18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/16 6ARALIK 1991 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÛN yevre Bakanlığı Meteoroloii İş- mGenelMûdürtûğûrtdenafınan bitgiye göre, Marmara, Ege, Bat AWeniz, İç Anadohı'nun babsı ya- öışJı geçecek. Yağışlar yağmur, Batı Karadenizln iç kesinterı ıle iç Anadolu'nun yüksek kesimle- rinde karta kanşık yağmur ve kar şekünde olacak. HAVA SICAKLI- 5 : Biraz'artacak. RÛZGÂR: Gü- ney ve bat yûnleroen hafif, ara a- te 10-21 denız miı hcla esecek. Var GÛKı'nde haa; bu- ra ortataıvvetteesecek Denizler- luflu geçecek. Rüzgâr gûney ve doğu yönterten orta kuv- de, BaıKafadenCdeyildızvepoy- vette esecek. Görûşuzakltöı 10 km.dobymdabulunacak. raz, diğer öenizJeıtJetobteve ke- şişJemeden 5-6 kuvvetinde saat- Bına Çaakkak Conm Dmrf 16° fOıprtalor A 10° 2°E*m Y 12°-1° EJ*C*I B 8°-4°Eıanın B -2° -«°E3tJs«l»r Y 8»-2" GBanHp A 15° 6°Srasun B W> PGûmuşhaneB G° 0°HaMdn B 15° 4°lt|Hrtı Y 1 2 ° - 2 * I « M W Y P-3°lm* Y 6°-S>K»rs B 5°-7° KasömortJ 8 5°-2°K«sw B 12° (PKııUanl Y t2° 3°Kon»i Y 6°-8»lffltJ*»> Y 13° 3°MlMya B 8° Jp Mansa 10° 0°K.Mmş «»-8°Mtısn -8°-22-UuOia 7°-3°Mut 12°-1° Mfrto 11° «°Ortu 2°-WFte e°-S°Samsun 8°-*>S*t 12° 5»aaop 14° 4 ° S N K -6°-18-TetedJO 5°-3° fsbnfi 4°-10°1mai 11° O°Uş»k 5°-5° Van 10° -2" Yugat 8°-4° Zanguld* Y 13° 2° B 10°-2° B 16° 8* Y V 2° B 2°-12° B 3»-8° B 10° 4° B 9° 3° B «P 4° A W-P B V T B 2»-8° Y tr *• B 9° 3» B 10" -5° Y 10°-2° B «°-9° B 10° 4» ı butuOu rkart A-ıçtf B-buluDu G-gûıeşi K-kartı S-sel DÛNYA'DA BUGÜN B 10° A «° Y «• 4 A 18° Bratora A 16° sarBom BnVsel Cttk Fmkttft a™ fetan Kopanhag KHn K 2° B 2° B 5° B 4» K 1° B 3° 8 18° A 24° A 25° B 5° B « ° B 3° A 19° B 10° B 4° B 19° Unngrad Londra Mafrid Mtano Mortrea] MosfeM M M ı Nmfok Oskı Pans Pnfi Ffyrt Rona Sofyı Şm WMv taus K 0° B 9° A 15° B 4= vitnadfc Vıyana Zûrih B 6° B 8° K 0° A28° Y «» K 1° A20° K r B 11° K 0° i B 4° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Dantel örmek için kullanılan silin- dir biçimli bir araç ve bu araç üstünde örülen bir tür dantel. 2/ Bir anadilin sınır- ları içinde bölgelere ve sınıflara göre de- ğişen söyleyiş özelli- ği... Metal parlaküğı verilmiş deri. 3/ İs- kandinav üLkelerine özgü eski bir üfle- meli çalgı... Kuşlann gövde, kanat ve kuy- ruğunda bulunan kalın eksenli tüy. 4/ Katma, ekleme... Kraliçe. 5/ Bir tür tuzsuz ve yumu- şak peynir. 6/ Japonlara özgü kâğıt katlama sanau. 7/ Vücudunda has- ta ya da eksik bir yaru olan... Gümüş. 8/ Olumsuzluk belirten bir önek... Köpek... Bir nota. 9/ Argoda esrar... Kokulu tohumu hamur işlerinde ve rakı yapunında kullanılan bitki. YUKARroAN AŞAGIYA: 1/ Levreğe benzer bir balık. 2/ Bey denilen bir dişi anyla kovandan çıkan arı topluluğu... Bir mal ya da paranın emek verilmeden sağladığı gelir. 3/ Kıyı sağlık idaresince gemilere verilen giriş çıkış izni. 4/ Ender, seyrek... Kuzey gökkürenin en parlak yıldızı. 5/ Bir tür sağlam ve yu- muşak dana ya da öküz derisi. 6/ Bir cins Ingiliz birası... llaç... Tantalın simgesi. 7/ Bir tür misk faresi. 8/ Köydeki işlerin el- birliğiyle bitirilmesi... Uluslararası Çalışma örgütü'nün simge- si. 9/ Kurna2, açıkgöz... Evli olmadığı bir kadının dostluğuna mazhar olmuş kimse. 60 YIL ONCE Cumhuriyet Fransa'da işsizler Kotay fnaş oımak vc rıUhntztn cıı/cllıpnı muhafa/-.ı rtmck ıstrrscniz TIMSAH ( K R O K O D İ L ) mariu lırı b>(ıkUııw Ultna DcpoMi Çlçrt paz«r hırjDjadı Hın No 7-8 6 ARALK 1931 Işsizlerin miktanna ait son haftalık istatistik - ki 23 ilâ 28 teşrinisani tarihleri arasındaki devre aittir - Mesai Nezareti tarafından neşredilmiştir. Bu istatistiklere nazaran, işsizlerin miktarı 1914 tarihindenberi görülmemiş olan bir raiktara çıkmıştır. Tamamen işsiz olan ve işsizlik tazminatı almak üzere kaydedilmiş bulunan işsizlerin miktarı 92 bin 157 olup bunların 16 bini kadındır. Geçen sene, ayni devrede yalnız 4.893 işsiz vardı. Sene bidayetindenberi kaydolunan işsizlerin miktarı şu suretle tahavvül etmiştir. Kânunusanide 29 bin, şubatta 41 bin, martta 51 bin, nisanda 50 bin, mayısta 41 bin, haziranda 27 bin, temmuzda 36 bin, ağustosta 28 bin, eylülde 39 bin, teşrinievvelde 57 bin. Gazetelerin ekserisi, Ingiltere ile yakında yapılacak olan, iktisadî müzakeratın tehlikeye düştüğünü tahmin etmektedir. Excelior gazetesine göre, Nazırlar meclisi Ingiltere'ye bir heyeti murahhasa göndermenin lüzumlu olup olmadığını bugün tetkik edecektir. Evvelce söylendiğinin hilâfına olarak, Fransız ticaret heyetinin hafta tatilinde Londra'ya gelraesine intizar edilmemektedir. M.Ruciman'm Avam Kamarasında dün yapmış olduğu beyanattan sonra bu seyahatin tehiri keyfiyeti, havret tevlit etmiştir. Daily Express gazetesi, dün New-York borsasında fiatlarda vukua gelen tenezzülün Almanya'nın vaziyeti hakkında çıkmış olan heyecanlı haberlerin ve Hitler tarafından yapılan beyanatın mahsulü olduğunu yazmaktadır. New-York borsasında Almanya'nın harp borçları için beş senelik bir moratorium talep edeceği altın mikyasını terkeyliyecegi ve Hitlerin pek yakında iktidar mevkiine geleceği beyan edilmektedir. 30 YIL ONCE Cumhuriyet Uzakdoğu'da buhran 6 ARALIK 1961 Nehru bugün Parlâmentoda yaptığı bir konuşmada, Hindistan Himalaya hududunda askeri harekâta devam ettiği takdirde, Kızıl Çinin kuzey doğu Hindistanı istilâ edeceğini bildirdiğini söylemiştir. Nehru, Kızıl Çinin bu tehdidi bir kaç gün evvel gönderdiği notada belirttiğini sözlerine ilâve etmiştir. Kızıllann notası 30 kasım 1961 tarihini taşımaktadır. Nota Yeni Delhiye üç gün evvel varmıştır. Kuzey doğu hududu Kızıl Çinliler tarafından aşıldığı takdirde Hindistanın ne yapacağına dair sorulan bir suale Başbakan Nehru: "Böyle bir şey olduğu takdirde mukavemet edeceğimiz ve istilâyı püskürteceğimiz aşikârdır" diye cevap vermiştir. Bu notalarında Kızıl Çinliler Hindistanın Ladakh'ta ve Basra Hotti ile Uttar Pradesh eyaletleri gibi raerkezi yerlerde mevziler hazırladıklarını ileri sürerek şikâyette bulunmuşlardır. Nehru, Kızıl Çin notası hakkında: "Askeri harekâtımıza son verilmediği takdirde McMahon hattının güneyine asker sevketmek suretiyle mukabelede bulunabileceklerini imâ ettiler" demiştir. McMahon hatü 1903 ten beri Assam ile Tibet arasında tesbit edilmiş bulunulan beynelmilel bir huduttur, fakat Kızıl Çin McMahon hattının 62.400 kilometre karesine sahip çıkmaktadır ve halen bu hattın 13.200 kilometre karesini işga] etmiş durumdadır. GEÇEN YIL BUGUN CumhuriY e( Demirerden çağrı 6 ARALK 1990 DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, SHP'ye "sinc-i millete dönme" çağrısı yaptı. Kendilerinin buna hazır olmasına karşm SHP'nin "seçime kadar bekleyelim" dediğini söyleyen Demirel, "Birlikte sine-i millete dönelim. O zaman bu Meclisi de ayakta tutamazlar" dedi. Partisinin fstanbul İl örgütü tarafından Sheraton Oteli'nde düzenlenen "Aya Bakış" toplantısında konuşan Demirel, Türkiye'nin demokrasi konusunda standart dışı davranmaya devam edemeyeceğini savundu. DYP lideri, "Kendi kendimize bakarak çeki düzen vermemiz şarttır. Biz; halk, 'Bu benim anayasam, hükümetim, Meclisim' desin istiyoruz. Madem ki Paris Antlaşması'nı imzaladık, her şeyi, Meclisi, anayasayı halkın olacak hale getireüm" diye konuştu. T4RTISMA Birinci Dlusal Kadın Kongresâ Türk kadını, köylüsüyle kentlisiyle, işçisiyle memuruyla, çalışanı ile evde oturanıyla, yazanyla yazmayanıyla... Bütün Uetişim araçlarıyla sesini duyurmaü... Bilinmeli ki yeni bir milli mücadelenin içindeyiz. Türk kadınının Atatürk ideolojisine uygun olarak toplumda gerçek yerini alması gerek- tiğine inanıyorum. Bu ulusal kongrenin ger- çekleşmesini sağlayan Lioness Yönetim Çevresi Başkanı Zehra Akın'a ve bütün Li- oness kulüplerine teşekkürlerimi sunanm." Peki, Zehra Akın'ın nelerden şikâyet et- tigine kulak vermek gerekmiyor muydu: "- Lionessler olarak insanhk ve hizmet adına yaptıklanmız toplum tarafından bi- linir ve değerlendirüirken, ne hikmetse ka- muoyunda ve daha doğrusu kamuoyu ile- tişim araçlarında yeterince ilgi görmez ve- ya yanlış yorumlanır. Diyalog kurmakta güçlük çektiklerimiz: 1) Basın ve televizyon, 2) Kamu kurum ve kunıluşlan... Her ikisi de dernek faali- yetlerini "reklam olur" korkusuyla geri planda tutmayı öngörürler. Bu son derece yanlış bir görüştür.." Zehra Akın'ın uzun konuşmasının özeti bu... Şu anda elimde, tstanbul Üniversitesi Kadın Sorunlan Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin dünya kadınlanna bir çağnsı var... Birleşmiş Milletler 1993 tnsan Hak- lan Dünya Konferansı'na önerge verilmesi için imza topluyorlar. "Kadınlara uygula- nan şiddet insan haklanna aykındır" diye... Biliyonız ki insan hakları evrensel bildirisi şunlan söyler: "Irk, renk, cins, dil veya başka türden herhangi bir ayrım yapmaksızın herkesi ko- rur/(madde 2) Aynca herkesin yaşamak, öz- gürlük ve kişisel güvenlik hakkı var- dır/(madde 3) Ve hiç kimse işkenceye (bu- nu büyük harfle yazmak lazım) işkenceye, kötü, insanhk dışı, ya da asağılayıa işlem veya cezaya uğramayacakur (madde 5)" Yerim'kalırsa, kongreye gelenleri, aynca saymak istiyorum. Ama önce, kongreye il- gisiz kalanları söylemek isterim: Kadın ya- zarlanmız... Muhabir, gazeteci hamm kız- lanmız, canla başla görev yapülar... Kimi 1 "Gelişen Türkiye'de Kadının Rolü ve Et- kinliği", geçenlerde, 6-7 kasım tarihlerinde toplanan Birinci Ulusal Kadın Kongresi'nde tartışıldı... Bu, "birincilik" sözü, cumhuri- yet dönemi için geçerli. Çünkü, cumhuri- yet'ten önce 1919"da yine bir kasım ayında, 28 kasımda Sıvas'ta bir Ulusal Kadın Kong- resi yapılmış ve Türk kadınının ne denli güç- lü olduğu yolunda, Türkiye'yi işgale kalkı- şan devletlere anlamlı bir mesaj verilmek is- tenmişti... Yani, Türk kadım, milli mücadele veren Türk erkeğimn daima yanındadır. Da- hiliye Nezareti (tçişleri Bakanlığı) bu olayı telgraflarla bütün dünyaya duyurmuştu. Cumhuriyetten sonra da 8 Nisan 1935'te Yıl- dız Sarayı'nda ilk Uluslararası Kadın Kong- resi toplanmıştı. Evet, Birinci Ulusal Kadın Kongresi idi, bu kasım ayında toplanan. Bence, kongre başanlı olmuştu. Kadın birliklerini temsil eden kadmlanmız, son derece güzel ve "hakh" konuşmalarla yine "erkeklerin ya- nında olup başanyı paylaşmak" isteklerini dile getirmişlerdi, milli mücadele yılların- daki kadınlar gibi... Ama, acaba, erkekle- rimiz, bugünkü toplumumuzda, aynı dü- şünceyi paylaşıyor muydu? Çözüme ulaştı- nlması gereken, sağlık, ekonomi, hukuk, eğitim ve istihdam alanlanndaki bütün ko- nulan ortaya dökmuşlerdi. Konular, gün- deme gehnişti... Şimdi, onları, kaldınp "gö- türmek"teydi sıra... Ve acaba "güç beraberliği" istekleri, kadınlan bu savaş"- tan çıkaracak mıydı? Cumhuriyetten önce, erkeklerinin yanında savaş veren Türk ka- dım acaba, şimdi erkekleri, yanlarında bu- labüecek miydi? lstanbul'un yeni valisi Hayri Kozakçıoğ- lu, iyimser görünüyordu: "- Bizim örf ve âdetimize göre yuvanın gerçek sahibi olan kadın, ailenin ve toplu- mun temel direğidir. özellikle milli müca- delede erkeğin yanında yer almasını bilen hiç yayımlanmadı, kimi de gazetelerimizin cansız köşelerinde kaybolup gitti. Ya tele- vizyonumuz? Radyolanmız? Çeşith' sohbet ve eğlence prograrrilannda sadeci mini etekli sevimli mankenlerimizi ağırlayarak mı ka- dın haklanna hizmet verilebileceği sanılıyor- du dersiniz? Ulusal Kadın Kongremize ka- tılarak son derece önemli konuşmalar ya- pan kadınlanmız, "konuk ohna haklan"na layık görülemezler miydi? Gazetelerimizin seçkin sütunlannı süsle- yen ünlü kadın yazarlanmıza tek tek dave- tiyelerini ileten benim... Peki, zaman zaman kadın sorunlanna eğilen sütunlannda Ulu- sal Kadın Kongresi'nin sesini hiç mi duyu- ramazlardı? tnsan Haklan Evrensel Beyan- namesi'ndeki işkence kelimesini bu neden- lerle büyük yazmak istedim. tlgisiz kal- mak... Görmezden geunek... Ciddiye alma- mak da kendi çapında bir başka işkence tü- rü değil midir? Değer yargılanna ters düş- mek içinde bulunduğumuz toplumun en aa- masu gerçeklerinden bin de budur bence... Ulusal Kadın Kongresi iyi bir amaç için toplanmıştır.Amacına ulaşmış mıdır? Bu- nu zaman gösterecektir. Netice: Ulusal Kadın Kongresi'nin kapa- nış konuşmasım, kongrenin iki erkeğinden biri yaptı: Taylan Karatuna, Uluslararası Li- ons Yönetim Çevresi Genel Yönetmeni... Ikinci erkek Aydın Karhbel'di, piyanosu ile nefis bir konser verdi. Kongrenin en "renkli" tarafı, 36 kadın ressamımızm bir- birinden güzel ve renkli tablolan ile Kadın Ressamlar Sergisi oldu. özetle: Türk kadını konuştu yine Türk kadınının bir bölümü ilgilendi ve dinledi. Kadın yazarlanmızın sütunlan, kongreden habersiz, yine erkeklerin yönleridirici olay- lann işgali alnnda kalmaya devam etti. Ben- ce: Türk kadını, köylüsüyle kentlisiyle, iş- çisiyle memuruyla, çalışanı ile evde otura- nıyla, yazanyla yazmayanıyla... Bütün Ue- tişim araçlarıyla sesini duyurmalı... Bilin- meli ki yeni bir milli mücadelenin içindeyiz. SELMA SELÇUKER Iioness Yönetim Çevresi HaHda . tüfldler ve Basın Damşmanı LOKANTAa BAR 13O 21 87 • 14O 84 74 2000'Ü YILLARA DOĞRuTO'DE HER ŞEY ESKİ Rumelihisarı: Eski bir seml Vapur İskelesi: Eski (ve kullanılmıyor). Karşısında Han. Üst kata çıkan merdivene dikkat! Çok eski ve gıcırdıyon Üst katta bir amplifikatör: Elbette eski. Hoparlör: Es-ess-essski. Ve Tank Öcal! Bizim TÖ: Kaçın kunası! Nasü da eski tüfek! Bi kaç kadeh "YENİ" RAKI içmek ve Boğaz'm yeni tutulmus, lüferlerinden tatmak isterseniz, bunca eski şeye elbet tahammül etmelisiniz. Necati'mi? Ha, o da eskiden beri HAN'ın sahiplerindendir. RES1AURANT Rumelihisarı, eski vapur iskelesi Gmımt., gerftt bir amrrlhanbar Oıirmlni duyaniara beUetügintn entyisinisuntsyor... SİMTEN & ALDO Musicslıaw Aynca gltan İle MUTLU Hnnci cad. ns/A Arnavtıtfcöy R«I:16I 25 25 Pizza, et, deniz ürünleri, zengin bir bar, sıcak bir atmosfer ve güleryttz; Hepslne KDV dahMlr. ReUaumnt-Bar 8»3aat Caa Kasaocr 566 08 47 BAR Ahşkanhğuuz bizim özelüğimiz... Sıcak-soguk aperatiûerimlz, pastaJanmız, çöreklerimiz ve barımız üe bu jrılda 14.00-22.CX) arası slzaerleylz. Abdl tp»kç) Cad. 4A/3 M«anta«ı Tafc 141 18 O2 MODAHAN Alt tarafı meyhane!.. Ama içinizdeki şeytanı uyandtnyor. Moda Cad No 239 Tel 345 M 74-349 12 0 LOKANTA • BAR 130 21 87 140 84 74 H ^ H Cemal Reşit Rey Toplanhları L f l YÜZYILIN SONUNA DOĞRU TÜRKİYE'DE P J MODA ^ ^ ^ | Ali Bayramoğlu, Vitalı Hakko, Begüm Özbek, t ^ ^ B Zeynep Tunuslu, Neslihan Yargıci B ^ ^ l Cemal Reşıt Rey Konser Salonu Saat 17°° tLAN KÜÇÜKÇEKMECE İKİNCİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ Dosya No: 990/312 Es. Davacı Hıdır Özçelık vekili Av. Mehmet Arslanargjn tarafından davalı Mustafa Kapusuzoğlu aleyhine açüan tecavüzttn önlenmesi da- vasında veçilcn karar gereğince; Yukarıda adı geçen davalı Mustafa Kapusuzoğlu adına çıkanlan davetiye bila tebliğ iade edilmiş, yapılan araştırma neticesinde adre- sinin tespitine imkân olmadığından adı geçenin duruşma günü olan 12.12.1991 saat 10.00'da bizzat dunışmada hazır bulunması veya ken- disini bir vekille temsil ettirip diyecekierini bildirmesi, aksi takdirde usulün 377. ve müt. maddesi gereğince duruşmanın gıyabmda devam olunup sonuçlandınlacağı ilan olunur. Basın: 14245 ÎLAN KÜÇÜKÇEKMECE 1. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1990/1139 Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü tarafından davalı Şevki Albayrak vs. aleyhine açılmış bulunan Kamulaştırma Yasası'nın 17. maddesine göre tescil davasının yapılan açık duruşmaları sonucunda; Dava konusu Küçükçekmece, tkitelli Köyü, 50 pafta, 2430 parsel sayılı 54221 m' miktarındaki taşınmazdaki davalılar hissesinin iptaü ile davacı Arsa Ofisi Genel Müdürlüğü adına tapuya kayıt ve tescili- ne dair kabili temyiz olrnak üzere verilen 24.10.1991 tarihli karar yu- karıda adı geçen davahlara ilanen tebliğ olunur. 1— Şevki Albayrak 694/54144 hisse 2— Ayfer Kara 376/54144 hisse Basın: 45823 KEMALİZMİN DRAMI Vedat Nedim Tör 2. bası 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad 39-41 Cağaloğlu-tstanbul Ödcmeti gönderilmez. ÇOKKAPIU ODA AsımBezirci 3. bası 10.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödemeli gönderilmez. İşinde başarıya ulaşmak isteyenler, başarı için yarını bekleyin: BEST! ANKARA A1NKA... MÜŞERREF HEKÎMOĞLU Duvarda Resimler, Gündemde Kadın Bakanlığı Üzgünüm, Oya Katoğlu'nun son resimlerini başkentliler gö- remedi. Doğrudan istanbul'a galeriye gitti. Oysa ben Sayın Güler ileri'ntn de görmesini dilerdim. Kimi tablolar değerli ressamdan bir uyarı kadınlara. Belki de ben öyie algılıyorum ama kimi sorunlan güzel yansıtıyor gerçekten. Bir pazar ye- ri, pazar sonu eski deyişiyle "makineye" dolup köyüne do- nenler, bir hamam, daha doğrusu üç hamam, bir köprüde durup suyu seyreden kadınlar ve bir göl. Kadınlar renk renk giysiler içinde, bir çiçek demeti gibi, bir tabloda kaç tablo yan- yana, tuvalde fırçasıyla danteller örüyor sanatçımız. Dantel- lerde ülkemizin insanlan konuşuyor. Kadın-erkek ilişkileri, ka- dınlann yalnızlığı, elbet erkeklerin de.. Biriiktelik yalnız pa- zarda, alışverişte... Göl adlı bir tabloya takıldım ben. Gümüş sularda bir ka- dın. Göle vuran yüzünü seyrediyor. Kıyıdaki kadınlar da ona bakıyortar. Oya Katoğlu'nun kadınlan çiçek türü ama götde- ki kadın sotuk geldi bana, yüzünde gölün durağanlığı var. Sa- natçımız birkaç çizgi ile yansıtıyor kadının yalnızlığını. O tablo bana kadın bakanlığını düşündürdü. Kadın sorun- lan ANAP döneminde geldi gündeme. Sayın İmren Aykut: un döneminde başladı çalışmalar. Ama DYP-SHP koalisyo- nunda başlı başına bir kadın bakanlığı var. Güler İleri ile gö- rüşmedik henüz. SHP Tokat Millevetkili iken, çalışkan bir par- tili olarak tanınıyor. Kolay gelsın, ama güç bir görevi var. Ye- ni bir bakanlık kuruluyor, o bakanlığın ışlerlik kazanması ge- rekiyor. Devlet yönetiminde deney ve birikimi olmayan kişi- lerin bu işlerliği sağlaması için iyi bir kadro oluşturması gerekiyor. Kadın bakanlığı Batı ülkelerinde de tartışma ko- nusu hâlâ. Galiba yalnız Fransa'da, belki de başındaki ka- dın nedeniyle varlıgını hissettirdi. Başka ülkelerde bakanlık değil, müştesarlık var. Öte yandan Avrupa Konseyi'nde ka- dın komisyonu giderek güçleniyor. Demokrasinin temel taşı bu. Kadın erkek eşitliğinin benimsenmesini demokrasinin vazgeçilmez koşulu olarak öngörüyor Avrupa Konseyi. Ka- dın erkek eşitliğinin gerçekleşmediği bir ülkede demokrasi- den söz edilmez, ölçü bu. Acı ama gerçek, ülkemizde hayli çelişik bir durum var iki- binlere doğru. Nüfusumuzun yarısı kadın, Atatürk'ün kadın devrimi doğruttusunda boyveren kadınlar var, ama yasal eşit- liği yaşamlarında hissetmeyen, demokratik hak ve özgürlük- lerini, dahası kimliklerini kişiliklerini hissetmeden ezikliğe, yalnızltğa, sessizliğe gömülenler de var. Kadın nüfusunun ço- ğunluğunu da onlar oluşturuyor galibaOya Katoğlu'nun tab- losunda, gölde yüzünü seyrederken donuklasan, durgun su- larla bütünleşen kadın nasıl canlanacak? Nasıl seslenecek, yalnızlığını kimle paylaşacak, sorunlanna kimler çare bula- cak? Sayın Güler İleri'nin durmadan mesajlar vermesi gereki- yor bence. Toplumun tüm kesimlerindeki kadınlara seslen- mesi gerekiyor. Sesini duyurmak için örgütlenmesi gereki- yor. Tüm kadın örgütleri, ama asıl yerel yönetıcilerle işbirliği gerekiyor Sayın bakanları kutlamaya da olanak bulamıyoruz hâlâ! Konuşmaya da vakit bulamayabilıriz. Ben Atatürk'ün kadın devrimini çok ı Gilerhefi SHP Tokat MilletvekJfi Iken, çalışkan MrpartHİ olarak tanınıyor. Kolay geteln, ama gûç bfr görevi var. Yeni bir bakanhkkıınıluyor,o bakanlığııişleriik •ereklyor. derinden hisseden bir kadın, bir fikir işçisi olarak belli gözlemle- rimi ve düşüncelerimi belirtmeyi görev sayı- yorum. Göldeki kadı- nın yüzünü güldürme- yi özlüyorum her şey- den önce. Yalnızlığı aşmasını, ses verme- sini. Kırsal ya da kent- sel tüm kadınların de- mokratik hak ve öz- güriüklerini yaşamala- rı gerçekleşmeden, çağdaşlığa ulaşama- yacağımıza inanıyorum. Kadın bakanlığının kuruiması olumlu bir asama kuşkusuz. Programda güzel sözler de var, ama program başka, uygulama başka. Programı gerçekleştirecek doğru ve de hızlı yöntemler gerekiyor. Kâğıttan yaşama geç- meyen programlar ancak düş kınklığı yaratır. Öteyandan Sa- yın Güler İleri, DYP-SHP orkestrasının bir üyesi yalnız. Oy- sa kadın sorunlan, öteki üyelerin, aynca yerel yöneticilerin de ilgisini bekliyor. Eğitim sorunu nasıl çözümlenecek? Bu- gün genç kızlar, genç kadınlar gerçek değerleri tanıyoriar mı? Kimi TV'de seyrettiği, boyalı basında izlediği zenginliği, şık- lığı, lüksü bir yaşam biçimi olarak özlüyor. Kimi ideoloji uğ- runa yüzünü gözünü kapıyor. Bu kapanma bireysel mi, gü- dümlü mü bilmek, nedenlerine eğilmek gerekir. Yeni bakan- lığın görevlerinden biri de çelişikleri saptamak bence. Ber- del filmini seyrettiniz mi? Parlak ödüller aldı ama kadın çev- relerinde yeteri kadar tartışılmadı. Tepkileri saptanmadı. Ya- pılsa ne sesler yükselir kimbilir. Oya Katoğlu'nun gölü nasıl dalgalanır! Kırsal alanda çalışan kadınların işçi haklarından yararlanmaması bir başka çelişki değil mi? Ucretleri kam- yonla saptanıyor kimi bölgelerde. Bir kamyon karpuz gibi, bir kampon işçi! Peki, büyük kentlerde, evlerde çalışanların, dış satıma mal üretenlerin güvencesi var mı? Onlar için koope- ratifler kurulsa belli güvenceye kavuşmazlar mı? İş müfettişi kadın var mı acaba? İlle kadın olması gerekmez; ama kadın işçilerin sorununa sıcak bir bakış gerekir. Aile planlaması da çok önemli bir sorun ülkemizde. Belli, olumlu çalışmalar var. Ama çelişkilerden kaçınılmıyor. Kimi çevreler de anneliğin en yüce değer olduğunu vurgulayarak kadını doğurmaya, evde oturmaya zorluyor nerdeyse. Kapalı bir yaşam öngörüyorlar, göle saplanmasını. Nüfusumuzun yarısı göle saplanır mı hiç! Okyanuslara ulaşacak yöntemler gerekiyor. Amaç belli, karar da kesin olunca gerekli yöntem- ler bulunabilir. Sayın bakanın her şeyden önce ço! geniş bir danışma kurulu oluşturması, belli deney ve birikimi olan ki- şilerden yararlanması gerekiyor galiba. Bu kurullar giderek kurumlaşabilir, yerel yönetimlerle işbirliği yapılabilir, bölge ku- rulları oluşabilir. Şu anda aklıma gelen bir çok kadın var. Bi- lim dalında, değişik meslek dallarında, bakanlık hepsinden yararlanmalı doğrusu. Yoksa Oya Katoğlu'nun gölündeki du- rağan sulara gömülmek tehlikesi bakanlık için de var. Oysa o gölden güzel ürünler bekleniyor. Kadın sorunlan da say- damlığa ulaşabilir o sularda. Çevresi yeşerebilir, demokra- tik yaşamdaki boşluk dolabilir. Eşit koşullarda, el ele, yan yana. SCİTÂf KITAP •Yayın dünyasından haberler, kitap tamtımlan, söyleşiler... •Türk yayın dünyasının çok yönlü coğrafyası... • 1991 yılının "en önemli edebiyat olayı" • Uluslararası ekonomi lıteratüründe yeni kitaplar... BUGÜN ÇIKTİ DÜNYA Gazetesi ile birlikle Narhbahçe Sok. No: 15 Cağaloğlu - İstanbul Tel: 527 52 38 - 512 01 90 (20 hat) GEÇMİŞLE GELECEK Sabahattin Kudret Aksal 2. bası 8.000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear