18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
22 OCAK 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÛN Uevtet Meteoroloıı Işlen Genel Müdiır- luOC'nden aiınan bılgiye göre yurdun ku- ay ve doflusu parçak «e çok buludu. Ofla VB DO&J Kandenz, Ic Anadokı'nun do- Jusu, Doflu Akdentz k Doflu ve Gûney- dojju Anadoki bötgoleri yaflışl; geçecek tofete DoOu Akdenc/de yaflrrtur güney- doğu ve Karadeniztoyılanndaka-la fcarı- sık yajmur. ctijer yertenje kar şekltnde olacak. Hrt» SCAKLIĞI: Önemlı bır de- r: olmvacak. RÛZGAR: Dofluda ve B*. Bat tosMerintote kuzey vc doflu vMenkn hafif an s n orb kuv- VBOB, Marmara ve Egrtie yw yar fcuvvtf ajnkeşecek- Oereztairaöe; AMnirth pırtmfli ve todos d^er denuferinnzch! y * t z v» poyrazdan 3 ^ yer yer 6 Ege'de 7-fl kuvvstnfe saztk 10-21 yer ytr 27 EgeUe 33^0 deniz m i hda esecek. Tatv mmi dalga yüfcseMjı 1-15 yer yer 2 Egtf de 3-5 metre gArûş uzaklıOı 10 km. yajış amnöa 3-5 km dotayında olacak. Van GAU'nde hava Çok buiutlu ve kar yağıştt geçecek. to- gâr güney ve bahdan hafif olarak esecek Gfil küçük dalgalı olacak. Girüş uaWıj)ı 10 km kar yajışj aranda 1-3 km. cnormda olacak. Bokı Burea ÇaoMole Çorum Oenzl 14° 7° Dıya.'talor K 8° r>Ediro B 9° 4°Erancan K 2°-r> Emırunı K y-rSazanBp Y 12° 6°&resun Y 13° y6ûmu<laneK 11* Plsptrti B 9°-0 Istanbul B 6°-2°lzmir A 3°-3° Kars K 2°-2° Kasomonu B 8° 7°Kn1daref B 9° 2°Konya B f-«°Kûahya A 8" 2°Ma<atya K 7" FManısa 6°-2°K.Mara$ 0° -5° Mersm 2° -6° Muş W «"Niflde 7° 3°0rdu 0°-8°Rae fl°-6° Samsun *> -4° Stırt 8° 3°SIDOP 10° 3°Sı«3S -2° -10 0°-e°1jocei 5°-2°Uş* 2°-4° van ^-«"Yozgal 1" -3° ZonguMafc A 9° 2» Y 6° 3° Y 14° 8° A 8° 2° K 0°-5° 0°-5° 7° 3° »• 4° T» 3> 8° 3» 8° 3" -2»-8° 8" 1° 8" 4° 2°2° 5" -2° 3°-5° 0°-6° 8» 2° aç* pfrnurkı |ift sts* /?Ort A-apk B-Muflu G-()ûn«şlı K-önı DÜNYA'DA BUGÜN BULMACA mamuiâtı -NASYOHAU MOTORÜ vt miTifil kömüru Ut ( y t t «dr, iktindl rr fiıo her niriu rcktbcııen tridır TediYinı le^hıliu H« zıman tn lim* anMdcdn Ttl^ıUl tçin C«l) tı'da Peıvmbc pazanndı ArsUn Htnıniı 15 nunurılardt IZAKINO ARDITTI ounsewsin< murtcuı olunmjM SOLDAN SAĞA: 1/ Pembe çiçekli, yüksek verimli ve kaliteli bir yem bitki- sL 2/ Bir işin yaban- cısı olan... Kaynağı mitolojik çağlara da- yanan kirişli bir çal- gı 3/ Eski Mısır'da güneş tanrısı... Gü- ney Amerika'da ya- şayan ve yünü ku- maş yapımında kul- lanılan bir hayvan. 4/ Eskiden fstan- bul'da Köprü ile Adalar arasında de- niz taşımacılığını üstlenen işletme... En küçük izci kuruluşu. 5/ Bitkiler- de gaz alışverişine yarayan aralıklar. 6/ Sıcak bölgelerde yetişen ince uzun saph palmiye... Oy. 7/ Sarhoş ya da külhanbeyi bağırması... Galyum ele- mentinin simgesi. 8/ Insan toplulu- ğu... Ayak. 9/ Değerli olmayan ma- den ya da taşlardan yapılmış süs eşyası. YUKARIDAN AŞACIYA: 1/ Plüton gezegenine verilen bir başka ad. 2/ Taş ya da maden çıkarılan yer... Lifleri dokumacılıkta kullanılan değerli bir bit- ki. 3/ Bir nota... "Sayı farkı" anlamında kullanılan spor teri- mi. 4/ Eski Türklerde çocukları koruyan tannça... özütü bo- yacıhk ve sepicilikte kullanılan bir akasya türü. 5/ Afrika'da bir ırmak... Nazi partisinin hücum kıtasını simgeleyen harfler... Bir gıda maddesi 6/ Kötü dikiş nedeniyle kurnaşta oluşan bü- zülme... Kumtaşı. 7/ Bir deniz teknesinin devrilerek ters dön- mesi. 8/ Yerine koyma... Matematikte kullanılan sabit bir sayı. 9/ Sınır nisanı... Ayın ve kimi yıldızlann dolayındaki ışık çevresi. 60 YIL_QNCE Cumhuriyet Cemiyetî Âkvam ve biz 22 OCAK 1931 "Taymis" gazetesinin Ankara muhabiri isminin neşredilmemesini isteyen maruf bir Türk rücülü siyasisiyle görüşmüş ve Cemiyeti Akvam'a karşı Türkiye'nin vaziyeti hakkında mütaleasım sormuştur. Muhabir bu mütalealann esas itibarile hükümetin tasavvuratına makes sayılabileceği bu zat demiştir ki: "Türkiye hali hazırda Cemiyeti AJcvam'a girmek için müracaat etmek niyetinde değildir. Ortada iki müşkülat vardır. Biri Türkiye, Cemiyeti Akvam meclisinde bir mevki sahibi olmağa kendisinde selahiyet bulunduğu fıkrindedir. Bu mevkiin daimi azalık olması me$rut değildir. Düveli muazzamdan biri Türkiye'nin iddiasını teyit etmeyi arzu ediyor ise de maateessüf Türkiye'nin mezkur mecliste bir mevki almasına pek az ihtimal vardır. tkinci ihtimal de Türkiye ile Sovyet hükümeti arasında sıkı dostluk mevcut olması Türkiye'nin Cemiyeti Akvam'a girmesini Sovyet hükümetinin hoş görmemesidir. Maahaza ikinci müşkülat birinciye nazaran daha az mühimdir. Türkiye'nin er geç Cemiyeti Akvam'a dahil olması menfaatine muvafık olacağı fîkri zinufuz Türkler arasında kuvvetleniyor. Kapatılan fabrika Şehrimizde bulunan morfin fabrikalan hakkında yaptlan tetkikat neticesinde bir Fransız gurubu tarafından işletilen fabrikanm Fransa'ya gizli olarak morfin kaçırdığı anlaşılmıştır. Sıhhıye Vekaleti müfettişleri bu fabrikayı kapatmışlardır. Fransız gazeteleri bu hadise münasebetiyle Türkiye*deki afyon tacirlerinin morfin kaçakçılığı yaptığından şikayet etmişlerdi. Halbuki bu kaçakçılıktan en ziyade müteessir olan afyon tacirler ve mubayaacılan bütün morfin fabrikalarmın kapatılmasını istemişlerdir. Hükümet kaçakçılığa kati bir surette nihayet verecektir. 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Saraçhane Tiyatrosu 22 OCAK 1961 Istanbul Belediyesinin, Saraçhanebaşında yeni inşa ettirdiği Şehir Tiyatrolan Istanbul bölümü dün törenle açılmış ve verilen galada Cevat Fehmi Başkut'un "Hacı>'atmaz" adb yeni eseri büyük başan ile oynanmıştır. Temsilde Adalet Divanı Başkanı Refik Tulga B a ş o l v e d i v a n ü y e l e r i h a z ı r bulunmuşlardır. Istanbul Valisi ve Belediye Baskan vekiü Tümgeneral Refik Tulga sahne>e gelerek yaptığı açış konuşmasmda ezcümle şunlan söylemiştir: "Bugün sanat dünyasmda adına tiyatro denilen bir kültür, sanat ve eğitim yuvasını Istanbul halkına arzetmekle derin bahtiyarlık duymaktayım. Sanat ve medeniyetin mahsulüdür" diyen Vali, Yunan, Roma ve Shakespeare tiyatrolanndan söz açtıktan sonra şehrimizin kazandığı bu yeni tiytaronun yapılması için ilk teşebbüslerde bulunan değerli rejisör Muhsin ErtuğruPa ve rahatsızlığı nedeniyle dün geceki açılışta bulunamıyan eski Belediye Başkanı General Şefik Ersü'ye gösterdikleri büyük gayret ve hizmetten dolayı burada teşekkürü borç büdiğini söylemiştir. GEÇEN YİL BUGÜN Cumhuriyet Bakû'de dev gösteri 22 OCAK 1990 Azerbaycan'ın başkenti Bakû'de dün sabah Moskova'yı protesto etmek için onbinlerce kişinin katıldığı, Sovyet Üderi Mihail Gorbaçov'un maketinin yakıldığı dev bir miting düzenlendi. Onceki gece kentte Sovyet birlikleri ile Azeriler arasında şiddetli çatışmaların meydana geldiği, ancak dün sabah askeri birliklerin duruma hâkim oldukları haber verildi. Dağlık Karabağ bölgesinde ise Azeriler ile Ermeniler arasında çatışmaların sürdüğü bildiriliyor. Halk Cephesi kaynakları, Bakû'ye gönderilen Sovyet birlikleri arasında çok sayıda Ermeni askerin bulunduğunu bildirdiler. TARTISMA Egilinı Kooperatifleri Ülkemizde yıllardır iyileştirilraeye çahşılan ve hâlâ toplumsal ihtiyaca cevap veremeyen sağlık ve eğitim, toplumsal talebin ve ihtiyaan en çok hissedildiği, en büyük olduğu alanlardır. Günümüz Türkiye koşullanm, istek, öz- lem ve beklentilerini gözlemley ip irdeleye- rek, dengesizliklenn dengesini sağJayacak kooperatif araçlanyla yoğurmak, koojpera- tifleri yeni toplumsal ihtiyaç alanlarına yön- lendirmek gerekmektedir. Ülkemizde ydlar- dır iyileştirilmeye çalışılan ve hâlâ toplum- sal ihtiyaca cevap veremeyen Sağlık ve Eği- tim, toplumsal talebin ve ihtiyacın en çok hissedildiği, en büyük olduğu alanlardır. Ve bu alanlann artık kendi kooperatiflerini ya- ratma zamam gelmiştir. Kooperatif bünyesindeki bu yapılaşma nasıl olacaktır? Anne-baba, kalabahk sınıflardan ve dü- şük eğitim seviyesi >r üzünden, çocuğunu devlet okullanndan alamadığım, ekonomik gücü oranında zaten özel okullardan ve ha- zırlık dersanelerinden sağlamaya çalışıyor. O halde neden temel gereksinmelerinin bu ortak noktasında "bir araya gelerek karşı- üklı yardun ve davanışma" çerçevesinde bu beraberliği göstermesin? Altında ezildikle- ri, çocuklanna iyi bir eğitim sağlama yü- künü, neden öğretmen-öğrenci-veli işbirli- ği ve dayaruşmasıyla el ele kaldırmasın? Ko- operatifciliği oluşturan temel öğe, sorunla- nnı çözmeye çahşan insanların işbirliği ve dayanışma için bir araya gelmeleri değil mi- dir? Elbette bu bir araya gelişin eğitim okul- ları kooperatifinin yaradılışının bir mali kül- feti bir finansman ihtiyacı, bir sabit yatırı- mı olacaktır. Ancak şunu unutmamak ge- rekmektedir. Kooperatif kâr değil, sosyal- ekonomik bir amaçla faaliyette bulunaca- ğına göre ortak çıkar çerçevesinde en fazla faydayı sağlarken benzeri özel okul ve ha- zırlık dersanelerine göre daha az maliyetle geniş bir kitleye seslenecektir. Aynca gerek yerel yönetimler gerekse Milü Eğitim Ba- kanbğı böylesine sosyal ve ekonomik bir hizmete sahip çıkacak teşvik ve yardun ede- cektir. Milü Eğitim Bakanlığı kısıtlı kaynaklar- la, kendi okulunu kendin yap kampanya- sıyla, eğitim açığını kapatma uğraşı içeri- sinde olduğuna göre halkın gerek okulunu, gerek haarlık dersanesini kendisinin oluş- turup eğitimini de kendisinin yapmasını destekleyecek; kaynaklarla (bina, sıra araç gereç, öğretmen) teşvik edecektir. Devlet okullanna yığümalar azalaragı için buralar- da da çağdaş eğitimin gerekleri daha iyi ye- rine getirilecek, yabancı dil hazırlıklı, labo- ratuvar destekli bilimsel eğitim olanağı doğ- muş olacaktır. Yerel yönetimlere gelince: Elbetteki yöre- lerindeki insanlara çağdaş-bilimsel eğitim sağlamada üzerlerine düşeni yapacak çağdaş-bilimsel insanlar da çağdaş bir yö- renin temeli olacaktır. ÇUnkü bu iki kuru- luşun var oluşlannın temelinde halkın, ken- di ihtiyaçlannı kendilerinin seçecekleri tetn- silcileri aracılığıyla karşılamalan yatmakta- dır. Ve belediyelerin gerek konut gerekse tü- ketim kooperatifleriyle olan amaç birliği, eğitim alanında da kendini gösterecektir. Yerel yönetimlerinin, toplu konut yapı kooperatiflerine getirdiği okul yeri ayırma, okul yaptırma zorunluluğu, konut yapı kooperatifleri-yerel yönetimler-eğitim koo- peratifleri işbirliği ile eğitim okullan koo- peratiflerine devredilebilir. Özellikle beledi- yelerin de ortak olmalarıyla pekiştirilebile- cek olan bu işbirliği, belediyelerin halkla ile- tişimmi güçlendireceği gibi daha randıman- lı, çağdaş, demokratik ve paylaşımcı bir iş- birliğini yaratacaktır. Bu işbirliği sonucun- da gerek halkın yerel yöneticilerini tanıma ve anlaması gerekse belediyelerin yöre hal- kımn sorunlarını ve ihtiyaçlannı anlaması kolaylaşacak kaülımcı belediyecilik yasama kültürüne girecektir. Mevzuat yönünden de bir engel olmadığına göre yerel yönetimle işbirliği, özellikle ortaklık bünyesindeki da- yanışma eğitim kooperatifleriyle halk ara- sında güven verici ve teşvik edici olacak, ekonomik-sosyal ve kültürel kalkınmaya köprü oluşturacaktır. MUSTAFA AKGÜL Gazi Üniversitesi Kooperatifçilik Master Ögrendsi Galeri • Affölye 146 97 38 • 132 64 26 TESVİKIYE SANAT GALERİSİ RESUL AYTEMÜR Resim Sergisi 3 Ocak - 31 Ocak A M l(wk«i Cad. ıta 4*-1 T*f>ikly»-lsL 14* 67 t* 141 04 M - 147 74 75 TEM SANAT GtLERisi AÜÇELEBİ Resim Sergisi 19Ocak-16*ıbatl991 Vottooog, Cod Prot.0r.OW Erut Uk UI7 Nijantoj. 80200 Islanb»! T«l. (l| U7 08 99-U7 97 56 Fob: 147 97 54 ZEYNEP GÖLE Resim Sergisi 18 Ocak -16 Şubat i.L«M<rtsaıanSok. No: 14 T«t 17001« lanok NİHAL SARIER Resim Sergisi 23 Ocak-9 Şubat NH»lll>l C«l. 44/2 Mr MC 1» 35 - 1*5 32 91 Sencer 1 IlaJıık (iıılıın 1 MSR23 Ocak • 9 Şubat T. Iş Bankası Erenköy Sanat Galerisi S ö Y L E Ş 1 COLETTE MITCHELL New England Un-vçrsftesı Sanal Eğıttmı Ktırsusu Gu«l Sarutlar Oğretım Uyesı K.,nU AVt'STKALYA YERI.I S^NATI MJI 1991 tal 14.00 Itı »mm n Hatrkd MMkri lhrw|ı InmuASI 159 47 39 Q»VUIMACKA SANAT GALERİSİ İPEK AKSÜGÜR DUBEN Resim Sergisi 22 Ocak - 23 Şubat EyUm Cad. 31/A M*çka 1*0 W 23 I b r a h i m A l p t e k i n ResiınSeıgisi 7-280akl991,llW-18W (Pzzargüniaıdişındi) \bnca I . Mödem Sanat Galerisi »'s^"'»'! Vaütonağı Caddesi No. 117/2 Nişantaşı-İaanbul Tti-130 39 80 galeri • atölye M6 97 3S • 132 64 26 RAFETEKIZSERGİSİ 11 Ocak 1991-28 Ocak 1991 RAMKO~ M F » K F 7 I M '>e S o k Y r n K AEDFA -fiaftTekstilbank SanalGjlerisi TARIK CARIM Resim Sergisi 9Ocak-28Ocak Httorr» O«rwto CtO. 1 » T^riHy. M*rdan 13S 12 79 ARKEONSANAT GALERISI SCMMJ ÇAĞDAŞ ÖZGÛN BASKı SERAMKHEYKEL YAÛJ BOYA TABLOLAR SATıŞMERKEZI MKELKCAO BOrrMOTTTL IÜ1TST GARANTİ KOLEKSİYONUNDAN SEÇMELER SERGİSİ Otuz sanatçımn yapıtlanndan oluşan karma sergi. 15 Ocak • 30 Ocak 1991, 11.00 - 18.00 jPazar günleri dışında) B GARANTİ SANAT GALERİSİ İstiklâl Cad 141 Beyoğlu-İstanbul ARAUK'90 ÇAĞDAŞ SANAT SERGİSİ 24 AraMt'BO - 2 Şubat S1 Özdemir AJtao Haie Arpacıoğlu İpek Aksuğür Duben Mustafa Ala Tomur Atagök Bedri Baykam Adnan Çoker Haluk Gedik Bünyamin Özgiiltekin Yraıf Taktak Hale Tengtf Ömer L'Iuç SOYAH SANAT GALEHISI Buyukderc Cad. Ho 3» Mecı«yek6y 175 09 10 20 tıal İMZA GÜ N Ü Boyanın Be>Tii BEDRt BAYKAM 23 Ocak'91 Çarşamba: 16.00-18..» SOYAH . SANAT GALERİSİ BOy&kden Cad 38 M«ctdty»ar 175 09 10 - 20 h t VEFAT Merhum Nurettin Bey ile merhume Sacide Tara'nın kızlan, Rezva Ozil ile Hamit Fişek'in yengeleri, Şeyda Ozil ile îrkin Aktüze'nin kayınvalideleri, Ayşe Ozil'in hinesi, Cevza Aktüze ile Cem Ozil'in anneleri, Tarık Ozil'in eşi ŞÜKRAN OZİL 21.1.1991 günü vefat etmiştir. Cenazesi 22.1.1991 Salı günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra Kuzguncuk Nakkaştepe Mezarhğı'na defnedilecektir. AİLESİ VEFAT-BAŞSAĞUĞI Şirketimiz İmalat Mühendisliği Grup Direktörü CEM OZİL'in annesi ŞÜKRAN OZİL 21 Ocak 1991 günü vefat etmiştir. Cenazesi 22 ocak günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Beylerbeyi Nakkaştepe Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Merhuma Tanrı'dan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı dileriz. NETAŞ ANKARA NOTLARI MUST4FA EKMEKÇt Şerif Kafası.. . Amerikalılar, ilk günler çok yanılmışlar mı ne? "Şu kadar füze rampasını bombaladık" derken meğer Iraklıların oyununa mı gei- mişier? Saddam Hüseyin, bir konuşmasmda açıklamıştı; "Ben- zin bidonlannı yok ettiler" diye. Doğruymuş. Iraklılar, füze rampa- larının yakınlarına içi benzin dolu bidonları yerleştirmişler; Ame- rikan uçakları da füze rampası ya da üs diye benzin dolu bidon- ları bombalamışlar. İşin ayrımına vanlınca yerleri saptanan ger- çek füze rampaları bombalanmaya başlanmış... Ben ne anlanm savaştan, mavaştan? Bir kez, savaşa karşı- yım. Sonuna dek karşı olacağım! "Ankara'da kimseler yok dedi şoför, herkes bir yerlere tüymüş! Bir gösteri yürüyûşü bile yapıl- mıyor..." TÖRT'nin, sıkı denetimi, yani sansürü ne öyle, Incirlikle ilgili? Dünya televizyonları söylüyor, TÛRT'ye gelince, sıkı denetime uğruyor, makaslanıyor kimi gerçekter. Kimin eline ne geçecek, sıkı denetimden? Bir bayan: — Araplara çok acıyorum! dedi, o kadavra suratlı Bush'u gör- müyor muyum, deliye dönûyorum ayol! Amerlkalıların yitikleri de, açıkladıklarından çok mu ne? Irak- lıların açıklamalarma yakın, ya da ortası ne bileyim? Ama, öyle az buz değil. Savaş, bir hile sanatı mıymış? Hileyi çok yapan kazanıyor! Iraklılar, Hk saldınya uğrayınca, öntemlerini almışlar; gezici füze rampalarını ağır bombardıman uçaklarını 32. entemin kuzeyine taşımışlardı. Bu, Bağdat'ın kuzeyine, Türkiye'nin yakınına düs- mekteydi inciriik, o zaman devreye girdi mi? Saddam Hüseyin'e kızanlar da vardı: — Ne vardı, işi böylesine büyütecek? Dünyayı karşısına ala- cak? Çekilseydi zamanında Kuveyt'ten. Şimdi, Irak halkına ya- zık değil mi? Türkiye'de, askerter de etestirryoriardı Saddam Hüseyinl. öte- den beri soylenirdi: — Ahşaptan masa, Araptan pasa olmaz diye. Bunun başka türlûsü de vardı: ; — Her odundan meşe, Araptan paşa olmaz! İkincisi azıcık düşüktü tümce olarak ama öyle... Asker askere eleştiriliyordu. Saddam Hüseyin, bir ara 1956-5Tlerde İstanbul'da birotelde de kalmış. Saddam Hüseyin'i, oradan tanıyan Hacı adında bir Araçlı, Saddam'ın geçimsiz olduğunu, arkadaşlarıyta sık sık kav- ga ettiğini, aç kalıp, başkalanndan para istemeyecek denli onuriu olduğunu anlatıyor Üstün olmaya pek meraklı biri izlenımini uyandırmış. Hacı, Saddam'ın kaldığı otelde çalışırmış... Gülmece yazarı Aziz Nesin, "Oünya Kazan Ben Kepce" adlı kitabında, uzun uzun Irak'ı, bu arada Saddam Hüseyin'i de an- latır. Aziz Nesin'in kitabının ilk baskısı Irak'a sokulmaz, yasakla- nır. Aziz Nesin'in ikinci baskısında kitabının "Her yerde Saddam" başlıklı bölümünde şöyle demekte: "Eskiden Irak'ın neresine gidilse, Hasan El-Bekr'le Saddam'ın yan yana çekilmiş resımleri görülürdü. Şimdiyse salt Saddarrv ın resimlerı... Çok ilginç bir durumdur; sağcısı, solcusu, Tûrkrye'den Irak'a hangi gazeteci, hangi yazar gitmişse hepsi de aynı doğrultuda yazılar yazmışlardır. Işte Tekin Erer'in "Saddam Hüseyin" baş- lıklı yazısından bir bölüm..." Tekin Erer'i aktaracak yerim yok. Aziz Nesin, Saddam Hüse- yin'in özyasam öyküsünü anlatırken sağlık nedeniyle çekilen Ha- san El-Bekr'in yerine geçen Saddam Hüseyin'in sanlarını şöyle sıralryor: "1) Irak Baas Partisı Genel Başkanıdır. 2) Irak Oevlet Başka- nıdır. 3) Maresallığa yücettilmış, Irak Ordusu Başkomutanı olmuş- tur. 4) Devrim Komuta Konseyı Başkanı'dır. Yani, Saddam Hü- seyin artık Irak'ın her şeyi ve tek adamıdır..." Saddam'ın başına gelenlerde, bu "tek adam"lığın da payı ol- rrramış mıdır dersiniz? — Aziz Nesin, Hollanda'ya gitmişti; orada bir ay kalacaktı; bu- gün geldiği noktada, Saddam'ın "politika bılmediği'nı, Aziz Nesin de söyler miydi? Ülkelerini savaşın göbeğine atanlar; demokrat da iyi politikacı da olabilirler mi? Saddam Hüseyin, kendisine sılah satanların, "aferin" diye sırtını okşayanların, çokuluslu emperyalızm ortakiannın oyununa gelmiştir. Iş de artık isten geç- miştir. Arap halklarına yazık olmuştur. Ali Tartanoğlu'nun "Irak-Saddam-Körfez" adında bir krtabı çıktj "Çark Kitabevi" yayınları arasında. Ali Tartanoğlu, kitabın 142. sayfasında iran Büyükelçisi Muhammed Bageri'yte bir konuş- masını anlatır. Ali Tartanoğlu, Büyükelçi Bageri'ye sorar: — Ne oldu da savaşmaktan vazgectiniz? Neden bıraktınız sa- vaşmayı. Hem de öylesine ani? Savaş gücünüzün öylesine ani- den bitiverdiğine kimseyi inandıramazsınız. Muhammed Bageri karşılık verir: — Bize söz verildi. Bütün dünya bize söz verdl. Ateskesi ka- bul ederek Saddam'ın devrileceğine dair. Saddam Hüseyin, "Biz zaten iki yıldır barışa hazırlanıyorduk" demektedir. Kitapta daha sonra şu bilgi veriliyor: "Rafsancani'nin kardeşi, Alman Oışişleri Bakanı Gensch«f- le görüşüp, ABD varlığı Körfez'den çekilirse biz de 598'i kabul ederiz" diyor. ABD'nin Körfez'deki varlığı ile İran'ın 598'i kabulû bağiandınlmak istenmiyor, ama 'başka bir garanti' veriliyor. Raf- sancani bu garantiyi İmam Humeyni'ye '598'i kabul edersek sü- per güçler bizi koruyacak ve Irak'ın bir zafer kazanmasını önleyecekler' diye anlatıyor. Yani bir "söz" var, ama Bageri bizi o gece asıl başka şeyle çok şaşırttı. Bize söz verildi' deyince doğal olarak arkasından ikinci soru geldi: — Kimler? — Aralannda Sayın özal'ın da bulunduğu bircok önemli ül- kenin lideri!" Ardeşen'in.eski adı "öce" olan şimdiki adryla "Yeniyol" kö- yünden, ODTÜ'de ekonomi profesörü arkadaşım, eski CIA Baş- kanı Bush'un mantığını şöyle tanımladı: — Bu, şerif kafastdır; işine gelmeyeni cezalandınr! Bunu pilesunl ANMA Sevgili bocamız, değerli ağabeyimiz Av. Dr. KEVORK ACEMOĞLU'nu ölümünün 3. yıhnda bugün saat 14.30'da Şişli Ermeni Mezarhğı'ndaki mezarı başında tflm sevdikleriyle anıyoruz. Av. ÜLKER AKKAN Av. HALUK UNDEŞ Av. NLRSL SERT Deneyimli SEKRETERLER alınacaktır. Müracaat: Eski Büyükdere Cad. Yunus Emre Sk. No: 1 Kat: 4, 5, 6 4. Levent- Istanbul (Mesai saatleri içinde) AFRODİT Evlendirme Bürosu Yasal, bilimsel, ciddi. 144 96 20 Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SEDRETTİN TARHAN TARSUS KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN ESAS NO: 989/58 DAVACI: llyas Ydmaz, Ali Yılma, Mehmet Gökgül, Halü Erdoğan, Parraakkurdu köyü / Tarsus MÜDAHİL: Abdil Demir - Parmakkurdu köyü / Tarsus DAVALI: ölü Ahmet mirasçılan, ölü Yusuf, ölü Ayşe, ölü Vdi mirasçılan, Parmakkurdu köyü / Tarsus Tarsus Parmakkurdu köyü sınırları içerisinde kalan 714, 715, 716, 717, 722 ve 724 No'lu parsellerin tapulama tespitine vaki itiraz üzerine verilen ara karar gereğınce davalı mirasçılanndan Israai) ve Zeynep'ten olma Hasibe Benti'nin tebligata yarar açık adresinın tespit edilemediğinden 12.3.1991 tarıhli duruşmarun davetiye yerine kaim olmak üzere Hasibe Benli'ye ilanen tebliğ olunur. 18.12.1990 Basın: 45230
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear