23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 HAZÎRAN 1990 CUMHURİYET/17 HAVA DURUMU TURKİYE'DE BUGUN Me*orato)itGenel MûdûrtûOû'nden alı- nan bilgıye gfire yırtun kuay ve doju KesKrten panaH y « yer çokbuMU, Trak- ya He Dogu KandMZ ve Dotu Anado- hi'ran dojusu yer yer safrnak ve gtt gû- rûHüK saflan* yefti. ö » i yerter az bu- lutlu ve açık geçeçek. HAM SICAKLIĞI Dejişmeyecek RLTZGÂB Yürdun kııze- yinde kyzey ve doju, ötekı yerierde gü- ney ve bah yönierden fıafıf. a n sıra orta Adana Adapazarı Mıyaman Afyon A)n Anöra Anafcya Anölya Artvın V* *» 21 deniz mNı hızla esecek. OenH muMıl dalgalı oıacak. Van G 6 ) ü ' n d e h a v a - ^ ^ b u l u t i u 9 * * 6 0 * - " " ^ aûney ve tatı yûoler- d e n h a f i 1 - a r a s ı r a o r 1 a k u v v w t e e 5 * " * 6 *k û ı ^ < "^s^1 o l a c a k - 90- 4 yer yer 5 kuvvefinde. saatte 4 »a 16 Btleok Bmg« fttcs Bolu Burea Cl-.aktaıe Çorum Denıziı J9° 12° Dıyamalor A 25° 14° Edıme V 33° 19° Eratvcan B 26° 12° Erajrum Y 22° 11° Esksefıır B 26° 12° Gasamet) A 28°Z2°Gııesun B 28°20°Gûraû5ftaneY 23° 12° Hakkân Y 33° 17° Isparta A 27° 15° telanbul 8 26° 13° izmir A 29°14°Kars Y 21° 11° Kasamonu B 24° 9°Kays«ı B 28° 16° KırMarelı Y 32° 14° Manısa 23° 12° K Ma'aş 25° 13° Mersm 22° e°Mu$la 27°12°Muş 3T>i8°Nij) 25° 12° Kıittfya 32° 18° Malatya j 23°15°0n)u 23°11°Rıa! 27° 15° Samsun 29°13°S«ft 23°15°Sinop 32»19»Sıvas 21° 6°TekırcJag 22° 8°Trabzon 27° 10° Tuncelı 23°12°Uşak 29»12»\ön 27° 13° Ynzgat 30° 16° Zonguldak A 32° 18° A 30° 20» A 27» 21° A 32° 18° Y 24° 12° B 27" 12° B 23° 14° Y 25° 15° B 22° 16° A 31° 18° B 21° 14° B 26° 11° Y 24° 13° Y 24° 14° B 31° 17° k 29° 13" Y 24° 12° B 25° 8° B 21° 14° bubHu -yagmuriu /?kart A-lçık B-butuöu G-gunesi K-kaık S-ss* Y-yaOmuriu BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ Cam, porselen gi- bi maddelerden yapıl- mış eşya. 2/ Dinsel inançlan olmayan... Japon mitolojisınde pirinç tanrısı. 3/ Söz götürüp getiren. 4/ Yerden belirli bir yük- seklikte yürümek için kollanılan tahta ayak- lık... Panaraa'nın pla- ka işareti. 5/ Eski dil- de bulut... Geçimsiz- lik. 6/ Yitik... Vücut- ta oluşan derin kesik ya da zedelenme. 7/ tspanyol bestecisi AJbeniz'in en tanın- mış yapıtı... Satrançta bir taş. 8/ Kısır olan kadın ya da dişi hayvan. 9/ özen... Çölden esen rüzgâr. YUKARTOAN AŞAClYA: 1/ Afrika'da bir ırmak. 2/ Bir el ara- a... Genellikle düşük ökçeli ve dekol- te tip hafif kadın ayakkabısı. 3/ Ha- vuçla yapılan, lokuma benzer bir tat- lı. 4/ Hayat arkadaşı... Asya'da bir ül- ke. 5/ Yakışıklı genç erkek ya da genç kadın... Bir peygamber. 6/ Bir adın ya da sözcüğün baş harfi. 7/ Uçunım... Bir nota... Sahip. 8/ Erbiyum elementinin simgesi... Çok iğneli uzun balık oltası. 9/ Hastalıktan kurtulma, iyileşme. 60 YIL ÖNCE Cumhuriyel Kibrit înhisarı 16 HAZİRAN 1930 B.M. Meclisi saat 2'de toplandı. Kibrit inhisan mukavelesinin müzakeresine başlandı. Maliye Vekili Saraçoğlu Şükrü Bey kürsüye çıkarak dedi ki: '— Arkadaşlar! Bir buçuk senedenberi müzakere ettiğimiz kibrit mes'elesini neticelendirdik. Vardığımız neticeyi berayi tasdik Meclise arzediyoruz. Filhakika kibrit işletme hakkı 7 sene evvel bir şirkete verilmişti. Bu şirket taahhUdatıru yapamadı. İşletme hakkı istirdat ve şirketin tasfîyesi yoluna gidildi. Şirket ve hazine muhtelif sebeplerle davacı vaziyette bulunduklanndan tarafeyn mahkemeye müracaat etmiştir. Bir taraftan mes'elenin sulhan halli imkânını da aramak üzere arada temaslar devam ediyordu. Bjlâhare Beiçika grubunun hisselerini Amerika'hlara devrettiği anlaşılmıştır. Hisseleri alan Amerikan grubu karşımıza geldi. Aylarca devam eden müzakerat nihayet neticelenmiştir. Tarafeyn eski hesaplardan mütekabilen feragat ediyor. Eskiden şirketin hükümete 400 bin lira borcu vardı. Buna mukabil şirketin 530 bin liralık bonosu hükümete intıkal etmiştir ki bunun 300 bin lirası tahsil edilmiştir. Bundan raaada 25 bininci kasadan sonra satılacak kibritlerden hisse alacağız. Şirket 2 sene zarftnda, lstanbul'da Türkiye ihtiyacatına tekabül edecek bir fabrika yapacaktır. Eski mukavelede kibrit fiyatlan 100 para olarak tespit edilmiş ve dolann yükseliş, alçalışına göre fıyatların da yükselip alçalması esası kabul edilmişti. Yeni mukavelede dolann kıymeti eskisine nisbeten arttığı halde kibrit fıyatları gene 100 para olarak tesbit edilmiştir. Daha mühim olmak üzere mukavelede bir madde vardır ki şirketin işlerine müteallik her ihtilâfın mercii halli Türk mahkemesi olacağı mukayvettir. Hükümetin kararına göre şirketten elimize geçecek olan 10 milyon dolann kısmı mühimmi ve belki de tamamı Devlet Bankasına tahsis edilecektirf' 30 YIL ÖNCE Cumhuriyet Şefik Inan Iktisadi Planlama 16 HAZİRAN 1960 Inkılâp Hükümetimiz tarafından bir Iktisadi Planlama Dairesi kumlmasına karar verilmiştir. Bu daire Başbakanlığa bağlı olacak ve Devlet Bakanı Şefik Inan tarafından idare edilecektir. Bu konuda görüştüğümüz Devlet Bakanı Şefik Inan gazetemize, ıktisadi planlama ve devlet yatınmlariyle ilgili şu açıklamayı yapmıştır: "— Kurulacak dairede planlama mevzuunda rnilletlerarası şöhretlerden Hollandalı Prof. Tinbergen ve Mr. Northrop ve yardımcıları ile tstanbul ve Ankara Üniversiteleri profesör ve doçentleri vaâfe alacaklardır. Pek yakmda başlayacak olan çalışmalar sonunda bir teşkilat vücuda getirilecek ve memlekette yapılacak yatırımlar, ancak bu plan dairesinin hazırlayacağı umumi plan çerçevesi içine girmek şartiyle icra edilebilecekttr. Bu suretle memleketin mahdut kaynakları her cephesinden ilmi ve objektif usullerle, verimli olduklarına kanaat getirilen projelere hasredümiş olacaktır. Yatınlan her liranın en yüksek ıktisadi verim verecek sahalara yöneltilmesi suretiyle memlekette ahenkü bir ıktisadi kalkınma sağlanacak, tahakkuk ettirilecek gerçek refahtan bütün bir cemiyetin istifadesi mümkün olacaktırf' Ankara ve tstanbul üniversitesinden Iktisadi Planlama Dairesinde vazife aiacaklann isimleri şunlardır: Ankara Üniversitesinden Prof. Sadun Aren, Akif Ergin'ay,. Bedri Gürsoy, Mahmut Koloğlu, Aziz Köklü, Kâzım Köylü, Fadıl Hakkı Sur, Avni Zarakoğlu, Doçentler: Reşat Aktan, Nejat Bengü, Cumhur Ferman, Atilâ Karaosmanoğlu, Osman Okyar, Ismail Türk, tstanbul Üniversitesinden profesörler: Orhan Dikmen, Hazım Atıf Kuyucak, Refii Şevket Suvla, Orhan Ttına, Mehmet Uluç, doçentler Haluk Cillov, Haydar Furgaç, Kenan Gürtan, Sabri Ülgener, Oktay Yenal. GEÇEN YIL BUGÜN iü ll sayısı 71 oldu 16 HAZİRAN 1989 Aksaray, Bayburt, Karaman ve Kırıkkale'nin il olmasına ilişkin yasa tasansı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi. Yasayla il sayısı 71'e çıkarken, S de yeni ilçe kuruldu. Dörtil ve 5 ilçe kunılmasına ilişkin yasa Cumhurbaşkaru'run onayından sonra yürürlüğe girecek. Yeni illerin plaka numaralan ise alfabetik sıraya göre 67'den sonra devam edecek. Aksaray'ın plaka numarası 68, Bayburt'un 69, Karaman'ın 70, Kırıkkale'nin 71 olacak. Yeni kurulan il ve ilçelere Bakanlar Kurulu'nca kadro verilmesi beklenmeden hemen kaymakam ve vali ataması yapılacak. Atama işlemleri yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içinde tamamlanacak. KopenhagJ9 C^^> Parıs Helsınkı ^ fS* Lenıngraû J J Moskova DUNYA'DA BUGUN Amsteröam AmiTun Abna Ba*Ja: Barceiona Basel Bdgrad Bertın Bonn Brûksel Budapeşffi Cenevrs Cezayir Dflde 0*>aı Frankturi Gme Helsın» Kahıce Kopenhag Köln Leftosa B 17° » 31° B 27° A 32° Y 27° B 23° Y 20° B 20° Y 17° B 20° Y ia° B 22° B 28° A 39° A 40° Y 18° A 29° 3 18° A 30° B 18° Y 17° A 30° Lenmgrad Londra Mostara Mümh Henton Osto Pans Prao Riya) Roma Srtya Şam leı Avıv Imus Venedk Vıyana Y 15° 6 22» Y 25° Y 22° A 28° Y 16» Y 20° A 29° B 22° 6 23° Y 17° A 40° B 24° Y 18° A 32» A 32° A 32* Y 21° Y 23» A 22° MashmgCnA 25° Zûntı B 23° IAR1TSMA Çabşma Alanları ve Yetkil»* Psikolojinin çahşma alanının ve psikologların yetkisini belirleme işi psikiyatristlere düşmez. Psikoloji bugün, aralannda klinik psikoloji ve ilgili dallan da olmak üzere 40'ın üzerinde uzmanlık alanında eğitim sunan bir temel bilimdir. Psikoloji ve psikiyatri terimlerinin özellik- leri basm ve TRT tarafından ayırt edilmediği fikriyle başlayan, ancak daha sonra toplumu eğitmek ve bilgilendirmek amacıyla yazıldığı savunulan ne var ki psikologların çalışma alanlarının ve yetküilerinin çizilmesine yö- nelik iddialar taşıyan, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastanesfnde gorev yapan psikiyatristlerce ka- leme alınmış yazıyla ilgili olarak bazı konu- ları aydınlatma zorunluluğu hissettik. TRT ve basında kullarulan ve psikiyatrisı- leri ya da psikologları ilgilendiren terimlerin çogu genellikle bir dış ka>7iaktan tercüme edil- mekte dolayısıyla terim kargaşasına pek fır- sat vermemektedir. Bir Türk uzmarun, yaza- rın ya da yönetmenin böyle bir hata yapması ise öncelikle o kişilerin bilgisizliğinden kay- naklanmaktadır. Dolayısıyla, egıtici ve bilgi- lendirici bir yazırun öncelikle TRT kurumu- na ve basm kuruluşlarına yöneltilmesi gere- kirdi. Ancak görünen o ki konu TRT'nin ya da basının yaptığı hatalar değil, bazı psikiyat- ristlerin -özellikle Türkiye'de- psikolojiyi kendi istekleri doğrultusunda tanımlama isteğidir. Psikolojinin çalışma alanının ve psikolog- ların yetkisini belirleme işi psikiyatristlere düş- mez. Psikoloji bugün, aralannda klinik psi- koloji ve ilgili dallan da olmak üzere 40'ın üze- rinde uzmanlık alanında eğitim sunan bir te- mel bilimdir. Klinik psikolojisi kendine özgü araştırma yöntemleri, teknikleri, araçlan ve li- teratürü ile uygulama alanında birlikte çâlış- mak durumunda olduğu psikiyatri sosyal hiz- met gibi alanlardan nitelik farkıyla ayrıhr. Bu niteliği belirleyen, klinik psikolojinin teori ve pratikte uygulandığı modeldir. Psikiyatrinin uyguladığı model ise -kendilerinin de belirtti- ği gibi- tıbbi modeldir. Tıbbı model ruhsal bozukluklan da orga- nik bozukluklar gibi bir hastabk olarak ele alır. Başka bir deyişle, tıbbi model ruhsal bo- zuklukları (ya da akıl hastalıklarını) birer "varlık" olarak değerlendirir. Oysa psikolo- jik modele göre ruhsal bozukluk denen şey, kişi-çevre etkileşiminin (bilişsel süreçleri de içi- ne alan) bir fonksiyonudur. Psikoloji k model ruhsal bozukluklan varlık olarak değil, fonk- siyon olarak ele alır. Bu anlamda, psikiyatrist için ruhsal bozukluğun kökeni insan derisinin altında, klinik psikolog için ise kişinin içinde bulunduğu (sosyal, kültürel ve bireysel) koşul- lardadır. Bu koşullar fiziksel ve ekolojik çev- reyi ve durumlan da içerirler. Böyle bir aynm kökten bir aynmdır ve klinik psikolojisinin alanının ve yetkisinin kim ve ne tarafından be- lirlenmesi gerektiği konusunda yeterli bilgiyi de içermektedir. öte yandan eğitim dunımlanndan dem vur- mak psikiyatrinin aleyhine çalışır. Altı yıllık tıp eğitımimn klinik psikoloji ile hemen hiç ilgisi yokken psikiyatri ile ilgisi psikiyatristle- rin takdir edecekleri düzeyde sayıca az ve ye- tersizdir. Kısacası altı yıllık tıp eğitiminin psi- kiyatriye yararı diğer biıçok tıp dalından çok daha azdır. Diğer yandan 4 yıllık psikoloji eği- timinde psikolojinin algı, bellek, öğrenme, dü- şünme, dil gibi temel alanlannda bilgi edinil- mekte ve klinik psikolojisi dahil olmak üzere birçok alt dalında (sosyal, gelişim, patoloji, terapi, kişilik gibi) ders görülmektedir. 4 yıl- lık psikoloji eğitimi sonunda hiç kimse klinik psikolog olmaz. Ancak master ya da doktora düzeyindeki bir klinik psikoloğu sadece test uygulayan bir kişi ve başlannda ille de bir psi- kiyatristin bulunduğu bir ekibin parçası ola- rak görmek ve uzmanlık alanlanm ast-üst ih'ş- kileri boyutuna indirgemek yalnızca klinik psi- kolojiyi bilmeyenlerin yapacağı şeydir. Psiki- yatri uzmanlık eğitiminde kapsanan konular ise -son derece önemli ve değerli olmakla birlikte- klinik psikologların gözlerini diktik- leri konular değildir. Aynca bu konular, bi- limsel alış veriş dışmda klinik psikologların doğrudan ilgi alanları değildir. Çünkü klinik psikolojinin kendi özgün mo- deli -fonksiyonelist model- teorik ve pratik yaklaşımlannı da beraberinde getirir. Şu hal- de klinik psikologlar psikiyatristlerin ekmek- lerini, yetkilerini ve unvanlannı ele geçinne- ye çalışan haramiler değil, bir temel bilim sı- fatıyla psikolojinin Ukeleri doğrultusunda araştırma ve uygulama çalışmalan yapan ki- şilerdir. Birçok gelişmiş ülkede psikoloji-psikiyatri tartışmaları yapılnuştır ve yapdmaktadır. An- cak uzmanlık alanlan, dolayısıyla yetki düzey- leri belirlenmiştir. Bağımsız çalışan klinik psi- kologlar olduğu gibi başlannda psikologların bulunduğu psikiyatrist ekipleri de bulunmak- tadır. Yasal çerçevelerin geregince çızilmedigı ve her iki alanın da yeterince tanınmadığı ül- kernizde ise böyle bir manzara bazı psikiyat- ristlerin korkulu rüyası haline gelmiş olmalı- ki klinik psikologları birer ast eleman olarak -sözde eğitme amacıyla ve kesinlikle gerçek- lere aykırı olarak- topluma tanıtmaya çalış- maktadırlar. Ruh sağlığı alanında yapılması gereken sayısız çalışma varken yasal meydaru boş bulup, "Senin ayranın ekşi, sen çıkâr pe- şindesin, bunun için de basını ve IKlyi kullanıyorsun" demek aymazlıktır ve sadece insanlan birbirlerinden uzaklaştırmaya yarar. tnsanın davranışlarım ve zihinsel işleyişini konu edinmiş bir temel bilimi yok farz eide- rek ruh sağlığı konusunda kendilerinin tek ve mutlak yetkili sayan psikiyatristler (tüm psi- kiyatristlerin böyle olmadığını da biliyoruz) emin olabilirler ki klinik psikiloglara karşı ta- kmdıkları tavır sadece kendilerine zarardır. Orta Dogu Teknik Üniversitesi Psikoloji Böliimü Mezunlan ve Öğrencilerinden Bir Gnıp T.C. KADIKÖY BELEDİYESİ Sayın KADIKÖYLÜLER Kadıköy ilçemizin güzel ve en görkemli, doğanın emsalsiz yeri FENERBAHÇE Burnu'nu, yeni düzenlenmiş şekliyle löHaziran 1990 Cumartesi günü saat 11.30'da açıyoruz- Bizleri onurlandırmanız umudu ile Saygılarımla Dr. Cengiz ÖZYALÇIN Kadıköy Belediye Başkanı HAREM 89 ile günlük deniz gezileri • Her gün 10'da Küruçeşrne'den harefcet- vanş 18'de. * Gruplara ve kombine bilatlere indirim yapılır. • Çarşamba günleri hanımlar turu • Tel: 14S 77 93-149 93 67 Tatil ve mesai saatleri dışında telefon: 165 54 61 L SICIUTS'de HEM "İTALYAN USULÜ" PfZZANCl YİYİN, HEM "ITAL1A 90" " DÜNYA KUPASINIİZLEYİN! i ltibaFi tMtrry Mec«*y«*öyde Aksoy Hasianesı lurşısnU Tel 175 7108.09 POLnTKA VE OTESI MEHMED KEMAL Ne Olsa Engürülüyüz... Hemşeriyiz ya, Uğur Mumcu'nun Vfehbi Amca dediği Koç'a ben Vehbi Ağabey mi demeliyim? Yaş ilerliyor, amcahklar, dayılıklar da çoğalacaktır. Kentimizin (sade kentimizin mi, ülkenın de) en zenginlerinden olan Koç Ağabeyimize evlendirme memuru, "Mesleğiniz nedir?" diye soruyor. "Emekli vatandaşım.." diyor. Evlendirme memurluğundaki konuklar "emekli vatandaş" den- diğinde gülüşüyorlar. Belki hakları var. Kişi yaşlandıkça evlen- me tanıklıkları da artıyor. Ünlü kişilerden tanık isteyenler var. Gör- müyor musunuz, haftanın belirli günlerinde gelip yeni eşlere ta- nıklık etmiyorlar mı? Eskiden Ankaralı olmak bir övünçtü. Ne olsa yeni başkentlisi- niz. İstanbullu olmak gibi bir şey sayılırdı Ankaralı olmak. Şimdi üç milyonu aşan kentin içinde Ankaralı aradınsa bul!.. Ankara Belediye Başkanı Murat Karayalçın'dan bir mektup al- dım. Bizi başkente çağırıyor, kentin fiziksel, siyasal ve toplum- sal ana projelerinin neler olduğunu görmemizi istiyordu. Proje- ler beş ana grupta toplanıyor. Bunlar dönüşüm. gelişim, katılım, kültürel olarak sıralanıyor. Gelişim projeleri, Ankara'nın fiziksel görûntüsünü güzelleştir- meye yönelik Kent girişlerinin kapılarla ve anıtlarla donatılması gözleniyor Yüksek tepelere heykeller konacak. İnsan hakları anrtı gibi anıtlar sergilenecek. Hemşerilerin siyasal istemleri de göz önünde tutulacak. Öncelik dönüşüm proieierinde toplanıyor. Bun- ların toplamı 1.6 milyar doları buluyormuş. 21. yüzyıla girilirken Ankara'nın çağdaş bir başkente dönüştürülmesi amaçlanıyor. Dönüşüm profesi paketinde beş büyûk mühendislik projesi bu- lunuyor. Bunlar su, doğalgaz, metro, kanal, hızlı tramvay proje- leridir. Bunlann, sen yaptın, ben yaptım gibi mülkiyet tartışma- sına girilmeden yapılması öngörûlmektedir. Nitekim su projesi- ne 1974 yıiında, doğalgaz projesine 1986 yıtında başlanmıştır. Metro projesine bu yılın nisan ayında başlanmıştır. Birkaç aydır uygulaması sürüp gidiyor. Büyük Ankara kanal projesine gelin- ce bu ay içinde başlanacak. Hızlı tramvay projesine de 1991 ilk- baharında başlanmak isteniyor. Büyük kanal projesi Ankara tarihinin en büyük projelerinden biri olacaktır. Vatırım parası olarak 560 milyon dolar harcanacaktır. Bunun bir bölümü iç, bir bölümü dış kaynaklardan sağlanacak- tır. Bildiğimiz kadanyla Ankara, birçok ünlü belediye başkanı gör- müştür İlk başkanlar hem vali, hem de belediye başkanı olarak karşımıza çıkıyor. ilklerden anımsadıklarımız Yahya Galip ve Hay- dar Bey'lerdir. Bunlann arasında diltere destan olanı Nevzat Tan- doğan'dı. Nevzat Bey bir disiplin başkanı idi. Kentin göze görü- nen yerleri temiz tutulur, liderlerin geçecekteri yerler güzelleşti- rilirdi. Bir özelliği de kentin sarhoşlarını tutup karda, kışta Elma- dağ eteklerine atmaktt. Bir özelliği daha var, solcular için, "Solculuktan size ne, gerek görülürse biz yapanz" demesiy- di. 1950de demokratların gelmesiyle belediye de değişti. Atıf Benderlioğlu siyasal demokrasinin secimi ile işbaşına gelmişti. Büyük projeler uygulamıyor ama sempati ile işleri geçiştiriyor- du. Daha sonra hemşerimiz Ortıan Eren belediyenin basına gel- di. Basınla arası çok iyi idi. Çankaya'da gazeteciler için kurul- muş olan site onun dönemindedir. Daha kimler vardı? Her biri- ni yıla göre sıralayamam Ancak ünlü bir başkan da Vedai Dalo- kay oldu Göze görünen yapıtları unutulmaz. Vedat Dalokaydan sonra Ali Dinçer dostumuz geldi. Bunlar sevilen, halka yakın belediyecilerdi. AP'nin son belediye başkanı bir çukur açmış, Datokay kapatmıştı. Talihsiz bir anıdır. Yirmı yıldır İstanbullu olsak bile kökümüz, Ankara'dadır. Gör- mezlik edemeyiz gelişmeleri... ÇAUŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL arun Eliniden Alındı" SORU: 1. 19S0 yılııtda tutuklandım ve dört yıü aşkın bir $u- re cezaevinde tutuklu kaldım. Bo arada bir çok hakkım- dan yoksun kaldım. 2. 1974 yılında, sağlık nedeniyle sınıf değiştirmiştim. Ben ceıaevinde iken, değişen bir yasa sonucu, malulen emekli olma hakkımı da yitirdim. Yaptığım bütün baş- vurular sonuçsuz kaldı. Ve re'sen emekli edildim. Kısa- cası, tüm sosyal haklarun eümden alındı. 3. Özetle, tutuklu duramda İken istegiın dışında ba- natopln ödeme vaptılar ve 16 yıl 7 ay hizmetim oldu- gunu beUrttiler. 4.1985 yılında serbest bırakıldım. Bugüne kadar sü- rekli sigortalı çabşma olanağı da bulamadım. Ancak bir yılı aşkın bir süre sigorta primim ödendi. 5. Emekli Sandığı'na başvurarak sandıku geçen biz- metlcrimin sigortaya aktanbnasım istedim. Sanınm, ge- dkme faizi ile bu mümkün olabiliyor. 6. Şu anda çalıştıgım şirket, asgari ücretten vergi ve primleri bcniın ddemem koşuluyla, bcni sigortalı yapa- bilecek. Bir de belirli bir süre bir işverenin yanında prim ödedikten sonra kendi adıma bağımsız olarak prim ode- yip emekli olabilecegimi söylediler. Mevzaaü bilmiyo- rnm. Ne yapabilirim? „ YANTIİ2829 sayılı yasanın uygulama esaslanyla ilgili yönetme- liğinin 3. maddesi uyannca, "Tabi olduklan eski sosyal güvenlik kurumlanndan emeklilik keseneklerini, sigorta primlerinı veya (yaş haddi, malullük, sicilen emekliye sevk nedenleriyle ilişiği kesilip de hizmetleri aylık bağlanmasına yeterli olmadığından) toptan öde- melerini almış olanlardan, daha sonra değişik bir sosyal güvenlik kurumuyla ilgilenmeyi gerektiren başka işlere geçmiş olup bu iş- lerde çalışanlarla daha sonra sözü edilen işlere girenlerin, aldıkla- n paralan aldıklan günden yatıracakları güne kadar % 5 faizi ile ve defaten yatırmalan şartıyla eski hizmetleri ihya edilerek yeni hizmetleriyle" birleştirilir. Ancak bu paralann emekli olmadan en az 6 ay önce aldıklan kuruma yatınlması gerekir. Toptan ödeme olarak aldığınız Emekli Sandığı keseneklerini, % 5 faizi ile yine Emekli Sandığı'na yatırdığınızda, Emekli Sandığı^ na kesenek ödediğiniz tarih sigortalılık başlangıcı olarak ve 16 yıl yedi aylık süre de SSK'da geçmiş kabul edilecektir. 2) SSK'nın isteğe bağlı sigortasından, başvuru tarihinden önce SSK sigortalısı olarak tescil edilmiş' herkes yararlanabilmektedir. Bunun için belirli bir süre prim ödemiş olmak koşulu aranılmaz 'tescil edilmiş olmak' yeterlidir. Bu haktan siz de yararlanabilir ve en düşüğü 700 ve en yükseği 6.400 olan 236 adet göstergeden, ilk girişte dilediğinizi seçebilirsiniz. Bugün için ayda en az 35 bin 700 ile en çok 326 bin 400 lira arasında prim ödemek, ısteğinize bıra- kılmıştır. SSK'dan emekli olabilmeniz, Emekli Sandığı'na giriş tarihinin üzerinden 25 yıl geçmesi ve son yedi yıl içinde SSK'ya en az 3 yıl 6 ay (1260 gün) prim ödemenize bağlıdır. SATIŞ İLANI S.S. MERT KENT KONUT YAPI KOOPERATİFİ (TRT-B) Yöne- tim Kunılu Başkanhğı'ndan bildirilmiştir: Kooperatifımize ait 1980 Model RENAULT Marka binek otosu, Kapalı Zarf teklif alma usulüyle satılacaktır. Taliplilerin Kooperatifın Basın Sarayı Kat 4 CAĞALOĞLU adre- sindeki yönetim bürosuna makbuz mukabili 1.000.000 TL. teminat yatırarak, 01.07.1990 tarihine kadar tekliflerini vermeleri gerekmektedir. Kooperatif arabayı diledigine, diledıgi fıyatla satmakta serbesttir. Otomobili görmek isteyen taliplilerin bürodaki elemanlanmıza baş- vurmalarını rica ederiz. S.S. MERT KENT KONUT YAPI KOOPERATtFİ YÖNETtM KURULU S.S.C.B. ÇEÇEN - İNGUS A5.S.R. ıiAVki A ISLJ Katkas Dans V A T N A I v n Topluluğu Bağlarbafi Burhan Felek Kapalı Spor Salonu 16 Haziran C.tesi 16.00-20.30 17 Haziran Pazar 16.00-20.30 BİM Sam: Atttûrk Kültur Mtrkızi Gi»»lefi I 5 l 56 00 Githrl günlarl: B ı j l ı r b ı . ı Burhın Fttak Kapılı 6par Sılsnu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear