Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
17MART 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Türkiye'yeyapılan yardım, ABD KongresVnde 'sadaka' olarak yorumlandı
Kıbrıs yine ısıtılıyor
Carter-Hafız
Esad görüşmesi
• ŞAM (AA) — Eskı
ABD Başkanı Jimmy
Carter, Ortadoğu bans
süreci konusunda Suriye
Devlet Başkanı Hafız Esad
ile bir görüşme yaptı. tki
saatten uzun süren
görüşmeden sonra Esad'ın
sözcüsü Jibran Kourieh,
devlet başkarunm, bolgede
ve Lübnan'da istikrarsızlığın
yayılmasında Israil'in rolü
ve banş konusundaki
olumsuz tutumunu dile
getirdiğini açıkladı.
Contralara
sınırdışı
• TEGUCtGALPA (AA)
— Honduras Parlamentosu,
Başkan Alfredo
Callejas'tan, Ulkedeki
yaklaşık 10 bin Contra
gerillasının derhal sınırdışı
edilmesini ve ABD'den
tazminat istenmesini
öngören bir karar tasansını
kabul etti. 128 üye
tarafından oybirliğiyle
kabul edilen tasanda,
ülkenin batısındaki El
Paraiso bölgesinde bulunan
Nikaragua'daki
Sandınıstalara karşı
mücadele eden gerillalann
derhal sınırdışı edilmeleri
isteniyor.
Irak'a fiize
yardımı
• WASH1NGTON (AA)
— Batılı firmalann Irak'a,
SSCB ve tsrail'i vurabilecek
güçte uzun erimli füze
yapımında yardım ettiği ve
Bağdat'ın, nükleer bomba
için gerekli olan uranyum
üretimi için de bir fabrika
inşa etmekte olduğu
kaydedildi. Amerikan ABC
Televizyonu'nun haberinde,
Bağdat yakınlannda
bulunduğu belinilen üç ayn
tesisin fotoğrafları ve inşaat
projeleri gösterildi. ABC,
bu tesislerde füze
üretildiğini duyurdu.
Irak'ın, SSCB ve tsrail'i
vurabüecek güçte sıstemlere
sahip olduğu da kaydedilen
haberde, "Teknik donanım
ve füze programı için
destek, Battlı şirketlerden
geldi" denildi.
M-19 üderi,
başkanlığa aday
• BOGOTA (AA) —
Kolombiya'da iktidara karşı
silahlı mucadeleyi bırakarak
siyasal parti haline gelen
M-19 gerüla hareketinin
üderi Carlos Pizarro,
başkanlık seçiıpine
katılacağını bildirdi. Eski
gerilla liderinin, birkaç
siyasi partiyi bir araya
getiren "Banş İçin Ulusal
Eylem" cephesinin adayı
olacağı kaydedildi.
Kolombiya'da geçen hafta
sonunda yapılan genel
seçimlerde, M-19 sürpriz bir
sonuçla üçüncü büyük parti
olmuştu.
Yeni bir
Salman Rtişdi
• KAHİRE (AA) — Dini
konularda yazdığı kitaplar
dolayısıyla yeni bir Salman
Rüşdi olarak tanımlanan
Mısırh yazar Alah Hamid,
yazdığı son roman
nedeniyle tutuklandı.
Savcılık, Hamid'in
"Tannnın Mahkemesi" adlı
kitabının toplatılmasını ve
kitabı yayımlavan
yayınevinin sahibinin de
gözaltma alınmasını
kararlaştırdı. Al Ahbar
gazetesinin haberine göre
söz konusu kitabı inceleyen
bir komite, kitapta
peygamberler ve dinlere
karşj kâfirce saldırılarda
bulunulduğu sonucuna
vardı.
Arafat'ın
nutmyası
• LONDRA (AA) —
Filistin lideri Yaser
Arafat'ın mumyası
Londra'daki dünyaca ünlü
mumyalar müzesi Madame
Tussaud'a konacak.
Londra'daki mumya müzesi
sözcüsü, Arafat'ın
geleneksei başlığı ve tıraşsız
sakalh haliyle yapılacak
mumyasının bu yıl içinde
müzeye ysrleştirileceğini
açıkladı. Sözcü, "Biz onu
bir gerilla lideri değil,
meşhur bj sima olarak
görüyoruz" dedi.
WASHINGTON (AA) — ABD Kongre-
si'ndeki Rum-Yunan lobisi Kıbrıs'ı gerek-
çe göstererek, Türkiye'ye yapılan Amerikan
yardımını 100 milyon dolar kesmeye calı-
şıyor. Temsilciler Meclisi Ödenekler Komis-
yonu'nda yapılan taruşmalarda, Türkiye'ye
verilen ABD yardıraından "sadaka" ola-
rak bahsedildi.
Türkiye'ye yapılan yardımın kesilmesi,
Temsilciler Meclisi Ödenekler Komısyonu1
nun "Dış Operasyonlar Alt Koraisyonu"n-
da dün dile getinldi.
Komisyonda soruları yanıtlayan ABD
Savunma Bakan Yardımcılarından Paul
Wolfowitz'e Rum lobisinin militanlarından
Cumhuriyetçi Parti Indiana Milletvekili
John Porter, "Türkiye'ye yardımı 100 mil-
yon dolar kessek ve Kıbns'tan çekecekleri
her bin asker için 5 milyon dolar versek
Turklcr BC yaparlar?" diye sordu.
Wolfowitz ise, Türkiye"nin ambargo za-
manında bile ABD'nin isteklerini reddet-
tiğini, bu tur girişimlerin de sonuç verme-
yeceğini batırlatu.
Komisyona katılan ve ABD Dışişleri Ba-
kanı'nın güvenlik yardımlarından sorum-
lu yardımcısı Reginaid Bertholomew de,
Türkiye'ye Kjbns konusunda baskı yapma-
nın ters sonuç vereceğini kaydetti.
Kendisinin 1981-82'de Kıbrıs koordina-
törü olarak görev yaptığmı hatırlatan Bart-
holomew, geçen haftaki Kıbrıs görüşme-
lerinin sonuçsuz kalmasından ABD Dışiş-
leri'nin de "düş kınkhğına'' uğradığını söy-
ledi.
Ancak taraflan yeniden bir araya getir-
raeye çalıştıklannı kaydeden bakan yardım-
cısı, Kıbns'ta çözümün toplumlararası gö-
rüşmelerle bulunaeağını vurguladı.
Türkiye'ye Kıbrıs konusunda baskı yap-
manın "esneklik" getirmeyeceğini de söy-
leyen Bartholomevv, BM Genel Sekreteri
Perez de Cuellar'ın desteklenmesi gereğin-
den söz etti.
Geçen hafta Rum lideri Vasiliu ile Was-
hington'da görüşen Mrazek, Denktas'ı "so-
run yaratmakla" suçladı.
Mrazek, yönetimin Türkiye'ye karşı yar-
dımı "manivela" olarak kullanıp kullan-
mayacağını sorması üzerine, Bartholomo*
şunları söyledi:
"Türkiye'ye yardım vermemizin nedeni,
Türkiye'nin de bize karşüıgında bir şey ver-
mesidir. Turkiye stratejik çıkarlarımıza
deslek veriyor. Bu yiızden Türkiye'ye indi-
Rum-Yunan lobisi, Temsilciler Meclisi Ödenekler
Komisyomı'nda Kıbrıs'ı gerekçe göstererek
Türkiye'ye yapılan ABD yardımında 100 milyon
dolar kesinti yaptırmaya çalışıyor. Türkiye'ye
Kıbns'tan çekilecek her bin asİcer için 5 milyon
dolar verilmesi önerildi.
Illinois Milletvekili John Porter ise, "16
yıldır Kıbns'ta çözum olmamasından
usanç duyoyoruz" dedi ve Denktaş'ın top-
lantıyı "terk ettigini" one sürdu.
Rum lobisinin etki alanında bulunan
Demokrat Parti New York Milletvekili Ro-
bert Mrazek de, çoğu ülkeye karşı ABD-
nin dış yardımı baskı aracı olarak kulla-
nıp Türkiye'ye kullanmamasını eleştirdi.
rim yapamayız. Eger Kıbns için yardımı
'manivela' olarak kullanıp Türkiye'yi etki-
lemek isterseniz, geçmişte hep bu girişim-
lerin bize pahalıva mal olduğunu gördük.
Bunlar işe yaramıyor."
Mrazek, Turkjye'ye yardımın kesilmesin-
de "kararlı olduklannı ve bu >olda çalışan
bir grup olduğunu" söyledi ve •'Yardımın
kesildigi gün gelecek. Bu yolda çalışanlar
çogunlukta degil. Ama giderek sayılan
artıyor" dedi.
Daha sonra görüşmede Turkiye, Porte-
kiz ve Yunanistan'a yapılan ABD yardımın-
dan söz edilirken "sadaka" deyimi kulla-
nıldı.
Temsilciler Meclisi ödenekler Komisyo-
nu Dış Operasyonlar Alt Komisyonu Baş-
kanı ve Demokrat Parti Wisconsin Millet-
vekili David Obey, Türkiye, Portekiz ve Yu-
nanistan'a yardımdan söz ederken
"sadaka" terimini çağnştıran "Welfare
program" sözünü kuüandı. Terim "yoksul-
lara yardım" anlamına geliyor.
Obey, bu ulkelerdeki ABD üslerine yö-
nelik muhalefete dikkati çekerek, "tstemi-
yorlarsa üsleri alınz. Az geliri olan iilke-
ler için sadaka programı uygulamamaiıytz"
dedi.
Bartholomew ise üslerle ülkelerin gücü
arasında bağlantıya dikkati çekerek, "Bo
ülkelerin güçlü olması önemli. Örnegin
guçlü bir Türkiye, ABD çıkarlanna
uygundur" diye konuştu.
Obey'in "Daha az geliri olan Avrnpa ül-
kelerine neden bu sadaka programını sür-
dürmdryiz?" demesi üzerine Bartholo«ew,
NATO'nun gücünü koruması gerektiğini,
guney kanadın strateji ve ikili ilişkiler yö-
nunden önemli olduğunu ve bu üç ülkenin
gerçek anlamda askeri yardıma ihtiyaç duy-
duğunu söyledi.
SAVAŞ SİMİDt — Beyrat'un doğusunda Hıristiyan giiçler arasındaki çatışmalann >avaşlamasıyla normal yaşama donülmeye başlandı.
Harp durumundaki sokaklarda tek tük de oisa, satıcılar göritlüyor. (Fotograf: Reuter)
Lübnan'da silahlar susmuyorDış Haberler Servisi — Lubnan'ın başkenti
Beyrut"un doğusunda Hıristiyan güçler
arasındaki çarpışmalar şiddetini yitirirken,
ülkenin güney bölgesinde Şii guçler
arasındaki çatışmaların arttığı bildiriliyor.
Lübnan polisi, son iki gün içinde.
Beyrut'un dağlık kesimleri ile Güney
Lubnan'da Hizbullah ve Emel örgütlerinin
yoğun olarak birbirlerinin mevzilerini top
ateşine tuttuğunu bildirdi. Ajanslar,
dünku çatışmalarda ölen ya da yaralanan
olmadığını, ancak Beyrut'ta yeniden silah
seslerinin duyulmaya başladığını
belirtiyorlar. Lübnan'da General Michel
Aoun ile Hıristiyan milis güçleri arasındaki
çatışmaların da, her iki tarafça kabul
edilen ateşkese karşın yer yer sürduğü
habet veriliyor. Ajanslar, Şamir Caca
komutasındaki milislerın mevzilerine
çekildiğini, ancak Beyrut'un doğu
kesiminde ozellikle gece geç saatlerde hafif
silahlarla çatışmalar oiduğunu
bildiriyorlar.
ISRAİL
Izak Şamir, iki ateş arasında
tsrail Parlamentosu'ndan
guvensizlik oyu alarak
düşen Başbakan Izak
Şamir'i, şimdi partisi
Likud da istemiyor.
Partinin radikal kanadı,
Şamir'in istifa etmesi için
harekete geçerken lşçi
Partisi lideri Şimon Peres
yeni hükümeti kurmak için
görüşmelere başladı.
Dış Haberler Servisi — tsrail'-
de muhafazakâr likud Cephesi
hükümeıinin önceki gün parla-
mentodan güvenoyu alamayarak
.düşmesi üzerine parti içinde sert.
tartışmalar meydana geldigi ve
partinin radikal kanadının, parti
üderi Izak Şamir'in görevden alm-
masını istedigi bildiriliyor.
Likud Cephesi'nde yenilgi son-
rası tartışmalar iyice büyuyerek li-
der Izak Şamir'e kadar uzadı.
AP'nin haberine göre Likud'un
radikal kanadı, partinin önceki
Izak Şamir
gün parlamentodan güvenoyu
alamamasından Şamir'i sorumlu
tutuyor ve Şamir'in istifasını is-
tiyor. Şamir'in görüşü konusun-
da ise çelişkili haberler geliyor..
Yediot Ahroııot gazetesi, Şamir'-
in partiden istifa ederek siyasal
yaşamdan çekilmeyi duşündüğü-
nü yazarken, Maariu gazetesi, Şa-
mir'in, "istifa etmek için herhangi
bir neden görmedigini" söyledi-
ğini duyurdu. tsrail radyosu ise
Likud liderlerinin, partinin gele-
ceğini tartışmak üzere dün toplan-
Şimon Peres
dıklannı bildirdi, ancak görüşme
konusunda ayrıntüı bilgi verme-
di.
lşçi Partisi lideri Şimon Peres'-
-in, yeni hükümeti kurma yolun-
da önündeki en önemli engeL, par-
lamemoda lşçi Partisi ve Likud-
un dışındaki coğunluğun aşırı sağ-
cı partilerden oluşması. Aşın sağa
ve dinci partilerin, merkez-sol bir
çizgiye sahip olan lşçi Partisi ile
işbirliği yapma konusunda istek-
siz davranabilecekleri, Şimon Pe-
res'in bu partileri işbirliği konu-
sunda ikna etmesi durumunda da
buyuk ödünler vermek zorunda
kalabileceği bildirUiyor. Parla-
mentoda üçüncü buyük parti du-
rumunda bulunan aşın dinci Shas
Partisi, önceki gün yapılan güve-
noylaması sırasında Likud'a işbir-
liği onerisinde bulunmuş, ancak
Likud bu öneriyi reddetmişti.
Şamir hükümetinin güvenoyu
alamayarak düşmesinden sonra
Başbakan Izak Şamir, şaşırmadı-
ğını ve üzülmedığini söylerken, tş-
çi Partisi lideri Şimon Peres, par-
lamentonun hükümeti düşürerek
Israil'de barıştan yana olduğunu
gösterdiğini söyledi.
Şamir hükümetinin düşmesi,
-Filistinli liderler tarafından genel--
likle memnunlukla karşılandı. Fi-
listinli liderlerden Faysal Hüsey-
ni, "Umanz, lşçi Partisi hükümeti
kararlı ve tutarlı bir tavır takınır"
derken, bir başka Filistinli, Suf-
yan Katıb, Israil'in Araplarla tüm
savaşlannın, lşçi Partisi yönetim-
leri sırasında olduğuna dikkat çe-
kti.
LiBYA
İNGÎLTERE
TÜRKÎYE-AT KPK TOPLANTISI
Bozer: Işbirliği için ıımutluyuz
SEMÎH İDtZ
ANKARA — Türkiye-Avrupa Topluluğu
Karma Parlamento Komisyonu (KPK) 22-23
mart tarihleri arasında Antalya'da toplanıyor.
AT Komisyonu'nun Türkiye^nin tam uyelik
başvurusuna ilişkinraporunusunmasının ar-
dından yapılan bu ilk KPK toplantısının, Do-
ğu Avrupa'daki hızlı değişiklikler açısından da
Ankara için buyuk önem taşıyacağı bildirili-
yor. Komisyon raporunda öngörülen "ilişki-
lerin derinleştiriimesi" konusunun Antalya
toplantısının ağırlıklı gündem maddesini oluş-
turacağı belirtiliyor.
Batılı diplomatik kaynaklar bu toplantıda
esas olarak ekonomik konuların üzerinde du-
rulması gerektiğini, ancak KPK'mn Avrupa
kanadının geçmiş toplantılarda olduğu gibi
Türkiye"de insan hakları konusunu gündeme
getirmesinin bçklenebıleceğini soylediler.
Bozer'in açıklaması
Turk-AT ilişkilerinin 12 Eylul sonrasında
normalleşme sürecine girmesiyle 4. kez bir ara-
ya gelecek olan KPK'mn Antalya toplantısı
oncesınde basına bilgi veren Dışisleri Bakanı
Ali Bozer, Türkiye ile topluluk arasında kap-
samlı bir işbirliği programının saptanmasını
ümit ettigini söyledi.
Türkiye'nin AT üyeliğini 1993 sonrasına bı-
rakaı. ifomisyon raporunun yine de Turkiye
ile ilişkiitr.n derinleştiriimesi ilkesine yer ver-
diğini anımsatan Bozer, "Bu işbirliği enleg-
rasyon ve karşılıklı bağımlılık için yapılmak-
tadır" dedi. Hükümetin izleyeceği politikamn
kapsamlı bir işbirliğine yönelik olduğunu ek-
leyen Bozer, toplulukla ilişkilere olumsuz bir
açıdan yaklaşmanın doğru olmadığını söyle-
di. AT Komisyonu Raporu sonrasında gerek
AT yetkilileriyle gerekse üye ülkelerin yetkili-
leriyle Türkiye açısından yararlı temaslarda
buiunduğunu kaydeden Bozer, şunları söyle-
di:
"Bu temaslarım bana cesaret verdi, ama bu
demek degildir ki, bu işbirliği programı aynı
şekilde komisyondan geçtr, konseyden geçer.
Katiyen boyk degil. Bu itibarla 'Temaslanmız
fevkalâde olumlu, iş bitti' şeklinde bir hava
yaratmak yanlıştır, ama 'Biz geriye gittik, pe-
rişan olduk' demek de yanlıştır."
Bazoft'un
iJamına
büyük tepki
EDİP EMİL ÖYMEN
LONDRA — "Observer" ga-
zetesi adına ve Irak hükümetinin
davetlisi olarak gittiği Irak'ta ca-
susluk iddiasıyla yargılanan ve
perşembe günü idam edilen ga-
zeteci Farzad Bazoft'un, lngilte-
re"de hırsızlıktan sabıkalı oldu-
ğu ve 1981'de bir yıl hapis yattı-
ğı açıklandı. "Sun" gazetesinde
yer alan haber, daha sonra baş-
ka kaynaklarca da doğrulandı.
"Daily Express" de, Bazoft'un
karanhk bir geçmişi olduğunu
yazdı. Ingiltere'de yaşamasına
rağmen tran vatandaşlığını ko-
ruması ve sabıkası nedeniyle tn-
giltere hükümetinin, Bazoft'un
idamına "daha sert lepki" gös-
termekten kaçmdığı öne sürül-
dü.
Irak Dışisleri Bakanı Tank
Aziz, gazeteci Farzad Bazoft'un
idam edilmesi ile ilgili olarak
yaptığı açıklamada,"Buna hak-
kımız vardı" dedi ve Ingiliz Bü-
yükelçiliği temsilcilerinin de Ba-
zoft'un yargılanması sırasında
mahkemede bulunduklanm söy-
ledi.
lngiltere'nin Irak Büyükelçisi
Harold Walker da, dün ülkesi-
ne geri dönda. Ancak Ingiltere1
nin, lrak'la olan diplomatik iliş-
kileri tam olarak kesme tarafta-
n olmadığı haber veriliyor. tşçi
Partisi'ne üye bir grup milletve-
kili de dün yaptıkları açıklama-
da, Irak'a karşı, Batıh ülkelerin
ambargo uygulamasını istediler.
tngiliz gazetelerinin hepsi, Ba-
zoft'un idamına çok sert tepki
gösterdi ve Irak'm insan hakla-
rı uygulamalanna on sayfaların-
da, yorum köşelerinde geniş yer
ayırdı.
DUNYADA BUGUN
ALİSİRMEN
Babta
yangınında
kaza
ihtimati
Rabta fabrikasında çıkan
yangınm "büyük
ihtimalle" kaza sonucu
çıkmış olabileceği
belirtiliyor.
Dış Haberler Servisi — Lib-
ya'mn Rabta kentindeki fpbri-
kada çıkan yangınla ilgili olarak
karşılıklı suçlamalar sürüyor.
Federal Almanya, yangında
"parmagı" olduğu yolundaki
Libya lideri Kaddafi'nin iddia-
lannı, "asılsız" olarak nitelen-
dirdi. Yangının, kaza sonucu
çıkmış olabileceği haber verili-
yor.
Libya lideri Muammer Kad-
dafi, Rabta fabrikasında çıkan
yangınla ilgili olarak oiayda Fe-
deral Alman gizli servislerinin
rolü olabileceğini belirtmiş ve
soruşturmanın bu yönde sürdü-
rüldüğünü açıklamıştı.
Federal Almanya hükümeti
tarafından dün yapılan açıkla-
mada, Libya'mn iddialanmn
asılsız olduğu belirtilerek yan-
gınla ilgili Federal Almanya'ya
dönük suçlamalar reddedildi.
Federal Almanya ARD Tele-
vizyonu da Rabta'daki fabrikayı
iyi bilen birisine dayanarak ver-
diği haberinde, yangınm, "bü-
yuk olasılıkla" kaza sonucu çık-
mış olabileceğini bildirdi.
ABD ve Federal Almanya,
Libya'yı Rabta'daki fabrikada
kimyasal silah üretmekle suçlu-
yorlardı. Rabta fabrikasında
önceki gün çıkan yangında, Ba-
tılı kaynaklar, fabrikanın tama-
men harap olduğunu bildirmiş-
lerdi.
Başkan Yoldaş...
Sovyetler Birliği'nin "glasnost"tan ve "perestroyka'dan son-
ra şimdi bir de "Prezidan Tovariç"leri (Başkan Yoldaş'ları) var.
Önceki gün Halk Temsilcileri Meclisi tarafından başkanlık gö-
revine getırilen Mihaıl Sergei Gorbaçov, hiç değılse kâğıt ustünde,
Sovyet tarihınin en geniş yetkilere sahip önderı durumuna yük-
selmiş bulunuyor.
Gerçekten, yeni Sovyet Anayasası'nın Gorbaçov'a tanıdığı yet-
kilere ne Lenin sahıpti ne de Stalin. Sovyet başkanlık sistemi-
nin tepesindeki adamın yetkilerini saptayan değışıkiik için Gor-
baçov'un danışmanları, Amerikan başkanlık sistemı ile VVeimar-
dan esinlenmiş oian 1958 tarihli Fransız başkancı sistemini di-
dik didik etmişler, sonunda bu ıkisinın sentezinden elde edilen
bir metni Halk Temsilcileri Meclisi'ne sunmuşlardı. Doğrusu, met-
nin ilk taslağı, bugünden çok daha geniş yetkiler veriyordu Gor-
baçov'a; örneğin 1958 tarihli Fransız Anayasası'nın 16. madde-
sinden esınlenen, Sovyetler Birliği'nin cumhurıyetlennden her-
hangi birinde olağanüstü hal ılan etmek ve bu süre içinde yasa
gücünde kararnamelerle ülkeyi yönetmek yetkisini, Halk Mecli-
si kendi onayına bağlt kılarak yumuşatmıştır.
Başkan'ın yetkilerinin bir ölçüde kısılmasının nedeni de geç-
mişin acı deneylerini unutmamış olanların Gorbaçov'un bu yet-
kilerle otoriter bir yönetime yönelmesınden korkmalarıydı. An-
cak, Sovyetler Birliği'ndeki son gelişmeler ile ülkenin aldığı dog-
rultu bu tür bir tehlikenin gerçekleşmesinın çok, ama çok zayıf
bir olasılık olduğunu gösteriyor.
Başkan Yoldaş'ın, daha görevi kabul konuşmasında, herkesi
şaşırtan bir açıklamada bulunarak başkanlık ile parti başkanlı-
ğının aynı kişide bırleşmesini yararlı bulduğunu açıklaması, Gor-
baçov'un parti ile devlet ışlerıni ayıracağı ve kendisinin devlet
başkanı olarak komünist partisinı yazgısıyla baş başa bırakaca-
ğı öngörüsünü suya düşürmüştur. Yurtdışındakı büyük prestiji-
ne karşın içeride gerçekten bıçak sırtında duran ve politikasını
başarıya ulaştırma yolunda büyük güçlüklerle karşı karşıya bu-
lunan Mıhail Gorbaçov'un, her şeye karşın çok güçlü olan Sov-
yetler Bırlığı Komünist Partisi Başkanlığı'ndan vazgeçerek çok
büyük bir desteği yitirmeyi göze alamaması doğaldır.
Gorbaçov'un reformlaria önceliği ekonomi alanına verecek-
lerini açıklamasını da doğal karşılamak gerekir. Unutmamalıyız
ki dışarıda büyük prestije sahip olan Gorbaçov'un ıçerıde de aynı
ölçüde iütulabılmes! için halkın günlük yaşamına yansıyan bazı
düzelmeleri gerçekleştirebilmiş olması gerekir. Oysa, şımdıye de-
ğin bu alanda elle tutulur bir gelışme sağlanabilmış değildır Eğer
Başkan Yoldaş önümüzdeki dönemde de halkın günlük yaşa-
mında elte tutulur bir düzelme sağlayamaz ise geniş kesımlerin
desteğinden yoksun kalacak ve savaşmak zorunda olduğu asıl
güç olan bürokrasi karşısında yenik düşecektir.
Sovyetler Birlıği'nde uzun yıllar iktidara katılmış, ayrıcalıklar-
dan yararlanmış, ama son derecede demode, hantal, yanlış iş-
leyen bir yönetim mekanizması meydana getirmiş olan bürok-
ratların sayılarının 18 milyona ulaştığı göz önünde bulunduru-
lursa, Gorbaçov'un nasıl bir dev ile boğuştuğu kolayca anlaşılır.
Büyük bir çoğunluğu reform polıtikasına karşı olan bürokrat-
ların sayıca çokluklan ve ellerinde tuttukları güç, onları alt et-
meye çalışan ve geniş yasal yetkileri olan Gorbaçov'un en zayıf
yönünü oluşturuyor.
Başkan Yoldaş'ın başarısı yalnız ülkesi açısından değil, belki
tüm dünya barışı açısından da önem taşıyor. Bu arada, Sovyet-
ler Birliğı ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin beş yılda ye-
diyte kattanarak 300 milyon dolardan 2 milyar dolann üstüne çık-
tığı ve gelecekte Sovyetler'in Türkiye açısından büyük olanak-
lar vaat eden bir pazar olduğu da göz önünde bulundurulursa,
Başkan Yoldaş'ın başansının, bizlere de yarar sağlayacağı ko-
layca anlaşılır.
Modernizasyon
Genelkurmay, ABD
yardmııııdan umutstitö
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) — Türkiye, ABD'nin Güney
Kanat Ek Yardım Yasası ile, en-
vanterinden ihtiyaç fazlası olarak
kadro dışı bırakılan veya bırakıl-
ması programlanan malzemeden
istedigi gibi yararlanamıyor. Ge-
nelkurmay Başkanlığı, bu yasa ile
sağlanac&k malzemenin, Türkiye^
nin modernizasyonu aç.sından
büyük fayda sağlamayacağı goriı-
şünü taşıyor.
Edinilen bilgilere göre, ABD^
nin Türkiye'ye yaptığı yardımın
azalmasını bir ölçüde telafı etmek
amacıyla çıkanlan Güney Kanat
Ek Yardım Yasası Türkiye'nin bek-
lentilerine yanıt vermiyor. Genel-
kurmay Başkanlığı'ndaki askeri
kaynaklardan edinilen bilgilere
göre, ABD, bu yasa çerçevesinde
Türkiye'ye 40 adet F-4E uçağı, 155
mm'lik M-114A2 Howitzerleri ve
106 mm'lik geri tepmesiz toplar
önerdi. Genelkurmay'daki kay-
naklar, ABD'nin Türkiye'ye öner-
diği malzemeler listesinde, "Türk-
iye'nin gereksininüeri ile bir ölçü-
de ıryum sağlayabilecek malzeme-
nin >xnı sıra. mocudiyetleri lojis-
tik destek sorunu ve kaynak isra-
fı yaratabilecek silah ve malzeme"
de önerdi.
Askeri kaynaklann verdikleri
bilgilere gore ise, "azalan yardımııı
dogurduğu ek ihti>açlann saglan-
ması için ihtiyaçlan ikame edebi-
lecek sistemlerin leraini için" de
Türkiye ayrı bir liste hazırladı ve
bunu ABD makamlarına iletti.
Türkiye'nin hazıriadığı listede alı-
nabilecek silah ve malzeme sistem-
leri için şu ana kriterler üzerinde
duruldu:
"— Modernizasyon, harekâta
hazırlık, idame ihtiyaçlannı kar-
şılayıcı,
— Ekonomik ömninü doldur-
mamış. kullanılabilir dnrumda,
— Standarllara uygun'yani, hıi-
len ABD Silahlı Ku\\etleri veya
milli muhafız teşkilalındaki raev-
cut aktif sistemlerden olması,
— Lojistik destekler sorunu ya-
ratmaması."
NATO alçak uçuş alanları
Konya üssii için kararı
savunma bakanları verecek
BRÜKSEL (AA) — NATO ül-
keleri savaş pilotlarının yetiştiril-
mesi için öngörülen alçak uçuş
egitirn alam projesinin NATO
gündeminden çıkmadığı ve mayıs
sonunda toplanacak olan NATO
savunma bakanlannın önüne ge-
leceği, NATO sözcüsü tarafından
açıklandı.
NATO alçak uçuş alanı proje-
si için Konya ile Kanada'nın Kaz
Körfezi (Goose Bay) bölgesi aday
bulunuyor. Ancak yer seçimi ko-
nusundaki çalışmalanm sürdüren
NATO uzmanları, henüz bir so-
nuca varamamış durumdalar.
NATO sözcüsü, alçak uçuş
projesinin gündemden çıkmadığı
yolundaki açıklamayı, Kanada
Başbakanı Brian Mnlroney'in
sözleri üzerine yaptı.
Kanada Başbakanı, Doğu Av-
rupa \e Sovyetler Birliği'nde mey-
dana gelen son gelişmeler ve Av-
rupa'yı saran yumuşama havası
nedeniyle NATO'nun alçak uçuş
eğitim alam projesinden vazgeçe-
bileceğini öne surmüş ve kişisel
görüşünün, NATO'nun bu proje-
yi daha ileri götürmeyeceği mer-
kezinde olduğunu kaydetmişti.
Buna karşıhk, NATO Genel
Sekreteri Manfred Worner'in,
Kanada Başbakanı ile aynı görü-
şü paylaşmadıı bildirildi.
NATO kaynaklanna göre Ge-
nel Sekreter VVerner, Varşova
Paktı'nın askeri potansiyeli de-
vam ettiği sürece NATO'nun al-
çak uçuş eğitim alam projesini
gündemde tutmak zorunda oldu-
ğu kanısında.
I M Z A G U N U
17 Mart Cumartesi • 14.00-18.00
KEMAL
_ , GÖKHAN
GÜRSES
Cumhuriyet Kitap Kulübü
Moda Temsilciliği
Moda Sineması
Bahariye Caddesi-KADIKÖY