23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahıbi: Cumhuriyel Matbaacılık ve Gazeıecilik Türk Anonim Şirketi adına Nadir \adi 0 Genel Vayın Müduru: Hssan Cemal. Müessese Müdurü: Emine Işaklıgıl, Yazı tşleri Muduru: Ok»y Gonmsin. • Haber Merkezi Muduru: Yalçin Ba>er, Sayfa Düzeni Yonetmeni: Ali Acır, # Tetnsılaler ANkARA: Ahmeı Tan, İZMİR: Hikmet Çrtnkjya. A D A N A : Çetin Yijenoglu 1; Polııika: Cdal BaşJangıç. D15 Hat*rler: Eıgna Balo, Ekonomı Ccngiz Turlauı. I> Sendika: Şuknn K t n o . Kiıllür: Cttal Lskr. Egttım: Gcnca> Şayian, Haber Aıaştırma: tanH Beftan, Yurt Haberlen: NeedM Dogan. Spor Danijıranı: AMîdkadir Vucriman, Dın Yaziar KCTCOI Çalçkıa. Arasüıma: Sahuı Alpa>, Düzeltme: AbdoDah Yucı. # KoordmatOr: Khmn Korutan. 0 Mı!ı Işler Erol Eıfcut, 9 Muhasebe: Böfcnf Vnır # Butçc-Planlama Sngi Osmint*vo$lu 0 Rcktam A»K Tonu, # Ek Yayınlar Hulyı Ak>ol • Idaıc: Hüayin Garer. # ljlnme: Öadcr Çdik, • Bile-lşlem Nıü InL • Ptrsonei: Scvp BosUBaogtu. fiasü» w Yawn Cumhanym Mi'tejot* « Guraolik TA.J Tlirk Ocaft C*i. 39/4; HJM Kı. PK: 246-lsta.ioul. Td; 512 05 05 (20 haü. Tekjt 22246 FM: (I) 526 60 72 0 Burvlar Ankm Zıya Gokal? Btv Inkılap S. So: !9'4, Td: 133 II 4M7. Ttta: 42J44 FM: (4) 133 05 65 • tnm: H Z,.a Blv 1352 SJ2-3, Td 13 12 30. THct 52359 Fax. (51) 19 53 60 • Aıtem: Inoml Cad. 119 & No: 1 Kjt I. Td: 19 37 52 (4 RBU, Ttto. 62155, F». (71) 19 r 52 TAKVIM: 15 MAYIS 1990 Imsak: 3.54 Güneş: 5.40 Öğle: 13.05 tkindi: 17.00 Akşam: 20.21 Yatsı: 21.59 TMMOB'nin Ankararaporu 4 Çevre yolu çevreyi ezîp geçecek'TMMOB'nin raporuna göre yapılması planlanan Ankara Çevre Otoyolu ile 1 milyon 200 bin ağaç ve fidan kesilecek. İDİL GÜRSEL ANKARA — Ankara - Gere- de Otoyolu çerçevesinde yapılma- sı düşünulen Ankara çevre oto- yolu, kentin var olan tüm çevre varlıklannı tahrip edecek. Yapı- mı planlanan otoyolla yaklaşık 1 milyon 200 bin fidan ve ağaç ke- silecek. TMMOB, büyük bir bölümü dış kredi ile gerçekleştirilecek olan Ankara çevre otoyoluyla il- gili hazırladığı raporda, yol pro- jelendirilirken, hiçbir çevre değe- Bülbüldağı ormanına turistik otel izni VEYSEL EROL SELÇUK — Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı'nca bir firma- ya49 yıllığına Büibüldağı'nda kira- lanan ve Hıristiyanlann hac için geldikleri Meryemana Evi'nin de bulunduğu ormanlık alana bin ya- taklı turistik tesis yapılması, bilir- kişi karanna kaldı. Selçuk Beledi- yesi, ormanlık alanın katledilmesi anlamını taşıyan böyle bir tahsisin verilmesini "saşırtıa" olarak nite- ledi, rırma ise plan ve projesi hazır olan tesisi yaptırmakta kararlı ol- duğunu açıkladı. Ankara'da kurulu Mensevi Ya- yın veiurizm Endüstri A.Ş. firma- sınm yetkilileri Tanm Orman ve Köyişleri BakanlığVna başvurarak, Bülbüldağı'ndaki genç orman alan üzerinde 120 bin metrekarelik bö- lümde bin yataklı turistik tesis yap- tırmak istedi. Başvuruyu kabul eden bakanlık istenilen bölgeyi 49 yıllığına firmaya kiraladı. Plan ve projelerini de hazırlayanfirmain- şaat izni için Selçuk Belediyesi'ne başvurdu. Olayı yerinde bulmayan ve bir orman kadiamı olarak nite- leyen Selçuk Belediye Meclisi baş- vuruyu reddetti. Bunun üzerine lı- mir ldare Mahkemesi'nebaşvuran firma yürütmeyi durdurma kararı alınmasım istedi. Firmarun başvu- rusu üzerine mahkeme de da\-ayla ilgili olarak DokuzEylül Üniversi- tesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Sezai Göksu, Prof. Dr. Çınar Atay ve Prof.Dr. Mesut Ayan'ı bilirkişi olarak atadı. rinin gözönüne alınmadığına dik- kat çekiyor. Kentin gelecekteki su gereksinimini karşıiamak üzere planlanan ışıklar baraj gölü ve su havzasının da yolun altında ka- lacağının vurgulandıjı raporda, şu noktalara değinilıyor: Barajlar kirl«i>or: Oto- yol, Ankara'nın iki önemli su kaynağı oian Bayındır Baraj Gö- lü ve Çubuk Baraj Gölü üzerin- den geçiyor. Yolla Çubuk Barajı çevresindeki 210 bin, Bayındır Barajı çevresindeki 250 bin ağaç yolu yok olacak. Ankara'nın önemli rekreasyon- merkezleri olan Eymir ve Moğan gölleri arasından geçen yol bir sü- re sonra gölün çevresindeki can- lı yaşamın yok olfnasına neden olacak. Yeşil alan ve agaç kat- liamı: Otoyol Ankara çevresin- deki yeşi1 kuşakta en azından 5 milyon 200 bin metrekare orman alamnın yıkıma uğramasına ne- den olacak. Tarihi degerler yok edtliyor: Çevre otoyolunun kentin kuzeyinde bulunan bölü- mü 1. derecede arkeolojik SİT alanı üzerinden geçiyor. Kentin güneyinde Gölbasj'nın kuzej'ba- tısında yer alan rekreasyon alanı Çatalçeşme yöresi de otoyol altın- da kalacak. Kenli bozacak: Çevre oto- yolu kentin gelişme alanlarının ortasından ve kıyısından geçen, çok sayıda kavşakla kenfe bağla- nan, mevcut kent yerleşik alanı- nın tam sınırından geçerek geliş- me alanlarıyla kenti ayıran bir konumda tasarlanıyor. kaynak ^avBr^aBİı^ı ve nühendislik hataları: Dodurga köyü doğusunda kalan vadi boyunca 5 kilometre uzun- luktaki heyelanlı alan seçilmiş, yol 500 metre uzatılarak maliyet 10 milyar lira artmış. • Tarihi Çatalçeşme bölgesin- deki yeraltı su seviyesi yiizeye ya- kın bulunmakta. Bu alanı geç- mek için önerilen kavşak, 15 mil- yar liralık bir maliyet artışı getir- mekte ve 180 bin metrekare or- man alanı tahrip edilmekte. • Yaylabağ, Karataş, Kurucak ve Kurşunlar köyleri arasında toplam 10 kilometrelik kaymaya müsait heyelanlı alanın seçilme- si en az 40 milyar liralık maliyet artışı getirmekte. ALIŞILAN GÖRÜNTÜLER — Seul sokaklannda sık sık yaşanan gönıntülcnİM bJri: Elinde megafonla propaganda yapan bir gösterici. (Fotoğraf: Mustafa Balbay) Güney Kore, Filipinler, Taylandgibi ülkelerde'demokrasi kavgası'yükseliyor Asya kaplanı öfkeli AT-TÜRKİYE ABD,üyeIik için karamsar ABD Dışışleri Bakan Yardımcısı Johnson, AT'nin 'entegrasyon' ve 'dışa açılma' politikalarının Türkiye ve Avusturya'nın şansını azalttığını söyledi. WASHINGTON (Cnmburiyet) — ABD Dışışleri Bakan Yardım- cısı Vekili Ralph Johnson, Avru- pa Topluluğu'nun "dışa açılma" yerine "entegrasyon" politikaları- na yönelmesinin Türkiye ve Avus- turya'nın tam üyelik şansını azalt- tığını söyledi. Johnson, Washington'da yapı- lan Türk Amerikan Asamblesi yıl- lık toplantısında yaptığı konuşma- da, topiuluk içinde "dışa açılma" ve "siyasi ve ekonomik entegras- yon" diye beliren iki görüşten ikincisinin ağır basmaya başladı- ğını, bunun da yenj üyeliğe daha az dikkat ve öncelik verilmesi an- lamına geldiğini vurguladıktan sonra, "Bu durumdan dolayı İs- kandinav ülkeleri ile Türkiye ve Avusturya. toplulukla olan ilişki- lerini yeniden dfişünmeye başladılar" diye konuştu. Topluluğun, Doğu Bloku ülke- leri ile, en çok Türkiye ile olduğu gibi "ortaklık" anlaşması yapaca- ğmı, bundan öteye gidemeyeceği- ni kaydeden Johnson, şöyle ko- nuştu: "Tarihi açıdan biz hep Türkiye^ nin Avrupa Topluluğu'nun bir parçası olmasını destekleyegetdik. Bunun Batı'nın menfaatine oldu- gunu düşüniiyoruz, Türkiye'nin de menfaatine oiduğunu düşunüyo- rnz. Siyasi ve ekonomik açıdan Avrupa'ya daha entegre olmuş bir Türkiye fikri bizim için çok cazip. Buna çok önem veriyonız." Avrupa Topluluğu'nun "entegrasyon" eğilimi içinde ol- masmın, yeni üye olmasa dalıi Türkiye'yi topiuluk ile ekonomik ilişkilerini geliştirmekten alakoy- madığım kaydeden Johnson, top- luluğun da bunu nasıl yapabilece- ği yönünde bir arayış içinde oidu- ğunu ifade etti. Güney Kore'de işçi ve öğrenci hareketleri gittikçe yayılıyor. Bu kesimler ekonomik kalkınmadan yeterince pay alamadıklarını öne sürerek gösteriler düzenliyor, greve gidiyorlar. Birçok sendikacı tutuklu. Batılı gözlemcilere göre 'Asya kaplanı' olarak anılan ve sanayi atılımı yapan bu ülkelerde çalkantı kolay durulmayacak. MUSTAFA BALBAY SEUL - MANİLA - BANG- KOK — Seul Plaza Oteli'nin önü- nü kapatan çok sayıda gösterici el- lerinde dövizler, slogan atarak ey- lem yapıyor. Göstericilerden biri- si megafonla slogana katılıyor. Trafiği bir süre aksatan grup gü- venlik görevlilerinin olay yerine gelmesiyle birlikte dağılıyor. Güney Kore'nin başkenti Seul- de halkın artık alışık olduğu gö- rüntüler bunlar. îşyerlerindeki grev dalgasına eklenen büyük kentlerdeki gösteriler yeni kaza- nımları beraberinde getirirken Güney Kore bir anlamda demok- rasi smavı veriyor. Demokrasi "Asya kaplanlan" diye anılan Güney Kore, Tayvan, Hong Kong, FiüpinJer ve Tayland gibi ülkelerde yaşanan ortak bir "sonın" olarak gözlemleniyor. "Ne pahasına oluısa olsun eko- nomik kalkınma" sloganıyla ha- reket eden Güney Kore yönetimi- ni son günlerde işçiler ve öğrenci- ler iyice sıkıştınyor. Seul'deki lüks iş merkezlerine, dev fabrikalara karşın ekonomik kalkınmadan iş- çilerin ve diğer çabşanlann yete- rince pay alamadıklan gözleniyor. Son birkaç ay içinde yaygınlaşan grevlerin ve işçi eylemlerin fatura- sı: 200*0 aşkın tutuklu sendikacı. Seul'de ÜCT« artışırun yaru sıra "daha fazla sosyal hak için" mü- cadele eden isçiler ulkedeki son gelişmeler konusunda şu değerle- dirmeyi yapıyorlar: "Güney Kore'de ekonomi emme-basma tuJıunba gibL Ham- madde hemen hemen tiunüyle dı- şandan geliyor. Fabrikalarda üriin eide ediiip ihracat yapıiıyor. Ülke- deki yaürunlann çogu da çokulns- lu şirketlem gerçekJeştirildi. Ko- re'nin tek kazanç kaynagı iş gücü. Başka bir sennaye yok." Başta Seul olmak üzere ülkenin birçok kentinde 1987'deki kanlı gösterilerin ardından işçi ücretle- rine ahşılmadık oranda zamlar yapılmıştı. Güney Kore'de bugün sürdürülen uğraş ise daha çok sos- yal haklann arttınlması. Fazla mesaı kavramının henüz bilinme- diği Güney Kore'de işçiler eğitim yardımı, daha özgür örgütlenme, tutuklu sendikacüann serbet bıra- küması ve benzer gefekçelerle gre- ve gidiyorlar. Ancak bu grevlerin önemli bir bölümü hükümetin ya- sal olarak tanımadığı sendikalar- ca gerçekleştirüiyor. Bunu gerekçe yapan polis de grevdeki işyerleri- ne baskın düzenliyor. Seul'de görev yapan Batılı bir diplomat son olaylan şöyle yo- rumluyor: "Uzakdogu'nun kendine has bir yapısı var. Kab disiplin, üste say- gı geleneksel bir dunım. Güney İspanyol turizmciMaria Rufılanchas: Turistin kalitesi sayısından önemli Lambada:Brezîlya farkı Dış Haberler Servisi — Bir süre önce Floransa'da düzenlenen Lambada Dünya Yarışması'na 19 ülkeden toplam 60 çift katıldı. Bir yılı aşkın süredir tüm dünyayı kasıp kavuran "Lambada", ülkemizde de yediden yetmişe büyük ilgi topluyor. Kalçaları hemen hemen tümüyle açıkta bırakan, fırıl fırıl fırıldayan kısacık etekleriyle yarışmacılar Lambada'nın en erotik örneklerini sundu. Haberi veren Alman "Stern" dergisine göre yanşmaya AJmanya'dan da beş çift katıldı. Ancak ateşli yapılarıyla Güney Amerikalılar tüm kuralları hiçe sayıp "kalçalarıyla" harikalar yaratırken, Alman yarışmacılardan Matthias Freydank "Güney Amerikalıların yanında biz Batılıların Lambada girişimleri, Antarktika'da ananas yetiştirmeye benziyor" dedi. Almanlar yanşmanın başında elendi, kazanan Brezilyalılar oldu. Maria Luz Rufilanchas 1989'da İspanya'ya 54 milyon turist geldiğini, turizmden 16 milyar dolar gelir elde edildiğini söylüyor. "Bir önceki yılla karşılaştırıldığında turist ^ayısında binde 2 oranında bir azalma olduğu görülüyor. Bunun gelirlere yansıması yüzde 3 oranına kadar varıyor" diyor. CEM HAMULOĞLU YONCA ÖZKAYA "Aman İspanya'ya benzemeye- lim!" Bu tümce, Türkiye"de tu- rizmle ilgili toplantılarda sürekli yineleniyor. Çünkü İspanya, "tu- rizm uğruna" çevrenin nasıl bozu- labileceğine en iyi örneği oluştu- ruyor. ispanya bu duruma nasıl geldi? Türkiye'nin bu örnekten çıkarta- cağı dersler nelerdir? Bu ve ben- zeri soruları, îspanya'nın turizm politikalanndan sorumlu raüdür yardımcısı Maria Luz Rufilanc- has'a yöneltme olanağı bulduk. Geçen hafta lstanbul'da yapılan Dünya Turizm Örgütü'nün (WT0) toplantısında tspanya adına katı- lan Rufilanchas, "tspanya ve betonlaşma" üzerine şunlan söy- ledi: "tspanya'da belirii bölgelerde kötü yapılaşma olduğu, çevre ko- romasına dikkat edilmediği doğ- ru. Ancak bu yalnız bizim degil ttalya, Portekiz ve Yunanistan'ın da sorunu. Ajrıca bu tür spekü- iasyoniardan kendini kurtarabüen tek bir ttlke de yok." Peki, Türkiye'nin aynı "kötü sonuca" ulaşmaması ıçm neler yapılabilir? Bu soruya "Türkler is- tedikleri takdirde tspanyol otori- telerden bu konuda yardım alabi- lirler. Büyük bir açıklıkla sorun- lann nerelerde oiduğunu, taangi- lerinİD mutlaka önlenmesi gerek- tigini söyleyebiliriz. Araa tüm sap- tamalara karşın yanbşlıklan bütü- nüyle önlemek her zaman müm- kiin olmuyor, çünkü hiçbir hata yapılmsyan bir turizm sektörü düşünemiyorum" yanıtııu veren Maria Luz Rufilanchas, "torizm ve tspanya" üzerine şunları söylü- yon'Günümüzde turistik gelişme nin bir sanayi ve bunun da özel iş- letmeierin elinde olduğu artık ka- bul edildi. Turizm sektörunun özel sektör tarafından geliştirilmesi ge- rekügine inanıyoruz. 1989 yüında tspanya'ya 54 milyon turist geldi. Turizmden elde edilen gelir ise 16 milyar dolar oldu. Bir önceki yıl- la karsılaşünJdıgjuda turist sayı- sında binde 2 oranında bir azalma olduğu görülüyor. Bunun gelirle- re yansıması ise yüzde 3 oranına kadar vanyor. Tabii ki turizm ge- lirlerinin azalmasım istemeyiz, ama tspanya'ya gelen turistlerin çok uç bir kesimini oluşturan ki- şilerin sayısında bir ölçüde azal- ma olmasını çok kötü olarak de- geriendirmiyoruz." Ekonomik sorunlan yüzünden geçen yıl fazla gezmeyen İngiliz- lerin bu düşüşte etkisi olup otma- dığını ise Rufilanchas şöyle değer- lendiriyor: "Jngiltere'de alınao kararlardan etkilenen Ingilizler, paket tur ya- pan turist kapsamına giriyor. Alt tabakalardan geliyorlar ve zaten girtikleri ülkenin turizm gelirleri- ni önemli ölçöde elkileyecek bir harcama yapmıyorlar. Tatillerini ucuza çıkanyorlar. Biz onlann tspanya turizmine fazla katkı sag- ladığı göriişünde değiliz. Bu du- rumda hükümetin önereceği tek şey, otel yöneticilerine turistlerin kalitesinin sayıdan daha önemli oiduğunu anlatmak olmalı." Kore modeli de zaten bu ilkelerle ayakta durdu. Ancak şimdi işçi- ler batılı anlamda demokrasiyi, insan haklannı istiyorlar. Göıü- nen o ki demokrasi sancılan ar- tarak devam edecek." Bir Alman sanayicinin, "Böy- lesi bir ekonomik büyüme elde et- mek için üç işçi nesiini harcamak- tan bftşka çare yoktur" diye değer- lendirdiği Güney Kore Modeli gözden düserken ulkedeki kalkın- ma hızında da belli bir düşüş dik- kati çekiyor. 1980'li yıllarda yüz- de 10'lan aşan kalkınma hızı bu- gün yüzde 5-6 dolayında. Buna karşın Güney Kore Japonya'dan gözünü ayırmış değil. Ulkedeki ekonomik planlamalar, sürekli benzer dallarda at koşturan Ja- ponya'ya ulaşmayı hedefliyor. Tayland: Ordu- hüktimet el ele Başkent Bangkok ve nüfusu 200 bini geçmeyen taşra kentlerin- den oluşan Tayland da ekonomik kalkınmasını işçi gücüne dayamış ülkelerden. Tam bir Japon kuşat- masının gözlendiği Tayland'a ya- bancı sermayenin yüzde 50'den fazlası bu ülkeden geliyor. Japon- lann Bangkok ve çevresindeki ya- tırımı 7 milyar doları aşmış du- rumda. Tayland'da hükumet üyelerinin ve temsilciler meclisi üyelerinin çoğu askerlerden oluşuyor. Başba- kan Prem Tinsulanond da eski bir general. Ordunun işlevi ise sade- ce ülkeyi düşmandan korumakla sırurlı değil. Ülke yönetiminde de söz sahibi. Bunun yanında silahlı kuvvetler mensuplarımn dışanda işyeri açrnası ve>r a yöneticilik yap- ması da olağan. Bangkok'u ikiye bölen Chae Phraya Nehri'nde tur düzenleyen bir tekne sahibinin bize yöneltti- ği, "Türkiye'nin yönetim biçimi nedir" sorusuna, "demokrasi" di- ye yamtlayınca tekne sahibi şu karşıhğı verdi: "— Bizde de demokrasi." Günlük asgari ücret 3 dolar Taylandlının bu yanıtı demok- rasi kavrtmının ne kadar geniş ol- duğunun da bir göstergesi. Halen günlük asgari ücretin 3 dolar dolayında olduğu Tayland 1 da ücret artışı ve benzer eylemle- rin yoğun olmamasına gerekçe olarak ülkenin doğai yapısı gös- teriliyor. Tropikal iklimin hüküm sürdüğü Tayland'da hava sıcaklı- ğı kjş mevsiminde bile 25 derece- nin altına düşmüyor. Tropik or- manların cömertçe sunduğu mey- veler ve deniz ürünleri yiyecek so- rununu da hafifletiyor. Örneğin Türkiye'de pahalı deniz ürünleri diye bilinen karidesin kilosu 2-3 bin lira arasında. Balıklar daha ucuz. Yılhk ihracatın 20 milyar dola- rı aştığı Tkyland'da milli gelirden alt sınıflara düşen payın ne kadar az olduğu Bangkok'un ünlü Lumphini Parkı'nda rahatça göz- lenebiliyor. Park yemyeşil. Dev ağaçlar ve koşu yolları var. Bura- da orta yaşı geçmiş ve bol kilolu kadın ve erkekler sabah sporu ya- pıyor. Bunların 5-6 katı insan da spor yapanlara birşeyler satabil- mek için uğraşıyor. Meyve suyu, hafif yiyecekler bunların başında geliyor. Sendikaların devlet-ordu denetiminde olduğu Tayland'da yaygın grev yasak. Sait Faik v gecesi • KUItür Servisi — Türkiye Yazarlar Sendikası'nın "Ustalarla Birlikte-7 Sait Faik Abasıyanık'ı Anma Gecesi" Beyoğlu Karaça Tiyatro'da yapıldı. İsa Çelik'in "İnsan ve Sait Faik" başlıklı dia gösterisiyle başlayan anma gecesinde açılış konuşmasını yapan TYS Genel Başkanı Oktay Akbal, Sait Faik'in yeğeni Mustafa Abasıyanık'a geleneksel hediye olarak işlemeli bir bakır çanak sundu. Sunuculuğunu Candan Sabuncu'nun yaptığı gecede söz alan PEN Yazarlar Derneği Genel Başkanı Yaşar Kemal, Sait Faik'in edebiyatımızda çok ilginç bir kişiliğe sahip oiduğunu belirterek, Türk hikâyesinin ve dilimizin Sait Faik'e kadar sınırlı olduğunu, bu sınırların ilk kez Sait Faik tarafından kmldığını söyledi. Yıldız Kenter, Sait Faik'in "Eftalikus'un Kahvesi", Şükran Güngör, "Hişt Hişt" adlı yapıtlarını okuyarak anma gecesine katıldılar. Danimarkalı hekimler • Sağiık Servisi — Danimarka'dan 40 kişilik bir pratisyen hekim grubu Türkiye'nin sağiık sorunlarını yerinde görmek üzere ülkemize geldi. Hekimler 14-18 mayıs tarihleri arasında, lç Hastahkları Anabilim Dalı ve Toplum Hekimliği profesörü Bülent Berkarda'nın yönettiği "Danimarkab pratisyen hekimler kursu"na katılıyorlar. tlki dün Cerrahpaşa Tıp Fakültesi kütüphanesinde yapılan kursta, Türkiye'nin coğrafi, iklim, nüfus özellikleri, yaşam tarzı, Türkiye'deki sağiık üniteleri, sağiık personeli ve sağiık problemleri Prof. Dr. Uğur Derman tarafmdan anlatıldı. Darüşşafakalda pilav günü • Eğitim Servisi — Özel Darüşşafaka Lisesi mezuniarı, 20 mayıs günü okulda düzenienecek geleneksel "Pilav Günü"nde bir araya gelecek. "Pilav Günü"nde, lisenin kuruluşunun 117. yıldönümü de kutlanacak. Türkmen, turizm müşaviri • Haber Araştırma Servisi — Turizm Bakanlığı müsteşarı Mustafa Türkmen "sürpriz" bir kararla ABD Türkiye Büyükelçiliği'ne "turizm müşaviri" olarak atandı. Turiz Bakanı flhan Aküzüm, Cumhuriyet muhabirinin sorularım şöyle yanıtladı: "Müsteşar alındı, ABD'ye gitmesi kesinleşti. Kararnamesini bugün sevk ettim. tstifa kesinlikle söz konusu değil. 10-15 gün önce bana geldi ve ABD'ye gitmek istediğini söyledi. Çünkü yapacağımız tanıtım atağı için ABD büyük önem taşıyor. Ben de saygıyla karşüadım." Grençlik Haftası • ANKARA (AA) — 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı'nı da içine alan "Gençlik Haftası" bugün başlıyor. Haftanın başlaması dolayısıyla Devlet Bakanı Ismet Özarslan başkanlığında, öğrenci, izci ve sporculardan oluşan bir heyet, bugün Aıutkabir'i ziyaret edecek. Kodak fotogyaf ödülti • Haber Merkezi — Bu yıl ülkemizin ikinci kez katılacağı Avrupa Kodak Ödülü Fotoğraf Yarışması'nın Türkiye elemeleri sonuçlandı. Geçen hafta toplanan Ersin Alok, Mengü Ertel, Ali Üstündağ, tzzet Keribar, tsa Çeük, Paul McMillen ve Ahmet öner Gezgin'den kurulu jüri, katılan eserleri değerlendirdi ve yarışmada Türkiye'yi temsil edecek sanatçı ve eserini belirledi. Türkiye elemesini kazanan yanşmacı 17 mayıs perşembe günü Sheraton Oteli Aquarius Salonu'nda saat 11.00'de yapılacak basın toplantısında kamuoyuna açıklanacak ve ödülü verilecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear