Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
16 HAZİRAN 1990 • ¥ HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19
Devlet ve Demokrasi,..
(Baftarafı 1. Sayfada)
lara sarılıp emirler veriyor, netıce alamıyo-
rum bırtürtü.' " (Cumhuriyet; 4.5.1990; sayfa
2).
Çarpıcı değil mi7
Bir Içişlerı Bakanı, "işkenceleri durdurmak
için" emirler yağdırdığını, ancak sonuç ala-
madığını itiraf ediyor.
Çarpıcı, ama şaşırtıcı değil.
Çünkü aradan 40 yil geçmesıne karşın de-
ğişen bir şey yok. Ülkemizde hâlâ halkın
oyuyla başa geçenler, devlete, daha doğru-
su "devlet içindeki devlef'e doğru dürüst söz
geçıremiyorlar
İşte, hemen aklımıza gelen bırkaç örnek:
1- Bu yılın başlarında Ankara Devlet Gü-
venlık Mahkemesı savcıları, Avrupa Insan
Hakları Komisyonu'na tanıklık etmeyi reddet-
mişlerdi. Böylece, Türkiye'nın taraf olduğu
uluslararası bir sözleşmeden kaynaklanan
ve ıç hukuk nitelığı taşıyan bağlayıcı bir ya-
sa hükmünü hiçe sayabilmışlerdi. Adalet Ba-
kanı'nın, Dışişlerı Bakanı'nın, ılgıli Devlet Ba-
kanı'nın bu konudaki telkın, hatta girişımle-
ri sonuçsuz kalmıştı.
2- Bugün, cumhurbaşkanlığı koltuğunda
oturan Sayın Özal'dan iktıdar ve muhalefet
liderlerine dek herkes, kendilerine soruldu-
ğunda, TCK'nın demokrasıyı engelleyıcı 141,
142 ve 163 gıbı maddelerınden kurtulmak
gerektiğinı söylüyorlar. Özellıkle 141 ve 142
konusunda genel bir mutabakat dikkatı çe-
kıyor Ama ne var kı, parlamentoda yüzde
65'lik bir çoğunluğa sahıp ANAP iktidarı,
bunca yıldır hâlâ bir tasarıyı Meclise suna-
bilmiş değil.
3- Yine Cumhurbaşkanı'ndan Başba-
kan'a, iktıdar ve muhalefet liderlerine dek
herkes, ilke olarak özel radyo ve televizyon-
dan yanadır. Özellikle Sayın Özal'ın bu ko-
nudaki kararlılığı gayet iyi bilinir. Ama gene
de orta yerde anayasayı ve ilgilı yasaları bu-
nun için değıştırecek bir girişimı yoktur
ANAP ıktidarının.
Bu örneklerden sonra sorulabilir:
— Peki o zaman, kim, hangı görunmez el
engelliyor bütün bunları?
Bir içişleri bakanı ışkenceyi durduramıyor-
sa. . Bir savcı, hükümet üyelerini de dinle-
meyerek, yasaları hiçe sayma cesaretini
kendinde bulabiliyorsa... Bir hükümet, Mec-
liste yeterli çoğunluğa ve muhalefet deste-
ğine sahıp olduğu halde, demokrasıyi tıka-
yan yasal engellerı aşamıyorsa...
O zaman dev/ef içinde devlet var demek-
tır. Sıvıl sıyasal otoriteyı ışıne geldiğinde sal-
lamayan bir çekirdek güç...
Öyle mi?
Öyleyse, kımlerden oluşur bu iç odak?
Yüksek bürokrat, istıhbaratçı, asker...
Kim?
Yıllardır devleti korumak sloganının arka-
sına sığınarak, demokrasiyı engelleyenler
mı?
Evet bilıyoruz, karşılıkları bilinmeyen so-
rular değil bunların tümü.
Ama hiç unutmayalım:
Demokrasilerde devlet ınsan için vardır; bi-
reyin mutluluğu, esenlığı ve güvenlığı için
vardır.
Oysa ülkemizde devlet korkutur insanımı-
zı; sokaktakı adam yılmıştır devletten. Bir ba-
kıma devleti korumak deyınce de akan su-
lar durur Türkiye'de.
Onun içındır ki, bu ülkede halka demok-
rasiyi içtenlikle götürmek isteyen siyasal
güçlerın öncelik sıralamasında şu hedef mut-
laka yer almalıdır: Devlette modern, laik ve
demokratık yönde bir yenıden yapılanmayı
gerçekleştirmek. .
Bunu yapamayan ya da yapmayanların -
bugünkü ANAP iktidarı gibi- demokrasi adı-
na konuşmaya hakları olamaz.
VEIİEFENDİ HİPODROMU'NDAN FÎKRETDAĞLIOĞLL
Tay yarışına dikkat!
KEMAL AKYER
1. AYAK: Hayatının ilk yarı-
şında başanlı olan, çarşamba sa-
bahı 800 metre ışinde de çok ıyı
görduğum Şahnaz, yarışın en
şanslı ısmıdır Yarış tecrubesı bu-
lunan Aysel ıle kısa ışlerle hazır-
lanan ve curaa sabahı 400/22.5
HÇ yapan Andrabuddin de ıh-
raale gelmez. Yasmına, surprız
yapabıhr. Kuponlara çok at yaz-
roakta fayda \ardır.
2. AYAK: Bir yarış gören ve cu-
ma sabahı 400/24, 200/12 R ya-
pan Sweet Heart ve uzun bir te-
davı dönemı sonrası ciddı galop-
larla hazırlanan, cuma sabahı
ters kenter yaparak ıdmanlannı
tamamlayan Affanbey arasında-
ki mucadele, yarışın birıncısını
belırleyecektır. Cuma sabahı
600/35.3, 400/23.3, 200/11.5 R
yapan Vıva Zapata yanşın surp-
rız atıdır.
3. AYAK: Perşembe sabahı 800
metre galobunda iyı görunen
Akıkaze, yarışın en şanslı atıdır.
1000 metre galobunu beğendiğım
Oberon ve Cad'ora sert rakıple-
ndır. Malıbu, surpriz yapabilır
4. \YAK: Geçen yanşında ma-
kmede kalması sonucu başansız
olan Çılgın, bu yanşa guzel ha-
zırlandı. Cuma sabahı 800/52,
600/36.8, 400/24.8, 200/12.4 ra-
hat yapan Çılgın ve vıne 400/23,
200/11.5 R yapan Be My Best
arasındakı çetin mucadele yarışın
bırıncısinı belirleyecektır. Uğur-
kan daha sonra şans verdığım
ısım olup Forh yarışın surprız
atıdır.
5. AYAK: Derecelı guzel galop-
larla hazırlanan Sedam ve cuma
sabahı 400/28, 200/14 kolay ya-
pan Kırarat en şanslı ısımlerdır.
Uğurkan ve Ilısan Harun surpnz-
de duşunulebilir.
6. AYAK: Perşembe sabahı ga-
lobunu beğendigım Akgun ve se-
rı temposuyla koşacak olan Me-
nekşe arasındakı mucadele, yarı-
şın birıncısını belirleyecektır. Bu
ıkı atın mucadelesınden Ozgur-
han ıstıfade edebilır
TAHMİNLER
1. KOŞU: F. Osmanağa 1 (6), P.
Yusufçuk 1 (2), P. Arat (3), S. Di-
dar (4).
2. KOŞU: F. Şahnaz (4), P. Ay-
sel 1 (2), S. Andrabudın (1).
3. KOŞU: F. Svveet Heart (5), P.
Affanbey (1), S. Viva Zapata (4).
4. KOŞU: F. Akıkaze (4), P. Obe-
ron (1), P. Cad'ora (5), S. Malibu.
5. KOŞU: F: Çılgın (5), P. Be My
Love (6), P. Be My Best (4), S.
Forh (7).
6. KOŞU: F. Sedam (13), P. Kı-
rarat (11), P. Uğurkan (4), S. Ih-
san Harun (2), S. Mercanguzelı
(12).
7. KOŞU: F. Akgun (1), P. Me-
nekşe 18 (5), P. Özgurhan (2), S.
Altınkız (4)
E3
OTORİTELERİN GÖRÜŞLERİ
F. Dağhoğlu
K. Akyer
Naip Yılmaz
Ender Yılmaz
Orhan Özsu
5-4-2
4-1-2-5
4-5-2
2-1-4-5
2-1-4-5
5-1-4
5-1-6
5-1
4-1-8
4-1-5
4-13-11
1-5
5-4-7
5-6
5-6-7
6-5-4-7
5-4-6
13
13-11
13-11
11
11-13-4
1-4-5
5-1
5-2
GÜNÜN PROGRAMI
1. KOŞU:
Saat: 14 30
(Şartlı) 3 Yş Araplar
6.000 000 TL
(KUM) 5. KOŞU: (Şartlı)
900 M Saat: 16.30
3 Yş Ingılızkr
9 000 000 TL.
(ÇİM)
2200 M.
(70)
(»51
180)
(90)
(65)
(I0O)
(40)
(50)
1 Tır».a
2 V. «f»lç»k I
} Arat
t
7 kayaartu
56 Sain
56 Kxkr
54 5 H karataf
54 5 S.Boyraz
5-t 3 AkM
53 V.AIçı
'1 " Attaabaı
50 t Akkıa*
(Bn kofada Uüli aakn »arl
(130)
(- I)
(421)
(314)
(020)
( 2)
(000)
(-0)
(60)
(70)
(65)
(90)
(100)
(95)
(90)
1 Faı
2 LJM Gıri
3 VVM Wınd
4 i t My tca
6 Wt My ü » c
7Forli
57 M.Gokf M
56 5 K-MtOkt
56 5 Sefcl
55 H.kama* M
55 Maaıi.
53 Tı.l»
53
(la kofada i U i aahtı «aı) (Lçta « U | n ta kntada aatlaıl
(204)
(013)
(000)
(442)
(210)
(002)
(002)
2. KOŞU:
Saat: 13.00
(Maıden) 2 Yş Ingılızler
4.500 000 TL
(ÇİM)
1100 M
6. KOŞU:
Saat: 17 05
(Maıden) 3 Yş. Araplar
4 500 000 TL
(ÇİM)
900 M
56 Mami
56 Şerff
56 ŞÇrtık
56
56
J Browa
M Bayr»
3 (-)
1 (402)
4 ( 3)
5 ( 2)
2 ( - )
2 iban H.nın
3Kınnk
3. KOŞU: (Şarth) 4 ve Yk Ingılızler
Saat: 15 30 9 000 000 TL
(ÇİM)
1600 M
6 Akçakn
(95)
(60)
(80)
P0)
(100)
(90)
1 Affaabc;
2Kk*tsC«tt
3 Nartcy
«YtvaZapala
5 SweM Hran
6Z«amılb*7
58
58
Tıaay
Caakay
ü Ekma
53 5 Akın
53 S.Akdı
(Nurfery vc S»m H n n ckuridır)
IBa kofatfa ıkih balıts » D
(031)
(104)
(411)
(003)
(021)
(303)
(65)
(80)
(30)
(90)
(20)
(30)
(60)
(40)
(45)
(50)
(95)
(75)
IOO)
(50) 14 Teıadaf III
(30) l5Taffcaal
56 M.CÖkçt
56 S.B
M S B To
56 A.AIp
52 AI
ICMOI
9Ea«e
lOUıcalı
II kıraral
53
54 5
54 5 Saia
54 5 Aku
54 <• Dnk
54 5 TIMJ
54 5 R.Tctık
52 5 M Dtıpır
7
13
1
15
10
2
8
4
3
II
9
12
6
14
5
(-00)
(-00)
(-0)
(--)
(-0)
(-0)
(-0L,
(000)
(-42)
(000)
4. KOŞL: (Aprantı) 3 ve Yk Ingılızler (ÇİM)
Saal 16.00 7.000.000 TL 1600 M.
{Yojurtçn vc Es» ckundır)
(Ba ko$ada ıkUi bahıs vc donlû bahıs var)
(95)
(70)
(80)
(100)
(90)
(40)
(45)
185)
(50)
(60)
(75)
(65)
(65)
(50)
(45)
3 MarMc Arch
4 Akıkazr
5 f « l Ot.
6İUIİ»
7 Mnajllııı
S Malibu
9 Jockcr DUKCT
lOCcrea
11 Balııl
12 Harn I
13 Aladaa
14 Meattoıa
13
ScnMlik
MCokçt
Kahraaua
Alı Rızı
Ncbahal
G.Gafeadal
53 S I.Kolual
F.ÇcMk
K.Maaav
I.AkUlç
H.Gaator
G.Cal
53
«2
51
50
46
44 K
44 S.İİKS
lOkcroa vc Cerea ekartdır)
(Bu koşada ıkjk baata vc acla kaHl '
12
13
6
3
2
II
4
9
14
15
(040)
(300)
(000)
(023)
(001)
(000)
(100)
(000)
(004)
(404)
(003)
(033)
(101)
7. KOŞU: (Şarth) A Gr Araplar
Saat: 17 40 7 000 000 TL
(ÇİM)
1300 M
(1001
(90)
(70)
(80)
(95)
(65)
(40)
(50)
59 CaakaV 2 (212)
<9 kadfcr 3 (000)
59 Tıaa> 7 (000)
57 5 A.AIçı 8 (000)
'7 5 S.Ak* 5 (132)
55 Ekrta 1 (230)
54 5 Kan» 4 (001)
53 5 Şrrif 6 (000)
(fta koaada ikih aaMs w «afe a(ta baUs var)
I Akff»
2Ozgarhaa
3Saa«riKj
4 Alttaku
5Mcackfr
7Tchlilu
1 / (200)
8 («X»
ALTIU GANVAN: 2. 3. 4, 5. 6. 7 kojularda
ÜÇLÜ GA.NYAN: 5, 6 7 kaşularda
(ÇLİ
1
BAHtS: 4 kosuda
DORTLt BAHtS 6 koşuda
SIKALI LÇLL BAHİS: 7 ko«udadır
Kamerun Afrika'nın gııruru
NtLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — Ister buyu ıster
Üçüncu Dunya futbohınun uya-
nışı olarak açıklayın, Afrika fut-
bolunun Italya'daki başansı bu
ülkede bir iki yıldır surekli ırkçı-
lık saldınlanyla itilip kakılan Af-
rikalılar arasında frensiz bir coşku
yarattı. Bir maçın ardından he-
men sekizde bir finallere kalan
Kamerun'un başansı başkent so-
kaklannda işportacıhk yapan ve
ler. Italyanlann bozuk Italyanca-
larıyla alay ederek "Vu
"Cumpra" dedikleri Afnkalı ka-
cak işçiler bir gün içm işportala-
rını topladılar ve kentın hâkimı
haline geldiler. U>du aracılığıyla
her ulkeden ve her dılden spor ya-
yını yapan halka açık 20 TV'nın
bulunduğu Colonna Pasajı dun
Afrikahlardan geçürruyordu. Ro-
ma'da bulunan Senegalliler, Ga-
nalılar, Angolalı, Zaıreliler hep
Kamerun için taraftarlık yapıyor-
Roma için şimdı tam "trattoria"-
ların masalarını ve ıskemlelerini,
barok meydanlann koşelerine, so-
kak aralarına taşıdıklan sezon
başlıyor. Gunduz-gece dışarda ye-
nen bu restoranlar, konan alkol
yasağından çok şıkâyetçiler. Hat-
ta şikâyetten de ote bu yasağa
karşı savaş açtılar. Hoolıganlar
nedenıyle Dunya Kupası maçları-
nın oynandığı kentlerde maçtan
once ve sonra alkol yasağı koyan
onlemi protesto eden Romalı res-
yüzkrinden hüzün akan Afrika- lardı. "tt|lya'9O" sıyah Afrika'- toran ve bar sahıpleri derhal Ital-
4ıla4R çehrelenni değiştirdi. Ge- yı Kamerun'un arkasında "tek ya'da sık kullanılan bir yönteme
nellîkıe "Novana Meydanı", vurek" olarak birleştirdı. Italyan
Piazza di Spaquana ve Imparator basınında çıkan yorumlar da bu
Adnano'nun yaptırdığı 2000 yıl- zafenn Italya'daki Afrikalılar için
lık "Panteon" etrafında açtıkla-
n işportalarda marka taklıdi
çantalar, tışortlar, gözlükler, ke-
merler ve ıncik boncuk satan Af-
rikalılar; 2-1 biten Kamerun -
Romanya maçından sonra kent
merkezinı bayram yerine çevırdi-
kısa sure önce çıkarılan "Yaban-
cılar Yasası"ndan çok fazla şey
yapabıleceğıni vurguluyordu.
Afrikalıların bu bayramına
kent merkezindekı restoran sahıp-
leri katılmadılar. Hafirruzgârlı,
sıcak yaz gunlenne yenı kavuşan
başv urdular ve grev duzenledıler.
Başkentteki 2680 restorandan
184O'ı Roma'da oynanan Italya-
ABD maçı sırasında bu greve ka-
tıldı ve kepenklenni kapattı.
Ama yasaları ve yasaklan bir
yolunu bulup delmekte guçluk
çekmeyen ltalyanlar, muşterilerı
her zamankı gıbı hoş tutmakta
güçluk çekmedıler.
Hocı odayları öfketiHaber Merkezi — Karayolu ile
hacca gıdışlerın ıptal edılmesırıe
protestolar suruyor Dun bir grup
hacı adayı, cuma namazından
sonra lekbır getırerek ANAP Fa-
tıh ılçe bınasına yuruduler Gos-
tericiler, gelışmelerden sorumlu
tuttuklan hukumetı istıfaya çağır-
dılar. SHP Ankara Milletvekilı
Erol Ağagil de, soru onergesıyle
konuyu Meclise getırdi. Uluslara-
rası Naklıyecıler Derneğı Başka-
nı Saffet l lusoy. ıptalden sonra,
bu ış için tutulan otobus firmala-
rımn tazmınat hakkının doğduğu-
nu söyledi ANAP Istanbul Mil-
letvekıli Abdulkadir Albayrak da,
dun yaptığı açıklamada, hac krı-
zınde, Dıyanet Vakfı'nın bırincı
Kripto davası
DGM savcıları
için sııç
duyurusu
TURAN YILMAZ
ANKARA "Kripto davasT'nda
dokunulmazlığının kaldırılması
istenen ANAP genel başkan aday-
larından Gazıantep Milletvekilı
Hasan Ccial Guzei, Ankara DGM
Başsavcısı Nnsret Demiral ıle
DGM Savctsı Bınbaşı Ülku Coş-
kun hakkında, Adalet BakanlığV-
na suç duyurusunda bulundu. Bu
arada İstanbul DGM'de, Ozal-
Bush görüşme tutanaklarının ya-
yımlanmasıyla ilgili olarak hak-
kında 15 yıla kadar hapis istenen
eski Güneş Gazetesi Yazıişleri
Mudurü Akv Er'in davası da ay-
nı olayla ilgili olan "Kripto dava-
sı"yla bırleştirilmesine karar ve-
rildi.
İki dava birleşiyor
Istanbul 2 No'lu DGM'de dun
yapılan Alev Er'ın duruşmasında
mahkeme savcısı Fevzi Yılmaz,
Ankara ve Istanbul DGM'lerde-
ki davalann bırleştirilmesine iliş-
kin görüşünıi bildirdi. Her iki da-
va arasında "fiili irtibaf'bulun-
duğunu belirten Savcı Yılmaz, da-
valann bırleştırılerek dav a dosya-
sının Ankara DGM'ye gönderil-
mesini istedı. Savunma Avukatı
Prof. Çetin Özek ise davanın ga-
zetenin yayım yeri olan tstanbul'-
da görulmesi gerektığini öne su-
rerek, bu isteme karşı çıktı. özek,
Ankara DGM'ye guvenmediğini
de sözlerine ekledi. Mahkeme he-
yeti ise savcının görüşü doğrultu-
sunda karar vererek, Istanbul 'da-
ki davanm Ankara DGM'dekı da-
vayla birleştirilmesine, bu nedenle
de dava dosyasının Ankara'ya
gönderılmesine karar aldı.
Ote yandan özal - Bush goruş-
rne tutanaklaıının yayımlanrnasıy-
la ilgili olarak Ankara DGM'de
yargılanan Hande Şevkal Mum-
cu'nun "İşkence lehdidi altında
ifade verdim" sozleri üzerıne An-
kara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca
açılan soruşturmada, "Hande'ye
işkence vapıldıgı yolunda delil el-
de edilememesr nedenıyle takip-
sızhk kararı verıldı.
derecede sorumlu olduğunu sa-
vundu Devlet Bakanı Mehmet
Kececiler ise, hacı adaylarının
protestolarını doğru bulmadığını
sovledı.
Karayolu ile hac çıkışlarının ip-
tal edılmesıne tepkiler dun de sur-
du. Istanbul'da cuma namazı son-
rası Suleynwnıye Camıı'nden çı-
kan bir grup hacı adayı, ıl muf-
tuluğu bınası onunde toplandı
Hacıadaylan, burada "hukumel
istifa" şeklinde sloganlar attılar
Bu arada bir muftuluk yetkilısi,
temsilcılerı aracılığıyla kendileny-
le goruşebıleceklerını bıldırdı.
Bunun uzenne gruptan seçilen
temsılciler, yetkılılerle goruştu.
Göruşme sonucundan memnun
olmayan grup, "Başbakan Vıldı-
rım Akbulut. ANAP Fatih İlçe
Başkanlıgı'nda sizirde gonışecek"
şeklinde çıkarılan soylentiler uze-
nne, yuruyuşe geçti.
Tekbir getırerek yuruyen grup,
Fatih ANAP Ilçe Başkanlığı
onunde de, hukumetı ıstifaya ça-
ğıran sloganlar attı Temsılcilerı
aracılığıyla yetkılilerle göruşen
grup, daha sonra olaysız dağıldı.
Uluslararası Naklıyecıler Der-
neği Başkanı Saffet Ulusoy, yap-
tığı açıklamada karayoluyla hac
çıkışlarının iptal edılmesınden
sonra, bu ış için tutulan otobus
firmalarının tazminat hakkı doğ-
duğunu soyledı. Olayın dınsel bir
yonunun bulunmasına rağmeıı,
otobus sahıplerının, "licaret
erbabı" olduğunu belirten Ulu-
soy, bu nedenle zararın tazmın
edilmesı gerektiğinı savundu.
Devlet Bakanı Mehmet Keçeci-
ler, hacı adaylarının protestolarını
doğru bulmadığını soyleyerek,
"Gidemeyen hacı ada>lanrıı ma-
dur etmeyecegi/" dedı.
Bakanlığı ıle ılgıli ıncelemeler-
de bulunmak uzere Er/urum'da
bulunan Devlet Bakanı Keçecıler,
hac konusunu "bu\uk bir
ciddivette" üst duzeyde ele aldık-
larını ve bır
bakanın bu i^le go-
revlendırıldığnı bebrttı. Keçecıler,
şunları soyledı
"Suudi ArabMan iMlileri. Ka-
be'deki ilave insaatlan ileri sure-
rek bu yıl vize uygulaması yaptı.
Biz meseleyi usl duzeyde ele aldık
ama, mesele islediğimiz şekilde
çozumlenemedi. Bn son anda ge-
lışen bır olajuır. Daha oncedtn
bizlere bildirilsejdi bu tur hadise-
ler olmazdı. Bu nedenle hacılann
protestolan doğru degildir, huku-
mel olarak konuyu araştınyoruz,
bu konuda ihmali olan gonılurse
gerekeni japanz. Gidemeyen ha-
cı adaylannı da mağdur elme>e-
cegiz."
SHP Ankara Milletvekili Erol
Agagil de konuyu bir soru öner-
gesiyle TBMM'ye getirdi.
Anavatan Partisi (ANAP) Is-
tanbul Milletvekili Abdulbaki Al-
bayrak UBA'ja yaptıgı açıklama-
da, "Hac krizinde Diyanet İşleri
Başkanı Mustafa Said Yazıcıoğ-
lu'nun açıklamalannın "yetersiz"
kaldığını soyledı.
Turkiye Seyabat Acentaları
Biriiği (TÜRSAB) Başkanı Bahal-
tin Yucel de dun >aplıgı jazılı
açıklamada, bazı kişilerin sabte
acente adı vererek hacı adavlan-
nı dolandırmak istegini soyledi.
Yucel, hac konusunda hiçbir va-
ade kanılmaması konusunda yurt-
laşlan uyardı.
TİKKO-1 DAVASEVDA KARAR
1 idam, 24 sanığa
5-20 yıl hapis
tslanbul Haber Servisi — "İs-
tanbul TlKKO 1" davasında yar-
gılanmalarının yenilenmesıne ka-
rar verilen 50 sanıkla ılgıli dava,
oncekı gun sonuçlandırıldı. Selı-
mıye 2 Nolu Askerı Mahkemesı,
"idam cezası verebilmek için >a-
şının buyululduğü" ılerı surulen
Necati Kınalı'yı yine ıdamla ceza-
landınrken, aralannda daha on-
ce ömur boyu hapse mahkûm
edılmiş 3 sanığın da bulunduğu 21
sanığı beraat ettirdı. Sanıklardan
24'unu 5 ile 20 yıl arasında hapis
cezasına mahkûm eden mahkeme,
5 sanık için davanın duşurulme-
sını kararlaştırdı. Mahkeme kara-
rında, daha once idama mahkûm
edılen 3 sanığın son kararda 5 ile
12 >ıl arasında hapis cezasına
carptınlmalan dikkat çekti.
Selımıye 2 Nolu Askerı Mahke-
mesı'nde oncekı gun gorulen du-
ruşmada 50 kışıyle ılgıli kararlar
açıklanarak dava sonuçlandırıldı
Kararda ayrıca sanıklar tsmail
Solmaz, Mehmel Baş, Salih Kara-
kuş, Sadir Navır. Cemalettin Top-
çu, Kerim Demiroz, İrfan L'mut
ve Sdahattin Sancaklı 5'er yıl ağır
hapis cezasına çarptırıldılar
TCK'nın 146. maddesıne aykırı
davranmaktan da Mehmet Era-
kın. Veli Alundemir ve Yusuf Köse
5'er yıl, Ceval Dokmecı 10 yıl, Hıi-
seyin Karakoş 12 >ıl. Hasan Erkul
15 yıl, Ibrahim İlnal, Yusuf De-
mir, Zekeriye Çakmakçı ve Lgur
Özakıncı 10'ar yıl ağır hapis ceza-
sıyla cezalandınldı.
Haklannda beraat kararı ven-
len sanıklar ise şöyle.
Aydın Kınalı, Abdurrahman
Taştan (daha once ıdam kararı al-
mıştı), Berrin Köse, Ekrem Sarı-
laş, Gulsev Çakmak, Huseyin
Çamkıran, Huseyin Sayın, Halil
Ibrahim Önderoğlu, Haydar San-
gıil, Ihsan Ordek, İsmail Eser,
Nermin Topuzoglu, Nadir Zor,
Özer Aydın, Özgur Çelik, Şaban
Tok, Serpil Dedeoglu. Suat Özça-
lal, Sinan Tcmur, Veli Kahya \e
Yavuz Mehmet Soylemez.
Öte yandan. göruştuğumuz sa-
vunma avukatları, sanıklardan
bırçoğunun aldığı cezalardan da-
ha fazla sure cezaevinde kaldıkla-
rını bildırdiler.
GOZLEM
UGUR MUMCU
(Baftarafı I. Sayfada)
Akşen'ın iyi korunmadığı bellı oldu; emeklıye ayrılan Bo-
dur'un da sılahı emnıyet müdürluğünce geri alınmış. Bu yüz-
den eskı siyası polis sılahsızmış ..
Cinayetlerı "Dev-Sol" üstlendı.
Teröristler, bellı ki Akşen'in iyi korunmadığını Bodur'un
silahının da alındığını bıliyorlar..
Dev-Sol, Durmuş Akşen'i "işkenceci olduğu" ıçın öldür-
müş. Örgut adına cinayetı üstlenenlerın yaptıkları açıklama
bu.
Akşen ile bır kez görüşmüştüm. Görüşme nedeni de ye-
raltı dünyası ile ılışkı kuran bazı sıkıyönetım gorevhlerıydi.
Cumhuriyet okuıiarı anımsayacaklardır. 12 Eylül dörte-
minde üstü kapalı olarak bazı olaylardan ve bu olaylara ka-
rıştıkları duyulan sıkıyönetım görevlılerınden sık sık söz
ederdım.
Bu konuda birçok duyum almıştık; ancak elimizde bel-
ge yoktu.
Nasıl olsun ki?
Bu yazılar nedenıyle zamanın Sıkıyönetim Komutanı Nec-
det Üruğ emri ıle Ankara'da ıfadem alınmış; bu ıfademın
İstanbul Sıkıyönetım Komutanlığı'na gönderilmesı üzerine
Üruğ tarafından istanbul'a çağrılmıştım.
Üruğ ile o gün ve daha sonra birkaç kez görüştük.
Üruğ'a DİSK Davası soruşturması sırasında yapılan iş-
kenceleri, Barış Derneği Davası sanıklarının cezaevi koşul-
larının değiştirilmesi ve yeraltı dünyası ile ılışki kuran sıkı-
yönetim görevlileri hakkında görüşmeler yaptım
Bu görûşmeden bir hafta sonra sıkıyönetim savcılıöınca
çağrıldım. Eskı Cumhurbaşkanlarından Celal Bayar'dan söz
eden bir yazım MGK bildirilerıne aykırı gorülmuştu Hak-
kımda İstanbul Sıkıyönetım Mahkemesi'nde dava açıldı.
Aynı yazılar nedenıyle MGK üyesı Jandarma Genel Ko-
mutanı Orgeneral Sedat Celasun ıle de göruştum Bu gö-
ruşme General Hulusı Sayın tarafından tutanakla saptan-
dı. Görüşmede Korgeneral Mehmet Kral da bulunuyordu.
Bu konuşmaların gündemı hep aynıydı:
DİSK ve Barış Derneği davaları, yapılan işkenceler, CHP
hakkında başlatılan soruşturma ve yeraltı dünyası ile ilişki
kuran sıkıyönetım görevlileri
O günlerde bu gıbı olayları yazmak pek o kadar kolay de-
ğildı. Türlü yasaklar vardı. Yazılı ve yazısız yasaklann hü-
küm sürdüğü dönemlerde bıldiklerımızı üstu kapalı biçim-
de yazmaya çalışıyorduk Başka çaremiz yoktu.
Sıkıyönetim Komutanlığı yazdıklarımızı ihbar sayınca da
bu üstü kapalı yazıiarımız konusunda ıfade veriyorduk.
Bir gun Durmuş Akşen tarafından çağrıldım
Durmuş Akşen, bu yazıları ihbar saymış ve ıfademi al-
mak için çağırmıştı. Yanında adli müşavir yardımcısı da
vardı.
Ben, bildiklerimi Akşen'e anlattım. Akşen de ıfademi al-
dıktan sonra uzun uzun bu görevlılerden yakındı.
Ad vererek "Onlar bizden daha güçlüler" dedi. Bir sıkı-
yönetim görevlisi albayın sivıl cezaevinde yatan bir kaçak-
çıyı ziyaret ettiğinı de anlattı.
llımlı, ölçülü, dürüst bir sıkıyönetım görevlısıydı. İstanbul
:
dakı görevine 1982 yılında başlamıştı. İşkenceli sorgularla
da bir ilgisı yoktu.
O gun bana yerattı dünyasından, sıyasal davalardan, bas-
kılardan ve ışkencelerden yakınmıstı.
Teröristler için ölçü, işkenceci olup olmamak değil, kımi
korumasız buluyoıiarsa, kimı kolaylıkla oldurebiliyorlarsa
onu seçıp öldürüyorlar.
Ne "devlet teröru" çözüm yoludur; ne "bireysel teröıf' Burv
lar "siyasal kan davaları" yaratır; bu kan davaları toplum-
dakı gerilimleri arttınr.
Devlet, işkencecileri zamanında yargılayıp gereken ce-
zaları verse, böyle kan davaları da olmaz. Işkenceciler hep
korunurlar; işkence ile ilgilerı olmayan Akşen gibi görevli-
ler de işte böyle teröre kurban olurlar.
Terör, herkes için bir çıkmaz sokaktır...
(Baftarafı 1. Sayfada) n u .
daki politikamız değişmeyecek.
Ölçumuz siyasetçiler gibi ekono-
mik kaygı olsa, Portekiz, Yuna-
nistan ve şiradi de Doğu Avrupa
ulkeleri orneklerinde yaşanacağı
uzere, ekonomik sorunlan olan
'DUNYA BIZE -
ATALARIMIZDAN
MİRAS KALMADI
ONU
ÇOCUKLARIMIZDAN
ÖDÜNÇ ALDIK"
Kızıldenlı AUsözû
TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLÎĞI E REKLAMCILAR DERNEĞİ
tûm ulkeler için de dışlayıcı olur-
duk. Tam tersine sendikalar, iil-
kelerin ekonomik sonınlanna dcs-
tek olmak uzere, insan haklan,
demokrasi ve stndikal haklann
saglanması hedefine yonelik ola-
rak hiçbir ulkeyi dıslamama po-
litikası izliyor."
Turk-lş ve DlSK'ın birlikte
üyesı oldukları ETUC Genel Sek-
reteri Hinterscheıd, Turkıve'deki
gelişmelerı yakmdan ızledıklerinı
ve güncel her konuda kendilerine
duşen görevı yapmayı surdürecek-
lerinı vurgulayarak çeşıtlı soruları
yanıtlarken devamla şunları söy-
ledi:
"Ne yazık ki insan haklan, de-
mokrasi ve sendikal haklarda
Türkiye'de olumlu gelişmeler ol-
duğu izlenimini alamıyoruz. Se-
çimler oluyor, kâğıt uzerindc ka-
lan bazı şekilsel değişiklikler olu-
yor. Ancak haklann ozune yone-
lik beklentilerimize yanıt alamıyo-
ruz. Bize DİSK sonınunu unut-
turtnaya çalışıyorlar.
DtSK'e ait işçinin mal varlıgı si-
vasi iktidarın elinde. Dava don-
dunılmuş gozukuyor. Dunya hız-
la değişirken Turkiye'de hâlâ 1
Mayıs yasaklanıyor. Sadece tek
basına bu iki olay, Turkiye'de
gerçekte hiçbir şeyin degişmediği-
ni kanıtlamıyor mu?
ETUC'un yonetım kurulunun
jundemı Doğu Bloku'ndaki geliş-
neler ve bununla bağlantılı Av-
rupa sendikal polıtikasının yeni-
den belırlenmesı ıdi Konuya iliş-
kın hazırlanmış raporlar tartışılır
ve sonuç kararlar belirlenirken
Avrupa dun> ası ıçınde yer aJmak
isteyen Turkiye temsılcisı Turk-
Iş'in katılmadığı gozlendı. "Türk
hukumetinin işçi karşısındaki po-
litikalannı Avrupalı'ya şikâyet e«-
me gerekçesi ile" Turkiye'de 40
bin işçinın pazarlığmı terk eden
Türk-tş yofetıcıleri, Avrupa sen-
dikalarının bu onemh toprantısın-
da yer almadılar.
Turk-lş yonetıcıleri ve Çalışma
Bakanı Imren Aykut, sabahki
oturumda televızyon çekimi sıra-
sında hazır bulunmalanna rağ-
men öğleden sonra ILO Aplikas-
yon Komıtesı'nde Bulgaristan'da-
ki Turkler haklarının çığnen-
mesiyle ilgili tartışmalara katılma-
dılar.
Uluslararası Çaiışma Örgütü
(ILO) 77. Genel Kurulu'nunonur
konukları Guney Afnkalı zenci li-
der Nelson Mandela ile Polonya
Dayanışma Sendıkası lıderi Lech
Walesa. Mandela'nın konuştuğu
güne yetişemedık. Dun Walesa
kendı pencerelerinden dunyaya
bazı önemlı mesajlar vermeye ça-
lıştı. Sendıkaların soyut özgurluk-
lerinı edinmelerınin siyasal ve
ekonomik özgurluklerle butunleş-
mezse bir anlamı olamayacağına
ışaret ettı. Kendisine gosterilen
destek nedenıyle tum dunyaya te-
>ekkur ederken bu anlamda ILO
\e dunya sendikal hareketınedu-
şen buyuk sorumluluklar olduğu-
nu vurguladı