23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 25 NÎSAN 1990 ANKARA, ERMENİSORUNUNA KARŞISEİA KOZUNUNASIL KULLANACAĞIN1DÜŞÜNÜYOR Bush'un mesajına 'şaşkınlık ve öfke'Siyasi ve diplomatik çevreler ABD Başkanı tarafından dile getirilen Ermeni yanlısı iddialara karşı, üs kapatma dahil olmak üzere etkin önlemler ahnmasından yana. Dışişleri çevrelerinde Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması'nı (SEİA) gözden geçirme eğilimi ağır basarken ek mektubun üçüncü paragrafının genişletilmesi ve Kongre'nin de onayım gerektirecek bir 'anlaşma'ya dönüştürülmesi formülü üzerinde duruluyor. YASEMİN ÇONGAR ANKARA — ABD Başkanı George Bush'un 24 nisan mesajının Ankara'da ya- rattığı "şaşkınlık" ve "diiş kırıklığı", ABD'ye karşı "üs kapalmak" da dahil ol- mak üzere sert önlemlerin gündeme getiril- raesi yolunda göruşler ortaya çıkantı. Cum- hurbaşkanlığı ve Genelkurmay çevrelerin- ce pek sıcak bakılmayan bu onlem arayışı kapsamında Savunma ve Ekonomik tşbir- liği Anlaşması'nın (SEİA) gözden geçiril- mesi konusu da yer alıyor. SEİA'nın, "Er- meni iddialanna ABD yönetiminin verdiği deslek karşısında Ankara'nın elindeki en bü>iik koz" olduğu görüşünü ta>ıyan Dı- şişleri çevrelerinde anlaşma metninde veni düzenlemelere gidilmesi gorüşünun ağırlık kazandığı oğrenildi. Başkan Bush'un "Ermenilere >apılan korkunç katliamdan" soz eden açıklama- sının Ankara'da yarattığı "şaşkınlık" su- rerken, hukumetin ABD'ye karşı yenı yap- tırımlara gidilmesi konusundaki "isteksizli- ği" dikkat çekiyor. Ancak Dışişleri Bakan- lığVnın ust duzey yetkililerı. Bush'un me- sajının Turk diplomasi tarihinde "bir ilk" olduğunu belirterek, "Konunun ciddiyeti iç kamuo>una yönelik bir mesajdı denile- rek gecistirilemez. Üs kapatmak da dahil olmak uzere etkin önlemlere gidilecegi, ilis- kilerin ambargo doneminde olduğundan daha soguk bir surece girebileceği hisset- lirilmeli" dediler. Askerler, burokratlar ve dıplomatlar arasında öniem alınması konu- sunda bazı goruş ayrılıkları bulunduğuna dikkat çeken bir başka Dışişlen yetkilisi ise. Bush'un mesajını "1917 Balfour Deklaras- >onu"na benzeterek, "Balfour Dtklaras- yonu İsrail devlelinin kuruluşunda ilk adım olmuştur. Şimdi Ermeniler bu işi enerjik bi- çimde takip edecek >e bu mesajı bir dekla- rasyon gibi kendi devlellerinin ilk taşı gibi gormeye çalışacaklardır. Bu nedenle Anka- ra tepkisini gereken biçimde göslermenin yolunu aramalıdır" dıye konuştu. Üst duzey askeri yetkılıler, Koşk, huku- met ve Dışişleri arasında anlaşma sağlan- rna olasılığının en yiıksek olduğu konunun ise "SEİA'da değişikliğe gidilmesi" oldu- ğu oğrenildi. Edinilen bılgıye gore, huku- metin ABD'ye karşı 1989'un son \e bu yı- lın ilk aylannda uygulanan dört önlem ben- zeri askeri yaptırımlara gidilmesi ya da 350 milvon dolarlık vardımın reddedilme*' BI- bi girişimlere "tümiiyle soguk" bakmasın- da Çankaya'nın ve asken çevrelerin büyük pa\ı var. Bu çevreler, daha önceki onlem- lerı de "işlevsiz" bulduklarını dile getire- rek, "ABD'nin Ermeni sorununu gundeme getirmesini önlemeve yönelik girişimler iki ulkenin arasını açmadan, aksine daha >a- kın bir işbirliği formulas>onu içinde şekil- lendirilmeli" goruşumı savunuvorlar. Bu goruşe gore, prosedur gereği geçerlilik su- resinın dolmasından uç ay önce (eylul ayın- da) üzerinde yeniden göruşmelerin açılması beklenen SEIA kapsammdaki değişıklıkler, Ermeni iddialarının onunu kapatmakta et- kılı olabilecek. Ankara'da SEIA pazarlığı çerçevesinde iki ayrı duzenlemenin gündeme getirilmesi olasılığı üzerinde duruluyor. Bunlardan bi- rıncısi, Çankaya'nın daha "sıcak" baktığı belirtilen"üçüncii paragrafta değişiklik" onerisi. SEİA'yı aralık 1990'a dek uzatan \e uzun tartışmalardan sonra 27 Şubaı I988'de TBMM onayıyla kabul edilen "ek mektup"un üçuncu paragrafının, Ermeni çorununa "ıngun bicimde deginecek ve bu Sovyetteı Biıü#i'ıriıı Utvaaya'Oaa aldıkları Et ıhtıyacının H 3"! ıMıyacınm ıhtıyacının H l'a Traktör parçalannın H 30'ua —\r îar* ve tt*ar karbârat&ĞRjn «i t M t L İ T V A N Y A Utvanya'ntn So¥yetler BirUği'nden aldıkları sorunun ikili ilişkilere zarar vermesinin en- geUenmesi için çaba harcanması esasını vur- gıılayacak" biçimde değiştirilmesı öngoru- luyor. Bu onerıye göre. dönemin ABD Dı- şişleri Bakanı George Shultz'un. eski Dışiş-# leri Bakanı Vahit Halefoğlu'na mart 1987'de yazdığı ek mektubun uçuncu pa- ragrafına, ABD yönetimini Ermeni tasarı- ları ve Ermeni soykırımı iddiasını günde- me getiren benzer girişimler karşısında Turkiye'den yana taraf olmak zorunda bı- rakacak yukumlulükler eklenecek. Halen yururlukteki biçimiyle ek mektu- bun ikili ilişkileri ilgile.ndiren uçuncu un- surlara değinen uçuncu paragrafı aynen şöyle: "Sağlıklı Türk-Amerikan ilişkilerine, Turk-Amerikan askeri işbirliğine veya Tiirk Silahlı Kuvvetleri'nin gereksinimleri leme- linde Turkiye'ye güvenlik yardımı saglama çabalanraıza zarar \erecek uygunsuz eylem- lere elkin biçimde karşı çıkacagız." Antlaşma formülü Dışişleri Bakanlığı'nın daha "snrak" baktığı belirtilen ve SHP Ankara Milletve- kili Erol Ağagil'ın de geçen ekim ayında ha- zıriayarak TBMM Başkanlığı'na sunduğu bir yasa onerisıyle de desteklenen ikinci ço- zum onerisi ise SEIA'ya halen sahip oldu- ğu "anlaşma" (agreement) statusu yerine "antlaşma" (treaty) statusu verilmesini on- goruyor. Bu onerıye gore, Turkiye ile ABD arasındaki savunma ve ekonomik işbirliği konularının bir "antlaşma"yla belirlenmesi yoluna gidilerek hem TBMM'nin hem de ABD Kongresi'nin işbirliği hükumlerini onaylaması istenecek. ABD yasaları gere- ği, "antlaşma'Mar Kongre onayı gerektirir- ken, anlaşmaların yalnızca hükümetlerce kabulunun esas olduğunu hatırlatan yetki- liler, "Eğer Türkiye ile yapılan bir anllaş- ma iie Kongre de bağlamrsa, ikili ilişkilere zarar veren girişimlerin bu platformda ses bulmasının önıine geçilebilir" görüşünü sa- vunuyorlar. Ancak bazı dönemlerde Kong- re ile arasında ciddi goruş ayrılıkları baş- gosterebilen ABD yönetiminin boyle bir du- zenlemeye yanaşması olasılığı "oldukça za- >ıf" göruluyor. WASHINGTON Yukandaki tablo "Time" dergisinden alınmıştır. LITVANYA Bush Gorbaçov'u kolladıABD Başkanı George Bush, Litvanya'ya ekonomik ambargo uygulayan Sovyetler Birliği'ne karşı tahminlerin aksine yaptınm kararı almadı. Landbergis "Bush bizi sattı" dedi. Dış HsUıericr Servisi — ABD Başkanı George Bush, Litvanya'ya uyguladığı eko- nomik ambargo nedeniyle Sovyetler'e kar- şı yaptınm uygulanıp uygulanmayacağına ve ne tur bir yaptınm uygulanacağına he- nüz karar vermediğini açıkladı. Bush, Kongre liderleriyle yaptığı göruş- meden sonra gazetecilere, "Heniiz karar verilroedi" dedi. Bir Litvanya heyetinin ha- len Moskova'da olduğuna dikkat çeken Bush, "Göriişmetere başlayacaklannı uma- lım, çözum orada" diye konuştu. Senato Dışilişkiler Komisyonu Başkanı Demokrat Claiborne Pell ise, Bush'un, her- hangi bir kararın, gerginliğin tırmanması- na bahane olabileceği gerekçesiyle, bu ko- nuda bir karar almayı ertelediğini söyledi. Bush, gazetecilere Sovyetler'e tahıl anı- bargosu uygulanmasınm ihtimal dışı oldu- ğunu belirterek, Sovyetler'in Afganıstan'ı iş- gali nedeniyle 1979'da uygulanan tahıJ am- bargosunun "felaket" olduğunu söyledi. Siyasa! gözlemciler Bush'un dün Kongre liderleriyle yaptığı görüşmede, Litvanya'ya uyguiadığı ekonomik ambargo nedeniyle Sovyetler Birliği'ne yaptınm karan almasım bekliyorlardı. Bush'un, Sovyet yönetimine uygulanmak üzere hazırladığı sanılan yaptınm progra- mında, Sovyetler Birliği ile olan ticari iliş- kilerin yavaşlatılması ve bu ulkenin yararı- na olan ekonomik girişimlerin askıya alın- ması öngörüluyordu. ABD'li yetkiiilerce ya- pılan açıklamalarda, iki ulke arasındaki si- lahsızlanma goruşmelerinin durdurulması- mn ve 30 mayıs tarihinde gerçekleştirilecek olan Bush-Gorbaçov zirvesimn ertelenme- si gibi önlemlerin söz konusu olmadığı bil- dirilmişti. Bu arada, üst düzeydeki bir ABD'li yet- kili, AP'ye yaptığı açıklamada Başkan Bush'un Kongre liderleriyle yaptığı toplan- tıda herhangi bir karar ahnmasımn beklen- mediğini açıklamıştı. Temsilciler Meclisi Başkanı Thomas Foley ise görüşmeden önce yaptığı açıklamada, SSCB'nın yaranna olan ticari ilişkilerin yavaşlatılmasından yana ol- duğunu belirtmiş, "Silahsızlanma konusun- da yapılan göriişmeler gibi konnlarda ABD'nin çıkarlannı zedeleyecek girişimler- de bulunulmamalıdır. Bence Sovyetler'in ya- ranna olan şeyleri yavaşlatmalıyız. Örnegin GATT anlaşmasında SSCB'nin gözlemci statüsune sahip olması için daha once ver- digimiz destegj geri çekebiliriz" demişti. Litvanya Devlet Başkanı Vitautas Lands- bergis, ABD Başkanı Bush'un, Moskova'ya yaptınm uygulamama karannın "Litvan- ya'yı satmak" olarak nitelenebileceğini söy- ledi. Landsbergis, Bush'un, Moskova'ya karşı herhangi bir yaptınm uygulanması- na karşı olduğunun açıklanmasından son- ra şunları söyledi: "ABD'nin bizi satmasından korkuyor- duk. ABD Başkanı George Bush'un kara- nnın, bu korkumuzun gerçekleşmesi anla- mına mı geldigine halk karar versin. Bir gnıp insanın ozgıirluğunün nasıl bir başka grubun özgürluğunden daha önemli oldu- ğunu anlayanuyonım. Ve eğer dunım bö>- leyse, ozgüıiuğan dayandığı lüm degerler de anlam taşımıyor." ÎSRAİL-IRAK GERGİNLİĞİNDE TARAF OLMAYA tTİLİYORUZ Türkiye'nin Irak açmazı büyüyorANKARA (Cumhuriyet Biirosu) — Irak ile Batı ulkeleri ve İsrail arasında giderek artan gerginlikte Türkiye de taraf olmaya zorlanıyor. Irak'ın nukleer ve kimyasal si- lah gucunun "ciddi bir tehdit" oluşturdu- ğunu savunan ABD, Batı Avrupa ve İsra- il, Turkiye'den, Bağdat ile ilişkilerinde "ölçiilii" olması isteğinde bulundu. Bu is- teğin, Başbakan Yıldırım Akbulut'un 5-7 mayıs gunlennde yapmayı planladığı Irak ziyareti öncesinde gündeme gelmesi dikkat çekici bulunurken, Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'in İsrail konusundaki "sert" açıklamalarının hemen sonrasında Irak topuna karşı MİT-MOSSAD işbirliği- nin gundeme gelmesi sorunu boyutlandırı- yor. Irak ile Batı ulkeleri arasındaki gerginli- ğin geçmişi, Korfez Savaşı'nın sona erme- sinden hemen sonra bolgedeki peşmergelere karşı kimyasal silah kullanımına kadar uza- nıyor. Bu konuda görüştüğumüz diploma- tik kaynaklar, Irak'ın Batılı istihbarat ör- gtitlerinin işbirliğiyle ortaya çıkanlan nük- leer ve kimyasal silah birikiminin bolgede "ciddi bir lehdil" oluşturduğunu belirte- rek, "Bu duruma karşı işbirliğini. Ortadoğu sorununda Arap ya da fsrail tarafını lut- mak diye değerlendirmek yanlış. Peşmer- gelere karşı silah kullanıldıysa herkese karşı kullanılabilir. Super top konusunda yapı- lan işbirliği iyi bir örnektir" göruşunu dile getiriyorlar. Irak-Batı gerginliğinin yüksel- mesine neden olan son iki olay ise tngiliz Observer gazetesi muhabiri Farzad Bazoft'- un idam edilmesi ile Irak'ın, Ürdün sınırı- na yakın H-2 Havaussu'nde 650 kilometre menzilli Al-Hüseyin balistik fuzeleri için altı rampakurması. Ttirkiye-Israil boyutu Batılı kaynakların, Irak konusundaki bu görüşlerini Ankara'ya son bir ay içinde dip- lomatik kanallardan çeşitli vesilelerle ilet- tikleri oğrenildi. Dışişleri çevreleri ise Tür- kiye'nin Irak ile "iyi komşuluk" ilişkilerine sahip olma istekliliğini sürdurdüğünü ve Bağdat ile yakın diyalog içinde olunması- nın karşılıklı goruş alışverişi ve etkileşimi kolaylaştıracağını Batılı diplomatlara ak- tardılar. .Ancak Turkiye-lsrail ilişkilerindeki "göreli iyileşmenin" de Bağdat'ın "ters yöndeki telkinlerine karşın" surdurulece- ği kaydedildi. Irak'a ait "Babil projesi" adlı super to- pun parçalan olduğu gerekçesiyle beş gun- dur Haydarpaşa Gumrüğü'nde bekletilen çelik boruların ortaya çıkarılmasında MIT ve MOSSAD'ın işbirliği yapması Bağdat'- ta rahatsızJık yarattı. Soz konusu çelik bo- ruların top parçası olduğu iddiaiannı "gü- lunç" bulduğunu açıklayan Iraklı yetkili- lerin, el konulan yüklerin kendilerine iadesi talebi surüyor. Öte vandan israil ile Bulgaristan arasın- da 23 yıldır kesik bulunan diplomatik iliş- kilerin bu ay sonunda yeniden kurulması bekleniyor. İsrail kaynaklan, Dışişleri Ba- kanı Moşe Arens'ın bu gelişmeden sonra Bulgar Bakan Boyko Dimitrov'un davetli- si olarak Sofya'ya bir ziyaret yapacağını be- lirtiyorlar. Aynı kaynaklara gore, Türkiye ile tsrail arasında diplomatik temsil düze- yınkı yükseltilmesi de Moşe Arens'in Sof- ya ziyaretine yakın tarihierde gundeme ge- lebilecek. Super top ve Konya ussunden kaikan AWACS uçaklannın Irak sınırında uçuşu ile "nazik" bir döneme giren Ankara- Bağdat ilışkilerinın gerginleşmemesi için Turkiye özel bir çaba harcıyor. Güneydo- ğu Anadolu Projesi (GAP) çerçevesinde ocak avında su tutulması nedenijle iki ul- ke arasında başgosteren "tatsızlık" ve sık sık gundeme gelen "sıcak takip" konusu- nun yarattığı "duyarh" ortamda, dış uh- surlann iki ülke arasındaki ilişkilere yeni puruzler getirmemesi isteniyor. Bush, Ermenileri memnun edemediABD Başkanı'nın Ermeni mesajında 'soykırım' sözcüğünü kullanmamış olması Ermenileri kızdırdı. Ermenilere göre içinde "soykırım" sözcüğü olmayan bir "Ermeni meselesi" sıradan sorun havasına giriyor. UFUK GÜLDEMİR WASHINGTON — ABD Başkanı Geor- ge Bush'un sozde "Ermeni katliamının" 75. yıldönümu dolayısıyla yaptığı açıklama, Türkiye'de yoğun tepkilere yol açarken Amerika'da da Ermenileri kızdırdı. Konuyu yakından izleyen Türk makam- larına göre Bush'un açıklamasının önemli unsuru, "soykınm" sözcüğünün kullanılmamış olması. Oysa Ermeniler ba- kımından bu unsur "düşkınklığı" yaratı- yor. Çünku içınJe "soykınm" olmayan bir Ermeni meselesi, "sıradan bir sorun hava- sına giriyor". Bush'un açıklamasında Turkiye bakımın- dan en fazla rahatsızlık yaratan ıddia, "!n- sanlığa karşı işlenen suç" ıfadesinin yer al- ması. Çunku, "suç", beraberinde "ceza" çağnşımını getiriyor. Oysa ortada kanıtlan- mış bir suç yok. Tarihçiler bu konuda gö- ruş birliğinde değil. Ayrıca arşivler henuz açılmış, inceleniyor. Durum böyleyken Bush'un, bir suçtan bahsetmesi, konuya va- kıf uzmanlarca "gerçekustu'* bulunuyor. Fakat bu suçlamalara karşın, Bush'un son açıklaması, 1988 ağustosunda Türkiye'yi "soykınm" ile suçlayan açıklamasının cok gerisinde kalıyor. Bu bakımdan, Amerikan Ermeni lobisinin "ihtiyaçlanna da cevap vermiyor". Aynca Bush, açıklamasında, Ermenileri tatmin için 1988 haziranında verdiği bir demece atıfta bulunuyor. Oysa Bush'un 1988 haziranında bu konuda ve- rilmiş bir demeci yok. 1988 ağustosunda var, eylülde var, ama haziranda tek satır yok. Türk makamlan bu tarih düşme ko- nusunun sadece basit bir yanlışlık olmaya- bileceğini belirtiyorlar. Ayrıca Bush, açıklamasında 24 nisan ta- rihinin, "bir mil\onu aşkın Ermeninm knr- ban verildiği korkunç katliamın" 75. yıl- donümü olarak anılmasını savunan Erme- nilere "kaüld^ım" bildiriyor. Yani başkan- iık yetkisine dayanarak 24 nisanı "soykı- nm günü" ilan etmiyor. Sadece, bu günü kutlayacaklara "ben de katıhyornm" diyor. ABD başkanlannın anma gunu ilan etme yetkisi var. Bush'u, bu yetkisini kullanma- mış oluşu ve pasif katılımı, Ermeni lobisi- ni kızdıran bir başka unsur. Neden yaptı? Ermeni konusunda en yetkili Türk ma- kamlannın kafasmı asıl kurcalayan soru şu: "Bush bu açıklamayı neden yaptı?" bu so- runun mantığı şuna dayanıyor: Geçen ay- larda Senato'da goruşulen "Soykınm ka- rar tasarısı" ışinden Bush buyük yara al- madan çıktı. Yani tasarıyı imzalamak gibi bir sorunla karşı karşıya kalmadı. Beyaz- Saray o gunden beri Ermenilere, "Tasan Senato'dan gecse başkan imzalayacaktı" diyor. Turklere ise "Başkanın Roberl Do- le metnine karşı çıklığı" soyleniyor. Yani senatör Robert Byrd'un yaptığı engelleme ABD Başkanı Bush'a her iki tarafı da ida- re edebileceği bir avantaj sağlamıştı. Oysa Bush son yaptığı açıklama ile bu avantajı- nı ortadan kaldırdı. Açıklama Türkiye'yi rahatsız etti. Ermenileri de memnun ede- medi. Hatta açıklamayı Ankara'da Türk Dışişleri Bakanlığı'na bizzat götüren ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz dahi böyle "gereksiz" bir adım atılmış olmasından sa- mimi bir şekilde üzgundu. Peki Bush'un kendisini bu açıklamayı yapmaya zorunlu hissetmesindeki faktörler nelerdi? Bu çer- çevede üç unsur ön plana çıkıyor: 1- tç politika boyutu: Önümüzdeki gün- lerde Kaliforniya seçimleri var. Cumhuri- yetçi Parti'nin adayı Pete Wilson'un kam- panyası pek iyi gitmiyor. Oysa Cumhu- riyetçi Parti Kaliforniya Eyalet Valıliği'ni almaya çok onem veriyor. Çunkü, ABD'- de, nufus esasına göre eyaletlerin milletve- kili sayısı artıyor veya azalabiliyor. Kalifor- niya, ABD'de nufusu en hızla artan eyalet- lerden birisi. Dolayısıyla Temsilciler Mec- lisi'nin önümüzdeki dönemdekı oluşumun- da Kaliforniya Valisi'mn buyük rolu olacak. kaliforniya Valisi'nin seçiminde Ermeni nü- fusun onemlı sayısal etkisı olduğu için do- ğal olarak Beyaz Saray üzerinde de var. 2- Uluslararası konjonktürdeki degişme- ler: Bu alandaki gelişmeler Türkiye'ye Er- meni konusunda fazla seçenek tanımıyor. Bush yönetimi bunun farkında. Türkiye'- nin Ermeni konusunu er veya geç bir şekil- de ele almak dunımunda olduğu sık sık tek- rarlanıyor. En azından onlar durumu böy- le algıhyor. Öte yandan da uluslararası kon- jonktürdeki değişikliklerin getirdiğı yeni dengede Türkiye'nin Amerika'ya olan ih- tiyacı, Amerika'nın Türkiye'ye olan ihtiya- cından bu aşamada daha fazla gibi gözü- kuyor. Oyle ki Turkiye, Avrupa'yla enteg- rasyon hedefinde dahi Amerika'nın deste- ğini arıyor. Tum bu unsurlar Bush yöneti- minin meçhulü değil. Dolayısıyla da bu du- rum Amerikan yönetimine hareket serbes- tisi sağlıyor. 3- Bush faktönı: Başkan Bush kıtanın doğu yakasından geliyor. Atlantik Okya- nusu kıyisındaki doğu yakası ise Amerika'- nın "Enlelekriıel vadisi" olarak kabul edi- liyor. Köklü Amerikan aileleri bu yakada yaşıyor. Yale, Harvard gibi ünlu okullar burada. Bu bölgenin ayrıca köklü bir mis- yonerlik geçmişi var. Misyonerlik arşıvleri ünlü universitelerin, kütüphanelerinde bu- lunuyor. Bush işte bu geri plandan Beyaz Saray'a geliyor. Doğu yakasının bu terki- bi, Bush'u Ermeni konusuna özel bir ilgi duymaya itiyor. Reagan'ın "Ermeni meselesine" ilgisı gösterişe yönelikti. Oy- sa, konuyu en yakından izleyen Türk dip- lomatik makamlanrun hiç tereddütü yok ki Bush kişisel olarak Ermeni soykınmına ına- nıyor. Bu inancına karşın, son açıklama- sında "soykınm" iddiasına yer vermemiş oluşu tamamen Amerikan yönetiminin Türkiye'de "Özal yönetimi" ile iyi ilişki- lerine bağlanıyor. Bush ve ekibinin, açık- lamanın kaleme alınışı sırasında, hiç alışıl- madık bir şekilde (çünku bu tür anma telg- raflannı çoğu zaman başkan görmuyor da- hi) dakikalarca "soykınm" sözcüğü tartış- ması yaptığı ve Beyaz Saray Genel Sekre- teri Sununu'nun ısrarlanna karşın, Bush'- un "Özal dostumdur" diyerek direndıği bil- diriliyor. Dolayısıyla, Ermeni dosyası kapsamında Türk Amerikan ilişkilerini iz- leyenlerin değerlendirmesi o ki eğer Türki- ye'de Amerika ile fazla dostane olmayan bir lider kadrosu işbaşına gelirse ABD'nin Ermeni konusundaki suçlamalarınm dozajı, hızla "katliam" sozcüğünden "soykınma" donüşme eğilimi taşıyor. BASIN BOYUN EĞMESİNGazetelerin Çankaya'da verdiği söz. Toplantıya kim komuta etti? "Emir ve talimat anlaşılmıştır komutanım!" Milîi maç spikerliğini kabul etmeyenler. Yazıişleri müdürlerinin geri çevirdiği yazarlar. Bir büyük gazetenin talimatı: Güneydogu'nun 'G"si bile yazılmayacak. 2000 e Doğru'nun on günlük matbaa serüveni. Asker-ANAP koalisyonunun zayıflıkları ^ • ÖZAL ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN NASIL KAPAK OLDU • SHP'Lİ ERSİN'İN ONERİSİ MECLİSTE:"MGK KALDIRILSIN" • 8 SENDİKANIN KARARI: 1 MAYISTA ÜRETİM DURUYOR • SÜRGÜN CEMAL SÜREYA • TURİZMDE İSRAİL'LE GİZLİ FLÖRT. JAPONLAR GÖZDE • Baskın Oran Hasan Celal Güzel skandalını yazdı. • Kıbrıs Doğu Akdenız Üniversitesi'nde Şeyh Nazım bildirileri • Romanya'da faşizm tehlikesi • Türkiye'yi Güney'e sürme planına karşı Arap cephesi • Batı Almanya'da yaşamın her anı tarifeli • Mimar Sinan'a hep Türk- İslamcılar mı sahip çıkacak • Tiyatro festivali başlıyor • Glasnost ve Caz.Feroz Ahmad'ın kaleminden • Sinema festivalinin seyirci profili. ERMENİ GÖSTERİLERİ Atina'da çatışma çıktıYunanistan'm başkentinde Türk Elçiliği'ne yürümek isteyen Ermeniler polisle çatıştı, çok sayıda yaralı var. Ermenistan Cumhuriyeti'nin başkenti Erivan'da yüz binlerce Ermeni Türkiye aleyhine gösteri yaptı. Dıs Haberler Servisi — Sözde "Ermeni soykınmı"nın 75. yıldönümunde, Ermeni- ler çeşitli ülkelerde gösteriler yaptılar. Atina muhabirimiz Stelyo Berberakis'in bildirdiğine göre Yunanistan'da yaşayan Er- menilerin dun başkentte düzenledikleri gos- teride polisle çatışma çıktı. Yaklaşık bin ki- şinin yer aldığı gosteride "Katil Turkler ve Azeriler", "F.rmenistan'ın kurtuluşu için mucadele", "Karabağ Ermenistan'a ailtir", "Faşisl Türkler Ermenistan'dan dışan" slo- ganları kullaruldı. Gösterıcıler Rıgillis sem- tindeki Türkiye Büyükelçiliği binası önüne geldi. Elçilik binasıran önunde bulunan yak- laşık 100 kadar kalkanlı, coplu, miğferli ve tabancalı polisler, gostericilerı binaya yak- laştırmadı. Bunun üzerine polis barajını "delmeye" çalışan genç gösterıciler, polıs- lere taş ve sopalarla saldırdı. Polisler de cop- larla göstericilerin üzerine yürüyerek kala- balığı dağıttılar. Çatışmada çok sayıda gös- terici, polıs coplanyla yaralandı. Gösterici- ler daha sonra Türk bayrağını yakarken Yu- nan polisi aleyhinde slogan attılar. Bu ara- da gosterıcilerden oluşan bir heyet, elçilik kapısına bir dılekçe astılar. Bu dilekçede, sözde "Emıeni sovkınmının" kabul edilme- si ve "Ermenistan topraklarının Ermenile- re geri verilmesi" talep edildi. Öte yandan her yıl 24 nisan günunde ol- duğu gibi dun de Atina'da yaşayan Erme- niler, çocuklannı okullara göndermedi, iş sahipleri dukkân açmadı. Sovyetler Birliği'nin Ermenibtan Cumhu- riyeti'nin başkenti Erivan'da yuz binlerce ki- şi dun sabah sözde Ermeni soykırımı anıtı- na yurudu. Ermenilerin anıta çiçek koyma işlemleri uç saat surdü. Paris muhabirimiz Sabeta) Varol'un bil- dirdiğine göre Paris'te yaklaşık 800 kişilik bir Ermeni grubu, Zafer Anıtı'ndan Türk- iye Büyukelçiliği'ne doğru yuruyerek gös- teri yaptı. 14 yıl önce Paris Buyükelçimiz lsmail Erez'in katledildiği yerde yapılan gosteride, Fransız Ermeni Dayanışma Ko- mitesi adına konuşan bir kişi, "Biz Erme- niler şiddetten hoşlanmatız, ancak gerek- tiği zaman şiddeti anlayışla karşılamasını da biliriz" dedi. PKK yanlısı grupların ay- nı gün düzenledikleri ve Paris Başkonsolos- luğumuz onunde biten yuruyuşlerinden sonra Ermenilerin gösterilerine katılmala- rı da dikkat çekti. tngiltere muhabirimiz Edip F.mil Öy- raen'ın bildirdiğine gore Londra'daki Tür- kiye Büyükelçiliği önünde de sayıiarı on - on beş olduğu tahmin edilen küçuk bir Er- meni grubu Türkiye aleyhinde gösteri yap- tı. Ellerinde "Ermeni topraklanoı geri istiyoruz" ve "Türkiye'yi Avrupa'ya sokmayın" yazılı afışler olduğu göruldii. Polis, göstericilerin elçiliğin bulunduğu cad- denin karşı kaldırımında durmalarını sağ- lanıak için onlem aldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear