25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
;J6 MART 1990 KÜLTUR-SANAT CUMHURÎYET/5 Filnı festivalinde degişiklik • Kiiltür Servisi — 9. tstanbul Uluslararası Film Festivali progranunda baa değişiklikler yapıldı. Broşürde yer alan ve Fransızca altyazılı olarak gösterileceği bildirilen Krzysztof Kieslowski'nin "Dekalog"u lngilizce altyazılı olarak gösterime sunulacak. Festival programmın "Ustalara Saygı" bölümündeki Bertrand Tavernier'in "Geceyansına Doğru" filmi, Antonioni'nin "Bir Aşkın Güncesi", "Yenikler", "Kamelyasız Kadın", "Kadınlar Arasında", "Çığlık", "Macera", "Gece", "Batan Günes" ve "Kızıl Çöl" fılmleri Fransızca altyazüı olarak gosterüecek. Programın "Amerika Düşleri" bölümünde yer alan Srdjan Karanoviç'in "Iki Arada Bir Derede" filmı, festival broşuründe lngilizce altyazılı olarak belirtildiği halde, Fransızca altyazılı olarak gösterilecek. "Bir Ülke Bir Sinema: Yugoslavya" bölümünde yer alan Emir Kusturica'nın "Çingeneler Zamanı" adh filmi, elde edilen kopyanın altyazısız olması nedeniyle orijinal dilinde, Sırpça gösterilecek. "Bodhi Dharma Neden Doğuya Gitti" ve "Çöl Çiçeği" filmkri ise programdan çıkartıldı. Universitede fotoğraf sergisi • Kiiltür Servisi — 'tstanbul Universitesi Istanbul Tıp Fakultesi kultur ve sanat etkinlikleri kapsamında bir fotoğraf sergisi açıldı. Fakültenin kıiltur ve sanat kolları birimini oluşturan 'tSTFOK' • Istanbul Tıp Fakültesi Fotoğraf Kolu üyelerinin 1989-90 çalışmalarmı kapsayan renkli ve siyah-beyaz fotoğraf sergisıni Istanbul Tip Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Korkmaz Altuğ, dekanlık sergi salonunda düzenlenen bir törenle açtı. 6 yıldır çalışmalarun sürdüren ve şimdiye kadar 3 sergi acan fotoğraf kolu üyeleri, her on beş günde bir dia gösterileri ve semineTİer düzenleyecekler. Macunluoğlıı'nun heykel sergisi • • Kiiltür Servisi — Osman Macunluoğlu'nun heykel sergisi 19 mart pazartesi günu 30. yılını kutlayan Kültür Koleji sergi salonunda açılıyor. 1943 yılında Istanbul Yapı Enstitüsu'nu bitiren Macunluoğlu, iki yıl sonra aynı okulun taşçıhk atolyesi öğretmeni oldu. Daha sonra DGSA'ya konuk oğrenci olarak devam ederek R. Belling ile calışan Macunluoğlu, yabancı devlet başkanlarının büstlerini yaparak bu ülkelere davet edıldi. Hekimoğlu İsmail'in satış rekûrlan kıran romanı MİNYELİ ABDULLAH YONHMEN YİCEt ÇlkMAKLl OıNO \NUR PERIHAN SA\ \Ş-BERHAN ŞTMŞEK S|N EM A H R D \ Hanımlar ıçın yer aynlmıştır SİNEMA/ATİLLÂ DORSAY Amerikalıyönetmenin 'Bergman üçlemesi'nin son halkası Allerfın 'güneşsiz' Manhattan'ı Bir Başka Kadıa (Another Woman) / Yönetim, senaryo: Woody Allen / Oyuncular: Gena Rowlands, Mia Farrow, Ian Holm, Gene Hackman, Blythe Denner, Betty Buckley, Martha Plimpton, John Houseman, Sandy Dennis, Philip Bosco, Harris Yulin / Bir Orion Pictures yapımı / 80 dakika (Beyoğlu Dünya) Woody Allen'ın "Ingmar Bergmanvari" filmlerinden. (Ki- mi eleştirrnenlere göre, "lç Dünyalar-tnteriors" ve "Eylül- September"le baslayan bir üçle- menin son halkası). Allen'm so- runlu, nevrotik Manhattanlıları ne denli karamsar, umutsuz, ne denli berbat bir dünyada yaşıyor- larmış meğerse!.. Film, AUen'ın ilk fılmleri gibi çizgisel bir öyküyü izlemiyor. Yi- ne AUen'ın kimi son fılmleri gi- bi, birçok kişınin koşut biçimde yürüyen öykuleri de değil bu. Or- tada, odak noktasını oluşturan bir kahraman var. Öğrenciliğınden mesleğine (fdsefe doktorluğu) hep başanh ounuş, hep kendine ABD toplumsal kesimınin (kendi sınıf ve kesiminin) ruhsal analizini yapmayı surdürüyor. fster "Bir Başka Kadın" gibı "Bergman et- kileri"nin ağır bastıği karamsar bir film, isterse acı da olsa sonun- da biraz ferahlık duygusu bırakan bir mizahın ön plana çıktığı "Radyo GünJeri" veya "Saçtar ve Kabahatler" olsun, küçttk Wo- ody, inanılmaz bir gözlemci, dip- lomaJı psikiyatrlardan daha çok insan ruhunu tanıyan bir "doktor" ve bu kadar çok kişili- ği hem de 80 dakikalık bir filmın içine neredeyse tüm boyuüanyla sığdıracak kadar becerikli bir "yapı astaa" olduğunu hep ve yi- ne kanıtlıyor. "Bir Başka Kadın" bize unutulmaz insan yuzleri ve portreleri, kısacık, ama güvenle _ ^ _ „ _ _ ____ r _ _ _ _ _ _ _ ^ _ _ - «»• „ ~ _ — . — Çizilmiş kışilıkler tanıtıyor. Ve RUHSAL ANALlz"- Woody Allen, bu föminde kendi sınıfının nıhsal analizini yapmayı sürduriiyor. W»ody. sanki kuzeyden (Isveç) "Bir Başka Kadın"da Marion'u Gena Rowiands canlandınyor. gjivenmiş, çevresindekileri yargı- lamak hakkını hep kendisinde bulmuş Marion (Gena Row- lands), bir kitap yazmak için çe- kıldığı kıiçuk dairede, aşağıdaki "ruh doktortı"nun muayeneha- nesinden gelen sesler aracılığıyla, sorunlu bir kadının dünyasına gi- rer, giderek onunla tanışır. Ama kendi cevTesı, hatta "bizzat" keu- disi de sorunlarla dolu değil mi- dir? Kendisinden çok yaşlı öğretmeniyle yaptığı ilk evliligin- de, adamın çok istemesine karşın çocuğunu aldırtmış, sonra bir tut- kuya dönuşebilecek olan gerçek bir sevgiyi, Larry'nin (Gene Hackman) sevgisini iterek, aslın- da kendisini sevmeyen ve nitekim ilk fırsatta en yakın aile dostlany- la aldatacak olan bir adamla (Ian Holm) evlenmiştir. Mesleğindeki başarüannı özel yaşamına taşıya- mamış, mutluluk kuşunu elinden kacırdığını ancak SO'sinı geçtiği şu günlerde aniayabilmıştir. Ama "nti" erkek kardeşi ve onun mutsuz kansından üvey kızı ve onun terk edilmiş kompleksi için- deki annesine, bir zamanlar par- lak bir tiyatro oyuncusu umutlannı vermiş, şimdi ise ken- dini içkiye vurmuş olan eski okul arkadaşı Claire'den (Sandy Den- nis) ruh doktorundaki kadına, yo- luna çıkan herkes sorunludur, komplekslidir, hayatta başarama- mış, istediklerine erişememiş ol- manın acılanyla kıvranmaktadır. New York'un lüks Manhattan semtinin sakinleri, hiç de dışardan görulduğü gibi, "mutlu ve miireffeh" ABD'nin köseyi dön- müş, doyumlu kışileri değildir. Evet, VVoody Allen, belli bir gelmiş kara bulutlann Manhattan göklerinde güneş ışığı bırakmadığj bu alabildığine karamsar filmi, kendi sinemasmın bir ustalık gös- terisine dönüştürebiliyor. Cassa- vetes dünyasından Allen dünyasına başarılı bir transfer gerçekleştıren Gena Rowlands, kısacık roliıne büyük inaıurlık ka- tan Gene Hackman ve ölümun- den önceki son rolünde (Marion'un babası) izlediğimiz, büyuk oyuncu John Honseman, özellikle ilgınç. Belki daha başa- nh sayüabilecek "Snçlar ve Ka- bahatier"i beklerken, "Bir Başka Kadın"ı da izieyin deriz... 'Yabancılar' dünyamızı istila ediyor: Carpenter'ın dönüşü! muziK lWn\U7.İK Y KİM.İKI.FRİ ISTANBL'L BUYUKŞEHİR BELEDtYESl ATATURK KlTAPUĞI'nın ışbırlığt ile ÖZDEMİR ERDOÖAN Cumartesi söyleşileri r MART CUMARTESİ Saat. 14.00-16.00 arası (AdreS \uiurk Kıüplığj Shemon OteU ariosı, Taksım-Sanyer ımnûbüs durağı yanı) G I R I Ş L C R E T S I Z D İ R \ aşıyorlar! (They Live!) / Yönetim, senaryo: John Carpenter / Oyuncular: Roddy Piper, Keith David, Meg Foster, George 'Buck' Flower, Raymond St. Jacques / Bir Carolco (Alive Films) yapımı / 104 dakika (Sinepop, Site, Moda, Şafak) John Carpenter dönüyor. 'Hal- kmeen", "Sis" gibi fılmlerle bas- ladığı mesleginde, "New York'- tan Kaçıs"la belki de doruğa çık- tıktan sonra son fîlmlerinde ("The Thing", "ChrisUne", "Küçuk Çin'de Büvük Bda" ve- ya "Karanlıklar Prensi") o denli inandıncı olmayan ve seynrdsini eskisı gibi peşine takamayan yö- netmen, bu son fîlminde formun- dan bir sey yitirmediğıni ve bu tür sinemada hâlâ ustalardan biri ol- duğunu kanıtlıyor. "Yaşıyoriar!". dünyamızın dış gezegenlerden gelen ve insan kı- lığma ve görünümune gırerek ara- mıza kanşan yaratıklarca ve sö- rnünl amacıyia ele geçirümesini anlatıyor. Bu açıdan türün, baş- ta "InTasion of the Body Snalc- hers", kimi klasiklerine gönder- mede bulunuyor. Göruhneyen, ancak insan beynini yavaş yavas etkileyen sokak panolan, TV ve radyo yayınlarıyla insanlara gö- rece bir tembelliği, uyuşukluğu, "diişünme", "eyleme gecme", "sadn «I, tttket", "uy«m sagla" tNSAN GÖRÜNÜMÜNDELER — "Yaşıyoriar" filminin en ilgi çe- kici bolumlerinden biri de Tılmin kahramanı John Nada'nın gozluk- leri taktıgı ve cevrenin "gerçek yfizü"nıi algıladığı bölumlee. vb. sloganlarla özetlenen edilgın bir yaşam biçimıni "telkin eden" yabancılar, ancak özel gözluklerle cirkin fıziklerini gören \e niyetle- rini bilen bir grup azınlıkça far- kediliyorlar. tnsanlann tümünün "ele geçirilmesi" ve dunyanın, ki- mi diğer gezegenler içın olduğu gi- bi, iliğine dek sömurülecek bir "uydngezegen" haline dönuştu- rulmesine, elbette bir avuç kahra- marumız karşı çıkacak ve savaşa- caktır. "Yaşıyoriar!", yer yer ustaca kuHanılmış olan özel efektlenn yı- ğılmasından çok, öykunun kendi kıvrımlarından gerilim sağlama- ya calışan, olgun ve düzeyli bir bilim-kurgusal serüven, Carpen- ter'ın kurduğu varsayım, yaratuğı dünya ve önümüze getirdıği çeliş- kiler, ayakta duruyor ve oldukça etkili bir hikâye örgüsü yaraüyor. Film görsel olarak da iyi çözum- lenmiş: özellikle kahramanımız John Nada'nın ilk kez gözlükleri taktığı ve cevrenin "gerçek yüzn" nü algıladığı bölümler çok hoş. Film, özellikle son yanda kimi ge- reksız sahnelere (orneğin John'- la iri kıyım zencı arasmdaki amansız döğüş) saplanmasa ve içeriğinin olanaklannı bir kaçıp- kovalamaca hevesîne feda etme- se belki daha iyi olurdu. Ama bu haliyle de yeterince ilginç ve sü- rükleyici bir film, "Yaşıyoriar!". Turünün düzeyli bir örneği. Efsaneye gerçekçi bakış denemesiGemç Süal^örler (Young Guns) / Yönetmen: Christopher Cain / Oyuncular: Emilio Estevez, Kiefer Sutherland, Lou Diamond Philips, Charlie Sheen, Dermot Mulroney, Casey Siemaszko, Terence Stamp, Jack Palance, Bian Keith, Terry O'Quinn / Bir Morgan Creek Productîons yapımı / 102 dakika. Western kendini yenileyebılir mi? Sinemaıun bu belki de en ün- lü turü, zaten sınırlı olan tarihi- ni, tarihsel, mitolojik, görsel, ah- laksal vb. öğelerini öylesine çok ve yoğun biçimde tüketti ki ar- tık bundan kuşku duyulabiür. Western, kuskusuz artık hiçbir zaman eski parlak gunlenne ula- şamayacak, "seruven sineması" denen şeyin en görkemli uygula- ma alanlanndan biri olamaya- cak. Artık "Vahşi Bah"nın ta- rihinde bilinmeyen ele alınmamış bir şey pek kalmadı. Ancak wes- tern, tümüyle ölmeyecek de. Za- man zaman, bu türün kalıpları, tarihsel ve mitolojik (burda hep sinema mitolojisıni kastediyoruz kuskusuz!) verileri yeniden bir fılme konu ve temel olusturacak. Işte bir süre önce (TV'de izledi- ğimiz) 'Silverado' adh ve başya- pıt düzeyindekı modern western denemesinden sonra Christopher Cain'in oldukça ılgi çekıcı filmi "Genç SUahşorier". Film, yine bilinen bir dönemi ve kişiliği anlatıyor: Çok genç ya- şında sayısız insarn öldurerek ün- lü bir katil olan "Çocuk Billy - Billy the Kid"in serüveni bu. Bir çiftlik ağasına karşı, üstelık ya- sayı da yanlaıına alarak mücade- le etmeyı deneyen genç Billy ve arkadaslan, kısa zamanda "süa- hın çekiciligi"ne kapılıyorlar, o zamanın "renkli basını" da on- ları birer kahraman yapma işini savsaklamıyor ve ölüler üst üste yığümaya başhyor... "Genç SUahşorier", hareket- li, hızlı, ama aynı zamanda içe- riği uzerinde de kafa yorulmuş bir film. Şilly-the-Kid, bir "efsane kahramaaı" olarak değil bugü- nün gençlik çetelerınden hiç far- kı olmayan, şiddete duşkünlük- leri toplumsal nedenlerin ivme- siyle hızlanan bir avuç genç in- sandan biri olarak ele alınıyor. Olayın koşullan beliriyor, tarihsel-toplumsal öğeler açığa çıkıyor. Genç yönetmen Cain, bunu yaparken, Sergio Leone'- ninkine kaymayan denetimli bir uslupçuluğu da koruyor. Örne- ğin tüm fûıal bölümü, gerek içer- diği şiddet gerekse "yavaş çddm" gibi biçimsel ö^eleriyle tüm bir Peckinpah sinemasını anıştınyor. Çoğu ünlü oyuncula- nn oğlu olan genç oyuncular kadrosu da iyi oynamış, iyi yö- netilmiş... Turunde, çok geniş ol- masa da yeni kapılar açan, dü- zeylı ve ilgiye değer bir çağdaş western denemesi. Tanıtım Rımıko Sanat Merkezi. çağda$ Türk resminin dünya standartlanna gore değerlendirilmesim sağlamak ve dunyada daha tyi tanttınıını vapmak, boylece Turk-resminin çağduşlığına katkıda bıılunmak amacıyia. "Çağdaş Turk Resmi Yanşması" adıyla bir yartşma duzenlentiştir. Yarışmaya Katdma Koşullan /. lanşnıa Turkıye'detı ve Turkıye dışından TC. uyruklu, 18 yaşırıdan ynkart tum sanatçılara açıkttr 2. Her sanalçı uç yapttla yartşnıaya kalılabilır. 3 Sanatçılar. konu. kullanacaklârt malzeme ve teknik yonden f Baskı tekniği banç) serbesttırler. 4 Yapttlar "çağdaş" nitelikte ı<e daha once sergilenmetniş olacaktır. î Resimlerin kısa kenan 60 cm'den kısa, uzutı kenart 125 cm'den daba uzun olmayacaktir 6 Yapıtlann arkasına, yapıtm adı veftyatı ile sanatçtnın adı, soyadı. adresı, varsa telefon So.su yazılacaktır. ~ Yapttlar sergilenmeye hazır sekilde en geç 29 Haziran 1990 gunü saat 1" OÖ'ye kadar bizzat Ramko Sanat Merkezı'ne (Istaııbul. Teşvikiye AtfyeSok. So. 8) tnakbuz karsılığmda teslim edilecektir. (Pnsta yoluyla gonderilen yapttlar kabııl ediltneyecektir.) Seçici Kurul Yapttlar isımleri asağıda belirtilen ünlü elestirmenlerden olu$an bir seçici kuntl larafından değerlendınlecektir: Bruno Mantura Kultur Bakanltğı Roma-ttalya Dr. Dietar Ronte Sprengelmuseum Hannover-Almanya Gerard Regnier Centre Pompidoıı Paris-Fransa Jan Hoet Museum Van Hedendaagse Kun.it Getıt-Belçika ödüller 1. Ödül 25 Milyon TL. 2. ödül 15 Milyon TL. 3- Ödül 10 Milyon TL. 4 Adet 5'er Milyon TL. mansiyon a Oduller hiçbir şekilde sanatçüar arasında bölusulmeyecektir. Ancak uç resim ile kattlan bir sanatçı üç eseri ile de odul ı« mansiyon kazattabilir b Değerlendirmede odiil ve mansiyon kazanan yapıtlar, tüm haklan ile Ramko Sanat Merkezi'ne ait olacaktır Sanatçüar Yanşrnaya katılırken bu koşulu onceden kabul etmis sayılacaklardır c Odul kazanmamış yapıtlar. yansmayı izleyen biray içensmde sanatçılan tarafından geri alınacaktır. Bu surenin bitiminden sonra alınmamış yapıtlar. gelecek ilk hafta ıçinde. müzayede açtlts ftyatlart Ramko Sanat Merkezi tarafından takdir edıterek açık artırmaya sunulacaktır d. Yarısmanın tum Koordinatorluğunu Prof.Dr. tsmail Tunalı ustlenmis bulunmaktadtr RAMKOSANAT MERKEZİ Atiye Sokak No: 8 Teşvikiye-tSTANBUL Tei: 136 15 38-136 15 23,24 Fax: 136 18 82 Telex:2624l — "Renkler". bugiin 54 yaşında olan Dennis Hopper'in dordnncu filmi. Hopper'in yer yer damgasını vurduğu bu film, Amerikan sineması için çok klasik bir olay örgusuvle başhyor. Dennis Hopper 21 yılda 4film yönetebildi Yaşlı 'asfden genç asilere Renkler (Colors) / Yönetmen: Dennis Hopper / Oyuncular: Sean Penn, Robert Duvall, Maria Conchita Alonso, Randy Brooks, Grand Bush / Bir Orion Pictures yapımı / 2 saat (Beyoğlu Lâle, Bakırköy Renk, Topkapı Sur, Beşiktaş Mıstık. Dennis Hopper, Amerikan si- nemasmın şaşırtıcı bir kişiliği. Ja- mes Dean'le dostluk, 50 sonları / 60'ların kimi filmlerindeki "asi genç" rolleri, 1%9'da birden yö- netmenlik deneyı ve "Easy Rider'la birkaç kuşağın "kult- filmi" olmayı bilen bir "road movte" (yol filmi). Sonra "The Last Movie" (1971), uzun bir ses- sizlik, 80'lerde Out of Bhıe" ve yı- ne kimi aktörluk deneyimleri (özeOikle "Mavi Kadife"deki man- yak çete şefi rolunu anımsayınız). Yönetmen olarak ise "Renkler"- le bunca yılda sadece 4. yönet- menlik denemesini gerçekleştire- bilıyor Hopper... Bugün 54 yaşında olan, ABD sinemasının bu ömurboyu "asi" ve "marjinal" kişiliği, çok kişısel bir filmi olmayan ve "ısmariama" bır iş sayılabilecek olan "Renk- ler"e en azmdan yer yer damgasını vurabilmiş. Film, Amerikan sine- ması için çok klasik bir olay ve du- rum orgusuy\p başhyor Los An- geles çevresınde etrafı dehşete ve- ren ve evlere ateş açan bir çeteyi yakalamak için görevlendirilen bi- n görmuş-geprmiş, öteki çiçeği burnunda iki polis, bu kentin ger- çekliğım öğrenirken, bir de bek- lenmedik dostluk kurmayı başa- rıyorlar... Yüzlerce çetenin cirit attığı, 70.000 gencin çete uyesi olduğu, her yıl birkaç bin çete cinayetinin işlendiği Los Angeles "cangıü." Film, adı Hollyvvood'la, yıldızlar- la, Osctr ve Grammy öduUeriyle özdeşleşmiş bu zenginlik simgesi kentten hiç beklenmedik bir görfl- num veriyor: Amerikan düşünün gerçek yüzü, zengınlığin ve refa- hın arka bahçesi... Fîlm, bu tür bir polisiyenin kalıplannı, klasik $e- masmı gcaelue ızlemekle birükte, yaklaşımında bir tür "jMaıhaı mitolojUini" yinelemekten çok, açıklayıcı ve sergileyici olmayı yef- liyor; yoksulluğun, eğitimsızh'ğın, bellı ölçüde u-ksal önyargılann Los Angeles'ı nasıl cehenneme çevir- diğini gösteriyor. Aynca Hopper'in yönetmenlık damgasını bastığı kimi sahnekr de var. Örneğin Danny'nin (Sean Penn), tutulduğu Porto Rikolu kı- zın gerçek kimlığim keşfetmesi, suçsuz bir zencinin sevişirken öl- dürulmesi veya finalde Bob'un ölümü (ve bunu izleyen havadan çekim) gibı bölümler, inanılmaz sinema tatları içeriyorlar. Ve bil- dik bir konuyu ve çevreyi işleme- sine karşın "Renkler'in görülme- sini doğruluyorlar... İtalyan hukuk kitapları • Kültür Servisi — tstanbul Universitesi merkez binasında yer alan İtalyan Hukuk Yayınlan sergisi yeT değiştirdi. îtalyan hükümetinin bağışladığı kitaplar 20 mart tarihine dek Hukuk Fakültesi Kütüphanesi'nde sergilenecek. Ulucanlar'ın konseri • Knltür Servisi — Bulgaristan'dan Türkiye"ye göç eden Özcan ve Birsen Ulucan kardeşler yann saat 15.00'te Emirgân Parkı Beyaz Kosk'te bir konser verecekler. Sanatçüar konserde Haydn, Mozart, Lizst, Beethoven, Chopin, Sarasate, Prokofıef ve Saygun'un yapıtlannı seslendirecekler. Türk Musikisi Konservatuvarı • Kültür Servisi — Istanbul Teknik Universitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı kuruluşunun 15. yıldönümünü bugün saat 16.00'da İTÜ Maçka Maden Fakültesi G Amfisi'nde başlayacak bir törenle kutlayacak. Konuşmalar ve şükran plaketlerinin verilmesi ile sürecek olan törenin sonunda konservatuvar topluluğunun bir konseri de izlenebilecek. \azar Lehmann öldü • LONDRA (AA) — lngiliz romana Rosamond Lehmann (89) öldü. 1901'de dünyaya gelen yazar, lngiliz liberal milletvekili Rudolph Lehmann'ın kızıydı. Lehmann'ın eserleri arasında en ünlüsü, 1927'de yazdığı, bir genç kızın çocukluktan olgunluk çağına kadar geçirdiği dönemi konu alan "Dusty Ansvver" adh kitabı. başkanı Dirim • Kultur Servisi — Turkiye Yayıncılar Birliği başkanhğına Aygören Dirim getirildi. Yeni yönetim . kurulunun dün yaptığı r görev bölüşümü sonucu Turhan Bozkurt ikinci başkanlığa, Özkan Taner ise genel sekreterliğe secildi. Yönetim kuruluna seçilen Çetin Turuner'in istifa etmesi sonucu yedek Oye Hüseyin Sönmez bu göreve getirildi. Yönetim kurulunda aynca Cengiz Yasar ve Mehmet Atay yer alıyor. Türkiye Yayıncılar Birliği'nin onur kurulunda ise Ahmet Tevfik Küflû (Bilgi Yayınevi), Erdal ö z (Can Yayınlan), Baki Kurtuluş (Kıuiuluş Yayınlan), M.Şükran Kocaoluk (Kocaoluk Yayınlan) ve Şukru Meriç (Fono Yayınlan) bulunuyor. BUGÜN ~~ • Tedd Joselson konuk lstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nın saat 19.00'da vereceği konserin solistligini piyanist Tedd Joselson yapacak. Şef Alexander Schvvinck. • imza ve sohbet Nevra Bucak'ın soyleşisi ve imza günü saat 16.00-18.00 arası Moda Sanat Galerisi'nde yer alacak. • KONSER • BÜLENT ORTAÇGİL 17 mart cumartesi K.Anadolu Lısesı Kons«r Salonu Saaf 20 00- Bıletler için: —MAARİFLİLER EVt Kerestecı \ziz Sok No: 20 Bahanve Tel 345 06 98 -KALlD Mezunlar Derneğı Dr Esaı Işık Cad. No 84 K <\DIKOY BİLSAK'TA BUGÜN 16 Mart Cuma: 19.00 KONFERANS: Toplunısal Bilımlerde Çağdaş Akımlar. Faruk BİRTEK. 19.30 TİYATRO: "lsle Baş tşle Gövtfe tşte Kanatlar" Yazar: Sevım BURAK, Oynayan: BİLSAK TİYATRO ATOLYESİ. GÖRSEL SANAT ATÖLYELERt Mehmet GULERYÜZ'le Resim Çalışmalan. 10.00-01.00 arası CAFE-FOYER-BAR BİLSAK herkese açıktır. BlLSAK Sırasefviler, Soğana Sok. No: 7 CİHANGİR 143 28 79-143 28 99
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear