunlann dışında bugün AT'ye üyelikten söz edildiğinde, bu katılımın siyasi, ekonomik ya da kültürel alanlardan hangisinde olacağmı da belirlemek gerekir. Topluluk, bütün bu konulann değerlendirildiği bir süreci yaşıyor. Aynca unutmamak gerekir ki AT'ye üye ol- mak isteyen çok sayıda ülke var. — Topluluğun bir anlamda 'doyduğunu* mu soylemek istiyorsunuz? GUİDONİ — Bu sorunuza hem evet hem de hayır biçiminde yanıt verebilirim. — SHP'nin Körfez politikasını anladığı- nızı söylediniz. Ancak karşı göriişte olanlar, Türkiye'nin bugüne kadar izieıiği Körfez po- litikasının savaş sonrası banş masasınds Tiirkiye'ye ağıruk kazandıracagını savnnu- yoriar... GUİDONİ — SHP'li dostlanmızm tutum larını anlıyor ve bunu hakh buluyorum Türkiye'nin savaşa katılmaması gerektiği du şüncesinin nedenini anlamak içinharitay bakmak yeterli. Türkiye, Irak ile komşu bi ülke. Türkiye'nin savaş sonrası masada sû sahibi olması için savaşa katılmasının anlî mı ve geregi yok. Savaş sonrası Irak ile kon şu olan her ülke doğal olarak barış masas na oturacaktır. SHP'li dostlanmız da Fraı sa'nın konumu gereği savaşta yer alması bizim onları anladığunız gibi anlıyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear