18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 ŞUBA T 1991 » HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17 2 ABD gemîsi yara aldl Saddam yol aynmındal 5 v Dış Haberler Servisi— Sov- nu da kaydetti. Dış Haberler Servisi — Mut- tefiklerin Irak'a karşı kara sal- dırısım başlatmalarının an rae- selesi olduğu bildirilirken dün savaşın başladığı 17 ocaktan bu yana ilk kez iki ABD savaş ge- misi Körfez'de mayına çarparak yara aJdı. Riyad'daki ABD aske- ri yetkilileri, USS Princetoo fü- ze kruvazörünün aldığı yara so- nucu gücünün yüzde 50'sini kaybettiğini, helikopter gemisi USS Tripoli'nin ise bir bölümü- nün su aldığını, ancak geminin görevini sürdürdüf ünü bildirdi- ler. Iki olayda biri ağır, toplam 7 ABD askerinin yaralandığı kaydedildi. Bağdat, 4 müttefik savaş uçağını düşürdüğünü bil- dirdi. Körfez'deki uluslararası aske- ri güçlerin komutanı General Nonnan Schwarzkopf, "Irak"- ID Kuveyt'ten tamamen çekil- meye baslaması durumunda Irakiı birliklere saldınnanın bir aniamı kaimayaeagını" söyledi. İlk mayın kazası AFP'nin haberine göre Kör- fez'deki ABD birliklerinin söz- cüsü General Richard NeaJ dü- zenlediği brifingte dün TSİ 07.15'te bir mayına çarpan 9 bin 50 tonluk Princeton kruvazörü- nün ilk belirlemelere göre gücu- nün yüzde ellisini kaybettiğini, ancak gemideki uzmanlann ke- sin hasarı belirlemek için çalış- maJarını sürdürdüklerini söyle- di. Gemi mürettebatının 360 kişi olduğunu belirten Neal, olay sı- rasında biri ağır üç denizcinin yaralandığını kaydetti. Neal, bu olaydan üç saat on- ce de yine Amerikan donanma- sına ait USS Tripoli helikopter gemisinin mayına çarptığını bil- direrek dört denizcinin yaralan- dığını, geminin bir bölümünun su aldığını, ancak görevine de- vam ettiğini söyledi. Helikopter gemisinin 18 bin 500 ton oldu- ğunu ve 25 helikopter taşıyabil- diğini kaydeden NeaJ, geminin mayına çarptığı sırada, USS Princeton gemisinden 10 mil uzaklıkta olduğunu belirtti. Soz- cü, savaşın başından bu yana bölgede 150 Irak mayınının te- mizlendiğini bildirdi. Neal, bir avcı-bombardıman F-16 Falcon uçağının "düşman topraklannda" düştüfünü, uça- ğın pilotunun ise kurtarıldığını söyledi. Neal, savaşın başından bu yana müttefîklerin toplam 30 uçak kaybettiklerini belirtti. Neal, karada ise müttefık bir- liklerin tanksavar helikopterler ve topcu ateşi ile sırur boyundaki Irak askerlerini mevzilerinden çıkarma operasyonunu sürdür- düklerini bildirdi. Irak birlikle- rini taşıyan 6 zırhlı araçtan olu- şan bir konvoya düzenlenen sal- dinda ise deniz kuvvetlerinden Cobra helikopterlerinin Suudi ve Kuveyt askerlerine yardımcı olduğıınu belirten Neal, bu araç- lardan ikisinin tahrip edildiğini, çatışmada müttefık askerlerden yaralanan bulunmadığını söyledi. Kara için hazırlık Amerikan 2'inci Deniz Piya- de Tümeni'nin muhtemel bir ka- ra savaşı için yeniden mevzilen- dirildiği bildirildi. Amerikalı Yarbay Jan Huiy, tümende yer alan birliklerin büyük bir kısmı- nın yerleştirildiğini ve müttefik kuvvetlerîe Irak birlikleri arasın- daki tarafsız böigeye keşif ekip- lerinin gönderildiğini açıkladı. Keşif ekiplerinin Suudi Ara- bistan tarafından Irak birlikle- rinin Kuveyt'i işgalinden sonra yapılan siperlere doğru ilerledik- lerini kaydeden Huly, müttefik kuvvetlerin Kuveyt'e girmesi du- rumunda siperler ve diğer sa- vunma önlemlerinin alınması gerektiğini söyledi. İngiliz topgulan Körfez'de konuşlandırılan İn- giliz topçu birliklerinin, dün ilk kez Irak mevzilerine ateş actığı ve üç tank, üç top ile üç topçu mevzisini tahrip ettikJeri bildiril- di. İngiliz birliklerinin sözcüsü binbaşı Niall Irving, düzenlenen brifingte, topçu birliklerinin ol- dukça basanlı geçen operasyon- dan sonra kayıp vermeden üsle- rine döndüklerini söyledi. jağdat'ın açıklaması Bağdat radyosundan dün ya- ımlanan askeri bildiride son 24 aat içinde müttefiklerin düzen- :diği 130 hava saJdırısından L S'inin sivil hedeflere yönelik ol- uğu ve müttefik savaş uçakla- ndan dördünün düşürüldüğü slirtildi. Bildiride Irak topçu- nnın Suudi Arabistan'ı yoğun r biçimde bombaladıkları da lydedildi. umhuriyet uhafızlan Irak ordusunun seckin birlik- i olan Cumhuriyet Muhafız- x^ ı'nın komutanı General Ayad ılifa, müttefiklerin yoğun mbardımanlannda, bugüne iar Cumhuriyet Muhafızları 1 çok az kayıp verdirildiğini sa- ıdu. rak resmi haber ajansı INA- bir açıklama yapan Halifa, jmhuriyet Muhafızlan'nın ük kayıpları 0e müttefikle- bü>ük bombardımanınj kar- ^tırmak giiliinçlür" dedi. ıwarzkopf »rfez'deki Amerikan kuv- rinin komutanı General Norman Schvvarzkopf, "Ku- veyt'ten toptan çekümeye bas- lamalan halinde Iraklılara sal- dırmanın bir aniamı kalmaya- cagını ' söyledi. Amerikan NBC Televizyo- nu'na önceki gün bir demeç ve- ren General Schwarzkopf, Irak'ın Kuveyt'ten kitle halinde çekilmeye başlamasının, "BM karariannın yerine getirilmesini içeren çok farklı bir tablo yaratacağını" belirterek bu du- rumda "Karar almanın başka kişilere ait olacağını" kaydetti. Schwarzkopf tamamen kişisel fikrini söylediğine dikkat çeke- rek, "Hadi saldıraüm" demenin bir aniamı kalmayacağmı ifade etti. General Schwarzkopf, çe- kilme sırasında saldırmama gü- vencesi verilmesine ilişkin bir soruya, "Bu mantıklı bir varsa- yım. çünkü bu strada biz sürekü vurursak, onlann çekilmesini bekleyeıneviz" karşılığını verdi. Kara savaşı nastl olacak? Yetkililerin kara savasmm her an baslayabileceğini belirttikle- ri şu sıralarda, herkesin aklını meşgul eden soru, bu savaşın nasıl olacafı. Bir noktada göriiş birliği var. Müttefiklerin can kaybını azaltmak için alacakla- rı türn önlemlere karşın Irak or- dusu kararlı biçimde direnirse, savaş kanlı olacak. Müttefik as- keri yetkililer, son tahlilde Irak askerlerini siper ve koruganla- rından sökebilmek için klasik süngü savaşının kaçınılmaz ola- cağı görüşündeler. Saddam'ın en büyük beklen- tisi, müttefiklerin cepheden sal- dırması. Irak birlikleri bu tak- dirde güçlü topları ve top gibi mevzilendirdiği tanklan ile müt- tefık güçlere ağır kayıp verdire- bilecekler. "Time" dergisi Ame- rikalı komutanlann, Irak'ın bu tuzağma düşmek niyetinde ol- madıklannı belirtiyor. Dergiye göre müttefikfer Saddam'ın umut ettiği gibi cepheden saldır- mak yerine, yanlardan kuşatma harekâtlan gerçekleştirecekler. Bu arada Irak ordusunun geri- sine indirilecek paraşütçü birlik- leri, Irak birliklerinin tam ola- rak kuşatılmasını sağlayacak. Time, müttefiklerin topyekün bir saldınya da geçmeyebilecek- lerini belirtiyor. Dergiye göre müttefikler topyekün bir saldı- n yerine, daha ufak çaplı bir di- zi saldırı düzenleyebilirler. Bu saldınlardan amaç, Irak birlik- lerini siperlerinden çıkmaya zor- lamak. Bunlar dışarı çıkınca uçaklar tarafından imha edilecek. Müttefîklerin kullanacağı bir taktik de kara ve hava kuvvet- leri arasında çok sıkı bir işbirli- ği yapmak. Cepheden saldırı yapmanın zorunlu olduğu du- rumlarda, bu saldırılardan ön- ce çok yoğun hava bombardı- manlan gerçekleştirilecek. Cep- heden saldırılann amacı Irak'- ın savunma hatlarında gedikler açmak. Irak birlikleri bunları kapatmak için karşı saldırıya geçince, müttefık uçak ve tank- lan tarafından imha edilecek. Time'a göre Irak ordusu, iyi sa- vunma yapan, ancak açık alan- da manevra ve hareket yetene- ği zayıf olan bir ordu. Bu ne- denle Amerikalı komutanlar Irak ordusu ile açıkta karşılaş- rnaktan çekinmiyorlar. Tüm bu taktiklere rağmen Irak birlikleri siperlerinde kal- maya devam ederlerse, onlan temjzleme işi, piyadelere duşü- yor. Müttefık komutanlar son tahlilde siperlerde süngü savaşı- nı kaçınılrnaz olarak görüyor- lar. Demiryoluna konan botnba imha edildi StİRT (Cvuirariyet) — Siirt^ in Kurtalan ilçesi yakınlarutda, Kurtalan Ekspresi'nin geleceği saatlere yakın demiryoluna yer- leştirilen bomba, yoî işçileri ta- rahndan görülmesı uzeruıe im- ha edildi. Edinilen bilgiye göre Kurtalan üçesi istasyonunda görevli yol iş- çileri, dün sabah demiryolu kontrolleri sırasında Beşiri çıkı- şjnda rayların bir bölümünun altının kazılmış ve bir paket yer- leştirilmiş olduğunu fark ettiier. fşçiler, gördüklerini istasyona aktararak bomba olabiieceğin- den kuskulandıklarını bildirdi- ler. Bunun üzerine olay yerine Siirt'ten gelen bomba imha eki- bi, bombayı konulmuş olduğu yerden aiarak demiryolundan uzaklastırıp imha ettiier. Yetkilüer, dün sabah 03.00'te KurtaJan-Batman banlıyö treni- nin seferinden sonra yerleştiril- miş olduğunu tahmin ettikleri bombanın 5011 sefer sayılı Kur- talan Ekspresi'ni hedef almıs olabileceğini söyledüer. Yasadı- şı bir örgüt tarafından yerleşti- rildiği öne sürülen bombanın tahrip gücünün yüksek olduğu, olayla ilgili soruşturmaya baş- landığı bildirildi. Üç gün önce de Kahraman- maraş'ın Pazarcık ilçesi yakınla- nnda teröristlerin rayları sökme- si nedeniyle Doğu ve Güneydo- ğu'daki askeri birliklere malze- me tajıyan ytik treni raydan p- karak devrilmış, olayda bir kisi öhnüştü. "^*" Dış Haberler Servisi— Sov- yetler Birliği Devlet Başkaru Mi- hail Gorbaçov'la Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz arasında ka- ra savaşını önlemek için son şans olarak kabul edilen görüş- me dün Moskova'da gerçekleş- ti. 3.5 saat süren göriişmeden sonra gazetecilere kısa bir açık- lama yapan Krernlin sözcüsü "Vitaly İgnatenko", Başkan Gorbaçov'un, Tank Aziz'e bir barış planı önerdiğini, Irak Dı- şişleri Bakanı'nın bu planı Bağ- dat'ta Devlet Baskanı Saddam Hüseyin'e sunacafcnı bildirdi. Sovyetler Birliği, gorüşmenin ardmdan, ABD, Almanya ve İtalya liderleriyle ilişkiye geçe- rek barış planının ayrıntıları hakkında bilgi vermeye başladı. Sözcü ignatenko açıklamasın- da, Gorbaçov'un ABD, îngilte- re, İtalya, Fransa ve İran'a pla- nın aynntılarını bildireceğini de belirtmişti. ABD Başkanı George Busb'- un barış planını gordüğü ancak komutanlarına savaşla iigiii plan ve programlanna devam etmeleri emrini verdiği bildiril- di. Beyaz Saray Sozcüsu, Mar- İİD Fitzwater, "Başkan Busb, Gorbaçov-Aziz görüşmelerini içeren melnin kendisine gönde- rilmesine teşekkür ediyor" de- di. SSCB Dışişleri Bakanı Alek- sandr Besmertnih de daha önce ABD'li meslektaşı James Ba- ker'ı telefonla arayarak bilgi vermişti. Sovyet lideri Mihail Gorba- çov'un Sözcü Yardımcısı Sergei Gregorjev. SSCB'nin banş öne- risinde, Irak'ın Kuveyt'ten şart- sız olarak çekilmesi isteğinde bulunulduğunu açıkladı. Gregoryev, banş onerisinde, Irak'ın varlığını sürdüreceği va- adinde de bulunulduğunu kay- detti. İngiliz bağımsız televizyon kuruluşu ITN'ye demeç veren Gregoryev, Gorbaçov'un barış önerisi hakkında şu açıklamayı yaptı: "Şartsız olarak geri çeldlin, ancak şunu da bilin, eğer geri çekilirseniz, bundan böyle Irak'ın içişlerine daha fazla ka- nşılmayacak ve varlıgınızı siir- dürebilirsiniz." Sergei Gregoryev, bunun, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'e kişisel bir mesaj ola- rak nitelendirilebileceğini kay- dederek, "Saddam'ın kendisini kurtarabilmek için bir çeşil pla- na ihtiyacı var ve belki de ona, sadece kendisinin de yönetimi- nin de kurtulabileceğini söyle- menin zamanı geldi" dedi. Gregoryev, Bild gazetesinde yayımlanan planın Tarık Aziz"e sunulan banş planının hemen hemen çerçevesfiıi öîuştuVduğu- Bild gazetesi Aimanya'da yayımlanan Bild gazetesi, Moskova'daki güveni- lir kaynaklara dayanarak verdi- ği haberde, Sovyet lideri Gorba- çov'un barış planını dört ana nokta üzerinde yoğunlaştırdıği- nı bildirmiştv. Bild gazetesine göre bu nok- talar şöyle: • Çabuk bir banşı mümkün kılmak üzere Irak'm Kuveyt'ten önşartsız olarak hemen geri çe- kilmesi, • SSCB, kendisini Irak'm devJet yapısının ve sımrlarının korunmasından sorumlu göre- cek, • SSCB, Irak'a karşı bütün yaptırımlara ya da Devlet Baş- kanı Saddam Hüseyin'in kişisel olarak cezalandırılmasına karşı çıkacak, • Filistin sorunu gibi diğer konular gürüşülmeli. RArnin iddiası Planın ayrıntıları bilinmezli- ğini sürdürürken İtalyan resmi televizyonu RAI de Brüksel'de isminin açıklanmasını istemeyen diplomatlara dayanarak Gorba- çov'un plamndaki ana unsurları şöyle sıraladc • Irak, Kuveyt'ten koşulsuz olarak çekilecek, • Irak, Kuveyt sınınna BM Barış Gücü yerleştirilecek, • Müttefikler bölgeden çeki- lecek, • Bölgede bir güvenlik siste- mi inşa edilecek. Andreotti'ye mesaj Sovyet lideri Mihail Gorba- çov'un, İtalya Başbakanı Giu- lio Andreotti'ye de barış planı- nı açıklayan dört sayfalık bir mesaj gönderdiği bildirildi. İtalya Başbakanı Andreotti, barış planına ilişkin olarak tüm ayrıntıları biimediğini belirtti ve "Çatışmanın son bulacağını ve Saddam'ın planı kabul edecegi- ni umuyorum" şeklinde konuş- tu. Telefon diplomasisi Almanya Başbakanı Helmut Kohlun. ABD Başkanı Bush'u telefonla arayarak, Körfez sava- şı konusunu görüştüğü bildiril- di. Başbakan Kohl, daha önce SSCB Başkanı Mihail Gorba- çov'dan bir telefon almış ve Gorbaçov, Irak Dışişleri Baka- nı Tank Aziz'e sunduğu plan konusunda Kohl'e bilgi vermiş- ti. Kremlin Sözcüsü İgnatenko, Gorbaçov - Aziz görüşmesiyle ilgili bihji verirken şöyle dedi: "Başkan Gorbaçov, 6nna)ı- mın siyasal yollardan sona erdi- rilmesi için özei bir hareket planı önermiştir. Gorbaçov, plan ko- nusunda en kısa siirede Irak Devlet Başkanı Saddam Hüse- yin'in yanıtını beklemektedir." Sovyet sözcü, bu plana, Irak- tan en kısa zamanda yanıt bek- lediklerini bildirdi. AFP ise Gorbaçov'un planına Bağdat'ın vereceği karşılığm salı günü (bu- gün) gelmesinin beklenildiğini öne sürdü. Tarîk Aziz, Gorbaçov'la gö- riişmeden önce dün sabah SSCB Dışişleri Bakanı Aleksandr Bes- mertnih ile bir araya geldi. Tank Aziz, Moskova Havaa- iaru'ndan aynlırken, gazetecilere verdiği demeçte, Gorbaçov'la yaptığı gorüşmenin "önemli" ol- duğunu söyleyerek, "Bu göriiş- me üzerinde ciddiyetle durma- ya karar verdik" şeklinde konuş- tu. Tank Aziz, Gorbaçov'la gö- rüştükten sonra dün akşam Tah- ran'a gitti. îran resmi haber ajansı Aziz'in bugün (salı) Bağ- dat'a dönmeden önce İran Cumhurbaşkanı Haşimi Raf- sancani ile görüşeceğini duyur- du^ Harekât siirecek Beyaz Saray, Irak, Sovyet li- deri Mihail Gorbaçov tarafın- dan yapılan öneriyi incelerken ABD'nin "savaşı ilerletme planını" sürdüreceğini açıkladı. Velayeti Almanya'da Kara harekâtı başlamadan Körfez savaşma son vermek amacıyla uluslararası platform- da sürdürülen son dakika çaba- ları çerçevesinde, İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Velayeti Al- manya')a giderek, önce Dışişle- ri Bakanı Hans Dietrich Gen- scher, daha sonra da Başbakan Helmut Kohl ile bir araya geldi. Kızılordu'dan sert tepki SSCB Başkanı Mihail Gorba- çov'un Askeri Danışmanı Ma- reşal Sergei Abromeyev, mütte- fiklerin Irak'ı havadan bomba- lamalarını eleştirdi. İnterfaks Ajansı 'na bir de- meç veren Ahromeyev, "Bu sal- dınlar Irak ekonomisine ve hal- kına yöneliktir. Buna uzun sü- re müsamaha gösterilemez" de- di. SSCB Genelkurmay Başkanı Yardımcısı ve Varşova Paktı Si- lahlı Kuvvetler Komutanı Gene- ral Vladiınir Lobov da savaşın gelişimini eleştirerek, "Hiç kim- se, Irak toprağında girişilen ci- nayeüeri kamufle etmek için BM Güvenlik Konseyi'nin ka- rarlannı bir perde olarak kul- lanmaya izinli degildir" diye konuştu. PARLIAMENT GOZLEM UGURMUMCU (Baştarafı l. Sayfada) da, Semra ÖzaJ ile kendisinin "önemli yardımlerr" olduğu- nu açıkladı. Cumhurbaşkanı, demek isliyor ki Hüsnü Doğan'ın aile- ye "diyet borcu" vardır, bu borç nedeniyle eşinin adaylığını desteklemelidir. Desteklemezse ne olur? Brutus olur, "cahiliye devri" temsilcisi olur! Cahiliye devri, Hz. Muhammed'den önceki bilgisizlik dö- nemi olarak adlandırılır. Kuranı Kerim'in Ahzap Suresi 3a ayetinde, peygamber kadınlannın açılıp saçılmaması iste- nirken "cahiliye" devrinden şöyle söz edilir: — Evlerinizde oturun; sski cahiliyede olduğu gibi açılıp saçılmayın; namaz kıttn, zekût verin, Allatfa ve peygambere itaat edin, ey peygamberin ev halkı! Şüphesiz, Allah sizden kusuru giderip şizi tertemiz yapmak ister. Görülüyor ki islam dini, peygamber hanımlannın açılıp saçılmayıp evlerde oturmalannı emrediyor! Ustelik Semra Özal, peygamber sülalesinden de gelmek- tedir. Semra Özal'ın ailesi, Mısır'da Şarkiyye Müdüriyyeti'ne bağlı Zerbe nahiyesinden 1837 yılında İstanbul'a göç efmiş- tir. Aile, Seyyid Mustafa Abu Hadra'dan gelmektedir. Had- ra'nın ailesi de İmam Hüseyin'e dayanmaktadtr. Osmanlı Devlet Şûrası müstantiklerinden Seyyid Musta- fa Şeltavi'nin oğullarından Mehmet Tevfik Efendi de Sem- ra Özal'ın büyükbabasıdır. Halil Turgut özal'ın eşı Hacı Ana Nazlı Semra Özal, Hz. Ali'nin oğullarından imam Hüseyin'in ailesinden gelmek- tedir. Bu bakımdan Semra Hanımefendi'nin, peygamber soya- ğacından geldiği için "cahiliyede olduğu gibi açılıp saçılma- yıp evinde oturup namaz kılmasj" görüşü savunulabilir. Bu görüşün de isiamcı gazetecilerden olusacak bir ku- rul tarafından oyianması uygun olur. Semra Hanım'ın Hz. Muhammed soyundan gelmesi, is- tanbul il örgütündeki islamcılar için de bir "ilahi tesadüf' sayılmalıdır. Laiklik ilkesinin korunması için yemin eden Sayın Cum- hurbaşkanımızın "Allah'ın ipine sımsıkt sarılın" sözieri de bu anlamda değeriendirilmelidir. überallikte muhafazakâriık anlayışının "kânn muhefazast" biçiminde yorumlanıp uygulanması ise "Türk-lslam Sente- zi"nm kaçınılmaz sonuçlarından biridir. Bu konuları, Yetim Hüsnü üzerinde emeği olan merhu- me Hafize Özal'ın ortanca oğlu Korkut Özal'a sormak ge- rekir. Korkut Özal da şu andaki ANAP İstanbul İl Başkanı Ey- men Topbaş'ın iş ortağıdır. Bir yanda "laik yenge", öte yan- da "İsiamcı ortak." Güç iş doğrusu... Cumhurbaşkanı, eşi Semra Özal'ın adaylığının aile mec- lisinde gorüşülüp onaylandığını, bu konuda "gazeteci arkadaşların" da görüşünü aldıktan sonra adaylığının açık- lanmasına karar verdiklerini de anlatıyor. Semra-Turgut özal, Ahmet, Efe ve Zeynep özal'dan olu- şan "aile meclisı'"riın bu karanndan sonra konuyu bir de seç- kin gazetecilerden oluşan kurula oylatması, Cumhurbaş- kanı nın sivil demokrasiye verdiği önemi göstermektedir. Bir başka cumhurbaşkanı olsa, hiç kuşku yok, "aile meclisi" dışındaki öteki meclisleri hiç dikkate almaz. Aile meclisinin salt çoğunluğu ile yetinebilirdi. Bayan Özal'ın Ku--an-ı Kerim'de emredildiği biçimde evin- de oturmayıp Harbiye Orduevi'ne taşınarak siyasete atılma- sı, Türk kadını için -hiç kuşku yok- bir büyük devrimdir. x "Laik yenge"nin devlet uçağı ile hac farizesini eda ede- rek "Hacı Ana" olması da aynı devrimin ayrılmaz parçası- dır. Cumhurbaşkanı, sayın eşinin siyasete atılmasını Türk ka- dını için büyük bir katkı sayıyorsa neden bugüne kadar bek- ledi? Semra Özal'ın adaylığına karşı çıkan bakanlar madem "cahiliye ctew77"temsilcileriydi, niçin bu sayın bakanları baş- bakan yardımcılığına, aileye bakan devlet bakanlığına, İçiş- leri'ne ye Milli Savunma bakanlıklarına getirdi? "Cahiliye dönemi" ne zaman başladı? Yetim Hüsnü, hanedana karşı! Yeni bir foto-roman başlıyor; kaçırmayın... HESAPLAŞ31A BURHANARPAD (Baştarafı 2. Sayfada) istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı, önce hafiften bir rüzgâr esiyor; Yavaş yavaş sallanıyor, Yapraklar ağaçlarda; Uzaklarda, çok uzaklarda, Sucuların hiç durmayan çıngırakları; istanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Kuşlar geçiyor, derken; Yükseklerden. sürü sürü, çığlık çığlık. Ağlar çekiliyor dalyanlarda; Bir kadınırı suya değiyor ayakları; İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı. İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı; Serin serin Kapalıçarşı; Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa; Güvercin dolu avlular... Çekiç sesleri geliyor doklardan, Güzelim bahar rüzgârında ter kokuiarı, istanbul'u dinliyorum. gözlerim kapalı * Ve Sayın Çelik Gülersoy'un "Yüzyıllar Boyu Boğaziçi" baş- lıklı çok ilginç yazısından birkaç tümce: "Bu kıyıların ilk belirgin sahipleri olan Traklar, Romalılar ve Bizans, çağlarının güvensizlik karakteri ve devletlerinin sınırlı ka- lan güçlüiüğü gibi nedenlerle kendilerini yanmadanın surlan içine hapsetmişler ve Boğaziçi'ni kullanmamışlardı. Bizans, Boğaz'da birkaç balıkçı köyü, beş-on karanlık suratlı manastır ve belki bir-iki yazlık küçük saray yapabilmişti. Avrupa ile Asya'nın karşı karşıya geldiği kıyılarda, grubu seyrederken susan ağaçlann, yamaçlarda diz boyu yayılan çiçeklerin ve gü- nün her saatinde rengi değişen akarsuyun tadına varmak, Os- manlı Türklerine nasip olmuş." "Bir Boğaz Sabahı" adını taşıyan hikayemden kısacık bir srfıno: "Sağ yamacın koyu yeşil karaltısı arkadan doğru morumsu bir kızılla renk değiştirmiş, sonra altun sarısı bir aydınlıkla bezert- mişti. Boğaz'da sabah başlıyordu. Halil Ağa cigarasını yaktı. Yu- karı Boğaz'a çıkan ilk vapur, karşı kıyılarda ilk kırışıklıkları bıra- karak ağır ve uykulu, uzaklaştı. Bakıra vurulmuş gibi bir düdük sesinden 64 numarayı tanıdı Halil. Yalnız 64 numarayı değil, 66, 68, 63, 70 numaralı vapurları da düdük seslerinden tanıyıverir- di. Büyük çayırda çocuklara ilk katıldığı gûnlerde en başta oyun- ları Boğaz vapurlarını düdük seslerinden tanımaktı. Dereden balıkçı sesleri, içerideki fabrikanın işbaşı düdûğü du- yuluyordu. Kayık dere ağzına doğru sürükleniyordu. İhtiyann ko*- ları küreklere uzandı; kıyıdaki ağaçlann gölgelediği saraya yo- neldi. Saraya yakın bir yerde her sabah bir süre kalırdı. Balık olsun olmasın, saraya yakın sularda dolasırdı. Kimselerin olma- dığı çayıra, sarayın demir parmaklıklarına, korunun ağaçlarına doya doya bakardı. Baktıkça gerilere uzanır, çocukluk gûnlerini yakalayıverirdi. Hiç unutmadığı çocukluk günlerini." 1986 YIU VE 86 1ÛS11 SA*ILI BAKAMAR KURULU KARARINA GÖRE SİGAHA SAĞLIĞA ZARARL1DIR INGILTERE'DE INGILIZCE 2O-21-22 Şubat 1991 9. 3 ^_-17. 3 f_ arası Sheraton Oteli Merhaba Salonunda BTA* - VVorkshop - Ingiliz Lisan Okullan Sergisine DAVETLİSİNİZ! * British Tourist Authority B A R A T - Yurtdışı Lisan Okullan Temsilciligi Abıde-i Hurriyet Cad. Yonca Ap. No: 282 Kat. 4 Daire: 12 60270 Şişlı-IST. Tel: 147 44 88-148 43 57 Fax: 131 29 42
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear