Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
24 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Singh, Gorbi
ile görüştü
• MOSKOVA (AA) —
Sovyetler Birliği Başkanı
Mihail Gorbaçov ile bu
ülkeyi resmen ziyaret
etmekte olan Hindistan
Başbakanı Vishwanath
Pratap Singh, imzaJadıklan
ortak bildiriyle, 'Çağdaş
insanlık tarihinde, uluslar
ve ülkeler arasında
kardeşlik ve işbirliği'
konusunda şimdiye kadar
olmadığı ölçüde büyük
fırsatlar yaratılmış
olduğunu kaydettiler.
Sovyet - Hint ortak
bildirisinde, iki ülkenin bu
amaca ulaşmak için
eUerinden geleni yapmakta
kararlı olduklan vurgulandı.
3 Kübah daha
sıgmdı
• CENEVRE (AA) —
tsviçre Dışişleri Bakanlığı,
üç Kübah'nın dün
Havana'daki tsviçre
Büyükelçiliği'ne sığındığını
açıkladı. Bern'de yapılan
açıkiamada, üç Kübah'nın,
bina çevresinde alman
güvenlik önlemlerine
rağmen büyükelçiliğe
"inneyi başardığı
ydedildi. Öte yandan,
oaşkent Havana'daki
diplomatik kaynaklar, Uç
kişinin lsviçre
Büyükelçiliği'ne sığındığını
doğruladılar, ancak aynntıh
bilgi vermediler. Üç
Kübah'nın daha
sığınmasıyla, Havana'daki
büyükelçihklere sığınanlann
sayısı 25'e yükseldi.
Yugoslavya'dan
aynlma izni
• LJUBLJANA (AA) —
Yugoslavya Devlet Başkanı
Borisav Jovic,
cumhuriyetlerin Yugoslavya
Federasyonu'ndan
aynünasına izin verileceğini'
ve Yugoslavya
Federasyonu'nda da köklü
değişiklikler yapılabileceğini
söyledi. Jovic, Slovenya
Cumhuriyeti Devlet Başkanı
Milan Kucan ile
görüştükten sonra
gazetecilere yaptığı
açıkiamada, ülkenin 6
cumhuriyetinden 2'sinin
federasyondan yana, 4'ünün
de konfederasyondan yana
olduğunu söyledi.
Konıünistler
^ orgılanıyor
• BÜKREŞ(AA) —
Romanya'da yargılanmakta
plan Nikolay Çavuşesku
döneminin yöneticileri, bir
siyasi duruşmanın kurbanı
olduklannı söylediler.
Yargüanmalannın
siyasi olduğunu söyleyen
eski Dışişleri Bakanı İoan
Totu, askeri mahkemenin
hâkimine "Sen siyasi bir
yargılama istiyorsun. Biz
pek çok şey büiyoruz, bu
ytizden bize davranış
şekline dikkat et. Buradaki
kadınlar ve erkekler
yıllardır bu ülke için canla
basla çalışan insanlardır"
dedi.
MonroviaYla
asiler hakim
• MONROVİA (AA) —
Liberya'da Devlet Başkanı
Samuel Doe'yu devirmek
için mücadele eden asiler,
başkent Monravia'daki
hükümet askerlerini son
sığuıaklarından da
püsküıterek, başkentin
merkezini ele geçirdiler.
Asilerin Uç koldan
başkentin merkezine
ilerledikleri, hükümet
askerlerinin ise binaların
tepelerine çıkarak, roket
attıklan bildirildi.
Iran dünyaya
açıhyor
• TAHRAN (AA) — tran
Devlet Başkanı Ali Ekber
Haşimi Rafsancani,
"-•Ikümetinin, dünyaya
^,ılma politikası izlemeyi
istediğini ve Iran'ın dış
politikasının, çevresinde
yeni düşmanlar
yaratmamaya dayandığını
söyledi. Tahran
Radyosu'nun haberine göre
Rafsancani, bir grup din
adamını kabulünde yaptığı
konuşmada, "Ayetullah
Humeyni'nin önderliğinde
lslamın doğru yolunu seçtik
ve şimdi de Ali Hamaney'in
önderliğinde bu yolda
ilerliyoruz" dedi.
PASOK lideri Papandreu Yunan Meclisi'nde konuştıc
ABD12 mîle izîn vermezMuhalefet lideri Andreas Papandreu
Yunanistan ile ABD arasında imzalanan SİA
parlamentoda görüşülürken yaptığı
konuşmada kendi hükümetleri döneminde
ABD'nin Yunanistan'a 12 mil konusunda
güvence vermeyi reddettiklerini söyledi.
STELYO BERBERAKtS
ATİNA — Yunanis'an Dışişle-
ri Bakanı Andonis Samaras, ön-
ceki gün Yunanistan'ın Ege'deki
karasulannı 6'dan 12 mile uzat-
maya hakkı olduğunu bir kez da-
ha anımsatırken, PASOK lideri
Andreas Papandreu, ABD'nin bu-
na izin vermeyeceğini söyledi.
Yunanistan'ın ABD ile imzala-
dığı Savunma tşbirliği Anlaşma-
sı'nın (StA) dün gece yansı Yuna-
nistan parlamentosunda oylama-
ya sunulmasından önce söz alan
Papandreu, ABD'nin Yunanistan
için verdiği güvencelerin önemli
olmadığma dikkati çekti. Papand-
reu, PASOK hükümeti dönemin-
de ABD ile sürdürülen us müza-
kereleri sırasında ABD heyetinin
başkanı Alan Flanagan'ın Yunan
heyetine 12 mil konusunda güven-
ce vermeyi reddettığini söyledi.
Papandreu bu konuda ABD'nin,
Yunanistan'ın karasulannı 12 mile
uzatılmasına karşı geldiğine ve ve-
rilen güvencelerin önemsiz oldu-
ğuna dikkat çekti. Papandreu bu
konuda şöyle konuştu:
"Ege konusunda Sayın Flana-
gan'ın bize sıraladıgı ABD'nin
açık seçik görüşlerinin belgeleri
var. Flanagan, müzakereler siire-
sinde bizim, 12 mil Ue ilgili sonı-
muzn yanıtlarken, 'Ege'deki sta-
tukoyo bozacak tek laraflı hiçbir
faaliyet göstermeyiniz. Buna hu-
kmken hakkınız oisa bUe böyle bir
girişimde bulunmayın' demişti."
Türk - Yunan ilişkilerini etkile-
yen olay, Yunanistan'ın ABD ile
imzaladığı Savunma tşbirliği An-
laşması'nda Türkiye'yi yakından
ilgilendiren bazı maddelerin yer
alması oldu. Dün gece yansı Yu-
nanistan parlamentosunda yalnız
iktidardaki Yeni Dernokrasi Par-
tisi (YDP) milletvekillerince oyla-
nan ve onaylanan SİA'ya göre
ABD Yunanistan'ın egemenlik
haklanna ve toprak bütünlüğune
gelebilecek herhangi bir tehdit ya
da silahlı saldhrıya karşı bir dizd
güvenceler veriyor. Ve bu sırasıy-
la Türkiye'yi rahatsız ediyor. Çün-
kü bu, Yunanistan'ın karasulan-
nı 6 milden 12 mile çıkarabilece-
ği ve bu bölgeyi egemenliği altına
alabileceği endişelerini doğurdu.
Yunanistan Dışişleri Bakanı
Andonis Samaras ise dün gece oy-
lamadan önce parlamentoda yap-
tığı konuşmada Yunanistan'ın
Ege'deki karasulannı 6 milden 12
mile çıkarmak için şimdilik bir
projesi olamadığını ancak bunun
Yunanistan için vazgeçilmez bir
hak olduğunu söyledi.
Samaras'ın bu söyledikleri,
ulusiararası deniz hukukunun im-
zalandığı 1982 yılından bu yana
Yunanistan'ın çeşitli iktidar ve
muhalefet partileri tarafından yi-
neleniyor. Ancak bu konuda bu-
güne kadar somut bir adım atma
cesaretini hiçbir Yunanistan hükü-
meti gösteremedi. Bir önceki Baş-
bakan PASOK lideri Andreas Pa-
pandreu, Yunanistan'ın 12 mil
hakkını kulanmasmı gerektirecek
herhangi bir önerinin bulunma-
raasına karşuı, Yunanistan'ın bu-
na hukuken hakkı olduğunu vur-
guladı.
Ote yandan SİA'ya göre Girit
Adası'ndaki ABD üslerinin önem
kazanmasına karşı çıkan Girit
Adası'ndaki sol efilimli dernekler
dün gece sabaha kadar süren prc-
testo gösterileri düzenlediler. Ay-
nı anda Atina'da parlamentoda
görüşmeler sürerken, PASOK ve
Komünist Parti taraftarlan kendi
protesto gösterilerini düzenlediler-
Yunanistan parlamentosunda
yapılan oylamada SİA, iktidarda-
ki YDP miUetvekillerinin 151 ka-
bul oyuyla onaylandı. 296 millet-
vekilinin katıldığı oylamada PA-
SOK ve Komünist Parti milletve-
killeri ret oyu kullandılar. Batı
Trakya milletvekili Ahmet Fai-
koğlu çekimser oy verirken Sadık
Ahmet oylamaya katılmadı.
Söz konusu gelişmelerin, Türk
- Yunan diyaloğunun başlatılma-
sı ile ilgili ilke anlaşmasını ne denli
etkileyeceğini önümüzdeki hafta-
lar gösterecek. Bu arada dışişleri
bakanlanmn eylül ayında New
York'ta BM toplantısı çerçeyesin-
de görüşmelerine karar verilmiş-
ti. O tarihe kadar kaydedilecek ge-
lişmelere göre ise dışişleri bakan-
lan Mitsotakis'in Ankara ziyare-
tine gerekli "ortajnı" hazırlama-
ya çalışacaklar.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Samaras'ın, karasularına ilişkin açıklamasına tepki
4
Atîna SİA'ya sığınıyor'
SEMtH İDtZ
ANKARA — Yunanistan Başbakanı
Konstantin Mitsotakis'in son günlerde sü-
rekli olarak "Türkiye'nin saldırgan
tatnmundan" söz etmesi Ankara'da, döne-
min başbakanı Andreas Papandreu'nun
"Dogu'dan gelen tehdit" tezinin "farklı bir
biçimde ifade edilişi" olarak değerlendiri-
liyor. Bu arada Yunanistan Dışişleri Bakanı
Andonis Samaras'ın hafta sonunda Ege
karasulanna atıfta bulunarak Yunan-ABD
Savunma tşbirliği Anlaşması'nın (StA)
"Yunanistan'n egemenlik haklanm IraDan-
ma hakkını teyit etügini" söylemesinin
"Ankara'nın bu anlaşmaya gösterdiği tep-
kinin haklıhgtnı ortaya çıkardıgı" belirtil-
di. Bu konuda görüş bildiren bir yetkili,
"Atina şimdiden SİA'nın arkasına sıgındı-
gını gösteriyor" dedi. Bu gelişmelerin önü-
Ankara, Samaras'ın "StA, Yunanistan'ın egemenlik
haklarını kullanmasını teyit ediyor" şeklindeki sözlerinin,
anîaşmaya gösterilen tepkinin haklılığıru ortaya çıkardığı
görüşünde.
müzdeki günlerde yapılacak olan Milli Sa-
vunma Kurulu toplantısında ele alınması
bekleniyor.
Başbakan Mitsotakis'in Türkiye'nin
"saldırganugT ve "mannkaz davrandıgı"
yolunda son günlerde arka arkaya yaptığı
açıklamalar Ankara'da tepki ile karşılanır-
ken yetkili çevreier bu konuda şu görüşle-
re yer verdüer:
"Sayın Mitsotakis bir yandan VVashing-
ton'dan, diğer yandan ATden aldığı ceSı-
retle Türkiye'ye karşı bir karalama kam-
panyası başlatmış bulnnuyor. Dönemin
Başbakanı Andreas Papandreu Dogu'dan
gelen tehdit tezini ileri sürerken Mitsota-
kis aynı şeyi farklı bir biçimde ifade edi-
yor. Aüna'nın, basta Ege konusunda olm*k
iizere, eski iddialannı ısıtarak gundeme ge-
tinnesi sonucnnda Türkiye'nin biünen tep-
kilerini göstermesini yeni saldırganlık be-
lirtileri olarak sunmaya çalışıyor. Böylece
Batı'nın da sempatisini kazandıgı bir dö-
nemde Ankara üzerindeki baskıyı sürekli
kılmay-a çalışıyor."
Mitsotakis'in bu arada Batı nezdinde
"Diyalogdan yanayız, ama dnroma
göıüyorsannz" havasını da yaratmaya ça-
lıştığını ifade eden yetkililer, bunun da
"fazla sofistike olmayan bir oyunun" bir
unsuru olduğunu kaydettiler. Yunanistan'm
diyalog konusunda iyi niyetli olması du-
rumunda, eski argümanlannı öne sürerek
Türkiye'nin bilinen pozisyonlannı yeni bir
gelişmeymiş gibi göstermeyip diyalog ze-
mininin "akıla" ve "gerçekçi" bir şekilde
hazırlanmasına katkıda bulunması gerek-
tiğini belirtiyorlar.
Ote yandan Yunanistan Dışişleri Baka-
nı Andonis Samaras'ın, Yunan-ABD StA^
sının hafta sonunda parlamentoda görü-
şülmesi sırasında Ege karasulanna atıfta
bulunurken "SİA Yonanistan'ın egemen-
lik haklanm knllanma bakkına sahip ol-
dugunu teyit etmiştir" demesi de Atina-
nın bu kampanyasımn açık bir iiadesi ola-
rak değerlendirildi.
IRAK BASEVI KUVEYT DIŞİŞLERİ BAKANCVI HEDEF SEÇTİ
Bağdat,krizi tırınandırıyor
KAHtRE (Ajanslar) — Kör-
fez'de Irak'la Kuveyt arasında
patlak veren bunalıma bir çözüm
bulabilmek için Suudi Arabistan
ve Mısır'dan sonra Ürdün de dev-
reyegirdi. Ürdün Kralı Hüseyin,
dün bunalım konusunda görüş-
melerde bulunmak için Mısır'a
gitti. Havaalanında Mısır Devlet
Başkanı Hfisnü Mnbarek, Kahi-
re'de bulunan Irak Dışişleri Ba-
kanı Tank Aziz ve Mısıriı meslek-
taşı lsmet Abdül Mecit tarafından
karşılanan Kral Hüseyin, daha
sonra Hüsnü Mübarek'le görüş-
tü.Suriye Devlet Başkanı Halız
Esad, taraflara "itidal" tavsiye et-
ti. Irak basını ise Kuveyt Dışişleri
Bakanı Şeyh Sabah aleyhinde yo-
ğun bir kampanya açtı.
Mısır'ın, Irak ve Kuveyt arasın-
da petrol üretimi konusunda be-
liren gerginliği gidermek için dört
maddelik bir banş planı sunduğu
bildirildi. AA'nın Mısır hükümet
kaynaklarına dayanarak bildirdi-
ğine göre, Irak Dışişleri Bakanı
Tank Aziz'e dün Uetilen plan, Irak
ve Kuveyt'in Mısır*ın arabıüucu-
luğunu kabul etmderini ve sorun
çözülünceye kadar saldırmazhk
taahhüdünde bulunmalannı ön-
görüyor. Mısır banş planının ay-
nca, Irak ve Kuveyt basın yayın
organlanmn aleyhte kampanyaya
son vermelerini de öngördüğü bil-
dirildi.
Bu arada, gerginu'ğin gıderilmc-
si için Kuveyt'te temaslarda bulu-
nan Arap Birliği Genel Sekreteri
Çadli Klibi'nin, Irak'tan bir çözü-
me ulaşümasını istediği yolunda
teminat ahncaya kadar çabaları-
na ara vermeyi kararlaştırdığı ha-
ber verildi.
Suriye Devlet Başkanı Hafız
Esad, Irak - Kuveyt gerginliği ko-
nusunda yaptığı ilk açıkiamada,
taraflara itidal tavsiye etti. Esad,
Şam'da bulunan Kuveyt Devlet
Bakanı Abdul Rahman El Awadi
ik görüştükten sonra yaptığı açık-
iamada, "Bunalımı örmandır-
maktan kaçınmak gerek. Arapla-
rarası anlaşmaziıklar görüşme Ue
çöziUmelidir" dedi.
Bunahmı yatıştırmak için dip-
lomatik girişimler sürerken Irak
basınının Kuveyt'e hücumlan yo-
ğunlaştırdığı gözleniyor. Reuter
ajansunn haberine göre El Taw-
ra ve El-Cumhnrtye gazetelerinde
çıkan yazılarda Kuveyt Dışişleri
Bakanı Şeyh Sabah sert biçimde
eleştirildi. El Tawra, Şeyh Sa-
bah'ın bunalım yaratarak Kör-
fez'de "yabaaa fılolann" varlık-
larını sürdürmesi için ortam ha-
zırlamaya çalıştığını öne sürdü.
Gazete, aynca Şeyh Sabah'ın Baş-
bakan Şeyh Saad'ı gözden düşü-
rüp onun yerine geçmeyi planla-
dığını da iddia etti. El Tawra'nın
suçlamalanna katüan El Cumhu-
riye gazetesi de Kuveyt Dışişleri
Bakanı'nın Irak'a karşı bir komp-
lo hazırlığı içinde olduğunu ileri
sürdü.
Bulgaristan
250 bin kişi
Dimitrov
ıçın yurudu
SOFYA (AA) — Bulgaristan'-
da komünizmin babası olarak bi-
linen Georgi Dimitrov anısına ya-
pılan yürüyüşe 250 bin kişinin ka-
tıldığı ve yürüyüş sırasında ikti-
dardaki Sosyalist Parti'yi destek-
leyen sloganlar atıldığı bildirildi.
Yürüyüşe katılanlar, "Bulga-
ristan Sosyalist Partisi", "Biz
çoğunlnğuz" diye sloganlar ata-
rak, Dimitrov'un küllerinin gö-
müleceği mezarlığa yürüdüler.
Yürüyüşe katılanların yaş ortala-
masmın 60'ın üzerinde olduğu be-
lirtildi.
Dimitrov, öldükten sonra 1949
yılında mumyalanarak sergilen-
mek üzere özel mozoleye kaldınl-
mıştı. Bulgaristan'da tek parti ik-
tidannın sona erdiğini simgele-
mek amacıyla Dimitrov'un mum-
yalanmış cesedi geçen hafta yakıl-
mıştı.
Yürüyüşe Başbakan Andrei
Lukanov ve eski Devlet Başkanı
Petar Mladenov da katıldı.
TÜRK TİCARET BANKASI A.$
UMUM MÜDÜRLÜĞÜNDEN
Müfettiş Muavinleri
Ahnacaktır*
1- İmtihana katılabilmek için:
a) T.C. vatandaşt ve erkek olması,
b) Hukuk, iktisat, İşletme, Siyasal Bilgiler, İktisadi ve İdari
Bilimler Fakülteleri ile bu fakültelere denkliği yetkili makamlarca
kabul edilmiş, öğrenim süresi en az 4 yıl olan yurt içi ve yurt dışın-
daki fakülte veya yülcsek okulların birinden mezun olmak,
c) İmtihan tarihi olan 2.9.1990 gününe kadar 30 yaşını dol-
durmamış bulunmak, (2.9.1960 tarihinden önceki doğumlular im-
tihana kabul edilmeyecektir.)
d) Askerlik görevini yapmış olmak, (Herhangi bir nedenle
askerlik hizmet dışı bırakılmış olanlar imtihana kabul edilmez.)
e) Başka bir kuruma karşı mecburi çalışma taahhüdü bu-
lunmamak,
f) Sağhk durumunun Türkiye'nin her yerinde çalışmaya ve
seyahate elverişli bulunması,
g) Daha önce Bankamız Müfettiş Muavinliği imtihanına bir
defadan fazla girmemiş olması,
şartları aranmaktadır.
2- Yabancı Dil İmtihanı (İngilizce-Fransızca v e v a
Almanca)
2.9.1990 Pazar günü saat 9.00'da İstanbul, Ankara ve İzmir'de ya-
pılacak, başarı gösterenler 15.9.1990 -16.9.1990 (Cumartesi-Pazar)
günleri aynı yer ve saatte mesleki konulardan yazılı imtihana tâbi
tutulacak, söz konusu imtihan neticesinde uygun görülen adaylar
İstanbul'a mülâkata çağrılacaklardır.
3- İmtihana katılmak istiyenlerin 24.8.1990 günü saat 18.00'e
kadar İstanbul'da Umum Müdürlüğümüz Teftiş Heyeti Reisliğinde
bulunacak şekilde, imtihana girecekleri yer ve yabancı dili belirtir
bir yazı ile müracaat ederek istenilen belgelert vermeleri veya posta
ile göndermeleri gerekmektedir.
4- İmtihan konuları, istenilen belgeler ile ücret, yevmiye, lisan
tazminatı, sosyal yardım ve emeklilik haklartnı belirten açıklama
yazısı, İstanbul'da Umum Müdürlüğümüz Teftiş Heyeti Reisliği'nden
veya Ankara, İzmir, Adana, Bursa, Kayseri, Edime, Eskişehir, Trab-
zon, Erzurum ve Diyarbakır Şube Müdürlüklerimizden sağlanabilir.
Moşe Arens:
'Savaş
olasihğı
yüksek'
NEW YORM (AA) — tsrail Sa-
vunma Bakanı Moşe Arens, Irak
1
ın tehditlerinden kaygı duydukla-
nnı belirterek Ortadoğu'da bir sa-
vaş çıkması olasılığımn eskisinden
daha yüksek olduğunu söyledi.
Amerikan Yahudi Örgütleri
Konferansı'nın Başkanı Seymour
Reich'ın verdiği bilgiye göre Arens,
bu görüşünü, cuma günü ABD-
de Amerikalı meslektaşı Dick
Cheney'le yaptiğı görüşmede ifa-
de etti.
Arens'in, Cheney'e, glasnostun
henüz Ortadoğu'ya gelmediğini ve
bölgede geçmiş yıllardan daha çok
savaş tehlikesi olduğunu söyledi-
ği belirtiliyor.
Irak Devlet Başkanı Saddam
Hüseyin'i "Hiüer" olarak tanım-
layan Arens'in, Cheney'e, tsrail
1
in Irak'ın tehditlerinden kaygı
duyduğunu ifade ettiğini belirten
Reich, tsrail Savunma Bakanı'nın
aynca ülkesinin, Irak ile Ürdün
arasındaki askeri ilişkilerden en-
dişe duyduğunu da bildirdi.
Reich, Arens-Cheney görüşme-
sinde, savaş tehlikesi konusunun
tartışılmasına rağmen çıkmaza gi-
ren Ortadoğu banş sürecinin gün-
deme gelmediğini belirterek iki
bakanın daha çok ikili konuları
ele aldıklannı ve Cheney'in,
ABD'nin, tsrail'in ok füzeleri pro-
jesini desteklemeye devam edece-
ğini söylediSini ifade etti. lsrail
Konsolosluğu'nun sözcusü Uriel
Palti ise Arens'in, ABD Savunma
Bakanı'na, Arap düşmanlann, ts-
rail'den 7 kat daha fazla silahlan-
ma harcaması yapnğını söylediği-
ni kavdetti.
Lübnan
Çatışmalarda
ölü sayısı
125'e ulaştı
SAYDA (AA) — Lübnan'm gü-
neyindeki lsrail güvenlik kuşağı
yakınlannda Şii gruplar arasında
süren çarpışmalar, tran'ın girişim-
lerine karşın durdurulamadı.
tran yanlısı Hizbullah ile Suri-
ye'nin desteklediği EMEL müisleri
arasında sekiz gündür devam eden
ve 10 kadar yerleşim birimine ya-
yüan çarpışmalarda bugüne dek
ölenlerin sayısı 125'e, yarah sayısı
da 367'ye yükseldi.
FKÖ tarafından topçu ateşi ile
desteklenen EMEL milislerinin,
Suriye yanlısı diğer gruplann da
yardımı ile sürdürdüğü yoğun sal-
dınlara karşın, Hizbullah tarafın-
dan 16 temmuzda ele geçirilen
stratejik Carcu kasabasını geriye
alamadığı bildiriliyor.
lran'ın Lübnan'da bulunan bü-
yükelçiliğinden bir heyetin çatış-
maları durdurma amacıyla Sayda
kentinde sürdürdüğü temaslardan
ise henüz bir sonuç alınamadı.
Heyetin, iki Şii grup arasında 18
ay önce imzalanan ancak farklı
yorumlar nedeniyle bugüne dek
etkisiz kalan "Şam Anlaşması"-
nın uyguianmasına çauştığı bildi-
rildi.
DU]\TADA BüGtJN
AUSIR1VIEN
Ne Ödülü?...
Melih Cevdet Anday, 13 temmuz cuma günkü yazısında, do-
ğurr gününü kutlamaya gittiğinde "Bizim en önemli sorunumuz
reform ve rönesansı yaşamamamızdır" saptamastnda bulunan
dostu Gani Girgin'in. (içinızde Gani Girgın'i görüp tanımış olan
var mı?) kutlamaya falan olanak tanımadan, yaşadığı kimi olay-
ları anlattıktan sonra "Yalnızlık duygusundan deli olacağım. Bag-
lı bulunduğumuz değerleri cahilce çığnemekte öylesine azıttı-
lar ki kendimi deliler evinde sanıyorum" diye yakındığını anla-
tıyordu.
Gani Girgin, kendini deliler evinde sanan tek kişi değil. Ger-
çekten değer yargıları oturmamış ve bireysel özgürlüğün ya da
özgür bireyciliğin ne olduğunu da doğru dürüst kalıcı değerler
bırakabilecek uzunluk ve yoğunlukta bir rönesansı yasamak ola-
nağını bulamamış, toplumda değer yargılarının akıl almaz bir
hız, cahillik, üçkâğıtçılık ve oportünizmle allak bullak edildiğini
gören birçok kişi, Gani Girgin gibi büyük bir yalnızlık duygusu
içindeler.
Köşe dönmecilerin kral olduğu "hacı hanedanı"nı istemeye
istemeye baş tacı etmek zorunda bırakılmış olan bir toplumda,
değer yargılarının köşe dönmecilik, lüpçülük, avantacılık, dız-
dızcılık, oportünizm ve popülizm adına yerle bir edilmesı doğal.
Hele hele bu toplum, hızlı bir nüfus artışı sonucunda her yıl, bir
sürü işe güce yaramaz cahilin de etkin yaşama katılmasına ta-
nık oluyorsa, kimi zaman arabeskte (yalnızca müzik değil), ki-
mi zaman vıcık vıcık bir popülizmde, kimi zaman kaya gibi bir
angıtlık biçimine bürünen devrimci arabeskte (devrimci yazgı-
cılık okunur) somutlaşan değer çarpıtılmalarıyla karşılaşmak do-
ğaldır.
Hiçbir hizmet götüremeyeceği kişiye, hizmet götüreceğini "aş
ve iş için gelene hizmet görevimdir" diyerek ilan edenin popü-
lizmini, belki politik kökeni dolayısıyla anlamak güctür. Ama yeni
otoyol çevresindeki tehlikeli gecekondulaşmayı parlayan göz-
lerle izleyen oportünist hacının değer çarpıtması ardındaki he-
sabı anlamak kolaydır.
Her gittiği yerde olayları arttıran "emniyet müdürü'"nün ül-
kenin en önemli kentine atanması ve orada laik olanlarla olma-
yanlara çifte standart uygulaması çarpıtılmasını anlamak güç
değildir. Çünkü "hacı müdür", şeriata doğru giden yolun açıcı-
larından biridir.
Bir ilin emniyet müdürü iken yurttaşı karakola çekip güzel bir
sopadan geçirten ve bu yüzden mahkemece hapis cezasına
çarptırılan kişinin daha sonra daha büyük bir ilin valiliğine atan-
masındakı çarpıklığı anlamak da güç olmasa gerek. Çünkü "hacı
vali", şeriat savaşımının şanlı bir neferı olarak görülmektedir.
İşadamlarının örgütün.ün başındaki kişinin, iç ve dış iş çevre-
lerine dayanarak iktidar basamaklarını tırmanmasına tanık olu-
nan bir ülkede, iktidarın işine gelmeyen politik görüşlerini açık-
layan işadamları ile örgütlerıne politika yapıyorlar diye soruş-
turma açtırmaktaki garipliği de anlamak mümkün olabiliyor, çün-
kü düzen "bizden olanın özgürlüğü olsun, öbürlerinin ağzına
pislik dolsun" düzenidir.
Ve artık bunca çarpıklık içinde, çarpıklıkları eleştirip kamuo-
yunun dikkatine sunan ve eleştiren basının çabalarının sonuç
vermemesini de anlamak çok güç değildir, çünkü toplum artık
"nerem doğru ki?" çizgisine gelmiş bulunmaktadır.
ingılızleştırilemeyenlerden olanlann, hızla İngilizleşmekte olan
bir basın ortamından kaygı duydukları ve "Quo Vadis?" diye
sormaya başladıkları dönemde, basının görevi her şeyden ön-
ce toplumu saran değer yargılarının saptırılması ve yozlaştırıl-
ması furyasının kendi kesimindeki belirtilerini ortaya koymak ve
ona karşı savaş açmak olmalıdır.
Örneğin, basın kendi adına özgürlük ödülleri dağıtan kendi
Gazeteciler Cemiyeti'nin hangi değer yargılarından, hangi öl-
çütlerınden yola çıkarak au ödülü verdiğini, sormak, soruya al-
dığı yanıtı içine sindiremiyorsa, kendi durumunu da gündeme
getirmek zorundadır.
Sansûr uygulamasının yıne yürürlükte olduğu bir sırada san-
sürün kalkmasının 82. yıldönümünün "kutlanacağı" bugün Ga-
zeteciler Cemıyetı iki "Basın özgürlüğü Ödülü"nden birini
TBMM Başkanı Kaya Erdem'e verecek.
Bu ödülün veriliş nedenini, Gazeteciler Cemiyeti'nin Yöne-
tim Kurulu üyesı kimi arkadaşlanmıza sorduk, ama doyurucu
bir yanıt alamadık.
Gerçekten neden veriliyor Basın özgürlük Ödülü' Kaya Er-
dem'e?
Eğer TBMM'nm Başkanı sıfatıyla başında bulunduğu kurulu-
şu temsilen veriliyorsa, o zaman Sayın Erdem'in başkanlığı dö-
neminde TBMM'nin, basın özgürlüğü ya da özgürlük adına hangi
yasaları kabul etmiş olduğu, hangi yasakları kaldırdığı ya da öz-
gürlükler veya insan hakları konusunda hangi soruşturmayı yap-
tığı, hangi soruşturmaönergesini kabul ettiği, hiç değilse, ken-
di sorumluluklanndan, işlevlerinden hangisine kıskançlıkla sa-
hip çıkma hünerini gösterdiği sorusunu sormak gerek.
Ödülü verenler bu açıdan olumlu bir örnek gösterebilecek du-
rumda mıdırlar?
Eğer, ödül Kaya Erdem'in kişiliğine veriliyorsa, o zaman da,
Sayın Kaya Erdem'in kişisel demokratık erdeminin ne olduğu
sorusu çıkıyor ortaya.
Sayın İsmet Kaya Erdem, acaba askeri yönetimlere mi karşı
çıkmış? Yoksa Sayın Erdem'in erdemi çoğunluğun desteğine
sahip olmayan kişilerin doruklara tırmanması gibi antidemok-
ratik bir tutuma karşı çıkmak mı olmuş?
Bildiğimiz kadarıyla Kaya Bey, geçiş döneminin askeri yöne-
timin bakanıydı ve yine bildiğimiz kadarıyla Kaya Bey, kendi adını
da olası başbakanlar listesinde görünce, garip senaryolar kar-
şısında parmağını bile kıpırdatmadı.
Peki, bu durumda Kaya Bey'in erdemi neydi de bu ödüle hak
kazandı?
Ya da ödülün Kaya Bey'e verilmesinde bir çarpıklık yoksa,
o zaman bu ödül ne ödülü?
Bu soruları sormaz ve bu değer çarpıtılmasının nedenlerini
araştırmaz isek gelecek yıl "Basın Özgürlük Ödülü"nün, ister
hacca ister ava giderim diyecek kadar özgürlük düşkünü Ham-
di Ardalı'ya ya da Tann'dan başka kimseye hesap vermeyecek
kadar yürekli Korkut biradere verilmesi durumunda da elimiz
böğrümüzde kalırız.
GÜNEY KORE
Muhalefetten
tophıistifa
Dış Haberier Servisi — Kuzey
Kore ile bir an önce birleşme he-
sapları yapılan Güney Kore"de,
muhalefete mensup 80 milletve-
kili toplu olarak parlamentodan
istifa etti. Milletvekilleri, erken
genel seçim yapıunası amacıyla
bu yolu seçtiklerini belirttiler.
Güney Kore hükümeti de iki ül-
ke arasındaki sınınn kaldınlma-
sına ilişkin olarak Kuzey Kore ta-
rafından öne sürülen şartlan gö-
rüşmeye haar olduğunu açıkla-
dı. Güney Kore*de muhalefetteki
Banş ve Demokrasi Partisi üyesi
70, Demokratik Parti üyesi 8 mil-
letvekili, iki bağımsızla birlikte
dün istifalannı parlamento baş-
kanlığına sundıüar. Banş ve De-
mokrasi Partisi lideri Kim Dae-
Jung, istifacı milletvekilleri adı-
na yaptığı açıkiamada, muhale-
fetin "birlik" olarak erken genel
secimlerin yapılması isteğiyle is-
tifa ettiğini duyurdu. Jung, mu-
halefetin birliği bozmaması du-
rumunda halk tarafından da des-
tekleneceğini söyledi.
Ajanslar, parlamentonun isti-
falan kabul etmeyebileceğini be-
lirtiyorlar. Güney Kore kanunla-
rı uyarınca, miUetvekillerinin is-
tifası hemen yürürlüğe konulma-
yabiliyor. Parlamentoda yapıla-
cak bundan sonraki oturumlar-
da, iktidar partisi üyelerinin söz
alarak istifalan geciktirmeye ça-
lışmalan bekleniyor.
Güney Kore Parlamentosu 299
üyeden oluşuyor. tktidar partisi,
Güney Kore'de yapılan son se-
çimlerde üçte iki çoğunluğu sağ-
lamıştı. Muhalefet lideri Kim
Dae-Jung, istifalann geri alınma-
sı gibi bir durumun söz konusu
olmadığım da belirterek, Devlet
Başkanı Roh Tae-Woo'dan, Ku-
zey Kore ile birleşme konusunu
iç politika malzemesi olarak kul-
lanmamasını istedi.
Sınır sorunu
Güney Kore'de iç politikada
kriz yaşanırken, üç hükümet üye-
si, dün bir basın toplantısı düzen-
leyerek, Kuzey Kore ile olan sını-
nn açılması için bu ülke tarafın-
dan öne sürülen şartlan görüş-
meye hazır olduklannı bildirdiler.
Bakanlar, Kuzey Kore tarafından
sınırda düzenlenecek "birleşme
yiiriivüşüne", muhaliflerin katıl-
masına izin verikbileceğini de
kaydettiler.