18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN Devtet Meteorolop İşten Genet Mü- dürlûğû'nden alnan bilgiye göre, Güneydo$u Anadolu Bölgesı dışın- da tûm yurt yağışlı gececek Yajış- lar kıyılarda yajmur, ıç kesımlerde yafimur ve karta karışık yağmur, yûksek kesimlenle kar şeklınde oia- cak HAVA SICAKLIĞI Ûnemlı bır değrsikSk olmayacak RUZGÂfi Gû- ney ve batı yönlerden orta kuvvette esecek. Denızlenmiale Karadenız1 de ve Marmaratta yıldız ve poyraz, Ege'de gûnbaOsı ve lodos Aköenede kıbte ve lodostarv 6 kuvvettınde sa- atte 27 deruz mılı hola esecek. Dal- Adarcı Adapazarı Adıyaman Myon Ajn Ankara Antakya Antatya Artvm * j m BaJıtesır Btec* Y 17° Y 10° B 9» Y 8° K -3° ga yüksektığı 05-13 Batı Karadenız'de yer yer 2-2.5 m. öoia- yında bulunacak. Van Göiü'nde hava: Kar yağışh geçecek. rûzgâr gûney ve batı yönlerden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. Göl kûçCık öalgalı olup. görûs uzaklığı 10 km dola- ymda olacak. g Bıths Bolu Bursa Cananfcate Çonım Oenui e° Y 16° Y 16° Y 11° Y 17° Y 12° Y 10° K 5° K Y 7° Oıyartoor 3°Ettne 2°Erancan * > Eramjnı 2°Estoşehır 2°Ganamep 7°Gıresun 6° Gûmüşhane Y 5°HakHn 9°lsjarO <°lsünbul 3°tmw 6° 2°Kaaam«uı 8° •fKjrtüan*Y 13° J 12° Y 7" Y 14° 7»Matalya 12° 4°Marasa 6° 2°KMaraş 8° 1°Mersm 3°-2°Mujia 9° 2°Muş 10° 4°Nijde 11° <°0fdu 7° 2°Rce 6°-2° Sa/iBun 9° 4°Sirt 10° 4°Smop 17°10°SIVBS 2°-<° TetdrdaO 8° 2°Trataon 4° (FTunc* 8° 2°uşak 8° 1°Van 7° 3°Yteg3t 6° 2°ZonguWak Y 16° 9° Y 9° 3° Y 17° 8° Y 13° 4° K 5°-1° Y 8° Y 12° Y 11" Y 13° B 11° Y 12° Y Y Y 11° Y Y K 5° 0° Y 6° 1° Y 12° 4° 4° 4° 4° 4° 4° 5° 0» 3° S° 5° 2° 9° 4° y. açık ' yaOmurlu m sıs» A-aç* B-fcduHu G-fjûneş* K-kart S-ssk Y-yaOmurtu Tebrız • Şam Kahıre • DÜNYADA BUGUN Amsterda/n Amman Atna Ba0dat Barcdoıu Basei Belgrad Berfn Bonn Brükse! Budapeşte Cenevre Cezayir bdde Dubai Frankftırt Gıme Hetsmkı KaKre Kopenhag KHn Leltoşa B 4° Y 16° Y 12° B 2° B 3° B -1° B 2° B 4° 8 -3° B 3° B 14 B 3" B 17° B 0° B 2° B 18° Lenıngrad K -7° Londfa B 5° Madnd Milano Monlreal Moskovs Mürah NeoYorh Oslo Pans Prag Rryad Roma Solya Şam tttm lünus Var^m Venedık Y 7° K -8° B 0° B -2° B 5° B -2° Y 13° B 4° Vıyana B -3° B 8° B 3y Vöshmgton Zûrih B 2° BULMACA 8 SOLDAN SACA: 1/ Bir çarkın yalnız bir yöne doğru işle- mesine yol verip ter- sine dönmesini önle- yen ya da değirmen, sudolabı gibi birta- kım makinelerin iş- leyisini çıkardığı ses- le kontrole yarayan parça. II Aynı ahır adına koşan yanş at- larına vehlen ad... Tfcmiz. 3/ Şamaniz- min din adamlanna verilen ad... Afrika1 da yaşayan büyük antilop. 4/ Vilayet... Zarif, kibar, gü- zel ^yinmiş. 5/ "Hiçbir şeyden çek- medi dünyada/.....:dan çektiği kadar" (Orhan Veli)... lrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun simgesi. 6/ Hizip... Da- hil. 7/ Yunan abecesinde bjr harf... Hıristiyanlann en büyük bayranu. 8/ Damıtma yoluyla elde edilen her tür içki... Lütesyumun simgesi. 9/ Fası- la... Bir cins av köpeği. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Tehlike. 2/ Bir pamuk cinsi... Halk müziğine özgü telli bir çalgı. 3/ Küçük ağıl... Bir bestede kullanılabilecek aynı türden sesler kümesi. 4/ Şarkı, türkü... Davranışlanndan, kıbğından ve görünümünden hoşlanılmayan kimse. 5/ Kimi balıklann is- te kumtularak yapılan pastırması. 6/ Bir kürk hayvaru... Çe- kirdekleri kahveden daha uyancı olan bir bitki. 7/ lradesizlik- ten ileri gelen sürekli cansızlık. 8/ Bir büyük yetke sahibini perde arkasından yöneten kimse. 8/ Tüzlanıp kurutulmuş yiyecek... Tümör. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyet Polis teşkilatı k\m> FOHDI ıvriHAp IDIR 19 ŞUBAT 1931 Emniyeti umumiye müdiriyetinde hazırlanan polis teşkilatı kanunu Dahiliye Vekâletince tetkik edilmektedir. Kanunda yeniden esaslı tadilât yapılacaktır. Bu tadilâtta kadınların sivil memuriyetlerde istihdam olunabileceklerine dair olan esas ipka olunacaktır. Yeni kanunda polis müdürlerinin unvanı "emniyet "fflttdürü" ne tahvil edilecektir. Müstakil merkez memurlanna da "emniyet memuru" denilecektir. Yeni teşkilâtta vilâyet emniyet müdürlerinin, bütün vilâyetin emniyet ve asayişi ile alâkadar olacakları tasrih edilmektedir. Emniyet_ müdürlerinin âli mektep mezunu olmalan şarttır. Âli mektep mezunlan, eskiden ilk hizmet olarak, komiser muavinliğine tayin edilirlerdi. Şimdi doğrudan doğruya emniyet müdürü olabileceklerdir. Yeni kanunda, emniyet müdürleri üçer dereceye aynlmıştır. Birinci derecede emniyet müdürü beş bin, emniyet memuru 3500 kuruş maaş aJacaktır. Ikinci derecede müdürlere 4500, memurlara 3000 kuruş verilecektir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Demokrat îzmir davası 19 ŞUBAT 1961 GünUn ilk dâvası Demokrat tzmir gazetesi matbaasının tahribi ile ilgili idi. Sanıklar yerlerini aldıklan zaman, düşük Başbakan Menderes'in düşünceli olduğu ve gözlerini sabit bir noktaya dikerek sinirli hareketler yaptığı gözden kaçmıyordu. Yüzü, bir gün öncesine nispeten daha kararmıştı. Adnan Menderes belki, Başkan Salim Basol'un dün de söylediği gibi, "fahiş hata" yüzünden Doktor Lütfi Kırdann sorgusu sırasmda heyecanlanmasına ve bu suretle de enfaktüs krizi geçirip ölümüne sebep olduğunu düşünüyordu. Geceyi uykusuz geçirdiği gözlerinin şişliğinden belli oluyordu. Abdullah Güner'in başkanlığında toplanan Yüksek Adalet DiVanı yerini aldıktan sonra Başkan celseyi açtı. Îzmir Ağırceza Mahkemesinden istenen dosyanın geldiğini ve avukatların inceliyebileceğini belirtti, önemli ifadede bulunan lzmir telefon santralı operatisü Ayten Aktuna'run olaylar sırasında görevli bulunduğuna dair gelen yazıyı okutturdu, Bundan sonra Istanbul Garnizon Kumandanı Tuğgeneral Faruk Güventürk tarafmdan gönderilen ve İstanbul Emniyet Müdürü Nevzat Emrealp ile arasında geçen bir konuşmayı havi mektup okundu. Mektupta Emrealp, ifadesi sırasında unuttuğu bazı hususları Güventürk'e anlatmıştı. İzmir eski Belediye Başkanı Faruk Tuncanın Hadımb ve Namık Gedikle arasının açık bulunduğunu, bu yüzden olay mahallinde bulunabilmesi için yalnız Adnan Menderes'in emir vermiş olacağı, 29 nisan günü Izmirdeki hâdiseler sırasında Valinin telefonu bulunmıyan bir köye kaçtığı belirtilmekteydi. Hadımlımn vekili, Emrealp'ın yeniden çağınlmasını talep etti. Başsava Egesel'in talebinin reddine dair isteğine uyan Divan, Emrealp'in dinlenmesine mahal olmadığına karar verdi. Divan, iddia makamımn esas hakkındaki mütalâsım hazırlıyabilmesi için duruşmayı 24 şubat cuma saat 9.30'a bıraktı. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Husak ihraç edildi 19 ŞUBAT 1990 Çekoslovakya'da eski devlet başkanı Gustav Husak'ın da aralannda bulunduğu 22 üst düzey yönetici, Komünist Parti'den ihraç edildiler. Çekoslovakya Resmi Haber Ajansı CTK, önceki akşam yapılan Komünist Partisi Merkez Komitesi toplantısında, . Husak ve diğer yöneticilerin, "yanlış politik kararların sommlulan" oldukları gerekçesiyle partiden ihraç edildiklerini duyurdu. Çekoslovakya Komünist Partisi tarafmdan yapılan açıklamada da ihraçlara gerekçe olarak, "ülkenin gelişmesini engellemek ve sosyalizmin kitleler üzerindeki güvenilirliğine zarar vermek" suçlannı işleyen 22 yöneticinin, artık parti ile birlikte çahşmalarına gerek olmadığı belirtildi. TABnSMA Ressanüarm Evrensel Dili: Renk Resmin sorunsalı hepimizin sorunsahdır. Birbirimizi "Bizans surları" içinde sorgulamadan, renklerin evrensel dili ile diyalog kuralım. Son zamanlarda Akademi'de olup biten- ler, öğrencilerin yanı sıra, Türk resmine emek veren bütün duyarh insanlan derin- den etkilemiştir. Aslında Resim Bölümü'nde olup biten- ler eğitim sisteminde çok ciddi reformlann yapılmasını vurgulamaya yetiyor. Çünkü "tTÜ" veya "tU"de de durum pek farklı değil. Burada üzerinde durulması ve tartı- şılması gereken şey "Sanayi-i Nefise Mektebi" geleneğine yapılan aykınlıklardır. Türkiye'deki temel sanat eğitiminde en önemli basamak taşlanndan ilkini oluştu- ran "Akademi" yapısı ve kuruluş neden- leri dolayısıyla günümüzün dünyasına al- gılayıcı bir gözle bakmalı. Günümüzde ge- çerlıliğini yitirmiş olan soyut veya fıgüra- tif oluşumlann tercihi "neden"siz gündem- de tutularak misyonu olmayan yapay bir dünya görüşünü benimsemeye hiç gerek yok. Eğer kendi kendimizi sorgulama aşama- sına henüz gelemiyorsak, bu sanatçının de- ğil sanat ortamımn sorumluluğunda bir geri kalmışlıktır. Kanımca Türk resminde "soyut", "figiiratif' ve nihayet "çagdaşük" tartışı- lırken yalnızca verilen "arün"ler üzerinde durmak yerine, ortamın ne denli "çağdaş" olduğunu da gözlemlemeliyiz. Son zamanlarda sanatçılann genellikle bireysel çıkışlan yeğlemiş olmalan ve her fırsatta bireysel farkülığı vurgulamış ve sa- vunmuş olmalan bir taraftan önemli kri- ter olan eleştiri kurumunun eksikliği diğer taraftan belirli bir resim anlayışı "resiın düi" anlayışında birleşmelerini engellemiş, yerine birbirinin yapıtına, emeğine, estetik anlayışma, dünya görüşüne ateş püsküren ve oldukça agresif çıkışh gruplar (takımlar) oluşmuş. MSÜ'nün Resim Bölümü'nde bugün ya- pılan aynmlar bir bardak sudâ çıkanlan fır- tmadan öteye gidemez. Çünkü sanat eseri (bir başka baglamda egitimi) tepeden inme jcurallara uymaz. Resmin sorunsalı hepimizin sorunsahdır. Birbirimizi "Bizans surlan" içinde sorgu- lamadan renklerin evrensel dili ile diyalog kuralım. Kanımca tek çıkış yolu bu olsa ge- rek. Unutmayahm; "Tiim resim sanaü deha- laria dolu olsaydı, bizler rahat bir solugu, sorunsalı olmayan bir aşkı (resim aşkını) nasıl yaşayacaktık" CAVtT MUKADDES Ressam/tstanbul MARMARA ÜNİVERSİTESt REKTÖRLÜĞÜ'NDEN Üniversitemiz Ataturk Eğitim Fakültesi, Dişhekiraligj Fakültesi, Eczacıhk Fakültesi, Güzel Sanatlar Fakultesi, llahiyat Fakültesi, tktisa- di ve tdari Bilimler Fakültesi ve Eğitim Yüksekokulu'nda açık bulunan aşagıda anabilim dalları ve çahşma dallan belirtilen kadrolara 2547 sayüı kanunun ilgili maddeleri uyannca doçent, yardımcı doçent, öğretim görevlisi, aıaştırma görevlisi ve uzman alınacaktır. 1) Doçentlik kadrosu daimi statüde olup bu kadroya atanmak isteyenlerin özgeçmişlerıni, doçentlik belgelerini, bilimsel çalışma ve yayın- lanm 4 nüsha halinde dilekçderine ekli olarak rektörlüğümuze, 2) Yardıma doçentlik kadrosuna atanmak isteyenlerin özgeçmislerini, doktora belgelerini, bilimsel çalışma ve yayınlannı 4 nüsha halin- de sınava girecekleri yabancı dili belirten dilekçelerine ekleyerek (varsa yardımcı doçentlik, yabancı dil basarı belgesi) ilgili fakülte dekan- bklanna, 3) ögretim görevliligi, araştırma görevliligi ve uzmanlığa başvuracaklann özgeçmislerini, bilimsel arastırma ve eserlerini dilekçelerine ekli olarak ilgili fakülte dekanlıldanna, yüksekokul müdürlüğüne, tlan tarihinden iübaıen İS gün içinde başvurmalan gerekmektedir. tlan olunur. ADRESLER M.Ü. Rektörlüğü M.Ü. Ataturk Eğitim Fakultesi M.Ü. Dışhekimligi Fakultesi M.Ü. Eczacüık Fakültesi M.U. Güzel Sanatlar Fakültesi M.Ü. îlahiyat Fakültesi M.Ü. tktisadi ve tdari Bil. Fak. M.Ü. Eğitim Yüksekokulu ATATURK EĞİTÎM FAKÜLTESİ Sultanahmet-İSTANBUL Ziverbey Kuyubası durağı, Kadıköy-İSTANBUL Büyük Çiftlik Sok. No: 6 Nisantası-İSTANBUL Büyük Çifüik Sok. No: 6 Nişantaşı-İSTANBUL Küçük Çamhca Cad. Acıbadem-İSTANBUL Toprak Yol No: 8 Bağlarbaşı-İSTANBUL Ressam Namık lsmail Sok. No: 1 Bahçelievler-İSTANBLL Ziverbey Kuyubası durağı, Kadıköy-İSTANBUL ANABİLİM DALI Fizik Eğitimi Müzik £ğkinu Müzik Eğitimi DİŞ HEKİMLİĞ1 FAKÜLTESİ ANABİLtM DALI Diş Hastalıklan ve Tedavisi ECZACILIK FAKÜLTESt ALANI BireyselSöyleme ve Şan Ses Eğitimi KADRO UNVANI Arastırma görevlisi KADRO UNVANI Yardıma Doçent öğretim Görevlisi ögretim Görevlisi ADEDİ 1 ADEDÎ 1 1 i BAŞVURACAK ADAYLARDA ARANAN ŞARTLAR Ders verebilecek düzeyde lngilizce bil- mesi gerekir. ANABİLİM DALI Biyokimya Analitik Kimya. Fannasötik Teknoloji Farmasötik Teknoloji Farmakognazi Farmakoloji GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ KADRO UNVANI Doçent Doçent Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent ADEDİ ARANAN ÖZEL ŞARTLAR Mikrobiyoloji ve Sitoloji dallannda uzmanlık ÇALIŞMA DALI Resim Sanatı Uygulamalan Yayın Grafiği Tasanmı Temel Sanat Eğt. lllüstrasyon Temel Sanat Eğitimi Halj-Küim Tekstil El Sanatlan Baskı Endüstri Seramik Tas. Alçı Şek. Seramik Dekorasyonu Temel Sanat Eğitimi lç Mimarhk Tasanmı Yapı Içi Konstrüksiyon Dokuma El Sanatlan Baskı Tasanmı Baskı El Sanatlan Tekstil Buluş Kompozisyon Dokuma El Sanatlan Dokuma Tasanmı Tekstil Kimyası Resim Sanatı Resim Sanatı Uygulama Tek. Temel Sanat Eğitimi Grafık, End. Grafiği Tasanmı Endüstri Ürünleri Tasanmı (Malzeme ve Üretim Yöntemleri) Tekstil Giyim Tasanmı Sinema Televizyon KADRO UNVANI Yardıma doçent Yardıma Doçent Yardıma Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Yardıma Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Yardıma Doçent Yardıma Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Yardımcı Doçent Yardıma Doçent Yardıma Doçent Arastırma Görevlisi Arastırma Görevlisi Arastırma Görevlisi Arastırma Görevlisi Arastırma Görevlisi Arastırma Görevlisi Uzman ADEDİ BAŞVURU KOŞULLARI (DİPLOMA) Güzel San.Fak. Resim Bölümü lisans dıplomalı Güzel San.Fak.Resim Bölümü lisans diplomalı Güzel San.Fak.Lisans diploması (yüksek lisans tercih sebebi) Güzel San. Fak. Grafık Anasanat Dalı lisans diploması Endüstri Ürünleri Tasanmı veya Makine Müh. veya Endüstri Müh. dallanndan birinden mezun olmak. Yüksek lisans veya yabancı dil tercih sebebidir. Güzel San. Fak. Tekstil Anasanat Dalı lisans dip- loması En az bir yabancı dil biliyor olmak. Elektronik- elektrik haberlesme Müh. veya bilgisayar bölümlerinin birinden mezun olmak. Elektronik görüntü ve ses alanlannda deneyimü olmak, askerliğini yapmıs olmak. GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ'NE AİT ÖZEL NOTLAR: NOT: Yardıma doçentlik kadrosuna başvuracaklar için: Görevlendirileceği dalda sanatta yeterlilik veya doktora diploması bulunanlann Dekanhgın belirteceği tarihte Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı'na asağıdaki belgelerle başvurmalan gerekmektedir. 1- Bavuru dilekçesi (Düekçede başvurulan bölüm, anasanat dalı ve çalışma dalı ile hangi yabancı dilden sınava girilecegi belirtilecektir.) 2- özgeçmiş 3- Görev alacağı dalla ilgili sanat, tasanm ve bilimsel calışmalan belgelendiren dosya, eserlerin röprodüksiyonlan, varsa bilimsel yayınla- nn asıllan veya kopyalan. 4- Yabancı dil sınavı gün ve saatleri fakültede aynca duyurulacaktır. NOT: Arastırma görevliligi ve uzmanlığa başvuracaklar için: 1- Yazüı başvurular, öğrenim belgesi ve mesleki özgeçmişle beraber Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı'na yapılacaktır, 2- Seçme sınavlan tarihleri başvuru son tarihinden sonra fakültede ilan edilecektir. ÎLAHİYAT FAKÜLTESÎ ANABİLİM DALI Kelâm ve Islâm Hukuku (Kelâm-3455 sayılı kanuna Kelâm ve tslâm Hukuku (Islâm Hukuku-3455 sayılı Islâm Felsefesi (34S5 sayılı kanuna göre öncelikli) Din Eğitimi (3455 sayüı kanuna göre öncelikli) Tefsir (3455 sayüı kanuna göre öncelikli) Islâm Tarihi tslâm Uygarbğı ve Kültürü (3455 sayüı göre öncelikli) kanuna göre öncelikli) kanuna göre öncelikli) Islâm Sanatlan ve Mimarisi (3455 sayılı kanuna göre öncelikli) Din Sosyolojisi ve Psikolojisi tslâm Felsefesi tKTtSADt VE İDARİ BİLtMLER FAKÜLTESt ANABtLtM DALI lngilizce tktisat Bölümü tktisat Teorisi Ticaret Hukuku Muhasebe Finansman Yönetim ve Organizasyon EĞtTtM YÜKSEKOKULU ALANI Müzik Eğitimde Psikolojik Hizmetler KADRO UNVANI Doçent Doçent Doçent Doçent Doçent KADRO UNVANI öğretim Görevlisi Arastırma Görevlisi KADRO UNVANI Doçent Doçent Doçent Doçent Doçent Doçent Doçent Doçent Arastırma Görevlisi. ADEDİ 1 1 1 2 2 ADEDt 1 1 ADEDİ ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Batan Geminin Malları... Efe'nin İzmır'de, Zeynep'le nişanının yapıldığı haberi Gü- neydoğu'ya gelince, bayan sağınlar, bacılar uzun bir "Vah, vah, vah..." çektiler. Gazetelerde çıkan, binbirgece masalla- nnı andınr resimler, kışta kıyamette Güneydoğu'da görev ya- panları dehşete düşürdü. Sağlık Bakanı Halil Şıvgın da nişandaydı, iyi mi? Şırnak'ta, Cizre'de, Hakkâri'de görev ya- panların, bakana gösterdikleri tepki görülecek şeydi. — Bizler burada çoluk çocuğumuzdan ayrı kalalım, bakan orada, oh oh.. Düzene bak, düzene? — Sağınlar, bacılar arasında bir de sözcük tartışması çık- tı. Bakan, sağınlara yolladığı "Teşekkür" mektubunu, "...Ba- şanlannızın devamını diler, en derin sevgilerimi sunarım" diye bitirmişti. (Bkz. 10.2.1991 günlü, "Barış Yolcuları..." başlıklı "Ankara Notları.") Bayan sağınlar, bay sağınlar şöyle diyor- lardı: — Niye bize "saygı" sunmadı? O, 1950 doğumlu, tçimiz- de ondan yaşlı olanlar var. O, tencere satarken, bizler sayrı sağaltıyorduk. Kendisi söylüyor, yapılan işin güç, meşakkatli olduğunu, öğrenim düzeyimiz de ondan yüksek; bize saygı sunulmayıp hanımefendiye mi sunulacak? Eğer, saygı kadı- na gösterilir denecekse, bizim aramız da bayan daha çok. "Hemşire" karşılığı "bacı" sözcüğü tutmusiu gerçekten. Bir bayan, o da bacıydı, şöyle dedi: — Ben "bacı" sözcüğünü, "hekim" için kullanılan "sağın" dan daha çok tuttum. Bir "yüksek hemşire" okur ise "bacı sözcüğünü tutmadı- ğını yazdı. "Bir gün, erkekler de hemşiretik yapartarsa, on- lara ne karşılık bulacaksınız?" diye sordu. Doğu'ya, Güneydoğu'ya yollamalarda aksaklıklar, hatta haksızlıklar olduğu haberieri geliyordu. Antalya'dan Perva- ri'ye gönderilen bir genel cerrah, adı: H.Y. (64) yol kapalı ol- duğu için Siirt'te bekliyordu. Emekli albay sağın Ş.H. kınk çıkıkçıydı, bir kan sayrılığı tanısıyla Siirt Devlet Sayrıevi'nde yatıyordu. O da Antalya'dan gönderilenler arasındaydı. Ba- yan eczacı S.G. Antalya'da kızını yeni eviendirmişti. O da "bu- nalım bökjesi" içel'e atanaı. Ataması yapılanlardan R.K. ocak ayı ortasında, ataması yapılınca emekli okju. Eski sağlık mü- dürüydü. Sağlık Bakanlığı adına, "genel koordinatör" olarak ata- nan.Oıyarbakır'a postu seren müsteşar yardımcısı Süleyman Hatinoğlu, sağınlara yolladığı bir fax buyruğunda, bozuk bir Türkçeyte, "Mazeret ne olursa olsun, iade yapılmayıp belgeler Ankara'ya yazılıp sonuç alınıncaya kadar ilde bekletileceklerdir" dedi. Bakanltkta toplanan yakınmalar, baş- vurular yığılı kaldı. Çocuğu sayrıevinde yatan anne, babası sayrıevinde yatan oğu!, atandıgı yerden ayrılamıyordu. Tüm yetkiler, Süleyman Hatinoğlu'nun eliydeydi. Ankara'ya dönmeme karşın, "Barış Treni" yolculuğunun etkisinden kurtulamadım henüz. Arkadaşlarım da kurtulama- dı. Edip Akbayram, Demirtaş Ceyhun, Belediye Tiyatro Mü- dürü Ercan Kont, İHD Genel Sekreter Yardımcısı Yusuf Alataş'la birlikte "Onbaşılar"da yediğimiz ciğer kebabının öy- küsünü belki sonra anlatırım... İncirlik'ten, Patriot füzelerinin yakınına pikniğe giderken otobüste yan yana oturduğumuz, adını şimdi anımsayama- dığım Adanalı arkadaşırn anlatıyordu: — Adanalıyı anlatmaya sayfalar yetmez. Adanalı duygusal- dır; küçücük bir olayı kendi olayı gibi benimser, üzülür. Ada- na'ya kır çiçeği, Adanalıya gözyaşı erken gelir. Babam bize geldiğinde oğlum Joğmuştu, üç aylıktı. Ben oğlumu anlatı- yordum babama; işte "şöyle yapıyor böyle yapıyor" diye. Ba- bam dedi ki: "Oğlum, senin oğlun, Adanalıya benziyor; Adanalı, çocuğunun bir gülüşünü iki saatte bitiremez!" (Yol arkadaşım adını anımsatırsa sevinirim...) Bizim halkımız böyle duyarlı. böyle duyguludur işte. Böyle duyarh bir halkın yaşadığı yere "İncirlik" kurulamaz, üs ku- rulamaz! Bu, bu halkı tanımamak demektir. Tanımayanlar/çe- zalarını er geç çekerler. Cumhuriyet okuru, "Ankara Notları"nı izleyenlerin yaban- cısı olmadıkları Ahmet Aşıcı (mektuplannda daha çok domuz eti konusuna değinirdi) bu kez, "Körfez" konusuna değini- yor. Şöyle diyor: "Körfez ve Türkiye konusunda en kötü olasılıkları düşûn- mek zorundayız. Şöyle ki: Batı, Türkiye ile Irak'ı şiddetli bir savaşa sokup her iki devleti de yıpratabilir. Zira, bunu İran'a da yapmıştır. Bu arada, aynı Batı, Kuveyt karşılığında GAP'ı Irak'a; Hatay'ı Suriye'ye; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile Batı .«jıadolu ve Trakya'nın bir bölümünü Yunanistan'a; Ana- dolu ile Azerbaycan arasında bir bölgeyi Kürdistan kurucu- lanna vaat etmiş olabilir. Türkiye'nin öteki yörelerine de Suudi Arabistan'a yaptığı gibi dost görünümünde ve yardım etmek bahanesiyle NATD yoluyla, örneğin 1 milyon askerini soka- rak, bu yöreleri dostca işgal edip bir daha da çıkmayabilir. Burada, İngiltere ve İsrail'in çok bilinçli, öteki koalisyon üye- si ülkelerden birçoğunun ise bilinçartındaki amacı, dünya pet- rol rezervlerinin yüzde 80'ini içeren Ortadoğu petrollerine ve Ortadoğu'ya egemen olmaktır. Ahmet Aşıcı'nın mektubu daha uzun. Aşıcı, mektubunu, "Türkiye'nin dış güçler ve içteki işbirlikçilerie sürüklenmek- te olduğu antilaik yapılaşma ve totaliter yönetim modeli, Tür- kiye'nin aleyhinedir" diye bitiriyor... Dünyanın, bir de Türkiye'nin bu kargaşasında, Hacı Sem- ra Hanım politikaya soyunuytDr. Batmakta olan ANAP gemi- sine, böyiece bir kurtancı bulunmuş oluyor? Kurtarılabilirse... UNLAREV SORULARl/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL "Kesintinin \asal Dayanağı" SORU: Müli Eğitim mensubu bir devlet memuru iken emekli ol- dnra ve halen de TC Emekli Sandığı'ndan maaş almakta- yım. Bnna ek olarak da bir özd oknlda Bmdörliik yapnak- tayım. Bu okuldaki görevimden dolayı almakta oldugum ma- aştan her ay m n 6 oranında Destekleme Primi adı altındt SSK'ya kesinti yapdmaktadır. Bu da ayda ortalama 100-150 bin lin dolayındadır. Oysa buna karsıhk, SSK'nın hiçbir hizmetinden yararlandınlmaınaktaTim. Beaim gibi birçok ögretmen de aynı dunımdadır. Sorunum şo: Emekii Sandıgı mensubu olmama karsın SSK bu kesin- ti} i aeden yapmaktadır? Bu kesinünin yasal dayanagı var- sa, diger sigortalılar gibi bizlere de gerekli hizmeti vennesi gerekmez mi? H.O. tANIT: 6 Mayıs 1986 günlü Resmi Gazete'de yayunlanan ve aynı gün yüriırlüğe giren 3279 sayılı yasa ile yasayla kurulu sosyal güvenlik ku- rumlanndan emekli ya da yaslıhk aybğı alanlann bu aylıklan kesil- meksizin, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Yasası kapsamında bir işte çalışmalanna olanak tanınmıştır. Daha doğru bir anlatımla, 3279 sayüı yasa ile getirilen bu degişik- likle, Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan yaşlıhk aylığı alanlann da diğer sosyal güvenlik kurumlanndan yaslıhk ya da emekli aylığı alanlar gi- bi, ayhkian kesilmeksizin çalışabilmeleri sağlanmıştır. Buna karşılık, malullük ya da emekli aylığı alarak SSK kapsamında sigortalı çahsanlann ucretlerinden, Vo 6'sı sigortalı ve 1» 18'i işveren payı olmak üzere toplam % 24 oranında Sosyal Güvenlik Destek Pri- mi kesilmesi öngörülmüstür. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödenmis çalışma süreleri, emeklilik işlemlerinde değerlendirilmemekte ve Sosyal Sigortalar Kurumu'nun sağlık yardımlarmdan yararlanma hakkı da vermemektedir. Ücretlerden sigortalı ve işveren payı olarak % 24 oranında kesilen bu primler, yanlızca i; kazalan ve meslek hastalıklan durumunda göz- önüne alınmaktadır. Sosyal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çabşanlar.iş kazasına uğra- dıklannda kendilerine, sağlık yardımı yapılmakta, geçici bir süre için işgöremez duruma girdiklerinde günlük ödenek verilmekte, sürekli iş- göremez durumuna girdiklerinde ise aylık gelir bağlanmakta, i; kaza- sı ya da meslek hastalığı sonucu olusan hastalık ya da sakatüklarda protez araç ve gereçleri sağlanmakta, takılmakta, onanlmakta ve ye- nilenmektedir. Aynca yurt içinde iyileştirilmesi olanaksız hastalık vj; sakatlıklar iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu oluştuğunda, Sos- yal Güvenlik Destek Primi ödeyerek çalışanlara yabancı ülkelere gidip gelme yol paralan ile yabancı ülkelerdeki tedavi harcamalan da ödert- mektedir. v
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear