Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
6ARALIK 1991**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
(Baştarafı 1. Sayfada)
Bugüne değin hiçbir demokrasi terorizme
yenilmedi. Çok acı ve sıkıntı çekildi; ama so-
nunda kazanan taraf her zaman demokrasi
oldu.
Demokrasiye açtlım sürecinde yoJ alan ül-
kemizde de bu farklı olmayacak. Terörle sa-
vaşım konusunda yeterince deneyim edinil-
miştir. Artık partilerüstü bir sorun olarak yak-
laşılıyor terorizme; yaygın bir siyasal ve top-
lumsal mutabakat var terorizmin kökünün
kazınması konusunda. İktidarla muhalefetin
şiddet eylemlerine değişik gözlüklerle bak-
tıkları dönemler tarih oldu artık.
Ama bu iyimserlik, terörün bugünden ya-
rına sahneden yitip gideceği anlamını taşı-
mıyor kuşkusuz. Demokrasi ve hukuk dev-
leti içinde şiddetin yenilgiye uğratılacağına
ilişkin kararlılık, sorunun yalnızca bir boyu-
tunu oluşturuyor.
Başka boyutlar da var:
Asayiş ve terör açısından özellikle istan-
bul'un durumu çok vahimdir. Bu güzelim
kent gitgide yaşanılır olmaktan çıkıyor. Her
bakımdan tümüyle özel olarak ele alınması
gerekir İstanbul'un. Güvenlik güçlerinin eği-
tim ve donanımına bu kentte çok daha bü-
yük özen gösterilmesi kaçınılmaz bir görev-
dir.
Eski deyişle faili meçhul cinayetlere artık
bir yerde dur denilmelidir. Bu konudaki
olumsuz görüntü hfzla değiştirilmeli ve suç-
lular cezalarını hukuk devleti çerçevesinde
mutlaka görmelidirler.
*
Faili meçhul cinayetlerden biri de geçen-
lerde Güneydoğu'da işlendi.
Adı, İsmail Hakkı Kocakaya.
Eski TİP Diyarbakır Milletvekili Dr.Tarık Zi-
ya Ekinci, bu cinayetle ilgili olarak Başbakan
Demirel'e yapmış olduğu 2 aralık tarihli baş-
vurusunda şunları söylüyor:
"Uce'nin Dibekköyü halkından, münfesih
Türkiye İşçi Partisi Diyarbakır eski İl Sekre-
teri arkadaşım İsmail Hakkı Kocakaya,
23.11.1991 günü resmi plakalı bir araba ile
gelen sivil görevliler tarafından Diyarbakır Sa-
nayi Çarşısı'ndan alınmış ve dörtgün sonra
S/verek yolunun 65. kilometresinde kurşun-
lanmış cesedi bulunmuştur.
"Görgü tanıklarının beyanına göre, İsmail
Kocakaya 'yı götürenler resmi güvenlik görev-
lileridir. Yörede cinayetin devlet adına işlen-
diği kuşkusu yaygındır. Devleti cinayet işle-
yen bir kurum olma vebalinden tenzih ede-
rek güvenilirliğini sağlama görevi size mev-
dudur.
"Olayın örtbas edilmesine ve 'faili meçhul'
cinayetler serisine eklenmesine meydan ve-
rilmemesi için gereken her türlü tedbiri alma-
nızı ve bu vahşi cinayetin faillerinin yakala-
narak adalete teslim edilmesini diliyor ve bek-
liyorum."
•
Bir de kayıp kişiler var:
Yusuf Erişti... Hüseyin Toraman... Erhan
Meydan...
Biri üç aydır, biri yaklaşık bir aydır, biri de
on gündür kayıp. Ailelerinin iddiasına göre,
sivil polislerce gözaltına alındıktan sonra
kendilerinden bir daha haber alınamadı.
Doğru mu, değil mi?
Nerede bu genç insanlar?..
•
Devlet, polisinin de sivil yurttaşının da ya-
şamını güvenlik altına almak yükümlülüğü-
nü taşır. Demokrasi ve hukuk devletinin ge-
çerli olduğu toplumlarda başka türlüsü dü-
şünülemez.
Terörü yenilgiye ugratmanın bir başka yo-
lu da yoktur.
Org. Gtireş'in kahvesinde
zehirli madde
tstanbul Emniyet Miidür Yardımcısı Şakir Koç'un cenazesi diin Levent Camii'nde kılınan namaz-
dan sonra Karacaahmet'te topraga verildi.
5 katil zanlısı belirlendî(Baştarafı 1. Sayfada)
tik tabancalann, daha önce çe-
şitli suikast ve soygunlarda kul-
lanıldığını kaydettiler. Yetkili-
ler, saldırganların olay sonrası
iki pasajın da içinden geçerek
bir otoparka girdiklerini ve iz-
lerini kaybettirdiklerini ifade et-
tiler. Bu arada olayla ilgili ola-
rak gözalunda tutulan kimse ol-
madığı da polis yetkililerince be-
lirtildi.
Emniyet Müdür Yardımcısı
Şakir Koç ve şoförü Vedat Dil-
maç için diin Gayrettepe^deki
Emniyet Müdürlüğü binası
önünde bir tören düzenlendi.
Törenden sonra Vedat Dilmaç1
-
ın cenazesi memleketi olan Ri-
ze"nin Çayeli ilçesine gonderilir-
ken Şakir Koç'un cenazesi Le-
vent Camisi'nde kılınan namaz-
dan sonra Karacaahmet Mezar-
lığı'nda toprağa verildi. Törene
Cumhurbaşkanı Turgut Özal da
katıldı.
Içişleri Bakanı Ismet Sezgin,
Koç ve Dilmaç'ın katillerinin eş-
kâllerinin belirlendiğini söyleye-
rek "Yakalanmak üzereler" de-
di. Bakanlar Kunılu toplantısın-
dan sonra gazetecilerin sorula-
nnı yanıtlayan Ismet Sezgin, İs-
tanbul'un terör sorununun na-
sıl çözüleceğine ilişkin soruya şu
karşılığı verdi:
"Istanbul'da bir büyük top-
lantı yapacağız. İstanbul'un so-
nınlannı ete alacagız. İstanbul'u
nasıl yaşanıiası bir kent haline
getiririz, İstanbul halkını nasıl
mutltı ederiz, tstanbul'un her-
kesçe bilinen sonınlarını nasıl
çözeriz, İstanbul'u rahatsız,
mutsuz eden olaylann üstesin-
den nasd gelirizi Istanbul'da ya-
pacağımız büyük toplantıda il-
gililerle araştıracağız."
Istanbul'da yüksek tansiyonHaber Merkezi — tstanbul-
da yaşam her kesimden insan
için bir azap halini alrnış du-
rumda. Son günlerde kendini
gösteren terörün dışında trafık,
çöp, gecekondulaşma, doğalgaz,
yerel yönetimler sorunlanna hiç-
bir çözüm getirilememiş kent
durumunda.
lçişleri Bakanı Ismet Sezgin
İstanbul'un sorunlannın nasıl
çözüleceğinin araştmlması için
çeşitli çalışma gruplan oluştu-
rulduğunu belirterek bu gnıpla-
nn çalışmaya başladıklannı söy-
ledi. Başbakan Süleyman Demi-
rel ve Başbakan Yardımcısı Er-
dal tnönü'nün Güneydoğu'ya
yann yapacaklan iki günlük ge-
ziden sonra ilk fırsatta konunun
gündeme getirileceğini vurgula-
yan Sezgin, şunlan ekledi:
"tstentftl mesetestıd yertnde,
BgttUerie ve kendisini ilgili gö-
renlerle, kendini tstanbul'dan
sorumlu gören herkesle incele-
yeceğiz. hstanbul politikası, sa-
dece lçişleri Bakanhgı'nın poli-
tikas değil. Bir devlet politika-
sı olarak belirlenecek. Sadece
güvenlik konusunda da olmaya-
cak. Eğitsel, kültürel alanlarda
yerel yönetimlerle ilgili olacak".
İstanbul konusunda çalışma
gruplannın, akla gelen tüm so-
runlann yanıtlannı aradıklanm
belirten Sezgin, çeşitli kurumla-
ra bu araştırmalan yapmalan
için görev verdiklerini kaydetti.
G.Saray'da 2
(Baştarafı Spor'da) çgy.
relerden edinilen bilgiye göre
Rumen futbolcu Rotariu'nun
iyileşmemesi halinde bu oyuncu
ile olan sözleşmenin feshedilece-
ği ve Mankinga ile sözleşme im-
zalanacağı belirtildi. Bu oyun-
cunun Zambiya'dan lisansmın
istetildiği de öğrenilirken yöne-
ticiler, "Mankiga'yı en kötü ih-
timalle gelecek yıl transfer ede-
riz. Olmazsa Türk yapanz" de-
diler. Yöneticiler Ingiltere'nin
OPR takımında yedek bekleyen
Dominic Iorfu'ya ise sıcak bak-
mıyorlar. Bu arada Polonyalı
santrfor Kopçak'm Anderlecht
ile antrenmana çıktığı öğrenildi.
Kongre taktigi
Bu arada Galatasaray Başka-
nı Alp Yalraan, Asbaşkan Sel-
çuk Uygur'dan istifa etmesini
isteyecek. Kongre öncesi kulüp-
te Uygur'u istemeyen üyeleri ya-
nına çekmek için bu tür bir dav-
ranış içine giren Yalman'ın ye-
ni isimler belirlediği de öğrenil-
di.
Doğalgaz yarası
Yaklaşık
1 trilyon
600 milyar
liralık dev
doğalgaz
projesinde
taraflar
birbirini
suçluyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı
Nurettin Sözen, projedeki gecik-
me, bundan dolayı meydana ge-
len 100 milyon dolarlık zarar ve
yeniden bazı bölgelerin kazıla-
cağı iddialarına önceki yöneti-
mi suçlayarak yanıt verdi.
Istanbul'da şimdiye kadar
hiçbir yerleşim birimine ya da iş-
yerine bağlantısı yapılamayan
doğalgazla ilgili olarak son gün-
lerde kamuoyunda tartışmalar
yoğunlaştı. 270 milyon dolar
harcanıp bitirilen, ancak dağıtı-
mı gecikince bundan dolayı 100
milyon dolarlık zarar meydana
geldiği iddialarına Bağdat Cad-
desi, bazı mahalle ve sokakların
yeniden kazılacağı da eklendi.
Büyükşehir Belediye Başkanı
Nurettin Sözen, dün bir basın
toplantısı düzenleyerek iddiala-
ra yanıt verdi. "Bu proje bir mü-
bendislik olayidır, çeşitli sonın-
lann çıkması doğaldır" diyen
Sözen, projede bugüne kadar
öngörülen ana yol ve yan yollar
kazılannın yüzde 95'inin ta-
mamlandığını bildirdi.
Sözen, gecikmeden dolayı 60
milyon Fransız Frangı'nın mü-
teahhit firmaya ödendiğini be-
lirtti.
"Yapılmasında zorunluluk
olan değişiklikler dışında proje
aynen uygnlanmaktadır" diyen
Sözen, ilk projede tETTye ait
havagazı şebekelerinden yarar-
lanmamn düşünüldüğünü, an-
cak üniversitelerin, lETT'nin ve
belediyenin hazırladığı raporla,
projede değişiklik yapıldığını
anlattı. Sözen, gecikmenin de
buradan kaynaidandığını kayde-
derek şunlan söyledi:
"Uzmanlann verdiği rapor
sonucu havagazı şebekesinin
kullanılmasından vazgeçilmesi
üzerine bu bölge için danışman
firma tarafından yeni bir sebe-
ke projesi çalışmaİanna başlan-
mıştır. Projelendirme çalışması
ocak 1992 sonuna kadar bitecek
ve uygulamaya başlanacaktır."
Büyükşehir Belediye Başkam
Nurettin Sözen, ocak 1992 so-
nunda Dolayoba-Bostana ara-
sında ilk doğalgaz hattımn kul-
lanıma açılacağını söyleyerek di-
ğer yerleşim birimleri için de
"Tüm hazırhklar
tamamlanmıştır" dedi.
araan park halinde olduğu Is-
tanbul'da, trafiğin içinde bulun-
duğu "içinden çıkılmaz" du-
rum, rakamsal olarak ortaya çı-
kıyor.
tstanbul Valiliği'nin bir süre
önce aldığı ve "radikal" diye ni-
telendirilebilecek kararlan, tra-
fiğe soluk aldırmak amacını ta-
şıyor. Ancak ortaya çıkan park
yeri açığı araç sahiplerinin "Pe-
ki, araçlanmızı nereye park
edeceğiz" sorusuna yol açıyor.
öte yandan kentteki 1050
adet kavşağın 250'sinde sinyali-
zasyon var. özellikle işe gidiş ve
dönüş saatlerinde içinden çıkıl-
maz bir hal alan tstanbul trafi-
ğinin rahatlaması, şimdilik pek
olası görünmüyor.
taşı toprağı altın mı?
Türkiye
nüfusunun
yüzde
13'ünü
kendisine
çeken ts-
tanbul, 1
milyon 750
bin gece-
kondudan 350 binini de üstleni-
yor. Bu kente her yıl daha iyi bir
iş ve gelir umuduyla gelen yak-
laşık yanm milyon insan yeşil
alanlara, su havzalanna yerleşi-
yor. ömerli Barajı havzasında
200 bin nüfuslu Sultanbeyli, bu-
na bir örnek oluşturuyor. « _
Göçün son beş yılı değerlen- SUltUŞinC
dirildiğinde E-6 TEM karayolu
çevresinde yoğunlaştığı görülü-
yor. 80 bin nüfuslu Küçükar-
mutlu, 100 bin nüfuslu Dolayo-
ba, 150 bin nüfuslu Güzeltepe,
E-6 karayoluyla birlikte gelişen
beldelerden.
İstanbul'a günde 100 nüfusun
katılması, bu insanlann başta su
olmak üzere kentsel olanaklar-
dan yararlanmak istemesi bele-
diyeleri zorluyor. Hazine arazi-
leri üzerine gecekondulaşmala-
n önleyemeyen belediyeler, °ö-
çün bir hükümet politikası ola-
rak ele alınmasını istiyor.
Göç ve Hazine arazisi üzeri-
ne mafya yöntemleriyle yapılaş-
ma Istanbul'da arsa sıkıntısını
da gündeme getirdi. Yeşilköy,
Yeşilyurt, Bağdat Caddesi ve
Şişli gibi merkezlerde arsalar in-
şaat mahyetinin yüzde 80'ine
ulaşmaya başladı.
Komisyonu Başkanı Avcı, bele-
diyenin çöp sorununu çözumle-
me yönünde 120 milyon dolar-
lık bir projesi olduğunu belirte-
rek bunun uygulamaya konula-
bilmesi için öncelikle, çöp depo-
lama alanı olarak kullanılması
planlanan Hazine arazilerinin
belediyeye tahsisinin gerekli ol-
duğunu söyledi.
Mevcut çöplüklerin tstanbul
için büyük bir çevre sorunu ol-
duğunu da vurgulâyan Avcı, sı-
zıntı sulann yarattığı tehlikeleri
ise şöyle sıraladı:
"Halkalı çöplüğünden sızan
sular, Küçiikçekmece Gölii'ne
kanşıyor. Kemerburgaz çöplü-
gtiniin sızıntı suları Kâğıthane
deresi vasıtasıyla Hah'ç'e ve Mar-
mara'ya akıyor. İ mraniye çöp-
lügünün sızıntı sulan ise çok da-
ha büyük bir tehlike arz ediyor.
Çünkü sular. Anadolu yakası-
nın icme suyunu sağlayan Elma-
lı baraj gölüne kanşıvor. Hatta
yeraltı sulanyla Marmara">-a ka-
dar ulaşabiliyor. Bu çöplüklerin
sızıntı suları tahlil edilse, hiçbir
yerde görülmemiş bir kirlilikle
karşılaşılır. Çünkü yıllardır bi-
riken hastane ve fabrika atıkla-
n, tetalikeli atıklar, yağışın ve sı-
caklıgın etkisiyle kimyasal ve bi-
yolojik reaksiyona girerek çok
daha tehlikeli atıklar ortaya çı-
kanyoriar."
Belediyelerde
Belediye
hizmetleri-
nin aksa-1
masına,
Büyükşehir
Belediye
Başkanı
Nurettin
Sözen ile
bazı ilçe belediye başkanlan ara-
sındaki "politik" sürtüşmelerin
etken olduğu gözleniyor.
SHP içerisindeki iktidar kav-
yıkmaya kalkması, buna thsan
Yalçın'ın, "Bu ikinci kez dogayı
katletmek ohır" diyerek karşı
çıkması iki başkanın arasını aç-
tı. Daha sonra thsan Yalçın'ın
SHP'deki genel başkanlık mü-
cadelesinde Baykal'a destek ver-
mesi bu soğukluğu bugüne ka-
dar taşıdı. Şu anda Sözen ve Yal-
çın görüşmüyorlar. Başkanlar
arasındaki sürtüşme, Sanyer'e
verilmesi gereken belediye hiz-
metlerini de engelliyor. Büyük-
şehir Belediyesi'nin 1989 seçim-
lerinden beri Sanyer Belediyesi-
ne sadece 375 milyon lira yardım
yaptığı belirtiliyor. Şu anda ilçe-
deki çöp toplama sorununun,
para bulunamadığı takdirde,
önümüzdeki ay da yaşanacağı
belirtiliyor.
Aynı şekilde, Baykal'a destek
veren Şişli Belediye Başkanı Fat-
ma Girik'le Sözen'in arası uzun
bir süre açık kaldı. Girik, ken-
disinin Sözen'e karşı hiçbir kız-
gmlığı ohnadığını belirtirken şu
sıralar aralarının iyi olduğunu
belirtiyor. Girik'e göre Sözen,
geçen 2.5 yıl zarfında Şişli Be-
lediyesi'ne 2 milyar lira yardmı
yaptı.
Parti içerisinde ayn kanatlar-
da yer almalarının yam sıra Be-
yoğlu Belediye Başkanı Hüseyin
Aslan ile Büyükşehir Belediye
Başkanı Nurettin Sözen'in ara-
sı Mnstafa Süzer'in Dolmabah-
çe"deki otel inşaatı yüzünden
açıldı. Öngörünümü kapatıyor
diye 139 metre inşaat yüksekli-
ği verilen Süzer'in otel inşaatı-
nın durdurulmasını isteyen Sö-
zen'e karşı Beyoğlu Belediye
Başkanı Hüseyin Aslan'ın "Bi-
n Ugilendirmez" demesi iki baş-
kanı birbirine duşürdü. Bu ne-
denle Büyükşehir Belediyesi,
Beyoğlu Belediyesi'ne desteğini
uzun bir süre askıya aldı ya da
eksilterek sağladı. Hüseyin As-
lan'ın ifadesine göre Sözen, ken-
dilerine 1989 seçiml'erinden son-
raki süreçte 2.5 milyar liralık
yardımda bulandu. Hüseyin As-
lan, Sözen'le aralannın iyi oldu-
ğunu ve "şimdilik" bir sorunla-
rı bulunmadığını belirtti.
Küçükçekmece Belediye Baş-
kanı Ertugrul Tığlay'la planlama
üzerinde ters düşen Sözen, çeşit-
li iddialar sonucu Tığlay'ın
SHP'den ihraç edilmesiyle bu il-
çeye olan yardımmı hemen he-
men kesti. Belediye, parasızlık
nedeniyle ilçenin çöpünü topla-
yamaz oldu. 20 ekim seçimi ön-
cesinde verilen destek, SHP'nin
seçimi kazanmasına yetmedi.
K.Çekmece'de çöpün yaru sıra
delik deşik ve asfaltlanmamış
yol sorunu, en önemli sorunlar
olarak göze carpıyor.
Sözen, daha önce "sürtuşme"
içinde olduğu Bakırköy Beledi-
ye Başkanı Yüdınm Aktuna'nm
yerine gelen, ancak daha sonra
SHP'den istifa edip DYP'den
aday olan Yakup Akyüz'le de
ilişkisini kopardı. Bakırköy Be-
lediye Meclisi'nin çoğunluktaki
SHP üyeleri, aldıklan kararla
başkanın "yatınm ve gelir geti-
ren uygulamalara ilişkin" yetki-
sini geçersiz kıldılar. Akyüz'ün
SHP'den istifası nedeniyle böy-
le bir tepki gösterilmesi, daha
sora "politik karaıiarla halkın
bizmetten yoksun bırakılması"
olarak değerlendirildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Genelkurmay Başkan-
lığı, Genelkurmay Başkam Or-
general Doğan Güreş'e zehirli
kahve verildiğine ilişkin dünkü
gazetelerde yer alan haberle il-
gili olarak yaptığı açıklamada,
kahvenin değişik laboratuvar-
larda tahlil edildiğini, bunlar-
dan birinin hiçbir şey bulama-
dığıru, ancak diğerlerinin kah-
venin içinde "zehirli madde"
olduğu hakkında rapor verdik-
lerini bildirdi. Başbakan Süley-
man Demirel ise "Olay dogru.
Ancak zehir olup olmadığı ke-
sin değil" dedi.
Bu arada PKK'nın Avrupa
temsilcüiği tarafından yapılan
açıklamada, kornutanların
kahvesine PKK'nın zehir koy-
duğu öne sürüldü.
Genelkurmay Genel Sekrete-
ri Hnrşit Tolon tarafından ya-
pılan yazılı açıklamada şöyle
denildi:
"Bazı basın organlannda
Genelkurmay Başkanı'na ze-
hirli kahve veriMigi şekiinde
haberler yer almıştır. Sözii edi-
len olayın oluş şekli ile ilgili ola-
rak yapılan incelemede halen el-
de edilen bilgiler şöyledir:
1. 2 Arahk 1991 Pazartesi gü-
nü Genelkurmay Başkanı, bera-
berinde Kara Kuvvetleri Komu-
tanı, 1. Ordu Komutanı ve 3.
Kolordu Komutanı olduğu hal-
de Istanbul'da bazı birliklerde
denetlemelerde bulunurken oğ-
le saatlerinde denetlenen bir tu-
gay komutanlığında, komutan-
lar ögle yemeğini erbaş ve erierte
birlikte yemişlerdir.
2. Ögle yemeğini müteakip
kışla gazinosunda topluca kah-
ve içimi sırasında içilen kahve-
nin tadındaki bozukluk, başta
Sayın Genelkurmay Başkanı ol-
mak üzere diğer komutanlann
da dikkatini çekmiştir. Komu-
tanlann arasında aynı kanaatin
paytaşılması özerine kahvenin
bayat veya fazla kavrnlmuş ola-
bileceği, içinde başka bir katkı
maddesinin bulunabileceği, hat-
ta muhafaza edildiği yerde ve
kapta deterjan gibi temizlik
Hedefimiz Thrfik arapsaçı
(Baştarafı Spor'da)
zün, federasyo-
nun alt yapıya ve gençlere önem
vererek Türk futbolunun gele-
ceğini gararti altına aldığmı da
sözlerine ekledi.
Futbolcuian havaalında fede-
rasyon yetkilileri karşıladı. Bir
hayL neşeli gözüken futbolcu-
lardtn kaptan İlhami, "tsrail-
den daha iyiydik" derken, tek
golü atan Oktay, "Galibiyet
için ;ıkmıştk ancak beraberlik
de HK yetti" dedi. Bu arada
son iakikaia gelişen bir tsrail
atagında ağlara giden topu çiz-
gi iiıerindeı çeviren Trabzon-
spor'lu Yakjp da "O şut gol ol-
saya hertalde üzüntümden
kahrolurduD. Golü yemediği-
miri anladıjımda yeniden dog-
moşgibi oldura" diye konuştu.
BJ aradi Spordan Sorumlu
Devet Bakını Mehmet Ali Yıl-
maz, (A> Cenç Milli Takımını
kutkdı, bit bildiri yayımlayan
Yılnaz,' 'Bo gençler ilerde ağa-
beyleriniıı ıerini alacak."
Her gün
400 yeni
aracın tra-
fiğe katddı-
ğı tstan-
bul'da tra-
fık sorunu,
neredeyse
'içinden çı-
kılmaz bir hal" aldı. Kentin ta-
rihi dokusu nedeniyle genişleti-
lemeyen yollar, plansız kentleş-
me, göç gibi etkenlerle kronik
bir hal alan İstanbul trafiği için
alınmaya calışılan önlemler ya
tam olarak uygulanamıyor ya da
hep geride kalıyor.
lstatistikler, İstanbul trafiği-
ne her gün 400 yeni aracın ka-
tıldığını ortaya koyuyor. Yakla-
şık 800 bin aracın bulunduğu is-
tanbul trafığini sadece 769 tra-
fik polisi denetlemeye çalışıyor.
Buna göre yaklaşık 1000 araca
bir trafik polisi düşüyor. Kent-
teki araç sayısı 800 bin olması-
na karşın, park kapasitesi 16 bin
726. Her gün yaklaşık 500 bin
Kentte
giderek bü-
yüyen çöp
sorunu, ye-
ni hüküme-
tin, Büyük-
şehir Bele-
diyesi'nce
çöp depo-
lama alanı
zine arazileri için tahsis karan
çıkarmasını bekliyor. İcme suyu
kaynaklannı ve insan sağlığını
tehdit eden çöplüklerinin kapa-
tılabilmesi yönünde, Hazine ara-
zisi tahsisi için bugüne kadar de-
falarca Orman Bakanlığı'na
başvurulduğunu, ancak bir ya-
mt alınamadığını belirten Bü-
yükşehir Belediyesi Çevre Ko-
misyonu Başkam Nusret Avcı,
yeni hükümetin zaman yitirme-
den soruna eğileceğini umduk-
larını söyledi.
Istanbul'da günde 6 bin tonun
üzerinde çöp üretiliyor. Bu cöp-
ler ise yıllardan bu yana çevreyi
tehdit eder hale gelen Anadolu
yakasındaki Ümraniye ve Rume-
li yakasındaki Halkalı ve Ke-
merburgaz çöplüklerine dökülü-
yor. Bu arada tehlikeli hastane
ve sanayi atıklarının da hiçbir
çevre önlemi ahnmadan bu çöp-
lüklere dökülüyor olması ise du-
rumu daha da vahimleştiriyor.
Büyükşehir Belediyesi Çevre
nü'yü desteklemesine karşın,
Şişli Belediye Başkam Fatma Gi-
rik, Beyoğlu Belediye Başkam
Hüseyin Aslan, G. Ösmanpaşa
Belediye Başkanı İsmail Rüste-
moğlu, Sanyer Belediye Başka-
nı thsan Yaiçın'ın Deniz Baykal'ı
desteklemeleri, başkanlar ara-
sında "soguk savaş"a neden ol-
du. Ayrıca belediye uygulama-
larındaki farkh yaklaşımlar Sö-
zen'le ilçe belediye başkanlan
arasında uzun süren sürtüşme-
lere yol açtı.
Sözen, ilk olarak Sanyer Be-
lediye Başkanı thsan Yalçın'la
sürtüşmeye girdi. Sözen'in, Sa-
nyer'deki "Uyum villaları"nı
Demirel'den Karayalçın'a
Ankara, İstanbul
gibi olnıasın
ANKARA (AA) — Başbakan
Süleyman Demirel, Büyükşehir
sorununun en önemli sorunlar-
dan biri olduğunu belirterek, ts-
tanbul'dan sonra Ankara'nın da
yaşanamaz şehir haline gelme-
mesi gerektiğini söyledi.
Başbakan Demirel, Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanı
Murat Karayalçın'ı kabul etti.
Demirel, kabulde, Ankara'nın,
başta metro olmak üzere birçok
projesi bulunduğunu hatırlattı.
Karayalçın'ın proje ve tasavvur-
larııu diuaiLigıuı vc mı*.aı<i öu-
>1ikşehir Belediy "laşkanı'nın
takıldığı bazı noktaiar bulundu-
ğunu bildiren Başbakan, "Baş-
ta metro olmak üzere, bu pro-
jelerin gerçekleşmesi için kendi-
sine her türlü destek verilecek-
tir. Yeni tasavvurlanna destek
olacağız" dedi.
Demirel, Atatürk'ün vasiyeti
doğrultusunda Atatürk Orman
Çiftliği'nin şehir içinde park ha-
line getirilmesi ve böylece "ka-
pışılmaktan kurtarümasının"
gerekeceğini de bildirdi.
malzemesi artığı olabileceği ih-
timaüeri üzerinde yorumlar ya-
pümıştır.
3. Bunun üzerine konunun
acıkuga kavuşturulması amacry-
la verilen emirle söz konnsu
kahvenin nereden, nasıl, kim ta-
rafından alındığı ve hazırlandı-
ğı dahil içinde yabancı bir mad-
de olup oTmadığı hususlannda
ilgili birlik komutanlıgınca so-
ruşturma başlatılmışür.
4. Bu meyanda kahve de tah-
lil için değişik laboratuvariara
gönderilmiş, bunlardan biri hiç-
bir şey bulamamış, diğerieri ise
kahvenin içerisinde zehirli mad-
de olduğu hakkında rapor ver-
mişlerdir.
5. Ancak içilen kahvenin ko-
mutansar dahil maiyette bulu-
nan bir kısım subaylar tarafın-
dan da değişik miktariarda içil-
miş ve herhangi bir rahatsızlığa
sebebiyet vermemiş olması. öte
yandan tahlil raporlannın bazı-
lannda zehirli maddeler bulun-
duğunun belirienmesi üzerine
savcılıkça derinleşürilen soruş-
turmayla numunelerin bir de
Hıfzıssıhha Merkezi nde tahlili
uygun göriilmüş, bu konuda he-
nüz kati sonuc alınmamıstır.
6. Konu ile ilgili olarak bir ya-
>ın organında yer alan aynı kah-
veden içen bir albayın kısa bir
süre sonra rahatsızlandığı ve ko-
maya girdigi şeklindeki haber
asılsızdır.
7. Çeşitli basın ve yayın or-
ganlanndan konuya ilişkin ola-
rak yöneltilen değişik sorulan
yanıtlamak ve kamuoyunu doğ-
ru bflgilendirmek açısından sav-
cılıkça tahkikatı sürdürülen bu
olayla ilgili Uk bUgilerin açıklan-
ması uygun görülmöştür."
PKK: Biz zehirledik
Orgeneral Doğan Güreş'e ze-
hirli kahve verilmesi olayını
PKK örgütü üstlendi. PKK Av-
rupa Temsilciliği'nden yapılan
yazılı açıklamada, zehirli kahve
ve çorba sonucu birçok genera-
lin ya öldüğü ya da koma hali-
ne girdigi öne sürüldü.
Semra Özal'ın
çevresi boşaldı
HAKAN AYGÜN
ANKARA — Kamuoyunda
"Papatya Vakfı" olarak tanınan
Türk Kadınuıı Güçlendirme ve
Tanıtma Vakfı, ANAP'ın ikti-
dardan uzaklaşmasıyla göaden
düştü. TRT, vakfın bir etkinli-
ğine "tarihinde ilk kez" kame-
raman göndermezken başta
ANAP Genel Başkam Mesnt
Yılmaz'ın eşi olmak üzere "top-
lanü kaçırmayan" eski ANAP'h
bakan eşlerinin de panele gelme-
dikleri gözlendi.
Türk Kadınını Güçlendirme
ve Tanıtma Vakfı'nın dün She-
raton Oteli'nde Türk kadınına
seçme ve seçilme hakkı tanmma-
sının 57. yildönümü nedeniyle
duzenlediği "PoUtika ve Kadın"
konulu panelde vakıf tarihinin
"ilk"leri yaşandı.
Panel, ANAP iktidardan
uzaklaştıktan sonra vakfın dü-
zenlediği ilk etkinlikti. "Gelin"
Elvan Özal, geçen şubat ayında
görevi Semra Ozal'dan devral-
dıktan sonra "ilk" kez Ankara'-
da bir etkinlik yönetiyordu.
Semra Özal da hem seçimlerden
hem de görevi bıraktıktan son-
ra "Uk" kez vakfın bir etkinli-
ğine "konuşmacı" olarak katı-
hyordu.
Bütün bu "Uk'Mere ek olarak
TRT de "Uk" kez vakfın bir et-
kinligine kameraman gönder-
medi.
Panele, vakfın üyesi olmadı-
ğı halde daha önce "kolay ko-
lay etkinlik" kaçırmayan Mesut
Yılmaz'ın eşi Berna Yılmaz'ın
gelmemesi dikkat çekici bulun-
du. Aynı şekilde Tdlmaz'ın anne-
si ve vakfın kurucu üyesi Güzi-
de Yılmaz da panele gelmedi.
Eski bakan eşlerinden ise sa-
dece "Özal'a yakın" olanların
eşlerinin paneli izlemeye geldi-
ği görüldü. Bunlar Betnl Kalem-
li, Fatma Yüriır, Hale Şıvgın ve
Füsun Kabveci'ydi.
Vakfın "ayrıcalığım" gösteren
tek işaret ise Sheraton Oteli'nin
yaklaşık bin dolarlık Balo Salo-
KOZAKÇIOĞLU RAPOR HAZIRLATTI
Terör için en cazip kent
İstanbul Haber Servisi — İs-
tanbul Valisi Hayri Kozakçıoğ-
lu'nun Planlama ve Koordinas-
yon Müdürlüğu'ne hazırlattığı
bir raporda tstanbul'un temel
sorunlan tespit edildi ve çözüm
önerilerüıde bulunuldu. Rapor
özetle şöyle:
AcU sonınlan Nüfusu 8 mil-
yonu bulan ve önümüzdeki yıl-
larda 12-15 milyon nüfusa aday
olan tstanbul'un sorunlannın
daha fazla zaman kaybına yol
açmadan çözümlenmesi gerek-
mektedir.
Nüfus: Her şeyden önce is-
tanbul ili yeni bir yönetime ka-
vuşturulmalıdır. Nüfus fazlalığı
ve yoğunluğu yanında ülkemiz
için büyük önem taşıyan ilin
normal ölçülere sahip bir il ile
aynı yasal düzenlemelere sahip
olması yönetimde büyük güç-
lükler ve yetersizlikler yaratmak-
tadır.
Göç: lün nüfusunun hızla art-
ması ve yoğun bir iç göç ile kar-
şı karşıya bulunması güvenHği
de etkilemektedir. Büyük alışve-
riş merkezlerinin varlığı illegal
örgütlerin eylemleri için ilimizi
cazip hale getiriyor.
Gecekondu: İlk planda ele
alınması gereken bir diğer konu
ise gecekondu sorunudur. Her
yıl tstanbul'un nüfusu ortalama
300 bin civannda artmaktadır.
Bu durumda Istanbul'da her yıl
en az 100 bin konut yapılması
gerekmektedir. Bunun için de bu
miktar konutu yapmaya imkân
verecek arsanın hizmete sunui-
ması zorunludur. İskâna elverişli
bulunan Hazine ve belediyeye
ait arsalar gerekli düzenlemeler
yapüdıktan sonra bedeli karşılı-
ğında halka satılmahdır.
Trafik: Vatandaşı aşın ölçüde
rahatsız eden bir diğer konu da
trafik sorunudur. Halen tstan-
bul'da 800 bin araç bulunmak-
tadır. Bu araçlara karşılık 16 bin
araçlık otopark bulunmaktadır.
Çözümde özel sektörün yapım
ve işletmede yer alması sağlan-
malıdır.
Öğrenim: tlimizde her yıl 60
bin öğrenci öğretime katılmak-
tadır. Eski yıllardan birikerek
gelen derslik ihtiyaçları ile bir-
likte 2360 yeni derslik her yıl
hizmete sokulmalıdır. Öğrenci
artışı, beraberinde öğretmene de
ihtiyaç doğurmaktadır. Ortaöğ-
retimde çeşitli branşlarda 1800
öğretmene ihtiyaç vardır. tlin
öğretmen ihtiyacı kısa vadede
çözüm bekleyen en önemli eği-
tim problemidir.
Sağlık: Gecekondu bölgele-
rinde yaşayan \'atandaşların bü-
yük çoğunluğu sağlık hizmetle-
rinden yararlanamamaktadır.
Sağlık kuruluşlan arasında bü-
yük bir dağınıklık vardır. Bu da-
ğınıklık giderilmeli ve tstanbul'-
un sağlık hizmeti tek el, tek plan
ve tek sistem üzerine yürütülme-
lidir.
Sanayi: tl dahilinde organize
sanayi bölgeleri yapımına hız ve-
rilerek başlanan projelere de
mali yönden destek verümeli, sa-
nayi şehrin dışına pkarümalıdır.
Kiriilik: Çevre fikrinden mah-
rum girişimciler vaptıkları yatı-
rımlarla bugün İstanbul'u çev-
re yönünden büyük problemle-
rin içine itmişlerdir.
Çevre korumanın önemi ko-
nusunda her kesim ve yaştakile-
re gerekli eğitim verilmeli, çev-
re bilinci geliştirilmeli ve her ke-
sınıin katkısı sağlanmahdır.
nu kiralama ücretini "jest" ya-
parak almamasıydı.
Paneli çeşitli illerden gelen
çok sayıda vakıf üyesi izlerken
otelin vestiyeri de "kürk"lerle
doldu taştı.
Girişte alışılamn tersine gaze-
tecilere Ankara Valiliği'nce "ya-
ka kartı" verilmezken görev li
beş bayan polis, konuklann can-
talanm aramayı ihmal etmedi.
"Paul and Stark" marka kır-
mızı bir hırka ve lacivert etek gi-
yen Semra Hanım'ı otele gelişin-
de gelini Elvan özal, "iki
yanağından" öperek karşıladı.
Paneli "gelin" özal yönetir-
ken Vakıf Genel Sekreteri ve
ANAP'ın Ankara'dan "bir tür-
lü milletvekili seçflemeyen" mil-
letvekili adayı Rüveyda Akbay
da konuşmacüann "özgeçmişle-
rini okuma" işini Üstlendi. Ak-
bay, sıra Semra özal'ın konuş-
masına gelince "jest"te bulun-
du:
"Kendisini hepiniz tanıyorsu-
nuz, özgeçmişini okumama ge-
rek yok."
Semra Hanım "müdahale" et-
ti:
"Belki tammayan vardır."
Akbay, yanıtladı:
"Efendim, sizi bırakın Türki-
ye'de, dünyada tammayan mı
var?"
Semra özal'ın yazılı metinden
okuduğu konuşması hayli
"renkli"ydi. tlk cümlesi şuydu:
"Kadınlann sabn ve hoşgörii-
sü, erkeklerin başansıdu-."
Kadın hakları denildiğinde
"bam teline basümış" gibi oldu-
ğunu belirten özal, Türklerin
kadına verdiği önemi vurgula-
mak için "Hun devleti" dönemi-
ni anlattı:
"Orta Asya'da Hun devleti
döneminde, Hun devletini baş-
kan Hakan ile kansı Hatun bir-
likte temsil ediyoriardı. Kadın-
lar erkeklerin yanında dövüşe-
bümek için iyice egitilir ve tepe-
den aşağı silahlandınlııiardı.
Türlderie ilgili ük ve önemli bu-
lunan yazılı kaynak olan 8. yüz-
yıl Orhun Kitabeleri'nde, Türk
kadınından büyük bir saygıyla
bahsedilirdi. Kitabelerde şn iki
cümle önemliydi: Devleti idare
eden han ve devleti bUen hatun-
dur. Emimameler, 'Han ve ha-
tun emrederler' şekiinde olmaz-
sa hiçbir zaman geçerli sayıl-
maz. Yabancı diplomatik kurye-
ler de han tek başına olursa hu-
zura kabul edilemezlerdi."
Islamın kadınlan kocalarının
hükümranhğından kurtaran "Uk
sistem" olduğunu da belirten
Özal, Atatürk döneminde ka-
dınlara verilen hakiarı ise şük-
ranla andı.
Panelde konuşan Prof. Duy-
gu Sezer, Prof. Emel Doğrama-
cı, Prof. Türkan Akyol, ANAP
Milletvekili Melike Hasefe, Doc.
Feride Acar ve Gazeteci Nezibe
Araz da "PoUtika ve Kadın" ko-
nusundaki görüşlerini dile getir-
diler.