18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbı CumhuFiyet Matbaacüık « Ga2etecıiık Turk Aaonım Şırkctı adına Nadir >•« 9 CcnH Yayın MOdurO H K U Cnui, MUCSKK Muduru Eatee Ufafcfcfl. Vazı ljlen Mudûru Okay Göaeota, 0 Haber VKrkezı Mûdunl ftfcm Bıycr. Sayfa DÜMIU Yönflmem AB Acar # Temsılcıler ANKARA \fcmrl Taa. İZMİR Hikntt Çttiakv*, ADANA ÇMin k Polıııka Ccfel B^lurc Dt> Hıbctto Enaa k b , Elonomı Cmb -hrtu. Is-Seodıtı. Ş4luu buci. Kulıur Otol l ı Isuntul Hateıkn Kt-al K«ak. EJıhnı G < m Şvta*. Vun H.berteı NccM l k | H Spoc Duaymu AMdudir V» Dızı VizıUr fcota ÇaMM, ArmuiM. Şakil Afcn. DtaJlnK- Illllll ta«ı 0 KoonjoaUlf Akaef Konfcaa 0 Malı Islcr trol Lrtm 0 \1uh»s«l>e Meaı Ynrr 9 Buttt-Ptajlkm Sml "uınl ||| ıjlı £ bklam V* Toraı £ Ek YayınUr Hıl^ tkjol # Idut Hmr" Canr £ IjtaiM Öa*r ÇMk 9 BUjı l;km Nd l«al 0 Pmout (Hur. U U . Yafca k n H n a k a w ftnaı Canhunyn ValbaaoM vc rgmniB T-A-J TCrt Oca*>Ca<L W41 Catllo|lu 34394 1» P t 24» lıuıiıul Tei 512 05 05 (20 hal) Iclo. 222M. FMC (1) 526 «0 ?2 0 Btırotar Alfcm. Zl>« Gökalp Blv Inkıkp S. No: 19*4, TeL 133 II 41-47. lUex. 42344. Fu. (4) 133 03 6< 0 todr H Zıya BN 1352 S. 2/3 1ü 13 12 30. fekx 323». Fu (51) 19 53 <0 0 A4kac tnOua Cad 119 S. No 1 IU1 I. Trf. 19 3* 52 <4 hn) H a «2155. Fu. (71) 19 23 71 TAKVİM: 3 OCAK 1991 Imsak: 5.50 Guneş: 7.22 ÖğJe: 12.13 lkindi: 14.34 Akşam: 'J6.55 Yatsı: 18.20 Estetiğin doruğuna giden yolda tutku vardır. Beslenmeden davranışa bir bütün oluşturur 'Bale yaşaıııla dans etmektir'Sorunlar Herhangi bir nedenle bale eğitimini yanda bırakmak zorunda kalan öğrencilerin ilkokul diplomasıyla ortada kalması, erkek öğrenci azlığı, baleye başlama ve bitirme yaşında geç kalınması, salonlarm yeterli bulunmaması, balenin öğretildiği devlet konservatuvarlarındaki eğitimin uzun sürmesisorunlardanbazılan.. FİGEN ATALAY 3.5 yaşında başlar Bale eğitimcisi Yıldız Alpar şöyle diyor: "Dünya standartlarına göre bale eğitimi 3.5 yaşında başlar. Bu, bizim ülkemizde maalesef yanlış değerlendiriliyor. Zira bale başlangıçta parmak ueunda yürümek degildir. Çocukta ritim duygusu ve kulak disiplininin gelişmesi gerekir." Yaşlı ögrenciler Mimar Sinan Üniversitesi'nden bale hocası Meral Tunalı şunları söylüyor: "Türkiye'de bale eğitimi lOyılı buluyor. Bu çok uzun, öğrenciler burada yaşlanıyor. 21 yaşında okulu bitiriyorlar. Erkekler askere giderse 25 yaşında profesyonel yaşama başlıyorlar." "Dansın ozelligi, şiiri ve ede- biyaü görsd boyutlara tasıyıp sahnede harekeüer aracılıgıyla yansıtabflmesinde yatar. Insan bedcahıden yola çıkan bir este- tik form olan dans, duyguyla düşünceyi hareket diliyk ileten tek sanatür." "Xuçuk bir kızken", bu sö- zün sahibi Geyvan Mc. Millen pbi kendinizi hiç bembeyaz giy- süer içinde, guzel mUzikJer eşli- gınde dans ederken duşlediniz mi? Düşlemekten öte annenizin eşarplarını belinize bağlayarak yaptığınız "tütii" ile parmak uç- •annızda yükselmeye çalışünız nu? Balerin olma düşlerinizi ger- çekieştıremediyseniz bile kızınızı ya da çok seyrek de olsa oğlu- nuzu bale okullanna göndenne- yi düfündünüz mü? Ya da dü- şunuyor musunuz? Çocuğunuz, tüm karşı koymalannıza karşın "ille de bakrin oUcagım" diye mi tutturuyor? Öyieyse bu çok güzel, ama ay- nı oranda zor ve özveri isteyen dünyanın kapısını bir paıça ara- layalım. Bale hocalanna göre bir tut- ku, bir hastalık düzeyinde sevi- len, 24 saatin tamamıru kapla- yan; beslentnesi, davranışlan, düşüncesiyle bir bütün oluştu- ran balenin öğretildiği • devlet konservatuvarlanndaki bale eği- timinin uzun sürmesi, erkek öğ- renci azlığı, herhangi bir nedenle bale eğitimini yanda bırakmak zorunda kalan öğrencilerin ilko- kul diplomasıyla ortada kalma- sı, mezun olan balerin ve dan- sörler için devlet opera ve bale- lerinin hemen hemen tek seçe- nek olması, baleye başlama ve bitirme yaşında geç kalınması, salonların yeterli bulunmaması okullarla ilgili sorunlardan sa- dece bazılan... Bale okullan lstanbul'da, Istanbul Üniver- sitesi ve Mimar Sinan Üniversi- tesi'ne bağlı iki konservatuvar- da bale eğitimi veriliyor. Istan- bul Üniversitesi Devlet Konser- vatuvan'nm bale bölümûne gir- mek isteyen ilkokul mezunu kız ve erkekler önce kültür sınavı- na alıruyorlar, bunu kazanma- lan halinde fıziki yapılan ve mü zik kulaklannın değerlendiril- mesi amacıyla iki aşamaü bir sı- nava daha giriyorlar ve doktor kontrolünden geçiriliyorlar. Son iki yıldır hiçbir öğrenci- nin bu sınavları kazanamadığı bu okulda, bir de yan zamanlı eğitim var. Normal okuUarda öğrenimini sürdüren öğrenciler, 8 yaşından itibaren bu okulda bale eğitimi görebüiyorlar. Yan zamanlı eğitim için kültür sına- vma girilmiyor, ancak öteki sı- navlan kazanmak gerekiyor. Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan'nm bale bölümûne girmek için ise kültür sınavı yapılmıyor. Bu okulda il- kokula giden 8, 9 ve 10 yaşında- ki öğrenciler ilkokulu bitirince- ye kadar yan zamanlı eğitim gö- rebiliyorlar, böylece eğitimleri- ni daha kısa sürede tamamlaya- biliyorlar. lstanbul'da bu iki konserva- tuvardan başka özel bale kurs- lan da normal okuluna giderken bale öğrenmek isteyen kız ve er- kek öğrencilere yönelik hizmet MimarSinan Üniversitesi DeYİetKoBservatuTan'DdaSSCBTihoca Khmelona öğrencilere ders verirken.(Fotofraf: UgurGünyüz) ÖĞRENCİLER NE DtYOR? 'Güzel dans edince mutlu oluyorum'Sürekli çauşmayı, dengeli bes- lenmeyi, duzenli yaşamı gerek- tiren bale eğitimi çok zor. Bu zorluklara bir örnek verirsek, bale pabuçlannm parmak uçla- rındaki sert madde nedeniyle tırnaklar dökuluyor, kemik ya- pısı bozuluyor, iltihaplanmalar oluyor. Bu eğitimi gören öğren- cilere baleye nasıl başladıklan- nı, ideallerini, balenin en zor ve en güzel yanlannı sorduk: Işte yanıtları: Eylem Çeliker (18 yaşında): Baleye kendi isteğimle başladım, çok seviyonım. Mezun olunca Devlet Opera ve Balesi'ne gide- ceğim sonra da bale hocası ola- cağım. Balenin en güzel yanı sahne, en zor yanı özveri. Tkıjçe Ulngtan (17 yaşında): Televizyonda seyrederek başla- dım. Annemin eşarplarını tütü yapıp dans ediyordum. Koregraf olmak istiyorum. En güzel yanı sahne. Beste Acar (16 yaşında): Ba- leye ılkokulda başladım. Babam müzisyen olduğu için müzik bö- lümûne gitmemi istiyordu, ama ben baleyi istediğim için müzik sınavını kazanmadım. tleride dansçı olmak istiyorum. Sevinç Erbuluk (15 yaşında): 3 yaşında bale yapmaya başla- dım. Ama annem ve babam ti- yatro sanatçısı olduğu için ben de tiyatro bölümûne gececeğim. 3 yaşındayken giysiler, müzik çok hoşuma gitmişti. Tiyatroda daha bilgim de olacak. Dans ederken büyük zevk duyuyo- rum, ne kadar güzel dans eder- sem o kadar mutlu oluyorum. Serkan HasanusU (17 yaşın- da): Doktor olmayı düşünüyor- dum, ama şimdi bale eğitimi gördüğüm için çok mutluyum. Baleyi seviyonım ve istediğim için yapıyorum. Dans ederken çok mutluyum ve bana zor gel- miyor. • Sedef Mothı (15 yaşında): An- nemin isteğiyle ilkokul 2'de baş- ladım. Ben dekoratör olmak is- temiştim, ama balerin olduğum için de mutluyum. Lisansüstü okumak ve yurtdışına gitmek is- tiyorum. Balenin en zor yanı ki- lo almamayı başarmak. venyor. Balenin yararlanm, "öz ben- Hge hâkim olmayı öğrenmek, dinç kalmak, adalderini tanı- mak, yaşamdan keyif almak" olarak sıralayan lstanbul Üni- versitesi Devlet Konservatuarı bale hocalan Figen Yücel ve Cem Ertekin'in istekleri şöyle: "Okolamuzdald salonlar ye- tersiz, daha geniş salonlar iste- riz, daha çok ögrenci özellikle de erkek öğrenci başvursun is- teriz, doktor, ortopedist, masör, dinlenme yeri isteriz, öğrencfle- rin konsantrasyonlaruın bozul- maması için yaülı egitiıne gecil- mesiııi isteriz." Bale eğitiminin aslında 8 yıl olduğunu, ancak Türkiye'de 3 yıl orta, 3 yıl lise, 4 yıl da yük- sek olmak üzere 10 yülık bir eği- timin çok uzun olduğuna ve başlama yaşının geç olmasına değinen Mimar Sinan Üniversi- tesi Devlet Konservatuvarı bale hocası Meral Tunalı, bu konu- daki dUşüncelerini de şöyle an- lattı: "ÖgrencUer, burada yaşlanr- yor. 21 yaşında okulu bitiriyor- lar, suufta kalırsa 23'n buluyor, erkeUer bir de askere giderler- se 25 yaşında profesyonel ya- şamlanna başhyorlar. Bu da çok geç. Türkiye'de daha belirti bir- takım şeyler otunnadı, balenia Türkiye'deki gecmişi çok kısa, beniız 40 yıl oldu, bu nedenle aksamalar dotjal w normal. An- cak statünün mutlaka degişme- a gerekiyor. Eğitimin 8 yıl ofana- sı, başlama yaşının 8'e indirUme- si, operaya bagh devlet bale oku- lunun açılması gerekiyor. Okul üniversiteye bagh olunca bazı sorunlar ortaya çıkıyor." A\da 120 bin lira artı KDV karşüığında normal okullara gi- den kız ve erkeklere bale öğre- ten Dilek Bale Kursu kurucusu Dilek Onür'e göre 10 yaşından sonra vücut sertleşme> r e başh- yor, 12 yaşında ise 'gemiyi kaçırmış' oluyor. 3.5 yaşında başlar 1990 yılı için aylık ücreti 125 bin lira olan ve 9 yılda tamam- lanan 4 devreden oluşan bir ba- le eğitimi veren özel Yıldız Alpar Bale, Müzik, Tiyatro Kurslan'nın sahibi Yıldız Alpar Emiroglu'nun bu konudaki gö- ruşleri de şöyle: "Dünya standartlarına göre bale eğitimi 3.5 yaşında başla- maktadır. Bu bizim ülkemizde maalesef yanlış değerlendiril- mektedir. Zira bale, başlangıçta parmak ueunda yürümek degil- dir. Çocukta ritim duygusunua, kulak terbiyesi gibi daha pek çok disiplinin oluşması gerek- mektedir. Parmak ucu çalışma- lan 8 yaş dolaylannda yapıl- maktadır. Konservatuvarlardan geç çıkıldığı gerçektir. Biz özel bale kurslannda haftada sade- ce iki saat bale eğitimi vermek- teyiz. Hafta boyunca butun sa- atierin baleye aynldıgı bir eğitim sisteminde dokuz yilın çok altm- da mezun verilebilir kanısında- yım." Konservatuvarlarda baleyle il- gili derslerin yanı sıra tarih, sa- nat tarihi, Atatürk llkeleri ve In- kılap Tarihi, coğrafya, edebiyat, kompozisyon, sosyoloji, mate- matik gibi dersler de veriliyor, ancak bu derslerin saatleri az ve fiziki yapının baleye uygun ol- mayan biçimde gelişmesi, ayak burkulması, gibi neden ya da başka nedenlerle bale eğitimini yanda bırakmak zorunda kalan- lann normal okullara geçiş ya- pabilmelerine olanak vermiyor. SSCB'de efeitim Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan bale ho- cası Meral Tunalı, baleye devam edemeyecek olanlann konserva- tuvarın başka bölümlerine kay- dınldığını söylerken, bu sorunu nasıl çözümlediklerini lstanbul 1 da bulunan SSCB Tatar özerk Bölgesi Opera ve Balesi Müdü- rü Muhametzanov Raufal ile bale şefı VUadimir Yukovtev'e sorduk. Yanıtlan şöyle: "Bale eğitimi konusunda SSCB'nin ber yerinde ortak program var. Bale eğitimi 10 ya- şında başlar ve 8 yıl sürer. Çok ağır bir program vardır. Öğren- ciler, baleyle ilgili konulann ya- nı sıra öteki okullarda görülen derslerin hepsini aluiar. Okahı bitirdikleri zaman iki diploma- lan vardır. Biri vüksekoknl dip- loması, biri de Kültttr Bakanü- ğı'nca verilen ve mezun olanla- nn ber yerde dans edebileceginl belirten diplomadv. ÖğreacUer dans etmelerini engelleven bir durumla karşılaşıriarsa, bir yıl beklerier, eğer baleye kesiıüikle devam edemeyeceklene, bötiin dersleri gördükleri için istedik- leri okula geçerler." Raufal, Rus balesinin en bü- yük sorununu,"BaJerin)erimiz ve dansörterimiz ynrtdışına cağn- lıyor ve gidiyorlar. Buna çözüm bulmaya çalısıyonız. Sistemi de- ğiştirmeye, maaşlan arttırmaya calışıyoruz, çünkü yetismiş ba- lerin ve dansörleri iilkenizde tutmak istiyomz" diye özetliyor. Tek seyenek Türkiye'deki sorunlardan bi- ri de konservatuvarlardan me- zun olan balerin ve dansörler için devlet opera ve balelerinin neredeyse tek seçenek olması. Tek seçeneği 'çok sakıncah' ola- rak değerlendiren lstanbul Üni- versitesi Devlet Konservatuvan bale hocalan Figen Yücel ve Cem Ertekin, şunlan söylediler: "Mezun olan balerin ya da dansör, tstanbnl, Ankara ve tz- mir devlet opera ve balekrine gi- debilir, şansı ve olanağı varsa ynrtdışına gidebilir. Bu konuda flçüncii ve zayıf alternatif ise Turkuaz Dans Grubu'nun ve Çağdaş Bale Topluluğa'nan profesyonel topluluklara dönöf- mesi ve genç balerin ve dansör- lere yeni bir seçenek olusturma- sıdır." Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvan bale ho- cası Meral Tunalı'nın lstanbul Devlet Opera ve Balesi'ndeki kadro sıkıntısı ile ilgili önerileri de şöyle: "tstanbul Devlet Opera ve Ba- lesi'nde kadro sıkıntısı var. Emekli maaşı çok düsük, bu ne- denle sanatçılar haklı olarak emekli olmak istemiyoriar. Sa- natçılar, bünye ve yapı olarak ber zaman bir şeyler vermeye hazırdır. Bu sanatçılardan da- ha değişik alanlarda da yararla- mlabilir. Okullarda bale hocah- ğı, folklor hocalıgı, spor daMa- nnda ögretmenlik gibi. Böylece gençlere de yer açıiır." 1990 36 gazeteci görevbaşında öldürüldü PARİS (AA) — Dünyada, ge- çen yıl 36 gazetecinin görev ba- şında öldürüldüğü bildirildi. Merkezi Paris'te bulunan "Sı- nır Tanımayan Gazeteciler" ad- h izleme kuruluşu tarafından ya- yimlanan raporda, geçen yü top- lam 17 ülkede gazetecilerin öl- dürülduğü kaydedildi. 7 gazetecinin öldürüldüğü Fi- lipinler'in, "görev başında yaşa- mını yitiren basın mensuplan" listesinde birinci sırada geldiği belirtildi. Gazeteci ve muhabirlerin öl- dürüldüğü ulkeler arasında, Gü- ney Afrika, Şili, El Savador, Gu- atemala, Liberya, Çad, Haiti, Hindistan, Irak, LUbnan, Mek- sika, Peru, Sri Lanka ve Türki- ye'nin bulunduğu ifade edildi. 1990 yılında, çalışmaları ve düşüncelerinden ötürü hüküm giyerek cezaevine konulan gaze- tecilerin bulunduğu ülkeler ve sayıları da şöyle sıralandı: Iran (41), Çin (32), Türkiye (28), Israil (25), Sudan (13), Su- riye (11), Irak (6). îstanbul Ticaret Odası'nın raporu Atık plastiklere kumbaralstanbul Ticaret Odası, yaptığı araştırma sonucu plastik malzemelerin yüzde 85'inin eritilebilen ve yeniden işlemeye elverişli termoplastikler olduğunu belirledi. İTO'nun hazırladığı raporda, kullanılmış plastiklerden üretilen malzemelerin geri toplanabilmesi için bir pilot bölge seçilerek ilk denemenin yapılması istendi. Ekonomi Servisi — lstanbul Ticaret Odası, çevre kirliliğinde önemli bir rolü olan plastik atık- lar konusunda hazırladığı ra- porda, atıklann yeniden kulla- nımını sağlayacak tesislerin za- man geçirilemeden kurulması gerektiğini belirtti. Odanın ra- porunda ayrıca, kullanılmış plastiklerden üretilen malzeme- lerin Batı'daki gibi geri toplana- bilmesi için bir pılot bölge seçi- lerek ilk denemenin yapılması istendi. lstanbul Ticaret Odası, yap- tığı araştırma sonucu, plastik malzemelerin yaklaşık yuzde 85'inin eritilebilen ve yeniden iş- lemeye elverişli termoplastikler olduğunu belirledi. ÎTO rapo- runda, Batı Avrupa ülkelerinde bu tür atıklann toplanması için çeşitli uygulamalann ve pilot projelerin söz konusu olduğu vurgulanarak şoyle deniliyor: •Degişik kaynaklarda degişik oranlar telaffuz edilmekle bera- ber gelişmiş Batı ülkelerinde bile bütün çabalara karşın, geri toplanabilen plastik oramnın ortalama yüzde 10-20'ler dola- yında olduğu ifade edilraekte- dir. Ancak etkin projelerde bu oranın çok daha yükselebildigi de gorülmektedir." lstanbul Ticaret Odası, topla- ma ürünü duşük de olsa bir noktada ilk adımın atılması ve zaman içinde sistemin etkinliği yönünde çaba sarf edilmesi ge- rektığıne inandıklanm belirterek plastik atıklann toplanmasında bir pilot bölge uygulamasına gi- dilmesini önerdi. İlk aşamada seçilmiş semtlerde ya da piknik alanı, spor tesisleri gibi yerler- de plastik ambalajların toplan- ması için proje geliştirilebilece- ği belirtildi. Raporda daha son- ra şöyle denildi: "Bu uygulamalardan başanlı sonuç alındığında bir laraflan TV, yazıh basın ve kampanyalar- la halkın eğitimi yoluna gidilir- ken bir yandan da PET tunı için yeniden uretim tesisleri kurul- malı, bunun için gerekli teşvik- ler sağlanmahdır." lstanbul Ticaret Odası bu amaçla toplama konusunda şu yolları önerdi: "1) Stratejik noktalara ve as- keri kışlalar. okullar, havaalan- lan, mesire yerlerin'e konteynır- lar yerleştirilebilir. 2) Cam şişe toplama kumba- ralan yanına plastik için de ozel kumbaralar konabilir, 3) Yahut cam şişe kumbara- lan aynı zamanda plastik şişe topiamada da kullanılabilir. (Bu tıir kumbaralara PET şişe atıla- maz ibaresi konmaktadır). 4) Diğer bir uygulama; evler- de plastik çöplerin ayn renkte bir torba>a konulması ve bunla- rın belediyelerce 5-10 gunde bir toplanması vey-a belediyelerce çok bölümlü kamyonlarla top- lanması şeklinde yunitülmekte- dir. Ancak bu uygulamanm bu- gün için ülkemizde tatbik kabi- liyeti düşük gorülmektedir. Bu tür kullanılmış plastikler- den üretilen malzemeler Batıda, özellikle gıda ve oyuncak sanayi- inde kesinlikle kullanılmamak- tadır. Bununla beraber, ülkemiz- de bu tür plastiğin oyuncak sa- nayünde de kulfaınıldığı ifade edilmektedir. Bu itibarla kulla- nılmış plastiğin oyuncak yapı- mında kullanılmamasını sağla- yacak etkin önlemlar alınmalı- dır." lstanbul Ticaret Odası, son olarak bu konuda üretici ve kul- lanıcı firmalar, belediyeler ve odalar arasında ortak bir orga- nizasyona gidilmesi gerektiğini vurguladı. Yunns Enıre'nin şiirieri • ANKARA (AA) — Yunus Emre'nin şiirieri yurtdışı tanıtımda kullamlmak üzere 'Prestij' amaçlı bir kitapta toplandı. Çalışmalannı ABD'de sürdüren eski kültür bakanlanndan Talat Halman tarafından hazırlanan kitap, Yunus'un şiirlerinin Ingilizce çevirilerinden oluşuyor. Önsözünü Kültür Bakam Namık Kemal Zeybek'in yazdığı büyük boy, lüks baskılı 183 sayfahk kitap, Osmanlı dönemi kitap geleneğini yansıtan eski el sanatlan ile özel olarak süslendi. leşilınııak kurtarıhyor • AMASYA (AA) — Amasya'da Yeşilırmak'ın kirlenmesini Önlemek amacıyla başlatılan çalışmalar uyannca kirliliğe yol acan işletmeler uyanldı. Amasya Valisi Sıtkı Arslan, Yeşilırmak'm kirlilikten kurtarılması için bir proje hazırlandığını belirterek şunlan söyledi: "Yeşilırmak'tan alınan 115 su numunesi tahlil edildi. Çalışmalar sonunda Yeşilırmak'a atık sulannı boşaltan biri özel 5 işletmeye uyan vazısı gönderildi. Bu işletmelerin filtre takmalannı istedik, aksi davranış sürerse büyük miktarda para cezası vereceğiz" Toprak dolan barajlar • ERZLRLM (AA) — Köy Hizmetleri Genel Mudürlüğü Erzurum Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Ferzan Avşar, erozyon bölgesinde kurulmuş olan Keban ve Karakaya barajlarının toprakla dolduğunu belirterek mutlaka önlem alınması gerektiğini bildirdi. Avşar, Türkiye'de akarsularla birlikte yılda 400 milyon ton toprağın göl, baraj ve denizlere taşındığını belirtti. Turiznı, 19909 da iyiydi • ANTALYA (AA) — Antalya Rehberler Denıeği (Rehberant) Başkanı Giray Ercenk, 1990 turizm sezonunun genel turizm beklentileri açısından geçen yıllara göre çok daha iyi geçtiğini söyledi. 1990 yılında Antalya ve yöresine daha çok turist geldiğine, elde edilen döviz miktanmn da arttığına işaret etti. Selçuk'ıın ıımudu Papa • SELÇUK (AA) — tzmir'in Selçuk ilçesinde Meryem Ana Evi'nin bulunuşunun 100. yıldönümünü kutlama törenlerinde Papa'nın ve çok sayıda turistin katılımını sağlamak amacıyla yoğun bir tanıtım kampanyası açılacağı bildirildi. Selçuk Belediye Başkanı Kamil Subaşı yaptığı açıklamada Papa'nın davet edilmesi konusunu Kültür Bakam Namık Kemal Zeybek ile göruştüğünü, bakanın da konuyu Cumhurbaşkanı Türgut özal'a üeteceğini söyledi. Belediye Başkanı Subaşı, ağustos ayında gerçekleştirilecek bu organizasyon sayesinde 'dini turizmin' başlayacağım ve özellikle Katoliklerin ülkemize akın edeceğini vurguladı. öte yandan Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Yürütme Kurulu Başkanı Ünver Gazez, Papa'mn gelişinin gercekleşmesi halinde Turkiye'ye turist girişınin yılda en az yüzde 20 oranında artacağını belirtti. Gentiretinıi • ANKARA (ANKA) — Bio-teknoloji adı verilen yöntem sayesinde fareler, tavşanlar ve koyunlarda, insan vücuduna yararlı etkiler yapan bazı maddeleri üretmenin mümkün olduğu bildirildi. New Scientist dergisinde yer alan haberde hayvanlara, embriyo haündeyken insanda kullanıhnak için üretilmesi istenen maddeleri taşıyan genlerin aşılandığı belirtilerek daha sonra bu embriyonun ana rahmine yerleştirildiği kaydedildi. Bu şekilde gen aşısı yapılmış embriyodan oluşan yavrulann büyüdüklerinde istenen maddeyi sütlerinde taşıdıkları belirlendi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear