22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/10 HABERLER 17MAYIS 1990 Özal'dan ekran savunması • ANKARA (AA) — Türk Kadmını Guçlendirme ve Tanıtma Vakfı (TKGTV) Genel Başkanı Semra Özal, TV haber bültenlerinde "sık göründüğü" şeklindeki eleştirileri yanıtlayarak, "Ekranda beni değil, yaptığımız eğitim çalışmalarını gösteriyorlar" dedi. TKGTV ile Milli Eğitim Bakanlığı ve Türk Kanser Araştırma Kurumu'nun ortaklaşa düzenlediği "Göğüs Kanserinde Teşhis ve Tedavi Yöntemleri" konulu konferansa konuşmacı olarak katılan Semra Özal vakıf çalışmaları hakkında bilgi verdi. Kögk'e hııkıık danışmanı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Özal ailesinin özel avukatı, Cumhurbaşkanhğı Köşkü'ne hukuk danışmanı olarak atandı. Uzun suredir Özal ailesinin çeşitli yerlerdeki emlak, vergi ve benzeri işleri ile özel davalarını izleyen Avukat Mehmet Temizcan, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Danışmanı olarak Köşk'te görevlendirildi. Öte yandan Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde uzun süredir aşçıhk, temizlikçilik ve çamaşırcılık yapan 15 kadar personel bu görevlerinden alındılar. Bunların çeşitli kamu kuruluşlarına dağıtıldığı öğrenildi. Boyner: Aktif siyasette yokum • Haber Merkezi — TÜSİAD Başkanı Cem Boyner, kendisine atfen basında yer alari "DYP'den siyasete soyunuyor" haberiyle ilgili olarak "Siyasette aktif olarak görev almak gündemimde yer almıyor" dedi. Dün yazjlı bir açıklama yapan Cem Boyner, şunları söyledi: "TÜSÎAD Yönetim Kurulu Başkanı olarak ülkeme gereken hizmeti verdiğime inanıyorum. Dolayısıyla siyasette aktif olarak görev almak gündemimde yer almıyor. Sayın Demirel'in benimle ilgili olduğu varsayımı ile basında çıkan değerlendirmelere gelince benim bunu üzerime alınıp bir yorum yapmam doğru olmaz. Ancak Sayın Demirel eğer beni kastetmiş ise teveccüh göstermiş demektir." SBF'li yedilerin dönüşü • ANKARA (ANKA) — 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası ile 12 Eylül 1980'den sonra Ankara SBF'deki görevlerinden uzaklaştırılan 7 öğretim üyesi, Danıştay'ın son içtihadı birleştirme karan doğrultusunda kendileri için verdiği bireysel kararlarla fakülteye geri dönüyorlar. Danıştay 5'inci Dairesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Cevat Geray (Şehircilik), Prof. Dr. Cem Eroğul (Anayasa hukuku), Doç. Dr. Yılmaz Akyüz (Ekonometri), Prof. Dr. Kurthan Fişek (Kamu yönetimi), Prof. Dr. Rona Aybay (Devletler hukuku), Doç. Dr. Mete Tunçay (Siyasi teoriler) ve Doç. Dr. Baskın Oran'ın (Uluslararası ilişkiler)- üniversiteye dönüşlerine olanak sağlayan bireysel kararları birbiri ardına almaya başladı. Bazı öğretim üyelerine Danıştay'ın görevlerine dönebilecekleri yönünde yazılı Danıştay karan gelirken kimileri hakkındaki kararların da gönderilmek üzere olduğu öğrenildi. Mumcu-Vuralhan davası • ANKARA (AA) — Milli Savunma eski Bakanı Ercan Vuralhan'ın gazeteci yazar Uğur Mumcu aleyhine açtığı 150 milyon liraük tazminat davasının görüşülmesine devam edildi. Ankara 24. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada, Vuralhan tarafından Mumcu aleyhine İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan ceza davasının beklenmesi kararlaştırıldı. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile Asım Ekren'in Gazete Gazetesi'ne ayn ayrı açtıklan tazminat davaları da talimatla istenen ifadelerin gelmemesi nedeniyle başka bir güne bırakıldı. Atatürk'ün vasiyeti • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Genelkurmay Başkanlığı, Askeri Tarih ve Stratejik Etüd Başkanhğı'nda (ATASE) Atatürk'ün vasiyetnamesinin bulunmadığını bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı, önceki gün bir Jstanbul gazetesinde yer alan haberdeki, "Atatürk'ün vasiyeti Genelkurmay Başkanlığı Askeri Tarih Stratejik Etüd Başkanlığı arşivinde bulunuyor" yolundaki haberin doğru olmadığını açıkladı. Cemiyet fahri üyeliği • İstanbul Haber Servisi — Gazeteciler Cemiyeti, Dr. Miıcahit Atmanoğlu, Dr. Saim Bengiserp ve Dr. Emin İstanbullu'ya cemiyet fahri üyeliği unvanını verdi. Cemiyet'ten yapılan açıklamada, SSK Bölge Sağlık Mudüru ve SSK İstanbul Hastanesi Başhekimi Dr. Atmanoğlu'na sağlık sorunlarına gösterdiği yakın ilgi, Dr. Bengiserp'e Yerebatan Basın Dispanseri'nin gelişmesine katkıları ve cemiyet hekimliğini halen fahri olarak yurütmesi nedeniyle bu kararların alındığı belirtildi. VEFAT Gazeteci Doğan Sümer • ANKARA (AA) — Tercüman Gazetesi Haber Müdürü Doğan Sümer, yakalandığı amansız hastalıktan kurtulamayarak, dün vefat etti. Sümer bjr süredir tedavi gördüğü Haydarpaşa Gülhane Askeri Tıp Akademisi Onkoloji Servisi'nde dün sabaha karşı hayatını kaybetti. Doğan Sümer, 1943 yılında Bilecik'e bağlı Bozüyük ilçesinde doğdu. Gazeteciliğe 1967 yılında "Yeni Tanin" gazetesinde başlayan Sümer, sırasıyla Son Haber, Telgraf, Yeni Halkçı, Güneş, Adalet, Zafer gazeteleri ile Akdeniz Haber Aja'nsı'nda (Ak Ajans) çalıştı. Sümer, 1981 yılından bu yana Tercüman gazetesinde haber müdürlüğü görevini sürdürüyordu. 23 yıl Türk basınına hizmet veren Doğan Sümer evli ve bir çocuk babasıydı. Doğan Sümer'in cenazesi yarın Ankara'da toprağa verilecek. 3 Haziran'da yapılacak seçimler için Izmir'e giden Baykal Biz seçimden kaçmayız Baykal Ege'de start verdiANAP'a; Yerel seçimlerin yenilenmesiyle ilgili olarak ANAP'ın dışında bir talep yok Biz seçimden kaçmayız. Bizim için seçim düğün bayramdır. Parlamento seçimini ne zaman yenileyecekler onu söylesinler Gerekirse, seçimler 3-4 ayda bir yenilenir. Akbulut'a: Haksız suçlamalarla kendileri ne dayanak oluşturmalan mümkün değil. SHP'li belediyeki ANAP'a rağmen başanlı çalışıyorlar. Belediye başkanlarımıza karşı anlamsız boş bir propaganda yürütülüyor. Bunlara karşı koyacağız. Ecevit'e: Biz sosyal demokrat potansiyelin birleşmesi gerektiğine inanıyoruz. Sayın Ecevit'in çok kızgın olduğu anlaşılıyor. Sorunlar duygusal bir biçimde kızarak kinle çözümlenemez. Bu sorun çözülecektir. Çünkü hepimizi aşan bir ağırlığı var. tZMİR (Cumhuriyet Ege Biiro- sn) — SHP Genel Başkanvekili Deniz Baykal, partisinin 3 Hazi- ran'da 51 beldede yapılacak yerel seçim karnpanyasının startını Ege"de verdi. Baykal, tzmir'deki basın top- lantısında, sosyal demokrat oy po- tansiyelinin birleştirilmesine yöne- lik DSP'ye-yaptığı çağnyı yinele- yerek "Konuyu kişisel duygu ve hırslanmızdan annarak dıişüne- lim" dedi. Baykal, ANAP çevre- lerinde erken genel seçimlerin ye- rel seçimlerle birlikte yapılmasına ilişkin öneriJerin gundeme getiril- diğini belirterek "Parlamentoda erken seçim talebini kamufle et- mek, perdelemek için bunu orta- ya alıyorlar. Parlamentoda yerel seçimin yenilenmesini A.NAPTılar dçuıda isteyen yok" dedi. Baykal, daşbakan Yıldınm Akbulnl'un belediyelere yönelik tehditleri anımsatıldığında da "Saga sola saldırarak, haksız suçlamalarla kendiierine dayanak oluşturmalan mümkün değil. SHP'li belediyeler ANAP'a rağmen başanlı çalışı- yor" diye konuştu. SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, Genel Sekreter Yardımcı- sı Adnan Keskin, İzmir milletve- killeri ve Şişli Belediye Başkaru Fatma Girik ile birlikte dün sabah İzmir'e geldi. Önce il binasını zi- yaret eden Baykal buradaki basın toplantısında ekonomideki olum- suzluklann surduğünu, ihracatın tıkanma noktasına geldiğini, itha- latın patladığını söyledi. Baykal daha sonra Tekel'in bölgedeki tü- tün ureticilerinden aldığı tütünle- rin yüzde 30 kadannın parasını ödemediğini anımsatırken, açık- lanan buğday fiyatları için de "Ye- terli düzeyde değil. Verilen fiyat- lar bu yıl yaşanacak olan enflas- yon kaybını büe karşılayacak du- rumda değil. Çiftçinin yıizu bu yıl da gulmeyecek. Ajnca ilan edilen fiyatlann Çankaya'dan yönlendi- rilmesi bir olumsuztnğun daha or- taya çıkmasına neden oldu. Sayın Cumhurbaşkanı bugday fiyatlan ile ilgili bazı hesaplaraalar ortaya koydu. Bunlar anayasal düzenin nasıl degiştirilmeye çalışıldığının göstergesi" dedi. Baykal kola boy- kotu nedeniyle Izmirli tüketiciler ile bakkallan "Ük kez kolektif, si- vil bir eylem ortaya koyduklan" için kutladı. Aliağa Termik Sant- ralı konusunda da tepkiler uzeri- ne iktidarın tereddüte düştüğünü ancak daha sonra "Perde arkasın- daki bazı giiç odaklann ağır basüğını" söyledi. Baykal "Şu an- daki geçici duraksama, çevre an- layışının gelişmesine önculük ya- pan insanlann başansını engelle- meyecektir. Aliaga bu yanlış sana- yileşme anlayışına kurban edilmeyecektir" dedi. Bazı TİSK yöneticilerinin ken- disine ve partisiyle ilgili yorumlan anımsatıldığında Baykal, "SHPi nin Tiirkiye'nin şu andaki sonın- lanna çözüm getirebiieceginin gi- derek yaygın bir biçimde kabul edilmeye başlanması sevindiriei. SHP temel lıkanıklann aşılması- na onemli katkılar yapabilecek bir potansiyeldir. Bu gerçegin işa- damlan tarafından da kabul edil- mesi doğaldır. Oradaki kişisel de- ğeriendirmeler onem taşımıyor. Hepimiz parti içinde bir onem taşıyonız" karşılığını verdi. Bazı ANAP'lıların erken genel seçim- lerin yerel seçimlerle birlikte ya- pılmasına ilişkin önerilerini de Baykal şöyle değerlendirdi: "Bu öneriyi yapanlar yeni bir sistem mi öneriyorlar, yoksa bu- gün içinde buhınduğumuz koşul- larla ilgili bir istekte mi bulunu- yorlar. Parlamento seçimlerinin dinamigi farklıdır, yerel seçimle- rin dinamigi farklıdır. Anayasaya göre yerel seçimlerle ilgili erken se- çim olmaz. Bunu mu degiştirmek istiyorlar. Böyle olursa, her par- lameolo seçiminde belediye baş- kanlan da mı yenilenecek? Parla- mento seçimleri gerekirse 3-4 ay- da bir yenilebilir. Böyle bir yeni- lenme parlamentoya istikrar ka- zandınr, araa yerel yonetimlerde hizmetler kesüıtiye ugrar. Sonra BAYKAL SEÇİM KAMPAN VASIM BAŞLATTI - SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal, İzmir ve Manisa gezisine başlarken, Şişli Belediye Başkanı Fatma Girik de vanındaydı. Baykal ve Girik sabah kahvaltılannı simit ve peynirle yaptılar. (Foloğraf: AA) YEREL SEÇİM ONCESİ PARTİLER KAMPA1VYALARINI BAŞLATTILAR Muhalefet: Devletleyarışacağız Muhalefet partileri ANAP'ı, "ilçe yapacağız" vaadiyle oy toplamakla suçladılar. DYP lideri Demirel 3 Haziran seçim kampanyasına katılmayacak. Haber Merkezi — SHP Genel Başkan Vekili Deniz Baykal, 3 Haziran yerel seçimleri için par- tisinin propaganda kampanyasını Izmir'de başlatırken, DYP, RP ile diğer partilerin yöneticileri yaptık- lan açıklamalarda, yerel seçimler- de iktidar partisinin yanı sıra "devlet imkânlanyla" da yarışa- caklarıru öne sürerek, ANAP'ı ye- ni belediyelerden "Üçe yapacağız" vaadiyle oy toplamaya çalışmak- la suçladılar. DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoğlu, pro- paganda çalışmaları başlatılan 3 haziran seçim kampanyasına Ge- nel Başkan Suleyman Demirel'in katılmayacağını, çalışmaları GİK üyeleri ve milletvekillerinin yüru- teceğini söyledi. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Galip Demirel de muhalefete mensup belediyele- rin görevlerini yapmadığını öne sürerek, "Şapkalannı önlerine ko- yarak düşünmeleri gerekir. Millet, zamanı geldiginde tokat atması- nı bilir" dedi. SHP, ANAP, DSP, RP, MÇP ve SP üst düzey yöneticiieri yerel seçim kampanyalannı başlatırken DYP Genel Başkanı Suleyman Demirel'in 3 Haziran seçimleri için yurt gezisine çıkmayacağı bil- dirildi. DYP Genel Başkan Yardımcısı Esat Kıratlıoğlu, muhalefet parti- lerinin 3 Haziran seçimlerinde yal- nız iktidar partisiyle değil, devletle de yanşacaklarını öne sürerek "Seçimlerde karşımızda sadece ANAP degil devlet de var" dedi. ANAP'ın seçimler için vatandaş- lara "ölçüsüz" vaatlerde bulundu- ğunu öne süren Kıratlıoğlu, yeni belediyelerde 'ilçe yapacağız" va- adiyle oy avcıhğı yapıldığını öne sürdü. Buna rağmen seçiralerden başarıyla çıkacaklarını söyledi. Kıratlıoğlu, LTBA'ya yaptığı açık- lamada, seçim kampanyasmın ge- nel idare kurulu uyeleri ve millet- vekiUeri tarafından yönetileceğini belirterek, Genel Başkan Demi- rel'in yurt gezisine çıkmayacağmı söyledi. Kıratlıoğlu, "Suleyman Bey, merkezi propaganda çalışma- larını yönetecek" dedi. Kıratlıoğlu, DYP'nin 3 Hazi- ran'da Bitlis ve Çorum'da 2'şer, Hatay, Muş, Tokat ve Nevşehir- de ise 1 beldede seçime katılma- yacağım açıkladı. Belde seçimle- rinin yapılacağı 51 yerleşim biri- minde DYP, 26 Mart 1989 II Ge- nel Medisi seçimlerinde 12 bin 219 oy almıştı. DYP'nin bu oylan ko- ruması veya arttırması halinde 15'in uzerindeki beldede başarılı olması bekleniyor. Erbakan'a göre ANAP partizanlık yapıyor 3 Haziran belde seçimleriyle il- gili sorularımızı yamtlayan RP Genel Başkanı Necmettkı Erba- kan da ANAP'ı "acımasızca par- tizanlık yapmak'ia suçladı. Bu se- çimlerin yurt düzeyinde yapılacak "gerçekçi bir anket" niteliği taşı- yacağım belirten Erbakan, parti- sinin seçime girilen beldelerin be- şinde oy oranının yüzde 50'nin üs- tünde olduğunu, bu seçimlerde bu oranın daha da artmasını bekle- diklerini söyledi. iktidar partisinin seçim yapıla- cak beldelerden bazılarına ilçe ol- ma vaadinde bulunduğunu, ban- ka kredilerini ve devlet hizmetle- rini seferber ettiğini belirten RP Genel Başkanı, buna rağmen ANAP'ın seçimlerden yenik çıka- cağını öne surdü. DSP Genel Sekreteri Selçuk Sönmez, seçim yapılacak 51 bel- deden 32'sinde seçime katılacak- larını belirtti. Partinin 27 mayıs- ta olağanüstü kumltayı yapılaca- ğı için bu partinin yerel seçim ça- lışmaları daha çok örgüt eleman- ları tarafından yürütülüyor. Buna rağmen DSP yöneticileri 8-10 bel- dede belediye başkanlığını alacak- lannı umuyorlar. 26 Mart 1989 yerel seçimlerin- den Kınkkale, Yozgat, Erzincan ve Elazığ belediye başkanlıklan ya- nında 25'e yakın daha belediye başkanlığı kazanan MÇP'nin, 3 Haziran belde seçimlerinden na- sıl bir sonuç alacağı bilinmiyor. Ancak, Genel Sekreter Yardımcı- sı Şevket Biilent Yahnici, bu se- çimlerde daha önce aldıklan yüz- de 4-5 oramnda oy beklediklerini söyledi.' parlamentoda seçimleri yindenıek için bin tane neden var, bunu her- kes istiyor. Yerel seçimleria yeni- lenmesiyle ilgili olarak ise ANAP'ın dışında bir talep yok. Biz seçimden kaçmayız. bizim için seçim düğun bayramdır. Ama on- lartn istekleri parlamentoda erken seçim talebini kamufle etmek sis- lemek, perdelemek içindir. Parla- mento seçimini ne zaman yemle- yecekler onu söylesinler." Baykal, iktidar partisi yöuetici- lerinin yerel yönetimlere karşı yo- ğun bir muhalefete başlamaları konusunda da "Onian anlıyonım. İçinde bulunduklan ortamda ken- di başanlarını anlatarak halkın deslegini kazanamayacaklan için saga sola saldırarak kendi yaşam alanlannı genişletmeye çalışıyor- lar. Haksız suçlaınalarla, kendiie- rine dayanak oluşturmalan müm- kün degildir. SHP'li belediyeler, ANAP'a rağmen başanb çauşıvor. SHP'li belediyeler klasik hizmet- lerde daha önceki ANAP'lı bele- diyelerden geride kalmamıştır. Be- lediye başkanlanmıza karşı an- lamsız, boş bir propaganda yürü- tülüyor. Bunlara gerçekleri anla- tarak karşı koşacagız" dedi. Baykal DSP'yle birleşme öne- risi üzerine Bülent Ecevit'in sert bir biçimde karşılık vermesi konu- sunda da "Biz sosyal demokrat potansiyelin birieşmesi gerektigi- ne inanıyoruz. Bu anlayışımızı ay- nı kararlılıkla sürdürüyonız. Sa- yın Ecevit'in çok kızgın olduğu anlaşılıyor. Önemü sorunlar duy- gusal bir biçimde, kızarak kinle çözümlenmez. Bu sorun çözüle- cektir. Çünkü hepimizi aşan bir ağırlığı vardır" diye konuştu. Deniz Baykal lzmir'de düzen- lediği basın toplantısından sonra Karşıyaka ve Menderes belediye başkanlarını ziyaret ederek, çalış- maları hakkında bilgi aldı. Daha sonra Torbalı Ayrancılar belde örgütünu açan Baykal 3 Hazi- ran'da belediye seçimi yapılacak olan Selçuk Bolevi ile Öderaiş Ka- yaköy kasabalarında düzenlenen toplantılarda konuştu. İnönü: AT üyeliği için çalışacağız BONN (AA) — SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, EAlman- ya'daki temaslannı surdürüyor. İnönü dun Sosyal Demokrat Parti (SPD) Meclis Grup Başkanvekili Prof. Horst Enke ile görüştü. İnö- nü görüşmede özellikle Güneydo- ğu'daki gelişmeler konusunda bil- gi verdiğini belirtti. Prof. Enke ise Avrupa'daki Türk işçilerin durumuna da deği- nildiğini belirtti. Daha sonra SPD Dışişleri Komisyonu Başkanı Hans Koschnıck ile görüşen tnö- nü, "Alman muhalefeti ile hükü- met partileri arasında Tiirkiye'nin AT üyeliği konusunda göriış ayn- lığı olmadığını tespit ettik" dedi. Inönü ortaklık anlaşmasımn imzalandığı 1963 yılında olduğu gibi 1990 yılında Avrupa Toplulu- ğu'nun Türkiye'yi kabul etme ira- desinin kalmadığını söyledi. tnonü, "Avrupa Toplulugu ulke- leri ve bu ülkelerdeki siyasi par- tilerin büyük bir kısmı Turkiye'- nin AT üyeligine sıcak bakmadı- ğını görüyoruz. Ancak SHP ola- rak Türk ekonomisini ve demok- rasisini geliştirerek, AT'ye tam üyelik yolumuzda çalışmalanmı- zı sürdüreceğiz" diye konuştu. CUHEYT ARCAYUREK yazıyot Bitmeyen Senfoni... ANKARA — "Aşağıda" anlaşamayanlar dün "yukarda" yan yana oturdular. TO'ye göre zaten "tıkırında giden ekonomi" üzerinde söyleştiler. Masa basında TÖ, yanında Akbulut. Çevrede Hüsnü Doğan, Işın Çelebı, Adnan Kahvecı. Bü- rokrat takımından da DPT'yi temsilen Ali Tigrel. Bir yanında da TÖ'nün gözde evlatlarından, kuş- kusuz ekonomi ve mafi sorunlarda bakanlara her açıdan fark atan Rüşdü Saracoğlu. IMF'yi fethinden sonra Çekoslovakya'yı da Tûrk modeüyle bilgilendiren devletlû bakanlarımızdan Güneş Taner, ne yazık kı dünkü zirvede hazır bu- lunmuyorlardı. Düşman kardeşlerın sıcak tebessümlerle bir araya geldikleri toplantıda bulunmaması Taner için büyük kayıp değildi. Devletlû bakanımız, hükümet içinde bulunmakla "müftehir"di. Ne var ki her işi "yukarıda" çözdüğünden "hükümet üstü bakan" otmakla övünüyordu. O kadar ki kimi zaman Baş- bakan Akbulut, devletlû bakanlığımızdan çıkan ka- rarları ertesi günü bizlerle birliktş gazetelerden öğ- reniyordu. Taner'in zirvede bulunmayışından en çok ba- sın üzgündü. Öyle ya Taner dün bakan arkadaş- larıyla yan yana gelebilseydi, günlerdır Işın Çele- bi ile arasında gazetelerde sürüp giden tartışma- yı tazeleyebihrdi. Sonuçta yine TÖ'nün dediğı olur, tartışma kapanırdı, ama hiç değilse ekonomi kur- mayları aras:ndaki savaşımın yeni boyutlarıyla ka- muoyu birkaç gün hayli eğlenirdi. Pekişen yargılara göre Hüsnü Doğan'la Işın Çe- lebi, Çelebi ile Taner, Kahveci ile öteki bakanlar birbirine yan bakıyorlardı. Oysa sayılan isimlerin her biri, bir verde birleşiyorlardı. Taner'e karşı Ak- rındandı." "Aşağıdaki" çatışmaların bu nedenterle "yukarıda" beş paralık değeri yoktu. Aralarında kapışırlar, sonra yukarıdan aldıklan buyruklara gö- re yeni uygulamalara girerler. Tabii dedikodunun dikâlâsı. Gûya ekonomi kur- mayı bakanlanmız o denli zıt gidiyorlarmış ki dev- letin resmi rakamlarını birbirlerinden gizliyorlar- mış. Örneğin dış ticaret rakamları on beş gün ön- Kamuoyunda ekonomide çok başlılık diye yakıştırmalar, tanımlamalar gırla gider. Çok başlılık bir masaldır. Tek başına JO, siyaseti de ekonomiyi de yönetmektedir. Bir zirvedir ki bakanlar erer muradına, beriki çıkar tahtına... Fiyatlar el yakıyormuş, zirvenin değil, vatandaşın sorunu. bulut'u kollayan Çelebi'nin Köşk'le yararlı diyalo- ğu vardı. Hüsnü "yeğen" Doğan'ın Köşk'e ters düşmesi olanaksızdı. Kahveci ise Semra Hanım'ın olumsuz oyuna karşın, Güneydoğu olayları baha- nesıyle liderleri Köşk'te toplatacak girişimleri baş- lattığı, TÖ'yü tanımayacaklarını avaz avaz hemen her gün yineleyenlerin tıpış tıpış yukarı çıkmasını sağladığı için son günlerin "gözde kahramanla- ceden biliniyorken saklanmış. Ancak dün Köşk- te zirve başlarken açıklanmış. Kimilerine göre özen gösterilen gizlilik Köşk'teki toplantılarda her bakanın ötekinden daha çok bildiğini gösterme- ye, arkadaşına fark atmaya yarıyormuş. Bu ömek benzeri olaylar kamuoyuna yansımı- yor, bakanlanmız karşılıklı çok ciddi demeçlerle "ekonomiyi kurtaran arslanlar" rolüne hemen her gün soyunuyorlar. örneğin Taner'den "çok müşteki" bakanımız Işın Çelebi, ister ki planlar, programlar DPT'de yapılsm, öteki bakanlar baş- larına buyruk olmasınlar. Güneş Taner'in enflas- yonu yüzde 30'a indireceğinı ıçeren beyanlarına fena tutulur. Oysa hükümet yüzde 54 der. Psiko- lojifc etkiyle enflasyon bir türlü ınmezmiş! Bu koşullarda Köşk'te neter konuşulur, hangi ka- rarlar çıkar? Bakanlanmız TÖ'ye bilgiçlik faslın- da gösteriler yaparlar. Arada bir, öteki bakanın öne sürdüklerini yadsırlar. TÖ her birini içinden alaya alarak dinler. Çün- kü bakanlar birbirine resmi bilgileri, rakamları ver- mezler; ama TÖ'ye günü gününe zarflar içinde hepsi sunulur. Bu kargaşadan yararlanır. Zaten zir- vede ekonomiyi nasıl yönlendireceğıni önceden bilmektedir. Soyler söyleyeceğini, olur biter Kamuoyunda da ekonomide çok başlılık diye ya- kıştırmalar, tanımlamalar gırla gider. Sözün kısası, çok başlılık bir masaldır. Tek ba- şına TÖ, siyaseti de ekonomiyi de yönetmektedir. Bir zirvedir ki bakanlar erer muradına, beriki çı- kar tahtına.. Fiyatlar el yakıyormuş, zirvenin değil, vatanda- şın sorunu. Lütfen çizmeyı aşmayalım! İLK KEZ BİR SİGORTA ŞİRKETİ HALKAAÇILİYOR. EMEK SIGORT^§ EMEK SİGORTA BİR İKTİSAT BMKASIKURULUŞUDUR. 23 MAYIS'TA BORSADA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear