Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
Sahıbı Cumhunveı Matbaacılık \e Gazetecıhk Turk Anonım Şırkeıı adına
•Nadir Nadi O Genel \a\ın Mudurj Hasan Ceraal. Muessese Muduru
EmiK Uşaklıgil. Yazı ljkn Muduru Olty Goıennn. 0 Haber \ferke?ı
Muduru Valçın Bayer. Sa\fa Duzenı ^onetmem Alı *ar. # Temsılaier
\MCARA Ahmei Taa, İZMIR Hıkmrl (*anlunx. AD\\A Çcdn Vıgenoghı
1; Potoıka Cdal Bubng*. Dv Haberler Ejfm Balo. Ekonom Ccagiz Hvtm, h Sendıka Şakran K m a . Kultur Cdal Lsttr.
E&tım Gencat >}bn. Haber Araşıırma IsmM Bnfcuı, Vur Haberkn Vcdci Dogao, Spor Dan^manı AbdnlkKbr YMTÜHU.
[Xn Yazlar Katm Çakjkan. Araştırma Ş«iıın Mp«>, Duzelmıe \bdulllr Yucı # koordınalor Akmtl konfcan. 0 Mab Ijier
Erol Eıfcnı. 4 ) Mnhasebe Bolnıl Vner # Buın: Pianiama Soj) Osmubtyogtu 9 Reklam \v>t Tonın. O Ek lövınlar
4lıvol • Idare HlKyın Gvrer. • Işietme Onder Çcüfc. • aipı-lslnr S ı i lul. 9 ftrsonel Stvgı Boamnoo«lıı
Basaıt *• ta/ı Cumhuma Maıbaaalıl \>r Gazeledbk TAj. TUrk Oca|] Cad. 39/41 CaJ*o*lu
H)-u
Isl Pk. 246-l«anbul Td Jİ2 05 ff* OO tıalj leta. 22246 Fa*. (1} 526 60 72 9
Buroto- U > J I Zıya Gokalp EUN Inkdap S. No 19 4 Td 133 II 4M"1
, leteL 42344 Ftx. (4) 133
0< 65 9 İ M r H Zıva Blv 1352 İ2'3. Tet 13 12 » 14ta. 523» ffct (51) 19 53 «0
lnönu Cad 119 S No I feıı 1 Td. 19 37 52 (4 haO, Tdo. 62135 Fax. (71) 1» 37 52
TAKVİM 19 MART 1990 Imsak: 4 38 Guneş: 6.02 Ogle: 12.17 Ikindı: 15.40 Akşam: 18.21 Yatsı: 19.41
Ilkbahar
firtınasına
hazırlanınProf. Akkor Toz, küf mantarları, çiçek
tozları, ağaç, çalı, ot ve hayvan tüylerinin
başlıca alerjenler olduğunu söylüyor.
Dr. Atabek Alerjik hastahklann çoğunun
mevsimlerle ilgisinin sanıldığından az
olduğunu hatırlatarak "Önemli olan,
hastalığın ortaya çıkışına neden olan alerjen
maddelerle temas edilmesidir" diyor.
GÜNSELİ KARSAN
Bir "diriliş mevsimi" olarak
adlandınlan "bahar mevsimi"ne
girerken kendinizi ruhsal ve fi-
ziksel yönden birçok fırtınaya
hazırlayın.
Bahar mevsiminde meydana
gelen ısı, hava basıncı ve nem
oramnda meydana gelen değişık-
likler çeşitli sorunlara yol açabı-
liyor. Baharın gelmesıyle birçok
insanda huzursuzluk, baş dön-
mesi, sinirlilik, çarpıntı ve ken-
dini boşlukta hissecmek gibı ra-
hatsızlıklar görulebiliyor.
BunJarın yanı sıra bahar, be-
raberinde birçok guzelliği de ge-
tiriyor. Bu dönemde ınsanların
daha duygusaJ, daha heyecanlı ve
açık oldukları gözlenıyor.
Baharın meydana getirdiği ra-
hatsızlıkların en önemlisi olarak
ise aJerjiler gösteriliyor.
AJerji konusunda göruştuğu-
miız Istanbul Tıp Fakültesi tç
Hastalıkları Alerji BiJim DaJı
Başkanı Prof. Aytuğ Akkor aler-
jiyi dışarıdan giren bir maddeye
karşı vücudun normalden farklı
tepkı göstermesı şeklinde tanım-
layarak "Alerjik belirtiler, ato-
pik adı \erilen ve kalıtsal yolla
sonraki kuşaklara da yansıyan
deri ve mukoza geçirgenliğinde
bozukluk bulunan kişilerde go-
ralmektedir. Dunya nufusunun
yakiaşık yuzde 10'u, alopik bun-
yeli kişilerden oluşmaktadır. Bu-
na göre Turkiye'de 5.5 milyon
atopik kişinin bulunduğu du-
şoDİılebilir" dedı.
Doğadaki hemen hemen tum
maddelerin alerjen etkı göstere-
bileceğinı belırten Prof. Akkor
toz, kuf mantarları, çiçek tozla-
rı, ağaç, çalı, ot ve hayvan tuy-
lerinin başlıca alerjenler olduğu-
nu sözlerıne ekliyor.
Prof. Akkor, atopik bünyeli
kişilerin evlerinde çiçek bulun-
dunnalannın sakıncalı olduğunu
vurgulayarak sozlerine şöyle de-
vam etti:
"Özellikle alerjik nezle veya
Artık erkeklerde
dadılık yapıyor
Dış Haberier Servisi — Bernd
Brand 48 yaşında ve bir çocuk
sahibı. Uzun >illar boyunca rek-
lam sektöründe metin yazarlığı
yapan Bernd Brand'ın yeni bir işi
var. Bernd Brand "gundelikçi
anne'. Alman 'Scala' dergisinde
yer alan haberde, tıpik bir kadın
işı olan "gundelikçi anne" mes-
leğınin erkekler arasında da yay-
gınlaştığına dikkat çekıliyor.
Sorun Uk kez '70'li yılann baş-
larında yoğunluk kazanmaya
başlamıstı: Giderek daha çok ka-
dın çocuk sahibi olmak istiyor,
ama bu nedenle kariyerlerinden
vazgeçmeye gönüllen razı olmu-
yordu. Bebek doğup emzirme ya-
şını geçınce işler daha da zorla-
şıyordu. Yuva ıçin henuz erken-
di, kreşlerde ise yer bulunrnuyor-
du. Bazı anneler uç dört kişilik
gruplar oluşturarak karşılıklı
olarak birbırlerine yardımcı ol-
ma yolunu'seçtiler. Nobetleşe ço-
cuklara bakıyorlardı, ama kısa
zamanda bunun ideal bir çözum
olmadığı ortaya çıktı. Pek çoğu
tum çabalara rağmen yine de
raesleğine veda etmek zorunda
kaldı.
Bunun uzerıne Federal Alman
AiJe BakanJığı bir model proje-
yi finanse etmeyi kabul etti. Bu
proje uyannca çocuklar "günde-
likçi anne" denilen kadınlar ta-
rafından gun boyunca para kar-
alerjik bronşial astımı bulunan
hastalann ev ve işyerlerinde açan
çiçek bulundurmanıalan gerekir.
Çiçeklerden etrafa yayılan çiçek
tozlan aşın duyarlılığı olan kişi-
lerde alerjik şikâyetlerin şiddel-
lenmesine neden olmaktadır. Bu
kişilerin ormanlık ve kırlık alan-
lardan çiçek açma mevsimleriıı-
de kaçınmalan gerekmektedir.
Alerjik goz nezlesi de havada po
len yogunlugunun vukseldiğj ük-
bahar ve yaz aylanoda ortaya
çıkmakta ve sonbahar aylannda
azalarak kayboJmakladır. Ancak
polen dışı alerjenlere karşı duyar-
lılığı olan kişilerde şikâyetier bu-
tün yil surmektedir."
Bahar aylarmda ortaya çıkan
an ve böceklerın de alerjiye ne-
den olabileceklerini söyleyen
Prof. Akkor sözlerini şu şekilde
tamamladı:
"Bazı atopik kişUerde an sok-
masını takiben sokma yerinde
veya vucudun diger bölgelerinde
yaygın kabank ve kaşınnlar mey-
dana gelebilir. Llkemizde en çok
balanlan alerjiye sebep olmak-
tadır. Aynca uçucu boceklerin
insanlan soktuklan yerlerdc ve-
ya vuculla da kabartı ve kaşıntı
gelişebilmektedir.''
Dahılıye Mutehassısı Dr. Er-
dal Atabek bahar aylannm aJer-
jik hastalıklann mevsımı olarak
bilindiğinı, fakat alerji olduğu bi-
lınen birçok hastalığın mevsim-
lerle ilgisinin saruldığından da az
olduğunu söyleyerek, "Burada
önemli olan hastalıgın ortaya çı-
kışına neden olan alergen mad-
delerle temas edilmesidir" dedi.
Dr. Atabek, "saman nezle-
si"nin mevsimsel bir alerji oldu-
ğunu sozlerine ekleyerek şunları
söyledi:
"Burada alergenler ruzgârla
taşınan p*,ek tozlan oldugundaa,
agaçlann yarattığı hastahk ilk-
yazda, yaz otlannın tozlanna
baglı olanı yaz aylannda, yaba-
ni ot polenlerine bağlı olanı son-
babarda ortaya çıkar."
şılığı bakılacaklardı. Sonuç fev- <
kalede olumlu oldu. Gündelikci
:
anneler tarafından bakılan ço-
cuklar, gerek toplumsal gerek ze-
ka gelişûni acısından kendi anne-
leri tarafından bakılan çocuklar-
dan hiç geri kalmıyorlardı. Us-
telik hatta bir alanda diğerlerin-
den daha da ustundüler. Baska-
larıyla daha kolay ilişki kurabi-
liyor ve daha az ürkek davranı-
yorlardı.
Kuçük kızını yiıvaya götürup
getirirken, diğer annelerin önerisi
uzerine "gundelikçi anne" olma-
ya karar veren Bernd Brand da
tıpkı diğer gundelikçi anneler gibi
bu yeni mesleginin resmen onay-
lanmasını beklemehydi. Bernd
Brand yetkili makamlara başvur-
du ve Sosyal Hizmetler Dairesi
incelemelerine başladı. Evinin
belli bir buyukluğe, çocukJann
oynayabihnek için yeterince ye-
re sahip olması gerekiyordu. Ay-
rıca çocukları sevip sevmediği,
oniarı oyalayabılip oyalayama-
yacağı da araştınldı. Çeşitli bu-
rokratik işlemlerin halledilmesin-
den sonra Bernd Brand'ın gun-
dehkp anneliğı resmen onaylan-
dı. Bernd Brand yemek ve diğer
giderler için çocuk başına ayda
457 raark alıyor. Ancak paranın
o kadar önemli olmadığını belir-
ten Bernd Brand, "En bıiyiik te-
şekkür, çocukJann mutlulugu"
dıvor.
Metin And, tiyatro, kültür tarihi, sosyal tarih alanlarında 42 kitapyazdı
'Tiyatro, yaraücı olmalı9
Birkaç yıl once yaptığı
"hayat muhasebesi"nden
sonra Batı tiyatrosuyla
ilgilenmekten vazgeçen
Metin And, kendi illuzyon
gosterimlerini 60 saatlik
video filmine almaya
hazırlanıyor. Çekim 4-5 yıl
sürecek.
ALPAY KABACALI
"Tiyatro beni sarmıyor artık.
AİO yıldır ayak basmıyorum tiyar-
roya, sıkıldım... Tiyatro, köke-
ninde gormeye dayanıyor. Oysa
gunumuzde bir edebiyatçı otunı-
>or, evinde bir metin yazıyor. Bu-
tün tiyatrocular onun bizmetin-
de... Onu ezberiiyoıiar, oynuyor-
lar. Goze fazla hitap eden bir la-
rafı yok bunun. Tiyatro yaratıcı
olmalı. Ama degil, yerinde sayı-
yor. Bir parça taklit, bir parça da
yavan şeyler. Evrensel bir dil ola-
mıyor."
Tiyatro alanındaki inceleme ve
araştırmalarıyla yalnız Turkıye'-
de degil, butun dunyada da tanı-
nan Metin And böyle dıyor. O
Metin And ki butun bir yaşamını
bu yolda harcadı, tiyatro uzerine
otuz kadar kitap yazdı. Ulaştığı
kaynaklar yönunden bile hayran-
lık uyandıran çalışmalardı bunlar.
Sozgelımi Lübnan'da elde edıp
getirdiği Eımenice kaynaklan bi-
rer birer okutmuş ve "Osmanlı
TiyatrosıT'nu ınceierken bunlar-
dan yararlanmıştı. Çince, Rusça
kaynaklar kullanmıştı kitaplann-
da. Amerika'da, Sovyetler Birli-
ği'nde, Fransa'da, ttalya'da, Al-
manya'da, Ingiltere'de, daha bir-
POR TRE Prof. Dr. METİTV A\D
Tiyatro ve halk dansları
1927'de Istanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesı'nı
(1942) ve IU Hukuk Fakultesı'ni bıtirdi (1950).
Rockefeller Vakfı Bursu'nu kazanarak ABD \e
A\rupa'da incelemelerde bulundu (1956-57).
Forum dergisinde tıyatro ve bale eleştirmenlığiyle
başlayan ve on beş yıl suren serbest yazarlıktan
sonra Al) Dil ve Tarih-Coğrafya Fakultesi'nde
(DTCF) kurulan Tiyatro Kursusu'nde oğretim
gorevlısı oldu. Doçentliğe, profesorluğe
yukseltıldı (1980); bölum başkanlığına getinldı.
Tiyatro ve halk dansları uzerme çok
sayıda kıtabı var. Baslıcalan şunlar: Kırk (iun
Kırk Gece (1959), Turk Koylu Dansları (1964),
Geleneksel Turk Tiyatrosu (1969). Meşrutiyel
Doneminde Turk Tiyatrosu (1971), Dunyada ve
Bizde Golge Oyunu (1977), Cumhuriyet Donemi
Turk Tiyatrosu (1983) Şugunlerde yayımlanan
METİN AND — YÖK'le universite, yuz yıldan 42. kıtabı Tiırkiye'de İlalyan Sahnesi - Ital.vân
da daha geriye giltniştir. Sahnesinde Turkiyeadını taşıyor.
çok ulkede aylar, yıllar boyu ku-
tuphanelere kapanmış; en az sek-
sen kitaplık "malzeme" toplamış-
tı. Turkıye'de ve yurtdışında çı-
kan ansıklopedilere, sureiı yayın-
lara, bilimsel dergilere binı aşkın
yazı yazmıştı, kimisi doğrudan
doğruya Ingilizce...
Tiyatroya gitmekten vazgeçtiğı
gıbı DTCF'de tiyatro dersleri de
vermez oldu. Yunan öncesi eski
uygarlıklarm mıtolojisinı ve As-
ya tıyatrosunun geleneksel kay-
naklarını konu alan dersler veri-
yor şimdi. (Avrupa tiyatrosuyla il-
gısinı kesmiş, ama Asya tiyatro-
suna ilgi duyuyor. Olanak bul-
dukça Japon, Çin, Hint, Vıetnam
tiyatrolarını izlıyor, araştınyor.)
Tiyatroyla ilgilenmiyor da ne
yapıyor? Oraya gelmeden, tiyat-
ro tutkusunun nasıl başladığmı kı-
saca görelim:
Hukuk fakültesi öğrendsiyken
müziğe, tiyatroya ilgi duyuyor.
Piyano çahyor, konservatuvarda-
ki dersleri izliyor... Fakültenin
son sınıfında, "hayatı tarumak
için" adliyeye gidip dava izieme-
ye kalkışıyor:
"Birkaç ay duzenli gittim. Sa-
bahtan akşama kadar... Bir bak-
tıra ki bizim okuduklanmızla hiç
ilgisi yok... Fakulteyi bitirince.
uluslararası ekonomik hukuk uze-
rine yoksek lisans yapmak için
Londra'ya gittim. Bir yandan her
gece konsere, tiyatroya filan gidi-
yorum Londra'da... Sonra neme
lazım hukuk filan dedim, kendi
kendimi yetiştirmeje başladım."
O yetiştiriş bu yetistiriş... O za-
mandan beri kannca gibi ça-
üjıyor...
Beş altı yıl önce bir "hayat
muhasebesi" yapmak gereğini
duymuş. Notlannı, yanm kalmış
vaJışmalarınj göstererek anlatıyor:
"Madem bıitun hayanmı bun-
lara hareamışım, bunlar bir çeşit
var oluş nedeni olmuş benim için,
tamamlamadan gidersem kendimi
ınkâretmis olururn. Hiç olmazsa
ea onemlikrini deferlendirmeli-
yim."
Şimdi kultür tarihi, sanat tari-
hi, sosyal tarih konulanm ön pla-
Başka erkek
"Saçlan kesilmiş alabros. Vucut
kas acısından iyi gelismiş.
Üzgun ve siızgun bir haleti
nıhiyenin abidesi gibi çömelmiş
yere. Elindeki galiba carşaf.
Dağınık bir yataktan kalmış.
Dışanda bir İskandinav
göneşinin soluk pınltısı." Dört
şiir kilabı yayınevi tarafından
reddedilmiş bir reklam
yazanmn incileriydi bunlar.
Finli reklamcılann bir erkek
deodorantı için seçtikleri model
böylt tanımlamalar getiriyordu
kimilerinin aklına.
Finlandiya'da yayımlanan kadın
dergisi Anna'daki bu fotoğraf
"baska erkek"in fotogrefı. Bu
erkek, aslında "yumuşak
erkek." 2000'li yıllann Avrupah
erkegi. Hassas. Kınlgan.
Hüzunlu. En çok da yalnız.
*
'Küçük anne'nin yaşı
Afyon Doğumevi'nde bir erkek çocuk
doğuran S. B.'nin gerçek yaşının 9 değil 15
olduğu açıklandı. Afyon Valisi Bekir Aksoy,
olayın tıp literatürüne geçecek müstesna bir
durum olmadığını söyledi.
HAKKI MERDİVENCİ
AFYON — Uğradığı tecavuz
sonrası hamile kalan ve Afyon
Doğumevi'nde bir erkek çocuk
dofuran S.B.'nin gerçek yaşının
9 değil, 15 olduğu açıklandı.
Geçen hafta Af>on Doğum-
evi'nde bir erkek çocuk dunyaya
getıren S.B!nin 9 yaşında olduğu-
nun açıklanması, "ender
gorulen" olay olması bakımından
kamuoyunun ilgisını çekmiştı.
Konuyla ilgili olarak Cumhuriyet
muhabinnin sorulannı yanıtlayan
Afyon Valisi Bekır Aksoy ve Sağ-
ük Mudur Vekili Dr. ıbrahim Öz-
soy, S B.'nin gerçek yaşının 15 ol-
duğunun belirlendiğini açıkladı-
lar. Vali Aksoy, açıklamasında
şöyle dedı:
"Nufus kutuğunde yaşı 9 ola-
rak belirtenen ve uğradığı tecavuz
sonneu Afyon Doğumevi'nde se-
zaryenle bir erkek çocuk doguran
S.B.'nin dogum olayı, tıp lilera-
turiine geçecek müstesna bir du-
rum degildir. Doğum öncesi \e
sonrası yaptınlan yaş tespitlerin-
de S.B.'nin gerçek yaşının 9 olma-
yıp 15 olduğu tespil edildi. Ola-
ya Cumhuriyet Savcılıgı el koydu.
Sorusturma surıiyor."
II Sağhk Muduru Ibrahim Oz-
soy da doğumu yaptıran Dr.
Mehmel Telek'ın, "Kendi rekla-
mını yapmak amacıyla, S.B.'nin
yaşım kuçuk goslerdiğini" one
surdu. Özsoy, "Sır saklaması ge-
reken doktor, Hipokrat yeminini
de çiğnemiştir" dedı.
Bu arada Cumhuriyet muhabı-
nnın goruştuğu komşuları v'e ak-
rabaları, S.B.'nin gerçek yaşının
15 olması gerektığını, 9 yaşında
olamayacağını sovlediler.
na alıyor ve her zamankı gibi ye-
di sekiz kitap üzerinde çaiışıyor.
Işte birkaç örnek:
17. Yüzyılda Çarşı Ressamlan,
çarşılarda ısmarlama resım yapan
sanatçılan konu alan, ikı yuz
renkli resmin yer alacağı ilginç bir
çalışma. Turkiye'de bulduğu bir
iki, dışanda çeşitli mıizelerde bul-
duğu yirmi beş kadar albümden
yararlanarak hazırhyor. Türkçe
ve Ingilizce metin aynı ciltte yer
alacak. 16. Yüzyılda tstanbul'da
Giinlük Yasara, hiçbir inceleme
kullamlmadan, doğrudan doğru-
ya o çağda Istanbul'a gelmiş gör-
gü tanıklannın anlatımlanndan
yararlanılarak oluştunılan bol re-
simli bir kitap. Ingilizcesi ve
Türkçesı ayn ayn çıkacak. Orta-
dogu'nun Ritnel ve Gösterimleri,
Orta Asya'dan Kuzey Afrika'ya
kadar uzanan butün Islam dıinya-
sını ve daha eski uygarlıklan,
Arapça, Farsça ve Türkçe konu-
şan bütün ulkeleri kapsıyor. Zati
Sungur - Yaşamı, Sanatı, Yön-
temleri'nde, illüzyonist olmaktan
çok sahne sanatçısı olarak önem
taşıyan, yıllarca birçok ülkede,
1936'dan sonra da Turkiye'de ge-
niş ilgi gören Zati Sungur'u ele
alıyor.
Geldik "illuzyonizm"e... Bu,
Metin And'ın çocukluk tutkusu.
Amatör olarak başlamış, giderek
ilerletmiş. Osmanlılardan bugüne
kadar illüz>onun ülkemizdeki ta-
rihıni de yazmıs: Magic in tstan-
bul (tstanbul'da Sihir, Kanada.
1978). Diyor ki:
"Beş altı yıl önce hayat muha-
sebesi yaparken birtakım karariar
aldım. Sozgelimi tiyalroya gitme-
yeceğim dedim, gitmiyorum da...
tUüzyon konusunda buyuk biriki-
mim, kendi bazı buluşlanm var.
Bunu değeriendireyim dedim. Be-
nimle beraber gidecek çünkii...
Bu yaştan sonra profesyonel de
olamam... Ne yapayım? Önce, bir
iki genç yetiştireyim. dedim. Me-
rak için bir parça ogrenraek iste-
yecekler, vaktim gidecek... Vide-
oya almaya karar verdim: Burası
sahne gibi olacak, çekim yapıla-
cagı zaman dekor rrazırtanacak.
Altmış saatlik çekim yapılacak,
bu da dort beş yıl surecek. Çekim-
leri bir arkadaşım yapacak. Söz-
gelimi kadın havaya uçacak, dört
parçaya bolunecek, tekrar birie-
şecek fılan... Kasetler bir rafta
duracak, ticari amacı yok. Yalnız
birkaç meraklıya kopyalannı ve-
receğjm. Benden de bir şey kalsu
diye yspıyonım bunu."
Metin And, raflarda metreler-
ce uzanan video kasetlerini göste-
riyor:
"Videotekimdeki kaset sayısı
1500e ulaştı. Filmler, operalar,
baleler... Aynca çekim de yapıyo-
rum. Birçok bestecinin butn'n
eserleri var: Mozart, Beethoven,
Bacb... Kirapla pek ilgüenmiyo-
rum artık. Işin garibi, kitap da
okurnuyonını. Yirmi dort saat il-
lüzyonizmi düşunuyonım. Epey
aletler filan hazıriadık. Asağıda-
ki depoya koyduk. tlk fırsatta çc-
kime başlayacağız."
Metin And'ın iki kamerayla,
hem arkadan hem önden çekim
yaparak gerçekleştirdiği, bu ay
başında Berlin'de konferans verir-
ken gösterdiği bir Karagöz fılmi
var: Leyla ile Mecnnn. Aynca
Aleviierde Cem Ayini vb. belge-
sel fılmler yapmış.
Yıllarca emek verdiği bir alan
olan tiyatro üzerine göruşierini
oğrenmeye çalışıyorum:
"kitaplanmda tiyatro başlığı-
nı arük kullanmak istemiyorum"
diyor. "Sözgetimi Japonya'da ba-
sılamn adında 'performance' de-
dim. (Culture, Performance and
Cummunication in Turkey /
Türkiye'de Kültür, Gösterim ve
Iletişim, Tokyo, 1987). Önemli
olan, eylem. Yaratıcılık. göste-
rimdedir. Tiyatrodan bu nedenle
uzaklaşıyorum. Tabii Tanzimat
dönemine buyiık hayranlık duyu-
yonım. Tiyatro bakımından ben-
zeri dunya tarihinde yoktur. Se-
yirci yok, oyun yazan yok, aktör
yok, hiçbir şey yokken, bazı ba-
kımlardan bngiinkünden ustıin
bir tiyatro anlayışı var. En azuı-
dan o zamanın aktörleri, kendi-
lerini adamıs insanlar. İçlerinde
dil bilen ya da okuma yazma bi-
ien kolaylıkia iyi bir iş bulur. Oy-
sa çoğu açlıktan, veremden öl-
mıiş. Yalnıztiyatroylaugraşıyor-
lar. Bugünkü tiyatrocular öyk
mi!.."
Bugünku oyuncular... Metin
And, oniarı eleştirirken reklam,
seslendirme vb. işlerde çalıştıkla-
rını, asılraeslekJerinepek değer
vermediklerini, oysa birer bale sa-
natçısı gibi çalışmaları gerektiği-
ni söylüyor; Batı'dan örnekler
veriyor:
"Gidiyoriar akın akın Hindis-
tao'da, köylerde, giıç koşullar al-
tında iki yıl kalıp rubu ve bedeni
eğitiyorlar. Çin'de bir ay bulun-
dum. Gunduzieri tiyatro okulla-
nna ya da opera denilen gelenek-
sel kuruluşlanna gidiyordum. Bir
sınıfa giriyorsunuz, piyano eşli-
|inde goz egzersizieri yapıyorlar.
Bıiyiik bir hâkimiyet kazanıyor
gozler. Vücutöyle..."
Metin And Türk Dil Kurumu'-,
nu, "devlet sanatçıhğı" kurumu-
nu, YOK'ü eleştirdi. "12 Eylül'-
den bu yana çok şey kayboldu.
Hiçbir donemde bu dönemdeki
kadar değerlerimiz yok olmadı"
dedı veekledi: "Ekonomi, birkaç
ay içinde duzelebilir. Ama YÖK'
le universite yıiz yıldan da daba
geriye gitmiştir. Yuz yılda bile dü-
zelmeyecek şeyler var!"
Haftası
• Haber Merkezi —
Çeşitli etkinliklerle
kutlanacak olan "Yaşülar
Haftası" bugun başhyor.
Panel, film gösterileri,
toplantı ve GAP turunun
yer aldığı haftada, yaşlıları
temsilen bir gnıp
Cumhurbaşkanı Tlırgut
Özal, Başbakan Yildırım
Akbulut ve Devlet Bakanı
Cemil Çiçek tarafından
kabul edilecek. Bu arada
Eskişehir Huzurevi ile
Ankara'da bir danışma
merkezi açılacak. Bazı
huzurevlerinde eğlence ve
moral günleri düzenlenecek.
Istanbul'da hafta
etkinükleri çerçevesinde bir
panel yapılacak ve
Darülaceze'de toplantı
düzenlenecek. Denizyollan,
yaslılara "ucretsiz boğaz
tunı" yapacak. Şehir
Tiyatroları da oyunlannı
yaslılara ucretsiz
sunacaklar.
Sınav
başvunılan
• ANKARA (AA) — Fen,
meslek ve Anadolu
öğretmen liselerine
başvunılar, bugün
başlayacak. Başvurular, 30
martta sona erecek. Alınan
bilgiye gore sınavlara
girecek öğrenciler başvuru
formlarını 2 bin lira
karşılığında alabilecekler.
Anadolu öğretmen liseleri
sınavı 13 mayısta, fen
liseleri sınavı 2 haziranda
meslek liseleri sınavı da 9
haziranda gerçekleştirilecek.
Meslek ve Anadolu
öğretmen liseleri il
merkezlerinde, fen liseleri
sınavı 29 il merkezi ve
Lefkoşa'da yapılacak. Sınav
sonunda 13'ü resmi, 10'u
öze] olmak uzere 23 fen
lisesine 2 bin 54 oğrenci
alınacak.
Dünyanın
çevre sorunu
• Haber Merkezi —
Birleşmış Milletler'e bağlı
350 çevre organizasyon
grubunun düzenlediği ve
çok sayıda ülkeden
ilgililerin katılımıyla Viyana
ve Budapeşte'de başlayan
toplantılarda, "dünyanın
cevre sorunu" tartışılıyor.
Türkiye'den Yeşiller Partisi
Genel Başkanı Celal
Ertuğ'un katüdığı ve dün
başlayan toplantı 21 martta
sona erecek. Edinilen
bilgiye göre, burada bir
konuşma yapacak olan
Celal Ertuğ, Turkiye'de
özellikle uçakların yaptığı
gurültü, çevre kirlenmesi,
termik-nükleer santralların
insan sağlığına verebileceği
zararlar konusundaki
görüşlerini açıklayacak.
Şenük ödüUeri
dagıüldı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — 3. Ankara Film
Şenliği ödüUeri dun akşam
Ak Sineması'nda
duzenlenen törenle
sahiplerine verildi. ödül
törenine SHP Genel
Sekreteri Deniz Baykal,
Çankaya Belediye Başkanı
Doğan Taşdelen ile çok
sayıda sanatçı ve davetli
topluluğu katıldı. Uzun
metrajlı film dalında
"Medcezir Manzaraları"
adh filmle en iyi yönetmen
seçilen Mahinur Ergun
odülunü Metin Erksan'ın
eiinden aldı. Kadir Inanır'a
en iyi erkek oyuncu
odülunü Prof. Sevda Şener,
Zuhal Olcay'a da "En iyi
kadın oyuncu" odülunü
Aziz Nesin verdi.
Çevreye
saygısızlık
• ANTALYA (AA) —
Turizm Bakaıılıgı Müsteşan
Mustafa Türkmen,
"Turizmde dunyada bir
numaralı ülke olmamızı bir
tek şey engeller, "çevreye
saygısızlık" dedi. Belek
Turizm Yatırım Birliği'nin
(BETUYAB) Antalya'da
duzenlenen toplantısına
katılan Turkmen, Türk
turizminin öteki rakip
ülkelere göre oldukça iyi
gehşme gösterdiğini söyledi
2 beldeye
otomatik alo
• ANKARA (ANKA) —
İz^ıir'in Akalan ve
Konya'nın Bulduk beldeleri,
bugunden itibaren şehirler
ve milletlerarası tam
otomatik telefon
görüşmesine açıhyor. PTT
Genel Müdurlüğü'nden
verilen bilgiye göre
Akalan'ın telefon kod
numarası (548), Bulduk'un
ise (3426) olarak belirlendı.
Her iki beldede de abone
telefon numaralannın
önüne (6) rakamı
eklenecek.