25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 MAYIS 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 İMKB 4 bin sınıruıcia • Ekonomi Servisi — Istanbul Menkul Kıymetler Borsası Endeksi 4 bin puanlık "psikolojik sınırı" aşamıyor. Geçen pazartesi günü, bu yıl içinde üçüncü defa olmak üzere 4 bin barajını aşan İMKB endeksi salı günü tekrar bu barajın altına inerek 3 bin 977 puana yerleşmişti. Borsanın dünkü işlemleri sonunda ise tMKB endeksi yakjaşık 70 puan daha kaybetti. Dünkü seans sonunda Erdemir 13 bin 250 liraya inerken Metaş'ın yükselişi sürdü. Dün, tavan fiyat olan 1.800 liradan koparan Metaş'ta yoğun talebe rağmen satışlann azlığı dikkat çekti. Moskovich Türkiye'de • Ekonomi Servisi — hhal oto kervanına Sovyetler Birliği'nin dünyaca ünlü otomobili Moskovich de katıldı. Oldukça ekonomik ve sade bir araba olarak bilinen Moskovich'in Türkiye mümessilliğini Güntaş Güngörler Otomotiv üstiendi. Şirketin Dış Ticaret Müdürü Jak Arditti yıl sonuna kadar 4 bin adet ithal etmeyi düşündükleri Moskovich otoların ülkemiz yol koşullarına tam uyumlu, geniş hacimli, kullanışh ve sağlam bir otomobil olmasının yanı sıra son derece de ekonomik olduğuni} belirtti. Van Et kurtarıldı • ANKARA (ANKA) — Işletmeye açıldığı ilk günden itibaren işletme sermayesini bulamadığı ve borçlannı ödeyemediği için güç duruma düşen Van-Et Entegre Et Tesisleri Anonim Şirketi kurtarıldı. Sermaye arttırımı yoluyla kurtarılan Van-Et'te Türkiye Kalkınma Bankası sermaye arttırımına katılmayan özel banka ve belediyelerin rüchan hakkını kullanarak yüzde 10 olan payını yüzde 37'ye yükseltti. Kamu Onaklığı Idarasi'nin yanaşmadığı kurtaıma operasyonunda, TKB ve Ziraat Bankası şirkete sermaye arttınmı yoluyla 9 milyar lira aktardı. Halkbank 52 yaşında • tSTANBUL (AA) — Halkbank Genel Müdürü Mümtaz Pehlivanh, bankacılık anlayışında hızb değişiklikler yasandığmı belirterek "Halkbank son yıllarda fonksiyonel görevini de ihmal etmeden hizmetini geniş kesimlere yaymış ve kitlesel bankacılık anlayışıyla çalışmaya başlamıştır" dedi. Mumtaz Pehlivanb, Türkiye Halk Bankası'nın 52'inci kuruluş yıldönUmü dolayısıyla dün akşam basın mensuplarına bir kokteyl verdi. ASELSAN halka açıhyor • ANKARA (ANKA) — Askeri Elektronik Sanayii (ASELSAN) hisselerinin yüzde 28.7'sini Iş Bankası'nın elektronik hizmet veren şubeleri aracıhğıyla halka satacak. ASELSAN yetkililerinden edinilen bilgiye göre hisse senetlerinin halka arz işlemine 21 mayısta, tş Bankası'nın elektronik hizmet veren bütün şubelerinde başlanılacak. Satış işlemi 19 haziranda tamamlanacak. Halka arz süresince nomınaJ değer üzerinden 31 milyar 600 milyon liralık hisse senedi satılması planlanıyor. Nominal değeri bin lira olan hisse senetleri 4 bin 200 liradan satılacak. Buna göre şirket toplam 132 milyar 720 milyon liralık hisse senedi satmayı hedefliyor. Toyotasa'ya büyük ilgi • BURSA (AA) — sabancı Holding'in Japon Ibyota ve Mitsui ile Drtaklaşa kuracağı Toyotasa >irketinin otomotiv fabrikası için Bursa, Eskişehir ve Balıkesir'den büyük ilgi var. Bursa'da atomotiv yan sanayicileri, Balıkesir'de Belediye Başkanı, Eskişehir'de ise Sanayi Odası Başkanı Sabancı'ya teklif üstüne teklif yağdırarak, kurulacak fabrika için kendi bölgelerinde arsa alması çağrısında bulundular. Fabrikanın "Izmit- Adapazarı yakınında bir yerde" kurulacağı Sabancı tarafından daha önce açıklanmıştı. îthalat hızını koruyorŞubat ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.3, ithalatı ise yüzde 44.9 oranında arttı. Şubat ayında ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 65.2 olarak hesaplandı. Bu oran geçen yıl yüzde 90.6 idi. Şubat ayı ihracatında sanayi ürünlerinin payı yüzde 80.1'e yükseldi. ANKARA (AA) — Şubat ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemi- ne göre yüzde 4.3, ithalatı ise yüz- de 44.9 oranında arttı. DİE'nin açtklamasına göre ge- çen yıl şubat ayında 946 milyon 923 bin dolar olan ihracat bu yıl aynı döneminde 987 milyon 674 bin dolara yükseldi. Geçen yıl şu- bat ayında 1 milyar 45 milyon 438 bin dolar olarak gerçekleşen itha- lat tutarı da bu yıl şubat ayında I milyar 514 milyon 987 bin do- lara çıktı. Bu arada şubat ayında ihraca- Dış ticaretın aylara göre dağılımı (milyon dolar) AYLAR Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylûl Ekim Kasım Aralık TOPLAM İTI 1988 1.046 1.128 1.318 1.331 1.187 1.262 985 1.136 1.146 1.068 1.223 1.502 14.339 1 A L A 1989 1.063 1.044 1.209 1.275 1.178 1353 1.267 1.389 1339 1.547 1.542 1.555 15.783 r 1990 1.501 1.515 3.016 İ 1988 905 944 952 1.008 825 891 773 815 1.006 962 1.080 1.500 11.664 H R AC 1989 771 953 1.105 981 702 896 749 823 996 1.102 1.201 1.379 11.627 AT 1990 997 988 1.985 tın ithalatı karşılama oranı da yüzde 65.2 olarak hesaplandı. Bu oran geçen yıl aynı dönemde yüz- de 90.6 idi. Hampetrol ithalatı dü- şüldüğünde ise geçen yıl yüzde II 2.6 olan karşılama oranı, bu yıl şubat ayında yüzde 76.9 olarak belirlendi. DİE'nin açıklamasına göre şu- bat ayı ihracatında sanayi ürün- lerinin payı yüzde 80.1'e yükselir- ken, tarım ürünlerinin payı yüz- de 17.3, madencilik ürünlerinin payı da yüzde 2.6'ya geriledi. Geçen yıl şubat ayında bu oran- lar sanayi ürünleri için yüzde 73.7, tanm ürünleri için yüzde 22.9, madencilik ürünleri için de yüz- de 3.4 olarak belirlenmişti. thracat artış rakamlan dikkate alındığmda ise şubat ayında sana- yi ürünleri ihracatı geçen yılın ay- nı dönemine göre yüzde 13.4 ora- mnda artarken, tarım ürünlerin- de yüzde 21.1, madencilik ürünle- rinde ise yüzde 20.8'lik azalma kaydedildi. Buna göre geçen yıl şubat ayın- da 66 milyon 219 bin dolar olan tüketim maddeleri ithalatı, bu yı- lın aynı döneminde yüzde 120.4 oranında artarak toplam 145 mil- yon 968 bin dolar olarak gerçek- leşti. öte yandan, ocak-şubat aylan toplam dış ticaret rakamları dik- kate alındığmda, ihracat yüzde 15.5, ithalat ise yüzde 43 oranın- da arttı. Geçen yılın ilk iki ayında 1 mil- yar 718 milyon 481 bin dolar olan ihracat tutan, bu yıhn aynı döne- minde 1 milyar 985 milyon 479 bin dolara yükseldi. İki aylık it- halat faturası da 2 milyar 108 mil- yon 649 bin dolardan, 3 milyar 16 milyon 46 bin dolara çıktı. Öte yandan AA'run haberine göre Türk Sanayicileri ve tşadam- ları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Cem Boyner, "İthalat politikala- rında yapılan ve karşılıklı taviz il- kesine uymayan düzenlemelerin, Türkiye'yi bir ithalat cenneti ha- line getirme yolunda" olduğunu söyledi. Cem Bo>-ner, şubat ayı dış ti- caret verilerine ilişkin olarak yap- tığı yazılı açıklamada, "İhracat yerinde sayarken, ithalatta aşın artışlar gödendiğini" ifade ede- rek, şubal rakamiarımn da bu gö- rüşü doğruladığını belirtti. Radikal ölçülerde yapılan tek taraflı gümriik indirimlerinin, Av- nıpa Topluluğu'nu dahi şaşırttı- ğını kaydeden Boyner, üretim ya- parak katma değer ve istihdam yaratan sanayicinin bile şimdi it- halata kaymaya başladığını savundu. Boyner, açıklamasında daha sonra şu görüşlere yer verdi: "İthal etmek yerine, ihraç et- mek, yeni iş alanlan yaralmak, döviz kazandıncı faaüyeüerde bu- lunmak ve sonucta Türk ekono- misini dünyanın en güçlii ekono- mileri arasına sokraak sanayicile- rin ilk misyonu olmalıydı. Şimdi çare ithalatta aranıyor. Çiinkii, it- halat teşvikleri ve kolayuklan, ih- racata nazaran ağır basmaya baş- lamışAr. Dış ticaret rakamlan, bi- linmeyen nedenlerle bir-iki ay geç açıklanmaktadır. Doğru ve zama- nında ekonomik anali/ yapılma- sı için, bu gecikmeler önlenmcli- dir." KasaplarkararsızKasap dernekleriyöneticileri 21 mayısta toplanarak tavır belirleyecek Ekonomi Servisi — Türkiye Es- naf ve Sanatkârlar Konfederasyo- nu'nun bugün yapılacak yönetim kurulu toplantısında, kasap der- neklerinin 15 gün sürecek et boy- kotu konusunda alacağı tavır be- lirleniyor. Kasap dernekleri, tüke- ticilerin 21 mayısta başlatması beklenen et boykotuna katılıp ka- tılmama konusunda karar alabil- mek için Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu'na başvurdular. Konfederasyon da konu hakkın- da kasap dernekleri yöneticileri- nin katılmasıyla bir toplantı dü- zenleyerek konuyu bugün görüşü- yor. Kasap derneklerinden kimileri boykota olumlu bakarken kimileri "Eti çiftçiden, celepten alıyoruz, fiyatlann diizensiz olraası normal değil mi" göruşünü savunuyorlar. tzmir Kasaplar Derneği ise önce- ki gün yaptığı basın toplantısın- da, etin fıyatının yüksek olması- nın asıl sorumlusunun aracılar ol- duğunu, boykotun da aracıları et- kilemeyeceğini, bu nedenle boyko- ta olumlu gözle bakmadıklarını açıklamıştı. Tüketicinin katılacağı et boyko- tunun 21 mayıs pazartesi günü başlaması ve on beş gün sürmesi bekleniyor. Türk Kadınlar Birligi de dün bir açıklama yaparak, bü- tün kadınlan 21 mayıstan itibaren et almamaya çağırdı. Türk Kadın- lar Birliği Başkanı Ayseli Göksoy, şunları söyledi: "Reaksiyon göstermeyen sus- kua bir toplum olduk. Artık bu suskunluktan çıkmabyız. Başlata- cagımız et boykotu ile kendimizi savunacağız. Bu boykotumuz da- ha sonra temel gıda maddelerine de yansıyacak." Gürsoy, et boykotunun başlaya- cağı pazartesi günü Güvenpark 1 ta toplanarak, kadınları et yerine yeşil yemeğe davet edeceklerini de belirtti. Öte yandan önceki gün bir açıklama yapan Et Balık Kurumu Genel Müdürü Recep Mızrak, et boykotunun hedefinin kendileri olmadığmı, her zaman ucuz et sat- tıklanm ileri sürdü. Mecliste KİT Komisyonu, Et Balık kurumu'nun 1988 hesap fa- aliyetlerini görüşerek ibra etti. SHP Tokat Milletvekili Kenan Sü- zer, Et Balık Kurumu'nun yüksek zam yapacağı söylentileri karşısın- da et boykotunun gündeme geldi- ğini hatırlatarak Et Balık Kuru- mu'nun fiyat arttıracağı yerde, alacaklarım tahsil etmesi için ön- lemler alması gerektiğini söyledi. Bunun Uzerine Et Balık Kurumu Genel Müdürü Recep Mızrak, şu yanıtı verdi: "Et boykotunda he- def alınan Et Balık Kurumu de- ğildir. Kurum alacaklannı çok sıkı takip etmektedir .Dönmüş bir ala- cagımız yoktur. Ayda ortalama 24-25 milyar lirahk bir alacak dograakta. ancak bu miktar tah- sil edilirken, yeni ahmlar nedeniy- le yeniden alacak nluşmaktadır. Borçlanmız da bu düzeydedir." Trilyonlıık bavııl ticareti Türkiye ile KKTC arasında geçen yıl 500 milyar lira düzeyinde olan bavul ticaretinin bu yıl 1 trilyon liralık hacme ulaşması bekleniyor. Her gün KKTC'ye giden ortalama 1000 kişi, yaklaşık 2 milyar liralık elektronik ve mutfak eşyasını gemilerle Türkiye'ye taşıyor. ÖMER YURTSEVEN MAGOSA — Türkiye ile Ku- zey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasındaki ekonomik köprünün en belirgin özelliğini ta- şıyan "bavul ticareti"nin sınırla- n genişliyor. Geçen yıl 500 milyar- lık gelir sağlayan KKTC'nin bu yıl 1 trilyonluk gelir beklediği kayde- diliyor. Resmi rakamlara göre her gün KKTC'ye giden ortalama 1000 kişi, yaklaşık 2 milyar lira- lık elektronik ve mutfak eşyasını gemilerle Türkiye'ye taşıyor. 1980'li yıllarda başlayan ve Türkiye'nin doğusundaki kaçak- çılık olaylannın azalmasına yol açan bavul ticareti, KKTC için önemli bir gelir kaynağı teşkü edi- yor. Avrupa ve Uzakdoğu ülke- lerinden gümrüksüz olarak giren malları yine gümrüksüz olarak Türkiye'ye taşıyaıı ayaklı esnaf ise satışıru seyyar olarak gerçekleştir- diği ticaretten iyi bir kazanç elde ediyor. KKTC Sanayi ve Ticaret Ba- kanlığı yetküileri, ulkedeki ekono- mik canlıhğı bavul ticaretinin sağ- ladığını belinerek "Türldye'ye ay- da 60 milyariık mal gidiyor. Tes pitlerimize göre bu ticareti raes- lek edinenlerin tamamına yakın bölümu işsiz. Ticaretin gümrük- süz olarak işlemosi, hem Türkiye hem de KKTC'ye büyük yarariar saglıyor" diye konuştu. Bavul ticaretinde aslında 500 Alman Markı'na kadar alışveriş serbest. Ancak gidenler 1000-1500 marktan aşağı düşmeyen alışveriş- le geri dönüyor. Her biri, gümrük ödemeden getirdikleri malları Türkiye'de yüzde 50 ile 150 ara- sında değişen kâr oranlarıyla sa- tıyor. Bavul ticaretinin köprüsü- nü oluşturan ayaklı esnaf, hafta- da bir KKTC'ye sefer yapıyor ve ayda 5-6 milyon lira gibi bir gelir saglıyor. Sattıkları mallann bü- yük bölümünü, mutfak eşyası, iç- ki, sigara, ev aletleri ile her türlü ilektronik eşya oluşturuyor. Son zamanlarda bavul ticaretini, kâr- hlığını cazip bulan memurlann da yapmaya başladığı kaydediliyor. Mersin Limam'ndan Türkiye ile KKTC arasında günde tek se- fer yapan feribotla Magosa'ya gi- den ayaklı esnaf, ticaretteki sını- nn serbest bırakılmasını istiyor. Alışverişlerinin büyük bölümünü Lefkoşa'da yapan bavul ticaret- çileri, "Böylelikle gümrükte çek- tiğimiz eziyetin de külfetine kat- lanmış oluruz" diyor. Gümrükte ve feribotlarda izdiham yaşamr- ken, Türkiye'den giden satıcılar, mallarının kontrolü sırasında sa- atlerce kuyrukta bekliyor. Lefkoşa'daki esnaflardan Ürnit Yavuz, bavul ticareti için "Çok kârlı bir iş" diyor, Tuncay Var- lıktan ise "KKTC esnafınm gecim kaynağı bu ticaretten" diye konu- şuyor. Sipariş üzenne mal getiren Çorumlu Hasan Ünsal, bavul ti- caretinin daha da kolaylaştırılma- sını istiyor. Nuray Cambaz adh Mersinli bavul ticaretçisi ise ka- dınlara öncelik verilmesi gerekti- ğini savunuyor. Gümrüksüz giren mallann, Türkiye'de piyasa fıyatının çok altında satıldığı için kolay alıcı bulduğu vurgulanıyor. Tarım Kredi Kooperatifleri 7yıl gecikmeü genel kurulİZMİR (Cumhnriyet Ege Bn- rosu) — Tarım Kredi Koopera- tifleri Izmir Bölge Birliği'nin ye- di yıl aradan sonra yapılan 4. Olağan Genel Kurulu olaylı geç- ti. Genel kurulda söz alan dele- geler, kooperatiflerin çiftçilere değil, özel sermayeye hizmet et- tiğini ileri sürerken kredi faizle- rinin yüksekliğinden yakındılar. Tanm Kredi Kooperatifleri Iz- mir Bölge Birliği'nin 1983-1989 yülannı kapsayan 4. Olağan Ge- nel Kurulu dün toplandı. Izmir, Aydın, Denizli, Manisa ve Muğ- la illerinden delegelerin katılı- mıyla gercekleşen genel kurul, olaylı başladı. İki liste önerilen divan seçiminde başkanlığa Ta- nm Kredi Kooperatifleri Birliği Merkez Birliği Genel Müdür Yardımcısı Kemal Güven'in seçil- diğinin açıklanması protestola- ra neden oldu. Karşı çıkan dele- geler hükümet komiserine seçi- min yinelenmesi için dilekçe ve- rirken konuk olarak katılan TZOB Başkan Vekili Reşit Kur- şun, genel kurulun iptali için de- legelerin mahkemeye gidecekle- rini belirterek "Merkez yöneli- cisiain divan başkanhğına seçil- mesi genel kunıla baskıdır" de- di. Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği tzmir Bölge Müdürü Ha- san Zeyrek, 371 tarım kredi ko- operatifi ve 191 bin ortakla 16 bölge arasında birinci sırada yer aldıklanm belirterek kâr amacı gütmemelerine karşın 1 milyar 964 milyon lira kâr ettiklerini söyledi. Birlik sermayesinin 1983 yılında 213 milyon 399 bin liray- ken 1989 yılında 3 milyar 157 milyon lira düzeyine cıktığım an- latan Zeyrek, kooperatiflerin kullandırdıklan kredi miktanmn da 26 milyar 624 milyon liradan 349 milyar 667 milyon liraya yükseldiğini büdirdi. Faaiıyet raporunun okunma- sından sonra söz alan delegeler, kredilere uygulanan faizlerin yüksek oluşundan, elde edilen kârdan pay verilmemesinden ya- kındılar. Delegeler, özetle şu gö- rüşleri dile getirdiler: "Tanm Kredi Kooperatifleri- nin verdiği kredinin faizleri ne- redeyse banka faizlerini buluyor. Kâr amacı gütmediği belirtilen kooperaüfler Idmi tanm girdile- rini pahalı saüyor. Gübre zama- nında gelmiyor. Üriin ekildikten sonra altına atılacak gübre geli- yor. Bu dururn özel sermayeye yansryor." IŞÇININ EVRENCVDEN ŞÜKRAN KETENCİ Şimdi Ne Olacak?.. İş Bankası çalışanlarından, kendi sendikalarına yönelik ge- !en protesto telefonlarından dün çalışamaz duruma geldik. BASİSEN bankacılık işkolunun örgütlüluk ölçü alındığmda en güçlü sendikası. İş Bankası da 21 bin işçisi ile sendikanın en önemli işyeri. Eğitimin, kalifiye olmanın gerektiği bir işkolunda bir zamanlar, diğer iş kolları işçileri ile karşılaştırıldığında en yük- sek ücret ortalamalarında olan banka çalışanları, 1980'li yıllar- da göreceli olarak daha da gerilemiş durumdalar. Ücretleri di- ğer iş kollârı ortalamalan ile kıyaslandığında ve gerçek ücret akışı içinde izlendiğinde çok gerilemiş olan kısacası daha ağır yok- sullaşmış olan banka çalışanlarının, bu toplusözleşmeden. açı- ğı tümü ile kapatacak olmasa da durumu biraz düzeltecek bir sonuç beklentileri vardı. Beklentılerine uymayan bir sonuç ile karşı karşıya kalınca. önceki gece imzalandığını öğrendikleri sürprız sözleşmenin ardından dün çok büyük, duygusal birtepki gösterdiler. imzalanan sözleşmenin ardından tepki, düş kınklığı, öfkeye ilk kez tanık olmuyoruz. Dozuna göre bir süre devam ediyor. Sendika yönetimleri biraz zorlanıyor. Zaman öfkeyi küllendiri- yor. Umutlar bir dahaki sözleşmeye, iki yıl sonrasına, düş kırık- lıkları, tepkiler, bir sonraki sözleşmenin imza ertesine kayıyor. Bu düzen böyle devam edip gidiyor. Bankacılık işkolunda en yüksek ücret ortalamalı çalışanlar- dan, genel işçi yoksullaşması içinde geriye kayışın elbette pek çok ciddi açıklaması var. Öncelikle geçmişteki göreceli iyi du- rumun, bankalar arası rekabette, kalifiye eleman arayış: için- deki banka yönetimlerinin, genel kâıiılık içinde daha yüksek ücret ödemeyi kârlı ve yararlı gördüklerinden kaynaklandığını bilmek gerekiyor. Bankacılık işkolunda işçinin sendikal örgütlenme gücü ile toplu pazarlık masasında öyle pek fazla ağırlığını koyması olgusu yok. Öncelikle dünyada örneği olmayan bir biçimde 12 Eylül yasaları ile bankacılık işkolu çalışanları için hiçbir haklı ge- rekçesi olmayan grev yasağı var. Bunun üstüne, her bankaya bir sendika ve çalışanların bile kanına işlemiş, sendıkacılığa ise egemen olmuş, "benim bankam iyidir" anlayışı, yapılanmasını ekleyin. Zaman içinde bazı sendikacılar, bu yapılanma ve anla- yışı kırmayı denediler. Grev haklannın olmamasına karşın, ka- muoyuna yansıyan etkili pasif eylemlerle, toplusözleşme ma-, salarında güç ve ağırlık kazanmayı gerçekleştirdiler. işverenle- rinin çok şiddetli tepkileri ile karşı karşıya kaldılar. Banka işve- renlerinin istemleri doğrultusunda, çalışanlar şöyle ya da böyle etkilenerek başkaldırmış sendikacılar cezalandırıldı. BASS'ta yaşanan ilk yönetim darbesini, BANKSİS izledi. BANKS örneğinde sendika yönetiminin düşürülmesi ile de ye- tinilmedi. İşçilere sendikaları feshettırilerek BASİSEN'e geçiş- leri sağlandı. BASİSEN üye saytsı ile büyürken işKolunun diğer sendikaları gibi toplu pazarlık masasındaki gücü anlamında bi- ze göre daha da küçüldü. Sonuç olarak 12 Eylül öncesine göre işyeri kimlikleri, ücretleri ile çalışma ve yaşam koşullannda, di- ğer işçilerinden kendilerini daha şanslı gören banka çalışanla- rı, 12 Eylül sonrası aralıksız geriye adımlar attılar. Sendika üyeliği anlamında en örgütlü görülen işkolunun çalışanları, belki de fazla mesai almadan, en uzun süreli çalışmaya mahkıim, eğitim ve kültür düzeyi, kalifiye özelliği ile de en düşük ücretli çalışanlar konumuna düştüler. Şimdi ne olacak? Banka işverenleri gönüllü daha iyi bir ücret düzeyi, çalışma koşuiları vermediklerine göre ya kaderlerine, düzenin böyle devam etmesine razı olacaklar ya da bu düzenin böyle devam edememesinin yollarını bulacak- lar. Elbette bu tablo sadece bankacılık işkolu çalışanları için ge- çerli değil. Sendikal gelişmeler elbette birbirine benzer koşul- larda gelişiyor. İşçiler bütûn iş kolları ve iş yerleri için geçerli olmak üzere, eskisi kadar kendileri ile ilgili kararlara seyirci de- ğiller. Sürekli hak kaybetme, yoksullaşma, işçilerde olupbiten- le ilgilenme bilincini geliştirdi. İşçiler büyük bir titizlikle sendi- kal gelişmelerden haberdar olmak istiyorlar. Toplusözleşme ma- salarındaki gelişmeleri yakından izleyip, tepkilerini daha etkili gösteriyorlar. Bu gelişmeyi değerlendiren sendika yönetimleri de var. Çok az da olsa bazı sendikalar işçi tabanındaki bu bi- linçlenmeden güç alarak gerek toplu pazarlık masası, gerek pasif eylemler ve grev hakları varsa da grevle biraz daha iyi haklar elde edebiliyorlar. Tabii bu noktada çok önemli bir ölçü, rakamlara ve görüntü- ye aldanmamak. Bazen bir işkolunda işverenin işkolu, işletme, işyeri verimliliği içinde vermeyi gerekli gördüğü rakam daha yük- sek olabilir. İşçi sendikası gerçekte gerçek sendikal işlev veağır- lığını koyarak alabileceği hakları almadan da iyi sözleşme gö- rüntüsü yaratılabilir.. Ya da sendika yapılabilecek her şeyi yap- mıştır, ancak işyeri, işkolu koşuiları daha iyi bir hak almaya el- verişli değildir. İşte bu gerçegi de gözardı etmeden, bu yılın toplusözleşme- leri için genel sendikal başarının iyi olmayacağını söylemek bir kehanet olmasa gerek. Bunda da başta Türk-lş yönetimi, sen- dika liderlerinin dağınıklığı, özverili, zoru göze alarak yapılabi- lecek her şeyi yapma arayışı içinde olmamalarının payı çok bü- yük olacak. Sendika liderleri ne yazık ki geçen yılın bahar ey- lemleri ile işçi tabanının kazandığı ivmeden korkmuş, gerçek bir zordan kaçış içinde gorülüyorlar. Başlarını belaya sokmama, se- lin altında kalmama adına, profesyonel sendikacılık yetenekle- rinı ağırlıkla kolaya kaçışta kullanıyorlar. Sendikal faaliyet anlamında boşa geçen bir 6 ayın gerekçesi Türk-İş için toplusözleşmeleri koordine etma ve yasalar idi. Top- lusözleşmelerde gördüğünüz gibi herkes, kaderi ile baş başa, geçen yılın dınamizminden birlikte bir şeyler kotarmadan eser yok. Yasalar konusunun ise tam bir oyalama, zaman kazanma olduğu, dün arkadaşımız Işık Kansu'nun imzası ile yayımlanan TİSK'in "ret"i ile bir kez daha sergilendi. Şimdi ne olacak? İş- çiler, kamuoyu ne ile aldatılıp, zaman kazanmak üzere oyala- nacak? KISA KISA • MİS SÜT, günlük-pastorize ayran mamulünü piyasaya sundu. Genel Müdür Yardımcısı Tanju Alp, pazartesi gününden itibaren şimdilik lstanbul'da satışa sunulan bu ürünün Türkiye'de karton kutu ile satılan tek pastörize ayran olduğunu söyledi. • TEBA cihazlan bugün Bursa'da Mühendüsler Odası ve Nartur Organizasyon tarafından düzenlenen Yapı- Yaşam '90 fuannda yer alıyor. Teba ürünlerini sergileyecek olan Vural Mühendislik, havalandırma ve klima :ihazlanru tanıtıyor. 'Sebze oyunu' için toplantı ÜMİT OTAN IZMtR — Yaş sebze ve meyve- de üreticiden tüketiciye uzayan zincirde ortaya çıkan "oyunlar" ve "senaryolar" 8 haziranda An- talya'da yapılacak toplantıda tar- tışılacak. Toplantıya üretici, Zi- raat Mühendisleri Odası, TZOB, ihracatçılar ve bilim adamlan ka- tılacak. Tanm örgütlerinin söz konusu "oyunlar "a karşı birlikte hareket etmelerinin öncülüğünü Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası yapı- yor. Oda Başkanı Mahir Gümüş. Türkiye çapında örgütlü oldukla- nnı, 15 bin üyelerirün bulunduğu- nu, tanm kesiminde araştırmadan uygulayıcıya, bilim adamından bürokrata kadar her konuda hiz- met vermeye çabaladıklannı be- lirterek, "Bizim öncü görevimiz var. Tüm örgütlerle sürekli Uişki kunnak istiyoruz" dedi. Tarım ürünleri açısından Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'nda seçenek bir ülke olduğunu öne süren Ma- hir Gümüş şunları söyledi: "Türkiye, var olan ekolojik olanaklan açısından seçenek bir ülkedir. Kısa vadeli yarariar için tanmın beline kazmayı vurursa- nız sonuç işte yaşadığımu acı olaylar gibi olur. Şimdi ucuz di- ye pirinç ithal ediliyor. Ancak çd- tik iireticisi devreden çıktığında, şimdi ucuz olan pirinç o noktada katabilir mi? " Üreticiye götürülmesi gereken altyapı hizmetlerinin yokluğunun tüm suçunu Tarım Bakanlığı'na yükleyen Mahir Gümüş sözlerini şöyle bitirdi: "Hizmetlerin yokluğu, en önemli altyapı hizmetlerinin yok- luğu, Tanm Bakanlığı'mn yoklu- ğunu gösteriyor. Serbest piyasa- cı yaklaşım böylesi acımasız ko- şullar yarattı. Pazara üreticinin egemen olması için tek yol koo- peratifleşmek. Uzman biriikler tü- riinden yanlış duşunceler var. Biz önümüzdeki dönemde Köy - Ko- op, Veteriner Hekimleri Birliği, Ziraatçiler Derneği. TZOB, yani tanma hizmet üreten meslek ku- ruluşlannın ortak ilkeli bir tutum içinde çiftçi örgütleriyle birlikte çalışmalannı planlıyoruz. Antal- ya'da yapılacak toplantı ilk adım olacakür. Bu toplantıda sebze ve meyvede yaşanan tüm oyunlar ve ithalat olayı açık biçimde günde- me gelirilip tartışüacaktır." Daha düşük primle daha yüksek kasko teminatı! Özei Otolarınız içm Alternatif Muafıyetli Kasko Prım Tablosu: Muafıyetsız Tanfeye (•n az 15OC S muacM ı 2 A/açde4ef»»niı,ı0u l«fi az 11X i mujdfc] 3 Aıaç de^ennın % 7 5u {•o az 750 $ muadîfc} 4 Araç Oe^ennm % 2.5'u (•» az 250 i muad*) %65 %60 %50 %30 Şimdi Emek Sigorta, Ülkemizde ilk defa uyguladığı "4 Alternatif Muafıyetli Kasko'suyla, taşıt sahiplerini küçük hasarlar için yüksek primler ödeme külfetinden kurtarıyor Her türlü aracınızın büyük hasarlarını tam ve gerçek güvence altına alıyor. Küçük hasarların gereksiz prim yükünü ortadan kaldırarak %65'e ulaşan indirimler saglıyor. Küçük hasarlar için büyük primler ödemeyın. Araçlarınızın kaskosunu yaptırmadan acentelerimiz ve müşteri temsilcilerimizle mutlaka görüşün. Otoöus ve hamyoniaf ıç^ acenf«ter»m«z ve şııfc«Mnıza başvunnanız y BUyükdercCad 1« Esemepe 80504 Islanbu! Tel: 174 97 50(10 hal) Fax: 175 1S 66 Tk: W2\ EMSG TR EMEK SİGORTA "rişk yönetimi"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear