23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
24 TEMMUZ 1990 KÜLTÜR-SANAT 4 Batı lakası'nda yeni bir şey yok • Kiiltiir Servisi — Batı Yakası'nda yeni bir şey yok, hikâye yine aynı. Yalnız bu kez, "ustasından" izliyor festival izleyicileri. "Jetler" ve "köpekbalıklan" Açıkhava Tiyatrosu'nun sahnesinde müthiş bir enerjiyle hem şarkı söylüyor hem de dans ediyorlar. Asi ve yakışıklı gençler, asi ve alımJı genç kızlar, şarkı söyleyip dans ederek sevişiyor, birbirleriyle şarkı söyleyip dans ederek dövüşüyorlar. Dakikada ortalama 20 kez "Amerika", "özgür Amerika" sözcükleri geçiyor. New Yorklu Romeo Jülliet'ler Toni ve Maria'nın bahtı ise yine kapkara. New York Broadway Müzikal Topluluğu bu eski ve unutulmaz öyküyü bugün ve yarın da saat 21.30'da Açıkhava Tiyatrosu'nda sergileyecek. (Fotoğraf: Tarık Ersoy) Senaryo yazarı Shapiro öldü • LOS ANGELES (AA) - Başrollerini Doris Day ve Rock Hudson'ın oynadığı "Yastık Kavgası"nın senaryosuyla Oscar ödülü alan senaryo ve komedi diziJeri yazan Stanley Shapiro öldü. Yazann yakın dostu olan Dr. Robert Miller, Shapiro'nun Cedars- Sinai tıp merkezinde kan kanserinden öldüğünü bildırdı. Meslek hayatına radyo ve televizyon için diziler yazarak, doğum yeri olan New York'ta başlayan Shapiro, daha sonra fîlm senaryolan yazmaya başladı ve 1950 ve 60'larda en önemli eserlerini kaleme aldı. Yazdığı romantik komediler. bu komedilerde rol alan Gary Grant, David Niven, Marlon Brando, Charles Boyer ve Dean Martin'e ünün yollannı açmıştı. 'Yastık Kavgası" adlı eseri ile 1959'da Oscar ödülünü alan Shapiro, "Japon Operasyonu", "Bir Evlilik Nasıl Kurtanür", "'Yaşamını Mahvet". "Mükemmel Izin", "Eylüi'de Gel", "Nişanh Bebek", "Simon'un Ruhu", "Hatırlanacak Zaman" gibi romantik komedi dizilerini yazdı. "Kirli, Çürük ve Adi" adlı fılm Shapiro'nun yazdığı son fılm senaryosuydu. Elia Kazan, doğduğıı köyde • KAYSERİ (AA) — Kayseri doğumlu, dünyaca ünlü Amerikalı film yönetmeni Elia Kazan, Kayseri'ye geldi. Eşi Frances Kazan ile birlikte doğduğu yer olan Melikgazi ilçesinin Konaklar (Germir) köyüne giden Kazan, daha sonra Kayseri'ye dönerek, Buyükşehir Belediye Başkanı Niyazi Bahçecioğlu'nu makamında ziyaret etti. Elia Kazan, Türk sinemasımn her geçen yıl gittikçe gelişmekte olduğunu, son yıllarda yapılan filmlerle de bunun açıkça gözlemlenebildiğini söyledi. Kazan, "Türkiye'de çok yetenekli yönetmenler var. Ancak, maddi imkânsızlıklar bunlann yeteneklerini serfcileiMelerine engcl oluyor. Ben şu anda 'Paris' adlı bif- filmin çalışmalarını yapıyorum. 22 milyon dolarlık bir proje. Ancak, Fransız Kültür Bakanlığı projeye maddi destekte bulunacak. Birçok ülkede durum aynı. Yani devlet sinemaya büyiik destek sağlıyor. Türkiye'de de devletin sinemaya mali destekte bulunması şart." dedi. Bejart'a Belçika'dan çagrı • Kültür Servisi — Belçikah yöneticiler 29 yıl Brüksel'de çalıştıktan sonra Belçika'dan ayrılan ünlü bale ve dans ustası Maurice Bejart'ın geri dönmesini sağlamaya çalışıyorlar. Belçika'nın Fransızca konuşulan yörelerinin Eğitim Bakanı Yvan Ylieff, radyoya yaptığı açıklamada, Maurice Bejart'la geçen mart ayında Paris'te buluştuğunu ve Isviçre'deki iki yılhk "sürgün"üne son -mesini istediğini belirtti. Yirminci Yüzyıl Balesi ıopluluğuyla uzun yıllar Brüksel'de çalışmalarını sürdüren Maurice Bejart, iki yıl kadar önce patlak veren bir bütçe anlaşmazlığı sonucu Belçika'dan ayrılmış, Isviçre'de Bejart Lozan Balesi topluluğunu kurmuştu. İsaac Stern'in 70. doğum günü • SAN FRANCISCO (AA) — Ünlü kemancı İsaac Stern'in 70. doğum günü için düzenlenen açıkhava konserine 30 bin kişi katıldı. Stern'in 55 yıl önce kariyerine başladığı San Francisco Senfoni Orkestrasf nın verdiği konserde çalanlar arasında flütçü Jean - Pierre Rampal ve kemancı Jaime Laredo da vardı. Birçok ünlü klasik müzik sanatçısının katıldığı konser ve gösteride sahneye, beyaz, yere kadar uzun ve işlemeli bir yerli giysisiyle gelen Washington Senfoni Orkestrası'nın şefi Mislav Rostropovich, önce dans etti, daha sonra da çello ile Camille Saint - Saens'in "Hayvanlar Karnavalı"nın seslendirilmesine katıldı. Anıt jürisine tepki • Kültür Servisi — GESAM (Türkiye Güzel Sanat Eseri Sahipleri Meslek Birliği) Yönetim Kurulu, Kültür Bakanlığı Anıt Yanşması'yla ilgili bir duyuru yaparak oluşturulan jüriye güvenmediğini belirtti. GESAM, Kültür Bakanlığı'nın çeşitli illerin tarihi ve kültürel değerlerini simgelemek, ulusal kültürü belirlemek amacıyla yapılmasını kararlaştırdığı 31 anıtın seçimi için oluşturulan jüri üyelerinin "heykelin 'h'sinden bile anlamayan, hayatında hiçbir Türk büyüğünün şahsiyetleriyle ilgili bir tek doğru cilmle okumamış kişiler" olduğunu ileri sürdü. Duyuruda jürinin yanlış bir seçimle belirlendiği ve birliğin bu konuda kaygı duyduğu da belirtildi. Anıt yanşması jürisi, Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Mehmet özel, MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Şadi Diren, ressam Nevzat Akoral, eleştirmen Kaya özsezgin ve mimar Mustafa Akpolat'tan oluşuyor. [ 18. ULUSLARARASItSTANBUL FESTİVALİ Martha Graham Dans Topluluğu, dans sanatının yetkin örneklerini sundu Enerji^dîsiplinve güzellik CUMHURİYET/5 Birincisınıf dans topluluklarırun en önemli özelliği, disiplin ve performans kalitesinin yaratıcıhğını kalitesiyle eşdeğerde olması. Bu da Martha Graham Topluluğu'nu doruğa çıkaran en önemli öğe. GEYVAN MCMILLEN 9-10 temmuz tarihlerinde tstan- bul Festivali'nin davetlisi olarak Atatürk Kültür Merkezi'nde izle- diğimiz Martha Oraham Dans Topluluğu'nun gösterilerini, bü- yük bir coşku ile ayakta alkışlar- ken seyirciler bir kez daha dans sanatının en mükemmelini seyret- me olanağı buldular. Her iki akşam da iki farklı program sunan topluluğun sergi- lediği yapıtların geçmişi, 1936 yı- lına kadar uzanıyordu. Topluluğun kurucusu ve sanat yönetmeni Martha Graham, 75 yaşında dansı bıraktığında, her şeyden önemli olan fiziksel gücü- nü yitirmesinin verdiği üzüntüden uzun zaman kurtulamadı. Dans- lanndaki kişiteri canlandınrken, yarattığı kompozisyonlar, seyre- denlerin bellekleriden asla silin- meyecek. Kendisinden sonra aynı rolleri Helen McGehee, Yuriko Takako Asakawa gibi ünlü sanatçüar pay- laştı. Şimdi ise yeni bir kuşak olan Tereasa CapuciUi, Christine Da- kin ile tstanbul seyircisinin karşı- sına çıktı. Graham'ın rollerini iyi oyna- mak çok zor. Tiyatro yeteneğinin yanı sıra onun sahnede yarattığı karizmayı yakalayabilmek ve dans aracılığıyla onun kadar ku- sursuz yaşatabilmek herkesin har- cı değil. Ondaki dans dehası yal- nız yapıtlarını yaratırken değil, dans ederken de ortaya çıkıyordu. Bu açıdan, dansçılar onun icrası- na yakın bir yorum çıkarmak için çok çalıştılar. tstanbul'daki gös- terilerin performans kalitesi işte bu çahşmalann sonucu olarak or- taya çıktı. Dansçılann görülmeye değer disiplinleri, enerjileri; Gra- ham'ın tekniğinin insan bedenin- de yarattığı estetik ve dramı sey- retmek, en bilinçsiz seyirciye bile sahne üstündeki dansın kaiitesini fark ettiriyor. llk akşam seyrettiğirniz Ayın DörtDİeri (Temptation of the Mo- on), 1986 yılında sahneienmiş. Giysiler Holstan, müzik Bda Bar- tok, ışık Thomas Skeiton'a ait. Dansçılar, sahneye her giriş çıkış- lannda bedenlerinde Graham tek- niğinin kazandırdığı plastik este- tiği; kıvnlıp düzelirken düşüp kal- karken kaslanndaki kuvveti; hüz- nü; neseyi; hayattaki her türlû duyguyu hareketleri aracılığıyla bize anlattılar. tkinci yapıt, Fedra (Phacdra), Yunan mitolojisinden alınmış bir öykü. tlk kez 1962 yılında sergi- lenmiş. Müzik Robert Surer, de- kor Isamu Noguchi, ışık David Fnnley. Perde açıldığında sahne üstün- de olayı simgeleyen dekonı görü- yoruz. Dansla bağlantısı olan üç simgenin, hikâyenin gelişmesiyle de bağlantısını kurabiliyoruz. Christine Dankin, Fedra'yı bü- tun özellikleriyle canlandırdı, için- deki aşkın ve şehvetin onu ve ai- lesini yok ederken yaşattığı dra- mı bütün bedeni ile bize hissetti- rip olağanüstü bir oyun sergiledi. SEYtRCİNİN HEYECANI HAYATINI LZATIYOR — Martha Grahara butün hajatını sanaüna ada- mış, 96 yaşında hâlâ yaratabilen bir sanatçı. Sahnede her seiama çıluşında, seyircinin he>ecanı onun ömriinü uzatıyor. (Fotoğraf: Tank Ersoy) Martha Graham, bu yapıtında, ya çıkmış. çok belirli sevişme sahneleriyle erotizmi dansında yaşatıyor. Son eser Bahar Ayini (The Ri- te of Spring). Giysi Halston, mü- zik Stravrinsky, ışık Thomas Sket- ton, dekor Ronald ProUs. Stra- vvinsky, bu müziğini Nizinsky için bestelemiş, zamanla koregraflar kendi yorumlannı getirmişler. ll- kel toplumlarda, seçilen kurbanın adanmasını anlatan müzikten, çok ilginç koregrafık icralar orta- Martha Grahara, koregrafisini ilk kez 1984 yılında sahnelemiş. Sahne açıldığında ortada tek bir simge ile dekor müthiş. Şatnan, secilmiş olanı beklerken gmbun olayı anlatan hareketleri bedenle- riyle bütünleşirken ortaya çıkan dansın kalitesi taraşılmaz. Koreg- rafideki organik anlatım tarzı, müzikalile, insanın nefesini kesi- yor. Dansçılann yorumu ve Gra- ham'ın tekniğinin yüceliği bir kez daha insanı büyülüyor. tkinci akşam, Sokaktald Adım- lar (Spetp in The Street) ile göste- rime başladılar. Konusu, istenme- yenlerin, işsiz güçsüz dolaşanlann isyan edip sonucta boyun eğme- leri. tlk kez 1936 yılında sergilen- miş, bugün de güncelliğini koru- yup, demode olmadan rahatlıkla izleniyor. Graham tekniğinin en önemli özelliği, yapıtlarından meydana gelmesi. tkisinin birbi- riyle bağlantısı olduğundan Gra- FESTtVAL KULİSt Tbnita'nın dayunılmaz çekingenliği Son 2 yıidır "Ancient Heart" ve "The Sweet Keeper" adh albümleriyle Türk muzikseverlerin de kulaklarmda yaşayan Tanita Tikaram, en sonunda tstanbul konserlerinde gül cemalini de gösterdi izlcyicilere. Şubattan bu yana yorucu bir turneyi sürdüren Tanita'nın sahnedeki çekingenliği bitmek bilmeyen konserlerden mi kaynaklanıyor, diye soranlann sayısı az değildi. Istanbul'dan tsrail'e uçan Tanita, daha sonra Macaristan ve Yugoslavya'da da konserler verecek. 20 yaşındaki şarkıcı, Milletlerarası Müzik Yayınlan'ndan Altın Kaset aldığı tören sırasında da suskunluğunu ve çekingenliğini korudu. Bir bakıma Tarüta'yı "yaratan" kişi diye bilinen menajeri Paul Charles ise sanatçımn nerdeyse gölgesi olmuştu. Tanita'nın nerdeyse topluluk üyeleriyle bile konuşmasım istemeyen Charles, ünlü şarkıcıyı tam anlamıyla abluka altına almıştı. (Fotoğraf: Tank Ersoy) 44. AVIGNONFESTİVALİ'NDEN ham'ın topluluğunda dans edebil- mek için bu tekniği öğrenmek şart oluyor. Labirente Yolculnk (Erend in to the Maze). Müzik Gian-Cario MoMtti, dekor İsamu Nognchi, ışık Jean Roseotbal. Konu, The- seus efsanesini temel alarak bilin- çaltındaki cinselligi inceliyor. tki dansçının oynadığı yapıtta erkek; kadını tehdit eden ölurn, baskı, delilik gibi korkularını simgeler- ken kadının onu esir eden bu duy- gulanndan arınması; çıkış yolu bulup güçlenmesi. Christine Dankio ve Mario Co- macho'nun, bu eserde bedenleri- ni kullanırken gösterdikleri usta- lık, tekniğin en güç adımlannı da- hi başanyla yapabilmeleri ve in- sanın içine inen tiyatrai yetenek- leri görülmeye değer. Martha Graham, bu eserini 1947 yılında sergilemiş, kendi yo- rumundan 43 yıl sonra Christine Dankin'i seyrettik. Gece Yolculugu (Night Jor- ney), ilk kez 1947 yılında sergilen- miş. Müzik YVUlian Schuman, dekor tsamn NogDchi, ışık Jean Rosenthal. Giysilerini kendi ha- zırladığı yapıtında Graham, Oidi- pus efsanesini işlemiş. tsmi kadar karanhk bir hikâye oian efsane, babasım öldürüp annesi ile evle- nen, ondan çocuk sahibi olup bü- tün bunlan öğrenince de gözleri- ni kör ederek annesinin de intihar etmesine neden olan Oidipus'un trajik hikâyesini anlatır. tnsanın içine inip onu inceleyen bu yapıt, hareket aracılığıyla yaratılmış en mükemmel tiyatro. Bu eserde, dans tiyatrosunun bütün özellik- lerini buluyorsunuz. Graham'ın içinde yatan dramı ve bunu anlat- raa gücü, sahnede dansçılann yo- rumunun mükemmelliği en ust düzeyde. Martha Graham, bu eserinde, tokasta'yı ön plana çıkartarak ka- dının dramını anlatmayı yeğlemiş. Bu açıdan eser lokasta'nın uzerin- de gelişiyor. Teresa Capucilli'nin tiyatrai yeteneği, dansı doruk noktasına ulaştınyor. Oidipus'u canlandıran Kenneth Toping, fi- ziksel estetiğinin yanı sıra tiyatrai yeteneğe de sahip olan çok iyi bir Graham dansçısı. GccenİD Kızian adı altında dans eden gmbun dans disiplini, beraberlikleri, tekniği yorumla- malan, grup danslannın ne şekil- de yapılması gerektiğinin en gö- ze^örneği. Son yapıt Işık Oyonlan (Acts of Light), 1981 yılında sahneien- miş. Kostüra Halston, müzik Carl Nielsen, ışık Beveriy Emmons. Bu eser Graham tekniğinin yü- celiğini anlatırken ondan bazı bö- lümler de sunuyor. Başta düet ve solo ile dans başlarken sonradan bütün gmbun da katılımıyla, be- deni saran altın rengi body- tight'larla, sahnede devamlı yük- selen, insana heyecan veren hare- ketler... Uzun zaman belleklerden silinmeyecek. Martha Graham, bu yapıtında, yarattığı tekniği ve hayatını sah- nede seyirciye sunmayı amaçla- mış. Bütün koregrafilerinde tek- niğin özelligıni göriiyoruz. Yarat- tığı dans "lisanı", onu dans tari- hinin en önemli simgesi haline ge- tirmiş. Topluluğu, dans sanatının en Ust noktasında yerini alırken çalışmalanndaki disiplin, işlerine olan saygıları, sisteminin onlara verdiği doğru çalışma düzeni için- de mükemmeliyeti arayan çalışma şekilleri, insanı saygı duymaya ye- terli kılıyor. Tîyatronıın kııtsal kentinde ayin Her dinin, her inancın bir kutsal mekânı vardır. Tiyatroya gönül verenlerin 40 yıidır her yaz ziyaret ettikleri kutsal kentin adı da Avignon. Tiyatro dini, bambaşkabirdin. Yaşanan her gün, bir basamağıdır ömrümüzün, Ve, günler ertelenmeyecek kadar, önemlidir artık bugün. bebektain ufasu yok. Büyuk yorumcu AHrtET KAYA ya kaseamde okuduğu şurden dolayı. saygıianmı sunanm. Tekin Kîradağ CIKTI Plakcılarda MUZIK URETIM LTD STI MEHMET BASUTÇU AVİGNON — Güneşli bir yaz akşamı. Saat altıya çeyrek var. Çağdaş toplu taşımacüığın en ile- ri teknik düzeyini simgeleyen "TGV" (Tarian a Grande Vites- se - Yüksek Hızlı Tren) Paris'ten kalktı... Saatte 250 kilometre hız- la yol aiıyor şimdi... Lyon'dan sonra biraz yavaşlamak zorunda kalacağız. Ancak 700 kilometrelik yolculuğun sonundaki Avignon'a vardığımızda saat dokuz buçuğu biraz geçiyor olacak. Az sonra, Jean-Pierre Vincent'- in Papalar Sarayı'nda sahneledi- ği, Moliere'in "Scgpinln Do- laplan" adlı oyununu izleye- ceğim... Bir bakıyorum, yanım- daki genç yolcu da, dizlerinde ga- zete ve dergilerin Avignon'a ayır- dıklan özel eklerin kalın yığını, şenliğin kitapçığını kanştınyor... Bir yazıdan diğerine atlayıp duru- yoruz. Avignon, ortak tutkumuz olduğu için kırk yıllık dostlar gi- bi tartışıyor, şakalaşıyoruz. Jero- me Savary'nin Boulbon taşoca- ğmda sahnelediği "Bir Yaz Gecesi Rüyası"nı izlemeye gittiğini söy- lüyor. Aylar önce ayırtmış yerini. Yine de zor olmuş, istediği güne bulamamış... Moliere ile Shakcs- peart, bu yıün olay oyunlan... Yol arkadaşımın yumuşak sesin- de dinsel bir dinginlik, gözlerin- de ise kutsal bir ışıltı ve sevecen- lik var sanki. Yoksa bana mı öy- le geliyor? Evet, her dinin, her inancın bir kutsal mekânı vardır. Tiyatroya gönül bağlamış olanlann, özellik- le de Fransızların, kırk yıldan bu yana her yaz heyecanla ve saygıy- la ziyaret ettikleri kutsal kentin adı da Avignon... Tiyatro tutkusunun, saplantısı- nın yazısız emirlerinden biri de, iş- te bu kutsal mekânı ziyaret etmek. Hem yalnız bir kere yerine getiri- lecek bir görev değil bu. özgür- sünüz, istediğiniz yıl gidebilir, di- lediğiniz kadar kalabilirsiniz. öy- le, her illkenin vatandaşlan için ayn bir kontenjan belirleyen fa- lan da yok. Dünyanın dört bir ya- nından gelenlere açık Avignon. Kent renkli bir kalabalıkla dolup taşıyor. Gelelim o gece izlediğim ayi- ne... Moliere'in kutsal kitaba ek- lediği renkli sayfalar arasından se- çilmiş olan "Scapin'in Dolapia- n"na... Baş hatip "Scapin", ta- nınmış Fransız sinema oyuncula- rından Daniel Auteuil. Koroyu yöneten ise Jean-Pierre Vincent... Bazı edebiyat tarihçilerine göre "Scapin'in Doılaplan" yazann en kötü yapıtlarından biri. Oyun ilk kez Paris'te, 1671'de, Molie- re ölmeden iki yıl önce sahneien- miş ve başarısızlıkla noktalanmış. Giderek zayıflayan hasta Molie- re yine başroldeymiş. Scapin'i yo- mmlamış... Yazann ölümünden sonra da sürmüş oyunun tartış- ması. Boileau, bir yazısında iki sa- tırla yerle bir etmiş "Scapin'in DolaplarT'nı... Bugün, Moliere'- in aslında iyi bir tiyatro oyuncu- su, ama kötü bir tiyatro yazarı ol- duğunu ve başanlı piyeslerini ken- disinin yazmadığıru ileri süren araştırmacılar bile var. Kuşkusuz, üç yüzyıl sonra önemli olan, o sayfaların ardındaki kalemin ger- çek adından çok, içerdikleri insan gerçeğiyle güldürü gücünün üç yüz yıl boyunca tazeliğini, canh- lığını ve dinamizmini koruyabil- miş olmasında. Kimdir Scapin? Delidolu, önü- ne geleni aldatıp dolaplar çevir- meyi seven kurnaz bir adamdır. Napoli'de yaşar. Efendilerine her tür hizmette kusur etmeyen, kıv- rak zekâsıyla onlan zor durumlar- dan kurtaran, bu arada da tatlı tatlı kazıklayan bir uşaktır... As- lında, topluma ve güçlülerin o topluma zorla kabul ettirdikleri düzene başkaldıran bir kişidir Scapin. Sadece çıkar sağlamayı ve zenginleri aldatarak para kazan- mayı değil de, daha çok zalimle- rin za>ıf noktalannı yakalayarak onlarla alay etmeyi, canlarını ya- kıp bir tür toplumsal ya da sınıf- sal öç almayı seven hınzır bir in- sandır Scapin. Bir tür anarşisttir yani. Jean-Paul Chambas'ın imzaia- dığı dekor, müziğin çağYıştırdığı Napoli gerçeğinin çatılanm can- landırır. O yandan bu yana koşar Scapin, o çatıdan kayar, bu mer- divenden iner, şu kapıdan kaybo- lur... öncesinsi sinsi dinler insan- lan, sonra da yavas yavaş ikna eder onlan. Çünkü Scapin hem yaşadığı dünyanın gerçeklerini çok iyi bilen bilgili bir insandır hem de gözlemci bir yam vardır. Nabza göre şerbet vermeyi çok iyi bilir. Ve kurduğu tuzaklara çeker kurbanlannı. Son söz onundur hep... Daniel Auteuil'ün, Scapin'in kişiliğiyle buluşan ustalıklı oyu- nundaki esin ve heyecan gücü, di- ğer oyuncuların, özellikle de Ar- gante rolündeki Jean-Paul Farre"- nin duyarlı yorumuyla birleşince başanlı bir Moliere/Jean-Pierre Vincent işbirliği çıkmış ortaya. Hoş ve anlamlı bir gece yaşıyoruz. Evet, tiyatro dini bambaşka bir din... Tapınaklara dek giren anar- şistler alkış yağmuruna tutuluyor burada. Kutsal kitabın sayfalan ise dur- madan çoğalıyor. Geçmiş unutul- muyor, yadsınmıyor. Geleceğe ise sevgiyle, hoşgörüyle kucak açılı- yor. TAŞOCAĞINDA SHAKESPEARE — William Mıakespeare'in "Bir Yaz Gecesi Röyası" adlı oyunu. Avignon Festivali'nde Boulbon taşocagında sahneleniyor. Jerome Savary'nin yönettigi "Bir Yaz Ge- cesi Rüyası", bu yaz Avignon'un en çarpıcı oyunlan arasında. (Fotoğraf: Georges M^ran) Manuel Fuig öldü • MEXICO CITY (A«) — Arjantinli ünlü roman yazarı Manuel Puig'in Meksika'nın Cueraavaca kentinde öldüğü bildiriM. Meksika televizyonunun haberinde, ünlü yazann bir süre önce safra kesesi ameliyatı olduğu, ancak operasyondan sonra ortaya çıkan komplikasyonlar yuzunden öldüğü belirtildi Birçok romana imzasını atmış olan ünlü yazar 58 yaşmdaydı. Senaryo da yazan Manuel Puig'in 'örümcek Kadının öpücüğü' adlı romam beyazperdeye uyarlanmışü. Picasso'ya 62.7 milyar • LONDRA (ANKA) — Picasso'nun 1901 yılında yaptığı ve Paris'te luileries Sarayj'nın havuzu kenarında oynayan çocukları betimlediği tablosu, 23.5 milyon dolara (62.7 milyar lira) satıldı. Londra'daki ünlü müzayede salonu Christie's'de yapılan açık arttırmada Picasso'nun tablosunu satın alan kişinin Avnıpalı bir koleksiyoncu olduğu belirtildi. Ancak adı açıklanmadı. Karpov yine d p yendi • Kültür Servisi — Uluslararası Ustalar Satranç TUrnuvası'nın üçüncü turunda, Sovyet Anatoli Karpov dünyanın en genç satranç ustası 17 yaşındaki Joel Lautier'yi 51 hamlede yendi. Dünya sıralamasında ikinci olan Karpov'u üçüncü turda berabere kalan Isveçli Ulf Andersson ve Alman Matthias VVahls izliyor. Garipçe İsveç radyosunda • STOCKHOLM (AA) — Yaşar Kemal'in aynı adh öyküsünden senaryolastınlan ve Türkiye - Jsveç ortak yapımı olan "Menekşe Koyu" fihninin çekimlerinin yapıldığı Garipçe köyünün sakinleriyle yapılan röportaj İsveç radyosunda yayımlandı. Bir saat süren röportajda, Garipçe köyü erkekleri, basrolü Türkân Şoray'la paylasan Isveçli aktör Sven Wollter'in, fümdeki balıkçı rolünü çok iyi oynadığını belirtirken, köyün kadınlan Wollter için, "Amele parçası gibi bir adam " dediler. Kızdırmak'a gözaltı • Kaltür Servisi — Onceki gün Gebze Festivali kapsamında bir konser veren Grup Kızılınnak, emniyet yetkilileri tarafından gözaltına alındı. Konserin hemen ardından 4 saat süreyle gözaltında tutulan topluluk üyelerine, ilk kasetleri 'ölüme de Tüili'ye adını veren aynı adh parçada yer alan birtakım sözler nedeniyle gözaltına alındıklan belirtildi. İLkay Akkaya, luncay Akdoğan, Ismail llknur, Birol Yıhnaz ve Mürşit Has'tan oluşan Grup Kızılınnak 27 temmuz cuma günü de Izmit Fuan çerçevesinde Açıkhava Tiyatrosu'nda sahneye çıkacak. 'Kaç Baba KaçT iptal • ANTALYA (CamhuriTet) — Haldun Dormen Tiyatrosu'nun 21-22 temmuz tarihlerinde Antalya'da sahneleyeceği "Kaç Baba Kaç" adlı oyun, ilan ve reklam giderleri ödenmediği gerekçesiyle Antal^ Belediyesi'nce iptal edildi. 15 bin liraya satıîan yaklaşık 3 bin biletin karşılığı iade ediliyor. 21-22 temmuz günlerinde Konyaalü Açıkhava Tiyatrosu'nda sergilenecek oyun için, organizetörlerin belediye ile 2 milyon lira karşılığında 2 günlüğüne anlasma sağJadığını söyleyen Belediye Park ve Bahçeler Müdürlüğü yetkilileri, "Şehir içine tanıtım için asılan ilan ve reklam panolan karşılığı olan 2 milyonun yatırılmasıru bekledik. Ancak oyunun oynanmasına 1 gün kala da kimse gelip para yatırmadı dediler. BUGÜN • Türk basınında kadın Ergun Hiçyılmaz'ın hazırladığj "Osmanlıdan Bugüne Türk Basınında Kadın" sergisi saat 13.00'te Basın Müzesi'nde açıhyor. 14.00'te ise aynı yerde "Türk Basınında Kadın" paneli gerçekleşecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear