18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/12 DIŞ HABERLER 25 ŞUBAT 1991 Körfez savaşında kanlı finalDış Haberler Servisi — Müttefık güçle- rin Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmak amacıyla dün sabaha karşı yüz binlerce asker, binlerce tank ve uçakla başlattıklan kara savaşı tüm şiddeti ile sürüyor. Irak Devlet Başkanı Sad- dam Hüseyin halkı ve orduyu saldırılara karşı direnmeye çağırdı. Müttefik Kuvvet- leri Komutanı General Nonnan Sckwarz- kopf, saldında ilk gün tüm hedeflere ula- şddığını, direnmenin zayıf olduğunu ve 5500 Irak askerinin tutsak alındığını söyledi. Müttefik kuvvetlerinin Kuveyt'in başkenti Kuveyt City'ye yaklaştığı, Fransız birlikle- rinin de Irak içinde 50 km ilerlediği bildi- rildi. Irak ise müttefik saldırısının püskür- tuldüğünü ve müttefik askerlerinin "sinek gibi öldüriıldügünü" öne sürdu. Irak lideri Saddam HUseyin, kara sava- şının başlamasından sonra dün sabah Bağ- dat Radyosu'ndan yaptığı konuşmada, Irak halkına ve orduya sesîenerek "Inananlar na- sd savaşırsa öyle savaşın. San ve şeref için- de muzaffer olun. Allah'ın yardımı ile ka- zanılan zafer ne gnzeldir. Siz, savaşlann •nasının insanlan, AHab'a inancuuzla sa- vaşın. Onlar, muzaffer Irak halkuın ve ce- sar Irak ordasnann düşündiikleri ve hayal ettikleri gibi olmadıgını anlayacakiar" de- di. Konuşmasında kara saldınsımn Sovyet banş planını ele almak için başlatılan BM .Güvenlik Konseyi toplantısıyla aynı zama- na rastladığina dikkat çeken Saddam, ABD Başkanı George Bnsh'u "taainlikle", S.Ara- bistan Krah Fahd'ı da "Bush'un ajanı" ol- jnakla suçladı. TüRKİYE Sıgınmacılara 100 bin kişilik kamp Irak'tan Türkiye'ye olması beklenen 'sığmmacı akını' için Mardin'in Mazıdağı ilçesinde BM denetiminde ara kamp kuruluyor. ZİYA AKSOY VEDAT YENERER OSMAN YILDIZ DÎYARBAKIR — Kara savaşının başla- masıyla birlikte Irak'tan Türkiye'ye olma- sı beklenen "sıgınmacı akını" için 100 bin kişilik yeni bir kamp daha oluşturuluyor. Kayseri'deki ana kampın yanı sıra Mardin'- in Mazıdağı ilçesindeki "100 bin kişilik ara kamp" Birleşmiş Milletler denetiminde ola- Cak. Güneydoğu'daki askeri birliklerde ola- ğanüstü bir hareketlilik gözlenmezken ka- ra sakiırısı, bölge halkında belirgin bir te- ditginlik yarattı. Körfez krizinin başlamasıyla birlikte Irak'tan Türkiye'ye sığınanlann sayısı 1257'si asker, 1216'sı sivil olmak üzere top- lam 2473'e ulaştı. Edinilen bilgilere göre Mardin'in Mazıdağı ilçesi sınırlarındaki fosfat fabrikasının yanındaki Hazine ara- zisine yaklaşık 100 bin kişiyi barındıracak kamp oluştunılacağı öğrenildi. Kayseri'de oluşturulan ana kamptan son- ra ara kamp niteliğini taşıyacak şekilde planlanan kampın olağanüstü sayıda mül- tecinin gelmesi durumunda dört gün için- de hizmet verecek hale getirileceği belirtil- di. Bölgede hemşire ve doktor sayısının ge- rekenin üzerinde olduğu kaydedildi. tçiş- leri Bakanlığı bünyesinde oluşturulması ka- rarlaştınlan kampa BM'den çadır ve diğer yardımlann prosedüre göre sağlanacağı bil- dirildi. Halen Kayseri'de oluşturulan kamp- ta 387 sivil, Siirt'te oluşturulan kampta ise 650 Iraklı asker konuk ediliyor. Ülkelerin- den kaçan Irakhlann genellikle Silopi, Şır- nak, Çukurca ve Hakkâri tarafmdan Türki- ye'ye giriş yaptıklan belütildi. Müttenk güçlerin Irak'a karşı dün sabah başlattığı kara saldınsı Türkiye'nin Irak sı- nır kesiminde tedirginlik yarattı. Türkiye'- nin savaşa girebileceği korkusu nedeniyle bölgede gazetelerin satışmın arttığı ve tele- vizyonun eskiye oranla daha fazla seyredil- diği dikkati çekti. Irak sınır ilçelerinden Cizre'de durumun birkaç gün önceye oran- la pek fazla değişmediği, güncel hayatın de- vam ettiği öğrenildi. Cizre Belediye Başkanı Haşim Haşimi "Zaten halk böyle bir sal- dınyı bekliyordu. Önemli oian Türkiye'nin bu savaşa kanşmaması. Bölge de yaşayan tnsanlann en bttyük kaygısı bu yönde" di- ye konuştu. Müttefik Basın Bilgi Merkezi'nden edi- nilen bilgilere göre ABD'nin başlattığı ka- ra saldınsından sonra Türk tarafında ola- ğanüstü bir hareketin olmadığı bildirildi. Askeri yetkililer Türk ordusunun olası bir saldırıya karşı tüm önlemlerin alındığını ve savaş hazırhklarının savuruna yönünde ta- mamlandığını belirttiler. Öte yandan Ciz- re, Silopi, Çukurca ve Hakkâri'den edini- len bilgilere göre de Türkiye'nin Irak sınır kesiminde olağanüstü askeri hareketin göze çarpmadığı kaydedildi. Bağdat Radyosu dün Saddam'ın konuş- masından bir süre önce yaptığı yayında "sa- vaştam anaanm" başlamasını memnunluk- la karşıladıklannı belirterek "Irak, hiç kim- se için bir ödfll degfldir ve tehditiere boyun egmeyecektir" dedi. Radyo, dün öğle saatlerinde yayımladığı haberinde "müttefiklerin, Irak sınırlannda İHÜsar operasyonuna giriştiklerini ve asker- lerinin sinekler gibi öMüğünü" öne surdü ve "Bo, Irak'a saldıranlara ceza olsun" de- di. Radyo yayınında, "Amerika ve Avnıpa- nm cigeri iki paralık, aşagılık solucanlan, sizlere lanet olsun, Allah tanıgunızdır Id bir lcanş Irak toprağını ele geçûemeyeceksiniz" ifadelerine yer verdi. Bağdat Radyosu'ndan öğleden sonra ya- yımlanan askeri bildiride ise müttefik sal- dırılannın püskürtüldüğü ve Irak birlikle- rinin duruma hâkim oldukları bildirildi. Radyo, BBC'nin müttefiklerin Kuveyt City yakınlanndaki Faylaka Adası'nı ele geçir- diklerine ilişkin haberini yalanlayarak "Ta- rafsız gözlemciler isterierse Faylaka'nın eli- mizde olduğunu gelip görebilirler" dedi. BBC'nin Faylaka Adası'na ilişkin iddiası, ABD'li askeri kaynaklarca doğrulanmadı. Bağdat Radyosu dün aynca, kara hare- kâtının başlamasından birkaç saat sonra BAAS Partisi yönetimi ile Devrim Komuta Konseyi'nin Saddam'ın başkanlığında ortak bir toplantı yaptığım haber verdi. Bu arada Kuveyt'teki Irak güçlerinin, baş- kent Kuveyt City"deki parlamento binasıy- la dört lüks oteli havaya uçurduğu bildiril- di. Suudi Arabistan'daki yüksek rütbeli bir Kuveytli askeri yetkili, Reuters ajansma yap- tığı açıklamada, bu sabah ülkeye giren müt- tefik güçlere karşı savaşan Irak askerlerinin, parlamento binası ile Sheraton, Meridian, Plaza ve Marriot otellerini havaya uçürduk- lannı ve 180 kadar binayı daha havayı uçur- mayı planladıklannı söyledi. Schwarzkoprun açıklaması General Norman Schwarzkopf, dün öğ- leden sonra düzenlediği basın toplantısın- da, kara savaşının ilk gününde tüm hedef- lere ulaşıldığmı, Irakhlann direnişinin za- yıf olduğunu ve 5500 Irak askerinin tutsak alındığını söyledi. Müttefik kayıplannın ise "şaşılacak kadar" hafıf olduğunu öne sü- ren Schvvarzkopf, "Ancak heniiz işin başın- dayız ve savaş daha bitmedi" dedi. Ameri- kalı general, bir soru üzerine Irak'ın henüz kimyasal silah kullanmadığmı belirtti. Schwarzkopf, koalisyondaki 28 üyenin ll'inin ilk günkü saldınya katıldıklannı açıkladı. Bu ülkeler şunlar: ABD, lngilte- re, Fransa, Suudi Arabistan, Mısır, BAE, Bahreyn, Katar, Umman, Suriye ve Kuveyt Ajansların dün gece değişik kaynaklara dayanarak geçtikleri haberlerde tutsak alı- nan Irak askeri sayısı toplam 8500 olarak verildi. CNN'in Pentagon muhabiri, adının açık- lanmasını istemeyen bakanlık yetkililerine dayanarak kara savaşında 11 ABD askeri- nin öldüğünü haber verdi. Savuruna Bakanı Dick Cheney, carpışma- larla ilgili olarak yeni bir emre kadar hiç- bir açıklama yapılmayacağını bildirdi. Bu nedenle savaşa ilişkin sağhkh bilgi alınamı- yor. Gözlemciler ilk resmi açıklamalar için 48 saat beklemek gerektiğirü belirtiyorlar. Hızlandınna emri ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) yet- kililerine göre Genaral Norman Schwarz- kopf, kara savaşımn "hızlandınlmasını" emretti. Schwarzkopf un bu karanyla, kara savaşımn ilk aşamasında öngörülen hedef- lere ulaşüması için saptanan 48 saatlik sü- reyi yarun gün kadar kısalttığı belirtildi. Askeri uzmanlar alınan başanlara rağmen, kara savaşının en az bir hafta daha sürece- ğine işaret ediyorlar. Bir Pentagon yetkili- si, Iraklı güçlerin müttefıklere karşı "direndiğini" açıkladı, ancak direnişin ne- rede ortaya çıktığım söylemedi. General Schwarzkopf, dün düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamaların güvenlik acısından sonın oluşturmadığını ve müttefıkler tarafından konan kesin san- sürün "gereldi olmadığına" inandığını be- lirtti. Kuveyt City Irak'a karşı başlatılan kara savaşında çe- lişkili haberler ahmrken, dün gece üst dü- zeydeki Amerikalı bir askeri yetkili, müt- tefik kuvvetlerin başkent Kuveyt City"nin dış mahallelerine doğru ilerlediklerini açık- ladı. Adının açıklanmasını istemeyen Ameri- kalı askeri yetkili, müttefik birliklerin baş- kente batıdan ve güneyden yaklaştıklannı bildirdi. Askeri yetkili ve diğer müttefik kaynak- lar, aynca, müttefik kuvvetlerin kuzeyde Irak'ın Basra kentine doğru ilerlediklerini kaydettiler. Bu arada, Kuveyt haber ajansı KUNA- dan sonra Amerikan CBS televizyonu da Amerikan paraşütçülerinin Kuveyt City'ye indiklerini duyurdu. CBS bu haberi Suudi Arabistan'daki üst düzeyli askeri kaynak- lara dayanarak verdi. AFP'nin haberine göre, müttefik birlik- leri ile giden bir Fransız fotoğrafçısı müt- tefiklerin "yağa saplanan bıçak gibi" Ku- veyt'te ilerlediğini söyledi. Helikopter saldınsı ABD'nin 101'inci Hava Filosu'na ait 300"den fazla saldın helikopterinin, Saddam Hüseyin'in ikmal yollannı kesmek amanyla Irak'ın 80 kilometre içine indigi bildirildi.' AP'nin "cesurca bir davranış" olarak nite- lediğj operasyonun, askerUk tarihinin en bü- yük helikopter saldınsı olduğu kaydedildi. Screaming Eagles olarak bilinen heükop- terlerin, Irak'a 2000'den fazla asker, 50 araç, havan topları, tonlarca yakıt ve mühimmat soktuklan kaydedildi. 101'inci Hava Filo- su'nun çok az bir Irak direnişi ile karşılaş- tığı duyunıldu, ancak kayıplar konusunda bilgi verilmedi. 50 km. ilerlediler Fransız birlikleri ve onlara katılan Ame- rikan askerlerinin, Irak topraklannda 50 ki- lometreden fazla ilerledikleri bildirildi. Körfez bölgesindeki Fransız kuvvetleri- nin kumandam General Michel Roqueje- offre, yaptığı açıklamada, Fransız birükle- rinin 1000'den fazla Irak askerini esir aldık- lanm da söyledi. Dün sabah TSI 03.00'te Irak'a karşı sal- dınya geçen Fransız blrliklerinin, önemli miktarda malzemeye el koyduklan ya da tahrip ettikleri beürtildi. Cumhuriyet Muhafızlan Fransız askeri kaynaklanndan alınan ha- berlere göre, müttefik güçlerle Irak'm Cum- huriyet Muhafızlan arasında henüz bir ça- tışma meydana gelmedi. AFP'nin haberine göre, Fransız yetkililer "seçkin Cumuriyet Muhafızlan ya da Irak'ın Kuveyt'te sakla- nan özel güçleri ile gerçek bir çatışmaya girmediklerini" açıkladılar. Amfibi hazırlık Amerikan amfibi deniz piyadelerinin, Kuveyt'te Irak birlikleriyle çarpışan piyade- lere ve diğer kuvvetlere destek amacıyla, tanksavar araçlannı kıyıya çıkartmaya ha- zırlandıklan bildirildi. USS Nassau gemisinde gazetecilerle ko- nuşan amfibi bir birliğin komutanı Tuğa- miral John Lapbuıte, "baanz" diyerek, am- fibi birliklerin Kuveyt kıyılanna yakında malzeme çıkartması yapacaklannı ifade etti. Tuğamiral Laplante, amfibi piyade kuv- vetinin görevinin, muharebeye katılması du- nımunda, Irak birliklerini yerlerinden oy- natmayarak, karadaki piyadelerin yakınına gkmelerini engellemek olduğunu behrttL BM'DEUZUNGÜN UmuÜar boşagittiBaşkan Bush'un kara savaşı emrini dünyaya duyurduğu sırada Güvenlik Konseyi hâlâ banş umuduyla toplanmaya çalışıyordu. ŞEBNEM ATtYAS > • FRANSIZ BtRLİKLERİ - Müttefik kuvvetlerin içinde yer alan Fransız birlikleri kara savaşına da katılddar. (Fotoğraf: AFP) NEW YORK — ABD Başkanı Bush'un kara savaşı emrini verdiğini dunyaya duyur- duğu sırada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi hâlâ banş umuduyla toplanmaya çabahyordu. Küba daimi delegesi Büyükelçi Alarcon de Quesada, kırmızı ekoseli atkısı ve Havana purosu ile bütvm gün koridor- larda bir yudum bilgi için koşuşturan yüzü asık basın kalabalığına şöyle diyordu: "Bu savaşın BM ile bir ilgis yoktur. Gor- düğünüz gibi btttün günii banş girişimleri tçln harcadıktan sonra Güvenlik Konseyi- ni hiçe sayan üyeler, ben bu konuşmayı ya- parken kara savaşı emri verdiklerini ilan edi- yorlar. Birazdan içerideki arkadaşlaruna cu- martesi akşamını daha iyi geçirmenin bin çeşit yolu varken burada bu ikiyüzlülüğe ni- çin alet olduğumuzu soracağım." BM Ge- nel Sekreteri Cuellar da aynı kanıda olma- hydı ki Güvenlik Konseyi'nin toplantısına katılmadı. •Kuveyt Büyükelçisi ise yüzünde büyük bir sevinç ve rahatlama ile "Beklediğimiz ge- Uşme sonunda gercekten oldu. Bunca ezi- yet ve baskıdan sonra Kuveytlilerin özgür- İügüne kavuşacaklan gün yaklaştı" diye ko- nuşuyordu. Güvenlik Konseyi kara savaşı emrine rağ- men toplandı. Ateşkes önerileri anlamsız ol- duğundan gündeme ahnmadı. Toplantı kı- sa sürede sona erdi. Küba ve Yemen, önce- ki gün BM için yas günü olduğunu ilan et- tiler. Güvenlik Konseyi'nin fonksiyonunu yerine getiremediğini ve tarihindeki en bü- yük başansızüğa uğradığını bildirdiler. Güvenlik Konseyi toplantısının sonunda basın mikrofonları önüne gelen ilk delege ABD Büyükelçisi Thomas Pickering oldu. Pickering, "Kuşkusuz Konsey üyeleri ara- sında göriiş farklılıklan var, ancak bunlan görtişmek için ne zamau toplanacagımızı beniiz bilmiyoruz" dedi. tkinci gönüllü konuşmacı Ingilız daimi delegesi Büyükelçi David Hannay idi. Han- nay'a gazeteciler Güvenlik Konseyi'nin bun- dan sonraki işlevinin ne olduğunu sordular. Hannay'ın yanıtı, "Güvenlik Konseyi geliş- meleri yakından izleyecektir, kararlannın uygulanması konusundaki gelişmeler hak- kında bilgi sahibi olacakür" şeklınde oldu. En şaşkın delegelerin başında Güvenlik Konseyi Başkanı Zimbabwe daimi delegesi Mumbengegwi olduğu fark edüiyordu. Her şey başlamadan Batıh diplomatlar Mum- bengegwi'yi toplantıların kapalı yapılması yolunda ikna etmişlerdi bile. Gazetecüer Konsey Başkanı'na "Bugıin Güvenlik Kon- seyi iflas mı etti?" diye sonınca Başkan uzunca bir süre durakladı, sonra "Kötü ve zor giinler vardır, bunlardan da geçmek gerekir" cevabını verdi. Bu olaylardan beş saat kadar önce Gü- venlik Konseyi'nde büyük bir kargaşa ya- şanmıştı. Sovyet daimi delegesi Büyükelçi KÖRFEZ VE SAVAŞ SONRASI SENARYOLARI ABD'den Türkiye'ye 'garantör' rolüDış Haberler Servisi — Savaş sonrasi Irak'ın ve Ortadoğu'nun durumu, bölgey- le ilgili ülkeler arasında ve Amerika'da yo- ğun biçimde tartışüıyor. Türkiye'nin üstleneceği rolün ABD yö- netiminin savaş sonrasında Ortadoğu için öngördüğü askeri-siyasal ekonomik sistem içinde Türkiye'nin NATO üyeliği çerçeve- sinde belirlenmesi bekleniyor. Savaş sonrasi Irak'ın ve Ortadoğu nun durumu, bölgeyle ilgili ülkeler arasında ve Amerika'da yoğun biçimde tartışıhyor. Türkiye'nin üstleneceği rolün AIJD yö- netiminin savaş sonrasında Ortadoğu için öngördüğü askeri-siyasal ekonomik sistem içinde Türkiye'nin NATO üyeliği çerçeve- sinde belirlenmesi bekleniyor. ABD Dışişleri Bakanı James Baker tara- fından şubat başında açıklanan planda, Türkiye'nin, "askeri açıdan garantör iilke" konumunu üstlenerek încirlik, Muş ve Bat- man'daki üslerini bölgede olası bir saldın durumunda anında devreye girecek merkez- ler olarak hazır bulundurması öngörülüyor. Bu konudaki VV'ashington planında, Tür- kiye'ye "ancak Arap ülkelerinin ardından ikincil bir rol" vermeyi düşünülduğu sanı- lıyor. Baker'ın açıklamasından sonra gazeteci- lerin "Türkiye'nin bu plandaki yeri" soru- sunu cevaplandıran VVashington'daki dip- lomatık kaynaklar "Türkiye'nin askeri rolü artacak" gorüşunde birleşiyorlar. Bu yaklaşıma göre Körfez İşbirligi Ör- gütıi gibi kumluşlann da katılımı ile Orta- doğu'nun güvenliği için yeni bir işbirligi sü- reci başlatılacak. NATO, bölge ile ilgisini sürcfürürken bofgedeki tek ittîfak üyesi ül- ke olan Türkiye, Ortadoğu'nun istikrarı için roller üstlenecek. Bu rol, Ortadoğu'- daki mevcut sımrlan ve ülkelerin toprak bü- tünlüğünü tehdit edecek askeri girişimlere karşı Türkiye'nin 'garantörliik' üstlenme- siyle gerçekleştirilecek. NATO, bölgede olası bir savaş tehlikesine karşı Türkiye'- deki tncirlik, Batman ve Muş üslerini hız- la devreye sokacak. ABD yönetimi, savaş sonrasi Ortadoğu'- da, Mİahların denetimi anlaşmasına gidil- mesi ve saldırmazlık paktlannın imzalan- ması düşüncesini de taşıyor. Silahlanmanın denetiminin esas olarak bölgeye silah satan porda ise "NATO'nun Ortadogu'ya çekü- ülkelerin kendi aralannda varacaklan bir mesinin anahtan olan Türkiye'nin", şu ana anlaşma ile sağlanması planlanıyor. Böyle kadar oynadığı rolü sürdürmesı halinde bir anlaşmaya Suriye, İsrail gibi ülkelerin bölgenin "kaha istikrar dengesi"ne önemli ortak edilmeleriningüçlüğügörülüyor.Sal- katküarda bulunabileceği büdirildı. dırmazhk paktı girişimlerinin özellikle Iran, Raporda Türkiye'nin ' 'anahlar iilke" ol- Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan gibi ülkeler duğu belirtildi ve "Türkiye içeride tartış- arasında gündeme gehnesi olasılığı üzerin- malı da olsa, Ortadogu'da yeni bir rolle or- de dunıluyor. Bu kapsamda Türkiye'nin de taya çıkü. Bu rolü sürdürmesi halinde böl- ikili saldırmazlık paktlarına imza koyabi genin kalıcı istikrar dengesine önemli kat- leceği düşünülüyor. kılarda bulunabileceği" goruşune yer venl- Aralannda ABD'nin eski Dışişleri Baka- nı Alexander Haig ile Kongre Silahh Kuv- vetler Komıtesı Başkanı Sam Nunn'un bu lunduğu ABD'nin önde gelen strateji uz- manları tarafından "Savaş Ertesi Ortadoğu" konusunda yayımlanan ilk ra- di. Bölgede savaş sonrasi ekonomik işbirli- ğinin güçlendirilmesi projesinin Ekonomik tşbirhği ve Kaikınma Örgutu (OECD) ben- zeri bir oluşumla somutlaştırılması tasar- lanıyor. Yuli Vorontsov, Irak'ın ABD planını kabul ettiğini ilan etmişti. Vorontsov'un bu açık- laması ABD ve tngiliz diplomatlannı tela- şa düşürdü. Bir bir Güvenlik Konseyi'nin kapalı oturumundan dışan koşturup bası- na Vorontsov'un sözlerinin böyle yorumla- namayacağını anlatmaya başladılar. CNN aracıhğıyla bütün dünyaya bir anda yayılan Vorontsov'un sözlerinin BM Genel Sekre- teri sözcüsü tarafından da yalanlanması tüm basın mensuplannı şüpheye düşürdü. Güvenlik Konseyi dağıhncaya dek Voront- sov'un neyi ne için dedigi tam bir karmaşa halini aldı. Salondan fırlayan bağlantısız grubu diplomatlan, "banş umudunun çok güçlii olduğunu, Vorontsov'un gerçektea Irak'ın ABD planını kabul ettiğini söyledigini" belirtiyorlardı. Onların arka- sından cıkan koahsyon diplomatlan ise Vo- rontsov'un sözlerinin yorûmlanmaması ge- rektiğini Irak'tan açıklama gelinceye dek bir olumlu gelişme olamayacağını ifade ediyor- lardı. Vorontsov, Güvenük Konseyi toplanüsın- dan çıktığında sözlerinin doğru yonımlan- dığını ilan etti. ABD ve Sovyetler arasında halen diyaloğun devam ettiğini, ortak bir banş plaru hazırlanmasının imkânı olduğu- nu ifade etti. Bu açıklama, BM diplomat- lan arasında "Kara savaşı başlasa da Irak'a halen Sovyet kanah açık tutularak bir adnn atma fırsatı saglanıyor" yorumuna neden oldu. Güvenlik Konseyi'nin "uyuyan devi" Hindistan, bu sırada biraz kıpırdandı ve "Güvenlik Konseyi'nin tekrar inisiyatifi de alması için bir banş planı hazırlaması gerektiğini" ortaya attı. Bundan çok kısa bir süre sonra Sovyetler Birliği'nden yapı- lan açıklamada Irak'ın cevabımn olumsuz olduğu ilan ediliyordu. Bu açıklama Sov- yet plamnın başansızhğa uğradığını göster- di. Böylece Hindistan'ın savaş izninden beri devre dışı kalan Güvenlik Konseyi'ni dev- reye sokma çabası da başansızlıkla sonuç- lanmış oldu. ÖzalCMVde konuşurken harekâtı bîliyordu WASHINGTON (Cumhuriyet) — Kara savaşının Turk makamlannca nasü haber alındığı konusunda şon gelen bilgiler, Cum- hurbaşkaru Turgut Özal'ın CNN'de Irak li- deri Saddam Hüseyin'e çattıgı demecini venneden önce kara savaşının o gece baş- layacağım bildiğini gösteriyor. Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtçebe AJpte- moçin, önceki gece, kara savaşının başla- masından sonra bir basın toplantısı düzen- ledi. Alptemoçin bu toplantıda Türkiye'- nin savaşın başlayacağını önceki gün ABD saati ile sabah 10.00'da haber ahndığım açıkladı. Bakanın verdiği bilgiye göre, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Robert Kimmet bu saatte Türkiye'nin Washington Büyü- kelçisi Nüzhet Kandemir'i arayarak Irak'a tarunan sürenin bitiminden sonra kara sa- vaşımn başlayacağını bildirmiş. Büyükelçi Kandemir de mesajı Türk makamlanna iletmiş. Bu haberleşmenin ötesinde ABD Başkanı George Bush ile Cumhurbaşkanı Turgut Özal arasında özel bir telefonlaşma olduğu yönünde de kuvvetli işaretleri bu- lunuyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, Saddam Hüseyin'e çattıgı demeci CNN'e verdiği saatte, savaşın başlayacağım önceden öğrenmiş olduğu varsayılıyor. Bu durumu bildiği için de savaş sonunda Sad- dam Hüseyin'in ayakta kalamayacağı yö- nünde bir değerlendirme yaparak CNN'de sergilediği sert tutumu alrnış olma olasılığı bulunuyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear