14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30MAYIS 1990 HABERLER CUMHURÎYET/11 tstanbuTun fethi kutlandı • tstanbul Haber Servisi — tstanbul'un fethinin 537. yıldönumü törenlerle kutiandı. Fetih nedeniyle Istanbul Valisi Cahit Bayar, Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Muhiıtin Füsunoğlu, saat 09.00'da Fatih Sultan Mehmet'in Fatih Camii avlusundaki türbesini ziyaret ettiler. Daha sonra Fatih İtfaiye Meydanı'ndaki Fatih heykeline çelenk koyarak saygı duruşunda bulunan vali, belediye başkanı ve öteki yetkililer Belgratkapı'daki tören yerinegeidiler. Istiklal Marsı'nın okunmasından ve göndere bayrak çekilmesinden sonra yeniçeriler ve mehteran bölüğü sembolik olarak hücum ederek surlara bayrak ve sancak dikti. Başbakan Yıldınm Akbulut'un fetih nedeniyle gönderdiği kutlama mesajının okunmasından sonra konuşan Nurettin Sözen, 29 kez kuşatılan Îstanbul'un fethini yalnız Fatih'in dehasına bağlamanın yanhş olduğunu söyledi. öteki konuşmalardan sonra tören askeri birliklerin, bazı okul öğrencilerinin ve mehter takımının resmi geçidiyle sona erdi. Cumhurbaşkanı Turgut Özal da lstanbul Valisi Cahit Bayar'a bir kutlama mesajı gönderdi. özal mesajında, "Fatih Sultan Mehmet, hak ve eşitliğm kurucusu, büim adamı niteliğinde gönüUerimizde taht kurmasını bilmiştir" dedi. Tazar 90'a kınaına bildirifii • SAMSUN (Cumfaariyet) — 20 mayıs pazar gunü Samsun'da yapılan ve canlı olarak yayımlanan "Pazar 90" programında, sunucu Mustafa Yolaşan'ın, 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sağlam ile SAMSEV Vakfı Başkanı Sadi Subaşı'm konuştunnası, vali ile belediye başkanına söz hakkı tanımaması bir büdiri ile kınandı. Samsun Belediyesi'ndeki SHP, DYP ve ANAP'lı 37 meclis üyesinin imzası ile TRT Genel Mudürlüğü'ne gönderilen yazıda, Ulusal Kurtuluş Hareketi'nin 71. yıldönumü kutlamalarının yapıldığı haftada Samsun Belediyesi'nce düzenlenen Kültür ve Sanat Şenlikleri'ne TRT'nin yer vermemesinin yanı sıra "Pazar 90" programında da yanlışlıklar olduğu öne sürüldü. Akyol: Imam hatip açmam • ANKARA (ANKA) — MiUi Eğitim Bakanı Avni Akyol, bakanlığı döneminde imam hatip lisesi açmadığıru belirterek "Türkiye'de 338 tane imam hatip lisesi var. Bunlar yeterlidir, ben de bakanhğım süresince açmamaya çalısacagım" dedi. Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, Türkiye'de laikliğe aykırı davranışların "henüz tehdit edici" boyuüara ulaşmadığına dikkat çekti. Akyol şunian söyledi: "Ancak bu davranışlann ve laikliğe aykırı eğitimin gelişmesini önlemek gerekir. Veliler bu konuda dikkatli davranmalıdırlar. Din eğitimine ideoloji karıştırılmamalıdır. Din eğitirni gereklidir, ancak bunun farklı hedeflere yönelik olmaması gerekir." Ekşi'den Karaeaıra kuıaıııa • Haber Merkezi — Çağdas Yaşamı Oestekleme Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Aysel Ekşi, Başbakan Yıldınm Akbulut'a gönderdiği mektuplarda "laikliği hiçe sayan uygulamaların" önüne geçilmesini istedi. Prof. Ekşi, Denizli Valiliği'negetirilen Alpaslan Karacan'ın bu ile geldiğinde tekbir sesleriyle karşılandığına işaret ederek "Böyle bir valinin hâlâ görevde kalması, devletimizin büyük yara almasma neden olacaktır" dedi. Prof. Dr. Aysel Elcşi, Başbakan Yıldınm Akbulut'a gönderdiği ikinci bir mektupta da 422 sayılı kanun hükmünde kararnamenin TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda görüşülmesi sırasında, "Yüksek öğretim kurumlannda kılık ve kıyafetin serbest olduğu "nu belirten bir maddenin eklenerek kabul edilmesini de eleştirdi. "İlk Hedef-90" başladı • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 1990 yılı planlı tatbikatlarmdan olan "İlk Hedef-90" tatbikatı dün başladı. 14 hazirana dek sürecek olan tatbikat kara, deniz ve hava kuvvetlerinin katıhmıyla Ege'de Doğanbey/Seferihisar Bölgesi'nde ve hava sahasında yapılıyor. ANAP'a oy vermeyidelik torbayasu doldurmaya benzeten tnönü: Demokrasiyi soysuzlaştırdılarDevletle yanşıyornz Bizim seçimde yarıştığımız ANAP değil, devlet oluyor. Bunlar demokrasiyi geliştiren değil, demokrasiyi soysuzlaştıran davranışlar. ÜMİT ASLANBAY SERMET ÇUHADAR KAHRAMANMARAŞ — SHP Genel Başkaıu Erdai fnönü, ANAP iktidarımn seçim yapıla- cak bölgelere yönelik "vannm- lannı" ve "oy vennezseniz hizmet •bunazsınız" biçimindeki yaklası- mını, "Bu demokrasiyi geliştiren defil, demokrasiyi soysuzlaştıran bir davramşür. Bindigi dalı kes- mcktir ashnda" diye değerlendir- di. lnönü, demokrasiye yönelik tehlikelerin de bu türlü "dar gö- rüşlü, fırsalçı ve faydaci" davra- nışlar nedeniyle sürdürülebilece- |ini ifade etti. SHP lideri, ANAP'a oy vermeyi "delik torba- ya su doldnrmaya" benzetti. SHP Genel Başkanı Erdal tnö- nü ve beraberindeki milletvekilleri Güneydogu bölgesindeki seçim yapılacak yeni bcldelere yönelik gealerinın üçüncü gününde Kah- ramanmaraş ve çevresinde açık hava toplanlılarına katıldılar. lnönü dün sabah Kahramanma- raş'ta yaptıgı basın toplantısında. vatandaşlann kendilerine büyük bir ilgi gösterdigini ve yeni bele- diye olmanın getirdiği zoriuklar yarunda Türkiye'deki genel duru- mu ve iktidan da çok iyi değer- lendirdiklerini bildirdi. tnönü va- tandaşlann iktidann yanlış poli- tikalanm onaylamadığını, yeni kurulan beldelere yıllardır hizmet gitmezken seçime bir hafta kala devletin bütiin kuruluşlanyla bu yerlere imkân göturme çabasında olduğunu dile getirdi. Bunları "seçim yatırımı" diye niteleyen İnönu, "Buraya gelen bakanlar hiçbir şeyi karanhkta bırakmıyor- lar. Bize oy vermezseniz hizmet- leri geri götüriirüz, taş taş uslune koymayız diyorlar. Açık bir pn- zarlık yapıjor iküdar" dedi. İktidann böyle bir tavır içine girerken bir yandan da belediye- leri eleştirdiğine dikkat çeken lnö- nü, TV'nin seçim yasaklan gerek- çesiyle muhalefete kapatıldığını da vurgulayarak "O zaman birim seçimde yanşhğınuz ANAP değil, devlet oluyor. Bunlar demokrasiyi geliştiren degil, demokrasiyi soy- suzlaştıran davranışlar. Bindigin dalı kesmek bu aslında" diye konuştu. SHP lideri, ANAP'ın bununla 1992'ye kadar iktidarda olduğu- nu kanıtlamak ıstediğini, anıa bu- nu yaparken de seçim yasaklan- nı da çiğnediğini anlattı. tnönü, "Son derece dar gonişlıi fırsatçj, faydacı, demokrasiyi geliştiren degil yıkan davranışlar. ne olur- sa olsun iktidarda kalma aniayı- şı; demokrasi>e yönelik çeşiüi teh- likeierden hâlâ bahsediUyorsa iş- te bu yiizden devam ediyor" diye konuştu. SHP lideri, Türkiye'nin dünya- daki itibannın çok düşük olduğu- nu bunun nedeninin enflasyon ya da köta ekonomik poliükalardan kaynaklanmadığını bunun yarun- da insan haklan ve demokrasi ko- nulanndaki eksikliklerin çok bü- yük önem taşıdığıru dile getirdi. Güneydogu'daki huzursuzluğun sürdüğünü, bu sorun nedeniyle İNÖNÜ YENİ BELDELERDE - SHP lideri lnönü, beraberindeki müleivekilleri ik Kahramanma- raş veMalarya ilçe ve beJdelerindeki gezisinde çok sayıda ei sıkü. (Fotofraf: AA) "iyiniyetle zirve toplaatısına gi(- liklerini, ama zirveden sonra de- mokrasiye aykın kararnamelerin pkartıldtğııu anlatan İnonü konu- nun TBMM'ye de getirilmedigi- ni" söyledi. SHP lideri, gazetecilerın bir so- rusu üzerine işadamı Sakıp Sa- baacı'nın "tktidar iki yıl devam edebilir*' yolundaki sözlerine özetle şu karşılığı verdi: "Bazı işadamlannın rahathkla konuşabilmeleri iyi bir şey. Ama sendikalar, meslek kuruiuşlan ve diger kuruluşlar da göriişJerini ra- hatiıkla söyleyebilmeli. Sayın Sa- bancı bu göriışte olabilir. Biz ay- nı gönişle değiliz, yurt içiode ve dışında da aynı şeyi göriiyoruz. Bu iktidar geçicidir. Bugüıı ikli- dar en büyük zaran böylece veri- yor. ANAP en büyük zaran ken- dine veriyor, ama böyle giderse ortadan kaybolacak. Bu da siya- set hayatı için yararlı bir şey de- gil" Ecevit tartısması fnönü bir başka soru üzerine DSP lideri Büient Ecevit'in bazı sözlerinin "yanlış anlaşıldıgını" anlatırken Ecevit'e "kaçü" söz- cüğünü kullanmadığını söyledi. tnönü, DSP'nin seçimlerde sos- yaldemokrat oylan böldüğü yo- lunda vatandaşlardan gelen bir iz- lenimi aktardığıru vurgulayarak "Sayın Ecevit son derece yürekli bir insandır, onun yürekli bir in- san olduğunu bilyoruz. Ve kişise) bir yaklaşım içinde degilim" de- di. SHP lideri, Ecevit'e yanıt ver- meyeceğini, sözlerinin çarpıcı ol- sun diye bu şekilde baslığa çıkar- tılmasının kimseye bir yaran ol- mayacağını da sözlerine ekledi. tnönü, "O şiddetli bir konuşma yapacak. Ben de şiddetli bir cevap vereceğim. Sonra İnönu ile Ece- vit birbirine girdi diyecekler. Bu- nun halka ne yaran var? Haikıa merak ettiği. Sayın Özal'ın Cum- hurbaşkanügı'na çıkması ve hükn- roetiıı yanlış poötikalanna son ve- rflmegidir. Ben bir cevap vermiyo- nım, bunu başka bir hale, daha çarpıcı hale getinnek icin herhal- de başlığa çıkanyorlar. Bu oyun- lara artık girmeyelim. Benim söy- lediklerimde, Sayın Ecevit kaçtı diye bir şey yoktur. Sayın Ecevit'in kaçmadığını ben biliyorum" diye konuştu. lnönü ve berabenndekiler dün Erkonak, Sürgü, Akçadağ'da be- lediye ve örgütü ziyaret ettikten sonra Topsöğüt ve Hammın Çift- liği kasabasında açıkhava toplan- tılanna katıldılar. SHP Genel başkanı Erdal tnö- DB, Sürgü ve Doğanşehir'de yap- tığı konuşmalarda, hükümetin çiftçi borçlannı ödememesini ve süper emeklilik konusunu eleşti- rirken devletin "sahlckâr banke- re benzetildigiDi" söyledi. lnönü, "Bu iktidar kunımuş agaca ben- ziyor, budamakla bir şey olmaz. Nafiledir. Kökünden kesmek la- zun. Yeni bir iktidar gerekli" der- ken Cumhurbaşkanı Turgut Öral'ı da "arabayı çarpıp kaçan şoföre", Başbakan Yıldınm Ak- bulul'u da çırağına benzetti. İnö- nu, "Ustası ne yaptı ki çıragı oe yapacak" diye sordu. Daha sonra Akçadağ'a bağlı ören kasabasına gelen İnönü, bu- rada partisinegeçen DSP'li Bele- diye Başkanı Vahap Tabel'i kut- ladı. CÛMEYT ABCAYPREK yannf Şaşırtıcı, eğlendirici sahnelerANKARA — Güncel olayiar birbirine öylesine ters akıyor ki, kimi kez şaşkınlık egemen olu- yor, kimi yerde eğlendirici sahne- ler izleniyor. Dünkü siyasal geliş- melerle basında yer alan haber- ler bu manzarayı güçlendiriyor SHP grubunda konuşan Bay- kal'a göre, "halk, genel seçim arayışı" içinde. 3 haziran yerel seçimierirti bir yana bırakmış, da- ha geniş açıdan ülke sonınlanyla ilgi kurmuş. Baykal, "Halkın bu- nalımı olağanüstü boyutlarda" diyor. Halk böyle düşûnûyor olabilir, fakat büyük iş adamlan tersine inanıyor. TV'deki söyleşileriyle. hele vergi programlarıyla insan- ları kahkahalara boğan ûnlü ışa- damımız Sakıp Sabancı'ya bak- sanıza! "ANAP'ı sağın güçlü partisi" ilan ediyor, erken seçim mi, hadi canım sen de diyor, on- ca tersine yargıya karşın ANAP : ın 1992'ye kadar iktidarda kalma- sını doğal hak diye açıklıyor. SHP Genel Sekreteri, halkın genel seçim arayışı içinde oldu- ğunu scyierken, Sakıp Ağa'nın ir- delemesine karşı çıkmıyor. Oysa dün kulis, Sabancı Ağa'nın ANAP'lıdan çok ANAP'lı kokan demeciyle çalkalanıyor. Lastik fabrikasını genışletme ve Japon otomobtlini üretme iznini akjıktan sonra geçenlerde Çankaya'da görüşmeler yapan Sakıp Ağa'nın sözleri pek çok çevrede genış tepkilere yol açıyor. Baykal, işadamının ANAP'a sahip çıkan sözlerine girmiyor, ama K. Maraş'taki basın toplan- tısında İnönü, o da soru üzerine, "işadamlannın konuşmasını - genelde- olumlu karşılıyor". Bir koşulla: "rterkes konuşabilmeli" diyor. Ancak işadamıyla aynı yar- gıda olmadığını söylemekle ye- tınerek gunün çarpıcı olayına bir nebze olsun değiniyor. DYP grubunda ise Deminel, ateş olmuş, Sabancı'yı yakıyor. İsim vermiyor, "bir lastik fabrika- törü"ne fena halde yükleniyor. rıdan gelecek yama yardımıyla" onarmanın olanaksızlığına deği- niyor Demirel. "Hadi bakalım" demeye getiriyor. "Onar lastiği, dirilt bakalım ANAP'ı." ANAP'ı, bir ANAP'lı, hatta TÖ ve Akbulut kadar kollayan deme- ci, Sabancı'nın neden verdiği, özde nelerin yattığı kuliste ania- şılmıyor. Çankaya'daki koyu söy- leşiden sonra Sakıp Ağa'nın önünde ANAP'lı yeni ufuklar mı açıkJı, yoksa Cem Boyner gibi er- ken seçim isteyen, ANAP'ın tü- kenmişliğini kabul edenlerin ter- sine bir davramşla yine adından kolları sıvasa, ülkenin içine düş- tüğü açmazlan çözmesi olanak- sız, hiç değilse ucundajı kıyısın- dan sorunlara bir el atsa diye bekleyip duruyor. Akbulut'un yeri sağlammış gi- bi İnönü'nün genel başkanlığı sağlama almasını önerıyor. Çan- kaya'daki meşveretlerde aldığı güvenceleri kapalı cümlelerle duyuruyor. SÖ lider adayı olma- sına olurmuş, ne var ki "hanfen- di siyasete soyunursa onu des- teklermiş." SÛ de siyasetin dışındaymış, Akbulut öyle diyor, oysa SO tam Kutis, Sabana Ağa'nın ANAP'lıdan çok ANAP'lı kokan d&meciyle çatkalamyor. Lastik fabrikasını genışletme ve Japon otomobilini üretme iznini aldıktan sonra, geçenlerde Çankaya'da görüşmeler yapan Sakıp Ağa'nın sözleri, pek çok çevrede tepkilere yol açıyor. Öyle kı, Sabancı'yı sadece ısa- damı olarak değil, "siyasetçi ola- rak karşıya aldıkiarını" vurgulu- yor. öyle ki, kimi yerde yaptıgı dokundurmalarla ANAP'a böyle- sine destek verenlerin hesabını günü gelince göreceklerini du- yuruyor. Demirel'e göre iki Türkiye var Birincisi lastik fabrikatörünün pembe Türkıyesi. Öteki muhale- fetin seslendirdiğı, inim inim in- leyeaTürkıye. Sabancı'yı siyase- te soyunmuş görüyor. "Herhalde ANAP'ın başına geçecek." ANAP'ın lastiği patlamış, "dışa- söz ettirmeye mı giriştı, işin için- den şu anda kimse çıkamıyor. Kamuoyunun ANAP'ın yeni- den dırileceğine inanmadığı sı- rada, inönü'nün "yarım cumhur- başkanı, çeyrek başbakandan" söz ettiği günterde, Sakıp Saban- cı'nın sözlerini DYP kulisi "ağalara" özgu mtelikte görüyor. Sabancı'yı yanına alarak iş çev- relerınden destek sağlamaya gı- rişen TÖ ile ANAP iktidarında Akbulut bıle cellalleniyor Muha- lefete yüklenirken, "beni tahrik etmeyin" diyor. Oysa kamuoyu, başbakan bir "tahrik" olsa da içinde olduğunu sergıleyen dav- ranışlar gösteriyor Basırun - Cumhuriyet dışında- yönetici bü- yükleri SO'den bir işaret gelince, koşar adım orduevindeki özel da- ireye gidiyor. SÖ, siyasetle ilgili soruları gülerek geçiştiriyor. TV'ye gereksinmiyor, zaten ünü yetermiş, bir çalım geçiyor bası- na. Vakıf olarak az suyla rtasıl te- mizleneceğimizi uzmanlara in- celetmiş, bir kampanya ile halkı eğitmeye karar verdiğini bil- diriyor. Ana amacın altında yatan ger- çeği güzelce örtüyor. İstanbul su- suziuktan kırıhyor ya, öyleyse az suyla temizlik, bitten annma, sa- rılık hastalığına karşı önlemleri halka duyurmak gerekıyormuş. İstanbul'un susuz kalmasından kaynaklanan sorunlara sıyaseti sokuyor. SHP belediyesini yere vurmaya yönelik "dı'rekt olmayan yoldan" bir yeni siyasal kampan- yayı tezgâhiamaya girışiyor. Bol bol demokrasıden, ANAP yağcılığından, hukuk kuralların- dan dem vurulduğu bugünlerde, 20O0'e Doğru dergisınin DGM karâV/yla piyasaya çıkması engel- leniyor. SS kararnamesi işletili- yor. Derginin genel yönetmeni Perincek hakkıoda tutuklama ka- ran çıkarılıyor. Siyasal partilerin neöense üzerine gitmediği bu "ufacık olayiar" olurken, basının genel yönetmenleri SÖ'nün az suyla el yıkama derslerine gidiyor. 2000 e Doğrunun son basyazısı "Boyun eğmek ve sus- mak ağır sorumluluktur. Şu sıra herkes Coca-Cola ve et fıyatiany- la ilgili. Ama en kötüsü, kardeş- liği ve birliği savunmanın fiyatı alabildiğine yükseldi. Bunu ya- pan da devlettir" diyor. Sabancı, ANAP'laşıyor, Demi- rel yükleniyor, Akbulut arslan ol- muş kükrüyor. SÖ dolaylı yoldan İstanbul Be/edıyesi'ne karşı siya- sal kampanya hazııiıyor, derginin piyasaya çıkması engelleniyor. Kimi kez şaşkınlık egemen oluyor, kimi yerde eğlendirici sahneler izleniyor. Scrikssgeleceğf ödüllendirdi crikss 25. kuruluş yıldönumü dolayısıyla düzenlenen Kalem fasanm Yanşması sonuçlandı... Genç tasarımcıların, yarının Scrikss'i üzerine önerileri değeriendirildi ve üç tasarımcının çalışmaları ödüle değer bulundu: l.'Ödül: Ümit Altun 2. Ödül: Mehmet Erkök 3. ödül: Gülnar Akbulut Scrikss, yarını, geleceği ödüllendirmenin kıvancıyla genç tasarımcıları kutlar... ...ve yazı "kalem "le sürecek Scrikss'ten bir klasik: "Dolmakalem 419" Baykal Muhalefet devlete karşı seçîm mücadelesi veriyor ANKARA (Cumhuriyet Buro- sn) — Sosyal Demokrat Halkçı Parti Genel Sekreteri Deniz Bay- kal, hükümetin 3 haziran seçim- leri için tum devlet olanaklannı kullandığını belirterek "Muhale- fet devlete karşı seçim mücadele- si veriyor" dedi. SHP grubunda dün bir konuş- ma yapan Baykai, Dicle ve Fırat sulannın Arap Zirvesi'nde "Türk- iye'ye karşı hasraane bir tavnn ge- Uşmesine dayanak yapılmak islen- diğini belirterek şoyle konuştu: "Arap Zirvesi'nde bu konu tar- üşılırken, Fırat ve Dicle üzerinde kurulan tesisler, (Arap ulkelerine bir husumed ifadesi olarak değer- iendirildi. Bu, ülkelerin güvenlifi- ni tebdit eden bir gelişme olarak degeriendirildL Boyle bir tespiti haklı ve dogru bulmak kesinlikle mürakün degfldir. Fırat ve Dicle üzerinde kunıbn barajlann snyn tüketmesi söz konusu degildir. Sa- dece sulama çalışmalan dolayısıy- la suyun belli bir ölçüde azalma- sı söz konusudur. Ancak sulama tesislerinin tümü devreye girdigin- de bile Türkiye sınınndan Irak ve Suriye'ye asgari o bölgelerin ihti- yaclanna cevap verebilecek ölçii- de su bırakıiması imkânı vardır. Anlaşılıyor ki ortada retl bir proMem yok, ama (var sayılan) bir proMem vardır, bu da iılkelerin birbirlerine dönük bakış açılann- daki temel güvensizlikten kaynak- lanıyor. Birbirlerine kuşkuyla bakmalanndan kaynaklanıyor. Asü de^iştirilmesi gereken bodur." su desteği ANKARA (Camhnriyet Büro- su) — Cumhurbaşkanı Turgııl Özal, tstanbul'da su sorununun "fevkalade kritik" olduğunu be- lirterek suyun kısıtlı kullanılması gerekliğini söyledi. özal, dün DSİ Genel Müdürii Ferruh Amk ve STFA Yönetim Kuruiu Başkan Yardımcısı Eser Tümer'i kabulü sırasında yaptıgı konuşmada, lstanbul, Izmir, An- kara ve Bursa gibi şehirlerde su so- rununun önemine işaret ederek bir sttre önce DSTden barajlann su durumuyla ilgili bir çalışma iste- diğini söyledi. özal, tstanbul ve tzmir'de durumun kritik olduğu- na dikkat çekti. Sorunun çözümü için "biraz ge- ri kaJmdığını" kaydeden Özal, "Bir, birbuçuk yıl gibi bir zaman geçli. Daha önceki dönemde bir Dariık Barajı y^pıldı. Darlık Ba- rajı'nı o zamanki belediye bizim de Kamu Ortaklığı'ndan sağladı- ğımız yardımlarla yapraıştır. Ay- nı sistemleri gene kullanabiliriz. Müracaat edildiği takdirde yapa- bilecegimizi, destek olacağınuzı söylemek istiyorum. tstanbul'da 7 milyon insan yaşıyor. Her türlü desteği göstermek mecburiyetin- deyiz" diye konuştu. Özal'ın kabulleri Cumhurbaşkanı Özal dün ayn- ca Devlet Bakanı Viehbi Dincerler başkanlığındaki bir grup çevreci öğrenciyi, resmi bir ziyaret için Türkiye'de bulunan Ingiltere Sağ- lık Bakanı Kenneth Clarkeı, Türk Denizcilik Cemiyeti heyetini ve futbol Federasyonu Başkanı Şenes Erzik ile Milli Takım Teknik Di- rektörü Sepp Piontek'i ayrı ayn kabul etti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear