Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 NtSAN 1990**** HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/17
VELIEFENDI HIPODROMIPNDAN IÎKRETDAĞLIOĞLU
Tacım ve Flaîr bîrincîliğe yakın
GÜNÜN PROGRAMI
1. KOŞU: (Açık) C Grubu Araplar (KUM)
Saat: 14.30 7.000.000 TL. 1600 M.
(65) l.Dostu 60.5 C.Kurt M
(80) 2Karayunt 60.5 M.Yiiksel
(60) 3Altepe 58 Ali Rıza M
(70) 4Orsa 58 Cankılıç
(90) S.Taşkın II 58 H.Karataş
(100) 6.Göniil II 56.5 Akın
(95) T.Mertergiizeli 56.5 Ş.Çelik
(Bu koşuda ikili bahis var)
(Altepe, Orsa, Mertergiizeli l'nci. Doslu tabda yaparsa B gr. geçer)
2. KOŞU: (Şarth) A Grubu Araplar (ÇİM)
Saat: 15.00 7.000.000 TL. 1900 M.
(020)
(040)
(141)
(340)
(113)
(213)
(402)
(95)
(80)
(70)
(50)
(65)
(90)
(100)
l.Ugur LVI
2.Boray
3.Koşanyel
4Sipahi
5Yurdabak
6.Kamer 18
7.Tacım
62.5
62.5
60.5
60.5
53.5
57
57
Ali Rıza
Akın
Saim
Tııtay
G.Giilbudak
H.Karataş
S.Akdı
6
3
7
2
4
5
4
(000)
(102)
(013)
(201)
(104)
(001)
(002)
3. KOŞU: (Şarth) 3 ve Yk. îngilizler (ÇİM)
Saat: 15.30 9.000.000 TL. 1900 M.
(90)
(50)
(60)
(95)
(70)
(80)
(100)
l.New Haio
2Orfin
3Poker D'as
4.Raşomon
5 El Caribe
ö.Aykut
7 Zürarutbey
58.5
56.5
56.5
56.5
55
55
55
H.Karataş
J.Brown
Sedat M
Kadir
Ekrem M
Aykut
C.Güvcn
(234)
(002)
(403)
(032)
(402)
(120)
(220)
(Bu koşuda ikili bahis var)
4. KOŞU: 4 ve Yuk. Îngilizler (ÇİM)
Saat: 16.00 8.000.000 TL. 1400 M.
(50)
(40)
(95)
(65)
(80)
(90)
(100)
(70)
(60)
l.Dokuzoguz
2.Bambi
3.Aprico(
-t.Parisienne
5 Dilge I
6.Good By
7. Disco Girl
8.Ma(ibu
9.Acaba
61
59
58
57
56
54
53
52
48
Dede
M.Gökçe
Kadir
Tınay
M.Yiiksel
S.Akdı
Akın
Altunbas
K.Mdike
(000)
(430)
(303)
(001)
(012)
(430)
(211)
(100)
(000)
(Bu koşuda ikili bahis ve üçlü bahis var)
5. KOŞU: (Şarth)
Saat: 16.30
3 Yaşh lngilizler (ÇİM)
7.000.000 TL. 1600 M.
(90)
(100)
(30)
(100)
(40)
(80)
(60)
(50)
1 Beylerbeyi
2. Koraytay
3.Our Song
4. Snoopy
5.Zorbey
6.Avare
7.Dalida
S.Marmella
601
55
55
55
55
53.5
53.5
53.5
S.Akdı M
K.Yıldu
S.Poyraı
Kadir
Dede
Aykut
M.Yüksei
Akın
KEMAL AKYER
1. Ayak: Pazaı günü dereceii
yarışta ikinci olan, salı sabahı
Süleyman Akdı ile ters kenter ya-
parak beğenimi kazanan Tacım,
idman ve form durumuna göre
yarışın en şanslı atıdır. Misliciler
kuponlarına tek yazabilir. Uğur
56, Boray, Kamer 18 sürprizde.
2. Ayak: Adana'da hazırlamp
bir yarış gören, pazar sabahı ga-
lobunda iyi görünmemesine rağ-
men kalitesiyle Zümrütbey, pa-
zartesi sabahı galobunu beğendi-
ğim Raşamon ve salı sabahı
40/23 kolay yapan Nev Halo
•arasındaki mücadele yarışın bi-
rincisini belirleyecektir. Bu kez
daha iyi koşacak olan El Caribe
siirpriz.
3. Ayak: Izmir'den çok hazır
ve formdagelen Dicso Girl, ger-
çek bir çim atı olan Apricot çe-
tin bir mücadele verecekler. Go-
od By ve Dilge 1 sürprizde.
4. Ayak: Uzun bir cedavi dö-
nemi sonunda başanlı yarış çıka-
ran ve pazariesi sabahı 800 met-
re galobunu beğendiğim Snoopy,
birinci derecede şanslı. Salı saba-
hı 600/36.5 kolay yapan Koray-
tay, sert rakibi. Beylerbeyi daha
sonra düşünülebilir.
5. Ayak: Ilk yarışında Süley-
man Akdı ile yolu üç kez kapan-
masına rağmen başarılı bir yarış
çıkaran ve pazar günü
1200/1.13.8 yapan Flair günün
banko atıdır. Karagülle ve Çılgın
daha sonra şans verdiğim isim-
ler olup Sa-Sa ve Shakazulu ya-
rışın sürpriz atlarıdır.
6. Ayak: Salı sabahı 800/54.5,
600/39.5, 400/25.5 rahat sprin-
tisiyie göz dolduran Kurtoğlu, id-
man ve form durumuna göre ya-
rışın en şanslı atıdır. Alaaddin ve
ağır kilosuna rağmen kalitesiyle
Varol 1, daha sonra şans verdi-
ğim isim olup Hilal 12 ve Damat
sürpriz.(130)
(-32)
<°°°> TAHMİNLER
l )
(-)
(110)
(-)
(-0)
(Bu koşuda ikili bahis var)
6. KOŞU: (Maiden) -3 Yş. Îngilizler (ÇİM)
Saat: 17.05 4.500.000 TL. 1600 M.
1 Central Line 58 J.Brown 10 (-0)
2.Çılgın 58 Mümin 14 (024)
3 Karagülle 58 Ekrem 11 (-34)
4 Mehteran 58 Saim 1 (-4)
S.Reha 58 Aykut 12 (000)
6 R.Reef 58 M.Yüksei 6 (—)
7.Sa-Sa 58 K.Yıldız 4 (420)
8Shakazulu 58 Kadir 9 (-4)
9Silverslar II 58 Davut 5 (000)
lO.Civelek 54.5 M.Kaya 3 (000)
ll.Cocobello 56.5 Y.Taluk 8 (-00)
12.Deborah 56.5 S.Poyraz 15 (~0)
U.FIair 56.5 S.Akdı 2 (-0)
14-MeryeB»^. , . 54.5 A.Çilem 7 (000)
15.Yelkut ' " 56.5 U.Bilik 13 (—)
(Bu kosnda ikili bahis ve dörtlü bahis var)
7. KOŞU: (Apranti) B Grubu Araplar (KUM)
Saat: 17.40 5.5OO.OOO TL. 1400 M.
(45)
(80)
(95)
(60)
(50)
(20)
(65)
(90)
(70)
(10)
(20)
(30)
(100)
1. Kosn: F: 6 Gönül 2, PP: 4
Orsa, P: 7 Mertergüzcli, S: 5
Taşkın 2.
2. Koşu: F: 7 Tacım, PP: 1
Uğur 56, P: 6 Kamer 18, S: 2 Bo-
ray.
3. Kosu: F: 7 Zümrütbey, PP:
4 Raşamon, P: 1 New Halo, S:
5 El Caribe.
4. Koşn: F: 7 Disco Girl, PP:
3 Apricot, P: 6 Good By, S: 5
Dilge.
5. Koşu: F: 4 Snoopy, PP: 2
Koraytay, P: 1 Beylerbeyi, S: 6
Avare.
6. Koso:F: 13 Flair, PP: 3 Ka-
ragülle, P: 2 Çılgın, S: 7 Sa-Sa,
S: Shakazulu.
7. Koşu: F: 2 Kurtoğlu, PP: 3
Alaaddin, P: 1 Varol 1, S: 7
Damat.
(10)
(80)
(100)
(95)
(70)
(65)
(50)
(90)
(60)
1.Varol I
2.Kurtoğlu I
3. Alaaddin
4 HBal XII
S.Doganbatur
6Yön
7. Damat
B.Divane
62
59
56
54
53
51
50
48
Ali Rıza
A.Coşkan
S.Almaz
M.Gökçe
Hakan
G.Gül
İ.Akkılıç
E.Yalçın
(220)
(013)
(200)
(420)
(300)
(004)
(042)
(000)
(Bu koşuda ikili bahis ve yeni sıralı üçlii bahis var)
ALTILI GANYAN: 2, 3, 4, 5, 6, 7
1a
SM
«
W
17
%
«
H
yM
'M
I
1
*
1
•
7
<
GALOPLAR
1000 M0 600
56 Uğur
Boray
Koşanyel
Sipahi
Yurdabak
18 Kamer
Tacım
1.15.5
1.14.6
0.55.0
48.5
41.0
1.08.1
1.06.5
1.09.6
30.5
30.0
33.5
27.0
28.3
26.5
28.0
R
R
ÇR
R
R
R
R
Snopy
Zorbey
Avare
Dalida
Marbeila
49.2
1.03.0
1.04.4
1.04.0
1.09.0
24.8
26.0
27.6
28.0
27.5
ÇR
R
Ç
Ç
R
1000 800 600 400
1000 800 600 400
New Halo
Orfin
Poker D'as
Raşomon
El Caribe
İcra
Zümrütbey
1.05.0
1.02.4
1.05.1
1.06.0
1.04.7
1.06.5
36.5
27.5
25.7
26.6
24.5
26.0
25.6
27.0
ÇR
R
Ç
R
ÇR
R
Ç
1000 800 600 400
Dokuzoğuz
Apricot
I Dilge
Good-By
Disco Girl
Malıbu
Acaba
0.52.0
1.02.6
1.02.1
1.02.5
1.11.0
1.03.5
39.8 25.0
25.5
24.0
R
25.2
25.3
27.0
26.0
R
R
R
HÇ
R
Ç
Central Line
Çılgın
Karagülle
Mehteran
Reha
Running Reef
Sa-Sa
Shakazulu
2 Silver Star
Civeiek
Coccobello
Deborah
Flair
Meryem
Yelkut
1.02.0
1.02.2
1.00.7
1.03.9
1.03.0
1.06.3
1.02.0
1.04.5
0.51.0
0.5Z0
0.49.2
1.00.8
1.04.0
39.0
39.0
39.0
0.49.2
25.0
25.6
25.0
25.5
25.5
26.2
26.0
24.8
25.5
25.5
26.0
25.0
25.0
27.1
24.8
HÇ
Ç
HÇ
R
R
ç
HÇ
R
ç
R
ç
R
R
Ç
Ç
1000 800 600 400
1000 800 600 400
1 Beylerbeyi
Koraytay
Our Song
1.01.5
1.02.0
1.01.5
25.0
24.5
24.0
Ç
HR
R
I Varol
1 Kurtoğlu
Alaaddin
12 Hilal
Doganbatur
Yön
Damat
Divane
0.53.8
1.09.0
1.08.0
0.56.0
0.56.5
1.10.0
1.10.5
27.5
27.5
28.0
28.0
28.0
27.5
30.0
29.2
ÇR
R
Ç
Ç
R
Ç
ç
R
'Demokrasi dersleri sürecek'
(Baftarafi 1. Sayfada)
ilgili "en önemli konuların
TBMM'de göriişülmesi engeUenir-
ken, kürsiiye çıkarak, 'Meclisin
üstünlüğünden' söz etmenin
yanltşlıgım" vurguladı. Baykal,
"İktidara her fırsatta demokrasi
dersi vermeye devam edecegiz.
Çünkii demokrasi süreldi egitim
işi" diye konuştu.
Baykal'a yönelttiğimiz sorular
ve yanıtları şöyle:
"— Diinkii (önceki giin) konuş-
malar ardından, iktidar çevreleri
bazı eleştirilerde bulundular. 23
Nisan'ın 'siyaset aracı' yapıldığı-
m öne sürdüJer. Bu durum Başba-
kan tarafından da dile getlrildi. Si-
zin bu konuya yakbşımınız nasıl?
BAYKAL — Dünkü 23 Nisan
törenlerinde, önemli siyasal tartış-
malar yapıldı. Bu tartışmalarla il-
gili yakınmalar da oldu. Niçin 23
Nisan törenlerinde ülkenin siyasal
sorunları tartışılıyor, yabancıların
yanında ayıp olmuyor mu, bay-
ram konuşmaları yerine böyle ko-
nuşmalann yapılmasını yadırga-
dık diyenler. ortaya çıktı. Bu ko-
nudaki değerlendirmemi ben de
ifade etmek isterim tabii.
Önemli siyasal sorunlann tar-
tışıldığı bir 23 Nisan yaşadık.
Ama Türkiye'de ulusal egemen-
lik açısından üzüntü verici olay-
lar yaşanıyor. Meclis üstünlüğü il-
kesi zaafa uğratılırken, bir ulusal
egemenlik günü kutlamalannda
hiç olmazsa muhaiefet sözcülerir
nin bu konulara değinmemiş ol-
ması Türkiye'de ulusal egemenlik
duyarlılığını herkesin yitirdiğini
ortaya koyardı. Asıl o zaman üzül-
mek, Türkiye'de demokrasinin du-
rumuna o zaman acımak gerekir-
di. Ne mutlu ki öyle olmamıştır.
Muhaiefet partileri iktidann içine
girdiği duyarsızlığın karşısında
ulusal egemenlik kavramına sahip
çıkmışlardır.
'Güneydoğu kararnamesinin'
TBMM Genel Kurulu'na indiril-
memesi ile tartışmalar yogunlas-
tı. Ve son olarak da TBMM Bas-
kanı Kaya Erdem de katıldı.
BAYKAL — Bu sorunu muha-
iefet gündeme getirmiştir. Ulusal
egemenlik gününde bu manzara
dile getirilmiştir. Ama sadece mu-
haiefet mi? Meclis Başkanı da dile
getirmiştir.
Anavatan Partisi'nden seçilmiş
bir Meclis Başkanı da o da imalı,
dokundurmalı konuşmalar yapma
gereği duymuştur.
— Bu tarüşmalann iktidara bir
'demokrasi dersi' oldnğu yortım-
lan da vrnr..
BAYKAL — Tkbii, her fırsatta
bunu yapacağız. Bu konudaki gö-
revimizi sürekli yapmaya devam
edeceğiz. Çünkü demokrasi sürek-
li bir eğitim işi.
SHP Genel Sekreteri ve Genel
Başkanvekili Deniz Baykal, dün
23 Nisan törenleri nedeniyle Tür-
kiye'de bulunan 32 yabana parla-
menteri kabul ederken, Türkiye1
de 1991'in ilk yarışında bir erken
genel seçim olabileceğini söyledi.
Baykal, 1991 yılında ANAP
Büyük Kongresi'nin toplanması-
nın ardından, Türkiye'nin siyasi
konjonktüründe bazı değişiklıkle-
rin gündeme gelebileceğini dile ge-
tirdi.
Güçlü Hükümet Gereği...
(Baştarafı 1. Sayfada)
aldığı anımsanırsa, bu tür değerlendirmele-
rin avutucu bile olamayacağı ortaya çıkar.
Bundan 70-80 yıl önce, bir dünya savaşı
koşullarında, acı, trajik olaylann yaşandığı bir
tarihsel gerçektir. Bu açıdan Türkiye Cum-
huriyeti, tarihle hesaplaşma konusunda her-
hangi bir rahatsızlık duyacak değildir. Bilim-
sel ve nesnel ölçütler çerçevesinde yapıla-
cak araştırmalar sonunda, geçmişinden ken-
di payına düşeni kabul etme büyüklüğünü
gösterecek tarihsel bilinç ve olgunluğa sa-
hip bir ülkedir Türkiye.
Ancak bu konuda, Amerikan Kongresi de
Beyaz Saray da bizim adımıza tarihe not dü-
şecek makamlar değildirler, olamazlar da.
Başkan Bush, tarihi gerçekleri saptırarak, iç
ve dış polıtikada kendi siyasal çıkartarına alet
etme çabası içindedır. Buna hakkı yoktur.
Başkan Bush'un gerek insanlığa karşı suç
deyimini kullanmış olması, gerekse tarih ola-
rak 1915-1923 dönemini belirtmesi, "Erme-
ni milliyetçiliği"n\ canlandıncı bir gelişme sa-
yılmalıdır. Bu durum, Türkiye'nin toprak bü-
tünlüğüne dönük kimi hevesleri de körükle-
yecektir.
Özellikle Kafkasya'da, Sovyet Ermenista-
nı'ndaki milliyetçi hava göz önünde tutulur-
sa, Amerikan yönetiminin 24 Nisan Mesajı
daha bir anlam kazanabilir.
VVashington'un müttefiklikle hiçbir ilgisi ol-
mayan, dostlukla kesin bağdaşmayan bu tu-
tumu karşısında ne yapılabilir?
Kamuoyunu harekete geçirmek... Toplu-
mun çok değişik kesimlerinin katılımıyla yur-
dun dört bir köşesinde büyük gösteriler dü-
zenlemek... Konuyu Meclis'e getirip, iktida-
rıyla muhalefetiyle bir yandan tepki koymak,
öte yandan dış politikaya ilişkin seçenekleri
tartışmak... Amerikan yardımını râddetmek...
Derhal Bakanlar Kurulu'nu toplayıp, İnciriik'-
teki Amerikan üssünün kapatıldığını açıkla-
mak...
Ankara'da bunları yapabilecek güçte ve
karartılıkta bir siyasal iktidar ne yazık ki yok.
Onun için günlük deyişle, suya sabuna pek
dokunmayan bir Cumhurbaşkanlığı açıkla-
masıyla durum geçiştirilmek istenmiştir.
Başkan Bush'un bu türden bir açıklama-
st kuşkusuz dünyanın sonu değildir. Türki-
ye, haysiyetini ve variığını korumasını bile-
cektir.
Ancak bugün, olağanüstü önemli bir dö-
nemeçte bulunuyor ülkemiz. Avrupa'da ve
dünyada dengeler büyük bir hızla degişir-
ken, Türkiye, tç ve dış politikada kilitlenmek-
te.
O yüzden, Ankara'da güçlü bir hüküme-
te gereksinim var. Şanssızlığımız bu nûkta-
da düğümleniyor.
Demirel: Ozal başkanlık yapıyor
ANKARA (Cnmhviyet Böro-
SD) — DYP Genel Başkanı Süky-
man Demirel, Cumhurbaşkanı
Targut özal'ın fıili başkanlık sis-
temi uyguladığmı belirterek "En
lasa sürede seçime gidUmeUdir"
dedi.
Demirel, yabana parlamenter-
leri dün DYP TBMM gnıp top-
lantı salonunda kabul etti.
Demirel, SHP Genel Sekreteri
Deniz Baykal'm özel gündemli
TBMM Genel Kurul toplantısın-
da yaptığı ve hanedan ile Evren
elestirileri yer alan konuşması ile
ilgili bir sonıya ise şu yanıtı verdi:
"Onlar toplumun büyük kesi-
minin söylediği ve destekledigi
şeylerdir. Bunlar bir parri görüşü
degiidir. Herkesin paylaştıgı gö-
röşlerdir. Bugün Sayın Özal, hü-
kümetin yetkilerini kullanmakta-
dır. Oysa birim sistemimizde cum-
hurbaşkanı sonımsuzdur. Sorura-
lu olması gereken hükümettir.
Bizde başkanlık sistemi yoktur.
Ama Sajın Özal, hükümetin yet-
kilerini kullanarak. fiilen başkan-
lık sistemi uygulamaktadır."
Demirel, yabancı parlamenter-
lerin Güneydoğu olayları konu-
sundaki sorusunu yamtlarken de
bir grubun bu yörede asker, sivil,
kadın, çocuk demeden insanları
öldürdüğünü belirtti.
Demirel, erken scçim konusun-
da yöneltilen bir sonıyu yanıtlar-
ken ise yeniden seçilemeyecek in-
sanlann erken seçim karan verme-
lerinin zorluğuna dikkat çekerek
"Parlamentolann erken seçim ka-
ran almalan zordur. Ama Türki-
ye'nin şiddetli bir şekilde seçime
ihtiyaa vardır. Eliraizde karauo-
yunun basiusı dışında yapacagı-
mız bir şey yok. Biz halkla birlik-
le muhaiefet etmeye devam edece-
ğiz. Fazla duramaz seçime
giderier" diye konuştu.
Demirel, bir başka soru üzeri-
ne de Türkiye'de bugün işkence ol-
madığını bildirdi ve "Işkeoce as-
keri rejim döneminde vardı. Biz
bir açık loplumuz. Basın ve mu-
halefel varken işkence yaptlabile-
cegini düşiineniyornra. Ejer ya-
pılırsa bundan yönetim soramlu
olur. Bunun da peşine düşer or-
taya çıkannz" dedi.
Dtişünce
(Baftarafi I. Sayfada)
lantıya, konuyu getirmesi bekle-
niyor. Adalet Bakanlığı'nca yak-
laşık bir ay kadar önce hazırlana-
rak Başbakan Akbulut'a iletilen
ve TCK'nın bu üç maddesinde de-
ğişiklıkler öngören alternatifli
metnin, Bakanlar Kurulu'nun
gündemine getiriieceği kaydedil-
di. Bakanlar Kurulu, bayram ta-
tili öncesinde yaptıgı son toplan-
tısında da konuyu genel hatlany-
la 4.5 saat kadar ele almış, ancak
bir sonuca bağlayamamıştı.
GOZLEM
UĞUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfadu)
ABD Başkanı Bush, Ermeni soykırımı savlarını destekle-
yen bir açıklama yaptı. Bu açıklamaya karşı Türkiye Cum-
huriyeti Devleti'nin gereken yanıtı vermesi gerekirdi.
Bu yanıt verilmedi.
Bu yanıtın doğrudan doğruya Cumhurbaşkanı Özal ta-
rafından verilmesi gerekirdi.
Neden?
Çünkü, Anayasamıza göre "Cumhurbaşkanı devletin ba-
şı"du. Bush'a gereken yanıtın da "devletin başı" olan ve bu
görevi nedeniyle "Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin
birliğini" temsil eden Cumhurbaşkam'nın kendisi tarafından
verilmesi gerekir.
Bush'un açıklaması ASALA ve PKK terörüne yeşil ışık ya-
kıcı; dolayısryla da toprak bütünlüğümüze yönelen yeni sal-
dırıların da habercisi olabilir.
Anayasaya göre "devletin başı" olan ve bu görevi nede-
niyle "7C ve Türk birliğini temsil" eden Cumhurbaşkanı, böy-
lesine duyarlı ve önemli bir olayda, sözcüsü aracılığı ile yap-
tığı, "iyi bir gelişme gösteren Türk-ABD ilişkilerine ters dü-
sen bu açıklamanın milletimiz tarafından da esefle karşıla-
nacağı kuşkusuzdur" gibisinden açıklamalarla yetinemez.
Cumhurbaşkam'nın, ABD Başkanı'na ulusal bilinci yan-
sıtan bir mektup yazması, bu mektupta ülkemizdeki ABD
tesislerinde gereken önlemlerin alınacağını açık ve net bi-
çimde vurgulaması, cumhurbaşkanlığının görev ve yetkile-
rinden doğan kaçınılmaz görevdir.
"Devlet" ve "milli birlik" işte bu günler için gereklidir.
• * •
SHP Genel Sekreteri Deniz Baykal'm TBMM'de 23 Ni-
san töreninde yaptığı konuşma gerçekten "günün anlam ve
önemine" uygun "dört dörtlük" bir konuşmaydı.
Baykal, "Askeri zafer, TBMM'ye rağmen değil, TBMM sa-
yesinde gerçekleşmiştir. Ordu siyasete yön vermemiştir. Si-
yaset orduya yön vermiştir" derken hem bir gerçeği açıklı-
yor hem ulusal kurtuluş ideolojisinin siyasal modelini tanım-
lıyordu.
TBMM'nin ilk bildirgelerinden birinde bu ideoloji ve amaç
söyle tanımlanmıştı:
— TBMM, milletin hayat ve istiklaline suikasteden emper-
yalist ve kapitalist düşmanların tecavüzatına karşı müdafaa
ve bu maksada münafi hareket edenleri tedip azmiyle mü-
esses bir orduya sahiptir. Emir ve kumanda selahiyeti,
TBMM'nin şahsiyeti maneviyesindedir...
İlk Meclisin siyasal modeli budur.
Atatürk, Yunus Nadi ile söyleşisinde bu modelin amacı-
nı şöyle açıklar:
— ... Bence meclis nazariye değildir, hakikattır ve haki-
katlann en büyüğüdür. Evvela Meclis, sonra ordu Nadi Bey.
Orduyu yapacak millet ve onun yerine Meclistir...
Ordu ve millet bütünlüğünün formütü de işte bu siyasal
model ve işte bu ideolojide yatmaktadır.
"Kuvayı Milliye" de bu demektir.
Kurtuluş Savaşı'nı yöneten, emperyalizme ve kapitaliz-
me karşı silahla savaş veren. devlet ve ordu kuran ilk
TBMM'nin bilincinde miyiz?
Öltim orucu 20. gününde
(Baftarafi 1. Sayfada) ması için mayıs ayı icinde Içişleri
lanlan tarih affetmeyecektir" de- Bakanlığı'na yapılacak başvuruy-
di. la ilgili hazırhkların sürdüğü bil-
Istanbul'da önceki gün gözaltı- dirildi. TBKP yönetiminin parti
na alınan 53 kişiden 22'si dün kurucularını belirlemek amacıyla
DGM'ye çıkartıldı. Gözaltındaki
26 kişi de bugün DGM'ye çıkar-
tılacak. Kutlu ve Sargın için tz-
mir'de imza toplarken gözaltına
almanların tümü dün serbest bı-
rakıldı. Aliağa ve Salihli'de Kut-
lu ve Sargın'la dayanışma eylem-
lerine katılan toplam 17 kişi göz-
altına alındı.
Kutlu ve Sargın'ın avukatların-
dan Veii Devedogla önceki gün
Adalet Bakanı Oltan Sunguıiu'ya
bir telgraf çekerek "Her törlü vaz-
geçirme çabalanmız maalesef ba-
şansız kaldı. Oysa yaşlan ve yıp-
ranmış saglıklanyla kurtanlmala-
n için yann bile çok geç olabilir.
Biitiin içtenliğimle belirtmeliyim
ki bir çare bnlunmazsa ölecekler-
dir. Bunu kesinlikle bilesiniz. Ta-
rih ve toplum karşısında şahsını-
zı böylesi bir sorumluluktan sa-
kınmak isterim. Adalet Bakanı
olarak ve dürüstlüğünüze ve ya-
kınlıgınıza da güvenerek size baş-
vunıyonım: Bakanlar Kurulu'nda
gönişülmekte oldugu bildirilen
141, 142 ve 163 tasansının bay-
ramdan sonra Meclise sokedile-
cegi yolunda hükümet adına ya-
pılacak bir açıklama, vazgeçirme
çabaianraıza katkı saglayabilir ve
belki ha\atlannı kurtarabiiir. De-
rin üzuntulerle acele yardımınızı
rica ediyorum" dedi.
Adalet Bakanı Snngurlu da k o
nuyla ilgili sorulan yanıtlarken,
"Ben Bakanlar Kurnlu iradesini
ipotek altına alacak bir beyanda
b.ilunamam. Yapım buna mnsait
değildir. Belki de Bakanlar Kuru-
lu'nda göriişülecek. Ancak Ba-
kanlar Kurulu adına böyle bir ipo-
tek beyanında bulunamam" görü-
şünü savundu.
Kutlu ve Sargın
kurucu
TBKP'nin yasal olarak kurul-
iller ve ilçeler düzeyinde "knnıciı
olma secimleri"ni başlattığı öğ-
renildi.
Ankara Merkez Kapalı Cezae-
vi'nde ölüm orucunu sürdüren
Kutlu ve Sargın'ın da Içişleri Ba-
kanlığı'na verilecek TBKP'nin ku-
ruluş bildirgesinde kurucu üye
olarak yer alacaklan belirtildi. Bu
amaçla cumhuriyet savcıhğından
gereken *sabıka kaydı' ile noterden
onaylı nüfus cüzdanı suretini
TBKP Merkez Yönetirai'ne
ilettiler.
Kutlu ve Sargın'ın dışında
TBKP'nin yasal kuruculan arasın-
da Erdal Talu. Znlfü Dicleli, Toy-
gun Eraslan, Adnan Sel, Yüksel
Selek, Zakary'a Mildanoglu, Yn-
suf Kıtıki, Haluk Tan Ipekçi, Ra-
sim Öz, Şababettin Bakırsan, td-
ris Erdinç, Mehmet Bozışık, Ra-
sih Nuri Ileri, M. Ali Yalçınkaya,
Vedat Pekel, Hasan Basri Babalı,
Şeref Yıldız'ın "merkezden
kurucular" arasında yer alacaklan
belirtildi. tstanbul'da da partinin
kuruculan olacaklar seçimlerle
belirleniyor. tstanbul'da ilk belir-
lenen kurucular şunlar:
Yalçın Ergündogan, Ahmet Si-
pahi, Hüseyin Çakır, Necmi De-
mirci, M. Ali Evcit, lsmel Erol,
Aynur Hayrnllahoglu.
TBKP'nin kuruluş bildirgesin-
de seçilen ve merkezden belirlenen
50*ye yakan kurucu olacak.
Açhk grevleri
Kutlu ve Sargın'ın "ölüm onı-
cn"na destek vprmek amaayla ts-
kenderan, Adana, Eskişehir, Sa-
lihli, Bursa, Izmır, Milas, Muğla,
Dikili, Kocaeli, Tarsus, Dıyarba-
kır ve Istanbol'da başlatılan açhk
grevleri sürüyor. Sosyalist Parti
Ankara tl Örgütü üyeleri de Kul-
lu ve Sargın'a destek vermek ama-
İZMİR'den HİKMET ÇETİNKAYT
cıyla diln açhk grevine başladılar.
Aliağa'da açhk grevine başlayıp
imza kampanyası açmak isteyen
dokuz kişi ile Salihli'de açlık grev-
lerine destek veren sekiz kişi göz-
altına alındı.
Bursa'da "Kutlu-Sargınia Da-
yanışma Komitesi" oluşturuldu.
SHP, RP, SP ve YP Bursa il baş-
kanlan, dün ortak bir açıklama
yaparak Kutlu ve Sargın'ın derhal
serbest bırakılmasını istediler.
TBKP ve Aybar
TBKP Merkez Yönetimi'nin
dün yaptığı açıklamada "Cam-
hurbaşkam, başbakan, hükimet
üyeleri, siyasi partiler ve paria-
menlo üyeleri ile kamuoynna
sesleniyornz" denilerek "Sorun
Türkiye'nin geleceginin somnn-
dur. Türkiye'nin cağdaş bir top-
lum olarak yenilenen dünyadaki
onuriu yerini ahnasını isteyen her-
kes çözüm istemekirdir. Hükümet
komünist partinin üzerindeki ya-
sagın kaldınlacağı, Kutlu ve Sar-
gın'ın serbest bırakılacağı yolun-
da kamuoyuna açıklama yapraa-
lıdır. tnandına bir açıklama yap-
malıdır. Hemen şimdi. Yann çok
geç olacakbr" görüşü dile getiril-
di.
Mehmet Ali Aybar da Cumhur-
başkanı Turgut Ozal'a bir telgraf
çekti. Aybar telgrafında, "De-
mokratik bir ülke oldugu iddia
edilen Türkiye'de tek parti rejimi
döneminin faşist ttalya'dan aldı-
ğı ceza yasası yüriirlüktedir. Bu
çeUşki bemen ortadan kaldınlma-
hdır ve bnnun somut ilk adımı,
öföm oruçlannın bugün 19. günii-
ne basan Sargınia Kutlu'nun der-
hal serbest bırakılarak olraderinin
engellenmesi olmalıdır. Biz bara-
dan Sayın Özal'ı bu insaniık gö-
revini yerine getirmeye çagınyo-
ruz. Nihat ve Haydar'ın ölmeleri-
ne kayıtsız kalanlan tarih
affetmeyecektir" dedi.
Yurtdışından destek
Mayışta DGM'de yargılanacak
olan Kutlu - Sargın'ın duruşma-
sını izlemek ve TBKP liderlerinin
eylemine destek vermek amacıy-
la, Fransa'dan bir uçak dolusu
parlamenter, insan hakları örgüt-
leri temsilcileri ve hukukçulann
duruşma öncesi Ankara'ya gele-
cekleri bildirildi. ANKA'nın habe-
rine göre duruşmaya geleceklerin
sayısının fazla olması üzerine özel
bir uçak tutuldu.
Ingiltere Işçi Sendikaları Kon-
federasyonu (TUC) Genel Sekre-
teri Norman Willis, Türkiye'nin
Londra Büyükelçiliği'nden 9 mil-
yon Ingiliz işçisini temsilen Kut-
lu ve Sargın'ın derhal serbest bı-
rakılmasını istedi.
Kutlu ve Sargın'ın serbest bıra-
kılmalannı isteyen 158 Yunanlı
milletvekilinin dilekçesi dün Ati-
na'daki T.C. Büyükelçiliği'ne ile-
tildi. Büytjkelçi Gündüz Aktan'ı
ziyaret eden 3 kişilik bir Yunanlı
parlamenter heyeti, büyükelçiye,
Yunan Parlamentosu'nda Kutlu -
Sargın olayına duyulan ilginin bü-
yük olduğunu ve iki siyasi liderin
bir an önce serbest kalması gerek-
tiğini duyurdular.
Aralarında eski Kültür Bakanı
ve PASOK Milletvekili Melina
Mercouri'nin de bulunduğu heyet,
Tûrkiye'deki insan hakJan ihlalleri
ve demokratik ilkelerin işlerliğin-
den söz edince Büyükelçi Aktan'ın
da kendilerine Yunanistan'daki
Müslüman Türk azınlığa karşı uy-
gulanan insan hakları ihlallerini
hatırlattı^ı bildiriliyor.
15 tutuklama
Bu arada Istanbul'daki Sosya-
list Parti il binasında yapılan aç-
hk grevine destek vermek amaay-
la önceki gün yaklaşık 30 araçiik
birkonvoyla Kartal'dan Laleli'ye
gelen ve daha sonra gözaltına alı-
nan 53 kişiden 5 avukatın bu sa-
bah serbest bırakılmasının ardın-
dan 22 kişi dün akşam Istan-
bul DGM'de sorulandı. Dün ge-
ce sorgulanan 22 kişiden 15'i tu-
tuklandı. 7 kişi ise tutuksuz yar-
gılanmak üzere serbest bırakıldı.
Tutuklananlann adlan şöyle: Se-
lim Kara, Baytekin Kara, Ertuğ-
rul Savtekin, Hasan Basri Baba-
lı, fsmail Yetişen. Ahmet Felek,
Turan Yıldınm, Sevil Kap. Münev-
ver Ak, Kemal Parlak. Güzide Ül-
kü Taşır, Hakan Koç, Ali Ertan
Köymen, Güzel Taşdere, Emzade
Şimşek. Öte yandan uçurtma şen-
liğinden gözaltına alınan Mehmet
Koç, Ahmet Bekci ve Bilal Özde-
mir de tutuksuz y-argılanmak üze-
re serbest bırakıldılar.
BAŞKENTTEN AHMET TAN
(Baştarafı 1. Sayfada)
egemenliğın halk iradesryle bü-
tünleştiğini belirten oku nereye
gönderdiği tartışılıyor.
Türk siyasal yaşamı artık her
gün üretilen yeni senaryolara yö-
neliyor. Halk desteğinden yok-
sun ANAP iktidarı, ayakta kalma-
nın, hiç olmazsa bir yıl daha hü-
kümet olanaklanndan yararlan-
manın, matematiksel varsayım-
larla erken seçime yanaşmama-
nın sancısını çekiyor.
Kaya Erdem ne demek istedi,
verdiği mesaj kimleri hedef-
liyordu?
İşte bu tür yorumlar yapılırken.
ANAP içinde değişik görüşler
gündeme geliyor. Senaryo üre-
tenler, "kim ne demiş" sorusu-
nu bir kenara itip genel başkan
arayışma yenilikler getiriyor.
Üretilen senaryolardan bir ta-
nesi şöyle:
— Sayın Ozal, Yıldınm Akbu-
lut'tan desteğini çekmiş. Şimdi
Çankaya'mn yıldızı Cengiz Tun-
cer. 1991'in ocak ayında yapıla-
cak kongrede genel başkanlığa
Cengiz Tuncer getirilecek...
Oysa Ekrem Pakdemirli,
ANAP Genel Baskanlığı'na aday
olacağını üç gûn önce Manisa'-
ya yaptığı ziyaret sırasında yakın
çevresine açıklıyor.
Pakdemirli, milletvekili olarak
geldiği Manisa'da devlet toreniy-
le karşılanıyor. Vali, emniyet mü-
dürü, il jandarma komutanı, da-
ire müdürleri özel makam otola-
rıyla Pakdemiıii'yi karşılamaya
gidiyoıiar.
Manisa Milletvekili Pakdemir-
li, ANAP il örgütü tarafından
omuzlara alınıyor. Pakdemirli bü-
yük ilgi görüyor, gözleri ya-
şanyor:
— Başbakan Pakdemirli...
Pakdemirli Başbakan...
Mevlana Gazinosu'ndaki iftar
sofrasına 600 kişi katılıyor. "Pak-
demirti Başbakan" diye salon in-
liyor. Pakdemirli Hoca, tam bu
sırada ANAP İl Başkanı Ersan
Atılgan'a dönüyor:
— Aman fazla tezahürat yapıl-
masın. Baksana bizim Hasan'ın
başına gelenlere...
Ersan Atılgan bir işaret çakı-
yor da gösteri bitiyor...
ANAP içindeki senaryolan an-
latan milletvekiline sorduk:
— Sizce Ekrem Pakdemirli ge-
nel başkanlığa adaylığını koyma-
yacak mı?
Bir süre sustu. Sonra, "Ama
önemli olan Çankaya'mn
havası" deyip ekjedi:
— Ekrem Pakdemirli ben ada-
yım diye ortaya çıkamaz. önce
yeşil ışık bekler. Şu anda böyle
bir ışık yakılmadı kendisine. Ka-
dim dostları Hüsnü Doğan ve
Yusuf Bozkurt Özal aday ol'
derlerse otur, demezlerse
olmaz...
ANAP milletvekili senaryonun
finalini şöyle noktalryor:
— Cengiz Tuncer, genel baş-
kanlığa adaylığını koyduruıiarsa
Pakdemirli ve Keçeciler'e de ge-
nel başkan yardımcılığı verilir.
İkisi de böylece başbakan yar-
dımcısı olur. Hasan Celal Güzel
ve Mesut Yılmaz'ın da defterieri
dürülür...
Cumhurbaşkanı Turgut özal
ve Başbakan Yıldınm Akbulut,
Gelibolu çıkarmasının 75. yıl tö-
renlerine katılmak için Çanakka-
le'ye gittiler. Ingiltere Başbaka-
nı Margaret Thatcher da İstan-
bul'a, oradan helikopterle Ça-
nakkale'ye geçecek.
Gelibolu'da da bir protokol kri-
zi yaşanır mı?
Ama asıl olan Cumhurbaşka-
nı Özal'ın Başbakan Akbulut'a
hâlâ destek vermesi. Akbulut
bayramı Didim'de geçirecek.
Özal, bayramda yatla Didim'e
gelecek ve yat limanının temeli-
ni atacak.
Yani özal, Akbulut'u tutuyor.
Onu hiç yalnız bırakmıyor. Geli-
bolu'da da beraber. Didim'de de
beraber.
Ama senaryolar hiç brtmtyor.
(Baftarafi 1. Sayfada)
Yeni oruç açmış, ama perde ar-
kasında bir yer kapamamış ko-
nuklar, garsonlann taşıdıklan tep-
silere el uzatırken birden bire "eaT
oluyorlardı. Çünkü tepsilerde cin-
tonikler, buzlu sodalı viskiler, ra-
kıiar vardı.
35 ülkeden gelen konuk parla-
menterler arasında Müslüman
olanlar iftar vakti içkili resepsiyo-
na biraz şaşırmışlardı. Hıristiyan
dunyasının parlamento temsilcileri
ise garsonlann içki tepsilerini "la-
iklik mesajı" olarak niteler gi-
biydiler.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk
Bayramı resmi kabulünde "ulusal
egemenliğin" temsilcisi olan mil-
letvekilleri değil, çocuklar çoğun-
lukta idiler. Çocuklar salonun bir
köşesinde demokrasi ve fazilet
şarkıları söylerken, Kaya Erdem
ve eşi Sevil Hanım Başbakan ve eşi
Samia Hanım'a "hoşgeldiniz"
diyordu.
Başbakan ile bir anda bunın
buruna kaldık.
Akbulut, iftar saatini kaçırdığı
ve perde arkasındaki iftar sofra-
sından da habersiz olduğu için,
çevresini saran garsonlann kuru
köfte tepsilerinden birisine uzan-
dı. Aynı anda flaşlar patlamaya
başladı. Kürdana sapladığı köfte
Akbulut'un elinde öyle kala kal-
dı. "Foto muhabirleri artık
çekmezter" diye düşünmüş olacak
ki köfteyi agzma götürürken, ye-
niden flaş fırtınası patlak verdi.
Kürdanı dudağına saplamaya ra-
mak kalan Başbakan çok kızdı.
Köfte bogazında düğümleniyor gi-
bi olurken, "fesuphanallah" to-
nunda şöyle çıkıştı:
"Neredeyse dişlerimin de resmi-
ni çekeceksiniz. Ne oluyorsupuz,
^arada ikram edilen bir seye uzan-
dık. Yapmayın çocuklar.. Bu ka-
dan da olmaz."
Gerçekten de gazeteciler, hayat-
lannda ilk kez köfte yiyen bir Baş-
bakan görüyormuş heyecanı ile
davranıyorlardı.
Akbulut'u havadan çıkarmak
üzere "Efendim, tatili nerede ya-
pacaksınız?" diye sordum.
Tatil sorusu Başbakanı se-
vindirdi.
Hem, "çok zararsız bir soru"
idi, hem de tatili konuşmak şu
şeytanın belası flaşlardan çok fe-
rahlatıcı idi.
Akbulut'lar Didim'e gidecek-
lermiş.
Didim'de milletvekillerince yap-
tırılan ve anahtarları bir süre ön-
ce teslim edilen yazlıklannı ilk kez
Başbakan olduktan sonra göre-
ceklermiş.
özal'ın gideceği Antalya Ke-
mer'i ni>'e düşünmediğini sordum.
Gülmekle yetindi.
Güldüğünü göriince, 141, 142 ve
163. maddeler konusunda bir so-
ru yöneltti arkanuzda duran bir
mesiektaş.
Akbulut, "Durun bakalım. O
konuda çalışmalarımız var.
Bakacağız" demekle yetindi.
Başbakan muhalefetin 23 Nisan
TBMM özel oturumunda iç poli-
tika konulanru gündeme getirme-
sine çok kızmıştı.
Kızgınlığını alır düşüncesiyle,
"Efendim, salonda çok sayıda ya-
bancı parlamenter vardı. Seoegal-
den Singapur'a bu konuklar için
413 sayılı kanun gücündeki karar-
namenin sizin dediğiniz gibi tem-
cit pilavı yanı yoktu. İlk kez ön-
lerine konulan bir pilavdı. Bu ba-
kımdan onlar ilgi ile izlemiş ola-
bUirier. Belki de muhaiefet konuk-
lar için böyle bir konuşma prog-
ramı uyguladı dedim."
Akbulut, "Olmaz, bu konular,
böyle bir günde, hele de bir bay-
ram gününde. Muhalefetin yapö-
ğı anlaşıiır bir şey degil" dedikten
sonra ekledi: Çünkü, bu sözle-
ri her gün zaten söylüyorlar.
Akbulut'un sözlerini daha an-
lamlandırması için sorduk:
"Yani, efendim, muhaiefet böy-
lece kendileri için her gün bayram
mesajı mı vermek istedi?"
Akbulut, bu soruda "tozak"
kokusu aldı.
"Yoo.. Onu söyleyemem..'