18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
'75 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/3 Awacs'larve kızaklarGüneydoğu'yu gezerken birbirinin tam zıddı olan görüntüler insanın ağzını bir karış açık bırakır. Bugünlerde bu çelişki daha da yoğun yaşanıyor. Bir yanda teknolojinin son harikası Awacs'lar, F-104'ler, 111'ler, diğer tarafta çöplüğü karıştıran çocuklar, mandalarm peşindeki kızaklarla kar üstünde odun taşıyanlar. CELAL BAŞLANGIÇ BATMAN — Askeri kamyon çelik halatla ar- kasındaki avcı uçağını hangara doğru çekiyor. Batman Havaalanı kıpır kıpır. İki Fantom kanat kanata kalkıyor, aynı anda iki F-104 iniyor. Pistle uçmaya hazır iki F-4 yar. Gökteki karaltı Ame- rikahlann ünlü 'Apachi'si. Alanın tel örgüleri içinde, bir Amerikan askeri bisikletle geziniyor. Beş subay, üstlerınde eşofmanlanyla 'saglıklı yaşam' koşusunda. Türkiye'deki "sıfınmacılar" gibi "Körfez savaşı" nedeniyle Güneydoğu'ya gelen Amerikan askerlerinin de yaşam koşullan bulunduklan kente göre değişiyor. örneğin Malatya'dakiler, kaldıklan otelle askeri üs arasında hapis. En ra- hat konumdakiler de Diyarbakır'da görevli olan- lar. Kentin lüks otellerinde kalıyor, geceleri res- Incirlik | Özala toranlarda Kürtçe türkü dinleyip dansöz seyre- diyorlar. Irak'tan gelen sığınmacılar da öyle. Di- yarbakır'dakiler evlerde oturuyor, istedikleri ye- re gidebiliyorlardı. Muş'takiler de evlerde oturu- yordu, ama kente inmelerine sınır konmuştu. En gtlç dunımdakiler ise Kınltepe'dekilerdi. Hem kente inmelerine kısıtlama vardı hem de iki bu- çuk yıldır yaz kış çadırda yaşıyorlardı. Işte Bat- man'daki Amerikan askerleri de Kızütepe'deki sı- ğınmacılar gibiydi. Batman'da Amerikalılann kente inmeleri ya- sak. Çünkü ilk günlerde baa askerler iki yaşlı- nın 'bsstonlu' saldınsına uğramış, Türk asker- leriyle çarşıya inen Amerikahlara *yuh'lu bir 'hoşgddiniz' denmişti. Batman Üssü'ndeki Ame- rikalı askerler Malatya'da ya da Diyarbakır'da görevli olanlar gibi otellerde kalamıyor. Üsse ku- rulu çadırlarda yaşıyor Batman'daki bin kadar Amerikalı. Hatta 'çadır kittse' bile kurulmuş üs- sün içinde "Kızütepe'deki s]gramacılar"a dönen Batman1 daki Amerikan askerleri için hemen hemen hiç erzak alınmıyor Batman'dan. Üssün kıyısmda, Amerikan askerlerinin Türkiye'ye gelmesinden sonra yeni bir çöpluk oluşmuş. Batmanlı bazı yurttaşlann da *yeni geçim kapısı' olmuş üssün kıyısındaki çöplük. 'Savaş ganimeti' olarak çöp- lükten, kullanilmış kâğıt tabak, plastik çatal, bı- çak, kaşık, teneke meşnıbat kutusu ve ambalaj- da kalmış bisküvi ile çikolata topluyor Batman- h çocuklar. Amerikalılann çöplüğünde dondurulmuş köf- te, çeşitli sebze ambalajlanyla, biradan ananasa kadar her türlu içeceğın teneke kutusuna rastla- myor. Hatta çöplükte birkaç günlük Amerikan gazetelerine, yansı yanmış 'tesHm, tesellüm makbuzlan' na rastlamak da mümkün. Dinci kesimin iıamaz sonrası cuma gösterisi' yapüğı Batman'da yabancı askerlere pek iyi gözle bakılmıyor. Bu nedenle de kente indirilmiyor Amerikan askerleri. Batmanlılar, 'Körfez sava- şı'nın yüzünü görmüyorlar, sesini duyuyorlar. Gece gündüz, durmadan kalkıp inen uçaklar, kent halkına 'fonda bir savaş gürültüsü' duyu- ruyor. Görünürde de üsteki uçak ve helikopter yoğunluğu dışında başka bir şey yok; ama han- gisi gerçek, hangisi değil, bunu ayırt etmek ola- naksız. Savaş başladıktan sonra Batman Üssü'nü ge- zen gazeteciler şaşınp kalmışlardı. İki asker ko- ca uçağı arkasından ite ite hangara sokuyordu. Gazeteciler kendi aralannda 'Vay canına', 'Am- ma da güçlüler' gibi konuşurken bir subay du- rumu açıkladı: —Arkadaşlar, o gördüğttnüz Saddam'ınkiler gibi maket açaklardır. Güneydoğu'yu gezerken birbirinin tam zıttı olan görüntüler insanın ağzmı bir kanş açık bı- rakır. Bugünlerde bu çelişki daha da yoğun ya- şanıyor. Bir yanda 'teknolojinin son barikası' Awacslar, F-104'ler lll'ler, Patriotlar, dondurul- muş köfte ve bezelyeler, onlann hemen dibinde- ki 'diğer yan'da çöplüğü karıştıran çocuklar, iş- sizler, topraksızlar, baskıdan, terörden korkup göçenler. Bugünlerde Güneydoğu'da gelişmişlikle gelişmemişlik daha bir iç içe yaşanıyor. Bir yan- da kamyonlar 'teknolojinin son harikası' olan bilgisayarh uçakları çelik halatlarla çekiyor, di- ğer yanda insanlar mandalann peşindeki kızak- larla kar üstünde odun taşıyor... Her şey insan için, gelişmiş savaş teknolojisi de, kar altında mandalarla odun taşıyan kızak da... hADANA / BATMAN / İS- KENDERUN — Incirük ve Bat- man üslerinde yoğun hava tra- flği yeniden dikkati çekerken de- miryoluyla Batman Gan'na ge- len 200 kadar askeri araç, Irak sınırına gönderildi. Bu arada Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın, Genelkurmay Başkanı Orgene- ral Dogan Gureş'le birlikte 18 şubatta Incirlik Ussü'ne gelerek incelemelerde bulunacağı bildi- rildi. Körfez savaşının ikinci gü- nünden beri Irak'a yönelik ha- va operasyonlannda kullanılan Incirlik Üssü, bugüne dek alışıl- madık biçimde uçak trafiğine sahne oluyor. Önceki gün öğle- den sonra yoğun uçak kalkışla- nna sahne olan lncirlik Üssü dttn gece yansından itibaren S kez Irak'a yönelik operasyonlar- da kullamldı. Yaklaşık yarun sa- atlik süre içinde üsten SO'ye ya- kın savaş uçağı havalandı. Uçaklann neredeyse aynı zaman dilimi içinde Incirtik pistlerine doğnı inişe geçmesi kasaba, E-5 Karayolu ve Adana'nın bazı ma- hallelerinden de dikkatle izlen- di. Yoğun trafik nedeniyle uçak- lann çoğu üssü pas geçmek zo- runda kalırken çıkardıkları gü- rültü yurttaşlar arasında heye- can yarattı. lncirlik Üssü'ne göz- lenebildiği kadanyla her 10 da- kikada bir ya askeri kargo uça- ğı inip-kalkıyor ya da küçük boyda yolcu uçakları geliyor. Batman Üssü'nde de dikkati çe- ken biçimdeki yoğun hareketli- liğin, daha çok Irak sınırına yö- nelik 'keşif uçuşlan'run arttınl- masmdan kaynaklandığı belirti- üyor. İncirlik Üssü'nden bir yet- kili, "Hava harekâtı yoğun bi- çimde sürüyor. İncirlik-Batman trafigi de devam ediyor" dedi. Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın önümüzdeki pazartesi günü tncirlik'e geleceği biidiril- di. Üst düzey askeri yetkililerle birlikte tncirlik'e geleceği açık- lanan özal Için üs ve çevresinde yoğun önlemler alınmaya baş- Iandı. Cumhurbaşkanınm gezi- si nedeniyle tncirlik Üssü'nü E-5 Karayolu'ndan aynlan yolda as- faltlama ve yama çalışması baş- latıldı. Karayollanna ait çok sa- yıda aracın askerlerin gözeti- minde başlattığı asfaltlama ça- hşmasmın bir iki güne kadar ta- mamlanacağı bildirildi. öte yandan NATO yardımı kapsamında bir süre önce Al- manya ve ttalya'dan Türkiye'ye gönderilen askeri malzeme ve muhimmatın Iskenderun lima- m üzerinden Güneydoğu bölge- sine yollandığı bildirildi. Yetki- lilerden edinilen bilgiye göre Merzario adındaki Italyan gemi- si, 2 bin 500 ton Ines adlı Alman bandıralı gemi de 2 bin 364 ton askeri malzeme getirdi. Bu arada demiryoluyla Istan- bul Tuzla'daki fabrikadan gön- derilen 200 jip dün sabah Bat- man Gan'na ulaştı. Burada ya- kıt ikmali yana jipler, Midyat- Idil Karayolu'yla Irak sınırına doğnı gitti. GEÇ KALAN HAZIRLK — Ülyedin Falhan, Van'ın Gevış ilçesi Baraşı köyunden. Kızağına yiikledigi odunlan mandalara taşıtayor. Bu bölgede odun satışı "göz karan" yapdıyor. Gördügü bir yıgın odunu 350 bin lira ödeyerek almış. "Kagnı-kızagı"yla parca parça taşıyor. Dört bir yan kar beyazı. Fulhan "bu kış biraz geç kaldık" diyor. "Odunu zamanında alamadık". (Fotograf: Zafer Aknar) Irak sınırına şişme botVEDAT YENERER SİLOPİ — Irak'tan Türkiye'- ye sığınmalar devam ediyor. Habur sınır kesiminden önceki gece 3'ü asker 65 kişi Türkiye'- ye kaçtı. Kuzey Irak'tan kaçan- lara Mesut Barzani ve Celal Ta- labani yanhlannın yardım ettik- leri öğrenildi. Kızılay, Silopi'de halka yiyecek yardımı yapıyor. Vatandaşlann verilen iaşeden memnun olmadıkları gözlendi. Irak sınır kesimine askeri yığı- nak devam ediyor. Son iki gün içinde sınır boyuna şişme bot, köprü ve çok sayıda zırhh kam- yon ve ambulans sevk ediliyor. Körfez'de yaşanan sıcak sa- vaştan kaçan Irakh asker ve si- viller değişik noktalardan Tür- kiye'ye sığmmaya devam edi- yor. Habur sınır kesiminden ge- çişlerin özeUikle sınır kesiminde- ki Kapüı ve Çahşkanköy arasın- dan yapıldığı belirtildi. Önceki gece gelenlerle birlikte Silopi'de Beşkardeşler Oteli'ne yerleştiri- lenlerin sayısı 94'e ulaştı. Sayı- nın arttığı zamanlarda Habur Gümrük Başmüdürlüğü'ne ait otobüslerin sığınmacıları Tat- van'daki kamplara taşıdıkları kaydedildi. Irak sınır kesiminden Türki- ye'ye geçiş yapanlar Silopi, Gül- yazı ve Andaç'ta kurulan kara-- kollarda toplandıktan sonra kamplara ve diğer birimlere gönderiliyorlar. önceki gün de Uludere'nin sıfır noktasındaki Yemişli köyunden 11 askerin lere göre de Kuzey Irak'ta en az 5-6 bin askerin Celal Talabani ve Mesut Barzani'nin kampla- rına sığındıklan öne sürüldu. Askerlerin sığınma sırasında kamplara 22 Irak tankını da be- raberlerinde getirdikleri söylen- di. Irakh askerlerin açlık ve se- faletle karşı karşıya oldukian, bu nedenle de askeri birliklerde kopmaların olduğu anlatıldı. ğıtılan iaşe torbalannda şunlar bulunuyor: 1 kilo şeker, 1 litre süt, 2 sana yağı, 1 kilo sıvı yağ, 100 gram çay, 1.5 kilo merci- mek, 2 kilopirinç ve 25 kilo un. Dağıtüan iaşeyi almak için olu- şan kuyrukta bekleyen vatan- daşlardan Celal Yalım verilen- leri Körfez krizinden etkilenen- ler için yetersiz ve gülünç olarak bulduğunu belirterek şöyle Kuzey Irak'tan Türkiye'ye kaçanlara Barzani ve Talabani yanhlannın yardım ettiği belirtiliyor. Sınıra askeri yığınak devam ediyor. Kamyon ve ambulans sevk ediliyor. Körfez'de yaşanan sıcak savaştan kaçan Irakh asker ve siviller değişik noktalardan Türkiye'ye sığmmaya devam ediyor. Andaç Karakolu'na teslim ol- dukian da öğrenildi. Askeri yet- kililerden edinilen bilgilere gö- re Irak'tan gelenleri sorgulamak üzere yeni bir sorgu ekibinin oluşturulma safhasında olduğu, birkaç güne kadar da eğitimle- rine başlanılacağı belirtildi. Irak'tan Türkiye'ye kaçan as- ker ve sivillerden edinilen bilgi- Kızılay Silopi'de Körfez kri- zinden etkilenen vatandaşlara yiyecek yardımı yapıyor. Silopi Belediyesi'nin yanında kurulan bir merkez önünde toplanan yaklaşık 100 kadar mağdur Si- lopili vatandaş, verilen yardım- dan hoşnut olmadıklannı söy- lediler. Kızılay tarafından halka da- konuştu: "Verilen yiyecek az ama ne yapalım. İş yok güç yok. Tar- İalanmıza bu sene tank ektik. Arazilerimiz köstebek yuvasına döndu. Evde çoluk çocuk peri- şan durumdayız. Bu yardıma bile muhtaç kaldık. Verilen yi- yecek çok az. Zaranmızın ya- nında gülünç kalıyor. Devlet za- ten bölgede savaş durumu nede- niyle balka hiçbir yardımda bu- lunmazken bu yiyecegi vererek göz boyamaya çalışıyor." Kuyrukta bekleyenlerle ko- nuştuğumuzu polise bildiren Kı- zılay yetkilileri nedeniyle yakla- şık 10 dakika sonra 3 sivil polis memuru yanımıza gelerek na- zikçe Silopi'ye girmenin yasak olduğunu halırlattılar. Adımı sorduktan sonra bir listeden kontrol ettiler. "İnsanlaria ko- naştuğum için kara listeye mi alındığınu" sorduğum zaman da "Hayır ama kuyruktakiler- 4e biraz daha konuşsaydınız ka- ra listeye alınacaktuuz" diye ya- mt verdiler. Silopi'ye gazeteci- lerin sokulmadığım ve Olağa- nüstü Hal Bölge Valiliği'nden emir olduğunu bir kez daha ha- tırlatarak Silopi'den aynlmamızı istediler. Bu arada sınır boyuna askeri sevkıyat da devam ediyor. Özel- likle köpru, şişme bot ve yeni ambulansların Irak'la Türkiye arasında sınır oluşturan Hezil çayı yakınlarına konuşiandınl- dığı görüldu. Kuvvet komutanlannın ortak sorunu, teknolojiyetersizliği 'Sayısal üstünlük,güçüstünlüğü değildir'ASKARA (ANKA) — Deniz, hava ve jandar- ma tomutanları, 2000'li yıllara girerken en bü- yüksorunlarının "eskiyen teknoloji ve bunu ye- •ttenek içio kaynak yetersizliği" olduğunu bil- dirdler. VVlık olarak yayımlanan "Savunma ve Hatıcılık" dergisinin sorulanm yamtlayan kuv- vet :omutanları birüJclerinin modernizasyon ça- lışnalan ve sorunlan ile ilgili bilgi verdiler. De- niatîCuvvetleri Komutam Oramiral Irfan Tınaz, TtiK Deniz Kuvvetleri'nin Varşova Paktı ve Sov- ye«±r Birliği karşısında tek başın.a yeterli olma-. dıgnı ancak NATO ittifakının güney bölgesin- derl. savunmasına önemli bir katkıda bulunacak ^ oldugunu bildirdi. <râmiral lrfan Tınaz "1990Hı yülar için deniz kuvvetlerinuı en önemli soranunu" da şöyle açık- ladı: "Türk Deniz Kuvvetleri'ni yoguu sekilde meş- gul eden en önemli konu envanterinde bulunan fiziki ve teknolojik ömürlerini tamamlamış eski platfonnlann, günümüz teknolojisi ile inşa edil- miş yeni platformlarla bire bir esasına gore de- ğiştirflmesl hususudur." Hava kuvvetleri Hava Kuvvetleri Komutam Orgeneral Siyami Taştan ise, komutanlığı ile,ilgili bilgi verirken uçak miktannın "sayısal" olarak üstunlüğün "gücün" üstünlüğü anlamını taşımadığını vur- guladı. Modern uçak kapsamında bulunan F-16'lann muharip uçaklar içindeki sayısal yeri- nin yüzde 40 olduğunu bildiren Orgeneral Taş- tan, diğer yüzde 6O'ı oluşturan F-104 gibi uçak- lann yedek parçalannı üreten fabrikalann bazı- lannın kapatıldığını, bu nedenle zorluklarla kar- şılaşıldığını bildirdi. ABD ve Avrupa ülkelerin- de bu uçaklann ekonomik ömrünü tamamladı- ğını ve servis dışı bırakıldığını açıklayan Hava Kuvvetleri Komutam Taştan, F-16'ların modern mühimmat, gelişmiş atış sistemleri ve elektronik harp sistemleri gibi unsurlarla takviyesine çalı- şıldığım kaydetti. Orgeneral Taştan, F-104 uçaklannın F-16 C/D'lerle modernize faaliyetlerinin sürdüğünü, 1994 yıhnda projenin tamamlanacağını hatırlattı ve C-47 nakliye uçaklanmn da CN-235 hafif nak- liye uçakları ile modernize edilecegini bildirdi. Jandarma Genel Komutam Orgeneral Eşref Bitlis de Jandarma Genel Komutanhğı'nın mo- dernizasyonu planunn 2O0O'li yıllan kapsayacak şekilde orta vadeli olarak planlamiığını açıkla- dı. Orgeneral Eşref Bitlis, Jandarma Genel Ko- mutanhğı'nın sorunlarını da şöyle anlattı: "1990lı yıllar için Jandarma Genel Komutan- bğı'nın en önemli sorunlan uzman personel ve mali kaynaklar şeklinde ifade edilebilir. Türki- ye yüzöîçümiinün yüzde 92'si gibi çok büy ük bir bölümde ve altyapının sınırlı olduğu geniş bir bölgede görev yapan jandarma birlikleri, Batı ül- kelerinin tam tersine yüzde 10'luk bir rütbeli per- sonel ile hizntetleri yerine getirmeye çalışmakta- dır." DUN^ADA BUGUN ALİSİRMEN j SonınunÖzii Körfez savaşı ilginç aşamalardan geçerek sürer, kimi Pen- tagon'a yağ yakıp, kimi Amerikan askerine su satıp yolunu bulmaya çalışırken Kıbrıs'tan Ankara'ya kaygı verici haber- ler geliyor. Milliyet gazetesinin Nilüfer Yalçın imzalı dünkü haberinde, Kıbrıs Rum yönetiminin hızla silahlanmakta olduğu yazılmak- taydı. Gerçi, haberde bildirilen hususlar konuyla ilgili kişile- rin habersiz olduğu gelişmeler değil. Kıbrıs Rum yönetimi uzun süredir bir silahlanma kampanyası içindedir. Ancak Kör- fez bunalımının, Ortadoğu sorunlar paketi içinde Kıbns'ı da bir kez daha gündeme getirmiş otması, sorunun boyutlannı büyütmektedir. Öte yandan Kıbrıs Rum yönetimi liderleri ile Rum Muha- fız Gücü Kuvvetleri komutanlannın açıklamalan, bunlann ku- zeye karşı bir askeri harekâtı düşünmeseler bile iç politik ne- denlerle sıkça dile getirmeye başladıklarını göstermektedir. Türkiye'nin konumu da göz önünde bulundurulunca, bu tür bir girişimin onlar için intihar anlamını taşıyacağını, üs- telik, böyle bir çatışmanın Ankara ile Atina'yı da içine çeke- rek, bölgede olduğu kadar, NATO'da da çok büyük ve durul- ması güç çalkantılara yol açacağını görmemek olanaksızdır. Belki de bu olguların çılgınca girişimi engelleyeceği dü- şünülebilir. Ancak böylesi bir yargı Rum şovenizminin çapı- nı gözardı etmek demektir ve ne yazık ki sözü edilen şove- nizm zaman zaman en akıl almaz girişimlere dahi kapıyı açık tutacak boyutlara varabilmektedir. Oysa diplomatik gelişmelerin ve askeri girişimlerin de öte- sinde, Kıbns sorununun özü şovenizmi hiç mi hiç kaldıramaz. Kıbrıs'ta asıl sorun, bir devletin tabanını oluşturacak ulus bi- lincinin bir türlü geliştirilememiş olmasıdır. Tarihi koşullar, bel- ki özellikle bir arada yaşama ve amaç bırliğini içeren, böyle- si bir bilincin oluşmasını güçleştırmiştir. Hatta bugünden ya- rına, böyle bir bilincin ve birimin oluşmasını düşünmek güç- tür. Ama eğer gerçekten bağımsız bir Kıbrıs devleti isteni- yorsa, burada Türk kökenli etnık grup ile Rum kokenli etnik grubun bir arada yaşama ısteklerinı arttıncı girişimleri yoğurv laştırmak en doğru davranış biçimi olacaktır. Hiç kuşku yok ki, böyle bir gelişmeyı sağlama yolunda her iki topluma ve liderterine olduğu kadar, Türk ve Ellen aydırv larına da büyük yükümlülükler düşmektedir. Eğer, Ada'nın her iki etnik kökeninin, tarihsel, kültürel ve duygusal bağlarını da gözardı etmeden, ama yepyeni bir bt- rimi, zaman içinde, yaratmaya yönelik, yeni ve özgün bir ta- rih anlayışı geliştirilemezse, alınacak bütün sılahlar, sağla- nacak tüm bağlantılar etkısiz kalacak, Kıbrıs fiılen ikiye bö- lünmüş ve bir bölümü Yunanistan'ın, öbür bölümü de Türki- ye'nin vesayetınde bir ada olarak kalacaktır. Kıbrısın bağımsız geleceği, ancak Ada'daki sorunun özü- nün kavranmasıyla sağlanabilir. Sorunun özü ise silahla ya da şovenizmle çözülebilecek gibi değildir. Akıl, geniş düşünme yeteneği, sağduyu ve yüreklilik ilgili taraflara egemen olamadığı sürece, alınacak silahların etki- si ise koca bir sıfır olacaktır. VB şimdilik görünen odur ki akıl, sağduyu ve geniş düşün- me yeteneğinin kısır hesaplar ile batak şovenizme egemen plmasını sağlayacak çapta liderler ilgili tarafların hiçbirinde iktidarda değildir. Kıbrıs'ta önemli olan herhangi bir çatışmayı veya savaşı kazanmak değil, barışı kazanmak ve bu barış ortamında, ya- vaş yavaş bırbirle-ıne alışacak, birlikte yaşamaktan karşılıklı çıkarlar elde edecek olan iki toplum ilışkilerinı gelıştırmek ve gelecekte iki etnik gruplu, ama birlikte yaşama istenci olan bir ulus değilse bile ulus benzerı bir topluluk yaratmaktır. İş- Xe o zaman Kıbrıslılar yalnız kendi sorunlarını çözmekle kal- mayacak, ama aynı zamanda bütün dünyaya örnek olacak- lardır. ECUMHURİYET / R f I P Q KULÜBÜ / HİPERMARKET K İ T A P G U N L E R İ YENİ KİTAPLAR, ÜNLÜ YAZARLAR İMZA GÜNÜ YARIN • 16 Şubat Cumartesi, 15.00 EMRE KONGAR GÜLTEN DAYIOĞLU • BELPA / Çırpıcı yolu (Fruko-Tamek Karftsı) Merter Tel: 561 02 03 (4 hat) DCCrn CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ / HİPERMARKET K İ T A P G U N L E R İ YENİ KİTAPLAR, ÜNLÜ YAZARLAR İMZA GÜNÜ • 17 Şubat Pazar, 15.00 NECATİ CUMALI BELPA / Çırpıcı yolu (Fruko-Tamek Karşısı) Merter Tel.: 561 02 03 (4 hat)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear