Catalog

25 ŞUBAT 1991 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/11 Yeltsin yanhsı btiytik gösteri • MOSKOVA (AFP) — Moskova'da 150.000 kişi, Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin'i desteklemek amaayla büyük bir gösteri düzenledi. Gösteri, bir gün önce 100.000 kişinin katıldıgı vc Boris Yeltsin'in kınandığı Sovyet Ordu Günü gösterisinden sonra, radikaller tarafından düzenlendi. Rusya Devlet Başkanı Yeltsin, geçen hafta başında yaptığı konuşmada, Golbaçov'un istifa etmesini istemişti. Yunan-Bulgar işbirligi • ATtNA (AA) — Yunanistan ile Bulgaristan silahlı kuvvetleri arasında işbirliğini öngören anlaşma imzalandı. Bulgaristan Genelkurmay Başkanı Randno Minccv ile Yunanistan Genelkurmay Başkanı Yanis Verivakis'in imzaladıkian "1991 yıh için silahlı kuvvetlerinin işbirliği planı" ile ilgili anlaşma için Yunanistan'da Serres ve Bulgaristan'da da Santanski kentlerinde törenler düzenlendi. Edinilen bilgilere göre anlaşma, Yunan ve Bulgar öğrencilerin Atina ve Sofya'daki askeri okullarda karşılıkh eğitümeleri, Bulgar savaş gemilerinin Yunan tersanelerinde onanmı, askeri bilgi alışverişini içeriyor. Thatcher ayrüıyor • LONDRA (AA) — Eski Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher'ın parlamento üyeliğinden de ayniacağı bıldirildi. The Sunday Times gazetesinde yayımlanan bir haberde eski başbakanın bürosundan fl î1ıatcher'ın Kuzey Londra'nın Finchley bolgesinden milletvekilliğini sürdürüp sürdürmeme konusunda kararsız olduğunun bildirildiği yer aldı. Gazete, Thatcher'ın muhafazakâr seçmenlerine gelecek hafta 31 yıllık parlamenter yaşamını sona erdirerek yeni bir seçime katılmayacagını söyleyebileceğini bildirdi. Ttirkiye'ye övgti • ANKARA (AA) — Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Başbakanı Ivan Stepanovich Silaev, "Türkiye'nin Körfez krizine ilişkin tutumu, sadece Sovyetler BirligTnde değil, diğer ulkelerde de saygı ile karşılanmaktadır" dedi. Resmi temaslarda bulunmak Uzere dün Türkiye'ye gelen Rusya Cumhuriyeti Başbakanı İvan S.Silaev, Esenboğa HavaaJaru'nda, Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler ile Maliye ve Gümrük Bakanı Adnan Kahveci tarafından karşılandı. Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler, karşüama sırasında yaptığı konuşmada, bu ziyaretin ilişkilerin guçlendirilmesi acmndan önem taşıdığını belirtti. Hollanda'dan askeri yardim • ATtNA (AA) — Hollanda'nın, Yunanistan'a savaş uçağı, tanksavar mermisi ve çeşitli askeri malzeme vereceği açıklandı. Hollanda'nın Atina Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada, Yunan Hava Kuvvetleri'ne verilecek 12 adet F-5 savaş uçağının halen kullanılır durumda oldugu belirtildi. F-5'lerin bugünkü değerini 1.9 milyar drahmi (yaklaşık 38 milyar TL) olduğu ve bu uçaklann Yunanistan'a bedava verileceği kaydedilen açıklamada, uçaklara takılan silah ve gerekli yedek parçalann da tahsis edileceği belirtildi. Açıklamada, F-S'lerin Yunanistan'a verilmesinin Hollanda Savunma Bakanı'nın geçen ekim ayında Atina ziyareti sırasında kararlaştırıldığı belirtilerek, bu uçaklann mayıs ayı başında Yunanistan'da olacakları ifade edildi. //. Dünya Savaşı sonrasında ABD'nin bellibaşlı 7müdahalesi Dünya jandarması ABDBirleşik Devletler'in Kore'den Körfez'e kadar yaptığı çeşitli müdahalelerde 112 bin Amerikalı asker yaşarrunı yitirdi. Dış Haberier Servisi — II. Dünya Savaşı'ndan sonra Ame- rika Birleşik Devletleri, silahlı kuvvetlerini dünyanın çeşitli yö- relerine yollayarak müdahaleler- de bulundu. Amerikan kamuo- yunun sık sık tepki gösternresi- ne neden olan bu müdahaleler- de 112.000'den fazla Amerikalı öldü. Bu müdahaleler şunlar: • Kore Savası: 1950-53 yılla- rında Amerika Birleşik Devlet- leri, Birleşmiş Mületler'in "po- Us gücü" çerçevesinde Kore'ye müdahalede bulundu. Bu mü- dahalede 54.000'den fazla Ame- rikalı öldü, yaklaşık 103.000 Amerikalı yaralandı. • Vietnam Savası: ABD, 1964'te Vietnam'a askeri müda- haleye başladı. 1964-73 yılları arasında Amerika, Vietnam'da 58.000'in üzerinde kayıp verdi. 153.000'den fazla Amerikalı ya- ralandı. • LübMn'a müdaJuüe: 23 Ekim 1983'te ABD Başkanı Ro- nald Reagan, uluslararası barış gücü çerçevesinde Lübnan'a de- nte piyadelerini yolladı. 24 de- niz piyadesi, bir kamyona yerleş- TRUMAN —Kore savaşında 54 bin olu. JOHNSON — Vietnam, ABD'yi böldii. BUSH—En büyük kara savaşını başlattı. tirilen bombanın patlaması so- nucu öldü. Bunun üzerine ABD deniz piyadelerini Lübnan'dan çekti. • Grenada'y» modahaie: Lub- nan'a müdahaleden iki gün son- ra 25 Ekim 1983'te Başkan Re- agan, Karaipler'deki Grenada- SIEMENS Cok Özel Bir Santral Cok Özel Fiyatlarla Siemens SATURN 12-32 Digital Telefon Santralı Siemens işyerinizi ve bütçenızi düşünen, ılerı teknolojiyle donanımlı, 8 veya 24 hat kapasiteli dıgıtal bir santral sunuyor. Programlanabilır hafızasıyla Siemens SATURN 12-32 Digital Telefon Santralı işyerinizin telefon trafiğini tek elden yönetır. İç ve dış çağrı toplama, üçlü konferans, kısa kodla arama, mesaj bırakma, çağrı yönlendirme, rahatsız edılmeme, danışmalı bekletme gibı 30'u aşkrn iletişim hünerı ile SATURN 12-32 işyerinizin can damarıdır. ya asker yolladı. Gerekçe solcu bir darbeden sonra Amerikan yurttaşlannın can güvenliğini sağlamaktı. ABD, Grenada'da 18 kayıp verdi, 116 asker yara- landı. • Libyt'ya müdahate: Nisan niz Kuvvetleri, Libya'nm kışkırt- tığı "terörist faaliyetierr" misil- leme olarak Libya'nın kıyı böl- gesine saldırdılar. Amerika bu harekâtta bir F-lll uçağı kaybet- ti. • Panama müdahalesi: Baş- paraşütçüleri araük 1989'da Pa- nama'ya indirildi. Harekâtın amacı, Panama'daki Amerikan üslerini korumak ve Panama'nın güçlü adamı general Noriega'yı etkisiz hale getirmeti. Harekât- ta 23 Amerikalı öldü, 320 Ame- 1986'da Amerikan Hava ve De- kan Bush'un emriyle Amerikan rikah yaralandı. KöRFEZ'DE GENERALLERİNGÜNÜ Schwarzkopf a karşı Tikriti SIMKO TİCABET ve SANAYİ A.Ş. Siemens AG Türktye Genei Mömessıli Mecteı Mebusan Cad. No.125 FındAlt/istanbui Tei . (1) 151 09 00 Faut" (1) »52 41 34 Dıs Haberier Servisi — Erte- lenmesi için yoğun diplomatik çabaların harcandığı, ancak uzun bir süredir de başlaması beklenen kara savaşında sadece askerler ve silahlar değil, iki ko- mutan da çarpışıyor: Körfez'de- ki uluslararası gücun komutanı General Norman Schwarzkopf ile Irak Genelkurbay Başkanı General El-Hüseyin Raşit El- Tikriti. General Schwarzkopf Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmak amacıyla ilk hava saldınlan baş- ladığında "askerlerine güveni- nin tam oldugunu, hepsinin iyi hazıriandığını" söyleyen Gene- ral Norman Schwarzkopf, "düşmana karşı yırtıeı bir ayı" gibi davrandıgını açıkhyor. 2. Dünya Savaşı'nda Amerikalı General Patton'ın, "Savaşı bir an önce bitinnek için çabuk ha- reket etmeli" sözüne hayranhk duyduğu dile getiriliyor. "Öfkelendiği zaman gözünün baska bir şeyi görmedigi, ancak bu öfkesinin kısa sürede geçtiğini" söyleyen Schwarz- kopf; Vietnam savaşına, Grena- da ve Panama çıkarmalanna katılmıştı. West Point Askeri Akademisi'nden mezun olan ge- neralin güdümlü füze mühen- disliği alanında master derecesi var. General Shwarzkopf- Düşmana karşı > ırtıcı bir ayı. Körfez'deki çokuluslu güce karşı Irak ordulannı yöneten Genelkurmay Başkanı General El-Haseyin Raşit El-Tikriti ise bu göreve geçen yılın kasım ayında, selefinin azledilmesi üzerine getirildi. Bağdat yönetimi, ordudaki subayların kariyeri üzerinde en küçuk açıklama yapmadığı için General Tikriti ile ilgili hiçbir bilgi yok. El-Tikriti, "poliuk bir subay" olarak nitelendiriliyor. General El-Tikriti'nin "ani bir kararta" Genelkurmay Başkan- lığı'na getirilmesinin üst düzey- deki öteki subaylar arasında na- sıl karşılandığı da bilinmiyor. SİEMENS Wir zaehlen zu den führenden Herstellern von digitalen Vermittlungssystemen auf dem VVeltmarkt. Unser digitales elektronisches VVaehlsystem EWSD ist ein technisches Spitzenprodukt, mit dem wir einen entscheidenden Beitrag zur Modernisierung der öffentlichen Kommunikationsnetze in allen Teilen der Welt-so auch in der Türkei-leısten. Für die vveitere Regionalisierung von Entvvicklung und technischer wıe vertrieblicher Dienste braucht unsere türkische Landesgesellschaft SIMKO Entwicklungsingenieure zum Einsatz in der Türkei SIMKO sucht Ingenieure/lngenieurinnen der Fachrichtungen Elektrotechnik, Nachrichtentechnik und Informatik, die fliessend türkisch und deutsch sprechen. Kenntnısse auf dem Gebiet der digitalen Vermittlungstechnik sind vorteilhaft aber keine Voraussetzung. Wir bereıten Sie in München durch Schulungskurse und Praxistraining sorgfaeltig auf Ihren Einsatz in der Softvvare- entvvicklung, Systemintegration der Systemdiagnose für das EVVSD System vor. Der Standort für Ihre Taetigkeit wird bei SIMKO in Ankara sein. Wir freuen uns auf ein Gespraech mit Ihnen und bitten Sie, Ihre Bevverbungsunterlagen an die nachfolgende Adresse zu schicken: SIMKO Haberleşme Santralları / EVVSD Atatürk Bulvarı 169/6 Kavaklıdere/Ankara Türkei POLriTKADA SORUNLAR ERGÜIVBALa Ve Kara Savaşı Saddam Hüseyin 7 aydır süren Körfez krizinde kazanma fırsatını bir kez, iktidarını ve ordusunu koruyarak geri çekil- me fırsatını da iki kez kaçırdı. Saddam, Kuveyt'i işgal ederekçok büyük birkumaroynadı. Ancak çapı, oynadığı kumarla orantılı olmadığından oyunu- nu sonuna kadar götürmedi. Başkan Bush'un blöf yaptığını, saldıramayacağını düşünerek Suudi Arabistan'dakı Amerikan yığınağını seyretmekle yetindi. Oysa Kuveyt'i işgal ettikten hemen sonra Suudi Arabıstan'ı alsaydı ABD'yi pazarlık ma- sasına oturmaya zorlayabılirdi. Önce ABD o muazzam yığı- nağı yapacak yer bulamazdı. İkıncı olarak da dünya petrolü- nün yarısına yakın bölümünü elinde tutan, zorda kalırsa Su- udi Arabistan'daki kuyuları uçuracak güce sahip olan Sad- dam'la savaşı goze alamazdı. Saddam, Körfez krızı boyunca iki kez de tek askerinin bi- le burnu kanamadan ordusunu ve iktidarını koruyarak geri çekilme fırsatını harcadı. Bunlardan biri Kuveyt'ten çekilme- si için Güvenlik Konseyi'nin tanıdığı son tarih olan 15 ocak- tan kısa süre önce Fransa'nın ortaya attığı öneri idi. Öneriye göre Irak, Kuveyt'ten çekilme niyetini açıkladığı takdirde as- keri harekât başlatılmayacak, Körfez krizinden sonra Filistin dahil Ortadoğu sorunları kapsamlı biçimde ele alınacaktı. İkinci fırsat ise sürenin dolmasından birkaç saat önce Pe- rez de Cuellar'ın ABD'nin de onayını aldıktan sonra yaptığı çağrı idi. Cuellar, Saddam Kuveyt'ten çekildikten sonra "Fi- listin dahil" Ortadoğu'nun sorunlannın çözümü için kişisel olarak tüm çabayı harcamaya söz veriyordu. Yani Saddam son anda kazanmıştı. ABD, dolaylı da olsa Kuveyt'le Filistin arasında bağlantı dduğunu kabul etmişti. Irak lideri bunu hal- kına gösterebilir, "Kuveyt'ten çekiliyorum, ama ABD gibi bir süper güce de görüşümü kabul ettirdim" diyebilirdi. Saddam hem Mitterrand'ın önerisini hem de De Cuellar'- ın çağrısını karşılıksız bıraktı. Oynadığı büyük kumarı sonuna kadar götürme atılganlı- ğını gösteremedi. Kumann boyunu aştığını ise göremec' ya da görmek istemedi. Böylece bugünlere geldi. Kahraman olmak istiyordu. Oldu da. Bu denli felaket ve yıkım getirdiği Irak halkının ne düşündüğünü bilemeyiz. Ama Fas'tan Ürdün, Pakistan'a kadar milyonlarca Arabın ve Müslümanın gözünde Batı'ya karşı en uzun süre direnen Arap lideri olarak sıvrıldı. Ne var ki Kuveyt'i ışgel ettığinde ABD'nin göstereceği tep- kiyi hesaplayamayan, son ana kadar Bush'un savaşı göze alamayacağına inanan Saddam yine yanlış hesap yaptı. Uy- gun gördüğü zaman Kuveyt'ten çekileceğini açıkladığı tak- dirde ABD'nin bunu kabul edeceğini sandı. Bağdat'taki SH ğınak faciasından hemen sonra tüm dünyada ABD ve Batı- ya karşı tepkilerin yoğunlaştığı sırada Kuveyt'ten çekileceği- ni açıkladı. Dört hafta korkunç bombardımanlara karşı koy- muş üstelik ordusu da fazla yıpranmamıştı. Bir kahraman ola- rak çekilebilir, iktidannı koruyabilirdi. Ya ülkesinin halkının uğradığı muazzam yıkım? Orası önemli değildi. Tarihtekı bir çok diktatör gibi Saddam için de önemli olan kendi gururudur. Ama ABD ve Batılı ortaklarının artık hedefi değişmişti. 15 ocaktan önce ılke, "Saldırgan ödüllendirilmeyecek" şeklın- de idi. Yani Saddam'a geri çekilmesi için hiçbir ödün veril- meyecekti. 15 ocaktan sonra ise hedef Kuveyt'in kurtarılma- sının ötesinde "Saddam'dan ve askeri mekanizmasından kûrtulmak" oldu. Dr. Henry Kissinger, iki hafta önce "Newsweek" dergisi- ne yazdığı yazıda, "Saddam'a itibannı kurtarabileceği en ufak bir şans bile tanınmamalı. Tüm dünya, galibin ve mağlubun kim olduğunu açık seçik görebilmelidir" diyordu. Dün sabaha karşı kara saldırısını başlatan Başkan Bush 1 un aynı götüşü paylaştığı görülüyor. ABD Başkanı'nın hede- fi Saddam'ı altından kalkamayacağı ağır bir yenilgiye uğrat- maktır Bu yenilgı o denli kesin ve kapsamlı olmalıdır ki Irak lideri 1956'da Nasır'ın, 1973'te Enver Sedat'ın yaptıkları gibi askeri yenilgıyı siyasal zafere dönüstüremesın. Gorbaçov- un barış planı Başkan Bush tarafından bu nedenle redde- dilmiştir. Aslında sonradan tadil edilerek sekiz maddeden altı maddeye indirilen Gorbaçov'un planı ile Bush'un ultımato- mu arasında temel ilkelerde büyük fark yoktu. İkisinde de Irak'ın "derhal, koşulsuz ve tümüyle" Kuveyt'ten çekilmesi öngörülüyordu. Bush, Irak'ın ateşkeste önce Kuveyt'ten çe- kilmesini istemekte, Gorbaçov planında ise çekilmenin ateş- kesten bir gün sonra gerçekleşmesi öngörülmekte idi. Ama Gorbaçov'un planında Saddam'ın ortadan kalkmas4 öngörülmüyordu. Oysa Bush'un planında bu vardı. Gorba- çov'un planında çekilmenin 3 hafta içınde tamamlanması ön- görülüyordu. Bush ise bu sürenin bir hafta olmasmı istedi. 500 bin kişilik Irak ordusu bir hafta içınde ağır sılahları ile birlikte çekilemeyeceğinden hepsinı gerıde bırakmak zorunda kalacaktı. Yani Saddam Kuveyt'i terk ederken tam ve kesin bir yenilgiye uğramış olacaktı. BM Güvenlik Konseyi karar- larında sadece "Kuveyt'ten koşulsuz çekilmeden" söz edili- yordu Irak'ın kesin yenılgısinden ve ağır silahlarını geride bh rakmasından değil. Ama Körfez savaşı, 16 ocaktan itibaren BM'nin smırian dh şına çıkmıstı. Saddam'ın bir büyük hatası da bu noktayı go- rememesi, "Uygun zamanda bir kahraman olarak Kuveyt 1 ten çekilırim" düşüncesine kapılması oldu. Saddam, kara savaşında uzunca bir süre dayanabilirse kri- ze belki istediği damgayı vurabilir, savaşı Batı-Arap, Hınstiyarv Müslüman, kuzey-güney kavgasına dönüştürebilır. Ama kendisinin sahneden çekilme zamanı artık yaklaş- maktadır. TAYLAND Ordu demokrasiye dönüş sözü verdi Dış Haberier Servisi — Tay- land'da ordu birliklerinin Baş- bakan Şatişai Şoonhavan'ı de- virmesinden sonra ilk resmi açıklama dün yapıldı. Başko- mutan Suşinda Kraprayoon, dü- zenlediği basın toplantısında ye- ni bir anayasa taslağı üzerinde çalışıldığını ve 6 ay içinde de- mokrasiye dönüleceğini belirtti. Ajanslar, başkomutanın darbe- nin ardındaki kişi olduğunu ileri sürüyorlar. Tayland gazeteleri- nin darbe ertesinde konulan sansürden önce yayımlanan sa- yılannda "ordaya demokrasiye dönüş için vönetime el koyması" yolunda çağrı yapıldığına da dikkat çekiliyor. Tayland'da ordu birliklerinin önceki gün hükümeti feshetmesi anayasayı askıya alması ve sıkı- yönetim uygulamasını başlat- masının ardından ilk resmi or- du açıklaması dün geldi. Ülke tarihinin 16. darbesinde anahtar rol oynadığına inanılan Başko- mutan General Suşinda Krapra- yoon, ordunun amacının "o|ası en kısa zamanda iktidan halka devretmek" olduğunu açıkladı. General, ordu yetkilileri ara- sında seçimlere kadar ülkenin nasıl yönetileceği konusunda görüşmeler yapıldığını bildirdi. Görüşmelerde "yönedme d ko- yan Ulusal Banşı Konına Ko- mitesi'nin iktidarda kalması ya da geçici bir hukümet ohışturul- ması olasılıkları üzerinde durulduğanu" da kaydetti. Taylandlı başkomutan, Baş- bakan Şoonhavan'ın, Tayland Kralı Bumibol ile görüşmeye git- tiği sırada tutuklandığını ve em- niyette olduğunu belirtti. Yol- suzluk, akraba kayırıcılığı ile suçlanan başbakanın mahkeme- ye çıkarılıp cıkarılmayacağı so- rusuna ise yanıt vermedi. Gene- ral, hükumetin "yuzeyde de- mokratik göründüğunü" de ek- ledi. Darbe sonrası kralla bir ara- ya gelen General Suşinda, bu görüşmeye açıklık getirmezken ülkedeki partilere faaliyet yasa- ğı getirmeyeceklerini açıkladı. Tayland'ın önde gelen gazete- lerinin darbe öncesi ülkenin si- vil yönetime derhal dönebilme- si için orduya adım atması çağ- rısında bulunduklarına dikkat çekiliyor.