23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 HAZİRAN 1990 • ¥ HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/19 Devlet ve Demokrasi,.. (Baftarafı 1. Sayfada) lara sarılıp emirler veriyor, netıce alamıyo- rum bırtürtü.' " (Cumhuriyet; 4.5.1990; sayfa 2). Çarpıcı değil mi7 Bir Içişlerı Bakanı, "işkenceleri durdurmak için" emirler yağdırdığını, ancak sonuç ala- madığını itiraf ediyor. Çarpıcı, ama şaşırtıcı değil. Çünkü aradan 40 yil geçmesıne karşın de- ğişen bir şey yok. Ülkemizde hâlâ halkın oyuyla başa geçenler, devlete, daha doğru- su "devlet içindeki devlef'e doğru dürüst söz geçıremiyorlar İşte, hemen aklımıza gelen bırkaç örnek: 1- Bu yılın başlarında Ankara Devlet Gü- venlık Mahkemesı savcıları, Avrupa Insan Hakları Komisyonu'na tanıklık etmeyi reddet- mişlerdi. Böylece, Türkiye'nın taraf olduğu uluslararası bir sözleşmeden kaynaklanan ve ıç hukuk nitelığı taşıyan bağlayıcı bir ya- sa hükmünü hiçe sayabilmışlerdi. Adalet Ba- kanı'nın, Dışişlerı Bakanı'nın, ılgıli Devlet Ba- kanı'nın bu konudaki telkın, hatta girişımle- ri sonuçsuz kalmıştı. 2- Bugün, cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan Sayın Özal'dan iktıdar ve muhalefet liderlerine dek herkes, kendilerine soruldu- ğunda, TCK'nın demokrasıyı engelleyıcı 141, 142 ve 163 gıbı maddelerınden kurtulmak gerektiğinı söylüyorlar. Özellıkle 141 ve 142 konusunda genel bir mutabakat dikkatı çe- kıyor Ama ne var kı, parlamentoda yüzde 65'lik bir çoğunluğa sahıp ANAP iktidarı, bunca yıldır hâlâ bir tasarıyı Meclise suna- bilmiş değil. 3- Yine Cumhurbaşkanı'ndan Başba- kan'a, iktıdar ve muhalefet liderlerine dek herkes, ilke olarak özel radyo ve televizyon- dan yanadır. Özellikle Sayın Özal'ın bu ko- nudaki kararlılığı gayet iyi bilinir. Ama gene de orta yerde anayasayı ve ilgilı yasaları bu- nun için değıştırecek bir girişimı yoktur ANAP ıktidarının. Bu örneklerden sonra sorulabilir: — Peki o zaman, kim, hangı görunmez el engelliyor bütün bunları? Bir içişleri bakanı ışkenceyi durduramıyor- sa. . Bir savcı, hükümet üyelerini de dinle- meyerek, yasaları hiçe sayma cesaretini kendinde bulabiliyorsa... Bir hükümet, Mec- liste yeterli çoğunluğa ve muhalefet deste- ğine sahıp olduğu halde, demokrasıyi tıka- yan yasal engellerı aşamıyorsa... O zaman dev/ef içinde devlet var demek- tır. Sıvıl sıyasal otoriteyı ışıne geldiğinde sal- lamayan bir çekirdek güç... Öyle mi? Öyleyse, kımlerden oluşur bu iç odak? Yüksek bürokrat, istıhbaratçı, asker... Kim? Yıllardır devleti korumak sloganının arka- sına sığınarak, demokrasiyı engelleyenler mı? Evet bilıyoruz, karşılıkları bilinmeyen so- rular değil bunların tümü. Ama hiç unutmayalım: Demokrasilerde devlet ınsan için vardır; bi- reyin mutluluğu, esenlığı ve güvenlığı için vardır. Oysa ülkemizde devlet korkutur insanımı- zı; sokaktakı adam yılmıştır devletten. Bir ba- kıma devleti korumak deyınce de akan su- lar durur Türkiye'de. Onun içındır ki, bu ülkede halka demok- rasiyi içtenlikle götürmek isteyen siyasal güçlerın öncelik sıralamasında şu hedef mut- laka yer almalıdır: Devlette modern, laik ve demokratık yönde bir yenıden yapılanmayı gerçekleştirmek. . Bunu yapamayan ya da yapmayanların - bugünkü ANAP iktidarı gibi- demokrasi adı- na konuşmaya hakları olamaz. VEIİEFENDİ HİPODROMU'NDAN FÎKRETDAĞLIOĞLL Tay yarışına dikkat! KEMAL AKYER 1. AYAK: Hayatının ilk yarı- şında başanlı olan, çarşamba sa- bahı 800 metre ışinde de çok ıyı görduğum Şahnaz, yarışın en şanslı ısmıdır Yarış tecrubesı bu- lunan Aysel ıle kısa ışlerle hazır- lanan ve curaa sabahı 400/22.5 HÇ yapan Andrabuddin de ıh- raale gelmez. Yasmına, surprız yapabıhr. Kuponlara çok at yaz- roakta fayda \ardır. 2. AYAK: Bir yarış gören ve cu- ma sabahı 400/24, 200/12 R ya- pan Sweet Heart ve uzun bir te- davı dönemı sonrası ciddı galop- larla hazırlanan, cuma sabahı ters kenter yaparak ıdmanlannı tamamlayan Affanbey arasında- ki mucadele, yarışın birıncısını belırleyecektır. Cuma sabahı 600/35.3, 400/23.3, 200/11.5 R yapan Vıva Zapata yanşın surp- rız atıdır. 3. AYAK: Perşembe sabahı 800 metre galobunda iyı görunen Akıkaze, yarışın en şanslı atıdır. 1000 metre galobunu beğendiğım Oberon ve Cad'ora sert rakıple- ndır. Malıbu, surpriz yapabilır 4. \YAK: Geçen yanşında ma- kmede kalması sonucu başansız olan Çılgın, bu yanşa guzel ha- zırlandı. Cuma sabahı 800/52, 600/36.8, 400/24.8, 200/12.4 ra- hat yapan Çılgın ve vıne 400/23, 200/11.5 R yapan Be My Best arasındakı çetin mucadele yarışın bırıncısinı belirleyecektır. Uğur- kan daha sonra şans verdığım ısım olup Forh yarışın surprız atıdır. 5. AYAK: Derecelı guzel galop- larla hazırlanan Sedam ve cuma sabahı 400/28, 200/14 kolay ya- pan Kırarat en şanslı ısımlerdır. Uğurkan ve Ilısan Harun surpnz- de duşunulebilir. 6. AYAK: Perşembe sabahı ga- lobunu beğendigım Akgun ve se- rı temposuyla koşacak olan Me- nekşe arasındakı mucadele, yarı- şın birıncısını belirleyecektır. Bu ıkı atın mucadelesınden Ozgur- han ıstıfade edebilır TAHMİNLER 1. KOŞU: F. Osmanağa 1 (6), P. Yusufçuk 1 (2), P. Arat (3), S. Di- dar (4). 2. KOŞU: F. Şahnaz (4), P. Ay- sel 1 (2), S. Andrabudın (1). 3. KOŞU: F. Svveet Heart (5), P. Affanbey (1), S. Viva Zapata (4). 4. KOŞU: F. Akıkaze (4), P. Obe- ron (1), P. Cad'ora (5), S. Malibu. 5. KOŞU: F: Çılgın (5), P. Be My Love (6), P. Be My Best (4), S. Forh (7). 6. KOŞU: F. Sedam (13), P. Kı- rarat (11), P. Uğurkan (4), S. Ih- san Harun (2), S. Mercanguzelı (12). 7. KOŞU: F. Akgun (1), P. Me- nekşe 18 (5), P. Özgurhan (2), S. Altınkız (4) E3 OTORİTELERİN GÖRÜŞLERİ F. Dağhoğlu K. Akyer Naip Yılmaz Ender Yılmaz Orhan Özsu 5-4-2 4-1-2-5 4-5-2 2-1-4-5 2-1-4-5 5-1-4 5-1-6 5-1 4-1-8 4-1-5 4-13-11 1-5 5-4-7 5-6 5-6-7 6-5-4-7 5-4-6 13 13-11 13-11 11 11-13-4 1-4-5 5-1 5-2 GÜNÜN PROGRAMI 1. KOŞU: Saat: 14 30 (Şartlı) 3 Yş Araplar 6.000 000 TL (KUM) 5. KOŞU: (Şartlı) 900 M Saat: 16.30 3 Yş Ingılızkr 9 000 000 TL. (ÇİM) 2200 M. (70) (»51 180) (90) (65) (I0O) (40) (50) 1 Tır».a 2 V. «f»lç»k I } Arat t 7 kayaartu 56 Sain 56 Kxkr 54 5 H karataf 54 5 S.Boyraz 5-t 3 AkM 53 V.AIçı '1 " Attaabaı 50 t Akkıa* (Bn kofada Uüli aakn »arl (130) (- I) (421) (314) (020) ( 2) (000) (-0) (60) (70) (65) (90) (100) (95) (90) 1 Faı 2 LJM Gıri 3 VVM Wınd 4 i t My tca 6 Wt My ü » c 7Forli 57 M.Gokf M 56 5 K-MtOkt 56 5 Sefcl 55 H.kama* M 55 Maaıi. 53 Tı.l» 53 (la kofada i U i aahtı «aı) (Lçta « U | n ta kntada aatlaıl (204) (013) (000) (442) (210) (002) (002) 2. KOŞU: Saat: 13.00 (Maıden) 2 Yş Ingılızler 4.500 000 TL (ÇİM) 1100 M 6. KOŞU: Saat: 17 05 (Maıden) 3 Yş. Araplar 4 500 000 TL (ÇİM) 900 M 56 Mami 56 Şerff 56 ŞÇrtık 56 56 J Browa M Bayr» 3 (-) 1 (402) 4 ( 3) 5 ( 2) 2 ( - ) 2 iban H.nın 3Kınnk 3. KOŞU: (Şarth) 4 ve Yk Ingılızler Saat: 15 30 9 000 000 TL (ÇİM) 1600 M 6 Akçakn (95) (60) (80) P0) (100) (90) 1 Affaabc; 2Kk*tsC«tt 3 Nartcy «YtvaZapala 5 SweM Hran 6Z«amılb*7 58 58 Tıaay Caakay ü Ekma 53 5 Akın 53 S.Akdı (Nurfery vc S»m H n n ckuridır) IBa kofatfa ıkih balıts » D (031) (104) (411) (003) (021) (303) (65) (80) (30) (90) (20) (30) (60) (40) (45) (50) (95) (75) IOO) (50) 14 Teıadaf III (30) l5Taffcaal 56 M.CÖkçt 56 S.B M S B To 56 A.AIp 52 AI ICMOI 9Ea«e lOUıcalı II kıraral 53 54 5 54 5 Saia 54 5 Aku 54 <• Dnk 54 5 TIMJ 54 5 R.Tctık 52 5 M Dtıpır 7 13 1 15 10 2 8 4 3 II 9 12 6 14 5 (-00) (-00) (-0) (--) (-0) (-0) (-0L, (000) (-42) (000) 4. KOŞL: (Aprantı) 3 ve Yk Ingılızler (ÇİM) Saal 16.00 7.000.000 TL 1600 M. {Yojurtçn vc Es» ckundır) (Ba ko$ada ıkUi bahıs vc donlû bahıs var) (95) (70) (80) (100) (90) (40) (45) 185) (50) (60) (75) (65) (65) (50) (45) 3 MarMc Arch 4 Akıkazr 5 f « l Ot. 6İUIİ» 7 Mnajllııı S Malibu 9 Jockcr DUKCT lOCcrea 11 Balııl 12 Harn I 13 Aladaa 14 Meattoıa 13 ScnMlik MCokçt Kahraaua Alı Rızı Ncbahal G.Gafeadal 53 S I.Kolual F.ÇcMk K.Maaav I.AkUlç H.Gaator G.Cal 53 «2 51 50 46 44 K 44 S.İİKS lOkcroa vc Cerea ekartdır) (Bu koşada ıkjk baata vc acla kaHl ' 12 13 6 3 2 II 4 9 14 15 (040) (300) (000) (023) (001) (000) (100) (000) (004) (404) (003) (033) (101) 7. KOŞU: (Şarth) A Gr Araplar Saat: 17 40 7 000 000 TL (ÇİM) 1300 M (1001 (90) (70) (80) (95) (65) (40) (50) 59 CaakaV 2 (212) <9 kadfcr 3 (000) 59 Tıaa> 7 (000) 57 5 A.AIçı 8 (000) '7 5 S.Ak* 5 (132) 55 Ekrta 1 (230) 54 5 Kan» 4 (001) 53 5 Şrrif 6 (000) (fta koaada ikih aaMs w «afe a(ta baUs var) I Akff» 2Ozgarhaa 3Saa«riKj 4 Alttaku 5Mcackfr 7Tchlilu 1 / (200) 8 («X» ALTIU GANVAN: 2. 3. 4, 5. 6. 7 kojularda ÜÇLÜ GA.NYAN: 5, 6 7 kaşularda (ÇLİ 1 BAHtS: 4 kosuda DORTLt BAHtS 6 koşuda SIKALI LÇLL BAHİS: 7 ko«udadır Kamerun Afrika'nın gııruru NtLGÜN CERRAHOĞLU ROMA — Ister buyu ıster Üçüncu Dunya futbohınun uya- nışı olarak açıklayın, Afrika fut- bolunun Italya'daki başansı bu ülkede bir iki yıldır surekli ırkçı- lık saldınlanyla itilip kakılan Af- rikalılar arasında frensiz bir coşku yarattı. Bir maçın ardından he- men sekizde bir finallere kalan Kamerun'un başansı başkent so- kaklannda işportacıhk yapan ve ler. Italyanlann bozuk Italyanca- larıyla alay ederek "Vu "Cumpra" dedikleri Afnkalı ka- cak işçiler bir gün içm işportala- rını topladılar ve kentın hâkimı haline geldiler. U>du aracılığıyla her ulkeden ve her dılden spor ya- yını yapan halka açık 20 TV'nın bulunduğu Colonna Pasajı dun Afrikahlardan geçürruyordu. Ro- ma'da bulunan Senegalliler, Ga- nalılar, Angolalı, Zaıreliler hep Kamerun için taraftarlık yapıyor- Roma için şimdı tam "trattoria"- ların masalarını ve ıskemlelerini, barok meydanlann koşelerine, so- kak aralarına taşıdıklan sezon başlıyor. Gunduz-gece dışarda ye- nen bu restoranlar, konan alkol yasağından çok şıkâyetçiler. Hat- ta şikâyetten de ote bu yasağa karşı savaş açtılar. Hoolıganlar nedenıyle Dunya Kupası maçları- nın oynandığı kentlerde maçtan once ve sonra alkol yasağı koyan onlemi protesto eden Romalı res- yüzkrinden hüzün akan Afrika- lardı. "tt|lya'9O" sıyah Afrika'- toran ve bar sahıpleri derhal Ital- 4ıla4R çehrelenni değiştirdi. Ge- yı Kamerun'un arkasında "tek ya'da sık kullanılan bir yönteme nellîkıe "Novana Meydanı", vurek" olarak birleştirdı. Italyan Piazza di Spaquana ve Imparator basınında çıkan yorumlar da bu Adnano'nun yaptırdığı 2000 yıl- zafenn Italya'daki Afrikalılar için lık "Panteon" etrafında açtıkla- n işportalarda marka taklıdi çantalar, tışortlar, gözlükler, ke- merler ve ıncik boncuk satan Af- rikalılar; 2-1 biten Kamerun - Romanya maçından sonra kent merkezinı bayram yerine çevırdi- kısa sure önce çıkarılan "Yaban- cılar Yasası"ndan çok fazla şey yapabıleceğıni vurguluyordu. Afrikalıların bu bayramına kent merkezindekı restoran sahıp- leri katılmadılar. Hafirruzgârlı, sıcak yaz gunlenne yenı kavuşan başv urdular ve grev duzenledıler. Başkentteki 2680 restorandan 184O'ı Roma'da oynanan Italya- ABD maçı sırasında bu greve ka- tıldı ve kepenklenni kapattı. Ama yasaları ve yasaklan bir yolunu bulup delmekte guçluk çekmeyen ltalyanlar, muşterilerı her zamankı gıbı hoş tutmakta güçluk çekmedıler. Hocı odayları öfketiHaber Merkezi — Karayolu ile hacca gıdışlerın ıptal edılmesırıe protestolar suruyor Dun bir grup hacı adayı, cuma namazından sonra lekbır getırerek ANAP Fa- tıh ılçe bınasına yuruduler Gos- tericiler, gelışmelerden sorumlu tuttuklan hukumetı istıfaya çağır- dılar. SHP Ankara Milletvekilı Erol Ağagil de, soru onergesıyle konuyu Meclise getırdi. Uluslara- rası Naklıyecıler Derneğı Başka- nı Saffet l lusoy. ıptalden sonra, bu ış için tutulan otobus firmala- rımn tazmınat hakkının doğduğu- nu söyledi ANAP Istanbul Mil- letvekıli Abdulkadir Albayrak da, dun yaptığı açıklamada, hac krı- zınde, Dıyanet Vakfı'nın bırincı Kripto davası DGM savcıları için sııç duyurusu TURAN YILMAZ ANKARA "Kripto davasT'nda dokunulmazlığının kaldırılması istenen ANAP genel başkan aday- larından Gazıantep Milletvekilı Hasan Ccial Guzei, Ankara DGM Başsavcısı Nnsret Demiral ıle DGM Savctsı Bınbaşı Ülku Coş- kun hakkında, Adalet BakanlığV- na suç duyurusunda bulundu. Bu arada İstanbul DGM'de, Ozal- Bush görüşme tutanaklarının ya- yımlanmasıyla ilgili olarak hak- kında 15 yıla kadar hapis istenen eski Güneş Gazetesi Yazıişleri Mudurü Akv Er'in davası da ay- nı olayla ilgili olan "Kripto dava- sı"yla bırleştirilmesine karar ve- rildi. İki dava birleşiyor Istanbul 2 No'lu DGM'de dun yapılan Alev Er'ın duruşmasında mahkeme savcısı Fevzi Yılmaz, Ankara ve Istanbul DGM'lerde- ki davalann bırleştirilmesine iliş- kin görüşünıi bildirdi. Her iki da- va arasında "fiili irtibaf'bulun- duğunu belirten Savcı Yılmaz, da- valann bırleştırılerek dav a dosya- sının Ankara DGM'ye gönderil- mesini istedı. Savunma Avukatı Prof. Çetin Özek ise davanın ga- zetenin yayım yeri olan tstanbul'- da görulmesi gerektığini öne su- rerek, bu isteme karşı çıktı. özek, Ankara DGM'ye guvenmediğini de sözlerine ekledi. Mahkeme he- yeti ise savcının görüşü doğrultu- sunda karar vererek, Istanbul 'da- ki davanm Ankara DGM'dekı da- vayla birleştirilmesine, bu nedenle de dava dosyasının Ankara'ya gönderılmesine karar aldı. Ote yandan özal - Bush goruş- rne tutanaklaıının yayımlanrnasıy- la ilgili olarak Ankara DGM'de yargılanan Hande Şevkal Mum- cu'nun "İşkence lehdidi altında ifade verdim" sozleri üzerıne An- kara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılan soruşturmada, "Hande'ye işkence vapıldıgı yolunda delil el- de edilememesr nedenıyle takip- sızhk kararı verıldı. derecede sorumlu olduğunu sa- vundu Devlet Bakanı Mehmet Kececiler ise, hacı adaylarının protestolarını doğru bulmadığını sovledı. Karayolu ile hac çıkışlarının ip- tal edılmesıne tepkiler dun de sur- du. Istanbul'da cuma namazı son- rası Suleynwnıye Camıı'nden çı- kan bir grup hacı adayı, ıl muf- tuluğu bınası onunde toplandı Hacıadaylan, burada "hukumel istifa" şeklinde sloganlar attılar Bu arada bir muftuluk yetkilısi, temsilcılerı aracılığıyla kendileny- le goruşebıleceklerını bıldırdı. Bunun uzenne gruptan seçilen temsılciler, yetkılılerle goruştu. Göruşme sonucundan memnun olmayan grup, "Başbakan Vıldı- rım Akbulut. ANAP Fatih İlçe Başkanlıgı'nda sizirde gonışecek" şeklinde çıkarılan soylentiler uze- nne, yuruyuşe geçti. Tekbir getırerek yuruyen grup, Fatih ANAP Ilçe Başkanlığı onunde de, hukumetı ıstifaya ça- ğıran sloganlar attı Temsılcilerı aracılığıyla yetkılilerle göruşen grup, daha sonra olaysız dağıldı. Uluslararası Naklıyecıler Der- neği Başkanı Saffet Ulusoy, yap- tığı açıklamada karayoluyla hac çıkışlarının iptal edılmesınden sonra, bu ış için tutulan otobus firmalarının tazminat hakkı doğ- duğunu soyledı. Olayın dınsel bir yonunun bulunmasına rağmeıı, otobus sahıplerının, "licaret erbabı" olduğunu belirten Ulu- soy, bu nedenle zararın tazmın edilmesı gerektiğinı savundu. Devlet Bakanı Mehmet Keçeci- ler, hacı adaylarının protestolarını doğru bulmadığını soyleyerek, "Gidemeyen hacı ada>lanrıı ma- dur etmeyecegi/" dedı. Bakanlığı ıle ılgıli ıncelemeler- de bulunmak uzere Er/urum'da bulunan Devlet Bakanı Keçecıler, hac konusunu "bu\uk bir ciddivette" üst duzeyde ele aldık- larını ve bır bakanın bu i^le go- revlendırıldığnı bebrttı. Keçecıler, şunları soyledı "Suudi ArabMan iMlileri. Ka- be'deki ilave insaatlan ileri sure- rek bu yıl vize uygulaması yaptı. Biz meseleyi usl duzeyde ele aldık ama, mesele islediğimiz şekilde çozumlenemedi. Bn son anda ge- lışen bır olajuır. Daha oncedtn bizlere bildirilsejdi bu tur hadise- ler olmazdı. Bu nedenle hacılann protestolan doğru degildir, huku- mel olarak konuyu araştınyoruz, bu konuda ihmali olan gonılurse gerekeni japanz. Gidemeyen ha- cı adaylannı da mağdur elme>e- cegiz." SHP Ankara Milletvekili Erol Agagil de konuyu bir soru öner- gesiyle TBMM'ye getirdi. Anavatan Partisi (ANAP) Is- tanbul Milletvekili Abdulbaki Al- bayrak UBA'ja yaptıgı açıklama- da, "Hac krizinde Diyanet İşleri Başkanı Mustafa Said Yazıcıoğ- lu'nun açıklamalannın "yetersiz" kaldığını soyledı. Turkiye Seyabat Acentaları Biriiği (TÜRSAB) Başkanı Bahal- tin Yucel de dun >aplıgı jazılı açıklamada, bazı kişilerin sabte acente adı vererek hacı adavlan- nı dolandırmak istegini soyledi. Yucel, hac konusunda hiçbir va- ade kanılmaması konusunda yurt- laşlan uyardı. TİKKO-1 DAVASEVDA KARAR 1 idam, 24 sanığa 5-20 yıl hapis tslanbul Haber Servisi — "İs- tanbul TlKKO 1" davasında yar- gılanmalarının yenilenmesıne ka- rar verilen 50 sanıkla ılgıli dava, oncekı gun sonuçlandırıldı. Selı- mıye 2 Nolu Askerı Mahkemesı, "idam cezası verebilmek için >a- şının buyululduğü" ılerı surulen Necati Kınalı'yı yine ıdamla ceza- landınrken, aralannda daha on- ce ömur boyu hapse mahkûm edılmiş 3 sanığın da bulunduğu 21 sanığı beraat ettirdı. Sanıklardan 24'unu 5 ile 20 yıl arasında hapis cezasına mahkûm eden mahkeme, 5 sanık için davanın duşurulme- sını kararlaştırdı. Mahkeme kara- rında, daha once idama mahkûm edılen 3 sanığın son kararda 5 ile 12 >ıl arasında hapis cezasına carptınlmalan dikkat çekti. Selımıye 2 Nolu Askerı Mahke- mesı'nde oncekı gun gorulen du- ruşmada 50 kışıyle ılgıli kararlar açıklanarak dava sonuçlandırıldı Kararda ayrıca sanıklar tsmail Solmaz, Mehmel Baş, Salih Kara- kuş, Sadir Navır. Cemalettin Top- çu, Kerim Demiroz, İrfan L'mut ve Sdahattin Sancaklı 5'er yıl ağır hapis cezasına çarptırıldılar TCK'nın 146. maddesıne aykırı davranmaktan da Mehmet Era- kın. Veli Alundemir ve Yusuf Köse 5'er yıl, Ceval Dokmecı 10 yıl, Hıi- seyin Karakoş 12 >ıl. Hasan Erkul 15 yıl, Ibrahim İlnal, Yusuf De- mir, Zekeriye Çakmakçı ve Lgur Özakıncı 10'ar yıl ağır hapis ceza- sıyla cezalandınldı. Haklannda beraat kararı ven- len sanıklar ise şöyle. Aydın Kınalı, Abdurrahman Taştan (daha once ıdam kararı al- mıştı), Berrin Köse, Ekrem Sarı- laş, Gulsev Çakmak, Huseyin Çamkıran, Huseyin Sayın, Halil Ibrahim Önderoğlu, Haydar San- gıil, Ihsan Ordek, İsmail Eser, Nermin Topuzoglu, Nadir Zor, Özer Aydın, Özgur Çelik, Şaban Tok, Serpil Dedeoglu. Suat Özça- lal, Sinan Tcmur, Veli Kahya \e Yavuz Mehmet Soylemez. Öte yandan. göruştuğumuz sa- vunma avukatları, sanıklardan bırçoğunun aldığı cezalardan da- ha fazla sure cezaevinde kaldıkla- rını bildırdiler. GOZLEM UGUR MUMCU (Baftarafı I. Sayfada) Akşen'ın iyi korunmadığı bellı oldu; emeklıye ayrılan Bo- dur'un da sılahı emnıyet müdürluğünce geri alınmış. Bu yüz- den eskı siyası polis sılahsızmış .. Cinayetlerı "Dev-Sol" üstlendı. Teröristler, bellı ki Akşen'in iyi korunmadığını Bodur'un silahının da alındığını bıliyorlar.. Dev-Sol, Durmuş Akşen'i "işkenceci olduğu" ıçın öldür- müş. Örgut adına cinayetı üstlenenlerın yaptıkları açıklama bu. Akşen ile bır kez görüşmüştüm. Görüşme nedeni de ye- raltı dünyası ile ılışkı kuran bazı sıkıyönetım gorevhlerıydi. Cumhuriyet okuıiarı anımsayacaklardır. 12 Eylül dörte- minde üstü kapalı olarak bazı olaylardan ve bu olaylara ka- rıştıkları duyulan sıkıyönetım görevlılerınden sık sık söz ederdım. Bu konuda birçok duyum almıştık; ancak elimizde bel- ge yoktu. Nasıl olsun ki? Bu yazılar nedenıyle zamanın Sıkıyönetim Komutanı Nec- det Üruğ emri ıle Ankara'da ıfadem alınmış; bu ıfademın İstanbul Sıkıyönetım Komutanlığı'na gönderilmesı üzerine Üruğ tarafından istanbul'a çağrılmıştım. Üruğ ile o gün ve daha sonra birkaç kez görüştük. Üruğ'a DİSK Davası soruşturması sırasında yapılan iş- kenceleri, Barış Derneği Davası sanıklarının cezaevi koşul- larının değiştirilmesi ve yeraltı dünyası ile ılışki kuran sıkı- yönetim görevlileri hakkında görüşmeler yaptım Bu görûşmeden bir hafta sonra sıkıyönetim savcılıöınca çağrıldım. Eskı Cumhurbaşkanlarından Celal Bayar'dan söz eden bir yazım MGK bildirilerıne aykırı gorülmuştu Hak- kımda İstanbul Sıkıyönetım Mahkemesi'nde dava açıldı. Aynı yazılar nedenıyle MGK üyesı Jandarma Genel Ko- mutanı Orgeneral Sedat Celasun ıle de göruştum Bu gö- ruşme General Hulusı Sayın tarafından tutanakla saptan- dı. Görüşmede Korgeneral Mehmet Kral da bulunuyordu. Bu konuşmaların gündemı hep aynıydı: DİSK ve Barış Derneği davaları, yapılan işkenceler, CHP hakkında başlatılan soruşturma ve yeraltı dünyası ile ilişki kuran sıkıyönetım görevlileri O günlerde bu gıbı olayları yazmak pek o kadar kolay de- ğildı. Türlü yasaklar vardı. Yazılı ve yazısız yasaklann hü- küm sürdüğü dönemlerde bıldiklerımızı üstu kapalı biçim- de yazmaya çalışıyorduk Başka çaremiz yoktu. Sıkıyönetim Komutanlığı yazdıklarımızı ihbar sayınca da bu üstü kapalı yazıiarımız konusunda ıfade veriyorduk. Bir gun Durmuş Akşen tarafından çağrıldım Durmuş Akşen, bu yazıları ihbar saymış ve ıfademi al- mak için çağırmıştı. Yanında adli müşavir yardımcısı da vardı. Ben, bildiklerimi Akşen'e anlattım. Akşen de ıfademi al- dıktan sonra uzun uzun bu görevlılerden yakındı. Ad vererek "Onlar bizden daha güçlüler" dedi. Bir sıkı- yönetim görevlisi albayın sivıl cezaevinde yatan bir kaçak- çıyı ziyaret ettiğinı de anlattı. llımlı, ölçülü, dürüst bir sıkıyönetım görevlısıydı. İstanbul : dakı görevine 1982 yılında başlamıştı. İşkenceli sorgularla da bir ilgisı yoktu. O gun bana yerattı dünyasından, sıyasal davalardan, bas- kılardan ve ışkencelerden yakınmıstı. Teröristler için ölçü, işkenceci olup olmamak değil, kımi korumasız buluyoıiarsa, kimı kolaylıkla oldurebiliyorlarsa onu seçıp öldürüyorlar. Ne "devlet teröru" çözüm yoludur; ne "bireysel teröıf' Burv lar "siyasal kan davaları" yaratır; bu kan davaları toplum- dakı gerilimleri arttınr. Devlet, işkencecileri zamanında yargılayıp gereken ce- zaları verse, böyle kan davaları da olmaz. Işkenceciler hep korunurlar; işkence ile ilgilerı olmayan Akşen gibi görevli- ler de işte böyle teröre kurban olurlar. Terör, herkes için bir çıkmaz sokaktır... (Baftarafı 1. Sayfada) n u . daki politikamız değişmeyecek. Ölçumuz siyasetçiler gibi ekono- mik kaygı olsa, Portekiz, Yuna- nistan ve şiradi de Doğu Avrupa ulkeleri orneklerinde yaşanacağı uzere, ekonomik sorunlan olan 'DUNYA BIZE - ATALARIMIZDAN MİRAS KALMADI ONU ÇOCUKLARIMIZDAN ÖDÜNÇ ALDIK" Kızıldenlı AUsözû TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLÎĞI E REKLAMCILAR DERNEĞİ tûm ulkeler için de dışlayıcı olur- duk. Tam tersine sendikalar, iil- kelerin ekonomik sonınlanna dcs- tek olmak uzere, insan haklan, demokrasi ve stndikal haklann saglanması hedefine yonelik ola- rak hiçbir ulkeyi dıslamama po- litikası izliyor." Turk-lş ve DlSK'ın birlikte üyesı oldukları ETUC Genel Sek- reteri Hinterscheıd, Turkıve'deki gelişmelerı yakmdan ızledıklerinı ve güncel her konuda kendilerine duşen görevı yapmayı surdürecek- lerinı vurgulayarak çeşıtlı soruları yanıtlarken devamla şunları söy- ledi: "Ne yazık ki insan haklan, de- mokrasi ve sendikal haklarda Türkiye'de olumlu gelişmeler ol- duğu izlenimini alamıyoruz. Se- çimler oluyor, kâğıt uzerindc ka- lan bazı şekilsel değişiklikler olu- yor. Ancak haklann ozune yone- lik beklentilerimize yanıt alamıyo- ruz. Bize DİSK sonınunu unut- turtnaya çalışıyorlar. DtSK'e ait işçinin mal varlıgı si- vasi iktidarın elinde. Dava don- dunılmuş gozukuyor. Dunya hız- la değişirken Turkiye'de hâlâ 1 Mayıs yasaklanıyor. Sadece tek basına bu iki olay, Turkiye'de gerçekte hiçbir şeyin degişmediği- ni kanıtlamıyor mu? ETUC'un yonetım kurulunun jundemı Doğu Bloku'ndaki geliş- neler ve bununla bağlantılı Av- rupa sendikal polıtikasının yeni- den belırlenmesı ıdi Konuya iliş- kın hazırlanmış raporlar tartışılır ve sonuç kararlar belirlenirken Avrupa dun> ası ıçınde yer aJmak isteyen Turkiye temsılcisı Turk- Iş'in katılmadığı gozlendı. "Türk hukumetinin işçi karşısındaki po- litikalannı Avrupalı'ya şikâyet e«- me gerekçesi ile" Turkiye'de 40 bin işçinın pazarlığmı terk eden Türk-tş yofetıcıleri, Avrupa sen- dikalarının bu onemh toprantısın- da yer almadılar. Turk-lş yonetıcıleri ve Çalışma Bakanı Imren Aykut, sabahki oturumda televızyon çekimi sıra- sında hazır bulunmalanna rağ- men öğleden sonra ILO Aplikas- yon Komıtesı'nde Bulgaristan'da- ki Turkler haklarının çığnen- mesiyle ilgili tartışmalara katılma- dılar. Uluslararası Çaiışma Örgütü (ILO) 77. Genel Kurulu'nunonur konukları Guney Afnkalı zenci li- der Nelson Mandela ile Polonya Dayanışma Sendıkası lıderi Lech Walesa. Mandela'nın konuştuğu güne yetişemedık. Dun Walesa kendı pencerelerinden dunyaya bazı önemlı mesajlar vermeye ça- lıştı. Sendıkaların soyut özgurluk- lerinı edinmelerınin siyasal ve ekonomik özgurluklerle butunleş- mezse bir anlamı olamayacağına ışaret ettı. Kendisine gosterilen destek nedenıyle tum dunyaya te- >ekkur ederken bu anlamda ILO \e dunya sendikal hareketınedu- şen buyuk sorumluluklar olduğu- nu vurguladı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear