25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 7 NtSAN 1990 LİTVANYA Gorbaçov'a 'hayır'lıBaltık Cumhuriyeti'nin parlamentosu, SSCB Başkanı'nın "Birliğe geri dönün" şeklindeki çağrısına verdiği yanıtta, bağımsızlık kararını "uluslararası hukuk ve SSCB Anayasası uyarınca Moskova ile görüşmeye hazır olduklannı" belirtti. Yanıtın, "hayır" mesajı taşımasına karşın uzlaşma adımı olduğu belirtiliyor. Dış Haberier Servisi — Litvanya ile Mos- kova arasındaki gerginiik yeni bir boyut ka- zandı. Litvanya Parlamentosu, SSCB Baş- kanı Mihail Sergeyeviç Gorbaçov'un "Bir- lige geri dönün" çağrısına olumsuz yanıt verdi. Litvanya Parlamentosu tarafından Gorbaçov'a gönderilen yanıt metninde, yal- nızca "Bağımsızlık karanmn uluslararası buknk ve Sovyel Anayasası uyarınca Mos- kova'yla görüşulebileceği" yolundaki ifade dikkat çekti. AP'nin haberine göre Litvanya Parla- mentosu, önceki günku oturumunda, Gor- baçov'a verilecek yanıtı görüştü. Gorbaçov- un geçen cumartesi günü yaptığı sert çıkı- şa verilecek yanıtla ilgili haarlanan metin, Litvanya Parlamentosu üyeleri tarafından onaylandıktan sonra Moskova'ya gönderıl- di. Litvanya Parlamentosu'nun Gorbaçov'a gönderilen yanıtında şöyle denildi: "Litvanya, önceden olduğu gibi Sovyet- ler Birliği ile dıirüsl bir diyalogdan yana- dır. Ancak Lilvanya'nın, özgür ve bağım- sız iılkeler ailesi içinde yerini almaktan ya- na olması, Sovyeller Birliği ve şahsınız için endişeler uyamıaktadır. Biz, Sovyetler Bir- liği ile ekonomik, kultiirel ve insani ilişki- lerin sürmesinden yanayız." Litvanya Yuksek Sovyeti'nin (parlamen- to) toplantısında 9 ret oyuna karşılık kabul edilen metnin, Gorbaçov'un, "Biriige geri dönün" şeklindeki çağnsını yerine getirme- diği dikkat çekerken, 11 martta alınan ba- ğımsızlık kararına ilişkin bildiriye hiçbir atıfta bulunulmaması, siyasi gözlemcilerce "uzlaşma adımı" olarak nitelendirildi. Gor- baçov'a verilen yanıtta ozetie şu görüşlere yer verildi: "Sayın Gorbaçov, şahsınıza, tiım sorun- lann. diyalogla ve siyasi yontemlerle cozum- lenmesi çağnsında bulunuyoruz. Aynca Sovyetler Birliği'nin Litvan>a'daki çıkarla- nnı konıma istegini de anlayışla karşılıvo- ruz. Litvanya'nın bağımsızlığı sonınunu ise uluslararası hukuk açısından olduğu kadar SSCB Anayasası'na uygunluğu açısından da Moskova ile incelemeye ve görüşmeye ha- zınz." Litvanya Parlamentosu'nca hazırlanan metnin, Gorbaçov'a "hayır" yanıtı içerme- sine karşın ilişkilerin başlaması yolunda bir yumuşama belirtisi olduğu belirtiliyor. Ajanslar yanıtın, Moskova'da Litvanya he- yeti ile Mihail Gorbaçov'un yakın danışma- nı Alexander Yakovlev arasında goruşme- lerden sonra yayımlanmasımn önemine işa- ret ediyorlar. Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta, Sovyet askerlerinin önceki gun bassavcılık binası- na yeniden girmeleri ile Gorbaçov'a verilen yanıt arasında da bağlantılar kuruluyor. AP, Sovyet askerlerinin, bassavcılık binasına gir- mesi ile metnin karannın aynı zamana rast- lamasına dikkat çekti. Sovyet askerleri, Vilnius'ta, 4 Komünist Partisi binası ile bir matbaa kompleksi ve birkaç resmi binada eylemlerini sürdürü- yor. Sovyet askerleri, Lıtvanyalı asker kaçak- lannın bulunması yolundaki aramalarını da surdürüyorlar. Litvanyalı bir ust duzey yet- kili, önceki gün Londra'da yaptığı açıkla- mada, bağ'msızlığın tanınmasının karşılı- ğı olarak Sovyet askeri varlığını kabul ede- cekleri yolunda bir ifade kullanmıştı. Estonya Parlamentosu da SSCB Başka- nı Mihail Gorbaçov'un, "Litvanya'nın yo- lunu izlemeyin" şeklindeki istegini goriiş- meyi surdürüyor. Estonya yetkilileri, bağım- sızlık kararından geri adım atmanın raüra- kün olmadığını, ancak bunun bir süreç ge- rektirdiğini belirtiyorlar. Estonya'nın, Gor- baçov'a pazartesi günu resmi bir yanıt ver- mesi bekleniyor. AA'nın haberine göre de Sovyetler Birli- ği resmi haber ajansı TASS, Letonya'da Ko- münist Partisi içinde Moskova'ya 'lam bağlılık' ve Moskova'dan 'tam bağımsızlık' amaçlarını savunanların yanı sıra SBKP içinde egemen bir Lelonya Komünist Partisi' sannı destekleyen bir üçüncü yolun da güç kazanmakta olduğunu bildirdi. Litvanya ve Estonya'nın tersine, bağım- sızlık yanlısı Letonyalı parti üyeleri, toplam parti üyeleri içinde azınlığı oluşturuyorlar. TASS, Letonya'da Komünist Pani'nin dün başlayan kongresinde bolünmesi halin- de, Balıık'ta bir "komünist parti bolluğu" olacağını bildirdi. WASHINGTON Sovyetler 'tarafsız Almanya'dan vazgeçtiDış Haberier Servisi — ABD'ye yaptığı resmi ziyareti sürdüren Sovyetler Birliği Dı- şişleri Bakanı Eduard Şhevardnadze, dün ABD Başkanı George Bush ile görüştu. Gö- rüşmenin ardından yapılan basın toplantı- sında ABD Dışişleri Bakanı James Baker, Sovyetler Birliği'nin Birleşmiş Almanya'nın tarafsızlığında ısrar etmenin "izlenecek en iyi yol olmadıgı" kanısına vardıklannı be- lirtti. Görüşmelere katılan bir ABD yetkilisi, Sovyetler Birliği'nin yine de F. Almanya ile D. Almanya'nın birleşmesi yolundaki adım- ların çok hızlı atıldığını kaydettiklerini söy- ledi. Aynı yetkili, Moskova'nın, birleşmiş Almanya'nın "komşulan için tehlike oluş- turmaması", birleşmenin Avrupa'daki silah- sızlanma göruşmelerine paralel olarak ge- lişmesi gerektiğine dikkat çektiğini de be- lirtti. Sovyet temsilcilerinin, göriışmeler bo- yunca "Almanya'nın NATO uyesi kalması durumunda kendileri için bir tehdit oluş- turmayacağı garantisi" istediği de kayde- diliyor. Sovyet Dışişleri Bakanı'nı Beyaz Saray'- da kabul eden Bush, Şevardnadze'nin ulke- sinde yaptığı göruşmeleri "oldukca iyi geçti" şeklinde değerlendirdi. Şevardnadze de ABD Dışişleri Bakanı ile yaptığı göruşme- ler için "umduğumdan iyi geçli" diye ko- nuştu. Her iki ulke dışişleri bakanlarının "silahsızlanma konulannı oldukça etraflı ele aldıklan, "zirve hazırlıklan" üzerinde dur- dukları bildirildi. AA'nın haberine göre dışişleri bakanları görüşmeleri sırasında iki ülke arasında Sov- yet Yahudilerinin Jsrail'e göçü ile Afganis- tan ve Kore konulanyla ilgili gSrüş ayrılık- larının bir bölümünün giderildiği belir- tiliyor. SOVYET BİRLtKLERt — Litvanya'nın Moskova ile uzlaşma yolunda attığı adımlarda, Sovyet askerlerinin resmi binalara karşı giriştiği eylemlerin etkili olduğu bildiriliyor. DALMANYA Gözler yeni hükümette DİLEK ZAPTÇIOĞLU DOGU BERLİN — Demokratik Alman- ya'da seçimlerden iki hafta sonra nihayet somut siyasi adımlar atılıyor. Parlamento, önceki günkü ilk oturumunda, Dr. Sabiae Bergmann-Pohl'ü, meclıs başkanlığına sec- ti. 43 yaşındaki akciğer hastalıkları uzma- nı, seçimlerı kazanan Hıristiyan Demokrat Parti'nin adayıydı. Bayan Pohl, ikinci tur- da oy çokluğuyla meclıs başkanlığına geti- rildikten sonra bütün partilerden olumlu eleştiriler aldı. Meclis başkanı, D. Alraan- ya'da bir devlet başkanı seçilene kadar bu görevi de üstlenecek. Öte yandan parlamento, ilk oturumun- da Hıristiyan Demokrat Parti lideri Lothar de Maiziere'ye hükümet kurma görevini resmen verdi. Sosyal demokratlar ve mu- hafazakâr partiler ise hâlâ koalisyon pazar- lığına devam ediyor. Dun Doğu Berlin'de 6 çalışma grubu oluşturan hükumet parti- leri, anlaşmaya zemin oluşturacak konulan görüşmeye başladılar. Eski devlet partisi SED'nin devamı olan Demokratik Sosyalizm Partisi PDS, Mec- lis başkanlığı seçimlerine Başbakan Hans Modrow'u aday gösterdi. Meclisteki 65 PDS nulietvekili, toplu halde Modrow'a oy vercrek parti içi dayaruşmanın örneğini ser- gilediler. PDS Genel Başkanı Gregor Gysi, gazetecilerin kısa soruları üzerine verdiği esprili ve zekice yanıtlarla Doğu Berlin'de basının sevgilisi haline geldi. Seçimlerden sonra yapılan ayrıntılı dö- kümlere göre PDS'nin oylannın yüzde 6O'ı yeni seçmenlerden geliyor. PDS'nin seçmen yaş ortaJaması da diğer partilerden daha düşük. Bu veriler, Genel Başkan Gregor Gysi'yi iyimser demeçlere sevkediyor. "Re- el sosyalizmle kapitalizm arasında üçüncü bir yol aradıklanm" söyleyen sosyalistler, şimdı bütun Almanya'yı kapsayacak bir ör- gütlenme peşinde. HABERLERİN DEVAMI Basın Konseyi 1989'u değerlendirdi Basına 141 saldırı yapıldı Geçen yıl 50 yayın organı toplatıldı, 5 yayına el konuldu, 3 yayjn da durduruldu. Haber Merkezi — Türk basını- nın tüm tarihi boyunca 1989 yılı içinde olduğu kadar çok yoğun engellemeyle ve müdahale ile kar- şılaşmadığı belirtildi. Basın Konseyi'nin bugün Tem- silciler Kurulu'na sunulacak faa- liyet raporunda, basına yönelik si- lahlı saldırılarda 1989 yılı içinde Sami Başaran'ın oldüğü, Kamil Başaran ve Ahmet Altınkaya'nın yaraiandığı, Kamil Başaran'ın 28 Şubat 1990 tarihinde yaşamım yi- tirdiği belirtildi. Raporda, Hürri- yet Haber Ajansı muhabiri Sera- cettin Müftüoğlu'nun da silahlı saldırıya uğradığı kaydedildi. Raporda ANKA Ajansı'nın saptamalarına da yer verildi. Bu- na göre raporda 1989 yılı içinde 183 ceza davasının açıldığı kayde- dildi. Raporda konseyin tespitle- rine göre 50 yayın orgammn top- latıldığı, 5 yayına el konulduğu, 3 yayımn durdurulduğu ve iki kita- bın da imhasına karar verildiği vurgulandı. Raporda "Pek çoğu güvenlik kuvvetlerinden kaynak- lanmak üzere, kamu görevlilerinin gazetecikri dövme, hakaret etme, engelleme gibi eylemlerinin sayı- sının 118'i bulduğu, bundan ayn olarak çeşitli kişilerin saldınlan- nın sayısının da 23 olduğu" ifade edildi. Kozakçıoğlu, Giineydoğu'yu anlatacak Basın KonseytTemsilciler Mec- lisi'nin bugünJcü ikinci yıl toplan- tısında Olağanüstü Hal Bölge Va- lisi Hayri Kozakçıoğlu, "Güney- doğu Olayları ve Basın" konulu bir konuşma yapacak. Türkiye Spor Yazarları Derneği'nin Le- vent'teki tesislerinde saat 11.00'de başlayacak olan toplantıda, ayrı- ca gazetemiz tç Politika Servisi Şe- fı Ceial Başlangıç ile Alman ga- zeteci Ijssy Schmidt aynı konuda birer bildiri sunacaklar. Özal, TV2'de Güneydoğu'daki olaylarda alınacak önlemleri anlattu Teröre karşı amansız mücadele ANAP'ta kongre virajı Cumhurbaşkanı Turgut Özal 'Gün ve Ekonomi' konulu programda Prof. Dr. Kenan Mortan'ın konuğu oldu. Özal, Güneydoğu olaylarıyla ilgili olarak terörle mücadelede şiddetin arttırılacağını, bölge halkına daha şevfkatle muamele edileceğini ve destek olunacağını belirtti. Cumhurbaşkam bunun için tek şartın da Türkiye Cumhuriyeti'ne sadakatten geçtiğini söyledi. ANKARA (AA) — Cumhur- başkanı Turgut Özal, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki terör olay- larıyla amansız mücadele edilece- ğini ve teröre karşı mücadelenın şiddetinin arttırılacağını söyledi. Özal, bölge halkına daha şef- katle muamele edileceğini belirte- rek, "Bunun için de tek şarttmız var: Türkiye Cumburiye«i"ne sadakat" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Turgut özal, TV2'de dün akşam Prof. Dr. Ke- nan Mortan'ın haarlaysp sundu- ğu "Gün ve Ekonomi" konulu programa konuk oldu. Cumhurbaşkanı Özal, Güney- doğu Anadolu Bölgesi'ndeki terör olayıarı>ıa ılgiıı MJruyu cevaplan- dırırken, liderler zirvesinde soru- nun çözümu için konunun iki baş- lık altında toplandığını belirterek, şunları söyledi: "Bir tanesi, o bölgede terörle meseleyı çözmeye çalışan kimse- ler ve bunlara destek olanlar var. Terör zirvesinde, bunlarla aman- sız bir mücadele yapacağıımzı. bu- nun şiddetini arttıracağımızı, en modern araçlan. silahlı helikop- terler de dahil kullanacağımızı ifa- de ettim. Bunun haricinde bolge- deki halka daha şefkatie muamele edileceğini ve onlara destek olu- nacağını vurguladık. Yalnız bir tek şartımız var: Türkiye Cumhu- riyeti'ne sadakat. Bu sadakatin dı- şında olanlara insafımız yoktur. Bunu açık soyledim." Cumhuriyet tarihinin en buyük yatınmlan Güneydoğu Anadolu Bölgesi 1 nde, cumhuriyet tarihinin en bü- yük yatırımlannın yapıldığını da vurgulayan Cumhurbaşkanı Özal, bu durumun bölgenin gezilmesi halinde açıkça görulduğünü anlat- tı. özal, bölgedeki yatırımiarın, biişta bölge insanı olmak üzere "Türkiye için, Turkiye'nin bera- beriigi için" yapıldığını vurgular- ken, "Yatırımiar, ilerisi parlak, berkesin iyi şartlarla yaşayacağı bir Türkiye meydana getirmek için yapılıyor" dedi. Ekonomik tedbirler Cumhurbaşkanı Özal, GAP bölgesinin kazandığı önem açısın- dan bölgede 1985 yılından bu ya- na iktisadi tedbirler alındığını da anlattı ve yapılanları şöyle ozetle- di: "Aşağı yukarı 1985'len itibaren bu bölge, 'özel bir önem' bölgesi haline getirilmiştir. GAP dendi- ğinde 22 tane barajı ibtiva ediyor. Şu anda iki veya üç tanesi tamam- lanmış, 7-8 tanesi de insa halin- dedir ve buyük bir sulama siste- mi. Bunun yanında da topyekûn master plan çalışması yapılıyor. Bölgede koordinasyonu sağlamak üzere bir de GAP İdaresi kurduk. Bu kadar büviik yatınmın böl- geye giımesiyle o bölgede iktisa- di olarak baa canlanmalar var. Mesela Adıyaraan, Malatya'da mubtelif fabrikalar yapılmaya başlandı. Adıyaman'da 8-9 fabri- ka inşa halinde." 10-15 yıl sonrası Cumhurbaşkanı Özal, bölgenin 10-15 yıl içerisinde Türkiye'nin çok önemli bölgelerinden biri haline geleceğini de belirtti. "Bu sadece zirai gelişme değil, buyük çapta sınai gelişmeyi bera- berinde getirecek" diyen Özal, bölgede kunıiacak yeni üniversi- telerle Güneydoğu ve Doğu Ana- dolu bölgelerinin zirai, sınai ve hizmetler sektörü yanında, ilim BASKENTTEN AHMET TA\ (Baştarafı 1. Sayfada) yemekler taşınmaya başlayacak. Sıcak pideler, ayranlar ve maden sulan arasına iftariyelikler otur- tulacak. Gözler duvardaki saat ile salonun bir köşesindeki televizyon arasında gidip gelecek, kulaklar ise ezanda. Ezanda kulağı olanlar yalnızca oruçlular değil, oruçsuzlar da. Bi- raz parti disiplirunden, biraz oruca saygıdan oruçsuzlar da iftariyelik- lere çatal saplayıp bekleyecek. Sonunda Akbulut'un "Allah kabul etsin" sözleri ile oruçlar açı- lacak. "Bismillahirrahmanirra- him" mırıltılarıyla catal-bıçak gü- riiltüleri birbirine karışacak. Garsonlar boşalan tabakları kaldırıp yerine dolularını koya- caklar. Karşılıklı kuçük laf atma- lar, "Krav^tına dikkat et, dünkü iftann izlerini taşıyor" demeler. Tathlar, meyvelerden sonra kah- veler söylenecek. Garsonlar baş- Iangıçtan daha hızlı, masalann üs- tünu temizlemeye koyulacak. Garsonların sade mi, şekerli mi, fısıltıları arasında Başbakan Ak- bulut söze başlayacak. • Bu akşamki ANAP MKYK toplantısında bir aksilik olmazsa, bu sahneler aynen yaşanacak. Çünku, üç gün önceki Bakan- lar Kurulu'nda bu anlatılanlar ay- nen yaşandı. Ramazan dolayısıy- la ANAP iktidan toplantılarını if- tar saatine rastlatıyor. Toplantı gündemi, açılan oruçlar, yenilen yemeklerle birlikte gerçekleşiyor. Çünkü ramazan ANAP'lılann sinirlerini olduğundan fazla ger- miş görünüyor. GunboyTi açlıktan kazınan mideler milletvekillerini birbirlerine karşı daha tahammül- süz yapıyor. Salı günkü grup toplantısında, "Arkadaşlar Meclis'e devam etme- ye hep birlikte ozen gösterelim" sözleri nedeni ile Maliye Bakanı Adnan Kahveci az kalsın kürsuden yaka paça indirilip dövulecekti. Iddiaya göre kendisine "Otur, sen kim oluyorsun?" diyenler arasın- da Vehbi Dinçerier, Mustafa Ta- şar, Avni Akyol gibi bakanlar bi- le vardı. ANAP'lılar, oruçlu iken sinir- lerine hâkim oiaınıyorlar. Kavga çıkarabilıvoriar. Bunun son örne- ğini bilindiği gibi ANAP'lı Alpas- lan Pehlivanlı, kürsüde konuşan SHP'li Kamer Genç'e "eşşoğlu" diye bağırarak verdi. Ancak Peh- livanlı "rakibine" elense çekmek yerine bir de çanta fırlattı. Genç ise Pehlivanlı'nın orucunu boz- mak için kürsuden su attı. Ancak suyu ulaştırabilmek için olmalı bu işi bardak ile gerçekleştirdi. Bu arada "eşşoğlu" sözünü de bardağın yanına ekledi. Elbette Meclis'te kıyamet koptu. Tüm oruçlu ANAP'lılar ayağa fırlayıp "Sen nasıl oruçlu bir insana su atarsın" diye adeta yangın çı- kardılar. Meclis Başkanvekili Yümaz Ho- caoğlu SHP'li Genç'e üç otunım Meclis'ten uzaklaştırma cezası ke- serken aynı zamanda Adalet Ko- misyonu Başkanı olan Pehlivan- lı'ya "daha adaletli" davramp, "kınama" cezası verdi. Ama, anında oylattığı cezayı kaldırttı. Özetle, niyetli ANAP'lılar gün- düzleri çok sinirli ve gergin oluyor. Bakanlar Kurulu toplantıları gi- bi bugünku MKYK toplantısının da iftar ile birlikte gerçekleştiril- mesi bu yüzden. Son Bakanlar Kurulu toplantı- sında iki olasılık egemendi: Dev- let Bakanı Keçeciler, masaya yum- ruk vuracak, "Ya Başbakan Yar- dımcılığı ya istiklal" diyecekti ya da Yıldınm Akbulut, Pakdemir- li'ye yaptığı gibi ortaya bir tomar boş kâğıt atıp "Canı istifa etmek isteyen varsa, buyunın" diyecekti. lkisi de olmadı. Bunda, Keçeciler'in o akşam çantasından çıkartıp her bakana paket paket "Yemen kahvesi" da- ğıtmasının büyük etkisi olmuştu. Keçeciler'in, Yemen seyahatin- den donerken arkadaşlanna getir- (jiği ve "okutulmuş" olduğu belir- tilen bu kahveler sayesinde bu iki olasılık da ortadan kalktı. Bu akşamki MKYK'da da Ke- çeciler'in üye arkadaşlanna, tıp- kı bakanlara yaptığı gibi kahve da- ğıtıp dağıtmayacağı merak konusu. Okunmuş kahve dağıtırsa, or- talık süt liman olacak. Yoksa, ANAP'ın içi iyice kahve rengine dönecek. açısından da tahminlerin ötesin- de gelişme sağlayacağını kaydet- ti. Cumhurbaşkanı Özal, konver- tibiliteye geçişin Türkiye'nin men- faatine olduğunu bildirdi. Özal, konvertibiliteye geçişin riskli bir karar olduğunu, ancak Türkiye 1 nin içinde bulunduğu yeni şartla- rın bunu kaldıracağını belirtti. özal, yıl sonunda enflasyonun yüzde 40'ların altına ineceğini um- duğunu kaydetti. Bu görüşüne ne- den olarak da Merkez Bankası- nın para arzını doğrudan kontrol etmesini gösterdi ve pozitif etki- terinin nisan ayından itibaren gö- ruleceğini söyledi. Özal, ekonomideki çok başlılı- ğa ilişkin bir soruya karşılık "Be- nim gördüğüm kadar önemli bir problem yok. Her ay toplanıyo- ruz. Olsa görürdüm. Lfak tefek sürtüşmeler her yerde olur" dedi. Kurumlar vergisinin üç aşama- h hale getirilmesi gerektiğini an- latan Özal, halkın sırtındaki ver- gi yükünün çok olduğunu belir- terek, "Vergflerin kademeli olarak daha da azaltılması"nı önerdı. Istanbul ve AııkaraVla ses boıııbaları Haber Merkezi — İstanbul ve Ankara'nın çeşitli yerlerinde dun gece ses bombalan patladı. Istan- bul'da iki iniibat karakolu ile bir işhanına, Ankara'da da Arap Türk Bankası'na patlayıcı madde atıldı. Maddi hasara yol açan pat- larnaJarda olen ya da yaralanan olmadı. tstanbul'da dun gece saat 20.30 sıralarında Bakırköy Yenimahal- le ve Beşiktaş'taki askeri inzibat karakollarının yan tarafına ve Gu- muşsuyu'ndaki Şahin Işhanı'nın önune kimliği belirsiz kişilerce ko- nan ses bombalan patladı. Patla- madan sonra Devrimci Sol adına gazeteleri telefonla arayan bir ki- şi "Kürdistan'daki asimilasyonu ve faşist baskılan bombalaria pro- testo ediyoruz" dedi. Ankara'da da Arap Türk Bankası'na yoldan geçen bir araçtan patlayıcı mad- de atıldı. Patlamada binanın eam- larının kırıldığı bildirildi. (Baftarafi 1. Sayfada) etmesi beklenen MKYK'da genel başkan adaylarından Hasan Ce- lal Güzel'in bir konuşma yapma- sı bekleniyor. Güzel ve arkadaş- lan, MKYK'da, kongrenin en geç 15 eylülde toplanması yönünde önerge verecekler. Güzel, aynca demokratik bir kongre toplanma- sı için başkanhk divanı üyelerini istifaya çağıracak. Güzel ve arka- daşlarının, Teşkilat Başkanı Or- han Demirtaş'ı, bazı il ve ilçe yo- netımlerinin usulsüz feshi nede- niyle eleştirmderi ve "istifaya" çağırmaları bekleniyor. Muhafa- zakâr eğilimdeki MKYK üyeleri- nin de başkanhk divanında deği- şiklik önerisini destekleyecekleri öğrenildi. Muhafazakâr eğilim içerisinde yer alan MKYK üyele- rinden Hüsnü Doğan, VehN Din- çerier, Eymen Topbaş, Talat tçöz, Ismail Dayı, Kazım Oksay. Yusuf Bozkurt Özal ve Galip DemireT- in başkanhk divanında değışiklik göruşünü destekleyecekleri belir- tildi. Muhafazakâr eğilim, pasif olarak nitelenen Teşkilat Başka- nı Orhan Demirtaş'ın yerine Dev- let Bakanı Hüsnü Doğan'ın geti- rilmesi için yoğun kulis yü- rütüyor. MKYK'da genel başkan yar- dımcılarından muhafazakâr eği- limdeki Galip Demirel ile Güzel yanlısı Metin Gürdere'nin "istifa" edebilecekieri belirtiliyor. Genel Başkan Yardımcısı Halil Özsoy'un da ANAP'ın genel du- rumu ile ilgili baa sıkıntılanmn olduğu ve istifa edebileceği öne sürülüyor. MKYK üyelerinden Eyüp Âşık, Talat Zengin, Veysel Atasoy, Mehmet Çevik, Alaattin Fırat, Mebmet Aydın, Burhan Kara, Metin Gürdere, Cenap Gülpınar, Ersin Taranoglu ve Mehmet Yü- zugüler de Hasan Celal Güzel'i destekliyorlar. Mesut Yılmaz'ı destekleyen MKYK üyeleri ise Ahmet Kurtcebe Alptcmoçin, Mustafa Taşar, Cengiz Tuncer, Ismet Oktaj, Fahir Sabuniş'ten oluşuyor. Kongrenin erken yapılmasını is- temekie birlikte Akbulut'un ya- nında yer aJan MKYK üyeleri ise Akgün Albayrak, Ali Tannyar, Orhan Demirtaş, Cumhur Ersü- mer. Metin Balıbey. Halil Şıvgın, Oltan Sungurlu ve Namık Kemal Zeyoek. MKYK üyelerinden tbra- him Özdemir, Kâmran İnan, tl- ban Aküzüm, Halil Özsoy, Sezai Pekuslu, Rüstu Kazım Yücelen, Mehmet Kahraman ve Sdahattin Mumcuoğlu'nun da eğilimlerin içerisinde doğrudan yer almaya- rak "kararsız" bir grup oluştur- dukları belirtiliyor. Hasan Celal Güzel taraftan MKYK üyeleri kongrenin 15 ey- lülde veya yakın bir tarihte yapıl- ması karannın alınmaması halin- de yeniden Akbulut'a karşı sert muhalefete başlayacaklar. Bu milletvskillerinin hükümete kar- şı grupta güvensizlik önergesi ve- rilerek Akbulut'un istifaya zor- lanması yolunu da MKYK sonrası yeniden değerlendirecekleri öğ- renildi. Muhafazakâr eğilim ise MKYK'da eski delegelerle olağa- nüstü kongre toplanması yoUan- nı zorlayacak. Muhafazakâr eği- limin önde gelen isimlerinden Mehmet Keçeciler, kongrenin en geç bu yılın sonbahar aylarında toplanması kararı alınması halin- de "olağanüstü kongre" düşün- cesinden vazgeçebileceklerini ya- kın çevresine bildirdi. Başbakan Akbuiut'un erken kongreye kar- şı çıkması halinde muhafazakâr- lar da bakanları hükümetten çe- kerek Akbulut'u "istifaya" zor- layacaklar. Ancak Başbakan Ak- bulut'a yakın MKYK üyeleri, Ak- bulut'u ya da hükümeti istifaya ve yeniden giıvenoyuna yol açacak yöntemlerin, ANAP'ta yaşanan sıkıntıyı daha da arttıracağını, hatta bu yöntemin ANAP'ı ikti- dardan vazgeçmeye götüreceğini belirterek karşı çıkıyorlar. MKYK'da Mesut Yümaz'ın hü- kümet ve parti çalışmalarına iliş- kin deştirilerini açıklaması bekle- niyor. MKYK'da Yılmaz'ı destek- leyen üyeler, kongrenin en geç bu yılın sonbahar aylarında toplan- masını istiyorlar. Yümaz ve arka- daşlanrun, muhafazakârlann "es- ' ki delegeierie" kongre toplanması * önerilerine karşı çıkacaklan bil- dirildi. Başbakan Yıldınm Akbulut'un kongrenin 1991 'e bırakılması yö- nünde görüş ortaya koyması ha- linde Yılmaz, Guzel ve Keçeciler'- in başım çektiği üç eğilimin ortak tepki gösterecekieri MKYK üye- lerinin "erken kongre" karan ala- cakları öğrenildi. MKYK'da Yü- maz, Güzel ve Keçeciler'e yakın üyeler üçte iki çoğunluğu geçiyor- lar. Başbakan Yıldınm Akbulut'a destek olacak MKYK üyelerinin sayısı ise en fazla 10 kişiyi buluyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear