18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahibı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecılik Türk Anonım Şırketı adına B*ri« Nadi • Murahhas Oye EraiiK Işaklıgil % Genel Yayın Müdüru Hasan Cenml, Yazı tşlerı Muduru Olu> Gonensın 0 Haber Merkezı Mudttru Yılçın Bayer, Sayfa Duzenı Yönetmem Ali Acar 0 Temsıkıler ANKARA. Aknut I»B, IZMlR Hikmtf Çtlinkjys, ADANA Çelın Yıgeaoglu Ekonoraı Meral Tamer, Dış Haberler. Ergun Balcı, Kultur Celal Ister, Yurt Haberlen Necdet Dogan, Spor Danışmanı: Abdnlkadir Yucelman. Dızı Yazılar Kerem Çalışkan, Araştırma Şahin Alpay, Duzeltrae Abdullah Yazıcı • Koordınator Ahmel Korulsan % Malı Işler- Erol Erkut 0 Muhasebe Bulent Yener • Butçe-Planlama Scvgi Osmanbeşeoglu « Rcklam Avşe Torun 0 Idare Hoseyin Garer # tşletme Onder Çclik # Bılgı-İşlem Nail İnal « Personel Sevgi Bostancıoğlu Basan ve Yavan. Cumhurıvet Malbaacıhk t ; Gazetecıiık T.A-Ş. Türkocagi Cad 39/41 Cagaloglu 34334 Isı PK 246 isunbul TeL 512 05 05 (20 h a a Ttla. 22246, F u (1) 526 60 ">2 # BtUolar Kmkmn. Zıja Gökalp Blv Inkılap S No 19/4 W 133 11 41-r. Tek» 42344, F u (4) 133 05 65 0 lımır H Zı»a Blv 1352 S 2'3. Tcl 13 12 30 Teloı 52359, F u JÎI) 19 53 60 % " lıtfmu Cad 119 S. No I Kıı I. Tcl 19 37 52 (4 haı). Tela 62155 Fax. (71) 19 25 7» TAKVİM 6 ARALIK 1991 îmsak: 5 35 Guneş- 7 07 öğle: 12.00 Ikındı: 14 21 Akşam 16 42 Yatsı: 18.08 Atina'da güvenlik kalmadıAtina'da son 10 ay içerisinde 47 cinayet işlendi. Aynı dönemde 8 bin 765 hırsızlık olayı oldu. Yol ortasında kişilere yapılansaldırıların sayısı 100'ü aştı. Bu soygun ve cinayetlerin artmasında son zamanlarda Yunanistan'a göç eden Arnavutların rolü olduğu belirtiliyor. STELYO BERBERAKİS ATİNA — Avnıpa Toplulu- ğu'na üye ülkeler arasında cinayet-soygun ortalaması en az olan ülke Yunanıstan'ın bu özelliğini yavaş yavaş terk etme- ye başladığı gözleniyor. 1991 yı- lının Uk on ayı içinde başkent Atina'da işlenen cinayetler, hır- sızlık ve soygunlar geçen yüla- ra oranla oldukça fazlalaştı. Bu durum Kamu Duzeni Bakanlı- ğı ve güvenlik makamlannı dü- şündürmeye, Atınalıları ise en- dişelendirmeye başladı. Son bir yıl içinde başkent Atina'da her gün bir hırsızhk-bir soygun ya da cinayet olayı duyuluyor. Ay- nı anda "kişiye" karşı saldın olaylannda da bir patlama var. Yapılan araştırmalara göre bu cinayet-soygun oranının artma- sında son bir yıl içinde Yuna- nistan'a göç eden Arnavutlann rolü oldu. Bu konuda yapılan araştır- malara göre Atina'da son on ay içinde 47 cinayet işlendi. Bu sa- yı geçen yıllarda işlenen cina- yetlere oranla 1» 30 artış kay- dederken "birkaç binlik için" işlenen cinayetlerin sayısında da büyük bir artış olduğu belirti- liyor. Aynı dönemde yalnız Ati- na'da 8 bın 765 hırsızhk olayı oldu. Yani gün başına ortalama 29 hırsızlık olayı duşuyor. Bu sayı geçen yıllarda yapılan hır- sızlıklara oranla "Io25 daha faz- la. Aynı anda yol ortasında kı- şilere yapılan saldırılann sayısı 100'ü aşarken bu sayının da ge- çen yıllara oranla <%35 kadar artış kaydettiği açıklandı. Ka- muoyuna duyurulduğu kada- nyla bu soygun ve cinayetlerin artmasında son zamanlarda Yunanistan'a akın akın göç eden Arnavut ve diğer ülkeler- den gelen mültecilerin rolü oldu. Ancak güvenlik makamlan Arnavut mültecilenn yaptığı soygun sayısının "suıuiı" oldu- ğunu; buna karşın işledikleri ci- nayetlerin, toplam cinayet sayı- sının dörtte birini oluşturduğu- nu açıkladılar. Böylece aynı açıklamaya göre 1991 yüı için- de yakalanan 73 hırsızdan 58'inin Yunan; ancak altısımn Arnavut olduğu, geri kalanla- nn ise dördünün Türk, ikisirun Polonyah; birinin Avusturyalı, bir diğerinin de Rumen olduğu beürtildi. Bu arada işlenen top- lam 47 cinayetin ancak lCfunun Arnavutlara ait olduğu anlaşıl- dı. Yasadışı yollardan göç eden Arnavutlar, Yunanistan'ın baş ağnsını oluşturduğu bir gerçek. Genellikle işsiz ve konutsuz olan Arnavut göçmenler pohs tarafından trenlere bindirilıp Arnavutluk'a geri gönderildik- leri halde aynı göçmenler bir yolunu bulup ertesı gun yine Yunanistan'a geliyor. Daha çok Atina'da kendilerine iş arayan bu göcmenlerın hırsızlığa baş- vurmalan "doğal" olarak kar- şılanırken girdıkleri evlerde pa- ra ya da mucevherden çok gi- yecek eşya ya da yiyecek mad- deleri çalmalan dikkatleri çeki- yor. İlaç dünyasında çığır Yüksek tansiyonlu hastalara müjde Haber Merkezi — Merke- zi Isviçre'de bulunan ulusla- rarası ılaç ureticisi olan F.Hoffmann - La Roche fir- ması tarafından uretılen "İnhibace" adlı ilaç saye- sinde artık yuksek tansiyon tarihe karışıyor. Bilgisayar tekniği ıle tasanmlanan ye- ni kuşak ilaçlardan biri olan "Süazapril" aktif maddeli bu yenı ılaç, yüksek tansi- yon ve yüksek tansiyona bağlı olarak meydana gelen damar, beyin, kalp ve böb- rek gibi hayati organlarda- ki hasan ortadan kaldınyor. Rotterdam, Erasmus Üai- versitesı Tıp Fakültesi tara- fından dünyanın önde gelen damar ve kalp hastalıkları uzmanlarının katılımıyla gerçekleştinlen "3. Erasmus Tıbbı Masabaşı Çalışnuüa- n" adlı uluslararası toplan- tıda yeni gelişen ilacın butun özellikleri ile tanıtıldı. 4000'den fazla hasta üzerin- de yapılan klinik deneyleri- ne göre ortaya çıkan bulgu- lar son derece önemli geliş- meleri de gözler önüne ser- di. inhibace adlı yeni ilaç yaşlı hastalar üzerinde olumlu sonuçlar verirken, damar, kalp ve beyin ve böbrek gibi hayati organla- nn da da koruyucu etki yap- tığı saptandı. Kıbrıs'ta Türk ve Rum tarafı 2001'in kenti için BM desteğinde ortak çahşıyor Le£koşa\a estetikKıbns'ın kalbi sayılan ve 9 bin yıldır çeşitli uygarlıkların beşiği olan Lefkoşa, 2001 yılmda eski güzelliğine kavuşmanın heyecamnı yaşıyor. Birleşmiş MiHetler çatısı altında bir araya gelen kent planlamacıları, sosyolog, mimar, ekonomistler Turk ve Rum taraflarmın eşit çabalarıyla Lefkoşa elden gitmeden kurtarmanın çabası içindeler. Turk tarafı kredilerde kendilerine eşitsiz davranıldığı kanısında. YAPRAK ÖZER ~ LEFKOŞA — Kıbns, Akde- niz'in orta yennde kuçücuk bır ada. Küçucük olmasına kuçu- cük de yuzyılunızın siyası yaşa- mına vurduğu damga çok bu- yuk. Kıbrıslılar gelmiş geçmiş pek çok medenıyetin mirasçısı. Gü- neş yanığı yuzlerindekı denn çizgüer kultur zenginliğinin, ya- şanan acılann ızleri. Tamı tamına dokuz bin yıl boyunca farkü külturlere kucak açan ada halkı bugün siyasi çal- kantının göbeğinde, kimi zaman biraz umutla, kımi zaman yügın topraklanna eşitliğin, istıkrarın uğramasım bekliyor. Lefkoşa, bundan yakJaşık bın yıl önce adanın merkezinde, gü- neşin kavurduğu bir ovaya ku- rulmuş. Venedik surları ile on bir kale burcunun çevrelediğı yıldız görünümündeki bu kent, bölgenin en önemli ticaret mer- kezlerinden biri haUne gelmiş. Bir tek araba geçerken dahi yürek hoplatacak kadar dar Lef- koşa sokaklannda salına salına yürurken, Bizans, Venedik, Or- taçağ, Osmanb mimarilennin en güzel örnekleriyle bunın buru- na geüyorsunuz. Lefkosa'dakı tarıh gezintinizı yakın çağlara taşunanız kaçınıl- maz. Bir çıkmaz sokakta çirkın bidonlar, tel örgu ve Birleşmiş Milletler bayrağı dalgalanan bir kulübe. Bunlar da 20'ncı yüzyıl Jk Lefkoşa sokaklannda yunırken Gotik raimarinin ozelliklerini yansıtan Osmanlı devrinde camiye çevrilmiş yapılann en guzel ornekleri ile karsılaşıyorsunuz. siyasi yaşamına damgasını vur- muş bir çeşit modern mimari. Adına Yeşil Hat diyorlar. Oysa yalnız askeri kum torbalanmn rengi yeşil. Yeşil Hat, şehri orta yerinden ikiye ayınyor. Bır yanında Türk- ler, bır yanında da Rumlar ya- şıyor. Barikatın öte yanında Türklerden, beri yanında da Rumlardan kalma evler var. Ye- şil Hat çizgisine denk gelen bi- nalar ise en şanssız olanlan. On- lar güvenlik gerekçesiyle boş. Lefkoşa'nın yüzu biraz tarih- ten, biraz da güneşten, ama en çok da siyasetin acımasız darbe- leriyle buruşmuş. Şöyle esaslı bir estetiğe muhtaç. Lefkoşa, 2001 yılmda eski gu- zelliğine kavuşmanın heyecam- nı yaşıyor. Birleşmiş Milletler çatısı altında bir araya gelen kent planlamacılan, sosyolog, mimar, ekonomistler Türk ve Rum taraflannın eşit çabalanyla Lefkoşa elden gitmeden kurtar- manın çabası içindeler. Lefkoşa'nın Turk ve Rum be- lediye başkanlarının girişimle- riyle 1979 yılmda Lefkoşa Imaı Planı adı altında başlatılan ça- lışmalar, siyasilere nazire yapar- casına hemen her hafta Ledra Palas'ta bir araya gelerek birbir- lerine bilgi veren Türk ve Rum teknik adamlann çabalanyla sü- rüyor. Turk tarafındaki ilk çaüşma- lar 1971-72 yıllanna kadar uza- nıyor. 1979 yıhnda imar planıy- la ilgüi görüşmeler başladığında, Turk tarafınm hazırladığı çalış- ma temel alınmış. Projenin en önemli yanı ise her iki tarafın da çalışmalanm iki farklı senaryo üzerinde yurütmeleri. 'Yeşil Hatlı Lefkoşa' ve 'Yeşil Hatsız Lefkoşa! Plan sona erdiğinde günun siyasi yapısı ne olursa ol- sun Kıbnshlar restorasyonu bi- ten bölgelerde yaşayabUecekler. Lefkoşa'yı eski görüntüsüne kavuşturacak olan estetik ame- liyatlar iki ayn bölümden olu- şuyor. 1981-84 yülannı kapsayan Uk bölüm, 2000 yüını içıne alan uzun vadeli bir plan öngöruyor. tlki çoktan sona eren, ikmcisi de yapılann çehresini değiştirecek restorasyonlan öngören planla- nn kâğıt uzerindeki tüm hanr- hklan bitmış. Şu anda uygula- ma devresi yaşamyor. Türk tarafına göre Rum tara- fı, çalışmalannda daha önde. Çünku temel ilkesi "eşiöik" olan projede para ne yazık ki eşit ola- rak dağümıyor. Her iki taraf da birbirlerine eşit yüzölçümleri üzerinde çahşmalanna karşın, projenin en büyük finansörü olan Birleşmiş Milletler kaynak dağılımında yüzölçumüne düşen kişi hesabına göre kaynak dağı- tıyor. BM'nin imar planı için ayır- dığı fonun yalnızca yüzde 19'unu alabilen Türk kesimi, projenin en sonunda ters tepme- sinden korkuyorlar. Üzerlerin- deki siyasi baskılara ve olanak- sızlıklara karşın gerçekleşme aşamasına taşıdıklan plan Rum tarafınce erken bitirilirse, başa- n Rumlann hanesine, başansız- lık da Turklerin hanesine yazı- lacak. Proje tamamlandığında malı portesi 58.230.000 Amerikan Dolan olacak. Projenm dıger ikı ^finansörü Almanya ve AT. Bu öğretim yılında açılan Arkeoloji Kulübü, Halikamassos Mausoleium'a cdtparçalann iadesi için kampanya başlattı Hatikarnas'a Galatasaray desteğiGalatasaray Lisesi'ndeki Arkeoloji Kulübü'nün başkanı Didem Danış, 40-50 üyeleri olduğunu söylüyor. Hafta sonları danışman hocaları Tunay'la buluşan kulüp üyeleri İstanbul içi geziler düzenliyor. ASLI KAYABAL ~ Halikamassos Mausoleiumu ve Galatasaray Lisesi... Antik çağdaş dünyanın yedi harikasın- dan biri kabul edilen Mausolei- um ile Galatasaray Lisesi ara- sında nasıl bir ilişki kurarsınız? Küçük bir ipucu: MÖ IV. yüzyılda Bodrum'u yöneten Pers Satrapı Mausolos ölünce karısı II. Artemisia kocasının anısına Halikamassos Mausole- iumu'nu inşa ettirdi. Arutsal ya- pının tarih içinde Anadolu'da başlayan öyküsü Londra'ya dek uzandı. 1870'li yıllarda yapıya ait çeşitli parçalar British Mu- seum'un yolunu tuttu. Anıtsal yapı bugünlerde Türkiye'de gündeme gelecek. Galatasaray Lisesi bünyesinde kurulan Arkeoloji Kulübü, Londra'ya gitmiş parçalann ia- desi konusunda bir kampanya başlattı. Geçen hafta lısede dü- zenlenen geleneksel pilav günü- ne katılan Kültür Bakanı Fikri Sağlar da Galatasaraylılann başlattığı imza kampanyasına bir "Galatasarayh" olarak des- tek verdi. Doc.Dr.Mehmet Tuna>, Arkeoloji Kulubü'ndeki ögrencüerie. (Fotoğraf: İBRAHİM GÜNEL) Lisede kurulu çeşitli küicür kolları arasında "Arkeoloji Kulübü " genç bir kol. Bu öğre- nim yılmda açılan ve geçen ka- sım ayında faaliyete geçen ku- lübün damşman hocası İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi Bölu- mü'nde görevli Doç. Dr. M. th- san Tunay. Kulüp temelde eski eser sev- gisini aşılamayı, bu konuda du- yarlı ve bilinçli çahşmalar yap- mayı amaçlıyor. Bu yönde atı- lan Uk adım, Halikamassos Ma- usoleium'a ait parçalann ıade- si için başlatılan kampanya. Bu kampanyaya genç Galatasaray- lılann yanı sıra eski mezunlar, bu liseden mezun profesyonel rehberler ve Galatasaray'ra çe- şitli dallardaki spor takımlanmn da destek vermesi tasarlanıyor. Plinius, antik çağda dünyamn yedi harikasından biri sayılan yapının MÖ 350'de Pers Satra- pı Mausolos tarafından kansı Artemisia içm yaptınldığını ya- zıyor. Vitnvius'agöre Halikar- nassos Mausoleiumu'nun mi- man Priene Athena tapınağının da miman olan Pytheos... Anı- tm kabartmalanm ise o döne- min unlu heykeltıraşlan LeoV hares, Br>r axis, Skopas ve Ti- motheos yapmış. Lord Stratford'un 1846'da, Sir Charles Newton'm da 1857'de gerçekleştirdiği kazılar- da çıkan kabartmalarla Mauso- los ve kansı Arteırüsia'nın am- tın tepesindeki heykelleri o yıl- larda British Museum'a kaçı- nlmış. M.I.Tunay şöyle diyor: "Sir Newton Bodnım'a 1850'lerde gemiyle geliyor. 1857'de ülkesi- ne eserierle döndiiğü zaman 'Sir' unvanı alıyor. Newton, Knidos'o da haşat etmiş. British Museum'u suskyen Demeter beykeli de Knidos'tan gitme. 1962'de Haluk Elbe, 1964'te açılacak Bodrum Müzesi için in- celeme yaparken müzenin du- variannda yapı malzemesi ola- rak kullanılmış bir blok bulu- yor. Bu blok çevrildiğinde Bod- rum anıtına ait tek parça, Yunan-Amazon savaşuu içeren kompozisyonu buluyor". Halikamassos Mausoleiu- mu'nun Türkıye'ye geri veril- mesi için Halikarnas Balıkçısı (Cevat Şakir Kabaağaçlı) da gi- rişimde bulunmuş. Tunay'm ak- tardığına göre Baükçı, Kraliçe'- ye yazdığı mektupta bu yapının Bodrum'un mavisi ve ışığına da- ha çok yakışacağını yazmış. Majestik servisten gelen mek- tupta, "Bize kaynak oldunoz. Panoyu Bodrum mavisine, ışı- fı da Bodrnm'nn ışıgına uygnn yaptık. Eseri göndermemize olanak yok. Gelin barada göriu" diye belirtilmiş. Lisedeki Arkeoloji Kulübu'- nün Başkanı Didem Danış. Da- nış da şimdilik 40-50 uyesi olan kulubün her çarşamba bır ara- ya geldığini, geleceğe yönelik konular üzerinde tartıştıklannı aktanyor. Konferans, söyleşı, panel, geziler kulübun etkinlik- İen arasında. Hafta sonlan da- nışman hocalan Tunay'la bulu- şan Arkeoloji Kulubu uyeleri, İstanbul içi geziler düzenliyor, Tunay'm rehberliğmde arkeolo- ji konusunda bilgileniyor, eski eser tahribatını görmeye, çevre- lenne karşı daha gözü açık ol- maya çalışıyor. Bu arada yine Tunay'ın giri- şimi ile arkeoloji tutkunu genç Galatasaraylılar yan yıl ve yaz tatülerinde İstanbul'daki müze- lerin iç ve dış çalışmalannda gö- rev alabUecek. Tunay'm bu ko- nudaki girişimine TC Kültür Bakanhğı Anıtlar ve Muzeler Genel Mudürluğü yeşU ışık yak- mış. Şimdilik kesinleşen iki mu- ze var: İstanbul Arkeoloji Mu- zeleri ve Topkapı Sarayı Müze- si. Arkeolojiye meraklı genç Ga- latasarayhlar, "Hafta sonu ge- zilerine katılmaya çalışıyonız. Çok seviyoruz, gezip gonnek için Arkeoloji Kulübu'ne uye olduk. Bizim için gerekli. Za- manımız boşa geçnüyor. Boyle bir bilincin yerleşmesi çok olumlu" sozleriyle duşunceleri- ni açıkhyorlar. Kansere karşı aspiriıı • BOSTON (AA) — Aspirin, bağırsak kanserine yakalanma riskini yan yanya azaltıyor. Amerikan Kanser Araştırmalan Demeği tarafından yapılan araştırmada, düzenli bir şeküde ahnan Aspirin'in, bağırsak kanserine yakalanma olasılığını yanya indirdiği ortaya çıktı. 662 bin 424 kişi üzerinde yapılan araştırmada, ayda en az 16 defa Aspirin içen kadın ve erkeklerde, Aspirin kullanmayanlara oranla, bağırsak kanserine yakalanma riskinin yüzde 40 daha az olduğu beürlendi. PrintempsVla özel gece • tstanbul Haber Servisi — Printemp mağazası yılbaşı ahşverişini American Express kartı sahipleriyle başlattı. Printemp mağazası dün gece 22.00'ye kadar süren olağan ahşverişini erken saatlerde keserek saat 20.00'den itibaren kapılanm American Express kartı sahiplerine açtı. Jıılliana's LstaJibııJ açıldı • İstanbul Haber Servisi — Ünlü eğlence kompleksi Julliana's İstanbul dün açıldı. Swıssotel bünyesindeki kompleksin açılış törenınde lngiliz hard rock topluluğu Fahrenheit Ue ttalya gnıp Black Box program yaptılar. Leisure Resorces Group adh uluslararası bir şirketin işleteceği Julliana's Istanbul'da video bar, restoran, diskotek gibi bölümler bulunuyor. Niki Laııda geldi, gitti • tSTANBUL (AA) — Dunyacı ünlü otomobil yanşçısı Niki Lauda, kendi kullandığı Boeign-747 tipi yolcu uçağıyla Istanbul'a geldi. Lauda, Ataturk Havalimam'nda duzenlediği basın toplantısında, Türkiye'ye kış turizmi için de olsa turist getirmekten büyük memnunluk duyduğunu söyledi. Lauda, önümüzdeki yaz sezonu için, başta Dalaman ve Antalya olmak üzere, Türkiye'ye çok sayıda Avusturyah turist taşımayı hedeflediklenni kaydetti. Türkiye pazannm kendileri için yeni, ancak uzun vadede geniş bir pazar olduğunu kaydeden Lauda, önumuzdekı dönemde Turkiye"ye yaklaşık 10 bin turist getireceklerini sözlerine ekledi. Boat Show açıhyor İstanbul Haber Servisi — 12. Boat Show Deniz Fuan bugün açüıyor. Dohnabahçe Sporium'da 15 araiığa kadar açık kalacak fuann açıhşı saat 11.00'de yapılacak. Boat Show'da yeni tekne tasanmlan, sürat motorlan, yatlar, yelkenliler, denız motorlan, tekne donanım ve aksesuarlan, şişme botlar, sörfler, bahkçıbk ve av malzemeleri sergUenecek. • Dkhaber kapandı • İstanbul Haber Servisi — Yayın hayatına 19 Kasım 1991 tarihinde başlayan ilkhabeT gazetesi kapandı. Abdülkadir Elçi'nin sahibi olduğu gazetenin son sayısı dün çıktı. Çahşanlanna arahk ayı maaşı verilmeyen gazeteıun iflas ettiği beUrtildi. Çevreyi koruyanlara ödülİSTANBUL (AA) — Bu yıl ilk olarak verilecek olan "Ço- cuk Vakfı Ödulleri"ni kazanan- lar belli oldu. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a, "Çevre Ödulü" verildi. Çocuk Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre, ödul kazanan kişi, kurum ve kuruluşlar, 300 çocuğun yanı sıra eğitım, kul- tür, sanat ve bılim dahnda uz- man 125 bilim adamından olu- şan bir jüri tarafından belirlen- di. Vakıf yetkUileri, son 40 yılda çocuk eğitimi, sağlığı, sanatı, edebiyatı ve kulturune hızmet edenlere şükran borcunun ödenmesi amaayla boyle bir ça- hşmanın gerçekleştirildiğını be- lirttUer. Tum insanhğı tehdit eden çevre kırliliğj konusunda çocuk- lann duyarlı yetişmelerı ıçın ger- çekleştirilen "Türkije Çevre Kulüpleri"nin onculuğunu ya- pan Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a, vakfm "Çevre Ödulü"- nun verilmesı kararlaştınlırken, oteki oduller de şu şekilde sıra- landı: Okul oncesi çocuk eğitimi alanında: Prof. Dr. Ayla Oktay, Okul oncesi çocuk edebiyalı alanında: Can Göknil, Okul oncesi y ayında: Ya-Pa, Çocuk sağlığı alanında: Prof. Dr. Atala> Yorukoğlu, Prof. Dr. Hıfzı Ozcan, Prof. Dr. Ol- cay Neyzi, Prof. Dr. İbrahım Erkul, Çocuk psikolojisi alanında: Prof. Dr. Çığdem Kâğıtçıbaşı, Prof. Dr. Beğlan Toğrol, Aile ve çocuk refahı alanın- da: Prof. Dr. Kemal Çakmak- h, Çocuk edebiyatı alanında: Kemalettın Tuğcu, Cahıt Uçuk, Gulten Dayıoğlu, Hasan Latif Sanyuce, Nıyazi Birinci, Yalvaç Ural, Çocuk resmi ve çocuk kitap- lan resimlemede: Reha Yalnız- cık, Mustafa Delioğlu, Radyo çocuk programcılığı alanında: Mukerrem Kâmıl Su, Televizyon çocuk programla- n dahnda: "7'den 77'ye" prog- ramı ile Banş Manço ve "Kuş Sayfalan" adlı 13 bolumluk te- levizyon dizisiyle Okan Uysaler ve Tuncer Özturk, Çocuk sineması alanında: "Ayşecik" fılmleriyle Zeynep Değirmencıoğlu, Çocuk tiyatrosu alanında: Rüş- tu Asyalı, Çocuk muziği alanında: Yıl- dırım Gurses, Muammer Sun, Necdet Varol, Kukla-Karagoz dahnda: Ta- ceddin Diker, Tuncay Tanboğa, Çizgi film dalında: 'Orhan Bu>Tikdoğan, Ateş Benice, Şa- fak Tavkul, Çocuk dergiciliği dahnda: "Dogan Kardeş" ve "Turkiye Çocuk" dergıleri, Sosyal hizmet alanında: Ibra- hım Melih Gokçek, Aile ve çocuğa yonelik araş- tırmalarda: Prof. Dr. Amiran Kurtkan Bilgiseven ile Aile Araştırma Kurumu. Bu arada, UNICEF Turkiye temsilcilığı de, 40 yıldan bu ya- na Turkıye'de çocuk sorunları- na gösterdiği yakın ilgı, çocuk sağlığı, eğitimi, hukuku, 1985 aşı ve 1991 anne sutu kampan- yalarındakı başarıh çalışmala- nndan dolayı Çocuk Vakfı Ödulu'ne layık göruldu. Oduller, 28 aralıkta Ataturk Kultur Merkezı'nde duzenlene- cek törenle sahiplerine verile- cek. J') Cebimizde akrep yok ama... "Boğaz'da bir yemeğe gklryoruz, gözümOze batmıyor «U, tşyerimizin güvenceslne gelince... Blzimkisi Ihmal. Bir uf*k yangın tehlikesi geçlrdlk, komşular sltem ettller 'ceblnlzde akrep mi vardı' dlye. Hemen yaptırdık Halk SlgorU'ya İşimln Sigortası'm. Ne olur ne olmaz. Elunek kapunız. Üstelik bir Boğaz sefası fryatınal' Iflmln Slgortası Sişorta Bir çağdaşlık simgesi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear