18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6ARALIK 1991**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 (Baştarafı 1. Sayfada) Bugüne değin hiçbir demokrasi terorizme yenilmedi. Çok acı ve sıkıntı çekildi; ama so- nunda kazanan taraf her zaman demokrasi oldu. Demokrasiye açtlım sürecinde yoJ alan ül- kemizde de bu farklı olmayacak. Terörle sa- vaşım konusunda yeterince deneyim edinil- miştir. Artık partilerüstü bir sorun olarak yak- laşılıyor terorizme; yaygın bir siyasal ve top- lumsal mutabakat var terorizmin kökünün kazınması konusunda. İktidarla muhalefetin şiddet eylemlerine değişik gözlüklerle bak- tıkları dönemler tarih oldu artık. Ama bu iyimserlik, terörün bugünden ya- rına sahneden yitip gideceği anlamını taşı- mıyor kuşkusuz. Demokrasi ve hukuk dev- leti içinde şiddetin yenilgiye uğratılacağına ilişkin kararlılık, sorunun yalnızca bir boyu- tunu oluşturuyor. Başka boyutlar da var: Asayiş ve terör açısından özellikle istan- bul'un durumu çok vahimdir. Bu güzelim kent gitgide yaşanılır olmaktan çıkıyor. Her bakımdan tümüyle özel olarak ele alınması gerekir İstanbul'un. Güvenlik güçlerinin eği- tim ve donanımına bu kentte çok daha bü- yük özen gösterilmesi kaçınılmaz bir görev- dir. Eski deyişle faili meçhul cinayetlere artık bir yerde dur denilmelidir. Bu konudaki olumsuz görüntü hfzla değiştirilmeli ve suç- lular cezalarını hukuk devleti çerçevesinde mutlaka görmelidirler. * Faili meçhul cinayetlerden biri de geçen- lerde Güneydoğu'da işlendi. Adı, İsmail Hakkı Kocakaya. Eski TİP Diyarbakır Milletvekili Dr.Tarık Zi- ya Ekinci, bu cinayetle ilgili olarak Başbakan Demirel'e yapmış olduğu 2 aralık tarihli baş- vurusunda şunları söylüyor: "Uce'nin Dibekköyü halkından, münfesih Türkiye İşçi Partisi Diyarbakır eski İl Sekre- teri arkadaşım İsmail Hakkı Kocakaya, 23.11.1991 günü resmi plakalı bir araba ile gelen sivil görevliler tarafından Diyarbakır Sa- nayi Çarşısı'ndan alınmış ve dörtgün sonra S/verek yolunun 65. kilometresinde kurşun- lanmış cesedi bulunmuştur. "Görgü tanıklarının beyanına göre, İsmail Kocakaya 'yı götürenler resmi güvenlik görev- lileridir. Yörede cinayetin devlet adına işlen- diği kuşkusu yaygındır. Devleti cinayet işle- yen bir kurum olma vebalinden tenzih ede- rek güvenilirliğini sağlama görevi size mev- dudur. "Olayın örtbas edilmesine ve 'faili meçhul' cinayetler serisine eklenmesine meydan ve- rilmemesi için gereken her türlü tedbiri alma- nızı ve bu vahşi cinayetin faillerinin yakala- narak adalete teslim edilmesini diliyor ve bek- liyorum." • Bir de kayıp kişiler var: Yusuf Erişti... Hüseyin Toraman... Erhan Meydan... Biri üç aydır, biri yaklaşık bir aydır, biri de on gündür kayıp. Ailelerinin iddiasına göre, sivil polislerce gözaltına alındıktan sonra kendilerinden bir daha haber alınamadı. Doğru mu, değil mi? Nerede bu genç insanlar?.. • Devlet, polisinin de sivil yurttaşının da ya- şamını güvenlik altına almak yükümlülüğü- nü taşır. Demokrasi ve hukuk devletinin ge- çerli olduğu toplumlarda başka türlüsü dü- şünülemez. Terörü yenilgiye ugratmanın bir başka yo- lu da yoktur. Org. Gtireş'in kahvesinde zehirli madde tstanbul Emniyet Miidür Yardımcısı Şakir Koç'un cenazesi diin Levent Camii'nde kılınan namaz- dan sonra Karacaahmet'te topraga verildi. 5 katil zanlısı belirlendî(Baştarafı 1. Sayfada) tik tabancalann, daha önce çe- şitli suikast ve soygunlarda kul- lanıldığını kaydettiler. Yetkili- ler, saldırganların olay sonrası iki pasajın da içinden geçerek bir otoparka girdiklerini ve iz- lerini kaybettirdiklerini ifade et- tiler. Bu arada olayla ilgili ola- rak gözalunda tutulan kimse ol- madığı da polis yetkililerince be- lirtildi. Emniyet Müdür Yardımcısı Şakir Koç ve şoförü Vedat Dil- maç için diin Gayrettepe^deki Emniyet Müdürlüğü binası önünde bir tören düzenlendi. Törenden sonra Vedat Dilmaç1 - ın cenazesi memleketi olan Ri- ze"nin Çayeli ilçesine gonderilir- ken Şakir Koç'un cenazesi Le- vent Camisi'nde kılınan namaz- dan sonra Karacaahmet Mezar- lığı'nda toprağa verildi. Törene Cumhurbaşkanı Turgut Özal da katıldı. Içişleri Bakanı Ismet Sezgin, Koç ve Dilmaç'ın katillerinin eş- kâllerinin belirlendiğini söyleye- rek "Yakalanmak üzereler" de- di. Bakanlar Kunılu toplantısın- dan sonra gazetecilerin sorula- nnı yanıtlayan Ismet Sezgin, İs- tanbul'un terör sorununun na- sıl çözüleceğine ilişkin soruya şu karşılığı verdi: "Istanbul'da bir büyük top- lantı yapacağız. İstanbul'un so- nınlannı ete alacagız. İstanbul'u nasıl yaşanıiası bir kent haline getiririz, İstanbul halkını nasıl mutltı ederiz, tstanbul'un her- kesçe bilinen sonınlarını nasıl çözeriz, İstanbul'u rahatsız, mutsuz eden olaylann üstesin- den nasd gelirizi Istanbul'da ya- pacağımız büyük toplantıda il- gililerle araştıracağız." Istanbul'da yüksek tansiyonHaber Merkezi — tstanbul- da yaşam her kesimden insan için bir azap halini alrnış du- rumda. Son günlerde kendini gösteren terörün dışında trafık, çöp, gecekondulaşma, doğalgaz, yerel yönetimler sorunlanna hiç- bir çözüm getirilememiş kent durumunda. lçişleri Bakanı Ismet Sezgin İstanbul'un sorunlannın nasıl çözüleceğinin araştmlması için çeşitli çalışma gruplan oluştu- rulduğunu belirterek bu gnıpla- nn çalışmaya başladıklannı söy- ledi. Başbakan Süleyman Demi- rel ve Başbakan Yardımcısı Er- dal tnönü'nün Güneydoğu'ya yann yapacaklan iki günlük ge- ziden sonra ilk fırsatta konunun gündeme getirileceğini vurgula- yan Sezgin, şunlan ekledi: "tstentftl mesetestıd yertnde, BgttUerie ve kendisini ilgili gö- renlerle, kendini tstanbul'dan sorumlu gören herkesle incele- yeceğiz. hstanbul politikası, sa- dece lçişleri Bakanhgı'nın poli- tikas değil. Bir devlet politika- sı olarak belirlenecek. Sadece güvenlik konusunda da olmaya- cak. Eğitsel, kültürel alanlarda yerel yönetimlerle ilgili olacak". İstanbul konusunda çalışma gruplannın, akla gelen tüm so- runlann yanıtlannı aradıklanm belirten Sezgin, çeşitli kurumla- ra bu araştırmalan yapmalan için görev verdiklerini kaydetti. G.Saray'da 2 (Baştarafı Spor'da) çgy. relerden edinilen bilgiye göre Rumen futbolcu Rotariu'nun iyileşmemesi halinde bu oyuncu ile olan sözleşmenin feshedilece- ği ve Mankinga ile sözleşme im- zalanacağı belirtildi. Bu oyun- cunun Zambiya'dan lisansmın istetildiği de öğrenilirken yöne- ticiler, "Mankiga'yı en kötü ih- timalle gelecek yıl transfer ede- riz. Olmazsa Türk yapanz" de- diler. Yöneticiler Ingiltere'nin OPR takımında yedek bekleyen Dominic Iorfu'ya ise sıcak bak- mıyorlar. Bu arada Polonyalı santrfor Kopçak'm Anderlecht ile antrenmana çıktığı öğrenildi. Kongre taktigi Bu arada Galatasaray Başka- nı Alp Yalraan, Asbaşkan Sel- çuk Uygur'dan istifa etmesini isteyecek. Kongre öncesi kulüp- te Uygur'u istemeyen üyeleri ya- nına çekmek için bu tür bir dav- ranış içine giren Yalman'ın ye- ni isimler belirlediği de öğrenil- di. Doğalgaz yarası Yaklaşık 1 trilyon 600 milyar liralık dev doğalgaz projesinde taraflar birbirini suçluyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, projedeki gecik- me, bundan dolayı meydana ge- len 100 milyon dolarlık zarar ve yeniden bazı bölgelerin kazıla- cağı iddialarına önceki yöneti- mi suçlayarak yanıt verdi. Istanbul'da şimdiye kadar hiçbir yerleşim birimine ya da iş- yerine bağlantısı yapılamayan doğalgazla ilgili olarak son gün- lerde kamuoyunda tartışmalar yoğunlaştı. 270 milyon dolar harcanıp bitirilen, ancak dağıtı- mı gecikince bundan dolayı 100 milyon dolarlık zarar meydana geldiği iddialarına Bağdat Cad- desi, bazı mahalle ve sokakların yeniden kazılacağı da eklendi. Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, dün bir basın toplantısı düzenleyerek iddiala- ra yanıt verdi. "Bu proje bir mü- bendislik olayidır, çeşitli sonın- lann çıkması doğaldır" diyen Sözen, projede bugüne kadar öngörülen ana yol ve yan yollar kazılannın yüzde 95'inin ta- mamlandığını bildirdi. Sözen, gecikmeden dolayı 60 milyon Fransız Frangı'nın mü- teahhit firmaya ödendiğini be- lirtti. "Yapılmasında zorunluluk olan değişiklikler dışında proje aynen uygnlanmaktadır" diyen Sözen, ilk projede tETTye ait havagazı şebekelerinden yarar- lanmamn düşünüldüğünü, an- cak üniversitelerin, lETT'nin ve belediyenin hazırladığı raporla, projede değişiklik yapıldığını anlattı. Sözen, gecikmenin de buradan kaynaidandığını kayde- derek şunlan söyledi: "Uzmanlann verdiği rapor sonucu havagazı şebekesinin kullanılmasından vazgeçilmesi üzerine bu bölge için danışman firma tarafından yeni bir sebe- ke projesi çalışmaİanna başlan- mıştır. Projelendirme çalışması ocak 1992 sonuna kadar bitecek ve uygulamaya başlanacaktır." Büyükşehir Belediye Başkam Nurettin Sözen, ocak 1992 so- nunda Dolayoba-Bostana ara- sında ilk doğalgaz hattımn kul- lanıma açılacağını söyleyerek di- ğer yerleşim birimleri için de "Tüm hazırhklar tamamlanmıştır" dedi. araan park halinde olduğu Is- tanbul'da, trafiğin içinde bulun- duğu "içinden çıkılmaz" du- rum, rakamsal olarak ortaya çı- kıyor. tstanbul Valiliği'nin bir süre önce aldığı ve "radikal" diye ni- telendirilebilecek kararlan, tra- fiğe soluk aldırmak amacını ta- şıyor. Ancak ortaya çıkan park yeri açığı araç sahiplerinin "Pe- ki, araçlanmızı nereye park edeceğiz" sorusuna yol açıyor. öte yandan kentteki 1050 adet kavşağın 250'sinde sinyali- zasyon var. özellikle işe gidiş ve dönüş saatlerinde içinden çıkıl- maz bir hal alan tstanbul trafi- ğinin rahatlaması, şimdilik pek olası görünmüyor. taşı toprağı altın mı? Türkiye nüfusunun yüzde 13'ünü kendisine çeken ts- tanbul, 1 milyon 750 bin gece- kondudan 350 binini de üstleni- yor. Bu kente her yıl daha iyi bir iş ve gelir umuduyla gelen yak- laşık yanm milyon insan yeşil alanlara, su havzalanna yerleşi- yor. ömerli Barajı havzasında 200 bin nüfuslu Sultanbeyli, bu- na bir örnek oluşturuyor. « _ Göçün son beş yılı değerlen- SUltUŞinC dirildiğinde E-6 TEM karayolu çevresinde yoğunlaştığı görülü- yor. 80 bin nüfuslu Küçükar- mutlu, 100 bin nüfuslu Dolayo- ba, 150 bin nüfuslu Güzeltepe, E-6 karayoluyla birlikte gelişen beldelerden. İstanbul'a günde 100 nüfusun katılması, bu insanlann başta su olmak üzere kentsel olanaklar- dan yararlanmak istemesi bele- diyeleri zorluyor. Hazine arazi- leri üzerine gecekondulaşmala- n önleyemeyen belediyeler, °ö- çün bir hükümet politikası ola- rak ele alınmasını istiyor. Göç ve Hazine arazisi üzeri- ne mafya yöntemleriyle yapılaş- ma Istanbul'da arsa sıkıntısını da gündeme getirdi. Yeşilköy, Yeşilyurt, Bağdat Caddesi ve Şişli gibi merkezlerde arsalar in- şaat mahyetinin yüzde 80'ine ulaşmaya başladı. Komisyonu Başkanı Avcı, bele- diyenin çöp sorununu çözumle- me yönünde 120 milyon dolar- lık bir projesi olduğunu belirte- rek bunun uygulamaya konula- bilmesi için öncelikle, çöp depo- lama alanı olarak kullanılması planlanan Hazine arazilerinin belediyeye tahsisinin gerekli ol- duğunu söyledi. Mevcut çöplüklerin tstanbul için büyük bir çevre sorunu ol- duğunu da vurgulâyan Avcı, sı- zıntı sulann yarattığı tehlikeleri ise şöyle sıraladı: "Halkalı çöplüğünden sızan sular, Küçiikçekmece Gölii'ne kanşıyor. Kemerburgaz çöplü- gtiniin sızıntı suları Kâğıthane deresi vasıtasıyla Hah'ç'e ve Mar- mara'ya akıyor. İ mraniye çöp- lügünün sızıntı sulan ise çok da- ha büyük bir tehlike arz ediyor. Çünkü sular. Anadolu yakası- nın icme suyunu sağlayan Elma- lı baraj gölüne kanşıvor. Hatta yeraltı sulanyla Marmara">-a ka- dar ulaşabiliyor. Bu çöplüklerin sızıntı suları tahlil edilse, hiçbir yerde görülmemiş bir kirlilikle karşılaşılır. Çünkü yıllardır bi- riken hastane ve fabrika atıkla- n, tetalikeli atıklar, yağışın ve sı- caklıgın etkisiyle kimyasal ve bi- yolojik reaksiyona girerek çok daha tehlikeli atıklar ortaya çı- kanyoriar." Belediyelerde Belediye hizmetleri- nin aksa-1 masına, Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen ile bazı ilçe belediye başkanlan ara- sındaki "politik" sürtüşmelerin etken olduğu gözleniyor. SHP içerisindeki iktidar kav- yıkmaya kalkması, buna thsan Yalçın'ın, "Bu ikinci kez dogayı katletmek ohır" diyerek karşı çıkması iki başkanın arasını aç- tı. Daha sonra thsan Yalçın'ın SHP'deki genel başkanlık mü- cadelesinde Baykal'a destek ver- mesi bu soğukluğu bugüne ka- dar taşıdı. Şu anda Sözen ve Yal- çın görüşmüyorlar. Başkanlar arasındaki sürtüşme, Sanyer'e verilmesi gereken belediye hiz- metlerini de engelliyor. Büyük- şehir Belediyesi'nin 1989 seçim- lerinden beri Sanyer Belediyesi- ne sadece 375 milyon lira yardım yaptığı belirtiliyor. Şu anda ilçe- deki çöp toplama sorununun, para bulunamadığı takdirde, önümüzdeki ay da yaşanacağı belirtiliyor. Aynı şekilde, Baykal'a destek veren Şişli Belediye Başkanı Fat- ma Girik'le Sözen'in arası uzun bir süre açık kaldı. Girik, ken- disinin Sözen'e karşı hiçbir kız- gmlığı ohnadığını belirtirken şu sıralar aralarının iyi olduğunu belirtiyor. Girik'e göre Sözen, geçen 2.5 yıl zarfında Şişli Be- lediyesi'ne 2 milyar lira yardmı yaptı. Parti içerisinde ayn kanatlar- da yer almalarının yam sıra Be- yoğlu Belediye Başkanı Hüseyin Aslan ile Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen'in ara- sı Mnstafa Süzer'in Dolmabah- çe"deki otel inşaatı yüzünden açıldı. Öngörünümü kapatıyor diye 139 metre inşaat yüksekli- ği verilen Süzer'in otel inşaatı- nın durdurulmasını isteyen Sö- zen'e karşı Beyoğlu Belediye Başkanı Hüseyin Aslan'ın "Bi- n Ugilendirmez" demesi iki baş- kanı birbirine duşürdü. Bu ne- denle Büyükşehir Belediyesi, Beyoğlu Belediyesi'ne desteğini uzun bir süre askıya aldı ya da eksilterek sağladı. Hüseyin As- lan'ın ifadesine göre Sözen, ken- dilerine 1989 seçiml'erinden son- raki süreçte 2.5 milyar liralık yardımda bulandu. Hüseyin As- lan, Sözen'le aralannın iyi oldu- ğunu ve "şimdilik" bir sorunla- rı bulunmadığını belirtti. Küçükçekmece Belediye Baş- kanı Ertugrul Tığlay'la planlama üzerinde ters düşen Sözen, çeşit- li iddialar sonucu Tığlay'ın SHP'den ihraç edilmesiyle bu il- çeye olan yardımmı hemen he- men kesti. Belediye, parasızlık nedeniyle ilçenin çöpünü topla- yamaz oldu. 20 ekim seçimi ön- cesinde verilen destek, SHP'nin seçimi kazanmasına yetmedi. K.Çekmece'de çöpün yaru sıra delik deşik ve asfaltlanmamış yol sorunu, en önemli sorunlar olarak göze carpıyor. Sözen, daha önce "sürtuşme" içinde olduğu Bakırköy Beledi- ye Başkanı Yüdınm Aktuna'nm yerine gelen, ancak daha sonra SHP'den istifa edip DYP'den aday olan Yakup Akyüz'le de ilişkisini kopardı. Bakırköy Be- lediye Meclisi'nin çoğunluktaki SHP üyeleri, aldıklan kararla başkanın "yatınm ve gelir geti- ren uygulamalara ilişkin" yetki- sini geçersiz kıldılar. Akyüz'ün SHP'den istifası nedeniyle böy- le bir tepki gösterilmesi, daha sora "politik karaıiarla halkın bizmetten yoksun bırakılması" olarak değerlendirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — Genelkurmay Başkan- lığı, Genelkurmay Başkam Or- general Doğan Güreş'e zehirli kahve verildiğine ilişkin dünkü gazetelerde yer alan haberle il- gili olarak yaptığı açıklamada, kahvenin değişik laboratuvar- larda tahlil edildiğini, bunlar- dan birinin hiçbir şey bulama- dığıru, ancak diğerlerinin kah- venin içinde "zehirli madde" olduğu hakkında rapor verdik- lerini bildirdi. Başbakan Süley- man Demirel ise "Olay dogru. Ancak zehir olup olmadığı ke- sin değil" dedi. Bu arada PKK'nın Avrupa temsilcüiği tarafından yapılan açıklamada, kornutanların kahvesine PKK'nın zehir koy- duğu öne sürüldü. Genelkurmay Genel Sekrete- ri Hnrşit Tolon tarafından ya- pılan yazılı açıklamada şöyle denildi: "Bazı basın organlannda Genelkurmay Başkanı'na ze- hirli kahve veriMigi şekiinde haberler yer almıştır. Sözii edi- len olayın oluş şekli ile ilgili ola- rak yapılan incelemede halen el- de edilen bilgiler şöyledir: 1. 2 Arahk 1991 Pazartesi gü- nü Genelkurmay Başkanı, bera- berinde Kara Kuvvetleri Komu- tanı, 1. Ordu Komutanı ve 3. Kolordu Komutanı olduğu hal- de Istanbul'da bazı birliklerde denetlemelerde bulunurken oğ- le saatlerinde denetlenen bir tu- gay komutanlığında, komutan- lar ögle yemeğini erbaş ve erierte birlikte yemişlerdir. 2. Ögle yemeğini müteakip kışla gazinosunda topluca kah- ve içimi sırasında içilen kahve- nin tadındaki bozukluk, başta Sayın Genelkurmay Başkanı ol- mak üzere diğer komutanlann da dikkatini çekmiştir. Komu- tanlann arasında aynı kanaatin paytaşılması özerine kahvenin bayat veya fazla kavrnlmuş ola- bileceği, içinde başka bir katkı maddesinin bulunabileceği, hat- ta muhafaza edildiği yerde ve kapta deterjan gibi temizlik Hedefimiz Thrfik arapsaçı (Baştarafı Spor'da) zün, federasyo- nun alt yapıya ve gençlere önem vererek Türk futbolunun gele- ceğini gararti altına aldığmı da sözlerine ekledi. Futbolcuian havaalında fede- rasyon yetkilileri karşıladı. Bir hayL neşeli gözüken futbolcu- lardtn kaptan İlhami, "tsrail- den daha iyiydik" derken, tek golü atan Oktay, "Galibiyet için ;ıkmıştk ancak beraberlik de HK yetti" dedi. Bu arada son iakikaia gelişen bir tsrail atagında ağlara giden topu çiz- gi iiıerindeı çeviren Trabzon- spor'lu Yakjp da "O şut gol ol- saya hertalde üzüntümden kahrolurduD. Golü yemediği- miri anladıjımda yeniden dog- moşgibi oldura" diye konuştu. BJ aradi Spordan Sorumlu Devet Bakını Mehmet Ali Yıl- maz, (A> Cenç Milli Takımını kutkdı, bit bildiri yayımlayan Yılnaz,' 'Bo gençler ilerde ağa- beyleriniıı ıerini alacak." Her gün 400 yeni aracın tra- fiğe katddı- ğı tstan- bul'da tra- fık sorunu, neredeyse 'içinden çı- kılmaz bir hal" aldı. Kentin ta- rihi dokusu nedeniyle genişleti- lemeyen yollar, plansız kentleş- me, göç gibi etkenlerle kronik bir hal alan İstanbul trafiği için alınmaya calışılan önlemler ya tam olarak uygulanamıyor ya da hep geride kalıyor. lstatistikler, İstanbul trafiği- ne her gün 400 yeni aracın ka- tıldığını ortaya koyuyor. Yakla- şık 800 bin aracın bulunduğu is- tanbul trafığini sadece 769 tra- fik polisi denetlemeye çalışıyor. Buna göre yaklaşık 1000 araca bir trafik polisi düşüyor. Kent- teki araç sayısı 800 bin olması- na karşın, park kapasitesi 16 bin 726. Her gün yaklaşık 500 bin Kentte giderek bü- yüyen çöp sorunu, ye- ni hüküme- tin, Büyük- şehir Bele- diyesi'nce çöp depo- lama alanı zine arazileri için tahsis karan çıkarmasını bekliyor. İcme suyu kaynaklannı ve insan sağlığını tehdit eden çöplüklerinin kapa- tılabilmesi yönünde, Hazine ara- zisi tahsisi için bugüne kadar de- falarca Orman Bakanlığı'na başvurulduğunu, ancak bir ya- mt alınamadığını belirten Bü- yükşehir Belediyesi Çevre Ko- misyonu Başkam Nusret Avcı, yeni hükümetin zaman yitirme- den soruna eğileceğini umduk- larını söyledi. Istanbul'da günde 6 bin tonun üzerinde çöp üretiliyor. Bu cöp- ler ise yıllardan bu yana çevreyi tehdit eder hale gelen Anadolu yakasındaki Ümraniye ve Rume- li yakasındaki Halkalı ve Ke- merburgaz çöplüklerine dökülü- yor. Bu arada tehlikeli hastane ve sanayi atıklarının da hiçbir çevre önlemi ahnmadan bu çöp- lüklere dökülüyor olması ise du- rumu daha da vahimleştiriyor. Büyükşehir Belediyesi Çevre nü'yü desteklemesine karşın, Şişli Belediye Başkam Fatma Gi- rik, Beyoğlu Belediye Başkam Hüseyin Aslan, G. Ösmanpaşa Belediye Başkanı İsmail Rüste- moğlu, Sanyer Belediye Başka- nı thsan Yaiçın'ın Deniz Baykal'ı desteklemeleri, başkanlar ara- sında "soguk savaş"a neden ol- du. Ayrıca belediye uygulama- larındaki farkh yaklaşımlar Sö- zen'le ilçe belediye başkanlan arasında uzun süren sürtüşme- lere yol açtı. Sözen, ilk olarak Sanyer Be- lediye Başkanı thsan Yalçın'la sürtüşmeye girdi. Sözen'in, Sa- nyer'deki "Uyum villaları"nı Demirel'den Karayalçın'a Ankara, İstanbul gibi olnıasın ANKARA (AA) — Başbakan Süleyman Demirel, Büyükşehir sorununun en önemli sorunlar- dan biri olduğunu belirterek, ts- tanbul'dan sonra Ankara'nın da yaşanamaz şehir haline gelme- mesi gerektiğini söyledi. Başbakan Demirel, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Murat Karayalçın'ı kabul etti. Demirel, kabulde, Ankara'nın, başta metro olmak üzere birçok projesi bulunduğunu hatırlattı. Karayalçın'ın proje ve tasavvur- larııu diuaiLigıuı vc mı*.aı<i öu- >1ikşehir Belediy "laşkanı'nın takıldığı bazı noktaiar bulundu- ğunu bildiren Başbakan, "Baş- ta metro olmak üzere, bu pro- jelerin gerçekleşmesi için kendi- sine her türlü destek verilecek- tir. Yeni tasavvurlanna destek olacağız" dedi. Demirel, Atatürk'ün vasiyeti doğrultusunda Atatürk Orman Çiftliği'nin şehir içinde park ha- line getirilmesi ve böylece "ka- pışılmaktan kurtarümasının" gerekeceğini de bildirdi. malzemesi artığı olabileceği ih- timaüeri üzerinde yorumlar ya- pümıştır. 3. Bunun üzerine konunun acıkuga kavuşturulması amacry- la verilen emirle söz konnsu kahvenin nereden, nasıl, kim ta- rafından alındığı ve hazırlandı- ğı dahil içinde yabancı bir mad- de olup oTmadığı hususlannda ilgili birlik komutanlıgınca so- ruşturma başlatılmışür. 4. Bu meyanda kahve de tah- lil için değişik laboratuvariara gönderilmiş, bunlardan biri hiç- bir şey bulamamış, diğerieri ise kahvenin içerisinde zehirli mad- de olduğu hakkında rapor ver- mişlerdir. 5. Ancak içilen kahvenin ko- mutansar dahil maiyette bulu- nan bir kısım subaylar tarafın- dan da değişik miktariarda içil- miş ve herhangi bir rahatsızlığa sebebiyet vermemiş olması. öte yandan tahlil raporlannın bazı- lannda zehirli maddeler bulun- duğunun belirienmesi üzerine savcılıkça derinleşürilen soruş- turmayla numunelerin bir de Hıfzıssıhha Merkezi nde tahlili uygun göriilmüş, bu konuda he- nüz kati sonuc alınmamıstır. 6. Konu ile ilgili olarak bir ya- >ın organında yer alan aynı kah- veden içen bir albayın kısa bir süre sonra rahatsızlandığı ve ko- maya girdigi şeklindeki haber asılsızdır. 7. Çeşitli basın ve yayın or- ganlanndan konuya ilişkin ola- rak yöneltilen değişik sorulan yanıtlamak ve kamuoyunu doğ- ru bflgilendirmek açısından sav- cılıkça tahkikatı sürdürülen bu olayla ilgili Uk bUgilerin açıklan- ması uygun görülmöştür." PKK: Biz zehirledik Orgeneral Doğan Güreş'e ze- hirli kahve verilmesi olayını PKK örgütü üstlendi. PKK Av- rupa Temsilciliği'nden yapılan yazılı açıklamada, zehirli kahve ve çorba sonucu birçok genera- lin ya öldüğü ya da koma hali- ne girdigi öne sürüldü. Semra Özal'ın çevresi boşaldı HAKAN AYGÜN ANKARA — Kamuoyunda "Papatya Vakfı" olarak tanınan Türk Kadınuıı Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı, ANAP'ın ikti- dardan uzaklaşmasıyla göaden düştü. TRT, vakfın bir etkinli- ğine "tarihinde ilk kez" kame- raman göndermezken başta ANAP Genel Başkam Mesnt Yılmaz'ın eşi olmak üzere "top- lanü kaçırmayan" eski ANAP'h bakan eşlerinin de panele gelme- dikleri gözlendi. Türk Kadınını Güçlendirme ve Tanıtma Vakfı'nın dün She- raton Oteli'nde Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı tanmma- sının 57. yildönümü nedeniyle duzenlediği "PoUtika ve Kadın" konulu panelde vakıf tarihinin "ilk"leri yaşandı. Panel, ANAP iktidardan uzaklaştıktan sonra vakfın dü- zenlediği ilk etkinlikti. "Gelin" Elvan Özal, geçen şubat ayında görevi Semra Ozal'dan devral- dıktan sonra "ilk" kez Ankara'- da bir etkinlik yönetiyordu. Semra Özal da hem seçimlerden hem de görevi bıraktıktan son- ra "Uk" kez vakfın bir etkinli- ğine "konuşmacı" olarak katı- hyordu. Bütün bu "Uk'Mere ek olarak TRT de "Uk" kez vakfın bir et- kinligine kameraman gönder- medi. Panele, vakfın üyesi olmadı- ğı halde daha önce "kolay ko- lay etkinlik" kaçırmayan Mesut Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz'ın gelmemesi dikkat çekici bulun- du. Aynı şekilde Tdlmaz'ın anne- si ve vakfın kurucu üyesi Güzi- de Yılmaz da panele gelmedi. Eski bakan eşlerinden ise sa- dece "Özal'a yakın" olanların eşlerinin paneli izlemeye geldi- ği görüldü. Bunlar Betnl Kalem- li, Fatma Yüriır, Hale Şıvgın ve Füsun Kabveci'ydi. Vakfın "ayrıcalığım" gösteren tek işaret ise Sheraton Oteli'nin yaklaşık bin dolarlık Balo Salo- KOZAKÇIOĞLU RAPOR HAZIRLATTI Terör için en cazip kent İstanbul Haber Servisi — İs- tanbul Valisi Hayri Kozakçıoğ- lu'nun Planlama ve Koordinas- yon Müdürlüğu'ne hazırlattığı bir raporda tstanbul'un temel sorunlan tespit edildi ve çözüm önerilerüıde bulunuldu. Rapor özetle şöyle: AcU sonınlan Nüfusu 8 mil- yonu bulan ve önümüzdeki yıl- larda 12-15 milyon nüfusa aday olan tstanbul'un sorunlannın daha fazla zaman kaybına yol açmadan çözümlenmesi gerek- mektedir. Nüfus: Her şeyden önce is- tanbul ili yeni bir yönetime ka- vuşturulmalıdır. Nüfus fazlalığı ve yoğunluğu yanında ülkemiz için büyük önem taşıyan ilin normal ölçülere sahip bir il ile aynı yasal düzenlemelere sahip olması yönetimde büyük güç- lükler ve yetersizlikler yaratmak- tadır. Göç: lün nüfusunun hızla art- ması ve yoğun bir iç göç ile kar- şı karşıya bulunması güvenHği de etkilemektedir. Büyük alışve- riş merkezlerinin varlığı illegal örgütlerin eylemleri için ilimizi cazip hale getiriyor. Gecekondu: İlk planda ele alınması gereken bir diğer konu ise gecekondu sorunudur. Her yıl tstanbul'un nüfusu ortalama 300 bin civannda artmaktadır. Bu durumda Istanbul'da her yıl en az 100 bin konut yapılması gerekmektedir. Bunun için de bu miktar konutu yapmaya imkân verecek arsanın hizmete sunui- ması zorunludur. İskâna elverişli bulunan Hazine ve belediyeye ait arsalar gerekli düzenlemeler yapüdıktan sonra bedeli karşılı- ğında halka satılmahdır. Trafik: Vatandaşı aşın ölçüde rahatsız eden bir diğer konu da trafik sorunudur. Halen tstan- bul'da 800 bin araç bulunmak- tadır. Bu araçlara karşılık 16 bin araçlık otopark bulunmaktadır. Çözümde özel sektörün yapım ve işletmede yer alması sağlan- malıdır. Öğrenim: tlimizde her yıl 60 bin öğrenci öğretime katılmak- tadır. Eski yıllardan birikerek gelen derslik ihtiyaçları ile bir- likte 2360 yeni derslik her yıl hizmete sokulmalıdır. Öğrenci artışı, beraberinde öğretmene de ihtiyaç doğurmaktadır. Ortaöğ- retimde çeşitli branşlarda 1800 öğretmene ihtiyaç vardır. tlin öğretmen ihtiyacı kısa vadede çözüm bekleyen en önemli eği- tim problemidir. Sağlık: Gecekondu bölgele- rinde yaşayan \'atandaşların bü- yük çoğunluğu sağlık hizmetle- rinden yararlanamamaktadır. Sağlık kuruluşlan arasında bü- yük bir dağınıklık vardır. Bu da- ğınıklık giderilmeli ve tstanbul'- un sağlık hizmeti tek el, tek plan ve tek sistem üzerine yürütülme- lidir. Sanayi: tl dahilinde organize sanayi bölgeleri yapımına hız ve- rilerek başlanan projelere de mali yönden destek verümeli, sa- nayi şehrin dışına pkarümalıdır. Kiriilik: Çevre fikrinden mah- rum girişimciler vaptıkları yatı- rımlarla bugün İstanbul'u çev- re yönünden büyük problemle- rin içine itmişlerdir. Çevre korumanın önemi ko- nusunda her kesim ve yaştakile- re gerekli eğitim verilmeli, çev- re bilinci geliştirilmeli ve her ke- sınıin katkısı sağlanmahdır. nu kiralama ücretini "jest" ya- parak almamasıydı. Paneli çeşitli illerden gelen çok sayıda vakıf üyesi izlerken otelin vestiyeri de "kürk"lerle doldu taştı. Girişte alışılamn tersine gaze- tecilere Ankara Valiliği'nce "ya- ka kartı" verilmezken görev li beş bayan polis, konuklann can- talanm aramayı ihmal etmedi. "Paul and Stark" marka kır- mızı bir hırka ve lacivert etek gi- yen Semra Hanım'ı otele gelişin- de gelini Elvan özal, "iki yanağından" öperek karşıladı. Paneli "gelin" özal yönetir- ken Vakıf Genel Sekreteri ve ANAP'ın Ankara'dan "bir tür- lü milletvekili seçflemeyen" mil- letvekili adayı Rüveyda Akbay da konuşmacüann "özgeçmişle- rini okuma" işini Üstlendi. Ak- bay, sıra Semra özal'ın konuş- masına gelince "jest"te bulun- du: "Kendisini hepiniz tanıyorsu- nuz, özgeçmişini okumama ge- rek yok." Semra Hanım "müdahale" et- ti: "Belki tammayan vardır." Akbay, yanıtladı: "Efendim, sizi bırakın Türki- ye'de, dünyada tammayan mı var?" Semra özal'ın yazılı metinden okuduğu konuşması hayli "renkli"ydi. tlk cümlesi şuydu: "Kadınlann sabn ve hoşgörii- sü, erkeklerin başansıdu-." Kadın hakları denildiğinde "bam teline basümış" gibi oldu- ğunu belirten özal, Türklerin kadına verdiği önemi vurgula- mak için "Hun devleti" dönemi- ni anlattı: "Orta Asya'da Hun devleti döneminde, Hun devletini baş- kan Hakan ile kansı Hatun bir- likte temsil ediyoriardı. Kadın- lar erkeklerin yanında dövüşe- bümek için iyice egitilir ve tepe- den aşağı silahlandınlııiardı. Türlderie ilgili ük ve önemli bu- lunan yazılı kaynak olan 8. yüz- yıl Orhun Kitabeleri'nde, Türk kadınından büyük bir saygıyla bahsedilirdi. Kitabelerde şn iki cümle önemliydi: Devleti idare eden han ve devleti bUen hatun- dur. Emimameler, 'Han ve ha- tun emrederler' şekiinde olmaz- sa hiçbir zaman geçerli sayıl- maz. Yabancı diplomatik kurye- ler de han tek başına olursa hu- zura kabul edilemezlerdi." Islamın kadınlan kocalarının hükümranhğından kurtaran "Uk sistem" olduğunu da belirten Özal, Atatürk döneminde ka- dınlara verilen hakiarı ise şük- ranla andı. Panelde konuşan Prof. Duy- gu Sezer, Prof. Emel Doğrama- cı, Prof. Türkan Akyol, ANAP Milletvekili Melike Hasefe, Doc. Feride Acar ve Gazeteci Nezibe Araz da "PoUtika ve Kadın" ko- nusundaki görüşlerini dile getir- diler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear