Catalog

23 MAYIS 1990 CUMHURİYET/7 EVSANLAR FÜSUN ÖZBİLGEN 6 Ö R Ü Ş Sıkıntı Ufak tefek sıkmtıiar sineklere benzer, bıraz hareket onları dağıtır J. Gnsta» Whlte DSP KONVOYU TRAKYA'DA BİRBİRİNİ KAYBETTİ Ecevit ve gazeteciler DSP Genel Başkanı Bnlent Ecevit, pazar gunu çıktığı Trakya seferuıde her zaman ol- duğu gıbı "doğru şeyler" söy- leyıp "yanlış organizasvon" ve örgutlenmeler ıle darmadağı- nık bır partı gorünümu sergı- leyerek dolaşn Bır otobus, bır mınıbüs ve çeşıtlı arabalardan oiusan konvoyda, otobuse eşı Rahşan Ecevit ıle bırhkte bı- nen DSP Genel Başkanı, yanı- na bır ılçe başkanından başka kımseyı almadı Gazetecılen yanında ıstemıyordu Böylece koca otobus boş olarak yola çıktı Partıkler arabalara dağıl- mışlardı. Bır ışyerının servjıs aracı olarak çalışan mınıbus kıralanmıştı Gazetecılen bu muubüse bındırdıler. Minibüs şoförü yolları bıl- mıyordu, gazetecıler de prog- ramı Böylece Luleburgaz'dan sonra mınıbus otobüsu kaybet- tı Merıc'ten sonra ıse tum konvoy bırbınnı kaybettı. DSP konvoyu Trakya seferınde dar- madajmık olmuştu Gazetecı- len taşıyan mınıbus yolları şa- şırdı, benzın ıstasyonlarına, köy kahvelerıne sora sora Bın- kıüç beldesını bulabıldıler Ge- ce 11'de seçım konuşmasını dınleyen de çok az sayıda ın- sandı CHP genel başkanı olduğu yıllarda muthış organızasyon- larla seçım gezılerı yapmaya alışmış Ecevıtler'ın gezı orga- Ecevit, otobuste gazetecien tstemiyordu. (Folograf: Ayşe Yıldınm) nızasyonlarını neden bunca düzensız yaptıklan merak ko- nusu Anlaşılan, bır sıyası lıde- rın arkasında tıkır tıkır çalışan bır örgut olmadan düzenlı se- çım gezılerı yapmak mumkun olamıyor Ecevıt, gezı boyunca TRT'den yakındı ve konuşma- lannın ekrana getınlmemesmı eleştırdı Aslında ıktıdardan çok muhalefet partılennı eleş- tırdığı ıçın konuşmalannın ek- rana getınlmemesı ıktıdar par- tısı ıçın sorun değıldı Ecevıı- m eleştınlerı ıse hıç de haksız değıldı Şunlan söyluyordu muhalefet partılen hakkmda: "Sayın Demirel ne diyor? 'Ben daha tecrubelıyım, bana guvenm' Bir de ornek veriyor. Hani bir Alman bestecisi var- dır, Beethoven. Senfoniter yaz- mıştır. Diyor kı: "Beethoven- ın senfonısını Çemışgezek be- ledıye bandosu başka turlu ça- lar, Berlın'dekı senfonı orkest- rası başka turlu çalar" Bunu da neye karşı soyluyor, bu 24 Ocak Karariarı'nı Ozal'la bir- likte kendısi getırdı memleke- tin başına. Yani "ANAP, Çe- mızgezek orkestrası gıbı çaldı veya geçen gün Şener Şen'ın fılmınde olduğu gıbı Selamsız Bandosu gıbı çaldı Ama ben Berhn Fılarmonı Orkestrası gı- bı çalanm" diyor. Yanı iktida- ra gelirse DYP, ANAP'la "a>- nı havayı" çalacak, ama biraz daha farklı çalacak. Peki, acaba SHP farklı, de- gişik bir hava mı çalacak? So- nıyor millet SHP liderlenne: "Pekı, sız ıktıdara gelırsenız şunu şunu ne yapacaksınız?" Verdikleri cevaplardan biri, "Bunları şımdıden açıklaya- mayız Açıklarsak ANAP bız- den kopya çeker" divorlar. Eger sizin uygulayacagınız çö- zumler \NAP'm kopya çeke- bileceği turden çozumlerse, si- zin sosyal demokratlıgınız ne- rede kaldı? Yoksa Ozal birden- bire sosyal demokrat mı olu- verdi?" BOĞAZ GEZMESİ BADEM EZMESİ Tek sorun gökyüzünde tSTANBUL'un su sorunun- dan başkaca bır sorunu kal- madı Sayın Büyukşehır Bele- dıyemız tum somnları cözduk- ten sonra bır de fark ettık kı tstanbulluların "lstanbul'un guzelliklerini yeterince taaryamama" gıbı ufak bır so- runları daha kalmış Hemen bır gemı kıralandı ve parasız olarak "sayın tslanbul halkı- nın hizmetine" sunuldu Da vul, zurna, dumbelek de sayın halkımızın hızmetınde. Bu önemlı "hizmet"ın açılışını da Sozen ıle Goknel yaptılar İSKİ Genel Müdürü, su sonı- nunun çözumunun Allah'a kaldığını, gökyuzunu ışaret ederek anlattıktan sonra şun- lan soyledı "Aman çocuklar, şirndi fo- tografımı çekip altına da '!s- tanbul susuzluktan kıvranır- ken, ISKİ Genel Mudüru Bo- ğazturuylagönlunueğlendı- nyor' diye yazmayın sakın.." Sayın Goknel ıyı gazetecı olur Çunku gazeteciler de ay- nı şeyı duşunuyor ve yazıyor- du Yanı ışın gerçeğını Goknel ve Sozen çalgıcılar eşlıgınde Bogaziçi'nı dolaştılar. (Fotoğraf: Muharrem Aydın) NECOET UĞUR'UN İSTANBUL YORUMU Göç ve dine sığınış ESKİ Mıllı Eğıtım bakanlanndan Nec- det Uğur, tstdnbul'un sosyolojık konurnu- nu "kurulu bir saatli bomba" olarak nıte lıyor Nışantaşı Lıoness Kulubü'nün Dıvan Otelı'nde duzenledığı toplantıda konuşan Uğur, toplumsal sorunlar karşı&ında toplu- mun neden tepkısız kaldığını anlattı Uğur şöyle dedı "Toplumda elki ve tepki ıçın once ortam gerekır. Bu da her şeyden once demokra- sıyle olur. Demokrasınin olmadığı bir yer- de kamuoyunu etkılemek diye bır şe> olma- dığı gıbı, kamuo>unun tepkısını yonlendır- rnek ya da tepkısıne katkıda bulunmak di- ye bır şey olmaz." Tepkısızlığın ve çaresızhgın getırdığı so- nuçları da göç ıle bırukte değerlendıren Nec- det Uğur şunlan anlattı "Turkıye'de ınsan haklan konusu en fazla kente yenı gelen ınsanlar uzennde toplanı- yor. Bunlar arasında da kadınlann durumu çok önemlı Uygar bır tepkı alanı aranıyorsa ulkede, bu, kente yenı gelenlenn kadınlan- dır bence. Bu da bır derneğın çahşmalarıy- la olmaz tabu Bır yerel jönetım olsa ve bunları onlaı yapsa Bunların yerel yöne- tımlerın ash görevlerı olması gerekır Kente yenı gelen msanlann uzennde nı- ye bu kadar çok duruyorum Bır fantezı ola- rak değıl, ınsancıl bır mesele olduğu ıçın de değıl, çok önemlı bır konu olduğu ıçın uze- nnde duruyorum Bu patlayan bır bomba dır Kurulu b\ı saatli bombadır Şu anda ls- tanbul'da ıkı uç göbekten lstanbul doğumlu olanlar son derece azdır Kentın büyuk ço- ğunluğu kente yenı gelenlerdır Şehnn dörtte üçu yenı gelenlerdır ve bunlar kente geldı- ler, ama kentlı olamadılar Bunlar bırbır- lerıyle uvum sağlayamadılar, ayrı bloklar halındeler Buyuk bır kıtle el değmemış bır halde gel dıklen gıbı dunıyorlar Hayatta kalabılmek ıçın bırbırlenne sığınıyorlar Kente uyum sağlayamıyor ve ayakta kalabılme mucade- lelerını hemşen dayanışması yoluyla halle- dıyorlar Bunlar büyük bır çaresızlık ıçındeler Insanlarda ne zaman çaresızlık başlar ve kendılennı yalnız hıssederler o zaman dıne sığınırlar Dın boş yere gelışmıyor, ınsaıı- ların çaresızlıklennde ayakta kalabılmeierı ıçın bır sığınmadır Laıklık böyle nutukla Füan olmaz, önce ınsanlan çaresız bırakmayacaksın Ondan sonra onu ısteme hakkınız vardır" DMP GENEL BAŞKANI Dalan, siyasete soyundu KOLA BOYKOTUNA IKI TEPKI Yazarlar Evi ve Mc Donalds KOLAYA yapılan zam buyük bır tepkı yaratıp boykota gıdılınce Amenkan fırma- ları kolalannı satmak ıçın ellennden gelenı yapmava başladılar Bu arada çeşıtlı firma- lar da farklı tepkı göstenyorlar ABD kokenlı Mc Donalds, buyuk bır mıl- hyetçılık orneğı göstererek yıne kendı ulke- sının bır ürunu olan kolayı satabılmek ıçın çekıhş duzenlıyor Büyük kola ıçenler ara- sında yaptığı çekılışlerde kazananlara fut bol topu, çanta ve tişört vererek kola satış- larını arttırmaya çalışıyor Bakkallann, ka- felenn ve restoranların bazılarında ıse kola bovkotu suru>or özellıkle yazarların ve gazetecüenn gıttı- "Tum urnnlerde keyfi zam polıtikasını ğı Osmanbev 'dekı "V azariar Evi" kola boy- protesto edıvonız. Bu anlayışla hareket ede- kotuna destek vermek amacıyla camına bır rek zamlar geri alınana dek kola satmıyor, de tabela asmış içmıyoruz" dıyorlar HAYVANLAR İSMAtL GVLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK 3tr Zcıman/or Mestrfç " de, onon ne kadar t>/r k* //ğ HA HA tse onvn sayesmde fflZLI GAZETECİ \ECDET ORAN DALIŞLAR (44) Sryasertçı, yazar Laf aramızda, yenı Marteist partının oluşturulması çalışmalannda "Keloğlan" adlı öyküden epey ılham aldık Hatta o nedenle "daha kadınsı bır Marksıst partı" drye demeç bıle vermek luzumunu hıssettım Bu yenı polıtık üsluba ayak uydurmak ıçın kısa vadelı hedeflenm arasında bıyıklanmı yontmak, saçımı uzatıp atkuyruğu yapmak, mor pantolon kolsuz tişört grymek ve evde kedı beslemek gıbı tasanlarım da var Ayrıca bekâr polıtıkacının halka daha cazıp geldtğı kanısına vardığımdan, hanımı boşamayı da düşunmüyor değılım NUSRET EMİRAL (54) DEM Savcısı Gereklı yerlere dırektıfler verdım ıncelettınyorum Eğer' Keloğlan' romanında mıllı guvenlığımızı, vatanın bölünmez butunluğunu ve sermaye sınrfının âlı menfaatlennı tehdrt eden bırtarafvarsa zevkle oyacağım Bu fırsat ele bır daha geçmez Şu "demokrası" denılen ılletdunyayı ryice sarmadan yapacaklanmızı yapmalryız Fakat, sordum soruşturdum, kımse Dogan Onder diye bırını tanımıyor Herhalde ıllegal faalıyet gosteren bır yıkıcının kod adı Gerçek adı Senıh Boroy'muş galıba, Onu da yakalayacaaz, nereye kaçabılır kı? AGAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAl GOKHAIS GVRSES GARFIELD JIVDAYIS TARİHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAN 23 Mayıs "BİTKİBİÜMn İNw BABASI UNNABUS.. 17O7'DB SUSUfJ, UMLU ıSVEÇLI DOĞA BlLGlNI CAKL UNNABUS (LINEAS) POĞMUŞTV PELSEPE OĞRENıtoı GOKMESINE *54#fM Sf/e suee SONRA ÇOK ILGI PUYDUĞU DOĞA SH-IMLERJNE ro- h/ELEN UNNAEUS, OZELUKLE S/rxıi.EK ARAŞrtRMALAe. yAPMArA tCOYULMUÇru YAPrt- Ğt ÇEŞirLI SEZILeeDE, BıNLESCe B/T*:/ ÖG- NEĞI DERLEMIÇ, SOAJ/SA DA, OrBOEN BESl GE-REKSfNIM PUYULAN 8i/S SINIFLANOI&MA SISTEMI ıÇJM ÇALIŞMAYA SAŞLAMIŞrr ONUN GELıŞTi&pıĞl YEPYEHi Bl/S SıSTEME GoKE', BlTTCtLSG. (^V£ HArVAA/LA/S) Kı ı4£> ALMAtzmY LJiTtNCE OLAM AOutyStN ıLKı AKgASALIĞI, iKlNCıSı TÜ- eu geueLiYOHOu OGNEĞIN,LIMON, 'cımas UMONUM"; oerAKAL, "cıreus AueeNruM" APINI ALIYO&PU BU LAND<RAAA,PEK A Z F A B l t l A , A t Z C A A -&ot-ontk. TÜRK ve DÜNYA KARÎKATÜRLERİNDEN Miodrag Velickoviç (YL'GOSLAVYA) tlerleme ve uygarlık i)i şeylerdir. Fakat, herşeyin sınırlandınlmışı uygundur. Sının asan uvgarhk, zarardan başka bir şe> oluştura- maz. Yenılerin, eskılcre uyması ve soz dınlenmesı sagduyunun ge- rekliligındendır. Vaşasın ilerleme, yaşasın uvgarhk! Imzasız (1869)