18 Aralık 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 OCAK 1991 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN U e v M Meteorotaji Işleri Genel M0- dûriûflü'nden alınaı bMgiye göre, yur- dun gûney kesmtari çok buhıttu. Ak- denfc bOgesi safians* yağejlı, ötev yaıter parçab ve az bulutlu geçecek Yurdun iç kssimlenn<le yer yer yojun olmak üzere sisS geçecek. HA/A 31- CAKLIĞI: Ûnemli bir deföMk olma- yacat HÜZGAfl: Kuzey ve do0u yön- lenJen haSf ara s n ort» kuvvette ese- cek. Denizlerimiaie Ege'de yıMız ve poyraz Afcdeniztfe jûndojusu ve ke- şişlemaden. Oteki (torizterde kıble ve lodosön 2-4 Ege ve Karadecıız'de S4 kuvvetinde saatte 4-16 Ege ve Kara- deniz'de 21-27 deniz mü hda esecek. dalga yüksekbği 05-15 Ege ve Ka- Y 18° 10° Oyartator S 11" PHITO S 16° 4»Erzmıan S 11° 2°Erajrum S -3°-W°Estaş*h» S 8° r>Gaa»nap Y 19° 11° Gıresun 3°-1° Mmsa 10° 1°KMara» S°-6°Menin 0»-15°Mujh 8° ° M V 18° 11° Gümûştune S radenız açıklarında 2-3 metre dolayında bulunacak. Van Gölû n- de fıava: Az bvluttu ve sJsi geçece* rüıgir ktuey ve doflu yön- teroen hafit ara sıra orta kuvvette esecek. Gûl küçük dalgalı olacak Bokı Btına S 9° PHakkân S 19° 8»lsparU Y S 11" «"tetanöul S S 12° 2°lzror S S 9°-3°Kars S S 5°-8° Kasomonu S 1-Kayseri 3°KrtmJ Ç Çorum OerazS 6» S 13° S 12° S 10° rKuâıya S 15° 4°Maiat>a 0 13° 5°0nto 5° o°Ms 4f -6° Samsun 11° 5°Sirt 12° 5°Sinoo 17° 5°Sıv3S 1° -14°TelonJaj 5° O°tatızon 9° 0°Tiınal 17° fllşak 19° 3°VSn 11° 2°YteBat 3°-4° ZonfluidaJc S 15° 5° Y « ° 7° Y «°11° S 15° <° S -«°-M° Y 9° 1° S 10° 1° S 13° 5° B 12° 5° S 5° -2° B 13° 5° S 3°-5° S 11° «° S 12° 5° S 5°-4° S 12° 3° S 6°-7° S 7° 0° 8 13° fi° bukmj «aOmırlu ^ lart A-aç* B-buhıtlu G^PU^K* K-lart S-ssl Y-yaC™n« DUNYA'DA BUGUN Be/toı Bonn Briitarf Budapeşa Cenevre Cezayır Cıdde Ouba Vantfk Viyae B 8° VtesNnjton B 7° ZüriH B 9° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ XII. ve XIII. yüz- yıllarda Fransa'nın güneyindeki gezgjn halk şairlerine veri- len ad. 2/ Su düze- yindeki sıra kaya- lar... Şüphe. 3/ Yiye- cek bulamayan, yok- sul kimse... Islam'da haram sayılan faiz. 4/ "Aynı biçimde" anlamında kullanı- Ian bağlaç... Müzik- te armoni kurallan- na göre üst üste bin- dirilmiş sesler. 5/ Yurdumuzda kış sporlan merkezi olan dağ... Fas'm plaka işareti. 6/ Kertenkele derisi. 7/ Thıbzon'un bir ilçesi... Kuyruksokumu kemiği. 8/ Bir tür Ingiliz birası... Domuz yav- rusu. 9/ Aktif... Eski Mısır'da güneş tannsı. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Yüzgeçleri dikenli ve zehirli, eti se- vilen bir baJık. 2/ Meyveleri şekerJe kaynatarak haarlanan tatlı... Kastan- yet eşligınde bir kişi tarafından yapılan İ^Danyol dansı. 3/ Akıl... Karanlık. 4/ Erkek kardej. 5/ Gösteriş, caka... Maksimum. 6/ Kaplumbağa kabuğu... Bir sayı. 7/ Çocuk... Gün. 8/ Bir no- ta... Kemiklerin yuvarlak ucu... Kimi yörelerde kadınların boy- dan boya örtündükleri çarşaf. 9/ Doğu Karadeniz kıyı bölge- sinde yetişen, uzun kuyruklu ve beyaz renkli koyun türü. 60 YIL ÖNCE Cumhuhyet Sokaktaki Çocuklar 11 OCAK 1931 Vali ve Belediye Reisi Muhittin B. bir muharririmize bu sene şehrimizde yapılacak içtimaî muavenet hakkında şu izahatı vermiştir: —Bu sene yeni bütçemizde en ziyade ehemmiyet verdiğimiz işlerden biri hıfzıssıhha kanununun bize verdiği selâhiyetten istifade ederek muaveneti içtimaiye teşkilâtını tevsi etmektir. Bunun için bütçeye iki yüz bin lira kadar bir tahsisat koyarak şehirde mUhim muavenet tertibatı alacağız. Gıdasız çocuklara yapılmakta olan muaveneti tevsi ve bakım evlerini tezyit edilecektir. Bilhassa verem sanatoryumuna veya hastaneye yatıramadığımız veya çocuklarını bir yere bırakamadıklan için hastaneye yatamamak ve ayakta tedavi edilmek mecburiyetinde olan verem başlangıcında bulunafı beş, altı bin hastaya her gün ikişer yumurta, yağ ve tatlı vermek suretile muavenet edeceğiz. Yapacağımız muavenetin en mühimmi şudur: Kemington PORTATIF-REHKLI RKMINGTON PORTATlF Kimsesiz bu gibi biçareleri toplatıp derhal mevcut medrese binalarından bir ikisini bunlara tahsis ettireceğim. Bu çocuklan giydirip mekteplere sevkedeceğim. Eğer bunlar aileleri tarafından sevkedilmiyor ve bakılmıyorlarsa kanun bize bunları iaşe ve tedris edip masarifini ailesinden tahsili emval kanununa tevfikan tahsil etmeği emretmektedir. Işte yukarıda söylediğim, dört esaslı tedbir bu sene şehrin fakir tabakası üzerinde müessir bir muavenet olacaktır. Ziraat Kongresi Umumi ziraat kongresi bugün ikinci umumî içtimaını aktederek encümenlerden gelen çiçekçilik, gülcülük raporlannı müzakere eylemiştir. Çiçekçiliğin inkişafmı temin maksadile encümen tarafından teklif olunan esaslan üzerinde ve bilhassa Çiçekçilikte kullanılması için funda toprağının müsait bir resimle çiçekçilere verilmesi ve hariçten ithal edilecek çiçek soğanlarının gümrük resminin tenzili temenniyatı etrafmda leh ve aleyhinde bir çok murahhaslar söz söylemişlerdir. Bundan sonra gülcülük hakkındaki raporun müzakeresine geçilmiştir. Encümen raporunda memleketin büyük bir servet membaı olan ve nev'i itibarile terakkisiz bir haJde bulunan gölyağaiığının muhtelif safahatından bahsedilerek bu gibi san'atlarımızın hangi esbap tahtı tesirinde gittikçe mevküni kaybettiğini izah ve halen Isparta ve havaüsinde 2000-2500 dönüm gül buiunduğu ve bundan 18 bin miskal gülyağı istihsal edildiği zikredilmektedir. Encümen tarafından raporda, gülcülük ve gülyağcıhğının inkişafı için baa temenniyatta bulunmuşlardır. Heyeti umumiye bu temenniyatı kabul ederek ictimaa nihayet vermiştir. 30 YEL ÖNCE Cumhuriyet 11 OCAK 1961 Gazetemiz, bugün basınla ilgili kanunları protesto nedeniyle yayımlanmamıştır. GEgEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Bulgarlarla 'ortak diP 11 OCAK 1990 Türkiye ve Bulgaristan dışişleri bakanlan arasında Kuveyt'te gerçekleştirilen zirve dün "göruşmelere devam etme" yolunda mutabakatla sonuçlandı. Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, iki gündür süren temasları değerlendirirken, "Görüş benzerlikleri, aynlıklanndan daha fazla" derken, Bulgar meslektası Boiko Dimitrov da "iki Ulke arasında güven arttırıcı önlemler paketi"nin gerekliliğinden söz etti. AA'nın haberine göre Mesut Yılmaz ve Boiko Dimitrov, dün sabah düzenlenen törende, göruşmelere ilişkin ortak bildiriyi basına açikladılar. Bildiride, Yılmaz ve Dimitrov'un daha etraflı bir değerlendirme yapabilmek için görüşmelere devam edilmesi konusunda mutabık kaJdıklan belirtildi. ^Gerekçeli' tecavüz Anayasa Mahkemesi, fuhuşu meslek edinen (fahişe, hayat kadını) kadınlara yönelik tecavüzün, daha az cezayı gerektirdiğini kabul etti. Yüksek Mahkeme, fuhuşu meslek edinen kadınlara tecavüz edilmesinin, "iffetli kadınlara" yönelik tecavüz suçuna göre daha hafîf hapisle cezalandınlmasının anayasaya uygun olduğunu hükme bağ'adı. Söz konusu karara 11 üyeden 7'si olumlu oy verdi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Mahmut Çuhruk, Başkanvekili Yekta Güngör Özden'le, üyeler Necdet Dancıoğlu ve Servet Tüzün karara, "Anılan ceza maddesinin eşitlik ilkesini zedelediği ve kadının saygınlığını ortadan kaldırdığı" gerekçesiyle karşı çıktılar. TAKITSMA 145. Vüında Tanınsal Egitinı Çağı atlamak, otoyollar yapmak, beş yıldızh otelleri hizmete sokmaktan öte eğitilmiş insan gücü Ue gerçekleştirilebilir. Bugün ülkemizde tarımsal egitimin 145. yıldönümü kutlanmaktadır. Yirminci ytlz- yıhn son dönemlerinin yaşanmakta olduğu dünyamızda, ülkemizin gerçek yerini ala- bilmesi, bilim ve teknoloji yarışuıa katıla- bilmesi pek çok faktöre bağlı bulunmakta- dır. Hiç şüphesiz ki bunlann başında nite- likli insan gücünün yetiştirilmesi gelmekie- dir. Mükemmel eğitımli, bilgili ve çağdaş insan yetiştiremezsek, yapılan fiziki yatı- nmlann hiçbir anlamı kalmaz. Ülkemiz, cografi konumu nedeniyle zen- gin bir tarımsal üretim potansiyeline sahip bulunmaktadır. Nitekim bu üretim potan- siyelinin değerlendirilmesiyle cumhuriyeti- mizin ilk yıllannda yaklaşık 13 milyon nü- fusumuzu besleyebilen tarım sektörü bugün 57 milyonun gıda gereksinimini karşılamak- ta, tanma dayalı sanayinin hammaddesini üretmekte ve artan üretimi dışsaüma yön- lendirebilmektedir. Bu başarmın sağlanma- sı, taruna yapılan fiziki >atınmlar ve bu fi- ziki yatınmlan etkili bir şekilde hizmete so- kan üreücimiz, ziraat mühendisimiz ve tek- nisyenimiz sayesinde olmuştur. Tanm sektörüne hizmet veren ziraat mü- hendisi ve teknisyenlerinin eğitimi halen n- raat fakültelerinde ve meslek liselerinde ya- pılmaktadır. Bugün diğer alanlaıda da ol- duğu gibi tanmsal eğitim konusunda izle- rıen politikanın temel sorunu, kalitesiz egi- timdir. Ülkemizde universitelerin sayısı her geçen gün hızla artmaktadır. "Her şehire bir üniversite" sloganı izlenen politikayı açık bir şekilde tarumlamaktadır. Buna bağlı olarak fakülte sayısı, bu bağlamda da ziraat fakültesi sayısı hızla artmaktadır. 1981 yıbna kadar 6 olan ziraat fakültesi sa- yısı bugün 12'ye ulaşmıştır. öğrenci sayısı artmış, bu artısa paralel olarak öğretim üyesi sayısının artmaması nedeniyle daha iyi bir eğitim ortamından hızla uzaklaşılımş- tır. Diğer yandan, öğrenci sayısının artma- sına karşılık, çalışma alanlanrun belirli sı- nırlar içinde kalması, günümüzde önemli boyutlarda bir banndırma sorununun or- taya çıkmasına neden olmuştur. Pek çok zi- raat mühendisi işsiz dolaşmaktadır. Türkiye'de tarımsal eğitim alanında zi- raat fakülteleri yanında yer alan bir diğer kurum tanm meslek liseleridir. Halen bu alanda dokuz tanm meslek lisesi vardır. Bu okullardan 1989-1990 öğretim yılmda mezun olan öğrenci sayısı 286'dır. Tanm meslek liseleriyle ilgili bu sayısal verilere karşın, 1988-1989 döneminde 351 adet imam hatip lisesi bulunmaktadır. Bu okul- lann öğrenci sayısı ise 30.000'i gecmekte- dir. Buradan hangi alanlarda eğitime daha çok ağırhk verildiği ya da tercihlerin nere- lere yönlendirildiği açık bir şekilde anlaşı- labilmektedir. Sonuç olarak; eğitim Türkiye'nin en önemli sorunu, kalkınmanın anahtan ko- numundadır. Sadece tanm alanında değil, heraen tüm sektörlerde belirlenen hedefle- re ulaşabilmek için öncelik verilmesi gere- ken temel faktör; eğitim, yetişmiş insan gü- cü olmalıdır. Yetişmiş insan gücü elde ede- bileceğimiz en büyük sermayedir. Çağı at- lamak, otoyollar yapmak, beş yıldızlı otel- leri hizmete sokmaktan öte eğitilmiş insan gücü ile gerçekleştirilebilir. Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ge- liştiği günümüzde, eğitim konusunda belir- tilmesi gereken diğer faktör, eğitimin sadece okul süresiyle kısıtlı kalmamasıdır. Yetiş- miş bireye çalışma hayatı boyunca kesin- tisiz bir bilgi akışı sağlanmasına ağırhk verilmelidir. Çağımızda ekonomik ve siya- si dengelerin hızla değişmesi, toplumlan et- kilemekte, onları yeni arayışlara, yeni ya- pılanmalara yöneltmektedir. Bu nedenle, eğitim sisteminin durağan bir yapıda değil, çağa, yeniliklere, değişimlere ayak uydura- cak bir yapıda olması, yani gerektiğinde kendini yenilemesi zorunlu görülmektedir. tBRAHİM YETKİN Türkiye Ziraatçiler Dernegi Gcnel Başkanı Galeri - Atölyo • 132 64 26 C.tesı 13 OO'ten 24.00 e kadar gıSftirtrtk eğfemrken vtükf özrürkahr. ^ 348 79 97 FETHIARDA RESIM SERGISi '2OCAK-2ŞUBAT 91 BEMDAM fanak CAN ŞAHİNGİRAY Suluboya Resım Sergisi 7 Ocak - 21 Ocak Mıpctiy» Cad. **/! Bl«r 169 1» 35 - 1 « 32 »1 TEH SANAT GALERİSİ rOıcsaözEN Resim Sergisi MÎNE SANAT GALERtSt A D E M G E N Ç Resim Sergisi 10 Ocak-5 Şubat No 2t AHıyol 3U « 40 AEDPA AikTekstiltunk SanalGıterisi TARIK CARIM Resim sergisi 9 Ocak - 28 Ocak HOvm Q«rad> Cad. 126 T.puoy, Maydan 13» 12 7» Ü M İ f SANAT OALCKİSt RAMUŞİPEK Resım Seı%isi 4 Ocak - 23 Ocak »1 ittlkl»! Cad. T«rtoı Çıkmuı 27/34 B*yo0u 144 M 33 ÇOPERA) SANAT GAl E • I S I MUZAFFER AKYOL TUNCEL DOGRU MEHMET PESEN RASİN Karma Resim Sergisi 24 Aralık -12 Ocak'91 Th* Mamıır* OMI Ytnı OiMra ij hanı 14» 92 02 RAFET EKİZSERGİSİ U Ocak 1991- 28 Ocak 1991 RAMKOSANAT MERKEZİ Atiye Sok. Yuva Apt. 8/2 _Teşvikiye 136 15 38 _ I b r a h i m A l p t e k i n ResimSeıgjsi 7-280akm. UÛ0-18O0 (Psargûrkridtşmöa) TP\fonca „, ıJvtodern Sanat _ r Gakrisi m^,^, V&likDnağı Caddesi No 117/2 Nişantaşı-İstanbul Tfcl. 130 39 80 ARKEONSANAT GALERB1 SÛREKLİ ÇAGDAŞÖZGÜNBASH StÖthCYKE YAÛJ BOYA TABLOLAR SATÇKCSKEZİ BKELE CAD. B •rrAUJY TEL ı» m s ÜRÜN SANAT GAI^RlSt AYHAN SOYLU Resim Sergisi 12 Ocak-« Şubat lll» • Sok. Çafrn Han 1W TOnal 151 «6 25 AKIN YILDIRIM Heykel Sergisi 27 Aralık - 22 Ocak Nbpvttyt Aytar Cad. m Apt. 24/6 Lmnt 169 M 14 fMACKA SANATGAL£«Sİ FÜSUN ONUR "Galeri Işıklan" 18 AralıK 90 -19 Ocak'91 EytamCad 31/A Maçka 140 90 23 ARAUK'90 ÇAĞDAŞ SANAT SERGİSİ 24 Arahk'9(l K»Ocak'»l ÖBtemir Atauı Hale Arpacıoğhı İpek Aksiığur Dtıben Mustafa Ata Tomur Atagök Bedri Baykam Adnan Çoker Haluk Gedik Bünyamio Özgiihekin YusufTaklak Hale Tenger Ömer l'luç SOYAH SANAT GALERISI Devlet Sanatçısı ödülKİ EŞREF ÜREN Resim Sergisi 5 Ocak-20 Ocak Sergınn galen payımn tumû Oogal Hayalı KorumaDefneğıne bagtşlanmıştır 0bt»««r c«L(«ııl Horttat lır taıan Kınıı Uumtn St* No (VK M4 3S 9İ t w H 1 4 T a TURAN EROL Resim Sergisi 12 Ocak-10 Şubat Cevdel Paşa Cad No: 384 Bebek 165 74 96 TOMUR ATAGÖK 11.1-275.1991 OİRİHOD KÛLTOR MERKEZİ I S T A - N 1 U I LJrlAHT SANAT GALERİLERİ YAVUZ TANYELÎ 3 Cteak - 22 Ocak 1991 Abdi Ipekçi Cad. No: 18 Ntymtafi 141 21 83 S*«FA SANAT 6A1EHİJİ KARADANA SEÜM Resim Sergisi 9 Ocak - 5 Şubat DERİ SHOVV IHLAMUR Ihlamurdere Cad Yeşüçımefi Sc* No. 91 Beîıktas/İST. 1S9 72 55 İTALYAN ÜSEÜLER DERNEÖİ SUNAR ÇAĞDAŞ TÜRK RESİM SERGİSİ M Rl İYtM CİHAT OZfcGEMEN RAMİZ AYfHS İBRAHİM BALABAN FROL OZDEN ŞADAN BEZtYİŞ DCVKİM FRBİL BAY'RAM GÜMCS AVNİ UEMECOCLt riJMAOCAKLI İBRAHtM 0FTÇtOĞLL MJZHET KLTLUC ML'STAFA AVA2 MFHMET PESEN MUSTAFA ASLIER MFHMFTÖZER EKREM KAHRAMAN SANl< MLRATU FRCİN İNAN VELİSAPAZ 9^23 OCAK 1 » ! ITALYAN KÜLTÜR MERKEZİ MefruUy«tCal No 161 fe - BTANBUL BİLİM SANAT GALERİSİ B SALON YASEMİN ÖZEN GÖK "Suskun Resımler" Sergisi 22 Aralık -15 Ocak'91 MOMrdar Cad. Akmar Pssajı, No: 70 V2 Kadlkoy {Sular idaresı Vanı) 349 26 10 galeri atöJye I D E s ı \ ı / / 1 / Hafta sonu - Haftı içi Her yaş için resim - heykel 363 60 37 VEFATLAR İÇİN Yurtiçı, yurtdışı cenaze nakle- dilır, cenaze ıladama, malzeme, tabut, bütün işlemler hassasi- yetle, suratle yapılır. Işletmede aynca 18 ambülans mevcuftur. Cenaze iianlarında hizmet be- delı alınmaz. İSLAM CENAZE İŞLERİ 14720 06-1406886 Mesul Müdiir HafızVELİERDEMİR OZEL BORA SURUCU KURSU OERSHANE: ÜSKÜDAR: 343 67 82 PİSTLERİMİZ KOZYATAĞI: 362 47 33 TARABYA : 162 08 18 Tercihınızı yaparken dershane ve pistlerimizı yerinde inceieyin NİŞANTAŞI RESTAURANT Diiğün Salonlan > Yemekli-Kişi başı 16.500 TL. t> Mezeli-Yemekli 19.500 TL. Rez. 147 62 39-147 74 40 SaJonlanmız kümalı ve •400-1000 kişiliktir. Yeni Yıl Armağanı MOÖOLLAR'dan MURATSES'in Yıllar Sonra Yeni Kaseti AUTGMATOtf KAYNAK MÜZİK TİCARET Teyyarecı M Alı Bey Sk No- 6/A &Sİİ-ISTAN8UL Tö 13136 74 I ANKARA...AJNKA MUŞERREF HEKİMOĞLU Dağlan Aşarak Ankara'ya dönüyorum. E-5 karayolundayız. Otobüste çok az yolcu var. Nedeni madencilerin yürüyüşü. Barikat- lar aşılırsa, yol kapanırsa, olay çıkarsa diye düşünenler yolculuğu göze alamıyor anlaşılan, otobüsler de boş. Bolu Dağı'nın doruğundaki lokanta ve kahveler de... Güneşli bir gün. Ama dağlar parlamıyor, efkârlı duru- yorlar. Eteklerinde yaşanan olayları izler gibi sessizce di- kiliyor dağlar. Son günlerde nelere tanık oldular... Ne ma- sallar yazıldı yamaçlannda. Düşündükçe saygı, onur ve coşku duyuyor insan. Bu dağlardan tüm dağlara bir se- lam yollar gibi. Dağların şarkısına madencilerin ayak se- si karışır gibi... 196O'lı yıllarda Türkiye işçi Partisi'nin bir mitingini anım- sryorum. Yapı-iş Sendikası'nın Başkanı Tahir Oztürk ko- nuşuyor kürsüde. Sesi hâlâ kulağımda: "Dağlan aşarak barajlar kuracağız." Belleğimde o günlerden anılar, Bağdat'ta duyduğum sözleri de anımsıyorum. Yıllarca önce kadınlar konseyi- nin toplantısına gittiğim zaman Bayındırlık Bakanı Safa Giray onuruna bir yemekte duydum o sözleri. Ben, SHP milletvekili (o zaman SODEP'liydi) Birgen Keleş ile gittim- Bağdat'a. Uluslararası Kadın Kongresi'ne Türkiye'den biz katıldık. Safa Giray da Iraklılarla bir toplantıya geldi. Bir yemekte bulustuk. Sanırım, Irak Suişleri'nden önde ge- len bir kişi, Bağdat yollarını yeşerten fidanlara sevgiyle bakıyor, gölgelerinde çocuklarının oynayacağını soylüyor- du. Sesi gülüyordu konuşurken. Sulama işlerini gerçek- leştiren Türkler de gülümsüyordu bu sözlere. O yeşilliği üretenler de dağlan aşarak gelen Türk işçileri. Bolu Da- ğı'na tırmanırken düşünüyorum. Iraklı çocuklar fidanla- rın altında oynamaya vakit bulamıyor. Savaş rüzgârtarı ye- şil fidanları da düşleri, umutları da sokJuruyor giderek. Emek ve alın teri ile üretilen güzelliklerin bir anda yok ol- ması insana korku veriyor. Savaş çok acımasız, ama sa- vaşa karar verenler daha acımasız değil mi? Kimse konuşmuyor, kaset de çalmıyor, derin bir sessiz- lik var otobüste. Dağların ötesinden gelen soluğu dinler gibi. Yürüyüş Ankara'ya ulaşamadı, ama o soluk her ye- re ulaştı. ilgili çevreleri de yeteri kadar uyardı mı acaba? Yanlış hesap, düzelme yoluna girdi ama kimi sözleri ve yorumları unutmak kolay değil. Bir kez daha gördük, du- yarsızlıkla diyalog oluşmuyor! Sorunlan konuşarak, tartı- şarak uzlaşmaya vanlıyor ancak. Bir gerçeğin daha altını çizmek gerekir. Barikatlar, göz- altılar, Çankaya'yı yasak kent görüntüsüne getiren önlem- ler de demokratik yaşama ters düşüyor. Bir toplum, bir yönetim, emeğin yüce değeri ile güçlenir ancak. Toplu- mun emek kesimine sevgi ve anlayışla bakmaz, hakkını vermezse, gücünü yitirmesi kaçınılmaz. Darboğazlar var- sa birlikte aşılabilir. Konuşarak tartışarak bir çözüme ula- şılır. Olaya dar açıdan bakarak uzlaşmaya yanaşmayarak darboğazlar, çıkmaza yönelir ancak. Çıkmazlar kimseye soluk aldırmıyor sonra! Acı ama gerçek, ANAP yönetiminde dikensiz gül bah- çesi alışkanlığı sürüyor. Demokratik haklann, özgürlüklerin askıya alındığı uzun yıllardan sonra demokratik düzenle uyum sağlamak güç geliyor galiba. Grev, çalışma yaşa- mında doğal bir olay. Elbet doğasını zorlamamak koşu- luyla. Sevindirici bir olay, toplumun çalışan kesiminde zor- lamadan çok, güzel bir bilinçlenme var. Akılcı, dengefi bir davranış. Doğalı da bu. Uzlaşmazlık, duyguşallık hiçbir şey üretmiyor. Oysa üretimie yaşıyor onlar. Üretimi dur- durmak, emekçilere mutluluk verebilir mi hiç! Asıl mutlu- luğu üreterek duyar çalışanlar. Dağlan aşarak kurduklan barajlarla. Elleri, alın terleriyle oluşan ürünlerle... ,,^ • • • Yazımı politikacılara bir selamla sona erdirivorum. 196O'lı yıllarda yaşadığımız bir olayı anlatarak: Başkent Ankara'da bir işçi eylemi var. 1961 Anayasası doğrultusun- da haklarını, özgürlüklerini yaşamak için bir protesto yü- rüyüşü yapıyor işçiler. Gündemde yine bir ücret politika- sı var. Biz gazeteciler adım adım izliyoruz yürüyüşü. Tu- tucu çevreler kuşkulu. Sert tepkiler olursa diye korkuyor- lar. Kimi dükkânlar kepenklerini kapıyor. Ulus'tan Meclis'e doğru yürüyen işçilerin kimi yalınayak, sloganlarında aç- lık da var. Ama Ulus'ta da Kızılayda'da da yiyecek satan yeriere kirpiklerinin ucuyla bakmadılar, kepenklerini ka- patan satıcıların şaşkın bakışları önünde dimdik ilerledi- ler. Bir pencere camı bile kırılmadı o yürüyüşte. Ancak gö- revliler de sessiz kaldılar, yürüyüşü izlemekle yetindiler. O yürüyüşie açlık Meciis kapısına dayandı bir bakıma. Meclis'te de Demokrat Partililerin affı konuşuluyor. Yıllar geçti, Demokrat Partililer affedildiler, Meclis'e geldiler, yeni partiler kuruldu, işçiler, sendikacılar da Meclis'e girdi, ama çalışma yaşamını ilgilendiren sorunlar hâlâ gelmiyor gün- deme! Sorunların çözümüne öneriler düşünülmüyor hâ- lâ. Politikacılarımızdan da biraz üretkenlik bekleniyor ar- tık. ÇALtŞAMARIN SORULARiySORUIVLARI YHMAZŞİPAL -EmekJilik hakları düşer mi?" SORU: Emeklüik koşnBannı (25 fîiH hizmet siiresi re 50 ya- ŞIDI doldunnak) famarnlamış bir memnrun, emekü aytıgı bağlanmsstnı ve ikramiye almasını önleyecek disiplin saçn ya da başkaca ceza var mıdır? AliHan cezalar sebebiyle emekliiik haklan düşer mi? YANrK T.C. Emekli Sandjğı Yasası'nın 39. maddesinde emekli aylığı bağlanacak durumlar belirtilmiştir. "h) Fiili hizmet müddetleri 20 yıl ve yaşlan 45'i dolduran kadın iştirakçilere istekleri özerine; i) Fiili hizmet müddetleri 25 yıl ve yaşlan 50'yi dolduran erkek iştirakçilere istekleri üzerine" emekli aylığı baglanır. Aynı yasanm Ek 20. maddesine göre de "Emekli, adi malul- lük, vazife malullüğü aylığı bağlanan ve yahut toptan ödeme yapılan; sivil, asker tüm iştirakçUere" emekli ikramiyesi de ödenir. Emekliiik haklannın düşmesini, bağlanan aylıklann sürekli olarak kesilmesini gerektiren nedenler yasanm 92. maddesin- de yer almıştır. "Madde 92- Iştirakçilerden Türk vatandaşlığından çıkanlan, Türk vatandaşlığını bırakan, yabancı memleket uyruğuna gi- renlerin (Türk vatandaşbğını muhafaza edenler hariç) bu ka- nunla tanınan her çeşit haklan düşer. Ayhk almakta iken veya ayhk bağlama hakkı doğmadan önce, tanınan her çeşit haklan bu madde uyarınca düşenler, bu du- rumJarın ortadan kalkması halinde, sandığa yaalı olarak ya- pacakları müracaatlan takip eden aybaşından itibaren bu kanunda öngörülen diğer şartlan da taşunalan kaydıyla bu hak- lardan yeniden yararlandınlırlar!' T.C. Emekli Sandığı Yasası'nın ilk şekline göre bazı suç ve cezalar, emekli aylıklannın sürekli kesümesini gerektirmekteydL 92. maddesinin ilk şekline göre: tştirakçilerden kasıtiı olmayan ya da tahrik son ucu oluşan fiiller dışında kalan "Bir yıldan fazla ağır hapis veya beş yıl- dan fazla hapis cezalan ile yahut hırsızlık, emniyeti suiistimal, sahtekârlık, dolandıncılık, yalan yere şahitlik, yalan yere ye- min, cürüm uydurma, iftira, rüşvet, zimmet ve ihtilas suçları- nın birinden 6 aydan ziyade hapis cezası ile veya en az bir yıldan aşağı olmamak üzere mükerrer hapis cezalanm gerektiren suç ile veya Askeri Ceza Kanunu hükümlerine göre ve başka bir ceza ile birlikte veya yalnız olarak verilmiş bulunan askerlik- ten tart cezası ile hükümlü duruma girenlerin" emekliiik hak- lan düşmekteydi. Bu uygulama, 27 yıl önce fiili hizmet süresinin yam sıra 50 yaşmı da dolduran erkek iştirakçilere, Türk vatandaşlığından çıkanlmak ya da Türk vatandaşlığını bırakmamak koşulu ile emekli aylığı bağlanmasını ve ikramiye ödenmesini engeUeye- cek yasa hükmü bulunmamaktadır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear