Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbt Cumhuriyet Malbaacıltk .e Gazelecıhk Turk Anomm Şırketı adına
Nadir >adı 0 Genel ^a>ın Mudurü Ha&an Cemal. Muessese Muduru
EmİDc LşıMıgll. Yazı Işlerı Muduru Ok» Gonensın. 0 Haber Merkezı
Muduru Yalçın Bayer. Sayfa Duzenı Yonetmenı \li Acv, O Tems.laler
ANKARA Afcmfl T»n. IZMİR tiikmet (rtmluni ADA.\\ Ç«in
l, Polılıka Cıtal B«şl«ngıç. Dış Haberle- Erpn Brin. Ekonomı Cengu Turtuıı. ;; Sendılca Şaknn fetrnd, Kullur CHal Uscr,
Eğılım Gnıaty ^tylaa. Haber Araştırma Isnıct BerVan. ^un Kaberlen Nectkt Dogan, Spor Danısmanı \bdulkjdır ^ucctanuı.
üm Yazılaj Konn Çat^kan. Ara$lırma Şakm Alv». Duatane MxtaB»U \ u » # Kootdınalor \hmct koratsan. # Malı Ijle-
Erol EıtM. • M jhasebe Buknl fencr • BUlçe-PIanlama Sfvjp Osambqeoglıı 9 Reklam Ayst Tonın. # Ek Yavınlar Hırfn
*kyol 9 [dare Husrvın G«ra. • iştanK- Öndcr ÇtKk. • Bıiç lj.em Naıl tnal • Pmonel Sop Bostinoofclu
fios^ w h7wzn Cumbun>ei Malbaaal!* vc Gazeteahk T <\.S. Turk 0a& CvL 39
HU-l la Pk 2-16-laanbul Td. 512 05 W (20 haı), Tüa. 22M6 FM. (!) 526 60 72 #
Buroar Anlun: ZJWI Gokalp BK Inkılap S. No 19-4. Td 133 II 41-C. Tdes. 42344 Fu. (4) 133
0< 6< 0 Idi»- H Zra Bl> 1152 52.) Td 13 12 30, Tete*. 52359 FM. (51) 19 53 60
nü Cad 119 s. No 1 Kaı I, Td 19 3" 52 (4 haıl Tcfcx 62155. Fax. 1711 !9 31 52
TAKVİM: 30 NISAN 1990 Imsak: 4.19 Guneş: 5.57 Oğle: 13.06 İkindi: 16.56 Akşam. 20.05 Yatsı: 21.3"
7
Meyveleri
ilaçlarken
zehirleniyoruzAT ülkelerinde yasaklanan bazı tarım
ilaçları Türkiye'de kullanıhyor. Kalmtı
smırları da belli değil.
TÜREY KÖSE
tZMİR — Denetimsiz tarım
ilacı kullanımı hem toprağı, hem
de insanları "zehirliyor." Ege
Üniversitesi Zuaat Fakultesi Bitki
Koruma Bölumü'nden Prof. Na-
fiz Delen GAP sonucu tarımsal
üretimde buyuk artışlar beklen-
diğini arumsatarak "AT ülkeleri-
nc tanm ürünü satışını sürdure-
bilmemiz için tanm ilaçları kul-
lammını gelişmiş ülkeler stan-
dartlanna uygun hak getirme zo-
runlulugu var" dedi.
Son derece denetimsiz koşul-
larda kullanılan tanm ilaçları
çevre ve insan sağlığı açısından
buyük tehlikeler taşıyor. Pazar
yerlerındeki parlak, şeklî bozuk
domates ve pathcanları gören tu-
keticıler, hormon kullanıldığını
anlama olanağına sahıp. Ancak
kulanılan tarım ılaçlannın bu
sebze ve meyvelere ne oranda geç-
tiğini bilemiyoruz. Ne belirlenen
kalıtım sınırlan var, ne de kalın-
tı ölçumü yapılabiliyor. O>-sa tum
tanm ilaçları toksik etkıye sahıp
ve yapılan araştırmalara gore ba-
zıları kanser yapıyor, sinir sıste-
mini etkılıyor. Aynca toprak kir-
liliğine yol açıyor, yeraltı suları-
nı kirletiyorlar.
Ziraat Muhendisleri Odası Iz-
mir Şube Başkanı Prof. Reşit
Sönmez "Bilküer için kullanılan
ilaç ve hormonları denetim altı-
ALÎAĞA
Emek
şenlikleri
başhyor
tZMtR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) — Aliağa Belediye-
si'nce duzenlenen "Aliaga 1.
Emek Şenlikleri'
1
bugun baş-
hyor. Beş gun sürecek şenlik-
ler sırasında kultıirel ve sanat-
sal etkinlikler gerçekleştirile-
cek.
Yerel yönetimlerin aslı go-
revlerinın dışında toplumsal
görevleri de bulunduğunu be-
lirten Aliağa Belediye Başka-
nı Hakkı Ülku, şenliklerin bu
anlayış çerçevesinde düzenlen-
diğini bildirdi. 30 Nisan - 4
Mayıs 1990 tarihleri arasında
gerçekleştirilecek "Aliağa l.
Emek Şenlikleri"nde "emek"
ve "çevre" temalarının işlene-
ceğini anlatan Ülkü, bunun ne-
denini şoyle açıkladı:
"Emeğin en yiıce değer ol-
duguna inanıjoruz. Halkının
yüzde 70'i emekçi olan kentte
emekçüerin sonınlannı dile ge-
tirip çoziimüne katkı getirmek
istedik. Sanayileşmek gıizel,
ama getirdiği bazı olumsuzluk-
lar da var. Bunlann başında da
çevre kiriiliği geli>or. Çevre ko-
nusundaki mücadelemiz süriıp
giderken bu konuvu şenlikler-
de dile getirroeyi amaçladık.
Şenliğimize geniş katılım bek-
liyornz."
Aliağa l. Emek Şenlikleri
bugün ll.OO'de Aliağa Beledi-
yesi önunde duzenlenen törenle
başlayacak. Şenliğin ilk gu-
nünde "Enıek" konulu karika-
tür, "Fotognıf Sanatı ve Emek
tlişkileri" konulu fotoğraf ve
"Karikatur Sanatı ve Emek
tlişkileri" konulu karikatur
sergilerinın açılışı ve söyleşiler
yer alıyor. Hüseyin Yurttaş'ın
kitaplarını imzalayacağı şenh-
ğjn ilk gununde Ömer Çiftçi,
Özcan Keskeç, Alpaslan Işıklı
ve Cevdet Selvi'nın konuşma-
cı olarak katılacaklan, "80'ler
Döaerainde Sendikalar ve Si-
yasal Partiler" konulu panel
gerçekleştirilecek. İzzet Zen-
gin'in yontma-ahşap tablo ser-
gisinın açılacağj şenliğin ilk
gun etkinlikleri, açıhş konse-
riyle son bulacak. Şenlik, çe-
şitli etkinliklerle beş gun süre-
cek.
na almak kola> değil. Bazı hor-
monlar yasaklandı, ama dçnetle-
nemiyor. Bitküerde hormonlann
ve tanm ilaçlannın ne ölçude bu-
lunduğunun analizlerini yapabi-
lecek inandıncı laboratuvariar ol-
malı. Şu anda bunlar noksan.
Aynca ithalat noktalannda cid-
di denetim yok. Batı ülkelerinde
yasaklanan hormon bize gelebi-
li>or" dedi. Ege Üniversitesi Zi-
raat Fakultesi Bitki Koruma Bo-
lumu öğretim uyelerınden Prof.
Delen de gelişmiş ulkelerde tarım
ilacı kullanımı ve urunlerde bu-
lunabilecek kalıntı duze>lerine
cıddi kısıtlamalar getirildiğini be-
lirtti.
Tarım Orman ve Koyışleri Ba-
kanlığı Koruma Kontrol Genel
Müduru Prof. Ersin Istanbullu-
oğlu ise tanm ilaçları konusun-
da yurutulen çalışmalarla ılgili
olarak şu bilgileri verdi:
"Hormondan çok, zirai ilaç
önemli bir sonın. Bütçeden 3 mil-
yar lira aldık. Zirai ilaç kalıntı-
lannı olçmek için Izmir ve An-
kara'da iki laboratuvar kuraca-
ğız. Ajrıca kalıtım sınırlan liste-
si de hazırlanıyor. Tiım ruhsatlı
zirai ilaçlar için ulusal tolerans
listeleri yapılacak. Diğer bakan-
lıklann gonişlerinin alınmasın-
dan sonra da bunlar uvgulanma-
ya başlanacak."
Prof. Istanbulluoğlu denetim-
ler konusunda da "Biz her türiii
kontrolu yapıyoruz" dedi.
JOyıUık çabcu Türkiye'de modern resmin ilk temsilcilerinden AliAvni Çelebi
Resmin de müziği var"Genç kuşak mutlaka
Avrupa'ya gitmeli.
Bugün Avrupa'da kaç
tane spor takımı
dolaşıyor. Gol atacak,
gol yiyecekler. Nedir
bu? Kalıcı olan bizim
işimizdir. Resim, bir
medeniyet ölçüsüdür!'
ALPAY KABACALI
••Stadyumlar yapıhyor kasaba-
lara kadar... Sonra koskoca ka-
palı salonlar. pınl pınl... Milyon-
lar, milyarlarsarf ediliyor. Kıska-
nıyorum oralarda spor \apan ço-
cuklan. Otuz yaşına gelince de bı-
rakıyor sponı. Halk da bunun
hastası. Stadyumlan dolduruyor,
televizyonun karşısına geçip af-
yon yutmuş gibi seyrediyor. Av-
nıpa'da da var, deniyor. Evet var
ama daha neler var... Kuyruk olu-
yorlar muzelere girmek için. Res-
me oradakinin onda biri kadar
onem verilse, yeter. Bulgaristan'-
da, Yugoslavya'da, Yunanistan-
da bile Akademi raezunlanna
atolye veriyoriar. Bizim halimiz
nedir!"
Türkiye'de ressamlığın çılesini
uzun yıllar çekmış Ali Avni Çe-
lebi, Bunca yıldıı bir atolye edi-
nemedığıni belirtiyor ve yakınma-
larını surduruyor:
"Bir yazar değilim ben. Sarfi-
vatım çoktur. Tuval, boya, fırça,
yağ, şusu busu... Bunlar hep mas-
rafa baglı. Bir peyzaja çıksam,
elimde tuvalle, boya kutusuyla fa-
lan, nasıl gidecegim? Paraın yok
ki otomobik bineyim. Tramvay-
la. otobüsk olmaz... Sırnmda bo-
PORTRE ALİ AVNİ ÇELEBİ
Modern resmin temsilcisi
l904'te Istanbul'da doğdu. I9l8'de Sanayi-i
Nefıse Mektebi'ne (sonra Guzel Sanatlar
Akademısi) girdi. I922'de Almanya'ya gitti;
Munih ve Berlin akademileriyle Hans
Hoffmann'ın atölyesınde öğrenim gordu.
Öğrenimi sırasında yurtdışı devlet bursu kazandı.
Türkiye'ye donunce (1927) oğretmenlik ve İU
Edebiyat Fakultesi Arkeoloji Bolümu'nde
desinatörluk yaptı. I938'de Akademi'de
asistanlığa başladı; I968'de emeklı olana kadar
hocalığını sürdürdu. I987'de Mımar Sinan
Universitesi'nce onursal profesörluk unvanı
verilen Çelebı, 1944 Devlet Resim ve Heykel
Sergisi'nde birincilik, 5. Uluslararası Tahran
Bienali'nde ıkincihk, Kiıltur Bakanhğı
Ataturk'un 100. Doğum Yılı başarı odullerini
kazandı. Sanat eleştirmenlen, onu Türkiye'de
modern resmin ilk temsilcilerinden bıri sayarlar.
Akademik anlayışa karşı çıkarak kübizm,
konstruktivizm (yapımcılık) ve dışavurumculuğu
kendıne özgu modern bir yorumla birleştirmiş;
ALİ AV'M ÇELEBİ — Resim. anlayan kimse- Turk resminde anlatım olanaklarını genişleten
lerin işitebilecegi bir muziktir. bir öncu olmuştur.
ya kutusu, elimde tuval, vüruye-
rek giderdim."
Yalnız peyzaja değil, Fatih'te-
ki evinden Fmdıkh'ya, hocalık
yaptığı Akademi'ye bile zaman
zaman yuruyerek gıttiğini anlatı-
yor. Bir de anısı var:
"Fatih'te, turbe içerisinde re-
sim yapnordum. Yobazın biri
geldi, teperae dikildi, baktı bak-
tı, sonra resmi vemeye kalktı...
Demek istedi ki bununla kann mı
doyar? Ne kadar hazindir, Zeki
Kocamemi (Almanya'da ayııı
atölyede çahştık, beraber don-
duk), geçimini temin için maran-
gozluk yapardı. Guzel kuş kafes-
leri yapar, pazara götüriır satar-
dı. Bir ressamın hali bu!"
Sahne sanatçılan gibi ressam-
ların da mahkemede tanıklıkları-
nın kabul edilmediği bir çağı ya-
şamış Ali Avni Çelebi ve sonuna
kadar direnmiş...
Akademiye (o zamanki adıyla
Sanayi-i Nefîse Mektebi) on dört
yaşında giriyor. Yıl 1918, Birincı
Dunva Savaşı henuz sona erme-
mış... Ikı yıl hazvrlık sınıfında,
Hıkmet Onat'ın atölyesinde çah-
şıyor: Ornament denilen geomet-
rik suslemeler, siyah-beyaz, ışık -
gölge... Bust, tors çizimleri...
Oradan Ibrahım Çallı'nın atölye-
sine geçip ıki yıl da desen, boya
çalışıyor.
I922'de ıki arkadaşıyla, sonra-
dan unlu birer heykeltraş olacak
Raö'p Aşir (Acudogu) ve Kenan'la
(Yontunç) Almanya'ya gıtmeye
karar veriyoriar. Orada enflasyo-
nun alabildığine azdığını, Turki-
ye'den gonderilecek pek az bir pa-
rayla geçinilebileceğini öğrenmiş-
ler. Macerah yolculuk başlıyor'
Bir Bulgar vapuruna binıp Kos-
tence'ye gidiyorlar. Karantınaya
alımyorlar Köstence'de. Kosten-
ce'den Varna'ya, Varna'dan Sof-
ya'ya, oradan trerüe Yugoslavya'-
ya geçiyorlar ve Viyana üzerinden
Münih'e...
Heykeltraş Mahir Tomnık, Ni-
9 günlük bayram tatilinde, Akdeniz ve Ege 2 milyona yakın kişiyi ağırladı
Antalya ve Bodrum'un bayram farkıAntalya'da bir milyondan
fazla insanın 9 günlük
tatili disko, bar ve
restoranlarda geçti. Deniz
suyu sıcakhğı 18-19
dereceydi. Denize girenlere
de rastlandı.
Haber Merkezi — Dokuz gun-
luk bayram tatilinin keyfini turis-
tik yörelerde geçirenler yaşadı.
Yalmz Antalya ve Bodrum, 2 mil-
yona yakın konuk ağırladı. Otel-
ler ve esnafın yuzu guldu.
Bıilent Ecevit'in bıldirdiğine gö-
re turizmde bir numara>ı alan An-
talya, tatilde dolup taştı. Doluluk
her zamankinin aksine "Tiırk"
ağırlıklı idi. Bakanlar Kurulu üye-
lerı ve ANAP'lı mılletvekilleri
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın
gölgesine sığınmışlardı. Bir tek
Başbakan Yıldınm Akbulut Di-
dim'de yalnız kalmıştı.
Bir milyondan fazla insanın 9
gunluk tatıl seruveni diskolarda,
barlarda, restoranlarda geçtı.
Bergama Kralı 2. Attalos'un
cenneti Kaleiçi her gece tıklım tık-
lım doluydu. Bir gecelik bedelı
350 bin lira ile 480 bin lira arasın-
daki çok yıldızlı oteller daha çok
yabancıları ağırladı. Bir benzin is-
tasyonu sahibi, "Ben bu kadar ka-
labalık görmedim. Eskiden gun-
de 2 milyon liralık super benzin
satılırdı, şimdi 12 milyon lira ol-
du. Tatile gelenler hep luks arabalı
insanlar" dıyordu.
Denız suyu sıcakhğı 18-19 dere-
ce olmasına karşın tatilciler ara-
sında yine de kendilerini su>a
atanlar oldu. Son anda tatile çı-
kanlar pansı\onlarda bile yer bul-
makta zorlandılar
Ayşe Yıldınm'ın haberine gore
dokuz günlük bayram tatili Bod-
rum'da oldukça hareketli geçti. 13
bin nufusu olan Bodrum'un sade-
ce merkezınde 250 bin civannda
tunst vardı. Bunlann çoğu da ozel
arabalanyla geldıği için trafik İs-
tanbul'u andırıyordu.
Merkezde 100 bar, 75 tane de
lokanta bulunuyor, fakat bunlar-
da yer bulabilmek için va çok er-
kenden gidıp oturmak ya da ka-
pısında bir ikı saat beklemek ge-
rekiyordu. Içerden bir muşten çı-
kınca kapıda bekleyenlerden birisi
onun yerine alınıyordu. Barlarda
yer bulamayanlar sokak kenarla-
rında oturmuş ellerinde içki ka-
Güzel, Bodnıırfda seçildî
Miss Globe 90 Turkiye Guzellik Yarışması, oncekı akşam
Bodrum Kulüp M'de yapıldı. Temmuz ayında Bursa'da
yapılacak olan Miss Globe 90 Uluslararası Guzellik
Yanşması'nda Türkiye"yi temsil için Gulay Pınarbaşı (ortada)
seçildi. Mart 91'de Flonda'da yapılacak Miss Hawallan Tropical
Turkıye 91 Yanşması'nda ise Türkive'yı Esin Yucel (soldan 4.)
temsil edecek. 91 ocak ayında Amerika'da yapılacak olan Miss
Interncominental Turkiye 91 Yanşması'nda ise ulkemizi Aylin
Özmen (soldan 2.) temsil edecek.
Organizasyonunun Vizyon Manken ve Fotomodel Ajansı'nın,
başkanlığını ise Suha Ozgermi'nin yaptığı yanşmaya,
finalistlerden Sıbel Sararer, ikı gun once dıskalifiye edıldığı ıçın
13 genç kız katıldı. Aynca uç resmi ödulün yanında üç de ozel
odul verildı. Senem Şenol (en solda) Bodrum guzeli, Ajlin
Özmen basın güzeli, Seda Ergin (en sağda) sempatı guzeli
seçildi. Juri Başkanı Nuray Kaplakarslan. juri uyeleri ise Süha
Özgermi, Perihan Savaş, Erol Atar, Abdurrahman Keskiner.
Meriç Konrat, Kaya Ererez, Serdar Candar, Mete Giılsel,
Coşkun Sabah, Yümaz Zafer, Nedret Çıplak idi. Yemek
davetiyeleri 150 bin liradan satılan fınal gecesinin
sunuculuğunu Yalçın Menteş yaptı. Dansöz Hülya Işıl, şarkıcı
Coşkun Sabab ve Erdal ise geceye muzikleriyle renk kattılar.
(Fotoğraf: Ayşe Yıldınm)
dehlerı Bodrum'u yaşamaya çalı- yaranların sayısı 100'ü buluyordu. labildiğıni bildirdi. Çeşme, Ayva- saklı plajlarında uç yıldızlı bir ote-
şıyorlardı. Hastane, 8 pratıs\en, 4 uzman, 2 lık, Fethıve, Dıdim gibi turistik lin muduru olan Dogan Demir.
Bazı bar ve lokantalar kurnaz- hemşire \e bir ambulansla bınler- beldeler de umulanın ustunde il- "Çevremizdeki oteller büyuk
lık yaparak faturalannı kabarık ce klşıye hizmet etmeye çalıştı. gı gorduler. Didim'de bayram on- oranda doldu" dedi.
gostermek için adısyonlarında Emniyetin kadrosu 50 kişivdi, an- cesi açılan uç otel, ikincı gunu ta- Ege Turistik Işletmeler Derne-
"mıizikli içki", "müzikli çerez" cak >etersizdi Çevreden 20 polısle mamen doldu. Bunlardan Altın- ği Başkanı Haluk Nuslioglu 3
sozcuklerini eklemişlerdı. Beledı- takviye edilip "asa>iş" sağlanıyor- kum'dakı bir otelın sahibi Basri temmuzda başlayacak Kurban
ye, fıyatları denetım altında tut- du. Goç. "Otelimizin açılışını iki gün Bayramı tatilinin 2 temmuz pazar-
maya çalışı>ordu ama ilk gunden Izmir'den Serdar Kızık, Mar- once yapmamıza rağmen umma- tesı gununun tatil ilan edilmesiy-
itıbaren fiyatlar yuzde 50 arttırıl- maris ve Kusadası'na rezenasyon dığımız bir ilgi gorduk. Sadece bir le 9 güne çıkabıleceğmi belirterek
dı. Aşırı alkol alıp midesi bozu- yapmadan gelenlerın buyük bir gazete>e iki günlük reklam "Bo>lece ikinci kez buyük bir iç
lan ya da duşup kafasını gozunu bolumunun pansıyonlarda yer bu- vermistik" dedi. Ayvalık'ta Sarmı- turizm harektti >^ışanabilir" dedi.
Yeşillere göre Orhaneli Santrah yüzünden bölgede korkunç kirlilik yaşanacak
Bursa'nın nefesi kesilecekBursalı Yeşüler, Orhaneli Termik Santralı'nın
bacasının bilgisizlik ve çıkarcılığın utanç anıtı
olarak kalmasını, ünitelerin görsel sanatlar
yüksek okuluna dönüştürülmesini istiyorlar.
HAKAN KARA
IZMtR — "Bursa Yatağanlaşa-
cak mı?" I991'de üretime geçecek
Oıhaneli Termik Santrah bölgede
endişe kaynağı. Yeşillere göre ter-
mik santral Bursa'nın "nefesini
kesecek." "Çok değil, 5-6 yıl son-
ra bu bölgede korkunç bir çevre
kiriiliği yaşanacak, Bursa'nın ha-
vası kararacak" diyor Yeşıller. Iz-
mir Bağımsız Mılletvekıli Kemal
Anadol ise sadece hava kirliliği-
nin değil asit yağmurlannın da gi-
derek artacağını belirterek bolge-
nin içme suyu gereksinıminı kar-
şılayan Doğancı Barajı'run da yağ-
murlarla kirleneceğini ve insanla-
rın asitli su ıçme tehlikesiyle kar-
şı karşıya kalacağını \urguluyor.
Orhaneli Termik Santralı'nın
çalışmaya başladığında yılda 1.4
milyon ton komur ışleyeceği belir-
tiliyor. Orhanelı Keles linyit ko-
mürlerinde >üzde 4 kükurt bulun-
duğunu söyleyen uzmanlar, yan-
ma işlemı sonucu yılda 90 bin ton
kukurtdioksıt gazının çevreye ya-
yılacağını öne suruyorlar.
Santralın kul tutmafiltrelerıdı-
şında hiçbir arıtma tesısi oimadı-
ğını, Yatağan ve dığer santıallar-
da olduğu gibi burada da desulf-
rızasyon unıtesi yapılmadığını be-
lirten Izmır Bağımsız Milletvekili
Kemal Anadol, "Bursa'yı da Ya-
tagan'daki gibi bir gelecek bekli-
yor" diyor. Kemal Anadol'a gore
santralm yaratacağı kirlilik, zaten
yoğun olarak yaşanan hava kirlı-
liğıni arttırarak msan sağlığmı teh-
dit edecek. Türkiye'nin kış tunzm
merkezlerinden olan Uludağ'daki
ormanları vok edecek, tarımı ve
hayvancılığı ortadan kaldıracak.
Bu tehlıkeleri biraz olsun onle-
yecek sulfröz tesislerinin bile ku-
rulmamasını eleştiren Kemal Ana-
dol şu goruşleri dile getıriyor:
"ANAP iktidan tüm uyanlara
karşın termik santral politikasını
inatla surdurmektedir. Bunu >a-
parken kirliliği biraz olsun engel-
leyecek önlemleri bile dikkate al-
mamaktadır. Bursa'da Orhaneli
Termik Santrah için sulfröz tesis-
lerinin maliyetini teknik eleroan-
lar bugunku fiyatlarla 200 milyar
olarak hesaplıyorlar. Termik sant-
ralın çalışmasına 1 >ıl kaldı. 200
milyarlık bir ilave ile tehlike azal-
tılabilir. Bunu yapsınlar, yoksa ge-
lecek kuşaklar sadece onlan de-
ğil hepimizi lanetleyecek."
Bursa'daki Yeşiller ise Orhane-
li Termik Santralı'na tumuyle "ha-
>ır" dıvorlar; "Termik santralla-
rın doğadan alıp göturduklerini
göze alamayız." Türkiye'nin hidro-
elektrık, jeotermal enerji, dalga
gücu, guneş enerjısi, rüzgâr ener-
jisı ve biogaz gibi onemli potan-
siyellere sahip olduğunu vurgula-
yan Yeşiller Partısi Bursa 11 Baş-
kanı Ayhan Yüksel, ancak Turki-
ye'yi dışa bağımlılıktan kunara-
cak ve çevre kirliliği yaratmayacak
"alternatif enerji kaynaklan" ko-
nusunda hiçbir çalışma yapılma-
dığım vurguluyor.
Yeşiller, Orhaneli Termik Sant-
ral bacasının bilgisizlik ve çıkar-
cılığın utanç anıtı olarak kalma-
sını, ünitelerin gorsel sanatlar yuk-
sek okuluna donuşturulmesıni is-
tiyorlar.
jat Sirel de oradalar. Yenı gelen
on sekiz yaşlarındaki bu gençlere
yol gösteriyorlar, yardımda bulu-
nuyorlar. Ali Avni Çelebi, Heine-
mann'ın atölyesınde çalışmaya
başhyor. Oradan hoşlanmıyor,
Hans Hoffmann'ın atolyesine gi-
nyor. Derken Munih Akademisi'-
nın giriş sınaunı kazanıyor. Bir
yıl orada oğrenim gorup 1923'te
Berlin Akademisi'ne geçiyor,
Prof. Klein'ın atolyesine. Ama
fazla kalmıyor orada da:
"Anlayışı, deseni kuvvetli bir
hocaydı. O sırada Zeki Kocame-
mi, Mahmnt Cuda, Münih'e gel-
diler. tstanbul'dan semt ve mek-
tep arkadaşlanm. Münih'e geç-
tim, onlarla çalışmaya basladık.
Hoffmann'a girdim yeniden. Mü-
kemmel bir hocaydı. Atölyesinde
Yugoslav, Çek, Avusturyalı, Al-
man, Amerikalı, Ingiliz, Fransız.
ttal>an... Her milletten ogrenci
vardı. Her biri de bana gore yaşlı
başlı kimselerdi. Atolye ucretlij-
di, ama Hoffmann halimin vak-
timin yerinde olmadığını gönir,
benden hiç para almazdı. Ameri-
kalı gelirdi, tupu sıkmaz, balık gi-
bi yanp paletine koyardı. Artan
boyayı ben alırdım. Aynlacagıra
zaman Hoffmann yanında kal-
mamı istedi. Ama devletten burs
almıştım, dönmek zorunday-
dım."
Turkıye'de devletçe devrimlerı,
tarih olaylarını konu alan resim-
ler ısmarlanacağıru umuyor. Oy-
sa Konya'ya, kız \e erkek oğret-
men okulları resim ögretmenliği-
ne atanıyor:
"Çocuklara pek fa>dam olma-
dı. Yuksek matematik tahsili yap-
mış bir matematikçiyi duşunun.
Götünıyorsunuz onu, ilk mekte-
be koyuy orsunuz; beş kere iki kaç
ederi ogretiyor. Bunun gibi bir
şey... Kısacası, baktım ki kaybu-
luyonım. çaiışamıyonım. istifa et-
tim. Vlzun zaman ortada kal-
dım."
Mustakil Ressamlar ve Hey-
keltraşlar Bırliğı'run kuruculan
arasında yer alıyor, birliğin sergi-
lerine katılıyor. Munıh'e, Hoff-
mann'ın atolyesine donuyor
1930'da. Ertesi yıl Guzel Sanat-
lar Akademisi'ne atanıyor. Aka-
demi Muduru Namık tsıcail'le
anlaşmazhğa duşunce görevine
son veriliyor.
6 Eylul 1932 günlü Cumhuri-
jet'te, Ali Avni Beyin Beyoğlu'n-
dakı Glorya Sineması girişınde
sergi açtığı haberi var. İlk sergısi
bu; çağnhlara bir limonata bile
ıkram edemediğı...
O donemde, Istanbul'da yılda
bir kez sergı açıhyor. Galatasaray
Lısesi'ndeki sergi, on kuruş gibi
yuksek bir gıriş ucreti odenerek
görülebiliyor. Ankara'da da yine
yılda bir, Devlet Resim ve Heykel
Sergısi düzenleniyor. Resim sat-
ma olanağını (daha doğrusu şan-
sını) yılda bir elde edebılıyor res-
samlar: Sergıdeki tablosu beğeni-
lırse devletçe satın ahnıyor...
1934'te İU Edebiyat Fakultesi
Arkeoloji Bolumu'ne desinator
olarak giriyor Ali Avni Çelebi.
Dört yıl sonra da bir daha Aka-
demi'ye donup yeni gelen Leo-
pold Levv'nın yanında asistanlı-
ğa başhyor.
1938'de ve 1942'de CHP'nin
ressamlar için duzenlediği yurt ge-
zilerine katılıyor. tlkinde Malat-
ya'ya, ikincisinde Bilecik'e gidi-
yor, köylerı dolaşıyor. Yoksulluk
içındeki koylere gitmek, bir koy-
den ötekıne ulaşmak için saatler-
ce yurumek, "sırf resim yapmak
için" katlanılan çilelerden...
1%8'de emekli olana kadar
tam otuz yıl hocalık yapan Ali
Avni Çelebi, ikincı kişisel sergisini
1975'te açabıliyor: "Koca Akade-
mi hocasıydım. aldıgım maaş 75
lira kadar bir şeydi. Param yok-
tu ki çalışayım. Çuval alır. onu
tuval olarak kullanır, ustune re-
sim yapardım. Muzede hâlâ çuval
uzerine yapılmış resimlerim var-
dır. "
Son yıllarda resme ilginin art-
ması sonucu, ilerlemiş yaşına kar-
şın, birbiri ardınca sergiler düzen-
lı>or. Geçen yıl Tem Sanat Gale-
risi'nde dokuzuncu sergisini açtı.
"Galerilerin, sanatı halka tanıt-
makta buyuk hizmeti olmuştur"
diyor. "Eski Yunan'da, halkı ti-
yatroya alıştırmak için, piyesi gör-
sün diye para veririermiş. Şimdi
bizde galerilere davet edip içki fi-
lan veriyoriar. Ama önemli bir
başlangıç. Resim diye bir sanat ol-
duğu anlaşılıyor."
Ali Avni Çelebi, resim oğreti-
minde belirli bir metottan yana
değil: "Önemli olan, görgüdür.
En fazla iizerinde durduğum şey
şu: Genç kuşak mutlaka Avrupa'-
ya gitmeli. Grup halinde Fransa'-
ya, İspanya'ya, ttalya'ya, İngilte-
re'ye gonderilsinler. gorsünler.
Bugun Avrupa'da kaç tane spor
takımı dolaşıyor. Gol atacak, gol
yiyecek... Nedir bu?! Kalıcı olan
bizim işimizdir. Resim, bir mede-
niyet ölçüsudur."
Bugunku Turk resmini "biraz
çalkantı halinde" cümlesıyle de-
ğerlendıren Ali Avni Çelebi, "za-
manla durulacaktır" diye ekliyor
\e yine çalışma olanağı yaratılma-
sı gereğinden soz edıyor.
Resim anlayışını açıklarken
söyledikleri hâiâ kulağımda:
"...Biz daha ziyade madde uze-
rinde dururuz. Ama pentuni (bo-
ya) de olacak, armonisi de olacak.
Bu. müziğidir. Keşke boyanııı,
renklerin sesi sadası çıksa... Ba-
kınız ne guzel muzik olabilirdi.
Resim. anlayan kimselerin işitebi-
lecegi bir muziktir."
Prof. Özgüç'e
Bahar ödülü
• TOKYO (AA) — Japon
hukümetinin her yıl
baharda verdiği ödullerin
sahipleri açıklandı. Ödül
sahipleri arasında,
ulkeleriyle Japonya
arasındaki dostluğa katkıda
bulunan 23 yabancı da
bulunuyor. Türkiye'den
Prof. Dr. Tahsin Özgüç'e de
ödul verildiği bildirildi.
Başbakanlık'tan yapılan
açıklamaya gore, toplam
4.495 kişiye ödül verilmesi
kararlaştırıldı. ödül verilen
23 yabancı arasında
bulunan Prof. Dr. Tahsin
Özgüç'e, altın ve gümüş
yıldız şeklindeki Doğan
Güneş Nişanı verilecek.
Ödul verilecek diğer
yabancılar arasında,
Endonezya, İngiltere,
Belçika ve ABD gibi
ulkelerden, Japonya ile
ilişkilere katkıda bulunan
kişiler bulunuyor. Buyük
Kordon Ödulu'ne layık
gorulen 7 Japon'a
ödullerinin Imparator
Akihito tarafından 8
mayısta verileceği
kaydedildi. Yabancılann ise
odullerini ne zaman ve
nerede alacakları
belirtilmedi.
Discovery
dünyada
• EDVVARDS HAVA
ÜSSÜ (ABDKAA) —
Amerikan uzay mekiği
Discovery, ilk uzay
teleskobu "Hubble"ı dünya
çevresindeki bir yörüngeye
yerleştirdiği 5 gunluk
uçuşunu tamamlayarak
dunyaya dondü.
Californıa'daki Edwards
Hava Üssü'ne meraklıların
alkışlan arasında inen
Discovery, bu iniş sırasında
yeni bir frenleme sistemini
de denedı. Bir otobus
büyükluğunde olan 2,5
milyar dolar değerindeki
uzay teleskobunun,
astronomi bilimine yeni
boyutlar getirmesi
bekleniyor. Şimdiye kadar
uzaya gönderilen en
karmaşık cihaz olan uzay
teleskobu, yeryuzundeki
teleskopların etkınliğini
azaltan atmosferin dışından
gokyüzünu inceleyerek
dünyaya gorüntu
gonderecek. Atmosfer
dışında olması, Hubble"in
10 kat daha uzağı ve yıldız
ve galaksileri daha net
görmesini sağlayacak.
Foklar için
el ele
• ANKARA (ANKA) —
Turkiye ve Yunanistan
yeşilleri, Ege ve
Akdeniz'deki fok
bahklannın soylarınm
tükenmesini engellemek
üzere ortak propaganda
kampanyası başlattılar.
Yunanistan'da fokları
kurtarmak için başlatılan
yeşil harekete Izmir'deki
yeşiller de destek verdi.
Yeşiller Partisi, propaganda
kampanyası çerçevesinde
uzerlerinde "Foklara yaşam
hakkı", "Ege ve Akdeniz'de
barış ve dostluk sembolu
fokları yaşatahm", "Foklar
ıçindir, süah gjremez",
"SOS Akdeniz, Ege" yazıb
kartlar, afışler ve
çıkartmalar hazırlatarak
dağıtmaya başladılar.
Ceylanlar
doğuyor
• CEYLANPINAR
(Cumhuriyet) — Tarım
İşletmesi'nde koruma
altında bulundurulan
ceylanlar doğum yapmaya
başladılar. Halen 350 olan
koruma altındaki ceylan
sayısının bu yılki
doğumlarla birlikte 55O'ye
ulaşması bekleniyor. 196O'lı
yıllarda uygulanan bilinçsiz
avcılık nedeniyle sayılan
giderek azalan ceylanlar
için 1979 yılında uretme
istasyonu kurulmuş ve
burada yapılan çalışmalar
sonucu sayılan 35O'ye
kadar çıkarılmıştı.
Kaptanlara
plaket
• BODRUM (AA) —
Bodrum'da çevre ve
denizlerin temizliğı
konusunda emeği geçen 5
tekne kaptanına Bodrumlu
Gönullüler Derneği
tarafından mavi flama ve
plaket verildi. Torende
konuşan Bodrumlu
Gönullüler Derneği
Başkanı Can Gelendost,
flama verilen kaptanlann,
anket yoluyla belirlendiğini
ifade etti. Mavi flama alan
kaptanların ve leknelerin
adları şöyle: Mehmet Baş
(Aksona), Mehmet Narlı
(Milet), Can Gelendost
(Gelendost), Cengiz
Sanarslan (Pirdayı) ve
Uğuı Ozder (Orkide).