18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 OCAK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3 Sigaraya reklam yasağının Starl için haksız rekabet olanağı yaratıp yaratmayacağı tartışılıyor Magic Box sigara içecek mi? Yabancı sigara darbe yediEkonomi Servisi— Türkiye'de yatırım için "reklam yasagı konusunun açıklığa kavuşmasını" ve "yüksek vergi oranının indirilmesini" bekleyen yabana sigara yatırımcıları, "reklam yasağının" gelmesiyle darbe yediler. Tekd'in beş yabancı sigara iireticisiyle ortak yatınm için yaklaşık 5 yıldan beri sürdürdüğü görüşmelerde sadece Philip Morris ile Sabancı ve Tekel'in ortakuğı gerçekleşmişti. Türkiye'de faaliyet gösteren bir yabana sigara üreticisi yöneticisinin verdiği bilgiye göre yasak 1991'de 90 milyar liralık bir reklam harcamasını engelleyecek. Verilen bilgiye göre 1990'da sigarada reklam harcamaları 50 milyar lira dolayındaydı. Reklam yasağı çok büyük oranda, Türk sigara pazannın yaklaşık dörtte birini ele geçiren yabana sigara üreticilerini etkileyecek. Yerli sigara üreticisi Tekel'in ise önemli boyutla reklam harcaması bulunmuyor. Bu konuda bilgisine başvurduğumuz Tekel Genel MUdürlüğU yetkililerı, sadece Tekel 2000 sigarasının piyasaya çıkanlışında 100 milyon liralık bir reklam harcamasında bulunulduğunu bildirdi. Bir kamu kuruluşu olarak sigaranın reklamını yapmayı uygun görmediklerini kaydeden Tekel yetkilileri, yabancı sigara reklamlarırun serbest olmasının kendilerini "haksız rekabetle" karsı karşıya bıraktığına dikkat çektiler. Tekel yetkilileri, reklam yasağının yabancı sigara üreticileri için iyi sonuçlar getirmeyeceğini belirttiler. Türkiye'de faaliyette bulunan bir yabana sigara üreticisi firmanın yetkilisi, reklam yasağını "çok sert" buldu ve "komple yasagın hiçbir demokratik iilkede olmadıgını" savundu. Tekel'in özelleştirilmesine çalışıldıgını belirten yetkili, "Bu yasayta Tekel'in özelleştirilmesi gerçekleştirilemez" dedi. Bileşim Pıyasa Araştırma Merkezi Ltd. Şirketi'nden edinilen bilgiye göre yazıh basmda 1988'de 3 milyar 849 milyon lira olan sigara reklamı, 1989'da 8 milyar 586 milyona, 1990'da da 14 milyar 867 milyon liraya çıktı. Sigara ve öbür tütün ürünlerine reklam yasağı gelmesinden sonra Magic Box'ın, bu durumdan etkilenmeyeceği savunuluyor. Alman kanunlanna göre yayın yapan özel TV şirketi, Türk yasalarından etkilenmediği için yasarun Starl için bağlayıcılığı yok. ANKARA (Cumhuriyel Bü- rosu) — Yaklaşık iki yıldır TBMM gündeminde bulunan sigara reklam yasağına ilişkin yasa önerisinin önceki gün tüm partilerin anlaşmasıyla TBMM'den 20 dakikada geçiril- mesinden sonra Magic Box'ın si- gara reklamlarını yayımlayarak haksız rekabet olanağı elde et- tiği tartışması başladı. Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra si- gara ve öbür tütün ürünlerinin reklamlan hemen durdurulacak. Ama sigara içilemeyecek yerle- re ilişkin düzenleme ve reklam panolannm indirilmesi, yasanın yürürlüğe girmesinden bir ay sonra gerçekleştirilecek. Her türlü sigara ve tütün ürünlerinin tanıtımı, özendiril- mesi ev reklaırunın yasaklanma- sından, gazete, dergi, sinema gi- bi iletişim araçlannda yapılacak reklam kampanyalannın yanı sı- ra sigara şirketlerinin düzenleye- cekleri konser gibi kültürel et- kinlikler de tanıtım ve özendir- me kapsamında kabul edilirse bunlann gerçekleştirilmesi de olanaksız hale gelecek. Sigara marka ve alametleri de kitle ile- tişim araçlannda kullanılarak tanıtımı yapılamayacak. Bu rek- lam kampanyalannı düzenleyen- lere 2-10 milyon lira para cezası verilecek. Bu cezalara yapılacak itiraz ödemeyi durduramayacak. Halen asılmış bulunan reklam panolan, yasanın Cumhurbaş- kanı Turgut Özal tarafından im- zalanarak Resmı Gazete"de ya- yımlanıp yürürlüğe girmesinden sonra bir ay içerisinde kaldı- rılacak. Magic Box Ancak sigara ve öbür tütün ürünlerine reklam yasağı getiril- mesinden Magic Box'ın etkilen- meyeceği görüşü savunuldu. Bi- lindiği gibi Almanya'dan yayın yapan Magic Box için Türk ya- saları bağlayıcı olmuyor. Böyle- ce TRT'nin ve Türkiye'deki ba- sın kuruluşlarınm reklam yapa- mamasından yararlanacak Ma- gic Box'ın büyük kazanç sağla- yacağı, üstelik yasağın böylece delinebileceği öne sürüldü. Bu görüşe karşı çıkan yasanın ha- zırlayıcılanndan ve ANAP ts- tanbul Milletvekili Biilent Akar- caiı ise TRT'nin zaten kendi yo- netmeliği uvarınca bu tür rek- lamları yayımlamadığını anım- sattı. Akarcalı, Magic Box'ın da bu tür reklamlan yayımlayama- yacağını savunarak AJmanya'da da sigara reklamlarının yasak olduğunu söyledı. Magic Box yetkilileri ise siga- ra reklamlan konusunda nasıl bir yol izleyecekleri konusunda "şimdilik" sessiz kalmayı yeğle- diler. Şimdiye değin içki reklam- lanna yer veren Magic Box, si- gara konusunda üretici firmala- rın hazırladığı "sponsor" prog- ramları yayımlıyor. Öte yandan özellikle sigara reklamı alan bazı ajanslar, "Si- gara yasağının doğuracağı eko- nomik sonınların sokaktaki va- tandaşı bile etkileyeceğini" be- lirtiyorlar. Markom-Leo Burnet Reklam Ajansı sahibi Haluk Mcsd, "reklam yasağı"ndan ga- zete ve reklam ajanslarının önemli oranda etkileneceğini be- lirterek "Savın Biılenl Akarca- lı, sigaranın zarariı olduğunu düşüniiyorsa, reklamını yasak- layacagına sigara ve benzeri ürünleri yasaklasın. Bu yasa ça- lışan, hatta sokaktaki insanı bile ekonomik yönden olumsuz etkileyecektir" görüşünu savun- du. Mesci, "Reklam firmalan- nın ve reklam verenlerin sigara reklamı için Magk Box'a başvu- rup basvurınayacagı" sorusunu, "Şu anda çok yeni bir durum var. Buna sigara)ı pazarlayan şirketler karar verecek" diye ya- nıtladı. Mesci, basının "bu ya- saklamadan etkilenecek olması- na karsın sesini çıkarmamasıor eleştirdi. Sigaraya karşı tüm dünya ül- kelerindeki hareketlerin giderek yaygınlaştığına dikkati çeken ANAP İstanbul Milletvekili Bü- lent Akarcalı, "ABD'de 2000 yı- lından itibaren Philip-Morris si- gara ureiimini durduracak" de- di. Bakkallarda sigarayı özendi- rici ilanlann asılamayacağını ve böylece çocuklann özenmesinin de önleneceğini söyleyen Akar- calı, yasanın yürürlüğe girme- sinden sonra valiliklere bir mek- tup göndererek yasanın içeriği- ni anlatacağını kaydetti. Yasa aynca, sağlık, eğitim- öğretim ve kültür hizmeti veren yerler ile kapalı spor salonların- da ve toplu taşımacılık yapılan her türlü taşıt aracında sigara içılmemesi uygulamasına da ya- sanın Resmi Gazete'de yayımtn- dan itibaren bir ay içerisinde başlanacak. Buralarda sigara içilmesi için özel yerler belirle- necek ve en az 20 santimetre bü- yüklüğünde sigara içilmesinin yasak olduğunu ifade eden pa- nolar asılacak. Bu arada yasanın yayımından önce Türkiye'de üretilen veya it- hal edilen sigara ve öbür tütün ürünlerinin altı ay süreyle satı- şına devam edilebilecek. Ama daha sonra üretilecek ve ithal edilecek sigara paketlerinin üze- rine en az 1 santimetre buyük- lüğünde "Sigara sağlıga zaraıiıdır" ibaresi yazılacak. ERDEM İŞADAMLARIYLA — TÜStAD'ın kitap tanıttm yemeginde bir konoşma yapan TBMM kinlikler dtizenleyecekkrini söyledi. Biilent Eczacıbaşı, Cem Boyner, Kaya Erdem, Rahmi Koç ve Başkanı Erdem. üniversitelerle işbirliği içinde insan haklan ve temel özgoriükkr konusunda et- Feyyaz Berker TUSİAD toplanüsında. (Fotograf: Suat Kozlukln) TBMMBaşkanı Kaya Erdem, TÜSİAD'ın 'Yasalarımız Haklanmız' kitabının tanıtımında konuştu 'Parlamentoya güven artmalı'TBMM Başkanı Kaya Erdem, iktidarı ilgilendiren konuların açıkça ve korkusuzca tartışılmasını istedi. Erdem, "Hoşgörü, uzlaşma, diyalog demokrasimizin saglıkh gelişmesi bakımından önemlidir" dedi. Ekonomi Servisi — Turk Sa- nayicileri ve İşadamlan Derne- ği 8 öğretim üyesine hazırlattı- ğı "Yasalarımız-Haklarımız" kitabım TBMM Başkanı Kaya Erdem'in konuşmacı olarak ka- tüdığı bir toplantıyla kamuoyu- na sundu. Erdem konuşmasın- da, iktidarı ilgilendiren konula- rın açıkça ve korkusuzca tartı- şılması ve toplumda parlamen- toya olan güvenin arttırılması gereğme işaret etti. TÜSİAD'ın geteneklerini bo- zarak toplumun geniş kesimle- rince yararlanılması için ilk kez satışa da çıkardığı "Yasalarımız - Haklanmız" kitabı için İstan- bul Sheraton Otdi'nde düzenle- nen toplantıda konuşan TBMM Başkanı Kaya Erdem, parla- mento, demokrasi ve insan hak- ları ile ilgili açıklamalarda bu- lundu. tnsan haklan ve temel özgürlükler konusunda yapılan- ları yetersiz bulan Kaya Erdem, "yapmamız gereken en önemli hususun, hukuki çerçeve dışın- da, insanlanmızın bu konuda bilinçlendirilmesi ve egitilmesi olduğunu" vurguladı. Demok- rasinin temelinin insan şahsına saygı ve hukukun üstünluğünde yattığını belirten Kaya Erdem, bunun en önemli karakterinin de "giveB" olduğunu söyledi. Kaya Erdem şöyle dedi: "Bu güvenin vatandaş nez- dinde oluşması, iktidarı ilgilen- diren konulann, açık ve korku- suzca tartışılmasıyla mümkün- dttr. Kendi kendini eleştirebil- me, karşıl goriişleri sabırla din- le>ip tahammül edebilme, hoş- görii, uzlaşma, di>alog gibi de- mokrasi kıilturiinu oluşturan ve ileri demokratik de\let ve top- lum düzenlerinde yeıieşmiş olan geleneklerin ülkemizde de be- nimsenmesi, çoğulcu parlamen- ter demokrasimizin sağlıklı ge- lişip islikrara kavuşması bakı- mından zorunludur." Kaya Erdem, Milli Eğitim'in her kademesinde demokrasi eği- timi verilmesi suretiyle gençlerin farklı görüşlere sahip olsalar bi- le bir arada yaşamalannın, bir- birinin inanç ve düşüncelerine saygının öğretilmesi gerektiğini belirtti. Kaya Erdem, TBMM'nin 1991'de insan haklan konusun- da yapacağı çalışmaları da şöy- le açıkladı: "Daimi bir insan haklan in- celeme komisyonu kunılması çalışmalarımız sonuçlandı. Önümüzdeki hafta çalışmaya başlayacak. Komisyon uluslara- rası alanda genel kabul görmıiş insan haklan konusundaki ge- lismeleri inceleyecek, Türki>e'- nin insan haklan alanında taraf olduğu uiuslararası anlaşmalar- la anayasa ve diğer mevzuat ve uygulamalar arasında uyum saglamak amacıyla yapılması gereken değişiklikleri tespit ede- cek. Komisyon a>nca insan haklan- nın ihlal edildiğine dair iddialan inceleverek gerekli gördüğu hal- lerde bunlan Ugili makamlara Oetecek. Kumluş yüdönumunde bilimsel etkinliklerden biri ola- rak "insan haklan ve uiuslara- rası hukukta korunmalan" ko- nulu uiuslararası bir sempoz- yum düzenlenecek." TÜSIAD,vatandaşa hakkınıöğretiyorEkonomi Servisi — TUSİAD, vatandaşlık dersi veriyor. 8 öğ- retim üyesine "Yasalanmız- Haklarımu" kitabım hazırlatan TUSİAD, 9 derste vatandaşa "Hukuk içinde hak arama ve el- de etme yollarını" gösteriyor. Kitap, İstanbul Sheraton Ote- li'nde düzenlenen ve TBMM Başkanı Kaya Erdem'in katıldı- ğı bir toplantıyla tanıtıldı. TUSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, "Yasala- nmız-Haklanmız" kitabının ta- nıtım toplantısında yapüğı ko- nuşmada, "Biz insanlanmızın ileri Batı demokrasilerinin in- sanlan gibi insan yerine konma- larını, itilip kalkılmamalannı istiyoruz" dedi. Sözlerine "Ken- di Ülkemizde insan haklannın önemine inandıgımızı yalnızca sözlerimizle değil davranışlan- mızla da göstermemiz gereki- yor" şeklinde devam eden Cem Boyner, böyle bir kitabı hazırla-. ma nedenlerini şöyle açıkladı: Tttrkiye Cumhuriyeti bir hu- kuk devletidir. Ne var ki hukuk devletiyim demekle, gerçekten bir hukuk doleti olunamıyor. Başta kanun koyucular ve yone- ticiler olmak üzere toplumun her kesimimin, hukukun üstiin- lüğii ilkesine inanmış olması ve haksızlıklann hukuk yoluyla ço- ziımunden başka yollan arama- ması gerekiyor. Bir devlet, özellikle vatandaş- lannın haklanna sahip çıkmala- n ile hukuk devleti vasfı kaza- nabilir. Bunun da yolu yasalan ve vatandaş haklannı daha iyi anlaşılır yapmaktan ve loplumu eğitmekten geçer. TÜSİAD'ın bu çalışma ile amacının; insanlanmızın bir yandan haklannı ve sorumlu- luklannı sıralarken öte yandan kurnm ve kişiler tarafından uğ- radıklan haksjzlıklarda haklan- na kavuşama\acaklarına dair çaresizlik yerine haklannı bilinç- li olarak ve cesaretle aramalan- nı saglayacak metot ve yollan göslernıektir." "Yasalanraız-Haklanmız" ki- tabı Prof. Dr. Fahiman Tekin, Prof. Dr. Yıldızhan Yayla, Prof. Dr. Köksal Bayraktar, Prof. Dr. Adnan Tezel, Prof. Dr. Feridun Yenisey, Doc. Dr. Cevdet Yavuz, Doc. Dr. Selçuk Özten, Doç.Dr. Ali Rıza Okur tarafından hazır- landı. Türk hukuk sisteminin genel çizgileriyle ortaya konula- rak hak ve özgürlüklerin neler olduklarının belirlenmeye çalı- şıldığı kitapta, toplum hayatımn çeşitli zorluklan içinde yaşayan insana, "Hakuk içinde hak ara- ma ve elde etme yollan" göste- riliyor. Hukuk sistemini ana çiz- gileriyle toplumun güncel yaşa- yışına sunan kitap bu özelliğiy- İe bir "hukuk tanıtma yayım" özelliğini taşıyor. TUSİAD ayrıca, kitaptan ge- niş kitlelerin yararlanmasını sağ- Bizi rahatsız eden, hak ve men- faatlerimizi ihlal eden idari iş- lem ve eylemler neler olabilir? Evimiz, dukkâmmız, arsamız kamulaştınlmak isteniyor, ne yapabiliriz? Evimizin, dükkânı- rnızın yıkılmasına karar veril- miş, ne yapabiliriz? Arsamız var, imar planında kamu hizme- tine aynlmış, bu sebeple inşaat izni vermiyorlar ne yapabiliriz? YASALARIMIZ HAKLARIMIZ Devlet ve kişi ilişkileri, suç ve ceza, ceza koğuşturması ve yargılaması, özel hukuk hayatırnız ve sorunları, borç ilişkileri, iş hayatı ve sosyal güvenlik, ticari ilişkiler, vergi, icra ve iflas konularından oluşan 'Yasalarımız Haklanmız' kitabı vatandaşahak arama ve elde etme yollarını gösteriyor. lamak amacıyla parayla satışa da karar verdi. Kitapta 9 ana bo- Iiimde işlenen konulardan bazı- ları şöyle: Devlet ve kişi ilişkileri: Hak arama hürriyeti nedir? Şikâyet ve dilekçe hakkı nedir? Devlet kişilerin karşısına nasıl çıkar? Olumsuz sicil verilen memur ne yapabilir? Sınavda başansız gö- rülen öğrenci ne yapabilir? Ge- cekondu tapu tahsis belgesi ip- tal edilmişse ne yapılabilir? Hak ve menfaatlerimizi zedeleyen idari işlem ve eylemler karşısın- da ne yapılabilir? Kimler iptal davası açabilir? Hangi mahke- meye açabilir? Suç ve ceza: Meşru mudafaa nedir ve mal varlığına karşı sal- dınlarda meşru müdafaa müm- kün müdür? Tehlikeden korun- ma bir hak mıdır? Polis, jandar- ma ve askerler suç işleyebilirler mi? Bunlar hakkında yargılama nasıl cereyan etmektedir? Ceza koğuşturması ve yargı- laması: Polis vatandaşa kimliği- ni sorabilir mi? Polis kimlik sor- duğunda vatandaş kimliğini göstermezse ne olur? Polis yol- dan geçen kişileri durdurarak gelişi güzel arama yapabilir mi? Yakalanan bir kişinin hangi haklan vardır? Özel hukuk hayatımız ve so- runları: Nişanlanma nedir? Ev- lenme nedir, nasıl gerçekleştiri- lir? Boşanma hakkı veren sebep- ler nedir? Borç ilişkileri ve sorunlan: Haksız fiil ne demektir? Haksız fiil sonucu yaralanma, uzuv kaybetme gibi vücut zararların- da kişi hangi zararlann tazmi- nini isteyebilir? Manevi tazminat ne demektir? Zamanaşımı ne demektir? Cezai şart ne demek- tir? Kira sozleşmesinin kiracıya ve kiralayana sağiadığı haklar nelerdir? İş hayatı ve sosyal güvenlik: Sendika nasıl, ne amaçla kuru- lur? Sendikalann siyasi faaliyet yasağının sınırlan nasıl çizilir? TÜSİAD'ın hazırladığı kitap- ta iş yaşamıyla ilgili güncel ko- nularda verilen cevaplar şöyle: Sendikalann siyasi faaliyet yasağının sınırlan nasıl çizilir? "Siyasi faaliyet soyut bir kav- ramdır. Çok geniş veya çok dar yorumlanabilir. Belli dönemde bu yasağın kapsamında görülen faaliyetler bir süre sonra kapsam dışında bırakılabilir. Siyasi faa- liyet siyasi iktidar mücadelesini gerektirir. Siyasi iktidarı amaç- lamayan faaliyetler bu yasağınv kapsamı dışında düşünülebilir!' Grev nedir? Nasıl yapılır? "Yasal grev için aranan koşul- lar gerçekleşmeden yapılan grev- lerle, siyasi amaçlı grevler, genel grev ve dayanışma grevi, devle- tin bütünlüğune, milli egemen- liğe, milli güvenliğe, cumhuriye- te aykırı grevler yasa dışıdır. Ya- sa aynca işyeri işgaline, işi yavaş- latmaya, verimi düşürmeye, işye- ri direnişlerine de yasa dışı gre- vin müeyyidesinin uygulanaca- ğını belirtmiştir!' DUNYADA BUGUN ALtSİRMEN Savaşa Doğru mu? Körfez bunalımının çılgın ibresı, Baker-Tarık Aziz görüşme- sinden sonra bir kez daha savaş olasılığından yana yattı. Ger- çekten Cenevre görüşmesi barışçı çözüme giden yolda hiç bir ilerleme sağlayamadığı gibi ardından yapılan açıklama- lar da savaş olasılığının iyice güçiendiği izienimini uyandı- rıyordu. Ama açıklamalar arasında, önemli küçük bir tümce o an- da çoğu kişinin dikkalınden kaçtı. ABD Dışışlerı Bakanı Ja- mes Baker, Birleşmış Milletler Genel Sekreteri'nin girişimle- rine kapıyı açık tuttuklarını belirtiyordu. Nitekim De Cuellar, hafta sonu Bağdat'a giderek barışçı çözüm olasılığını bir kez daha deneyecek. Göztemciler, Baker'ın başarı şansının pek fazla olmadığı- nı belirtiyorlar. Batı basını ile birlikte bizim gazeteler de Sad- dam'ın inadının artık savaşı kaçınılmaz kıkjığı görüşünde bir- leşiyortar Saddam, bizim kamuoyunda da Batı basının önemli bir bö- lümünde de bunalımın kötü adamı, tragedyanın canavarı ola- rak görülüyor ve gösteriliyor. Acaba yansıtılan görüntü, gerçeğe ne derece uymaktadır? Kuşkusuz Saddam tipik bir Üçüncü Dünya diktatörüdür ve özgürlük tanımaz gaddar bir yöneticı. gözünü kırpmadan irv sanları ölüme gönderebilen bir despottur. Olayın bu yanını görmezden gelemeyiz. Saddam'ın bu özellikleridir ki emperyalizmin karşısında olmasına karşın dünya kamuoyunun sempatisini toplayamamasına yol aç- mıştır. Ne var ki gerçekler yalnızca olayın bu yönüyle sınırlı kal- mıyor. Saddam'ın istemleri arasında akla ve mantığa çok uy- gun noktalar olduğu da yadsınamaz. Kuveyt'in işgalinin, tek başına bir olay olarak görülmeyip bütün Ortadoğu dengesi ve batağı içinde ele alınması, özel- likle bökjenin büyük çıkmazı olarak görünen Filistin sorunu- nun da konuşulacağı bir uiuslararası konferansta görüşül- mesi önerisi yabana atılır gibi değildir. Ortadoğu daki gelışmeleri, haksızlıkları, yanlış girişimteri birbirlerinden soyutlamanın sakatlığını ileri sürenleri bir ka- lemde silip atamazsınız. Uziaşmaz görünen Saddam'ın, uiuslararası konferans öne- risi haklı dayanaklardan yoksun değildir. Ama ABD Başkanı Bush, bu öneriye hiç de sıcak bakma- makta, önerinin özüne karşı çıkarken Saddam'ın önce Ku- veyt'ten çekilmesini istemekiedir. Görünüşte Bush'un istemı de haklı sayılabilir. işgali onay- lamamak yerinde bir davranış olarak kabul edilebilir. Ne var ki karşılıklı diretme de barışçı çözüm yolunu kapatmaktadır. Bu inatlaşmayı kırmak üzere Fransa Cumhurbaşkanı Fran- çois Mırterrand'm ileri sürdüğü "ara yol "cu olarak niteleye- bileceğımiz öneri ise ilginçtir. Mitterrand, önce Saddam'ın Ku- veyt'ten çekilmesini değil, çekilmeyi kabul etmesini önermek- te, ikınci adım olarak da karşı tarafın Irak'a saldırmama yü- kümlüluğü altına gırmesıni istemekie, Bağdat'ın ondan sonra Kuveyt'i boşaltması. son aşama olarak da Ortadoğu konu- sunda uluslararası konferansın toplanmasını ileri sürmektedir. Bu asamalı öneri, barışa giden yolu açabılecek faydacı bir çözümdür. Ne var ki Saddam'ı uzlaşmazlıkla suçlayan Beyaz Saray, Françoıs Mitterrand'ın çok yararlt önerisine bir türlü yaklaş- mamakta, kendi koşulunu tartışmayı bile kabul etmeyerek uz- iaşmaz tavrını sürdürmektedir. Doğrusu, bir kısım basının olayın bu yönünü görmemekte direnmesini anlamak oldukça güçtür. Yalnızca Saddam'ın uziaşmaz olduğunu söylemek, sava- şı n yalnızca "Bağdat kasabı"nın inadının sonucu olarak pat- lak vereceğini ileri sürmek gerçeğin yarısını görmezden gel- mek demektir. Evet Saddam diktatör, Saddam gaddar, Saddam uziaşmaz. Ama aynı şekilde, Mıtterrand'in pekâlâ barışçı cözümü ko- laylaştırabilecek önerısıni görmezden gelen ve koşullannda bir milim bile değişiklik yapmayan Bush, çok mu uzlaşmacf bir tavır sergiliyor? Bu gibi ortamlarda basının sorumluluğu, gercekleri tümüy- le kamuoyuna sunmaktır. Yoksa kamuoyunun sağlıklı biçim- de oluşmasını engelleyici amigovari davranışlaıia savaş kış- kırtıcılığı yapmak ve karşı takıma "Yuh!" çekip kendi tekme atan futbolcusunu görmeyen fanatik taraftar gibi davranmak değil. Unutmayalım ki savaş konusundaki yandaşlık tribünlerde "ûlmeye... Ölmeye geldik... Karşı tarad yenmeye geldik" tü- ründen palavra sloganlı taraftarlığa benzemez. Savaş alanında gerçekten ölünür ve olaylar durulduktan sonra gerçeği tümüyle yansıtmayan kimi basın organlanyla gazetecilerin sorumluluğu daha açık biçimde görülür. KISA KISA • Adalet Teşküatını Güçlendirme Fonu kurulmasım içeren yasaya dayanılarak Adalet Bakanlığı'mn yayımladığı basılı "evraklann" fiyatım belirleyen genelgeye tepkiler sürüyor. lzmir Barosu Başkanı Sabri Kurt genelgeyle fon yasasının 'soygun ve haraç' yasasına donüştüğünü savundu. Mahkeme ve icra dairelerinin ticarethane olmadığını vurgulayan Kurt, "Kırtasiyenin aynca parayla satılması fona haksız kazanç olmaktadır" dedi. • Emekti yarbay Ata Burcu'nun önceki akşam Pendik'te öldürüldüğü silahb saldınmn sorumluluğunu TKP/ML TİKKO adb yasadışı örgüt üstlendi. Dün akşam gazetemizi örgüt adına aradığım söyleyen bir kişi "Ata Burcu'yu işkenceci olduğu için öldjirdük. Diğer işkencecileri de öldüreceğiz" tehdidinde bulundu. • içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu mülki idarecilerin sorunlanyla yakından ilgilendiklerini bildirdi. Aksu, ldareciler Günü nedeniyle Türk İdareciler Demeği'nde düzenlenen toplantıda dün yaptığı konuşmada idarecilerin mali haklan üzerinde titizlikle durduklannı kaydederken yılın idarecisi seçilen Adana-Ceyhan Kaymakamı Ahmet Tevfik Tekerek'e ödülünü verdi. • Bulgaristan'ın Türkiye ile sınırında Bulgar gümrük yetkililerince İstanbul-Münih seferini gerçekleştiren bir trende önceki gün yapılan aramada, 2.S kilogram altın mücevher bulundu. Bulgar Sosyalist Parti gazetesi Duma tarafından verilen haberde, piyasa değeri 3 milyon dolar olan mücevherlerin trenin yataklı vagonundaki bir koltuğun altına gizlenmiş olarak bulunduğu kaydedildi. Gazete haberinde mücevherlerin İzmirli bir kuyumcu tarafından satılmak üzere üretildiği ifade edildi. • Devlei Bakanı Mehmet Yazar, basın mesleğinde çalışanlarla işverenler arasındaki ilişkileri düzenleyen 212 sayılı yasanın yürürlüğe girişinin 30. yıldönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, basın mensuplannın "Çalışan Gazeteciler Bayramı"nı kutladı. Devlet Bakanı Yazar mesajında, 212 sayıb yasanın, basında çalışanlan ekonomik ve sosyal güvenceye kavuşturup hayat standartlannın yükselmesine yardımcı olduğunu söyledi. • PTT Genel Müdürlüğü'nden verilen bilgiye göre şehirlerarası ve milletlerarası tam otomatik telefon göruşmesine açılan İstanbul'un Ahmediye merkezinin kodu (171^|, Amasya'nın Ezine, Uygur, Doğantepe merkezleri (378), Çanakkale'nin Tevfikiye merkezi (1973), Afyon'un Serban merkezi (4979) ve Antalya'nın Zeytinada merkezi telefon kodu da (3239) olarak belirlendi. Bu merkezlerdeki aboneler mevcut telefon numaralanmn önüne Ahmediye, Tevfikiye, Serban, Zeytinada'da (1), Ezine'de (39), Uyg'de (37), Doğantepe'de ise (35) mkamlannı ilave edecekler. • • Atatürk'ün yakın silah arkadaşı ve lstiklâl Savaşı kc^jgmanlanndan Ali Fuat Cebesoy, Ali Fuat Paşa kasal^ında düzenlenen törenle anıldı. ÖLÜ. • G An Bige; kartı tiyatro Maltepe Karşıyaka ları yazarı Hakkı Bigeç da İstanbul'da doğan Hakkı «|e»gi!e>rd3 çalıştı. Basın şeref ın j|hneye konulan çok sayıda I R k Bigeç, bugün öğleyin :e namazından sonra rilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear