14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbi- Cumhun>w Matbaacıhk ve Gaietecılık Turk Anonım Şırkflı adına N»dir Nıdi 0 Genel Ya>ın Muduru Hısan Omal, Mues«$e Mudüru Emint lişıkhgil. Yazı Işlerı Muduru Oki> GöaensiB. • Haber Merkezı Muduru Valfın Bayer. Sa\fa Duzenı Yonetmenı Ali Atar. # Temsılaler ANKARA: \kme1 Tan, İZMIR Hikmel Çctinkiija. ADAN<\ Çttin Ygenoglu Iç PtAtika: Cd»l taştanpç. » 5 Haberler Eıgm Bain. Ekonomr Çngu Tuftauı, ls Sendıka Şufcnui krtmn, Kultur Cdal Usfcr, EJuım Goıo> Şaytan, Haber Arajlınna bme< Berfcın. Yun Haberlen SreOel Dogaa. Spor Danısmanr AMuMudir Yacdman. Dızı Yazılaı Kmn Çakşkın. \raaırrr.a ŞaMıı M[m. DuzduiK: Abdabh \ına 0 Kooıdmalor \klBM korafcan, % Mıb liieı Eınl Eriıııt, • MıJıasebe Bulenl VMICT • ButçE-Planjama <*»» Osnanbeşrogiıı • îteklam Aj?r Toraı, • Ek ttyınlar H * ı Akjol • Idare Husrşin Gurer. 9 tşlamc Ondtr Çd*, 0 Bııg,-I5 ,nn >«ll tnal. # Penonel Sr>ti Bosanaogh. BOM» .r Yaran Camtıunya Maıiaaolık >* Gaznalık TjKŞ. lurk Oafc Od. 39/41 ' HJM Isı PK 246-lsıanbul Tct 512 05 Oî (20 ha), Tcta. 22246 Faı: (1) 526 60 72 # &ırotar AlklR Zıya Gokalp Blv inkJap & No 19,4, Td. 133 II 41-47. TboL 42344 Fm. (4) 133 05 6S • Iznur H Zıya BK 1352 iî/3. Td. 13 12 30. Ttkx. 52359 Fta; (51) 19 53 60 9 A4BB: Inonu Cad 119 S. No' I Kal ! Td- 19 37 52 (4 hal). Tdcc 62IS5. Ftoc (71) 19 37 52 TAKVİM: 30 MAYIS 1990 Imsak: 3.33 Güneş: 5.28 Öğle: 13.06 Ikindi: 17.05 Akşam: 20.34 Yatsı: 22.20 Dünyanın gözü Washington'daDış Haberler Servisi — Sovyet- ler Bırliği Başkanı Mihail Serge- yeviç Gorbaçov, VVashington'da yapılacak "süper zirve" için dün yola çıktı. Gorbaçov, iç sorunla- rın yuküyle başladığı yolculuğun- da, VVashington öncesi Kanada'- da mola verdi. SSCB Başkanı, 29 saatlik Kanada ziyaretini bugun tamamlayarak VVashington'a ge- çecek. Tum dünyanın dikkatini çeken VVashington zirvesi, Gorbaçov için içeride ekonomik ve etnik so- runlarm doruğa ulaştığı bir or- tamda başlıyor. Baltık ülkelerin- deki aynlikçı eğüimlerinin yanı sı- ra son günlerde Ermenistan da kanşmış durumda. Kontroilü pa- zar ekonomisini öngören ekono- mik reform paketinin açılmasın- dan sonra ise Moskova'da dük- kânlar haikın hücumuna uğradı. Dışanda ise Almanya ve NA- TO'nun geleceği konusunda Sov- yet lideri ile başkan Bush arasın- Başkan Gorbaçov, süper zirve için dün yola çıktı. Kanada'ya uğrayan Gorbaçov, bu akşam Washington'da olacak.Ilk görüşme yarın. Süper zirvede Almanya ve NATO'nun geleceği, birincil sorunları oluşturacak. İki lideraynca stratejik silahların %50 indirimi konusunda da anlaşmaya çalışacak. da ciddi görüş aynbklan var. Baş- kan Bush, birleşik Almanya'nın NATO üyesi olmasını istiyor. Gorbaçov ise buna kesinlikle karşı çıkarak tarafsız Airaanya ya da hem NATO, hem de Varşova Paktı'na üye bir Airaanya göru- şünde ısrar ediyor. Sovyet lideri geçen hafta Time dergisine verdiği demeçte, NATO üyesi Almanya formülünü öhleyebilmek için ge- rekirse, konvansiyonel indirirn anlaşmasını baltalayabileceğini, Avrupa Güvenük ve İşbirliği Kon- feransı karşısındaki tutumunu ye- niden gözden geçirebileceğini soy- ledi. Gorbaçov, NATO'nun Av- rupa'da öncii rol oynamasını da kabul etmiyor. Bu bakımdan Almanya sorunu, zirvenin temel gündem maddesi- ni oluşturacak. VVashington'da ayrıca stratejik silahların Vo5O in- dirimi anlaşması da ele alınacak. Liderler temel ilkelerde anlaşabil- dikleri takdirde START anlaşma- sı bu yıl sonuna dek imzaJanacak. Mihail Gorbaçov, dün öğle sa- atlerinde yanında eşi Raise, Dışiş- leri Bakanı Eduard Şevardnadze, danışmanlan Yuri Maslyukov, •Yevgeny Primakov, Yuri Osipyan ve Stanislav Shalalin ile birlikte Ottawa'ya gitti. Sovyet Resmi Haber Ajansı TASS, daha önce geziye katılacağı açıklanan Polit- buro üyesi Aleksandr Yakovtev'- in, "Başkanın politikasını savunmak" amacıyla Moskova'- da kaldığını duyurdu. Gorbaçov ve beraberindekiler, Ottavva'da Kanada Gene! VaJisı ve Başbakan Brian Mulroney ta- rafından karşılandı. Gorbaçov, daha sonra Mulroney ile görüştü. Ajanslar, Gorbaçov ile Mulro- ney'in, Almanya'nın NATO üye- liği ve Baltık cumhuriyetlerinin bağımsızlıgı konularını görüştük- lerini bildirdiler. SSCB lideri, 1983 yılında Po- litbüro üyesi olarak geldiği Kana- da'ya, bu kez, "başkan" sıfatıy- la bir ziyaret gerçekleştirdi. Siya- si gözlemciler, Gorbaçov'un Ka- nada'da, Bush'la yapacağı görüş- menin son "eskizleri"ni yaptığı- nı belirtiyorlar. Gorbaçov, 29 sa- atlik Kanada ziyaretini bu akşam geç saatlerde tamamlayarak Was- hington'a geçecek. SSCB Başka- nı, ABD Başkanı George Bush ile ilk goruşmesini de yarın sabah gerçekleştirecek. Gorbaçov'un Moskova'dan ay- rılması ile birlikte, süper zirvenin fiili havasına girildi. Basın yayın organları, Gorbaçov'un Kanada ziyaretinden çok, zirvede konuşu- lacak konulara yer verdiler. Be- yaz Saray'ın eski falcısı Joan Qu- igley, "görüşme yıldızlara uygun de£il" diyerek, kehanette buluıı- du. Gorbaçov, Ottawa Ha\aalanı'n- da yaptığı açıklamada, yeni bir Avrupa'nın yaratılması için yar- dım çağrısında bulundu. Ülkeler arasında guven ortamının sağlan- masını ve kalıcı diyalog kurulma- sını isteyen Gorbaçov, "Ortak Av- rupa Evi'nin kurulmasında Kana- da ve diğer Batı ülkeleriyle işbir- liği yapmak istiyoruz" dedi. Bu arada, Baltık cumhuriyetle- rinin dışişleri bakanları, ABD Başkanı George Bush ile SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov arasın- da başlayacak zirve görüşmelerin- de, Baltık sorunuyla ilgili vanla- cak herhangi bir anlaşmayı tanı- mayacaklarını bildirdiler. Üç dışişleri bakanı, bugün Ri- ga'da yaptıkları açıklamada, "SSCB Başkanının, Baltık cum- huriyetlerini temsil etmeye yasal bakkı yoktur. Zirvede imzalana- cak herhangi bir anlaşma, Baltık devletleri için bağlayıcı nitelik taşımayacaktır" dedi. JVASHINGTON Gündemin ana maddesi AlmanyaUFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — ABD Baş- kanı George Busb ve SSCB lideri Mihail Go-rbaçov'u NVashington'- da bir araya getirecek olan süper zirveyi digerierinden ayıran en bü- yük özellik, ideolojik farklılıkla- rın ve silahsızlanma konularıhın bu kez geri plana itilerek dikkal- lerin "yeni Avrupı" uzerinde odaklanacak olması. Zirvenin te- mel sorununun ise Almanya ola- cağı konusunda görüş birliği var. Liderler, yarından itibaren zir- veyi izleyecek 5 bin gazetecinin gözü önünde, toplam 7 saat sü- reyle soğuk savaş%rtesi Avrupa'- ZlRVELER Tahran'dan Washington'a Tahran (2« Kasun, 1 Aralık 1943): Iran'ın başkenti Tahran'- da bir araya gelen Roscvelt, Churchill ve Stalin Türkiye'nin müttefiklere katılmasına çalışıl- masına karar verdi. Yalta (4-11 Şubat 1945): Roo- sevelt, Churchill ve Stalin Polon- ya'nın geleceği savaş sonrası Ai- manyası'nın durumu ve Sovyet- ler'in pasifık savaşına katılma ko- şullarını göniştü. Potsdam (17 Temmuz, 2 Ağus- tos 1945): Başkan Truman, Cburcbill, Atlee ve Stalin'ın ka- tıldığı bu konferans sırasında ABD, başanlı bir atom bombası denemesi yaptı ve Truman, Sta- lin'e konuyu açtı. Moskova (27-30 Mayıs 1972): Moskova'ya giden ABD Başkanı Richard Nixon, Leontd Brejnev ile birlikte ABM ve stratejik silah- ların sımrlandınlması (Salt-1) an- laşmalannı imzaladı. Washington (18-25 Haziran 1973): ABD başkentinde bir ara- ya gelen Leonid Brejnev ve Ric- hard Nixon toplam 47 saat süren görüşmelerden sonra Moskova'- dakilere ek olmak üzere 9 anlaş- ma imzaladı. Viyana (15-18 Haziran 1979): Başkan Carter ve Brejnev bu zir- ve sırasında Salt 2 anlaşmasını im- zaladı. Cenevre (19-21 Kasım 1985): Gorbaçov, 1987'de Amerika'ya gelmeyi, Reagan'da onu takip eden yıl Moskova'ya gitmeyi zir- vede kararlaştırdı. Reykjavik (10-12 Ekim 1986): Başkan Reagan ve Mihail Gorba- çov İzlanda'nın başkentindeki bu zirvede, daha sonra INF'lerin sö- külmesi sonucunu getirecek öne- ri savaşına başladı. VVashington (7-10 Aralık 1987): Bu zirvede Gorbaçov, NATO'nun güney kanadını SSCB'nin güven- liğine tehdit olarak gördüğü silah- ları konuşlandırmakla suçladı. sının nasıl bir yapıya dönüştürül- mesi konusu tartışacaklar. Gorba- çov, Washington'a 250 kişiden olusan bir danışmanlar ordusu ge- tiriyor. VVashington zirvesininin günde- mi elbette tek maddeli değil: Başta silahsızlanma konulan, Litvanya sorunu, iki ulke arasında hava ta- şımacılığı, insan hakları, Sovyet Yahudilerinin göç hakkı, ekono- mik ilişkiler, en acil bölgesel ko- nu olarak da Keşmir sorunu ele alınacak. Ancak Sovyet ağırlıklı Varşova Paktı'nın çöküntü eşiğin- de, "elinden düşmanı alınmış" NATO'nun da yeni roller arayışı içinde bulunması, diğer yandan da Avrupa'nın güçlü ve birleşik bir Almanya'ya gebe olması, Washington zirvesine âdeta bir "Avrupa doruğu" kimliği kazaıı- dırıyor. Bunlara ek olarak SSCB lideri Gorbaçov, Washington zirvesine daha önceki zirvelerden farklı bir kimlikle "Avrupa'nın yeni hasta adamının" lideri olarak geliyor. Gerçi Sovyetler, ABD ile birlikte hâlâ 55 bin nükleer savaş başlığı- nı kontrol ediyor, ama içinde bu- lunduğu çalkantılar nedeniyle SSCB'nin "siipergüç" kimliği gi- derek daha fazla sorgulanıyor. Ömeğin, New York Times'ın Moskova büro şeü Bül Ketler, on- ceki gün yayımlanan yazısında, "Gorbaçov, Washington'a her şeyden daha çok gücünü tescil et- tirmek için geli>or" diyor. Çün- kü geçmişte guvenlik konulan üzerine bina edilmiş çift kutuplu (ABD ve SSCB) dunya dengesi ye- rini, üç kutuplu (Japonya, Ame- rika va Avrupa) ekonomik bir dengeye bırakıyor. Ekonomik sü- per güç olmadığı için de SSCB'nin bu üçlü dengede yeri yok. Bu da Avrupa'nın geleceğini doğrudan ilgilendiriyor. ABD'nin bu yönde- ki kaygısı, Sovyetler'deki ekono- mik çökuntünun Doğu Avrupa uzerinde nasıl yansımalara yol açacağı. Bu bakımdan, zirvenin, ABD'nin Sovyetlere ekonomik "teveccüh" göstermesi şeku'nde uç vermesi dahi olası. Zaten ABD Başkanı uzerinde Amerikan iş âle- minin bu yonde büyük baskısı var. Başkan Bush, geçen hafta BBC'ye verdiği demeçte, zirve gündeminin ana sorunlarını şöy- le özetliyordu: "Almanya'nın birleşmesi son- rasında Avrupa nasıl bir görünüm alacak? Ipler kimin elinde olacak? Amerika'nın istikrar açısından oynayabileceği roller nelerdir?" Böylesine kapsamlı soruların tek bir zirvede yanıtlanması tabii ki zor. Ama bu sorular, "güçlü pozisyonda' muzakere masasına oturacak olan Amerikan tarafı- nın, zirveyi hangi mecraya çek- mek isteyebileceği konusunda an- lamlı işaretler veriyor. MALTA'DA TANIŞT1LAR — SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov ile ABD Başkanı George Bush'un ilk göriişmeleri 1-3 Aralık 1989'da Malftı'da gerçekleşti. İki lider. soğuk savaşın artık bittiğini açıkladılar. El sıkıştılar ve VVashington için söz kestiler. (Fotograf: AP) ANKARA Hükümet zirveye ilgisizBush - Gorbaçov arasındaki ikinci randevu, Batı'nın gündeminde öncelikli bir yer işgal ederken, Akbulut hükümeti bu buluşma ile fazla ilgilenmiyor. SEMİH İDİZ ANKARA — ABD Başkanı George Bush ile Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov arasın- da bugün başlayacak olan "Was- hington Zirvesi" Batı'nın günde- minde öncelikli bir yer işgal eder- ken, Akbulut hukumeti bu buluş- ma ile fazla ilgilenmiyor. ön ça- lışmaları haftalardır surüyor ol- masına karşın Ankara'dan bu "la- rihi gönişmeye"yönelik olarak bu- güne kadar herhangi bir görüş bıl- dirilmedi. "Kıbns sorunu" gibi Türkiye 1 yi doğrudan ilgilendiren konula- rın Bush-Gorbaçov zirvesinin gündeminde yer alacağı sanılmı- yor. Ancak ilk aşamada ele alına- cak konuların başında Doğu-Batı silahsızlanmaanın bulunması, ay- rıca zirvenin Avrupa'daki siyasi oluşumları hızlandıracak olması, bu buluşmayı kaçımlmaz olarak Türkiye açısından da önemli kılı- yor. Bu nedenle, Türkiye"yi de ilgi- lendirecek "olası yanamalan" açı- sından VVashıngton'dan çıkacak sonuçlar Dışişleri Bakanlığı'nın il- gili birimlerinde merakla bekleni- yor. iki super gücün liderteri arasın- da Malta'da yapılan "tanışma" ni- teliğindeki buluşmadan tam 6 ay sonra gerçekleşen bu zirve konu- sunda Dışişleri yetkililerinden al- dığımız görüşleri maddeler halin- de şu şekilde özetlemek mumkün: Sovyetler Birliği: Merfcez, kontrolüyitiriyor Sovyeller Birliği. yakır bir zamanda küçûleceğe benzıyor Üç Baltık Cumhunyetı, ba^ımsızlıK peşındeyken dığerdört cumfıunyette aynlıkcı hareketier güçlenıyor Dıö«r bölgelerde ise etnik, ekonomik ve dınsel çaöşmalar başaösterdı EstMya: Partamento, 30 martta bajımsızlık sürecını başlattı Ancak bu gırisim Gorbaçov tarafından reddedıldı Rıga yonetimi de 4 mayısta asamalı bajımsızlık sû- recıni başiattı Gorbaçov bu gırisımı de yasadısı ılan ettı unaayt: vunıus yoneBmı Maskova ile dıyaloğa gırmek stı- yor. Moskova ise g6rüşmelere Saşlamak ıçıiı bağımsıztık kara- nntn askıya alınmasında ısrar ediyor UknyM: BaB'da aynlikçı fıareKetlenn yoğtn olmasma karşın dojudakı kayıtsızlık. bajjımsızlık gınşımım engellıyor Mıllryetçıter. daha fazla ozerkiık ve Romanya ile da ha yakjn ılışkıler kumlması ıçın mücadele edıyorfar. ıs te bir bağımstziık gösterısı yapıldı ancak ra- dıkaller ve ılımlılar arasında bağımsızlığa gıden yol konusunda anlaşmazlıklar var bovyet ordusunun ocak ayında eylemleri bastır- masının tonne. örgüöenmeler zayıfladı. ancak ayrılıkçı duy- flular flûclendı Gelecektekl kriz noktalan Körnür işçiterinın grevi Petrol işçilerinın grevi işçılennin grevi Etnik çaöşmalar Tablo, Newsweek'ten ahnmıstır — Stratejik nükleer silahlarda indirimleri öngören bir anlaşma- nın ana maddelerinin ortaya çıka- rılması Washington zirvesinin ön- celikli konusu olacak. Bu kapsa- ma, denizden ve havadan fırlatı- lan "Cruise" fuzelerinin girecek olması, konuyu Akdeniz'de uzun sahili olan Turkiye açısından da önemli kılıyor. Öte yandan bu an- laşmanın 1990 sonuna kadar ım- zalanmasına yönelik adımlann atılması, Başkan Bush'un son dö- nemde önemle uzerinde durduğu "TASM" konusunu daha ağırlıklı olarak gündeme getirebilir. Aslın- da bir "taktik" silah olan TASM (havadan karaya taktik füze), bu- nu taşıyacak uçaklann menzili ile birlikte 900 km'ye kadar uzayan bir menzile sahip oluyor. Böylece bir anlamda "stratejik silah" ni- teliğine büriınen bu silahların et- kin olarak yerleştirilebileceği ül- kelerden biri de Türkiye. — Bush-Gorbaçov zirvesine gelmesi beklenen bir diğer konu ise, Avrupa'da konvansiyonel silah indirimleri konusu. Viyana'da sür- durülen, Avrupa'da Konvansiyo- nel Kuvvetler Muzakereleri'nde (AKKUM) Sovyetler Birliği'nin son dönemde '"ayak surtmesi", ABD ve diğer NATO uyeleri ara- sında rahatsızlığa yol açmış bulu- nuyor. Turkiye, NATO ile Varşo- va Paktı'ndaki tank, top, zırhlı personel taşıyıcıları ile taarruz uçak ve helikopterlerinde "alt dü- zeylerde denge sağlanmasım" amaçlayan bu müzakerelerin en uygun zaman içinde anlaşmaya bağlanmasım destekliyor. Türk arkeologlar, Kültür Bakanlığı'nın kazılar için ayırdığı ödenekten yakınıyorlar Bilimsel kazı ım yapaİım,toprağı ım eşeleyelîm?5 ayda 16 eserin müzayedesine 3.6 milyar lira verilirken bir yılda 50 bilimsel arkeolojik kazıya 1.5 milyar lira ayrılması eleştiriliyor. ÖZGEN ACAR NEW YORK / ANKARA — Kültür Bakan- lığı'nın beş ayda yurtiçi ve dışı müzayedelerden 16 eseri satın almak için 3.6 milyar lira ödeme- sine karşılık, 1990 yılında 50 kadar bilimsel ka- zıya sadece 1.5 milyar lira ayırması eleştiriliyor. Bir Türk bilim adamı, "Türkiye'de bir Ameri- kan arkeolojik kazı için 400, Alman kazısı için 450 railyon lira harcanırken. bize 10-15 milyon liralık ödenek verilmesi komiktir. Bizden bilim- sel kazı degil, sadece toprağı eşelememiz isteniyor" dedi. Bu yıl Türkiye'de yaklaşık 50 Türk ve 27 ka- dar da yabancı arkeoloji heyetince bilimsel kazı yapılacağı belirlendi. Türkiye'de en çok arkeo- lojik kazıyı Federal Alman arkeologlar yapıyor. Onları sırasıyla Amerika (5), İtalyan (4), Fran- sız (4), İngiliz (2) Avusturya (I), Belçika (1), Hol- landa (1), Japonya (1) ve Isveç (1) kazryla izli- yor. 250 milyon lirası Islami kazılarda harcanmak üzere Kültür Bakanlığı bütçesinden bu amaçla toplam 1.5 milyar lira ayrıldı. En yüksek ödenek Türk arkeolojisinin büyük isimleri Prof. Ekrem Akurgal ile Prof. Tahsin Özgiiç'ün kazılarının herbirine 62.5 milyon lira olarak öngörüldü. Kazı başına ortalama 20 mil- yon lira düştüğünü belirten Türk bilim adamla- rı şu çarpıtıcı olgulara dikkat çektiler: "1- Alman Arkeoloji Enstitüsü adına Bogaz- köv'de kazı yapan Mimar Dr. Peter Neve, kazı- sında 450 milyon lira harcadığını bir süre önce Cumhuriyet gazetesinde Nur Niven'e açıklamış- tır. 2- New York Üniversitesi Klasik Diller ve Ar- keoloji Böliimü Profesörü Kenan Erim, Afro- disyas'ta 400 milyon liralık bir bütçeyle kazı ve reslorasvon .raptığını yine Cumhuriyel'te Mus- tafa Balbay'a açıklamıştır." Her iki yabancı kazı heyetınin bütçesi en az 25 Türk bilim adamına verilen kazı ödeneği ka- dardır. Bir Türk bilim adamı, "Türkiye'de bir Amerikan arkeolojik kazısı için 400, Alman ka- zısı için 450 milyon lira harcanırken, bize 10-15 milyon liralık ödenek verilmesi komiktir. Bizden bilimsel kazı degil, sadece toprağı eşelememiz isteniyor" dedi. Bu görüşleri aktardığımız Kültür BakanlığYn- dan bir yetkili şu tepkiyi gösterdi: "Bu farklılık iki olaydan kaynaklanıyor. Bi- rincisi dovizle gelen yabancı hafirler, Türk Li- rası'nın düşuklüğünden dolayı prim yapıyorlar. Ikincisi ise onlar Amerikan ya da Alman devle- tinden lek kurusJuk ödenek almaksızın, şu ya da bu biçimde sağladıklan fonlarla bu kazıları \a- pıyorlar. Türk bilim adamları da (her şeyi dev- letten beklemevip) biraz da yabancı hafirler gi- bi kaynak ve fon arayışına yönelsinler." Bu tepkiye karşılık, Amerikalı genç bir bilim adamı şu açıklamada bulundu: "Konu Türkive'nin tarihsel ve kültürel mira- sının ortaya çıkanlması ve korunmasıdır. Türk devletinin bu amaçla her türlü ödeneği hareke- te geçirmesinden doğal başka bir şey olamaz. Ge- rek bilimsel kazılar, gerek bunların reslorasyo- nu, müzelerde konınup sergilenmesi ve yayım- lanması için Türk devletinin her türlü desteği göstermesi gerekir. Türk jıısalanna g'öre bulun- tular devletin olduğuna ve müzelerin sahibi de devlet olduğuna göre ilk görev elbette devlete dü- şer. Ancak ekonomik gelişmesini henüz tamam- layamamış bir ülkede devletin, sınırlı olanakla- n ile her yere yetişmesi mümkün değildir. 1- Bu nedenle Türkiye'de vergi mevzuatında degişiklik yapılmalı ve raüzelere bağışta ya da bilimsel kazılara maddi katkıda bulunacak işa- damlan ile tarih kültürsever Türk vatandaşlan- mn bu katkıları ABD'de olduğu gibi vergiden düşülebilmelidir. 2- Bir başka yöötem de Türkiye'deki yabancı kazıtann sayısını arttırmak olabilir. Türk-yabancı ortak kazı projeleri devreye konulabilir. Boyle- ce Türkiye'nin tarihsel ve küllürel mirası bir an önce ve Türk devletine daha az yük olarak gün ışığına çıkartılabilir." Türkçeyi son üç yılda öğrenip, ülkeyi tanımış bu yabancıya karşılık, Ankara Üniversitesi Dil- Tarih Coğrafya Fakültesi'nden bir Türk bilim adamı şu noktaya dikkati çekti: "1990 yılının ilk beş ayında ülke içi ve dışı mü- zayedelerden 16 esere 3.6 milyar lira ödenek Tiir- kiye'ye kazandırdığını kısa bir sure once Cunı- huriyet'ten ogrendik. Gerçekten takdir edilecek bir olay. Ancak öncelikler unutuluyor. Hangisi önemli? 16 esere ödenen 3.6 milyar lira mı yok- sa 50 bilimsel kazıya 1.5 milyar ve uvey evlat sa- yılan kurtarma kazılanna ayrılan sadece 40 mil- yon liracık mı?" İstanbul Edebiyat Fakültesi'nden bir öğretim üyesi, "Türk hükümeti geçen >ıl Fransa'da bir tznik tabağa 125 milyon lira, İstanbul'daki bir müzayedede 154 milyon lira odedi. Buna karşı- lık, gerçekten uluslararası piyasada gün geçtik- çe prim yapan lznik eserlerinin yapıldıgı ocak- larda inceleme yapan Profesör Okta\ Aslanapa- nın kazısına aynlan para sadece 19^ milyon liradır" diyerek bir çelişkiye dikkati çekti. \arın, sigara içilmeyecek • ANKARA (AA) — Tüm dünyada yarın "sigarasız gün" olarak kutlanacak. Dünya Sağlık Örgütü (VVHO), bu yıl sigarasız gün için "tütünsüz bir çocukluk ve gençlik" konusunu seçti. Günün sloganı ise "tütünsüz büyümek" olarak belirlendi. VVHO Genel Direktörü Dr. Hiroshi Nakajima, "sigarasız gün" dolayısıyla yayımladığı mesajında, gençlere ve çocuklara yalnızca (tütün ve sağlık) seçeneği sunmanın yetmeyeceğini belirterek, "Aynı zamanda onlann sağlığı için bu seçimin yönlendirilmesi gerekmektedir. Her çocuk tütünsüz buyüme hakkına sahiptir" dedi. Kuşcenneti'ne diploma • BANDIRMA (AA) — Avrupa Konseyi tarafından 1976 yılında Kuşcenneti Milli Parkı'na verilen (A) sınıfı diplomanın 1991 yılından geçerli olmak üzere, 5 yıl için daha üçüncü defa yenilenmesi amacıyla yöreye gelen Avrupa Konseyi uzmanlan çalışmalarını tamamladı. Avrupa Konseyi uzmanlanndan J. Fauchen, "Kuşcenneti Milli Parkı, dünyanın sayılı doğal harikaları arasında yer alacak çüzellikte" dedi. Vizeden nıııaf diplomatlar • ANKARA (AA) — Diplomatik pasaport hamili Türk ve Macar vatandaşları, bir ay süreli seyahatlerinde karşılıklı olarak vizeden muaf tutuldu. Türkiye ile Macaristan arasında vize muafiyetini öngören milletlerarası antlaşma, Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. Dünkü Resmi Gazete'de yayımlanan antlaşma, 2 Mayıs 1990 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Katarakt lazerle yok edildi • TORONTO (AA) — Kanadalı bir doktor, kataraktı lazer ışını kullanarak yok etmeyi başardı. Doktor Jack Dodick, Toronto'da düzenlediği basın toplantısında, katarakt ameliyatı yapmak için tükenmez kalem büyükluğünde bir lazer aygıtı geliştirdiğini ve kataraktı lazerle parçalamayı başardığını anlattı. Doktor, kalem büyüklüğündeki aletin ucunda titanyum parçası bulunduğunu ve bu maddenin, lazeri şok dalgası halinde hedefe yönlendirdiğini belirterek, katarakt parçalandıktan sonra da parçacıklann aspiratörle emilip dışarı alındığını kaydetti. Yeni yöntemi henüz hasta uzerinde denemediğjni belirtti. Turiznıe katkı plaketi • Haber Merkezi — TUrk iurizmine katkısı bulunan Avusturya'nın Intour turizm firmasma TÜRSAB, "Türk turizmine katkı" plaketi verdi. Kervansaray'da uüzenlenen törende TÜRSAB Başkanı Bahattin Yücel, firmanın sahibi Lothar Schmidt'e plaketini verirken 36 günde Türkiye*ye 22 bin Avusturyalı turist getirdikleri için teşekkür etti. • Izmir karanlıkta • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bttrosu) — Türkiye Elektrik Kurumu Izmir Bölge Müdürlüğü'nde bulunan ana trafo, aşırı yükleme sonucu patladı. Bornova'da bulunan TEK Bölge Müdürlüğü'nde gece 23.40 sıralarında başlayan yangın, kentin ücte ikisini besleyen ana trafonun patlamasına yol açtı. Yangının söndürülmesi çalışmaları sırasında trafoda 2. bir patlama daha oldu. TEK Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgdye göre trafonun 34 bin 500 kilovat gücünde olduğu öğrenildi. Yetkililer, Izmir'in bü> ük bölümünü elektriksiz bırakan anzanın uzun sürebileceğini ve elektrikleriı bugun akşamadoğru verilmeye başlanacağını belirttiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear